Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

2. W
1. Sanatçı, hiçbir zaman bilime, bilimselliğe; özellikle toplum
bilime ve psikolojiye ters düşmemelidir. Yazar; düşlemsel,
kurgu bilimsel ya da fantastik yanı ağır basan yapıtlarda bile
psikolojik yaklaşımları eserlerine yansıtmaktan yüksünme-
melidir.
Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabile-
cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Şair, eserlerinde içinde yaşadığı toplumun meselelerine
objektif bir bakışla yaklaşmayı başarmıştır.
B) Taklitten kaçınarak elde ettiği özgünlüğü, şiirlerinde ona
başarı getirirken aynı şeyi romanları için söyleyemem.
C) Karakterlerin, karşılaştıkları her durumda çözüm bulma
noktasındaki üşenmeleri, okuyucuyu fazlasıyla sıkı-
yordu.
D) Kitabın her bir sayfası, sanki başka bir konuya açılan
yeni bir bölüm izlenimi veriyordu.
E) Yazın hayatının ilk yıllarında karşılaştığı sorunlar, yaza-
rin yeni bir eser yazma hevesini engelleyememiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
2. W 1. Sanatçı, hiçbir zaman bilime, bilimselliğe; özellikle toplum bilime ve psikolojiye ters düşmemelidir. Yazar; düşlemsel, kurgu bilimsel ya da fantastik yanı ağır basan yapıtlarda bile psikolojik yaklaşımları eserlerine yansıtmaktan yüksünme- melidir. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabile- cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Şair, eserlerinde içinde yaşadığı toplumun meselelerine objektif bir bakışla yaklaşmayı başarmıştır. B) Taklitten kaçınarak elde ettiği özgünlüğü, şiirlerinde ona başarı getirirken aynı şeyi romanları için söyleyemem. C) Karakterlerin, karşılaştıkları her durumda çözüm bulma noktasındaki üşenmeleri, okuyucuyu fazlasıyla sıkı- yordu. D) Kitabın her bir sayfası, sanki başka bir konuya açılan yeni bir bölüm izlenimi veriyordu. E) Yazın hayatının ilk yıllarında karşılaştığı sorunlar, yaza- rin yeni bir eser yazma hevesini engelleyememiştir.
39 - 40. soruları aşağıdaki parçaya gore cevaplayınız
Etimolojik açıdan ileri sürülen görüşler arasında en çok
taraftar bulani, kahvenin Habeşistan'dan bütün dünyaya
yayıldığı fikridir. Bu görüşe göre adı Avrupa dillerinde
cafe, Latincede coffea olan kahvenin adini, yabani kahve
Kaffa yöresinden aldığı kuvvetli bir olasılıktır. XV. yüzyılın
ağacı olarak bol miktarda yetiştiği Güney Etiyopya'nın
sonlarına doğru, içecek hâline gelen kahvenin, Istanbul'a
da Kabe'ye giden hacılar tarafından getirilmiş olabileceği
düşünülmektedir. Kahvenin içildiği mekân olarak ortaya
çıkan kahvehaneler, XV. yüzyıl başlarında Mekke, Kahire
n
a
da
ve Şam'da görülür, Küzyılın ortalarında İstanbul'a gelen
kahvehane ilk önce Tahtakale'de açılır. Kahve satılan
tüketilen bir yer olarak kurulan kahvehane; kısa zaman
tecrübe edildiği, meddahların doğaçlama hikâyeler anlatta
okuryazarların yanlarında getirdiği yazıları dinleyenlere
okuduğu, toplumun ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçları
karşılayan bir mekân hâline gelir.
içerisinde bir tüketim merkezinden ziyade gündelik hayatın
e
Z.
na
39. Bu parçada kahve ile ilgili aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A Hakkındaki bilgilerin bilimsel bir temele dayanmadığına
B) Adının kökenine
C) İçecek olarak tüketilme tarihine
D) Tüketiminin yeni bir mekân oluşubauna yol açtığına
E) Araplar tarafından keşfedildiğine
inün
40. Bu parçada Istanbul kahvehaneleriyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Zaman içerisinde değişim geçirerek farklı işlevler
üstlenmişlerdir.
B) Belli kesimlerin bir araya gelerek hoşça vakit geçirdiği
yerlerdir.
C) Sözlü gelenege yeni ürünler kazandırmak amacıyla
kullanılmışlardır.
D) Boş zamanlannı değerlendirmek isteyen kişilerin
toplandığı mekânlardır.
E Bu mekânlardaki etkinlikler toplumsal birlikteliği
güçlendirmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
39 - 40. soruları aşağıdaki parçaya gore cevaplayınız Etimolojik açıdan ileri sürülen görüşler arasında en çok taraftar bulani, kahvenin Habeşistan'dan bütün dünyaya yayıldığı fikridir. Bu görüşe göre adı Avrupa dillerinde cafe, Latincede coffea olan kahvenin adini, yabani kahve Kaffa yöresinden aldığı kuvvetli bir olasılıktır. XV. yüzyılın ağacı olarak bol miktarda yetiştiği Güney Etiyopya'nın sonlarına doğru, içecek hâline gelen kahvenin, Istanbul'a da Kabe'ye giden hacılar tarafından getirilmiş olabileceği düşünülmektedir. Kahvenin içildiği mekân olarak ortaya çıkan kahvehaneler, XV. yüzyıl başlarında Mekke, Kahire n a da ve Şam'da görülür, Küzyılın ortalarında İstanbul'a gelen kahvehane ilk önce Tahtakale'de açılır. Kahve satılan tüketilen bir yer olarak kurulan kahvehane; kısa zaman tecrübe edildiği, meddahların doğaçlama hikâyeler anlatta okuryazarların yanlarında getirdiği yazıları dinleyenlere okuduğu, toplumun ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçları karşılayan bir mekân hâline gelir. içerisinde bir tüketim merkezinden ziyade gündelik hayatın e Z. na 39. Bu parçada kahve ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A Hakkındaki bilgilerin bilimsel bir temele dayanmadığına B) Adının kökenine C) İçecek olarak tüketilme tarihine D) Tüketiminin yeni bir mekân oluşubauna yol açtığına E) Araplar tarafından keşfedildiğine inün 40. Bu parçada Istanbul kahvehaneleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Zaman içerisinde değişim geçirerek farklı işlevler üstlenmişlerdir. B) Belli kesimlerin bir araya gelerek hoşça vakit geçirdiği yerlerdir. C) Sözlü gelenege yeni ürünler kazandırmak amacıyla kullanılmışlardır. D) Boş zamanlannı değerlendirmek isteyen kişilerin toplandığı mekânlardır. E Bu mekânlardaki etkinlikler toplumsal birlikteliği güçlendirmiştir.
Osman Oğuz, Peyami Safa, Attila ilhan, Şerif Hulusi, Başar
Sabuncu varoluşçuluğu değişik açıdan ele alarak eleştirir-
ler. Muzaffer Erdost, Osman Oğuz'un, Ferit Edgü ile Fikret
Ürgüp, Şerif Hulusi'nin eleştirilerine cevap verirler. Ayrıca
Pulat Tacar, varoluşçuluğu doğrudan doğruya savunmaya
girişir. Oktay Akbal ise varoluşçuluğa yöneltilen eleştirileri
Simone de Beauvoir'dan yaptığı bir çeviriyle karşılamaya
çalışır. Demir Özlü, varoluşçu kuşağı daha doğrusu bunaltı
edebiyatını eleştirenlere yumuşatıcı bir yazıyla karşı çıkar.
Varoluşçuluğun edebiyatımızda da bazı etkileri görülür.
Genç yazarlarımızdan Demir Özlü, Bunaltı ve Soluma adlı
hikâye kitabını bu etkiyle kaleme alır. Ferit Edgü'nün birkaç
hikayesi de aynı etkiyi taşır. Orhan Duru ve Bilge Karasu
ile Adnan Özyalçıner ve Leyla Erbil'de de parça parça va-
roluşçuluğun izlerine rastlanır. Varoluşçu olmadıkları hâlde,
şairlerimizden bazıları (Edip Cansever, Turgut Uyar, Ahmet
Oktay) şiirlerinde yalnızlık, bunaltı, yabancılaşma gibi va-
roluşçuluğa özgü temlere ara sıra yer verirler. Ama unutul-
mamalı ki sanatçılar bu anlayışa hep ferdî bir yaklaşımla
yönelmişlerdir.
39. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula-
şılamaz?
A)) Oktay Akbal, varoluşçuluğu savunurken yabancı yazar-
ların görüşlerini baz almıştır.
B) Aynı ulusun sanatçıları içerisinde kimi felsefi sistemleri
hem benimseyenler hem de yerenler bulunabilir.
C) Ferit Edgü'nün kimi yapıtlarında varoluşsal felsefenin
izlerine rastlamak mümkündür.
D) Bazı şairler, bu doktrinin temalarından faydalanmakta-
dırlar.
E) Demir Özlü, varoluşsal konulara öykü kitabında yer ver-
miştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Osman Oğuz, Peyami Safa, Attila ilhan, Şerif Hulusi, Başar Sabuncu varoluşçuluğu değişik açıdan ele alarak eleştirir- ler. Muzaffer Erdost, Osman Oğuz'un, Ferit Edgü ile Fikret Ürgüp, Şerif Hulusi'nin eleştirilerine cevap verirler. Ayrıca Pulat Tacar, varoluşçuluğu doğrudan doğruya savunmaya girişir. Oktay Akbal ise varoluşçuluğa yöneltilen eleştirileri Simone de Beauvoir'dan yaptığı bir çeviriyle karşılamaya çalışır. Demir Özlü, varoluşçu kuşağı daha doğrusu bunaltı edebiyatını eleştirenlere yumuşatıcı bir yazıyla karşı çıkar. Varoluşçuluğun edebiyatımızda da bazı etkileri görülür. Genç yazarlarımızdan Demir Özlü, Bunaltı ve Soluma adlı hikâye kitabını bu etkiyle kaleme alır. Ferit Edgü'nün birkaç hikayesi de aynı etkiyi taşır. Orhan Duru ve Bilge Karasu ile Adnan Özyalçıner ve Leyla Erbil'de de parça parça va- roluşçuluğun izlerine rastlanır. Varoluşçu olmadıkları hâlde, şairlerimizden bazıları (Edip Cansever, Turgut Uyar, Ahmet Oktay) şiirlerinde yalnızlık, bunaltı, yabancılaşma gibi va- roluşçuluğa özgü temlere ara sıra yer verirler. Ama unutul- mamalı ki sanatçılar bu anlayışa hep ferdî bir yaklaşımla yönelmişlerdir. 39. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula- şılamaz? A)) Oktay Akbal, varoluşçuluğu savunurken yabancı yazar- ların görüşlerini baz almıştır. B) Aynı ulusun sanatçıları içerisinde kimi felsefi sistemleri hem benimseyenler hem de yerenler bulunabilir. C) Ferit Edgü'nün kimi yapıtlarında varoluşsal felsefenin izlerine rastlamak mümkündür. D) Bazı şairler, bu doktrinin temalarından faydalanmakta- dırlar. E) Demir Özlü, varoluşsal konulara öykü kitabında yer ver- miştir.
6. Naim Efendi, odanın bir tarafını kaplayan uzun bir erkan
minderinin ucundan, yarı diz çökmüş, yarı bağdaş kurmuş
bir vaziyette, kafesi kaldırılmış fakat camı indirilmiş bir pen-
cereden dışarıya bakıyordu. Arkasında beyaz pikeden iki
sira iri, sedef düğmeli, pamuksuz bir uzun hırka, başında
aynı pikeden bir takke vardı. İnce uzun çehresi, her va-
kitten ziyade solgun ve çizgili, gözleri her vakitten ziyade
çukurlaşmış görünüyordu. Damadı, içeri girer girmez yerin-
den kalkmak ister gibi bir hareket yaptı ve eliyle önündeki
koltuğu işaret ederek oturmasını söyledi.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Görsel ögelerden yararlanılmıştır.
B) Uzlenimsel betimleme yapılmıştır.
C) Öykülemeden yararlanılmıştır.
D) Üçüncü kişili anlatıma başvurulmuştur.
E) Benzetmeden yararlanılmıştır.
2
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
6. Naim Efendi, odanın bir tarafını kaplayan uzun bir erkan minderinin ucundan, yarı diz çökmüş, yarı bağdaş kurmuş bir vaziyette, kafesi kaldırılmış fakat camı indirilmiş bir pen- cereden dışarıya bakıyordu. Arkasında beyaz pikeden iki sira iri, sedef düğmeli, pamuksuz bir uzun hırka, başında aynı pikeden bir takke vardı. İnce uzun çehresi, her va- kitten ziyade solgun ve çizgili, gözleri her vakitten ziyade çukurlaşmış görünüyordu. Damadı, içeri girer girmez yerin- den kalkmak ister gibi bir hareket yaptı ve eliyle önündeki koltuğu işaret ederek oturmasını söyledi. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Görsel ögelerden yararlanılmıştır. B) Uzlenimsel betimleme yapılmıştır. C) Öykülemeden yararlanılmıştır. D) Üçüncü kişili anlatıma başvurulmuştur. E) Benzetmeden yararlanılmıştır. 2
Paragraf
TÜRKÇE
1.
Yükselme Devri şairlerimizden Baki bir şiirinde. "Hangi
harabe köşesine baktıysam içinden hazineler çikti."
demiştir. Harabeleri kazınca bir köşesinde ya hazine ya da
hazine değerinde eşya veya sanat eserleri çıkar. Bunu
köylüler de çok iyi bildiği için Anadolu'daki köylerde yer
alan birçok harabenin civarı gizli gizli kazılmıştır. Bu
kıymetli eserler sadece maddi eşyalar değildir, manevi
değer taşıyan eski kitaplar da bu kategoridedir. Ne yazık
ki değeri milyonlara varan bu eserleri birilerine hiçbir
karşılığı olmadan vermişiz. Avrupa müze ve kütüphaneleri
Türkiye'den gitme binlerce eserle doludur.
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kıymetli eserlerin korunmasında müzelerin üzerine
düşeni yapmadığın
9B2
G
Ülkemizin tarihi eser açısından eşsiz bir kültür
hazinesine sahip olduğu
Çok kıymetli eserlerin değerinin anlaşılmadığı
Di Terk edilmiş binaların etrafında değerli eserlerin
bulunduğu
El Tarihi eserleri koruma bilincinin gelişmediği
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Paragraf TÜRKÇE 1. Yükselme Devri şairlerimizden Baki bir şiirinde. "Hangi harabe köşesine baktıysam içinden hazineler çikti." demiştir. Harabeleri kazınca bir köşesinde ya hazine ya da hazine değerinde eşya veya sanat eserleri çıkar. Bunu köylüler de çok iyi bildiği için Anadolu'daki köylerde yer alan birçok harabenin civarı gizli gizli kazılmıştır. Bu kıymetli eserler sadece maddi eşyalar değildir, manevi değer taşıyan eski kitaplar da bu kategoridedir. Ne yazık ki değeri milyonlara varan bu eserleri birilerine hiçbir karşılığı olmadan vermişiz. Avrupa müze ve kütüphaneleri Türkiye'den gitme binlerce eserle doludur. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kıymetli eserlerin korunmasında müzelerin üzerine düşeni yapmadığın 9B2 G Ülkemizin tarihi eser açısından eşsiz bir kültür hazinesine sahip olduğu Çok kıymetli eserlerin değerinin anlaşılmadığı Di Terk edilmiş binaların etrafında değerli eserlerin bulunduğu El Tarihi eserleri koruma bilincinin gelişmediği
n
Pertev Naili Boratav'a göre bayramlarda şekerin ilk
kullanımı Nevruzlarda başlamıştır. Nevruz Bayramı'nda
şeker yenip şerbet içilirmiş. Aslında Türk geleneklerine
de bakacak olursak özel günlerde şekerli besinler,
insanlar mutlu olsunlar diye ikram edilir. Sonraları
mutluluk hormonu serotonin ile bunun bilimsel dayanağı
saptanmıştır. Mutlu günlerden biri de bayramlar olduğu
için şekerle insanların daha da mutlu olması istenirmiş.
Bu parçadan şekerle ilgili aşağıdakilerin hangisine
ulaşılabilir?
A) Türkler tarafından keşfedildiğine
B) Serotoninin hammaddesi olduğuna
C) İnsanlara olumlu ruh hâlleri kazandırdığına
D) Türk bayramlarının oluşumunu sağladığına
E) Sadece Türk bayramlarında ikram edildiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
n Pertev Naili Boratav'a göre bayramlarda şekerin ilk kullanımı Nevruzlarda başlamıştır. Nevruz Bayramı'nda şeker yenip şerbet içilirmiş. Aslında Türk geleneklerine de bakacak olursak özel günlerde şekerli besinler, insanlar mutlu olsunlar diye ikram edilir. Sonraları mutluluk hormonu serotonin ile bunun bilimsel dayanağı saptanmıştır. Mutlu günlerden biri de bayramlar olduğu için şekerle insanların daha da mutlu olması istenirmiş. Bu parçadan şekerle ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Türkler tarafından keşfedildiğine B) Serotoninin hammaddesi olduğuna C) İnsanlara olumlu ruh hâlleri kazandırdığına D) Türk bayramlarının oluşumunu sağladığına E) Sadece Türk bayramlarında ikram edildiğine
3.
1.
15. yüzyıla kadar Avrupa'da baharatın gramı gümüş-
le ve altınla yarışır durumdadır. Bu dönemden kalma
belgelerde arazi alımları, gümrük vergileri gibi öde-
melerin karabiberle yapıldığına rastlanılmıştır. Yine
aynı dönemde 10 gram Hindistan cevizi ile yedi inek
takas edildiği bilgisine ulaşılmıştır.
Sadece bu bilgiler değerlendirildiğinde;
1. Baharat ticaretinin öneminin arttığı,
II. Baharatın değerli bir ticaret ürünü olduğu,
III. Baharat üretiminin Avrupa'da bilinmediği
ifadelerinden hangileri söylenebilir?
A) Yalnız II
B) I ve II
C) II ve III
D) I, II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
3. 1. 15. yüzyıla kadar Avrupa'da baharatın gramı gümüş- le ve altınla yarışır durumdadır. Bu dönemden kalma belgelerde arazi alımları, gümrük vergileri gibi öde- melerin karabiberle yapıldığına rastlanılmıştır. Yine aynı dönemde 10 gram Hindistan cevizi ile yedi inek takas edildiği bilgisine ulaşılmıştır. Sadece bu bilgiler değerlendirildiğinde; 1. Baharat ticaretinin öneminin arttığı, II. Baharatın değerli bir ticaret ürünü olduğu, III. Baharat üretiminin Avrupa'da bilinmediği ifadelerinden hangileri söylenebilir? A) Yalnız II B) I ve II C) II ve III D) I, II ve III
22. ilmi sevki idare prensiplerinden doğan metot mühendisliği,
aslında bütün mühendislik işlerini sıkı bir mantık süzgecin-
den geçirmekten başka bir şey değildir. Başka bir deyimle
metot mühendisliği; mühendislik alanında mantiki düşün-
cenin insan, malzeme, tezgâh ve takımlardan en verimli
şekilde faydalanabilmek sanatıdır. Kısacası metot mühen-
disliği teknik alanda yapılan bütün işlerin en ufak ayrıntıları-
na kadar birçok mantiki soruyla bombardıman edilmesidir.
Eğer bu soru bombardımanından sonra hedef, yani ele ali-
nan iş sağlam yerinde durabilirse işte o zaman o iş doğru-
dur, mantikidir ve yapılacak işlerin de mevcut imkânlar için-
de en uygunudur ve yapılması gerekir. Metot mühendisliği;
herhangi bir işletmede yapılmakta olan bir işin, ameliyenin
veya yeni yapılması düşünülen bir tesisin de önüne geçer.
Bu parçaya göre metot mühendisliği ile ilgili olarak
Bir işin akla yatkınlığının ölçülmesinde metot mühen-
disliğinin sorularına verdiği cevaplardan geçer not al-
I.
ması baz alınır.
II. Ele alınan proje ancak metot mühendisliğine uygun ise
değer kazanır ve projenin yapım hızında artış meydana
gelir.
III. Metot mühendisliği, hâlihazırda var olan ham madde-
den azami ölçüde yarar sağlama yöntemidir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
C) Ive II
A) Yalnız!
D) I ve III
B) Yalnız III
E) II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
22. ilmi sevki idare prensiplerinden doğan metot mühendisliği, aslında bütün mühendislik işlerini sıkı bir mantık süzgecin- den geçirmekten başka bir şey değildir. Başka bir deyimle metot mühendisliği; mühendislik alanında mantiki düşün- cenin insan, malzeme, tezgâh ve takımlardan en verimli şekilde faydalanabilmek sanatıdır. Kısacası metot mühen- disliği teknik alanda yapılan bütün işlerin en ufak ayrıntıları- na kadar birçok mantiki soruyla bombardıman edilmesidir. Eğer bu soru bombardımanından sonra hedef, yani ele ali- nan iş sağlam yerinde durabilirse işte o zaman o iş doğru- dur, mantikidir ve yapılacak işlerin de mevcut imkânlar için- de en uygunudur ve yapılması gerekir. Metot mühendisliği; herhangi bir işletmede yapılmakta olan bir işin, ameliyenin veya yeni yapılması düşünülen bir tesisin de önüne geçer. Bu parçaya göre metot mühendisliği ile ilgili olarak Bir işin akla yatkınlığının ölçülmesinde metot mühen- disliğinin sorularına verdiği cevaplardan geçer not al- I. ması baz alınır. II. Ele alınan proje ancak metot mühendisliğine uygun ise değer kazanır ve projenin yapım hızında artış meydana gelir. III. Metot mühendisliği, hâlihazırda var olan ham madde- den azami ölçüde yarar sağlama yöntemidir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? C) Ive II A) Yalnız! D) I ve III B) Yalnız III E) II ve III
mayan Sorular (Yeni Nesil)
ep birbl-
azarların
Syküleri,
6.
---- Kitap, evet, hiç de sıradan bir yazar biyografisine ben
zemiyordu. Kaplan, kendi biyografisini de yazann biyog-
ratisine katiyor, sadece Tanpınar'ın huzuni hayatının yol
haritasını çıkarmakla yetinmeden 1960'ların sonunda baş-
ladığı Tanpınar okuma serüveninin onu nasıl sekillendirdi
ģini de son derece içten bir anlatımla seriyordu önüme.
Kitap, bilineni ilan eden bir Tanpınar çalışması olmaktan
çıkmış, benim için başka bir boyut kazanmıştı. Geç Kalan
Adam'dan etkilenmemi sağlayan da bu eşik oldu. Kaplan
Tanpinarin zengin ve trajik iç dünyasının ilmeklerini co-
zerken, sadik bir okuru olduğu eserlerini de elestirel bir.
gözle tek tek elden geçiriyor, bu kitapların kendisinde ya-
rattığı sarsıntıları ve değişimleri kaydediyor, böylece onun-
la bir anlamda hesaplaşıyordu da; kısacası,
bilgi ve-
lan üze-
değer-
asi, bü-
defliyor.
bilgi ve-
Bu parçada boş bırakılan yerlere düşüncenin akışına
göre sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
12
a kitap
irlenen
stünlük
iylakit
bir za-
Ünlü bir yazarın biyografisini yazmanın ne kadar zor
bir sınav olacağını kestirmek zor değil. - Kaplan'ın ba-
zi saptamalarına itirazlarım olmakla birlikte elimdeki
kitapla duygusal bir bağ kurmuştum
B) Biyografiler her zaman yazarın hayatını eksiksiz hal-
de ortaya koymak için yazılmaz. - bu çalışmanın be-
nim Tanpınar okumalarımla da pek çok noktada ke-
siştiğini görünce kitapla ilişkim kaçınılmaz şekilde öz-
nelleşti
aplan-
sayisi
aplari,
da sa-
aptan
LIMIT YAYINLARI
Okumayı sürdürdükçe ilk bölümün yarattığı eleştirel
düşüncelerimden giderek uzaklaştığımı fark ettim.
Tanpınar'dan etkilenmiş bütün okurlar için zorlayıcı bir
meseleye dönüşebilen "Tanpınar'ı nasıl okumalı?" so-
rusuna karşı olanca samimiyetiyle kendi kapısını açı-
yordu
i ma-
la da
n. Bu
lanil-
Kitabın "romanvari" bir biyografi olarak sunulmuş ol-
ması bu kitapla ilgili eleştirimi geçersiz kılabilir. - Kap-
lan gibi klasik müzikten zevk almayi Tanpınar'ın etki-
siyle üzerinde çalışarak öğrendiğimi bu kitapla yeni-
den hatırladım
Açıkça söylemeliyim ki ilk kısım kitap hakkındaki bek-
lentilerini karşılamaktan oldukça uzaktı. - Sefa Kap-
lan, Tanpınar'ın dünyasını kurgularken bir yazarın bir
başka yazarı hangi noktalarda, nasıl etkileyebileceği-
nin dolaysız bir örneğini veriyor
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
mayan Sorular (Yeni Nesil) ep birbl- azarların Syküleri, 6. ---- Kitap, evet, hiç de sıradan bir yazar biyografisine ben zemiyordu. Kaplan, kendi biyografisini de yazann biyog- ratisine katiyor, sadece Tanpınar'ın huzuni hayatının yol haritasını çıkarmakla yetinmeden 1960'ların sonunda baş- ladığı Tanpınar okuma serüveninin onu nasıl sekillendirdi ģini de son derece içten bir anlatımla seriyordu önüme. Kitap, bilineni ilan eden bir Tanpınar çalışması olmaktan çıkmış, benim için başka bir boyut kazanmıştı. Geç Kalan Adam'dan etkilenmemi sağlayan da bu eşik oldu. Kaplan Tanpinarin zengin ve trajik iç dünyasının ilmeklerini co- zerken, sadik bir okuru olduğu eserlerini de elestirel bir. gözle tek tek elden geçiriyor, bu kitapların kendisinde ya- rattığı sarsıntıları ve değişimleri kaydediyor, böylece onun- la bir anlamda hesaplaşıyordu da; kısacası, bilgi ve- lan üze- değer- asi, bü- defliyor. bilgi ve- Bu parçada boş bırakılan yerlere düşüncenin akışına göre sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? 12 a kitap irlenen stünlük iylakit bir za- Ünlü bir yazarın biyografisini yazmanın ne kadar zor bir sınav olacağını kestirmek zor değil. - Kaplan'ın ba- zi saptamalarına itirazlarım olmakla birlikte elimdeki kitapla duygusal bir bağ kurmuştum B) Biyografiler her zaman yazarın hayatını eksiksiz hal- de ortaya koymak için yazılmaz. - bu çalışmanın be- nim Tanpınar okumalarımla da pek çok noktada ke- siştiğini görünce kitapla ilişkim kaçınılmaz şekilde öz- nelleşti aplan- sayisi aplari, da sa- aptan LIMIT YAYINLARI Okumayı sürdürdükçe ilk bölümün yarattığı eleştirel düşüncelerimden giderek uzaklaştığımı fark ettim. Tanpınar'dan etkilenmiş bütün okurlar için zorlayıcı bir meseleye dönüşebilen "Tanpınar'ı nasıl okumalı?" so- rusuna karşı olanca samimiyetiyle kendi kapısını açı- yordu i ma- la da n. Bu lanil- Kitabın "romanvari" bir biyografi olarak sunulmuş ol- ması bu kitapla ilgili eleştirimi geçersiz kılabilir. - Kap- lan gibi klasik müzikten zevk almayi Tanpınar'ın etki- siyle üzerinde çalışarak öğrendiğimi bu kitapla yeni- den hatırladım Açıkça söylemeliyim ki ilk kısım kitap hakkındaki bek- lentilerini karşılamaktan oldukça uzaktı. - Sefa Kap- lan, Tanpınar'ın dünyasını kurgularken bir yazarın bir başka yazarı hangi noktalarda, nasıl etkileyebileceği- nin dolaysız bir örneğini veriyor
17. Selanik önemli bir liman şehri oimanın yanı sıra demir yolu ile de Belgrad, Manastır ve İstanbul gibi önemli şehirlere
bağlanmaktaydı, Avrupa'da çıkarılan gazete, dergi ve kitaplardaki fikirler
farklı milletlerin bir arada yaşacıgi Selanik
Lzerinden Osmanlı Olkesine yayGiyordu.
Verilen bilgide Selanik'in, asagidaki özelliklerinden hangisine vurgu yapılmamıştır?
Arcok uluslu yapisina
Bj Sinir kenti olmasına
C) Deniz kıyısında bulunmasina
D) Kültürel yönden gelişmişliğine
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
17. Selanik önemli bir liman şehri oimanın yanı sıra demir yolu ile de Belgrad, Manastır ve İstanbul gibi önemli şehirlere bağlanmaktaydı, Avrupa'da çıkarılan gazete, dergi ve kitaplardaki fikirler farklı milletlerin bir arada yaşacıgi Selanik Lzerinden Osmanlı Olkesine yayGiyordu. Verilen bilgide Selanik'in, asagidaki özelliklerinden hangisine vurgu yapılmamıştır? Arcok uluslu yapisina Bj Sinir kenti olmasına C) Deniz kıyısında bulunmasina D) Kültürel yönden gelişmişliğine
Aşağıdaki parçayı dikkatle okuyunuz. 195.,
196. sorular parçaya göre cevaplandınlacaktır.
Her eser asıl yazıldığı dilden, onun inceliklerini
dir, hiç olmazsa bu iştiyaki duyan kimseler tara-
hakkı ile sezip kendi dillerinde de edaya mukte-
fından tercüme edilmelidir
. Filoktetesi M. Paul
Masqueray in Fransızcaya tercümesinden tercü-
me ettim. Bu tercümenin iyi olmadığını, iyi olma-
yacağını biliyorum, hatta bu işi üzerime almaktan
çekinmekle beraber kendimi günah işlemiş saydi-
ģimi itiraf ederim.
Her kitabın başında okuyucuların müsamahasını
dilemek adettir
. Ben o müsamahayı dilemiyeceğim.
Bu memlekette yanlış, fena tercümelerin çoğalması,
hep o musamaha, fikir hayatının en müthiş, en mü-
rai düşmanı olan müsamaha yüzündendir.
19
195. Her kitabın başında okuyucunun müsamahasi-
ni istemek niçin adettir?
Al Kitabın dikkatle okunup iyice anlaşılmasını
sağlamak için
B) Sirf bir nezaket ifadesi olarak
C) Kitabı daha ilginç hale getirebilmek kaygısı yü-
zünden
D) Tercümenin hakikaten güç bir iş olduğunu an-
latmak için
E) Yazarin eserlerine fazla güvenemedikleri için
(1967-ÜSS)
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Aşağıdaki parçayı dikkatle okuyunuz. 195., 196. sorular parçaya göre cevaplandınlacaktır. Her eser asıl yazıldığı dilden, onun inceliklerini dir, hiç olmazsa bu iştiyaki duyan kimseler tara- hakkı ile sezip kendi dillerinde de edaya mukte- fından tercüme edilmelidir . Filoktetesi M. Paul Masqueray in Fransızcaya tercümesinden tercü- me ettim. Bu tercümenin iyi olmadığını, iyi olma- yacağını biliyorum, hatta bu işi üzerime almaktan çekinmekle beraber kendimi günah işlemiş saydi- ģimi itiraf ederim. Her kitabın başında okuyucuların müsamahasını dilemek adettir . Ben o müsamahayı dilemiyeceğim. Bu memlekette yanlış, fena tercümelerin çoğalması, hep o musamaha, fikir hayatının en müthiş, en mü- rai düşmanı olan müsamaha yüzündendir. 19 195. Her kitabın başında okuyucunun müsamahasi- ni istemek niçin adettir? Al Kitabın dikkatle okunup iyice anlaşılmasını sağlamak için B) Sirf bir nezaket ifadesi olarak C) Kitabı daha ilginç hale getirebilmek kaygısı yü- zünden D) Tercümenin hakikaten güç bir iş olduğunu an- latmak için E) Yazarin eserlerine fazla güvenemedikleri için (1967-ÜSS)
macadır elbette
oğu zaman ve
akterlerin gez-
hayatıyla ilgili
a da sevdiğiyle
llerinizde can-
urken insanın
kitap ayracını
kuya dalarken
Saint Peters-
lemeden önce
7 gittiğimizi ha-
25. Modern insan, yüksek duvarlarla çevrili siteler
içinde güvenlik ve konfor ararken yitip giden kom-
şuluk ve mahalle ilişkilerinin yerine koyacak şey
bulmakta hayli zorlanıyor. Modern evler âdeta
evdeki tüm bireylerin ihtiyaçlarını ayrı ayrı kar-
şılayacak eğlence merkezleri gibi tasarlanıyor.
Bireycilik, ev içindeki hayata da etki ediyor ve ne-
redeyse her oda ayrı bir interaktif yaşam alanı
gibi düşünülüyor. Eğlence ve iletişim kompleksi
olarak ev, besleyen ve uyandıran yer değil dikkat
dağıtan ve uyuşturan yer olmaya başlıyor. ----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
düşüncenin
angisi getiril-
romanın bir
tlilik sunan ha-
rdiğini bilirsiniz
taşıyan, kimi
hareketli yer-
A) Maalesef ev, elektronik uğultunun mekânı ol-
dukça insan seslerini duymak kadar; sessiz-
lik de zorlaşıyor
B) Oysa mahalle hayatı, insanlar ve yerler ara-
sinda geçişkenliğe izin veriyordu
C) Şimdi ekran karşısında geçirilen uzun yalnız-
liklar hayatla bağlarımızı koparıyor
D) Böylece ev bir sığınaktan, bizi toplumsal ha-
yattan yalıtan bir hapishaneye dönüşüyor
E) Artık evlerde sadece çocuklar değil, yetişkin-
ler de huzur içinde düş kuramaz hâle geldi
er karakterlerin
ir eden kentler
YAYINLARI
manların değil
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
macadır elbette oğu zaman ve akterlerin gez- hayatıyla ilgili a da sevdiğiyle llerinizde can- urken insanın kitap ayracını kuya dalarken Saint Peters- lemeden önce 7 gittiğimizi ha- 25. Modern insan, yüksek duvarlarla çevrili siteler içinde güvenlik ve konfor ararken yitip giden kom- şuluk ve mahalle ilişkilerinin yerine koyacak şey bulmakta hayli zorlanıyor. Modern evler âdeta evdeki tüm bireylerin ihtiyaçlarını ayrı ayrı kar- şılayacak eğlence merkezleri gibi tasarlanıyor. Bireycilik, ev içindeki hayata da etki ediyor ve ne- redeyse her oda ayrı bir interaktif yaşam alanı gibi düşünülüyor. Eğlence ve iletişim kompleksi olarak ev, besleyen ve uyandıran yer değil dikkat dağıtan ve uyuşturan yer olmaya başlıyor. ---- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? düşüncenin angisi getiril- romanın bir tlilik sunan ha- rdiğini bilirsiniz taşıyan, kimi hareketli yer- A) Maalesef ev, elektronik uğultunun mekânı ol- dukça insan seslerini duymak kadar; sessiz- lik de zorlaşıyor B) Oysa mahalle hayatı, insanlar ve yerler ara- sinda geçişkenliğe izin veriyordu C) Şimdi ekran karşısında geçirilen uzun yalnız- liklar hayatla bağlarımızı koparıyor D) Böylece ev bir sığınaktan, bizi toplumsal ha- yattan yalıtan bir hapishaneye dönüşüyor E) Artık evlerde sadece çocuklar değil, yetişkin- ler de huzur içinde düş kuramaz hâle geldi er karakterlerin ir eden kentler YAYINLARI manların değil
1-A
TYT
1
17. Geçen yıl şubat ayında güneşin içimizi sıcacık isittığı, güler
yüzlü insanların ülkesi Tayland'daydım. Adını çoğu haritada
bulamayacağınız, göçebe balıkçıların yaşadığı Bulon Lae
adlı küçük bir adada kalıyordum. Adada elektrik yoktu.
Televizyon yoktu, müzik yayını yoktu; araba motor sesi, cep
telefonu sesleri yoktu. Teknolojiden uzakta, zaman ve yer
kavramını unutmuş bir şekilde yaşıyor gibiydim. Denizin,
dalgaların ve tropikal kuşların çıkardığı sesler, onları ilk defa
duyuyormuşum gibi beni heyecanlandırıyor, kendimi özel
hissetmemi sağlıyordu. Bu büyüleyici seslere kimi zaman da
balıkçı tekneleri eşlik ediyordu.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A Sayıp dökmelerden yararlanılmıştır.
B) Birinci kişili anlatıma başvurulmuştur.
C) Birden fazla duyuya seslenilmiştir.
D) Benzetmeden yararlanılmıştır
E) Iç dökmelere yer verilmiştir
. V
8. (1) Tarihçilere göre, günümüzden binlerce yıl önce
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
1-A TYT 1 17. Geçen yıl şubat ayında güneşin içimizi sıcacık isittığı, güler yüzlü insanların ülkesi Tayland'daydım. Adını çoğu haritada bulamayacağınız, göçebe balıkçıların yaşadığı Bulon Lae adlı küçük bir adada kalıyordum. Adada elektrik yoktu. Televizyon yoktu, müzik yayını yoktu; araba motor sesi, cep telefonu sesleri yoktu. Teknolojiden uzakta, zaman ve yer kavramını unutmuş bir şekilde yaşıyor gibiydim. Denizin, dalgaların ve tropikal kuşların çıkardığı sesler, onları ilk defa duyuyormuşum gibi beni heyecanlandırıyor, kendimi özel hissetmemi sağlıyordu. Bu büyüleyici seslere kimi zaman da balıkçı tekneleri eşlik ediyordu. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Sayıp dökmelerden yararlanılmıştır. B) Birinci kişili anlatıma başvurulmuştur. C) Birden fazla duyuya seslenilmiştir. D) Benzetmeden yararlanılmıştır E) Iç dökmelere yer verilmiştir . V 8. (1) Tarihçilere göre, günümüzden binlerce yıl önce
A A A
SEDEF SERİSİ
ONO2-55.31TYTO3 / TÜRKÇE
güzel
ay'ın
anna"
mış, eski
.
ağıdaki
27. Empati; bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine
koyarak olaylara onun bakış açısı ile bakması, o kişinin
duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması,
hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecidir.
Zekâ bilişsel gelişim için ne kadar gerekliyse empati
becerisi de kişilerarası iletişim için o derece önemlidir.
Sosyal beceriler ve olumlu sosyal davranışlar yetişme
çağındakiler için hayati önem taşımaktadır. Empatik
tepkilerin gelişimi insanların sosyal becerilerinin büyük
ve önemli bir parçası olarak kabul edilmektedir. Empati
becerisine sahip çocukların daha az saldırgan, daha
çok yardımsever ve daha gelişmiş ahlaki yargılara sahip
oldukları kanıtlanmıştır.
Aşağıdakilerden hangisiyle bu parçadaki
değerlendirme desteklenebilir?
A Empati kurabilen çocuklar akademik olarak diğer
bireylerin önüne geçeceğinden hayatta daha başarılı
olabilirler.
B) Kişinin kurduğu ilişkilerde kendini karşısındakinin
yerine koyabilmesi ona birçok noktada katkı
sağlayarak
destek olmaktadır.
C) Sosyal becerilerin en önemli parçası olan empati,
insan tepkilerinin zamana ve ortama uygun olmasını
karşılamaktadır.
an
aş
.
os Insan kendisini karşısındaki kişinin yerine koyabildiği
ölçüde duyusal ve sosyal gelişime açık kalabilir, aksi
takdirde bu mümkün değildir.
IZ.
bi,
E) Zekânın kişilerin bilişsel gelişiminde ne denli etkili
olduğunu belirlemek için kişilerin empati becerilerine
odaklanmak gerekmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
A A A SEDEF SERİSİ ONO2-55.31TYTO3 / TÜRKÇE güzel ay'ın anna" mış, eski . ağıdaki 27. Empati; bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısı ile bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecidir. Zekâ bilişsel gelişim için ne kadar gerekliyse empati becerisi de kişilerarası iletişim için o derece önemlidir. Sosyal beceriler ve olumlu sosyal davranışlar yetişme çağındakiler için hayati önem taşımaktadır. Empatik tepkilerin gelişimi insanların sosyal becerilerinin büyük ve önemli bir parçası olarak kabul edilmektedir. Empati becerisine sahip çocukların daha az saldırgan, daha çok yardımsever ve daha gelişmiş ahlaki yargılara sahip oldukları kanıtlanmıştır. Aşağıdakilerden hangisiyle bu parçadaki değerlendirme desteklenebilir? A Empati kurabilen çocuklar akademik olarak diğer bireylerin önüne geçeceğinden hayatta daha başarılı olabilirler. B) Kişinin kurduğu ilişkilerde kendini karşısındakinin yerine koyabilmesi ona birçok noktada katkı sağlayarak destek olmaktadır. C) Sosyal becerilerin en önemli parçası olan empati, insan tepkilerinin zamana ve ortama uygun olmasını karşılamaktadır. an aş . os Insan kendisini karşısındaki kişinin yerine koyabildiği ölçüde duyusal ve sosyal gelişime açık kalabilir, aksi takdirde bu mümkün değildir. IZ. bi, E) Zekânın kişilerin bilişsel gelişiminde ne denli etkili olduğunu belirlemek için kişilerin empati becerilerine odaklanmak gerekmektedir.
(1) icat edildiği günden bu yana, her sınıftan amatör ve
profesyonel oyuncunun ilgisini çekmiş olan bilardonun ilk kez
15. yy. ortalarında oynandığı sanılmaktadır. (II) Ancak asıl
yaygınlaşmaya başladığı dönem XVI. Louis'in saltanat
dönemidir. (III) Buna karşın tarihini çok daha eskilere götüren
bulgular vardır. (IV) Felsefeci Anacharsis'in MÖ 400'de
Yunanistan'da bilardoya benzer bir oyun gördüğünü
söylediği, kayıtlarda vardır. (V) Bazı spor tarihçileri de a
"bilardo" adının, Fransızca "bille" (top) kelimesinin türevi
olduğunu öne sürerek Fransa'da ortaya çıktığını iddia eder.
(VI) Shakespeare'nin Anthony ve Cleopatra adlı oyununda,
Cleopatra'nın Charmian'a "Hadi, gel bilardo oynayalım."
demesi nedeniyle 15. yy. kuşkuya yer bırakmayacak ilk tarih
olarak kabul edilebilir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin
akışını bozmaktadır?
ATII
B) III
C) IV
V
E) VI
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
(1) icat edildiği günden bu yana, her sınıftan amatör ve profesyonel oyuncunun ilgisini çekmiş olan bilardonun ilk kez 15. yy. ortalarında oynandığı sanılmaktadır. (II) Ancak asıl yaygınlaşmaya başladığı dönem XVI. Louis'in saltanat dönemidir. (III) Buna karşın tarihini çok daha eskilere götüren bulgular vardır. (IV) Felsefeci Anacharsis'in MÖ 400'de Yunanistan'da bilardoya benzer bir oyun gördüğünü söylediği, kayıtlarda vardır. (V) Bazı spor tarihçileri de a "bilardo" adının, Fransızca "bille" (top) kelimesinin türevi olduğunu öne sürerek Fransa'da ortaya çıktığını iddia eder. (VI) Shakespeare'nin Anthony ve Cleopatra adlı oyununda, Cleopatra'nın Charmian'a "Hadi, gel bilardo oynayalım." demesi nedeniyle 15. yy. kuşkuya yer bırakmayacak ilk tarih olarak kabul edilebilir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? ATII B) III C) IV V E) VI
26.
25. Tuba Kumaş'ın, çizimlerini Berk Öztürk'ün yapmış oldu-
ğu ilk öykü kitabı, Dünyanın Sonu Geldiğinde, 2017'de
Doğan Kitap tarafından yayımlandı. Gotik, fantastik bir
dünyadaki dışlanmış, farklı bedenlere sahip, kırılgan,
görece ürkütücü çocukların hikâyelerini anlatıyordu Ku-
maş. Tekboynuz, Koca Kulak, Vampir Çocuk, Hayalet,
Işık Çocuk, Dört Göz, Sessiz Bebek ve diğerleri... Ku-
maş, Radyo-Televizyon Bölümü ile DTCF Tiyatro Bölü-
mü, Dramatik Yazarlık Ana Sanat Dali mezunu; çizgi film
senaristliği ve tiyatro oyunlarında dramaturgluk yapıyor.
17. Tudem Edebiyat Ödülleri Resimli Kitap Yarışması'n-
da Gece Parlayan adlı resimli öyküleriyle çizer Ahmet
Uzun'la birlikte üçüncülük ödülünü ve Scognamillo ani-
sına düzenlenen 2018 GIO Ödülleri'nde de Dünyanın
Sonu Geldiğinde kitabıyla Başarı Ödülü'nü kazanmıştı.
Kumaş'ın ikinci öykü kitabı Uç ise İthaki Yayınları tara-
fından yayımlandı. Uç, okura ünlü yönetmen Tim Bur-
ton'ın ihtişamlı atmosferine benzer dünyalar vadediyor.
Öykülerde Makas Eller, Adams Ailesi, koca koca göz-
leriyle tanıdığımız çocukların ressamı Margaret Keane
karakterlerine yakın canlıların yaşadığı bir coğrafyaya
konuk oluyoruz.
Bu parçada Tuba Kumaş ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Farklı sanatsal alanlarda faaliyet gösterdiğine
B) Bazı öykülerinin bir yönetmenin filmlerini hatırlattı-
ğına
c) Öykü kitaplarında kendi çizdiği resimlere de yer ver-
diğine
D) Farklı yarışmalardan, farklı derecelerde ödül aldığına
E) İlk ve ikinci öykü kitaplarının yayınevlerine
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
26. 25. Tuba Kumaş'ın, çizimlerini Berk Öztürk'ün yapmış oldu- ğu ilk öykü kitabı, Dünyanın Sonu Geldiğinde, 2017'de Doğan Kitap tarafından yayımlandı. Gotik, fantastik bir dünyadaki dışlanmış, farklı bedenlere sahip, kırılgan, görece ürkütücü çocukların hikâyelerini anlatıyordu Ku- maş. Tekboynuz, Koca Kulak, Vampir Çocuk, Hayalet, Işık Çocuk, Dört Göz, Sessiz Bebek ve diğerleri... Ku- maş, Radyo-Televizyon Bölümü ile DTCF Tiyatro Bölü- mü, Dramatik Yazarlık Ana Sanat Dali mezunu; çizgi film senaristliği ve tiyatro oyunlarında dramaturgluk yapıyor. 17. Tudem Edebiyat Ödülleri Resimli Kitap Yarışması'n- da Gece Parlayan adlı resimli öyküleriyle çizer Ahmet Uzun'la birlikte üçüncülük ödülünü ve Scognamillo ani- sına düzenlenen 2018 GIO Ödülleri'nde de Dünyanın Sonu Geldiğinde kitabıyla Başarı Ödülü'nü kazanmıştı. Kumaş'ın ikinci öykü kitabı Uç ise İthaki Yayınları tara- fından yayımlandı. Uç, okura ünlü yönetmen Tim Bur- ton'ın ihtişamlı atmosferine benzer dünyalar vadediyor. Öykülerde Makas Eller, Adams Ailesi, koca koca göz- leriyle tanıdığımız çocukların ressamı Margaret Keane karakterlerine yakın canlıların yaşadığı bir coğrafyaya konuk oluyoruz. Bu parçada Tuba Kumaş ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Farklı sanatsal alanlarda faaliyet gösterdiğine B) Bazı öykülerinin bir yönetmenin filmlerini hatırlattı- ğına c) Öykü kitaplarında kendi çizdiği resimlere de yer ver- diğine D) Farklı yarışmalardan, farklı derecelerde ödül aldığına E) İlk ve ikinci öykü kitaplarının yayınevlerine