Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

ÇE TESTİ
28. 1.
27/ Orhan Kemal'in Gurbet Kuşları romanı göç olgusu-
nu anlatan önemli romanlardan biridir. İlk baskısı
1962'de yapılan roman, 1954 yılında basılmış olan
Bereketli Topraklar Üzerinde romanının devamı
niteliğindedir. İlkinde İflahsızın Yusuf un Çukuro-
va hayatı anlatılırken ikincisinde Yusuf'un oğlu
olan İflahsızın Memed'in İstanbul'daki yaşamı ele
alınmıştır. Romanda önemli meseleler olarak göç
sebebiyle gecekondulaşmanın artması ve büyük
şehirde ahlâkî yozlaşmanın kolayca kabul edildi-
ği gerçeğinin yer aldığı görülür. Her türlü insanın
yer aldığı İstanbul'da Memed ve Ayşe çiftinin ken-
dilerini geliştirerek yaşadıkları sınıfı bulduklarını
görürüz. Romandan uyarlanan aynı adlı sinema
filmi ise 1964 yılında beyaz perdede gösterime gir-
miştir. Filmde Kahramanmaraş'tan İstanbul'a göç
eden dördü çocuk, altı kişilik bir ailenin daha iyi bir
yaşam sürmek için verdikleri mücadele anlatılır.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin
cevabı yoktur?
A) Gurbet Kuşları, ne zaman filme çekilmiştir?
BY Gurbet kuşları, sosyal içerikli bir roman özelliği
gösterir mi?
Sİki romanın içeriği birbirine benzer nitelikte midir?
D) Roman ve film arasında göze çarpan farklılıklar
nelerdir?
EY Birbirinin devamı iki romanda hangi toplumsal
sorunlar üzerinde durulur?
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
ÇE TESTİ 28. 1. 27/ Orhan Kemal'in Gurbet Kuşları romanı göç olgusu- nu anlatan önemli romanlardan biridir. İlk baskısı 1962'de yapılan roman, 1954 yılında basılmış olan Bereketli Topraklar Üzerinde romanının devamı niteliğindedir. İlkinde İflahsızın Yusuf un Çukuro- va hayatı anlatılırken ikincisinde Yusuf'un oğlu olan İflahsızın Memed'in İstanbul'daki yaşamı ele alınmıştır. Romanda önemli meseleler olarak göç sebebiyle gecekondulaşmanın artması ve büyük şehirde ahlâkî yozlaşmanın kolayca kabul edildi- ği gerçeğinin yer aldığı görülür. Her türlü insanın yer aldığı İstanbul'da Memed ve Ayşe çiftinin ken- dilerini geliştirerek yaşadıkları sınıfı bulduklarını görürüz. Romandan uyarlanan aynı adlı sinema filmi ise 1964 yılında beyaz perdede gösterime gir- miştir. Filmde Kahramanmaraş'tan İstanbul'a göç eden dördü çocuk, altı kişilik bir ailenin daha iyi bir yaşam sürmek için verdikleri mücadele anlatılır. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? A) Gurbet Kuşları, ne zaman filme çekilmiştir? BY Gurbet kuşları, sosyal içerikli bir roman özelliği gösterir mi? Sİki romanın içeriği birbirine benzer nitelikte midir? D) Roman ve film arasında göze çarpan farklılıklar nelerdir? EY Birbirinin devamı iki romanda hangi toplumsal sorunlar üzerinde durulur?
AA
TYT DENEME SINAVI 03
31. Spinoza, varlık ile tarzlar arasındaki ontolojik ve
epistemolojik ilişkilere yeniden dönmektedir. Ona göre
"etkisi kendisi yoluyla açık ve seçik olarak algılanabilen
nedene yeterli neden" ve "etkisi yalnızca kendisi
yoluyla algilanamayan nedene yetersiz ya da bölümsel
neden" denir. Bu açıdan bakıldığı zaman duygunun
"ne"liği, aslında "şey"in nedenselliği problemine
dönüşür
. Demek ki her şey, varoluş nedeni
dolayısıyla
düşünülebilir. Duygu deneyiminin kuvvet ilişkileri ile
değişkileri, değişimi ve dönüşümü, eylem ve tutku olarak
deneyimlenir.
Bu parçadan hareketle,
c 1. Bir kartalın görevi bir bülbül gibi güzel ötmek
değildir.
II. Meyve vermeyen ağacın yaptığı fotosentez, meyve
vermediği için görmezden gelinemez.
III. Kargalara ödül yöntemiyle sokaklardaki sigara
izmaritlerinin toplatılması, yaşam döngüsünün
parçasıdır.
yargılarından hangileri nedensellik ilkesine örnek
gösterilemez?
A) Yalnız!
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
E) II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
AA TYT DENEME SINAVI 03 31. Spinoza, varlık ile tarzlar arasındaki ontolojik ve epistemolojik ilişkilere yeniden dönmektedir. Ona göre "etkisi kendisi yoluyla açık ve seçik olarak algılanabilen nedene yeterli neden" ve "etkisi yalnızca kendisi yoluyla algilanamayan nedene yetersiz ya da bölümsel neden" denir. Bu açıdan bakıldığı zaman duygunun "ne"liği, aslında "şey"in nedenselliği problemine dönüşür . Demek ki her şey, varoluş nedeni dolayısıyla düşünülebilir. Duygu deneyiminin kuvvet ilişkileri ile değişkileri, değişimi ve dönüşümü, eylem ve tutku olarak deneyimlenir. Bu parçadan hareketle, c 1. Bir kartalın görevi bir bülbül gibi güzel ötmek değildir. II. Meyve vermeyen ağacın yaptığı fotosentez, meyve vermediği için görmezden gelinemez. III. Kargalara ödül yöntemiyle sokaklardaki sigara izmaritlerinin toplatılması, yaşam döngüsünün parçasıdır. yargılarından hangileri nedensellik ilkesine örnek gösterilemez? A) Yalnız! B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
B
B
B
TÜRKÇE TESTİ
4.
2021 - 2022/ TYT-7
Heide
onlar
soru
olm
1.
Bu
sir
Behçet Necatigil'in kimi şiirlerine yakından baktığımızda divan
ve halk şiirimizden, Batı şiirinin motiflerinden, sözsel
ögelerinden izler taşıdığını görürüz. Edebiyatımız Necatigil'in
şiir tezgâhında yeniden dokunan bu ögelerle yepyeni bir
çeşniye, biçime kavuşmuştur.
Bu parçada altı çizili sözle Behçet Necatigil'le ilgili
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şiirsel mirası, kendi renklerine bulaması
B) Şiirde olması gereken evrensel ilkelere bağlı kalması
C) Gelenekten bağımsız bir şiir adası yaratması
D) Çağının şiir anlayışıyla özdeş bir üslup benimsemesi
E) Kendinden önce yaratılmış şiir birikimini methetmesi
Aşağıdaki parçaların hangisinde altı çizili sözcük doğru
kullanılmıştır?
piye
TÖyle bir duruma düşmüş ki dostlar başına.. Gazeteler
artık onun yakınmaları
, hiçkırıkları ve tepkileriyle dolup
taşıyor.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
B B B TÜRKÇE TESTİ 4. 2021 - 2022/ TYT-7 Heide onlar soru olm 1. Bu sir Behçet Necatigil'in kimi şiirlerine yakından baktığımızda divan ve halk şiirimizden, Batı şiirinin motiflerinden, sözsel ögelerinden izler taşıdığını görürüz. Edebiyatımız Necatigil'in şiir tezgâhında yeniden dokunan bu ögelerle yepyeni bir çeşniye, biçime kavuşmuştur. Bu parçada altı çizili sözle Behçet Necatigil'le ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiirsel mirası, kendi renklerine bulaması B) Şiirde olması gereken evrensel ilkelere bağlı kalması C) Gelenekten bağımsız bir şiir adası yaratması D) Çağının şiir anlayışıyla özdeş bir üslup benimsemesi E) Kendinden önce yaratılmış şiir birikimini methetmesi Aşağıdaki parçaların hangisinde altı çizili sözcük doğru kullanılmıştır? piye TÖyle bir duruma düşmüş ki dostlar başına.. Gazeteler artık onun yakınmaları , hiçkırıkları ve tepkileriyle dolup taşıyor.
7.
(1) Son zamanların en çok tartışılan ve
fiziğin yeni gözdesi olan "sicim kuramı"
on bir boyutlu bir evren önermekte ise
de bu henüz deneysel olarak ispatlana.
madi. (ID) İçinde bulunduğumuz evren
miz dört boyuta sahiptir. (III) En, boy
ve maddi varlığımız, algılayabildiği
ve yükseklik evrenin mekan boyutlar,
zaman da dördüncü boyutu olarak ta.
nimlanır. (IV) Evren içerisinde varlıkları
ve kendi yerimizi anlamamız ve algıla.
mamız, en azından bu ölçülebilir bo
yutlarla olmaktadır. (V) Mesela bir ağaç
düşünelim, bunun bir yüksekliği, çapı
ve hacmi vardır. (VI) Uzunluklar cinsin-
den ifade edeceğimiz bir büyüklüğü
olsa da bu bilginin suurlu bir gözlemci
tarafından algılanıp bilinmesi için bu
uzunlukların varlığının süreklilik arz et-
mesi gerekir.
Bu parçadaki numaralanmış cümle-
lerle ilgili olarak aşağıda verilenler-
den hangisi yanlıştır?
A) 1. cümlede, kesinlik kazanmamış
bir bilgiye yer verilmiştir.
B) II. cümlede, evrenin ölçülemeyen
boyutları da olduğu ifade edilmiş-
tir.
e) ili cümlede, dört boyutun neler ol-
duğu açıklanmıştır.
DY IV. cümlede, insanın çevresini al-
gılamasında bu boyutların önemli
olduğu belirtilmiştir.
E) VI.cümlede, söz konusu boyutların
devamlılığının algı açısından şart
olduğu anlatılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
7. (1) Son zamanların en çok tartışılan ve fiziğin yeni gözdesi olan "sicim kuramı" on bir boyutlu bir evren önermekte ise de bu henüz deneysel olarak ispatlana. madi. (ID) İçinde bulunduğumuz evren miz dört boyuta sahiptir. (III) En, boy ve maddi varlığımız, algılayabildiği ve yükseklik evrenin mekan boyutlar, zaman da dördüncü boyutu olarak ta. nimlanır. (IV) Evren içerisinde varlıkları ve kendi yerimizi anlamamız ve algıla. mamız, en azından bu ölçülebilir bo yutlarla olmaktadır. (V) Mesela bir ağaç düşünelim, bunun bir yüksekliği, çapı ve hacmi vardır. (VI) Uzunluklar cinsin- den ifade edeceğimiz bir büyüklüğü olsa da bu bilginin suurlu bir gözlemci tarafından algılanıp bilinmesi için bu uzunlukların varlığının süreklilik arz et- mesi gerekir. Bu parçadaki numaralanmış cümle- lerle ilgili olarak aşağıda verilenler- den hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede, kesinlik kazanmamış bir bilgiye yer verilmiştir. B) II. cümlede, evrenin ölçülemeyen boyutları da olduğu ifade edilmiş- tir. e) ili cümlede, dört boyutun neler ol- duğu açıklanmıştır. DY IV. cümlede, insanın çevresini al- gılamasında bu boyutların önemli olduğu belirtilmiştir. E) VI.cümlede, söz konusu boyutların devamlılığının algı açısından şart olduğu anlatılmıştır.
Paylasim
10. Popülizm; sanatın yaptırım gücünü, etki gücünü yok
sayarak onun içini boşaltma sorunudur. Eğer siz
popülerliğe doğru kayiyorsanız, popüler olmak size
daha cazip geliyorsa buradan elde edeceğiniz ünün
değerli olmadığını söylemek durumundayım. Bu, çok
ucuz bir kazanımdır. Sanatin popüler olmak gibi, günlük
hayat içerisinde "pat" dediğimizde patlayan ve sönen
balon olmak gibi bir derdi ve kaygısı yoktur. Poputerliğe
kayan insanın sanatçilikla değil, sadece ünle
ilişkisinden bahsedilebilir. Doğal olarak ünlü olmak,
bilinir olmak çok da zor bir şey değil. Sanatın herhangi
bir alanında usta-çırak ilişkisiyle, atölye ilişkisiyle yol kat
ederek, olgunlaşarak yani belli bir süreçten geçip bu
anlamda net ürünler veren yetkin bir birey olmak söz
konusu ise popülizmin burada kapıdan girmesi
düşünülemez. Popülizm ciddi bir hastalıktır. Kimilerinin
bu hastalığa düşmesi altyapısının olmayışındandır.
Bu parçada anlatılanlarla ilgili olarak
Konilerinin
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Al sanatı, yarınları amaçlayan bir yaklaşımla ele almak
gerekir.
12. Bugi
bom
süzg
ediln
çagi
ister
C
Coc
çok
tüke
gör
çiç
yer
cal
Dc
ka
fa
so
so
g
E
B) Sanatı bir kesime yaranma aracı olarak kullanan
kişilerin estetik kaygilardan uzak olduğu görülür.
C) Sanatın içsel değerleri, ortaya konan ürünün
herkesçe taninip bilinmesi amacına ters düşer.
D) Sanatsal anlamda yetkinliğe ulaşmak için verilen
emek, sanatçının toplumda kabul görmesini sağlar.
E) Kişisel çıkarlar söz konusu olduğunda ortaya çıkan
ürünün birikimden yoksun olduğu görülür.
3
DENEME-2
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Paylasim 10. Popülizm; sanatın yaptırım gücünü, etki gücünü yok sayarak onun içini boşaltma sorunudur. Eğer siz popülerliğe doğru kayiyorsanız, popüler olmak size daha cazip geliyorsa buradan elde edeceğiniz ünün değerli olmadığını söylemek durumundayım. Bu, çok ucuz bir kazanımdır. Sanatin popüler olmak gibi, günlük hayat içerisinde "pat" dediğimizde patlayan ve sönen balon olmak gibi bir derdi ve kaygısı yoktur. Poputerliğe kayan insanın sanatçilikla değil, sadece ünle ilişkisinden bahsedilebilir. Doğal olarak ünlü olmak, bilinir olmak çok da zor bir şey değil. Sanatın herhangi bir alanında usta-çırak ilişkisiyle, atölye ilişkisiyle yol kat ederek, olgunlaşarak yani belli bir süreçten geçip bu anlamda net ürünler veren yetkin bir birey olmak söz konusu ise popülizmin burada kapıdan girmesi düşünülemez. Popülizm ciddi bir hastalıktır. Kimilerinin bu hastalığa düşmesi altyapısının olmayışındandır. Bu parçada anlatılanlarla ilgili olarak Konilerinin aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Al sanatı, yarınları amaçlayan bir yaklaşımla ele almak gerekir. 12. Bugi bom süzg ediln çagi ister C Coc çok tüke gör çiç yer cal Dc ka fa so so g E B) Sanatı bir kesime yaranma aracı olarak kullanan kişilerin estetik kaygilardan uzak olduğu görülür. C) Sanatın içsel değerleri, ortaya konan ürünün herkesçe taninip bilinmesi amacına ters düşer. D) Sanatsal anlamda yetkinliğe ulaşmak için verilen emek, sanatçının toplumda kabul görmesini sağlar. E) Kişisel çıkarlar söz konusu olduğunda ortaya çıkan ürünün birikimden yoksun olduğu görülür. 3 DENEME-2
29.
ALES / SÖZEL
27. Bugün Picasso'nun adını, sanatın ucundan kıyısından il-
gilenen herkes duymuştur. Çünkü onun eserleri Bati res
mine yeni bir yön vermiştir. Picasso'nun eserleri pek çok
farklı ve daha önce denenmemiş biçem içerir. Pessar
arkadaşlarıyla kübizmi geliştirmiş, kolaj tekniğini bulmuş,
gerçeküstücülüğün gelişimine katkıda bulunmuştur. Soyut
resmi geliştirerek kendisini izleyen ressamları gerçekçi res
min baskısından kurtarmıştır. Soyut resmin en önemli tem-
silcisi olmuştur. Picasso, yaşamının sonuna kadar her yıl
yüzlerce yağlı boya resim, çizim, baskı ve heykel yapmıştır.
Bu parçadan Picasso'nun sanatıyla ilgili aşağıdaki
yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) Özgün bir sanat anlayışı vardır.
B) Değeri ölümünden sonra anlaşılmıştır.
C) Resim sanatına yeni bir teknik kazandırmıştır.
D) Sanatta daha yeni ve özgün olanı aramıştır.
E) Farklı tarzlarda birçok eser ortaya koymuştur.
(774. sayfa - 657 ALES SB)
28. IX. ve XII. yüzyıllar arasında eğitim-öğretim Avrupa'da ka-
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
29. ALES / SÖZEL 27. Bugün Picasso'nun adını, sanatın ucundan kıyısından il- gilenen herkes duymuştur. Çünkü onun eserleri Bati res mine yeni bir yön vermiştir. Picasso'nun eserleri pek çok farklı ve daha önce denenmemiş biçem içerir. Pessar arkadaşlarıyla kübizmi geliştirmiş, kolaj tekniğini bulmuş, gerçeküstücülüğün gelişimine katkıda bulunmuştur. Soyut resmi geliştirerek kendisini izleyen ressamları gerçekçi res min baskısından kurtarmıştır. Soyut resmin en önemli tem- silcisi olmuştur. Picasso, yaşamının sonuna kadar her yıl yüzlerce yağlı boya resim, çizim, baskı ve heykel yapmıştır. Bu parçadan Picasso'nun sanatıyla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Özgün bir sanat anlayışı vardır. B) Değeri ölümünden sonra anlaşılmıştır. C) Resim sanatına yeni bir teknik kazandırmıştır. D) Sanatta daha yeni ve özgün olanı aramıştır. E) Farklı tarzlarda birçok eser ortaya koymuştur. (774. sayfa - 657 ALES SB) 28. IX. ve XII. yüzyıllar arasında eğitim-öğretim Avrupa'da ka-
kapanmaz demiş.
dakilerin
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden
Bu parça
En derin
si söylenemez?
✓
A) Yoruma yer verilmiştir.
Y
wandige
B) Neden-sonuç içeren cümleler kullanilm
D) Oyküleyici bir anlatım yeğlenmiştie
C) Mecazlı söyleyişlerden yararlanılmistu
) Birden fazla duyuya seslenilmiştir.
Adı hans
III. Tuzluluk
7. Nereded
sorularında
AJA. ve Il
D) TE
Y
1
N
14. () Düny
ya'nın gi
12. Yeryüzündeki her canlı, yalnızca kendi türünden
canlılar üretebilir. Bir canlının, kendi türünün birin
özelliklerini gelecek kuşaklara aktarmasini ve yer
ruların ana-babalarına benzemesini sağlayan bu
biyolojik süreç "kalıtım" ya da "soya çekimdir. Kue
kusuz, bütün çocuklar ana-babalarına; kız kardeşler,
erkek kardeşlere tipatıp benzemez. Aralarında çoha
kez saç, ten ya da göz rengi, yetenek ya da zek
düzeyi gibi farklılıklar vardır. Kalıtsal özelliklere ve
farklılıklara ilişkin bilgileri taşıyan genlerin üreme yo
luyla kuşaktan kuşağa nasıl aktarıldığını incelemek
de genetik biliminin konusudur. Saç rengi, uzunluk
ya da kısalık, şişmanlık ya da zayıflık gibi bireysel
özellikler kalitimsaldır.
su De-
nadolu
nkara
Süley-
avasi
ti.is
nilan
Sul-
aleye
Çatalhöy
da ve 90
6200'de
duvarın
muş old
ve yaki
MÖ 75
kuruldu
yük'te
leşme
yapılar
mıştır.
ağı-
Bu parçada "kalitım" ile ilgili olarak aşağıdakile-
rin hangisine değinilmemiştir?
al Biyolojik bir süreç olduğuna
B) Bir türün özelliklerini gelecek kuşaklara aktarabil
mesini sağladığına
C) Tür özelliklerinin taşıyıcısı olduğuna
D) Zekâ düzeyini belirlediğine v
E) Bireyin fiziksel özelliklerini biçimlendirdiğine
Bu p:
parac
başla
A) 1.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
kapanmaz demiş. dakilerin Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden Bu parça En derin si söylenemez? ✓ A) Yoruma yer verilmiştir. Y wandige B) Neden-sonuç içeren cümleler kullanilm D) Oyküleyici bir anlatım yeğlenmiştie C) Mecazlı söyleyişlerden yararlanılmistu ) Birden fazla duyuya seslenilmiştir. Adı hans III. Tuzluluk 7. Nereded sorularında AJA. ve Il D) TE Y 1 N 14. () Düny ya'nın gi 12. Yeryüzündeki her canlı, yalnızca kendi türünden canlılar üretebilir. Bir canlının, kendi türünün birin özelliklerini gelecek kuşaklara aktarmasini ve yer ruların ana-babalarına benzemesini sağlayan bu biyolojik süreç "kalıtım" ya da "soya çekimdir. Kue kusuz, bütün çocuklar ana-babalarına; kız kardeşler, erkek kardeşlere tipatıp benzemez. Aralarında çoha kez saç, ten ya da göz rengi, yetenek ya da zek düzeyi gibi farklılıklar vardır. Kalıtsal özelliklere ve farklılıklara ilişkin bilgileri taşıyan genlerin üreme yo luyla kuşaktan kuşağa nasıl aktarıldığını incelemek de genetik biliminin konusudur. Saç rengi, uzunluk ya da kısalık, şişmanlık ya da zayıflık gibi bireysel özellikler kalitimsaldır. su De- nadolu nkara Süley- avasi ti.is nilan Sul- aleye Çatalhöy da ve 90 6200'de duvarın muş old ve yaki MÖ 75 kuruldu yük'te leşme yapılar mıştır. ağı- Bu parçada "kalitım" ile ilgili olarak aşağıdakile- rin hangisine değinilmemiştir? al Biyolojik bir süreç olduğuna B) Bir türün özelliklerini gelecek kuşaklara aktarabil mesini sağladığına C) Tür özelliklerinin taşıyıcısı olduğuna D) Zekâ düzeyini belirlediğine v E) Bireyin fiziksel özelliklerini biçimlendirdiğine Bu p: parac başla A) 1.
25
23. Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları
davranış biçimleri ve kaidelerine ahlak adı verilir. Genelde
mutlak anlamda iyi olduğu düşünülen ya da belli bir yaşam
anlayışını içeren kurallar bütünü olarak düşünülebilir.
Ahlak, ayrıca toplum tarafından baskın görülen ve
herkesin bu baskın ahlak kurallarına tabii olmasını istediği
davranışların bütünüdür. Bununla birlikte ahlak, bir bütün
olarak topluma mal edilmek yerine bireye ilişkin bir
davranış olarak da düşünülür. Ahlaki eylem, bireyin kendi
arzularını gerçekleştirebileceği anlamına gelen keyfilikten
uzaktır. Çünkü insanın varlığına ilişkin vazgeçilmez bir
niteliğe sahiptir. Ahlak, bireyin toplum içinde yaşamasını
ve bunun yanı sıra kendisini anlatmak için hayatını
kurgulamasıdır. Ahlak ne topluma ne de bireye
indirgenebilir. Ahlak hem bireye hem de topluma ilişkin
olmak zorundadır.
Bu parçadan ahlak ile ilgili aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Isteğe bağlı olmadığına
B) Hem kişisel hem de sosyal yönünün bulunduğuna
C) Olumlu olduğuna inanılan tutum ve davranışları
kapsadığına
D) Kişinin kendini ifade etme aracı olduğuna
E) Çerçevesinin, bireylerin tutumlarıyla belirlendiğine
E
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
25 23. Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kaidelerine ahlak adı verilir. Genelde mutlak anlamda iyi olduğu düşünülen ya da belli bir yaşam anlayışını içeren kurallar bütünü olarak düşünülebilir. Ahlak, ayrıca toplum tarafından baskın görülen ve herkesin bu baskın ahlak kurallarına tabii olmasını istediği davranışların bütünüdür. Bununla birlikte ahlak, bir bütün olarak topluma mal edilmek yerine bireye ilişkin bir davranış olarak da düşünülür. Ahlaki eylem, bireyin kendi arzularını gerçekleştirebileceği anlamına gelen keyfilikten uzaktır. Çünkü insanın varlığına ilişkin vazgeçilmez bir niteliğe sahiptir. Ahlak, bireyin toplum içinde yaşamasını ve bunun yanı sıra kendisini anlatmak için hayatını kurgulamasıdır. Ahlak ne topluma ne de bireye indirgenebilir. Ahlak hem bireye hem de topluma ilişkin olmak zorundadır. Bu parçadan ahlak ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Isteğe bağlı olmadığına B) Hem kişisel hem de sosyal yönünün bulunduğuna C) Olumlu olduğuna inanılan tutum ve davranışları kapsadığına D) Kişinin kendini ifade etme aracı olduğuna E) Çerçevesinin, bireylerin tutumlarıyla belirlendiğine E
TYT / Türkçe
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız
40. Bu parçayla ilgili olarak,
Karşılaştırmalı değerlendirme yapılmıştır.
I. Genel olarak anlatımda kronolojik sıralama esas alin-
mıştır.
III. Örneklendirmelerden yararlanarak kanıtlama yoluna
gidilmiştir.
yapılan değerlendirmelerden hangileri doğrudur?
A) I ve II
B) Yalniz II
C) I ve III
D) Yalnız! E) WII
Temel kütle birimi olan kilogram, metre ve saniyenin ak-
sine hâlâ fiziksel bir nesne üzerinden tanımlanıyor. Golf
topu büyüklüğünde, platin ve iridyumdan oluşan, 127 ya-
şındaki silindir biçimli bu nesne Paris'in dışında Ağırlıklar
ve Ölçüler Uluslararası Bürosu'na ait özel bir mahzende
tutuluyor. Büyük K (Le Grand K) olarak da adlandırılan te-
mel ağırlık birimi o kadar önemli ki iç içe üç tane hava ge-
çirmez cam kavanozun içinde, sabit sicaklık altında kilitli
tutuluyor. Çünkü toz, nem ya da başka etkenler silindirin
kütlesinin değişmesine sebep olabilir. Dünya genelinde
bir ağırlık standardı oluşturabilmek için Büyük K'nın çok
sayıda kopyası yapılmış. Her 40 yılda bir Büyük K dikkatli
bir biçimde saklandığı kavanozlardan çıkarılıyor ve kütle-
si dünya genelindeki benzerleriyle karşılaştırılıyor. Ancak
karşılaştırmalar sırasında gözlemlenen farkların Büyük
K'dan mi yoksa kopyalarından mı kaynaklandığını söy-
lemenin imkânı yok. En son yapılan 1996-1998 kalibras-
yonlarında da görece büyük farklılıklar gözlemlendi. Bu
durumun en önemli sebebi hâlâ temel kütle biriminin has-
sas bir biçimde tanımlanamaması. Ancak yakın gelecekte
bu durumun değişmesi için çalışmalar yapılıyor.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT / Türkçe 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız 40. Bu parçayla ilgili olarak, Karşılaştırmalı değerlendirme yapılmıştır. I. Genel olarak anlatımda kronolojik sıralama esas alin- mıştır. III. Örneklendirmelerden yararlanarak kanıtlama yoluna gidilmiştir. yapılan değerlendirmelerden hangileri doğrudur? A) I ve II B) Yalniz II C) I ve III D) Yalnız! E) WII Temel kütle birimi olan kilogram, metre ve saniyenin ak- sine hâlâ fiziksel bir nesne üzerinden tanımlanıyor. Golf topu büyüklüğünde, platin ve iridyumdan oluşan, 127 ya- şındaki silindir biçimli bu nesne Paris'in dışında Ağırlıklar ve Ölçüler Uluslararası Bürosu'na ait özel bir mahzende tutuluyor. Büyük K (Le Grand K) olarak da adlandırılan te- mel ağırlık birimi o kadar önemli ki iç içe üç tane hava ge- çirmez cam kavanozun içinde, sabit sicaklık altında kilitli tutuluyor. Çünkü toz, nem ya da başka etkenler silindirin kütlesinin değişmesine sebep olabilir. Dünya genelinde bir ağırlık standardı oluşturabilmek için Büyük K'nın çok sayıda kopyası yapılmış. Her 40 yılda bir Büyük K dikkatli bir biçimde saklandığı kavanozlardan çıkarılıyor ve kütle- si dünya genelindeki benzerleriyle karşılaştırılıyor. Ancak karşılaştırmalar sırasında gözlemlenen farkların Büyük K'dan mi yoksa kopyalarından mı kaynaklandığını söy- lemenin imkânı yok. En son yapılan 1996-1998 kalibras- yonlarında da görece büyük farklılıklar gözlemlendi. Bu durumun en önemli sebebi hâlâ temel kütle biriminin has- sas bir biçimde tanımlanamaması. Ancak yakın gelecekte bu durumun değişmesi için çalışmalar yapılıyor.
17. Oncelikle, yazılan şiiri anlamal toplum, şiiri sevmek için. Bu ső-
xüm, mutlaka toplumun anlayacağı düzeyde şiir yazılmaldır gek-
linde anlaşılmamalıdır. Ortak zevk anlayışı ve kültürel bir seviye
yakalanmalıdır ilkin. Önce şairler, dikkatle birbirini okumak, ken-
di yazdığından başka şiir okumamak yerine. Bu cümle garipse-
nebilir ama ne yazık ki şu an durum böyledir. Çoğu şair, dönüp
dönüp kendi yazdığı şiiri okumaktadır. Pek çok şair, eline aldı-
ği bir dergide kendi şirini şöyle bir okuduktan sonra dergiyi ka
pabp kaymaktadir bir kenara. Bu çok acı bir durum ama durum
aynen böyledir. Oncelikle şairlerin yazılan şiirleri okuması şartur
dedik. Bu durum, yani şairlerin yazılan şiirlerden haberdar olma-
si, şiirde eleştiri kurumunu da çalıştıracakur, şu anda olmayan
ama hiç olmayan bir kurumu. Bu kurum: şair ve şür diye orta-
da bulunan gereksiz her şeyi silip atacaktr. Sonrasında ise şiir,
gerçekten okunan, sevilen, yazılanla ittihar edilen bir hale ge-
lecektir. İşte o zaman bu toplum, hem şiiri sevecek hem de şiir
söyler hale gelecektir.
Bu parçada şiir ve şairlerle ilgili olarak aşağıdakilerden han-
gisine değinilmemistir?
A) Şairlerin tarkh gainen okuması gerektiğine
B) Ortak zevk anlayışının üstünde olmamasına
C) Şiirin anlaşılır bir nitelik taşımasına
D) Eleştirilerin şiirin gelişirnine katkı yapacağına
E) isim yapmış şairlerin genç şairlerin önünü tikadığına
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
17. Oncelikle, yazılan şiiri anlamal toplum, şiiri sevmek için. Bu ső- xüm, mutlaka toplumun anlayacağı düzeyde şiir yazılmaldır gek- linde anlaşılmamalıdır. Ortak zevk anlayışı ve kültürel bir seviye yakalanmalıdır ilkin. Önce şairler, dikkatle birbirini okumak, ken- di yazdığından başka şiir okumamak yerine. Bu cümle garipse- nebilir ama ne yazık ki şu an durum böyledir. Çoğu şair, dönüp dönüp kendi yazdığı şiiri okumaktadır. Pek çok şair, eline aldı- ği bir dergide kendi şirini şöyle bir okuduktan sonra dergiyi ka pabp kaymaktadir bir kenara. Bu çok acı bir durum ama durum aynen böyledir. Oncelikle şairlerin yazılan şiirleri okuması şartur dedik. Bu durum, yani şairlerin yazılan şiirlerden haberdar olma- si, şiirde eleştiri kurumunu da çalıştıracakur, şu anda olmayan ama hiç olmayan bir kurumu. Bu kurum: şair ve şür diye orta- da bulunan gereksiz her şeyi silip atacaktr. Sonrasında ise şiir, gerçekten okunan, sevilen, yazılanla ittihar edilen bir hale ge- lecektir. İşte o zaman bu toplum, hem şiiri sevecek hem de şiir söyler hale gelecektir. Bu parçada şiir ve şairlerle ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisine değinilmemistir? A) Şairlerin tarkh gainen okuması gerektiğine B) Ortak zevk anlayışının üstünde olmamasına C) Şiirin anlaşılır bir nitelik taşımasına D) Eleştirilerin şiirin gelişirnine katkı yapacağına E) isim yapmış şairlerin genç şairlerin önünü tikadığına
TYT / Türkçe
20. - 21. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
22. Çocu
biri Ita
çevril
Kalbi
Tebli
kuşa
Dilim
Gövs
Ayşe
Popi
iki te
oğlu
yazd
bağ
ÇOCI
göst
66 yaşındaki Fransız genetikçi ve aroma
heykeltıraşı Michael Moisseeff, Dünya'nın
kokularına verdiği yılların ardından, şimdi de
Ay'ın kokusunun peşine düştü. Fransa'nın
Toulouse kenti yakınlarındaki
Montegut-Lauragais'te çalışmalarını sürdüren
Moisseeff, bir kokuyu yeniden yaratabilmek için
kaynağına gidip araştırmak ve ardından doğru
elementleri, uygun ölçülerde bir araya getirmek
gerektiğini söylüyor. Söz konusu Ay'a gitmek
olduğunda ise ona astronotların tarifleri yardım
ediyor. Ay'da yürüyen ilk insan olan Neil
Armstrong'u hatırlatarak "Oksijen yokluğuna
bağlı olarak koku alamamıştır ama modüle geri
döndüğünde, uzay giysisine yapışan Ay tozları
ona bir altıpatların yanmış siyah tozlarını
anımsatmıştır." diyor. Barut ve kuruma benzer o
kokuyu laboratuvarında yeniden yaratmak için
tencerede siyah pudra patlatmış. Birkaç
başarısız deneme ve bir dizi yara bereden sonra
elde ettiği yanık tortu kokusunu şimdi doğru
oranda metalik, karbon ve sülfür notaları ile
bitirmeye çalışıyor.
Bu
Kal
deg
Palme Yayınevi
20. Bu parçada Michael Moisseeff ile ilgili
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Kokular üzerinde sayısız çalışmalar yaptığına
B) Hayatının büyük bölümünü kokulara ayırdığına
C) Dünya'ya ait kokuların dışındaki kokulara merak
sardığına
A
D) Çalışmalarını laboratuvar ortamında
gerçekleştirdiğine
E) Yalnızca bilimsel verilere dayalı çalışma anlayışı
gelistirdiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT / Türkçe 20. - 21. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 22. Çocu biri Ita çevril Kalbi Tebli kuşa Dilim Gövs Ayşe Popi iki te oğlu yazd bağ ÇOCI göst 66 yaşındaki Fransız genetikçi ve aroma heykeltıraşı Michael Moisseeff, Dünya'nın kokularına verdiği yılların ardından, şimdi de Ay'ın kokusunun peşine düştü. Fransa'nın Toulouse kenti yakınlarındaki Montegut-Lauragais'te çalışmalarını sürdüren Moisseeff, bir kokuyu yeniden yaratabilmek için kaynağına gidip araştırmak ve ardından doğru elementleri, uygun ölçülerde bir araya getirmek gerektiğini söylüyor. Söz konusu Ay'a gitmek olduğunda ise ona astronotların tarifleri yardım ediyor. Ay'da yürüyen ilk insan olan Neil Armstrong'u hatırlatarak "Oksijen yokluğuna bağlı olarak koku alamamıştır ama modüle geri döndüğünde, uzay giysisine yapışan Ay tozları ona bir altıpatların yanmış siyah tozlarını anımsatmıştır." diyor. Barut ve kuruma benzer o kokuyu laboratuvarında yeniden yaratmak için tencerede siyah pudra patlatmış. Birkaç başarısız deneme ve bir dizi yara bereden sonra elde ettiği yanık tortu kokusunu şimdi doğru oranda metalik, karbon ve sülfür notaları ile bitirmeye çalışıyor. Bu Kal deg Palme Yayınevi 20. Bu parçada Michael Moisseeff ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Kokular üzerinde sayısız çalışmalar yaptığına B) Hayatının büyük bölümünü kokulara ayırdığına C) Dünya'ya ait kokuların dışındaki kokulara merak sardığına A D) Çalışmalarını laboratuvar ortamında gerçekleştirdiğine E) Yalnızca bilimsel verilere dayalı çalışma anlayışı gelistirdiğine
Farklı Porz Sorular (Ikili veya Uplo Sorular)
1.-2. sorulan asagidaki parçaya göre cevaplayince.
3. ÜNİTE
PARAGRAF
Her yazanman, kendi dünya görüşü uyannica degişik tarih antay
i vardir fakat Tarih ve Toplum dergisi, herhangi bir ideolojiyi tutma
yacak. Kesin bir tarafsizligin olamazligini biliyoruz fakat objektiflik
yani incelenene tümüyle sadık kalmak, vazgeçilmez ilkemiz ola-
cak. Tarih ve Toplum, akademik bir dergi olmayacak. Yaygın bir
gluyandırmak istiyoruz. Hedefimiz, sikici olmadan güvenilir olmak
Kullandigimiz malzemelerin kaynaklannı belirtmeyi ihmal etmeye
coolt. Yazarlarım, ifrat ve tefrite gitmeden dil diledikleri gibi kul.
lanmakta özgür birakiyoruz
3
1. Bo parçada bahsedilen derginin yayın politikası ile ilgil
olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Herkese hitap eden popüler bir dergi olacağı
B) Yazılarda yararlanılan makale ve kitaplann belirtileceği
C) Belirli bir dünya görüşüne sikişip kalınmayacaq
D) Bilimsel bir dergi kadar nesnel olunamayacağı
E) Katı bir dil politikalarının olmayacagi
i pozitif değer
2. Bu parçada altı çizill sözle anlatmak istenen aşağıdaki
lerden hangisidir?
Al Sözlük anlamı dışına çıkmadan
BY Ağır bir dil kullanmadan
C) Yabancı kelimeler kullanmadan
D) Çok detaya girmeden
Asinliğa kaçmadan
176
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Farklı Porz Sorular (Ikili veya Uplo Sorular) 1.-2. sorulan asagidaki parçaya göre cevaplayince. 3. ÜNİTE PARAGRAF Her yazanman, kendi dünya görüşü uyannica degişik tarih antay i vardir fakat Tarih ve Toplum dergisi, herhangi bir ideolojiyi tutma yacak. Kesin bir tarafsizligin olamazligini biliyoruz fakat objektiflik yani incelenene tümüyle sadık kalmak, vazgeçilmez ilkemiz ola- cak. Tarih ve Toplum, akademik bir dergi olmayacak. Yaygın bir gluyandırmak istiyoruz. Hedefimiz, sikici olmadan güvenilir olmak Kullandigimiz malzemelerin kaynaklannı belirtmeyi ihmal etmeye coolt. Yazarlarım, ifrat ve tefrite gitmeden dil diledikleri gibi kul. lanmakta özgür birakiyoruz 3 1. Bo parçada bahsedilen derginin yayın politikası ile ilgil olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Herkese hitap eden popüler bir dergi olacağı B) Yazılarda yararlanılan makale ve kitaplann belirtileceği C) Belirli bir dünya görüşüne sikişip kalınmayacaq D) Bilimsel bir dergi kadar nesnel olunamayacağı E) Katı bir dil politikalarının olmayacagi i pozitif değer 2. Bu parçada altı çizill sözle anlatmak istenen aşağıdaki lerden hangisidir? Al Sözlük anlamı dışına çıkmadan BY Ağır bir dil kullanmadan C) Yabancı kelimeler kullanmadan D) Çok detaya girmeden Asinliğa kaçmadan 176
9.
Romantizm, akılcılığa tepki niteliğinde doğmuş bir düşün
ce akımıdır. Pek çok tepkisel entelektüel akım gibi roman
Akılcılık öncelikle kentlerde oluşup kentin
tizm de
damgasını taşıdığından romantikler kenti yapay olarak
nitelendirip doğanın sıcaklığına sığındılar. Akılcılık Orta
Çağ'ı küçümsemişti, romantikler ise bu dönemi yüceltip
akla karşı kırda bulduklarına inandıkları işlenmemiş insan
duygularına ve ahlakına bağlandılar. Neticede iki akım da
doğa kavramını değerler listesinin en başına koyuyordu
ama doğadan anladıkları şey birbirinin tam karşıtıydi.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) karşısında durduğu akımın olumsuz özellikler yanında
olumlu özellikler de taşıdığının farkındaydı
B) insan duyarlılığındaki anlamsız farklılıkların aşıldığına
ve tamamen bir kenara bırakıidığına işaret ediyordu
C) başlangıçta sınırlı sayıda aydının ilgisini çekse de za-
manla daha geniş kitleleri etkisi altına almayı başardı
D) kendi düşünsel gövdesini, karşısında olduğu akımın
öne sürdüğü değerleri tersine çevirerek oluşturdu
E) insan aklının özgürleşmesinde etkisi olan pek çok sa-
natçı ve düşünürün yoğun emeğiyle geliştirildi
(2020-KPSS)
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
9. Romantizm, akılcılığa tepki niteliğinde doğmuş bir düşün ce akımıdır. Pek çok tepkisel entelektüel akım gibi roman Akılcılık öncelikle kentlerde oluşup kentin tizm de damgasını taşıdığından romantikler kenti yapay olarak nitelendirip doğanın sıcaklığına sığındılar. Akılcılık Orta Çağ'ı küçümsemişti, romantikler ise bu dönemi yüceltip akla karşı kırda bulduklarına inandıkları işlenmemiş insan duygularına ve ahlakına bağlandılar. Neticede iki akım da doğa kavramını değerler listesinin en başına koyuyordu ama doğadan anladıkları şey birbirinin tam karşıtıydi. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) karşısında durduğu akımın olumsuz özellikler yanında olumlu özellikler de taşıdığının farkındaydı B) insan duyarlılığındaki anlamsız farklılıkların aşıldığına ve tamamen bir kenara bırakıidığına işaret ediyordu C) başlangıçta sınırlı sayıda aydının ilgisini çekse de za- manla daha geniş kitleleri etkisi altına almayı başardı D) kendi düşünsel gövdesini, karşısında olduğu akımın öne sürdüğü değerleri tersine çevirerek oluşturdu E) insan aklının özgürleşmesinde etkisi olan pek çok sa- natçı ve düşünürün yoğun emeğiyle geliştirildi (2020-KPSS)
36. Zihnin dağınık olması, odaklanamama, daldan dala atla-
yan düşünceler zihnin oyunlarıdır. Ne yapacağını bileme-
me, doğrusunun ne olduğundan emin olamama, yapmak
istediğini yapabileceğine inanmama, öz güven eksikliği,
hedefsizlik odaklanamamanın ana sebeplerinden ba-
zılarıdır. Başarılı insanların odaklanmayı bilen insanlar
olduğu aşikârdır. Ne zaman odağını kaybedip farklı yön
arayışına girilse bu defa istenen hedefin şaştığını göre-
biliriz. Odaklanmak bu sorunun çözümü gibi görünse de
dağınık insanların odaklanamamasından dolayı aynı kısır
döngünün içine tekrar çekildiğini görürüz.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-
miştir?
A) Zihnin dağınıklığı gibi durumların birçok sebebi var-
dır.
B) Farklı yön arayışı, odaklanma sorununun çözümü-
dür.
C) Kaybedilen odak ile birlikte istenen hedefte sapma
görülür.
D) Odaklanmayı bilen kişiler, başarılı insanlardır.
E) Kişinin kendine güvenmemesi ve doğru olandan
emin olamama odaklanmayı etkileyen unsurlardan-
dır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
36. Zihnin dağınık olması, odaklanamama, daldan dala atla- yan düşünceler zihnin oyunlarıdır. Ne yapacağını bileme- me, doğrusunun ne olduğundan emin olamama, yapmak istediğini yapabileceğine inanmama, öz güven eksikliği, hedefsizlik odaklanamamanın ana sebeplerinden ba- zılarıdır. Başarılı insanların odaklanmayı bilen insanlar olduğu aşikârdır. Ne zaman odağını kaybedip farklı yön arayışına girilse bu defa istenen hedefin şaştığını göre- biliriz. Odaklanmak bu sorunun çözümü gibi görünse de dağınık insanların odaklanamamasından dolayı aynı kısır döngünün içine tekrar çekildiğini görürüz. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? A) Zihnin dağınıklığı gibi durumların birçok sebebi var- dır. B) Farklı yön arayışı, odaklanma sorununun çözümü- dür. C) Kaybedilen odak ile birlikte istenen hedefte sapma görülür. D) Odaklanmayı bilen kişiler, başarılı insanlardır. E) Kişinin kendine güvenmemesi ve doğru olandan emin olamama odaklanmayı etkileyen unsurlardan- dır.
kapsadığına
avranışları
D) Kişinin kendini ifade etme aracı olduğuna
E) Çerçevesinin, bireylerin tutumlarıyla belirlendiğine
24. Bilgelik bir bilimdir ve doğa gereği en değerli nesnelerdeki
akıldır. Bilgelik; ilk ilkelerin, ilk nedenlerin bilimidir. Bilge
kişinin her şeyi bilen kişi olduğu düşünülür. Bilimin her
dalında ilk nedenleri ve ilk ilkeleri daha kesin ve ayrıntılı
bir biçimde bilen ve öğretme gücüne sahip olan daha
bilgedir. Bilge kişi kendisine emredilen kişi değil, tersine
emreden kişidir; itaat eden değil, itaat edilen kişidir.
Bu parçada "bilge" ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Saygı duyulduğuna
B) Buyruk sahibi olduğuna
C) İlklerin gerekçelerine yöneldiğine
D) İlim ehli olduğuna
E) Sözünün dinlendiğine
UcDört
Bes
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
kapsadığına avranışları D) Kişinin kendini ifade etme aracı olduğuna E) Çerçevesinin, bireylerin tutumlarıyla belirlendiğine 24. Bilgelik bir bilimdir ve doğa gereği en değerli nesnelerdeki akıldır. Bilgelik; ilk ilkelerin, ilk nedenlerin bilimidir. Bilge kişinin her şeyi bilen kişi olduğu düşünülür. Bilimin her dalında ilk nedenleri ve ilk ilkeleri daha kesin ve ayrıntılı bir biçimde bilen ve öğretme gücüne sahip olan daha bilgedir. Bilge kişi kendisine emredilen kişi değil, tersine emreden kişidir; itaat eden değil, itaat edilen kişidir. Bu parçada "bilge" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Saygı duyulduğuna B) Buyruk sahibi olduğuna C) İlklerin gerekçelerine yöneldiğine D) İlim ehli olduğuna E) Sözünün dinlendiğine UcDört Bes
B.
B
TYT / Turkce
7. 1.
5. (1) Siirt battaniyesi; tiftik lifinin kirmanla eğrilmesi sonu-
larla şekil verilerek tüylendirilmesiyle ortaya çıkmaktadır.
cunda oluşan ipliklerin tezgahlarda dokunup çelik tarak-
(II) Bezayağı örgü tekniğiyle dokunan Siirt battaniyesi;
aynı teknik ve farklı ebatlardaki üretimleriyle battaniye
olarak kullanılmasının yanında seccade veya dekoratif bir
ürün olarak da tercih edilebilmektedir. (III) Siirt battaniye-
si yüzeyindeki tüylendirmeler sayesinde doğal bir akrep
kapanı olma özelliğine de sahiptir. (IV) Bu durum yıllarca
Siirt battaniyesinin özellikle kırsal kesimde yaşayan
insanlar tarafından tercih sebebi olmasını da sağlamıştır
(V) Siirt battaniyesi ülkemiz geleneksel sanatlarının tani-
tilması açısından büyük öneme sahiptir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A)
B) 11 C) III D) IV E) V
7 gerçeklikle
alakaldir
Hayaller
6. Köylüyü mutlu eden, elindeki ile yetinmesini bilmesi der-
seniz gülerim. Onun mutluluğun asil kaynağı hayal
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
B. B TYT / Turkce 7. 1. 5. (1) Siirt battaniyesi; tiftik lifinin kirmanla eğrilmesi sonu- larla şekil verilerek tüylendirilmesiyle ortaya çıkmaktadır. cunda oluşan ipliklerin tezgahlarda dokunup çelik tarak- (II) Bezayağı örgü tekniğiyle dokunan Siirt battaniyesi; aynı teknik ve farklı ebatlardaki üretimleriyle battaniye olarak kullanılmasının yanında seccade veya dekoratif bir ürün olarak da tercih edilebilmektedir. (III) Siirt battaniye- si yüzeyindeki tüylendirmeler sayesinde doğal bir akrep kapanı olma özelliğine de sahiptir. (IV) Bu durum yıllarca Siirt battaniyesinin özellikle kırsal kesimde yaşayan insanlar tarafından tercih sebebi olmasını da sağlamıştır (V) Siirt battaniyesi ülkemiz geleneksel sanatlarının tani- tilması açısından büyük öneme sahiptir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) B) 11 C) III D) IV E) V 7 gerçeklikle alakaldir Hayaller 6. Köylüyü mutlu eden, elindeki ile yetinmesini bilmesi der- seniz gülerim. Onun mutluluğun asil kaynağı hayal