Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

ODNE
B
2.
A
M
Sözlü gelenekte masal, yaratıcısı belli olmayan, kulaktan
kulağa anlatılarak gelen, olağanüstü olaylarla engin bir düş
dünyası yaratan bir anlatı türüdür. Masallar, düşsel ögeler
üzerine kurulabildiği gibi, gerçekçi ögeler de taşıyabilir, bu
doğaldır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangileri
kullanılmıştır?
A) Tartışma - karşılaştırma
B) Açıklama - tanımlama
C) Betimleme - örnekleme
D) Öyküleme - tanımlama
E) Açıklama - örnekleme
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
ODNE B 2. A M Sözlü gelenekte masal, yaratıcısı belli olmayan, kulaktan kulağa anlatılarak gelen, olağanüstü olaylarla engin bir düş dünyası yaratan bir anlatı türüdür. Masallar, düşsel ögeler üzerine kurulabildiği gibi, gerçekçi ögeler de taşıyabilir, bu doğaldır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangileri kullanılmıştır? A) Tartışma - karşılaştırma B) Açıklama - tanımlama C) Betimleme - örnekleme D) Öyküleme - tanımlama E) Açıklama - örnekleme
36. Edebî bir metnin diğerlerinden en bariz farkı, kelimele-
rin bilinen anlamlarının yanında yaygın olmayan anlam-
larının da işlenmesi ve birtakım eşyalarla aralarında ilişki
kurulmasıdır. Kısaca edebî bir metinde, işlenen kelime-
lerin, maddi kültür ve inanç dünyasında taşıdığı bütün
değerler ve anlamları konu edilebilmektedir. Şiiri diğer
metinlerden ayıran en ciddi hususiyet belki de bu yö-
nüdür. Şair, kelimelerin bütün anlamlarını yoklayan bir
dil ustasıdır. Bu yüzden, divan şiirinde sözü edilen ku-
maş veya kıyafetin renk, biçim ve diğer hususiyetlerinin
yanında onların anlamları, değerleri, kullanım ve tercih
sebepleri kısaca, maddi ve manevi olarak bütün husu-
siyetleri yerine göre şiirin mevzuu olmuştur.
Asağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılanlar des-
tekler niteliktedir?
A) Edebî bir metnin en belirgin yani, yazarın yaşamsal
gerçekleri kurgusal bir düzleme taşımasıdır.
B) Anlatımda dili farklı boyutlarıyla kullanabilen şairler,
özgün bir kişilik kazanmış olur.
C) Söyleyişte dili oluşturan tüm ögeleri bir araya getire-
bilen şairler, özgün bir tür olarak şiirini kurmuş olur.
B şairin yetkinlik noktasına ulaşması için dilin tüm
indkânlarından faydalanması gerekir.
E) Toplumsal değerleri bir bütün hâlinde şiirlerine ak-
karabilen şairler
etkin olarak değerlendiric.
A kitapçığı
Diğer Sayfaya Geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
36. Edebî bir metnin diğerlerinden en bariz farkı, kelimele- rin bilinen anlamlarının yanında yaygın olmayan anlam- larının da işlenmesi ve birtakım eşyalarla aralarında ilişki kurulmasıdır. Kısaca edebî bir metinde, işlenen kelime- lerin, maddi kültür ve inanç dünyasında taşıdığı bütün değerler ve anlamları konu edilebilmektedir. Şiiri diğer metinlerden ayıran en ciddi hususiyet belki de bu yö- nüdür. Şair, kelimelerin bütün anlamlarını yoklayan bir dil ustasıdır. Bu yüzden, divan şiirinde sözü edilen ku- maş veya kıyafetin renk, biçim ve diğer hususiyetlerinin yanında onların anlamları, değerleri, kullanım ve tercih sebepleri kısaca, maddi ve manevi olarak bütün husu- siyetleri yerine göre şiirin mevzuu olmuştur. Asağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılanlar des- tekler niteliktedir? A) Edebî bir metnin en belirgin yani, yazarın yaşamsal gerçekleri kurgusal bir düzleme taşımasıdır. B) Anlatımda dili farklı boyutlarıyla kullanabilen şairler, özgün bir kişilik kazanmış olur. C) Söyleyişte dili oluşturan tüm ögeleri bir araya getire- bilen şairler, özgün bir tür olarak şiirini kurmuş olur. B şairin yetkinlik noktasına ulaşması için dilin tüm indkânlarından faydalanması gerekir. E) Toplumsal değerleri bir bütün hâlinde şiirlerine ak- karabilen şairler etkin olarak değerlendiric. A kitapçığı Diğer Sayfaya Geçiniz.
os Hüzünlü anıları da güzelleştiren çocuktur.
B Yaşamı güzelleştiren aile sıcaklığıdır.
B
33. Stres ve beslenme arasındaki ilişkiyi hiç düşündünüz
mü? Gerginken kendinizi gözlemleyin. Bazılarınız buzdo-
labının kapağını açar ve elini attığı şeyi midesine indirir.
Bazılarımız kahve veya bir kola içeriz. Bu da yetmezse
çikolata, hamburger yeriz. Bunlar, anlik psikolojinizde bir
tatmin duygusu bırakır ancak gerçekte sinirleri de bozar.
Alışkanlıklarınızın farkına vararak ne yapmanız gerektiği
konusunda yeterli bilgiye ulaşacaksınız. İradesizliğin do-
ğuracağı olumsuz sonuçlar, iradenizi devreye sokmakla
çekeceğiniz acıdan çok daha fazladır.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A Stres hâlinde değişen duygusal durum iştah artışına
sebep olur.
Bi Stres, kalıcı beslenme bozukluğuna neden olabilir.
Stres anlarında sağlıksız besinlerin fazla tüketildiği
görülmektedir.
D Anlik rahatlama sağlayan kimi eylemler sinirleri tahrip
etmektedir.
E) Zararlı alışkanlıklara karşı direnmenin zorluğu olsa da
kişiye katkıları daha fazladır.
11
SONUÇ
YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
os Hüzünlü anıları da güzelleştiren çocuktur. B Yaşamı güzelleştiren aile sıcaklığıdır. B 33. Stres ve beslenme arasındaki ilişkiyi hiç düşündünüz mü? Gerginken kendinizi gözlemleyin. Bazılarınız buzdo- labının kapağını açar ve elini attığı şeyi midesine indirir. Bazılarımız kahve veya bir kola içeriz. Bu da yetmezse çikolata, hamburger yeriz. Bunlar, anlik psikolojinizde bir tatmin duygusu bırakır ancak gerçekte sinirleri de bozar. Alışkanlıklarınızın farkına vararak ne yapmanız gerektiği konusunda yeterli bilgiye ulaşacaksınız. İradesizliğin do- ğuracağı olumsuz sonuçlar, iradenizi devreye sokmakla çekeceğiniz acıdan çok daha fazladır. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A Stres hâlinde değişen duygusal durum iştah artışına sebep olur. Bi Stres, kalıcı beslenme bozukluğuna neden olabilir. Stres anlarında sağlıksız besinlerin fazla tüketildiği görülmektedir. D Anlik rahatlama sağlayan kimi eylemler sinirleri tahrip etmektedir. E) Zararlı alışkanlıklara karşı direnmenin zorluğu olsa da kişiye katkıları daha fazladır. 11 SONUÇ YAYINLARI
BİLİM ANAHTARI YAYINLARI
35. Edebiyatta sosyal bir meseleyi anlayıp anlatabilme-
nin gücü bireyciliğe yaslıdır. İşlenen konu ne kadar
sosyal olursa olsun onu yorumlayan bireydir. Hem
okur hem de yazar bağlamında yorum yapacak olan
bireydir. Bireycilik, kişinin sezgisel ve algısal bütün
yetilerini en iyi şekilde kullanabilmesiyle mümkün-
dür. Bireycilik hayatımızda modern yaşamla birlikte
gücünü artırmış, daha fazla dile getiriliyor olabilir
ancak inanmak ve birey olmak arasındaki önemli
ilişki; modernizm ile bireyciliğin; insanın varlığını,
kendi dışındaki tüm varlığı değersiz kılacak şekilde
konumlandırması nedeniyle zarar görmüştür. Sanat
da en az inanç ve değer kadar bireyliği gerektirir.
Yüzyıllar öncesine ait bir çömleği sanat eserine dö-
nüştüren unsur, onu var eden kadar eline alıp yo-
rumlayanın da bireyliğidir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarı-
lamaz?
7-
n
n.
-
ari
e-
en
A) Modern yaşam bireyciliğin daha çok gelişmesi-
ne zemin hazırlamıştır.
B) Toplumsal sorunları ele alıp yorumlayabilmek
bile a toplumu oluşturan bireye bağlıdır.
C) Bireyciliğin giderek ön plana çıkması modern
yaşama zarar vermiştir.
D) Sanat yapıtının ortaya çıkmasını sağlayan ve
ona bir anlam katan bireyin kendisidir.
E) Bireycilik, kişinin sahip olduğu tüm özelliklerin
farkına varıp onları kullanabilmesini gerektirir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
BİLİM ANAHTARI YAYINLARI 35. Edebiyatta sosyal bir meseleyi anlayıp anlatabilme- nin gücü bireyciliğe yaslıdır. İşlenen konu ne kadar sosyal olursa olsun onu yorumlayan bireydir. Hem okur hem de yazar bağlamında yorum yapacak olan bireydir. Bireycilik, kişinin sezgisel ve algısal bütün yetilerini en iyi şekilde kullanabilmesiyle mümkün- dür. Bireycilik hayatımızda modern yaşamla birlikte gücünü artırmış, daha fazla dile getiriliyor olabilir ancak inanmak ve birey olmak arasındaki önemli ilişki; modernizm ile bireyciliğin; insanın varlığını, kendi dışındaki tüm varlığı değersiz kılacak şekilde konumlandırması nedeniyle zarar görmüştür. Sanat da en az inanç ve değer kadar bireyliği gerektirir. Yüzyıllar öncesine ait bir çömleği sanat eserine dö- nüştüren unsur, onu var eden kadar eline alıp yo- rumlayanın da bireyliğidir. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarı- lamaz? 7- n n. - ari e- en A) Modern yaşam bireyciliğin daha çok gelişmesi- ne zemin hazırlamıştır. B) Toplumsal sorunları ele alıp yorumlayabilmek bile a toplumu oluşturan bireye bağlıdır. C) Bireyciliğin giderek ön plana çıkması modern yaşama zarar vermiştir. D) Sanat yapıtının ortaya çıkmasını sağlayan ve ona bir anlam katan bireyin kendisidir. E) Bireycilik, kişinin sahip olduğu tüm özelliklerin farkına varıp onları kullanabilmesini gerektirir.
B
8. Rüzgånn bize kendini göstermek için büründüğü karakter-
leri vardır. Lüzumlu lüzumsuz kilik değiştirmesi de bundan-
dir. Öfkeli, kinci, güler yüzlü, mütevazı pek çok hâ li vardır.
Aslında kimselere danışıp bugün nasıl olayım dediği falan
da görülmemiştir. Girdikleri yeri darmadağın eden, acımasız
rüzgârlar vardır. Tayfun, poyraz, bora gibi erkek adları on-
lardan ilham alınarak verilmiştir insanoğluna. Zarif rüzgârla-
ra gelince onlar hayatı hep nezaket içinde harmanlar.
c
II. Yurt dışından ilk işçi isteği 1961'de federal Almanya'dan gel-
di. Daha önce zaman zaman ekonomik nedenlerden dolayı
kırsal kesimden kentlere akın eden iş gücü, bu kez Alman-
ya yolcusu oldu. Bunu diğer Avrupa ülkeleri izledi. Almanya
başta olmak üzere Avrupa'daki işçilerin sorunlan edebiyatı-
miza da yansıdı. Nevzat Üstün'ün Almanya Almanya adlı hi-
kaye kitabına adını veren ilk öyküsü Almanya'da konuk işçi
olarak giden bir Türk köylüsünün hem trajik hem komik bo-
calayışlarını anlatır.
Bu parçalarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
A) I. parçada, betimleyici anlatımdan yararlanılmıştır.
B) II. parçada örneklemeye yer verilmiştir.
C) iki parçada da yinelemelere başvurulmuştur.
DV İkinci parça yansız bir söyleme dayanmaktadır.
E) İki parçada da benzetme kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
B 8. Rüzgånn bize kendini göstermek için büründüğü karakter- leri vardır. Lüzumlu lüzumsuz kilik değiştirmesi de bundan- dir. Öfkeli, kinci, güler yüzlü, mütevazı pek çok hâ li vardır. Aslında kimselere danışıp bugün nasıl olayım dediği falan da görülmemiştir. Girdikleri yeri darmadağın eden, acımasız rüzgârlar vardır. Tayfun, poyraz, bora gibi erkek adları on- lardan ilham alınarak verilmiştir insanoğluna. Zarif rüzgârla- ra gelince onlar hayatı hep nezaket içinde harmanlar. c II. Yurt dışından ilk işçi isteği 1961'de federal Almanya'dan gel- di. Daha önce zaman zaman ekonomik nedenlerden dolayı kırsal kesimden kentlere akın eden iş gücü, bu kez Alman- ya yolcusu oldu. Bunu diğer Avrupa ülkeleri izledi. Almanya başta olmak üzere Avrupa'daki işçilerin sorunlan edebiyatı- miza da yansıdı. Nevzat Üstün'ün Almanya Almanya adlı hi- kaye kitabına adını veren ilk öyküsü Almanya'da konuk işçi olarak giden bir Türk köylüsünün hem trajik hem komik bo- calayışlarını anlatır. Bu parçalarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) I. parçada, betimleyici anlatımdan yararlanılmıştır. B) II. parçada örneklemeye yer verilmiştir. C) iki parçada da yinelemelere başvurulmuştur. DV İkinci parça yansız bir söyleme dayanmaktadır. E) İki parçada da benzetme kullanılmıştır.
35. - 36. soruları aşağıdaki parçaya gore cevaplayiniz.
cisimler ve
Junu
a ciplak
aklaşık
s'ten 400
si de
rumlarda
ğişimi
Tur ve
üneş
Kitap okumanın en önemli gizil güçlerinden biri, kitap
yaraticilik olan merak ve araştırma tutkusudur. Merak ve
okuma davranışına alt yapı oluşturan şey. çocukta
araştırma tutkusu; kitap okumanın, kitabı okuma
ettiği şeyleri doğru kaynaktan öğrenmenin yolunun kitap
ihtiyacının en önemli hareket noktasıdır. Çocuğun merak
okumaktan geçtiğini biliyor olması, kitap okuma
davranışını kazanmasında etkili rol oynar. Kitap okuyarak
öğrenme ve araştırma ihtiyacını karşılayan çocuk, seçici
kaynaklarını çeşitlendirmeye başlar. Bu aşamada kitap
olmaya, ilgisi olduğu alanlara odaklanmaya ve bilgi
okuma davranışının itici gücü; çocuğun ilgileri, merakı ve
hasi"
. Ay'in
YKS
1. OTURUM
an
meye
içsel patlamalarıdır.
T.C. KIMI
S4
an tac
en
35. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi
çıkarılamaz?
an
A) Bir çocukta merak ve araştırma tutkusu yoksa
onun kitap okuma alışkanlığı kazanması pek
mümkün olmaz.
B) Kitap okuma davranışının kazanılması, kitapların
doğru kaynaklar olduğuna inanmakla da
alakalıdır.
C) Kitap okumak, insanlardaki öğrenme ve
araştırma ihtiyacını da karşılar.
D) Merak ve araştırma tutkusunun yanı sıra
çocuğun ilgileri de ona kitaba giden yolu
gösterir.
kitap okumaya erken yaşlarda başlamayan
bireylerde okuma alışkanlığının elde edilmesi zor
olur.
36. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
söylenmiş olabilir?
A) Çocuklardaki gizil güçleri harekete geçirmenin
en etkili yöntemleri nelerdir?
B) Kitapları, doğru bilgiye ulaşmada en güvenilir
kaynaklar olarak görebilir miyiz?
Çocukların öğrenme ve araştırma ihtiyacını
karşılamada kitaplar tek başına yeterli midir?
D) Bir çocuğun kitap okuma alışkanlığı
kazanmasında hangi faktörler önemlidir?
En Çocukların, ilgi ve yeteneklerine hitap etmeyen
kitapları okumalarını da tavsiye eder misiniz?
0
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
35. - 36. soruları aşağıdaki parçaya gore cevaplayiniz. cisimler ve Junu a ciplak aklaşık s'ten 400 si de rumlarda ğişimi Tur ve üneş Kitap okumanın en önemli gizil güçlerinden biri, kitap yaraticilik olan merak ve araştırma tutkusudur. Merak ve okuma davranışına alt yapı oluşturan şey. çocukta araştırma tutkusu; kitap okumanın, kitabı okuma ettiği şeyleri doğru kaynaktan öğrenmenin yolunun kitap ihtiyacının en önemli hareket noktasıdır. Çocuğun merak okumaktan geçtiğini biliyor olması, kitap okuma davranışını kazanmasında etkili rol oynar. Kitap okuyarak öğrenme ve araştırma ihtiyacını karşılayan çocuk, seçici kaynaklarını çeşitlendirmeye başlar. Bu aşamada kitap olmaya, ilgisi olduğu alanlara odaklanmaya ve bilgi okuma davranışının itici gücü; çocuğun ilgileri, merakı ve hasi" . Ay'in YKS 1. OTURUM an meye içsel patlamalarıdır. T.C. KIMI S4 an tac en 35. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? an A) Bir çocukta merak ve araştırma tutkusu yoksa onun kitap okuma alışkanlığı kazanması pek mümkün olmaz. B) Kitap okuma davranışının kazanılması, kitapların doğru kaynaklar olduğuna inanmakla da alakalıdır. C) Kitap okumak, insanlardaki öğrenme ve araştırma ihtiyacını da karşılar. D) Merak ve araştırma tutkusunun yanı sıra çocuğun ilgileri de ona kitaba giden yolu gösterir. kitap okumaya erken yaşlarda başlamayan bireylerde okuma alışkanlığının elde edilmesi zor olur. 36. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Çocuklardaki gizil güçleri harekete geçirmenin en etkili yöntemleri nelerdir? B) Kitapları, doğru bilgiye ulaşmada en güvenilir kaynaklar olarak görebilir miyiz? Çocukların öğrenme ve araştırma ihtiyacını karşılamada kitaplar tek başına yeterli midir? D) Bir çocuğun kitap okuma alışkanlığı kazanmasında hangi faktörler önemlidir? En Çocukların, ilgi ve yeteneklerine hitap etmeyen kitapları okumalarını da tavsiye eder misiniz? 0 Diğer sayfaya geçiniz.
38
Bu parçadaki "Bütün hayvanlar esitti ama bazı hay:
vanlar öbürlerinden daha esittir. cümlesiyle anlatil-
mak istenen aşağıdakilerin hangisidir?
A Sistemi en çok eleştirenlerin sistemden dışlanması
B) Başıbozuk kitlenin tek hedefinin kaos çıkarmak ol-
masi
C) Asil mücadelenin mülkiyet sahipleriyle yaşanmasi
D) Ayrıcalık isteyen bir kesimin sistemi sakatlaması
George Orwellin Hayvan Çiftlionde insanların baskici
ve zalim yönetimi altında bir çiftlikte çalışan hayvanların
örgütlenerek başkaldırması ve özgürlüklerini kazanma-
ları anlatilir. "Butun hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar
öbürlerinden daha eşittir." Özgürlük ve adalet adina ku-
rulmuş yeni düzenin temel ilkesi zamanla bu olmuştur.
Özgürlügün herkese verilmiş olması ancak bazı grupla-
rin bununla yetinmeyip, çeşitli ayrıcalıklara sahip olmak
istemeleri, sonunda bütün sistemi temelinden sarsmıştır.
Orwell bu ilkenin insanlara eşitlik vaat eden sistemler ta-
rafından da kabul edildiğini ifade etmiştir. İşçinin emegi-
ni sömürerek, bu şekilde kendine bir sermaye oluşturan
kapitalist sistemin çökertilmesi adına verilecek müca-
delede özgür ve eşit bir düzen gözetmek, en temel ilke
olmalıdır. Ancak Orwell, insanların bu ilkenin arkasında
durmayarak kendilerine yeni despot liderler yaratmala-
nini, üstelik bunu emek ve eşitlik adına yapmalanni ya-
man bir çelişki olarak görmüş ve bunu kesin bir tavırla
eleştirmiştir.
E) Adalet duygusunun sadece fakirlerce örselenmesi
✓
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
38 Bu parçadaki "Bütün hayvanlar esitti ama bazı hay: vanlar öbürlerinden daha esittir. cümlesiyle anlatil- mak istenen aşağıdakilerin hangisidir? A Sistemi en çok eleştirenlerin sistemden dışlanması B) Başıbozuk kitlenin tek hedefinin kaos çıkarmak ol- masi C) Asil mücadelenin mülkiyet sahipleriyle yaşanmasi D) Ayrıcalık isteyen bir kesimin sistemi sakatlaması George Orwellin Hayvan Çiftlionde insanların baskici ve zalim yönetimi altında bir çiftlikte çalışan hayvanların örgütlenerek başkaldırması ve özgürlüklerini kazanma- ları anlatilir. "Butun hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir." Özgürlük ve adalet adina ku- rulmuş yeni düzenin temel ilkesi zamanla bu olmuştur. Özgürlügün herkese verilmiş olması ancak bazı grupla- rin bununla yetinmeyip, çeşitli ayrıcalıklara sahip olmak istemeleri, sonunda bütün sistemi temelinden sarsmıştır. Orwell bu ilkenin insanlara eşitlik vaat eden sistemler ta- rafından da kabul edildiğini ifade etmiştir. İşçinin emegi- ni sömürerek, bu şekilde kendine bir sermaye oluşturan kapitalist sistemin çökertilmesi adına verilecek müca- delede özgür ve eşit bir düzen gözetmek, en temel ilke olmalıdır. Ancak Orwell, insanların bu ilkenin arkasında durmayarak kendilerine yeni despot liderler yaratmala- nini, üstelik bunu emek ve eşitlik adına yapmalanni ya- man bir çelişki olarak görmüş ve bunu kesin bir tavırla eleştirmiştir. E) Adalet duygusunun sadece fakirlerce örselenmesi ✓
MA
ÖZDEBİR
YAYINLARI
35. - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
yaz
için
öz-
---
e-
na
Ez
J-
e
Biyoremediasyon, zararlı kirleticilerin etkisini ortadan kaldır-
mak veya kirleticileri ortamdan uzaklaştırmak için canlı orga-
nizmaların kullanıldığı bir yöntem. Bu yöntem, 1940'lı yıllar-
dan beri bilinmesine rağmen 1989'da Alaska'da meydana ge-
len Exxon Valdez petrol tankeri kazasıyla konuşulur hâle geldi.
Bu kazadan sonra denize karışan 37.000 ton petrolü temizle-
mek için besin kaynağı olarak petrolü kullanan mikroorganiz-
malardan yararlanıldı. Bu yöntemde, atıklar canlı organizma-
lar tarafından tüketilerek yok ediliyor. Bu amaçla bakteri, maya,
bitki, solucan gibi farklı organizmalar kullanılabiliyor. En yay-
gın kullanılanlar ise mikroorganizmalar. Fakat bu yöntem de
mükemmel değil. Bu mikroorganizmaların sadece birkaçı, or-
ganik bileşikleri ortadan kaldırabiliyor. Şimdiye kadar tabiatta
var olan kimyasalları büyük oranda yok etmek için her şeyi yi-
yebilen gelişmiş bir organizma bulunabilmiş değil. Ayrıca yön-
temin, uygulanan bölgede etkisini göstermesi, aylar hatta yıl-
lar alabiliyor.
35.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, “biyoremediasyon"
yönteminin etkinliğini kısıtlayan bir durumdur?
no
A) Kirleticilerin ortama eşit biçimde yayılmaması
B) Kullanım maliyetinin yüksek olması
C) Temizliği, istenen ve beklenen sürede yapamaması
D) Sadece belli kirleticilere yoğunlaşan mikroorganizmaların
üretilebilmesi
E) Dünyanın büyük bir bölümünde tanınmaması
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
MA ÖZDEBİR YAYINLARI 35. - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. yaz için öz- --- e- na Ez J- e Biyoremediasyon, zararlı kirleticilerin etkisini ortadan kaldır- mak veya kirleticileri ortamdan uzaklaştırmak için canlı orga- nizmaların kullanıldığı bir yöntem. Bu yöntem, 1940'lı yıllar- dan beri bilinmesine rağmen 1989'da Alaska'da meydana ge- len Exxon Valdez petrol tankeri kazasıyla konuşulur hâle geldi. Bu kazadan sonra denize karışan 37.000 ton petrolü temizle- mek için besin kaynağı olarak petrolü kullanan mikroorganiz- malardan yararlanıldı. Bu yöntemde, atıklar canlı organizma- lar tarafından tüketilerek yok ediliyor. Bu amaçla bakteri, maya, bitki, solucan gibi farklı organizmalar kullanılabiliyor. En yay- gın kullanılanlar ise mikroorganizmalar. Fakat bu yöntem de mükemmel değil. Bu mikroorganizmaların sadece birkaçı, or- ganik bileşikleri ortadan kaldırabiliyor. Şimdiye kadar tabiatta var olan kimyasalları büyük oranda yok etmek için her şeyi yi- yebilen gelişmiş bir organizma bulunabilmiş değil. Ayrıca yön- temin, uygulanan bölgede etkisini göstermesi, aylar hatta yıl- lar alabiliyor. 35. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, “biyoremediasyon" yönteminin etkinliğini kısıtlayan bir durumdur? no A) Kirleticilerin ortama eşit biçimde yayılmaması B) Kullanım maliyetinin yüksek olması C) Temizliği, istenen ve beklenen sürede yapamaması D) Sadece belli kirleticilere yoğunlaşan mikroorganizmaların üretilebilmesi E) Dünyanın büyük bir bölümünde tanınmaması
TYT / TÜRKÇE
v
30. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Onun öyküsünü
anlatırken ya da okurken hep 'ben'in öyküsünü okuyup
31. Sala
olarak da hal
sunar bize. "
yanında yaş
vardır. Yani
tamamen m
o kadar inc
tabiri caizs
Bu parçad
aşağıdaki
yazmaz mıyız? düşüncesine uzak düşmektedir?
A) Fakir Baykurt'un "işçi göçü"nün tanıklığına
sürüklenip işçi olarak Almanya'ya gidişi, onun roman
ve öykülerine yansır. Fakir Baykurt da 1960'larda
başlayan iş gücü göçünün serüvenini "Duisburg
Üçlemesinde Yüksek Fırınlar, Koca Ren ve Yarim
Ekmek ile dile getirir.
B) Orhan Kemal; Bereketli Topraklar Üzerinde, Murtaza,
Gurbet Kuşları romanlarında anlattığı göç, fabrika,
işçilik gerçeklerini, çırçır fabrikasında ve pamuk
tarlalarında çalıştığı yıllardaki deneyimleri üzerinden
A) Şiirler
B! Şiirde
C) Şiirle
D) Şiirle
E) Gül:
kar
anlatır.
Bodrum'a sürgün edilen ve orada yaşamaya mecbur
bırakılan Halikarnas Balıkçısı; Aganta Burina Burinata
ve Deniz Gurbetçileri romanlarında sorunlarını dile
getirdiği deniz emekçilerinin gerçeğini ortaya koyar.
D) John Steinbeck, kırsal kesimde çiftliklerde ve tarlalarda
çalışırken Fareler ve insanlar romanının taslağını
oluşturur. İşçi yaşamının karanlık yüzünü, zorlu işçi
yaşamını ilk elden yaşayan yazar, ileriki yıllarda
karin tokluğuna çalışan meyve çiftçilerinin sorunlarını
Bitmeyen Kavga ile dile getirir.
E) Gorki'nin Rus tarihinin 19. yüzyıl sonundan 20.
yüzyıla uzanan çok önemli bir dönemine ışık tutan
Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken ve Benim
Universitelerim romanlan, okuyucuyu 19. yüzyıl
Rusya'sının katı gerçekleriyle yüz yüze getirirken
yazarın kişisel tarihini de anlatır.
ER
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT / TÜRKÇE v 30. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Onun öyküsünü anlatırken ya da okurken hep 'ben'in öyküsünü okuyup 31. Sala olarak da hal sunar bize. " yanında yaş vardır. Yani tamamen m o kadar inc tabiri caizs Bu parçad aşağıdaki yazmaz mıyız? düşüncesine uzak düşmektedir? A) Fakir Baykurt'un "işçi göçü"nün tanıklığına sürüklenip işçi olarak Almanya'ya gidişi, onun roman ve öykülerine yansır. Fakir Baykurt da 1960'larda başlayan iş gücü göçünün serüvenini "Duisburg Üçlemesinde Yüksek Fırınlar, Koca Ren ve Yarim Ekmek ile dile getirir. B) Orhan Kemal; Bereketli Topraklar Üzerinde, Murtaza, Gurbet Kuşları romanlarında anlattığı göç, fabrika, işçilik gerçeklerini, çırçır fabrikasında ve pamuk tarlalarında çalıştığı yıllardaki deneyimleri üzerinden A) Şiirler B! Şiirde C) Şiirle D) Şiirle E) Gül: kar anlatır. Bodrum'a sürgün edilen ve orada yaşamaya mecbur bırakılan Halikarnas Balıkçısı; Aganta Burina Burinata ve Deniz Gurbetçileri romanlarında sorunlarını dile getirdiği deniz emekçilerinin gerçeğini ortaya koyar. D) John Steinbeck, kırsal kesimde çiftliklerde ve tarlalarda çalışırken Fareler ve insanlar romanının taslağını oluşturur. İşçi yaşamının karanlık yüzünü, zorlu işçi yaşamını ilk elden yaşayan yazar, ileriki yıllarda karin tokluğuna çalışan meyve çiftçilerinin sorunlarını Bitmeyen Kavga ile dile getirir. E) Gorki'nin Rus tarihinin 19. yüzyıl sonundan 20. yüzyıla uzanan çok önemli bir dönemine ışık tutan Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken ve Benim Universitelerim romanlan, okuyucuyu 19. yüzyıl Rusya'sının katı gerçekleriyle yüz yüze getirirken yazarın kişisel tarihini de anlatır. ER
19. Gazeteci: Çok yakın olduğunuzu bildiğimiz bir yazar dostunuza
niçin "Sen sadece gazetelerde günlük köşe yazıları yaz, diğer
turlere boşuna vakit harcama." dediniz?
Yazar: Hep güncele takilip kaldığı için.
Gazeteci: Ama sizin eserlerinizde de yaşadığımız dönemin
önemli sosyal olaylarından söz edildiğini görüyoruz,
Yazar: Ben onları olduğu gibi aktarmiyorum. Insanlık hållerini,
akıp giden gündelik hayatın karmaşasından alıp zamansızlığa
taşımaya çalışıyorum.
Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki yazarın sa-
nat anlayışıyla örtüştüğü söylenemez?
A) Bir sanatçı, ele aldığı konuları zaman ve mekân bağımlili-
ğından kurtarmali; değişen zaman ve mekân koşullarının
anlattıklarının üzerinde bir tortu oluşturmasına izin ver-
memelidir.
B) Olayların insanlar üzerinde yaratacağı etki ortamdan or-
tama, dönemden döneme değişeceğinden sanatçı, eser-
lerinde somut gerçekliğin arkasındaki görünmeyen zengin
gerçekliği sezdirmeli, duyurmalıdır.
insanlar sanatçının kendilerine tuttuğu aynadaki yansıma-
dan kendi gerçekliğini ya da değişmeyenl, değişmeyecek
olanı görmelidir.
D) Sanatçı, eserlerinde eşyayı, görüntüyü aşma çabası içinde
olmalı; sanatın yeniden bir üretim işi olduğunu, görüneni
tespit çalışması olmadığını unutmamalıdır.
E) Bikeserde anlatılan olayların okurda yaşanmışlık duygusu
uyandırabilmesi, sanatçının eserinde olayın yaşandığı dö-
nemi ve koşulları bire bir yaşatabilmesiyle mümkün ola-
bilir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
19. Gazeteci: Çok yakın olduğunuzu bildiğimiz bir yazar dostunuza niçin "Sen sadece gazetelerde günlük köşe yazıları yaz, diğer turlere boşuna vakit harcama." dediniz? Yazar: Hep güncele takilip kaldığı için. Gazeteci: Ama sizin eserlerinizde de yaşadığımız dönemin önemli sosyal olaylarından söz edildiğini görüyoruz, Yazar: Ben onları olduğu gibi aktarmiyorum. Insanlık hållerini, akıp giden gündelik hayatın karmaşasından alıp zamansızlığa taşımaya çalışıyorum. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki yazarın sa- nat anlayışıyla örtüştüğü söylenemez? A) Bir sanatçı, ele aldığı konuları zaman ve mekân bağımlili- ğından kurtarmali; değişen zaman ve mekân koşullarının anlattıklarının üzerinde bir tortu oluşturmasına izin ver- memelidir. B) Olayların insanlar üzerinde yaratacağı etki ortamdan or- tama, dönemden döneme değişeceğinden sanatçı, eser- lerinde somut gerçekliğin arkasındaki görünmeyen zengin gerçekliği sezdirmeli, duyurmalıdır. insanlar sanatçının kendilerine tuttuğu aynadaki yansıma- dan kendi gerçekliğini ya da değişmeyenl, değişmeyecek olanı görmelidir. D) Sanatçı, eserlerinde eşyayı, görüntüyü aşma çabası içinde olmalı; sanatın yeniden bir üretim işi olduğunu, görüneni tespit çalışması olmadığını unutmamalıdır. E) Bikeserde anlatılan olayların okurda yaşanmışlık duygusu uyandırabilmesi, sanatçının eserinde olayın yaşandığı dö- nemi ve koşulları bire bir yaşatabilmesiyle mümkün ola- bilir.
4.
1.
II.
Türkiye'den Irak ve Suriye'ye uzanan Dicle Nehri,
tarih boyunca birçok medeniyete can suyu oldu.
Son yıllarda ise nehrin üzerindeki baraj ve kum
ocakları nedeniyle bazı balık türlerinin yüzde 40
oranında yok olmaya başladığı görüldü.
Yukarıda verilen Il numaralı cümleyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A I. cümlede ifade edilen konuyla çelişen durumun
nedenlerine değinilmektedir.
B) I. cümlede anlatılan durumun sebep olduğu bir
olumsuzluktan bahsedilmektedir.
I. cümledeki durumu destekleyen örnekler
verilmektedir.
I
DI I. cümlede belirtilen durumun neden olduğu bir sonuç
Paçıklanmaktadır
.
EX 1. cümlede değinilen düşünceyi çürütecek durumlar
örneklenmektedir.
REDMI NOTE 9
NRSN
Diğ 2021/12/11 21:45 iz
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
4. 1. II. Türkiye'den Irak ve Suriye'ye uzanan Dicle Nehri, tarih boyunca birçok medeniyete can suyu oldu. Son yıllarda ise nehrin üzerindeki baraj ve kum ocakları nedeniyle bazı balık türlerinin yüzde 40 oranında yok olmaya başladığı görüldü. Yukarıda verilen Il numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A I. cümlede ifade edilen konuyla çelişen durumun nedenlerine değinilmektedir. B) I. cümlede anlatılan durumun sebep olduğu bir olumsuzluktan bahsedilmektedir. I. cümledeki durumu destekleyen örnekler verilmektedir. I DI I. cümlede belirtilen durumun neden olduğu bir sonuç Paçıklanmaktadır . EX 1. cümlede değinilen düşünceyi çürütecek durumlar örneklenmektedir. REDMI NOTE 9 NRSN Diğ 2021/12/11 21:45 iz
TEST
6.
de
al
Bakırcılar Çarşısı Anadolu'daki pek çok şehrin ol-
mazsa olmazıdır. Gaziantep'teki de bu klasik ve
eski bakırcılar çarşılarından sadece bir tanesi. As-
linda "Tarihi Bakırcılar Çarşısı" dernek daha doğ-
ru olur zira bazı kaynaklara göre 16. yy.dan beri
varlığını sürdürmekte. Gaziantep'in en turistik, en
hareketli yerlerinden biri olan çarşı, adını bünye-
sinde faaliyet gösteren bakırcılık sanatından alsa
da içerisinde pek çok el sanatlarının hem üreti-
mi hem satışı yapılmakta. Çarşıya girişimizde ilk
dikkatimizi çeken el yapımı olan ürünlerin bizleri
karşılaması; sedef kakmalı eşyalar, kumaşlar, ye-
meniler, çeyiz sandıkları, tesbihler, hamam tasla-
ri... Tüm bu ürünlerin satıldığı dükkânlar çarşının
sokaklarında sıra sıra dizilmiş. Dükkanların dış
cephelerini kaplayan oldukça parlak yeni cilalı ah-
şap kaplamalar, içi eski sanatlarla dolu bu tarihi
çarşıyı bugüne bağlayan birer köprü gibiler.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi-
sinden yararlanılmamıştır?
A) Kigileştirme
ByBenzetme ✓
Karşılaştırma DYÖrnekleme
E) Öyküleme
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TEST 6. de al Bakırcılar Çarşısı Anadolu'daki pek çok şehrin ol- mazsa olmazıdır. Gaziantep'teki de bu klasik ve eski bakırcılar çarşılarından sadece bir tanesi. As- linda "Tarihi Bakırcılar Çarşısı" dernek daha doğ- ru olur zira bazı kaynaklara göre 16. yy.dan beri varlığını sürdürmekte. Gaziantep'in en turistik, en hareketli yerlerinden biri olan çarşı, adını bünye- sinde faaliyet gösteren bakırcılık sanatından alsa da içerisinde pek çok el sanatlarının hem üreti- mi hem satışı yapılmakta. Çarşıya girişimizde ilk dikkatimizi çeken el yapımı olan ürünlerin bizleri karşılaması; sedef kakmalı eşyalar, kumaşlar, ye- meniler, çeyiz sandıkları, tesbihler, hamam tasla- ri... Tüm bu ürünlerin satıldığı dükkânlar çarşının sokaklarında sıra sıra dizilmiş. Dükkanların dış cephelerini kaplayan oldukça parlak yeni cilalı ah- şap kaplamalar, içi eski sanatlarla dolu bu tarihi çarşıyı bugüne bağlayan birer köprü gibiler. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi- sinden yararlanılmamıştır? A) Kigileştirme ByBenzetme ✓ Karşılaştırma DYÖrnekleme E) Öyküleme
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Julio Cortazar, 115 bölümden oluşan Seksek adlı
romanında, geleneksel anlatım şekilleri ve edebî tekniklerle
ince ince dalgasını geçer. Roman, gerçekliğin dayattığı
saçmalığın içinde biçimlenen bir dünyada amaçları
sekseğin son halkasına ulaşmak olan bir grup insanın
hikâyesidir. Kitabın omurgasını dil meselesi oluşturur. Dilin
neredeyse bütün imkânlarını zorlayan deneysellik arayışıyla
günlük yaşamın sıradanlığını ustaca bir araya getirir. İlk 56
bölüm asıl romanı oluşturur. 56. bölümü bitirdikten sonra
ortalama okuru uyarır Cortazar ve der ki: “Ey okur, roman
bitti!" Bundan sonra kitaba devam etmek isteyenleri çetin
bir sınav beklemektedir. O bölüme kadar normal seyirde
aktığını düşündüğümüz roman, eğer okumaya devam
etmek istersek sıçramalı bir metne dönüşür. Kitabın ismi
olan "Seksek" de buradan gelmektedir zaten. Roman
burada enteresanlaşır. Oyun başlamıştır. 56. bölümden
sonra "okunması zorunlu olmayan bölüm" çıkar karşımıza.
İkinci okumaya 73. bölümle başlamamızı önerir Cortazar.
Ve sonra bölümden bölüme sıçramaya başlarız. 73-1-2-
115-3-84-71-5-81-74-6-7-8-93-68-9-104-10-65-11 diye
devam eder gideriz. Böylelikle Cortazar, tek bir romanla ilgi
çekici üç farklı roman okutur bize.
37. Bu parçada Seksek adlı eseNe ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Sıradan olan yaşamın sıra dışı bir dille anlatıldığına
B) O güne kadar yazılan hiçbir romana benzemediğine
Cabeceçmişten gelen anlatma biçimlerine yüz vermediğine
D) Kitabıradının içerikte kullanılan teknikle
ilişkilendirildiğine
E) Romani okurken okura seçenekler sunulduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Julio Cortazar, 115 bölümden oluşan Seksek adlı romanında, geleneksel anlatım şekilleri ve edebî tekniklerle ince ince dalgasını geçer. Roman, gerçekliğin dayattığı saçmalığın içinde biçimlenen bir dünyada amaçları sekseğin son halkasına ulaşmak olan bir grup insanın hikâyesidir. Kitabın omurgasını dil meselesi oluşturur. Dilin neredeyse bütün imkânlarını zorlayan deneysellik arayışıyla günlük yaşamın sıradanlığını ustaca bir araya getirir. İlk 56 bölüm asıl romanı oluşturur. 56. bölümü bitirdikten sonra ortalama okuru uyarır Cortazar ve der ki: “Ey okur, roman bitti!" Bundan sonra kitaba devam etmek isteyenleri çetin bir sınav beklemektedir. O bölüme kadar normal seyirde aktığını düşündüğümüz roman, eğer okumaya devam etmek istersek sıçramalı bir metne dönüşür. Kitabın ismi olan "Seksek" de buradan gelmektedir zaten. Roman burada enteresanlaşır. Oyun başlamıştır. 56. bölümden sonra "okunması zorunlu olmayan bölüm" çıkar karşımıza. İkinci okumaya 73. bölümle başlamamızı önerir Cortazar. Ve sonra bölümden bölüme sıçramaya başlarız. 73-1-2- 115-3-84-71-5-81-74-6-7-8-93-68-9-104-10-65-11 diye devam eder gideriz. Böylelikle Cortazar, tek bir romanla ilgi çekici üç farklı roman okutur bize. 37. Bu parçada Seksek adlı eseNe ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Sıradan olan yaşamın sıra dışı bir dille anlatıldığına B) O güne kadar yazılan hiçbir romana benzemediğine Cabeceçmişten gelen anlatma biçimlerine yüz vermediğine D) Kitabıradının içerikte kullanılan teknikle ilişkilendirildiğine E) Romani okurken okura seçenekler sunulduğuna
28. (1) Insanların üzerinde yaşadıkları Dünya'nın sanıldığından daha
geniş olduğunu anlamalarını sağlayan coğrafya keşifleri, De-
nizci Henry tarafından başlatılmıştır. (It) Bu açıdan bakılınca
sanıldığının aksine Rönesans'ın başlatıcılarının Italyanlar de-
ğil, Portekizliler olduğunu söylemek doğru olur. (111) Denizci
Henry'nin bu girişimi, özü itibarıyla bilinmeyene yönelmiş ol-
masından dolayı cesaret isteyen, kahramanca bir iştir. (IV) Bu
tür girişimlerde bulunma cesaretini gösterenlerin önemli öl-
çüde artmasıyla doğanın yeni yüzleri ortaya çıkarılmış, deniz-
lere ilişkin bilgiler artmıştır. (V) Dünya'nın bilinen yüzünü bü-
tünüyle değiştiren bu keşiflerin büyük kısmının Rönesans Dö-
nemi'nde gerçekleşmesi, bu dönemi coğrafya keşiflerinin al-
tin çaği yapar.
Coğrafya keşiflerinin ele alındığı bu parçada numaralanmış
cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
ANA
A) 1.de, Denizci Henry'nin insanların bazı düşüncelerini değiş-
tiren yeni bilgiler ortaya koyduğu dile getirilmiştir.
B) II.de, bir kabulle ilgili farklı bir bakış açısı belirtilmiştir
C) IIl.de, bir saptama, gerekçesiyle ortaya konmuştur.
D) IV.de, sonuçları hakkında bilgi verilmiştir.
E) V.de, Rönesans'ın şekillenmesinde önemli bir rol oynadığı
vurgulanmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
28. (1) Insanların üzerinde yaşadıkları Dünya'nın sanıldığından daha geniş olduğunu anlamalarını sağlayan coğrafya keşifleri, De- nizci Henry tarafından başlatılmıştır. (It) Bu açıdan bakılınca sanıldığının aksine Rönesans'ın başlatıcılarının Italyanlar de- ğil, Portekizliler olduğunu söylemek doğru olur. (111) Denizci Henry'nin bu girişimi, özü itibarıyla bilinmeyene yönelmiş ol- masından dolayı cesaret isteyen, kahramanca bir iştir. (IV) Bu tür girişimlerde bulunma cesaretini gösterenlerin önemli öl- çüde artmasıyla doğanın yeni yüzleri ortaya çıkarılmış, deniz- lere ilişkin bilgiler artmıştır. (V) Dünya'nın bilinen yüzünü bü- tünüyle değiştiren bu keşiflerin büyük kısmının Rönesans Dö- nemi'nde gerçekleşmesi, bu dönemi coğrafya keşiflerinin al- tin çaği yapar. Coğrafya keşiflerinin ele alındığı bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? ANA A) 1.de, Denizci Henry'nin insanların bazı düşüncelerini değiş- tiren yeni bilgiler ortaya koyduğu dile getirilmiştir. B) II.de, bir kabulle ilgili farklı bir bakış açısı belirtilmiştir C) IIl.de, bir saptama, gerekçesiyle ortaya konmuştur. D) IV.de, sonuçları hakkında bilgi verilmiştir. E) V.de, Rönesans'ın şekillenmesinde önemli bir rol oynadığı vurgulanmıştır.
Yaşamın canlılığı ve imkânları ölçüsünde hep hareket
hâlinde ve çok katmanlı bir dirilikte, Ömer Erdem'in
şiiri. Acı ve kederle de bakıyor sevinç ve mutlulukla da,
çağın sorunlarına da işaret ediyor bireyin yaşama
neşesine de. Şiir üzerinden eleştirisini yapıyor,
düşündürüyor, sorgulatıyor. Nitelikli okurun şiir
üzerinden varlıkla özgün bir ilişki kurmasını sağlıyor.
Süregelen devinim, dönüşüm, ontolojik erinlik ve
eleştirel algi, Pas'tan sonraki aşamayı şimdiden merak
ettiriyor. Her bir dize hakikat denizine çarpan dalgalar
misali olunca Mevlana'nın dediği gibi "Herkes kendi
kabinin büyüklüğünce alıyor." hissesine düşeni.
Bu parçadan hareketle Ömer Erdem'in şiirine ilişkin
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yaşamdan kopuk değildir
.
B) Onun şiirinden kendi düzeyine göre yararlanır.
C) Karşıt durumları bünyesinde barındırıyor.
Her okur, çok katmanlı bir yapıya sahiptir.
E) Sadece nitelikli okura seslenmektedir
IONOMETRE PARAGRAF SORU BANK
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Yaşamın canlılığı ve imkânları ölçüsünde hep hareket hâlinde ve çok katmanlı bir dirilikte, Ömer Erdem'in şiiri. Acı ve kederle de bakıyor sevinç ve mutlulukla da, çağın sorunlarına da işaret ediyor bireyin yaşama neşesine de. Şiir üzerinden eleştirisini yapıyor, düşündürüyor, sorgulatıyor. Nitelikli okurun şiir üzerinden varlıkla özgün bir ilişki kurmasını sağlıyor. Süregelen devinim, dönüşüm, ontolojik erinlik ve eleştirel algi, Pas'tan sonraki aşamayı şimdiden merak ettiriyor. Her bir dize hakikat denizine çarpan dalgalar misali olunca Mevlana'nın dediği gibi "Herkes kendi kabinin büyüklüğünce alıyor." hissesine düşeni. Bu parçadan hareketle Ömer Erdem'in şiirine ilişkin aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yaşamdan kopuk değildir . B) Onun şiirinden kendi düzeyine göre yararlanır. C) Karşıt durumları bünyesinde barındırıyor. Her okur, çok katmanlı bir yapıya sahiptir. E) Sadece nitelikli okura seslenmektedir IONOMETRE PARAGRAF SORU BANK
A
29. Bahadır Yenişehirlioğlu'nun Son Hasat romanında, Ak-
hisarlı bir tüccarın şizofren kızının öyküsü anlatılır. Kız,
uzun süre kaldığı akıl hastanesinden Akhisar'a döndü-
ğünde ailesinin, statülerini korumak için evlendirilme bas-
kisiyla karşı karşıya kalır. Evlendirilmek istendiği kişi de
başka birini sevmektedir fakat o da ailesine karşı geleme-
diğinden evlilik gerçekleşir. Yazar, okuyucuyu bu dramatik
öyküye daha fazla dâhil etmek için betimlemeleri metinler
arasına şiir biçiminde yerleştiriyor. İstiyor ki okuyucu bu
şiirleri okuyarak ---
1. hayal gücünün etkisiyle kişileri ve olayların geçtiği
mekânları kendisi kurgulasın
II. kahramanların ruh hâlleriyle çevreleri arasındaki ilişki-
yi duygularını da katarak yorumlasın
III. şiirselliğin etkisiyle bir süreliğine de olsa dramatik öy-
küden uzaklaşsin
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarı-
dakilerden hangileri getirilebilir?
A) Yalniz !
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve
E) Il ve in
30. 1965'te İngiltere'de doğan Joanne Kathleen Rowling,
fantastik roman türünün en ünlü yazarlarındandır. Eser-
lerinde adını "J. K. Rowling"
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
A 29. Bahadır Yenişehirlioğlu'nun Son Hasat romanında, Ak- hisarlı bir tüccarın şizofren kızının öyküsü anlatılır. Kız, uzun süre kaldığı akıl hastanesinden Akhisar'a döndü- ğünde ailesinin, statülerini korumak için evlendirilme bas- kisiyla karşı karşıya kalır. Evlendirilmek istendiği kişi de başka birini sevmektedir fakat o da ailesine karşı geleme- diğinden evlilik gerçekleşir. Yazar, okuyucuyu bu dramatik öyküye daha fazla dâhil etmek için betimlemeleri metinler arasına şiir biçiminde yerleştiriyor. İstiyor ki okuyucu bu şiirleri okuyarak --- 1. hayal gücünün etkisiyle kişileri ve olayların geçtiği mekânları kendisi kurgulasın II. kahramanların ruh hâlleriyle çevreleri arasındaki ilişki- yi duygularını da katarak yorumlasın III. şiirselliğin etkisiyle bir süreliğine de olsa dramatik öy- küden uzaklaşsin Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarı- dakilerden hangileri getirilebilir? A) Yalniz ! B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve E) Il ve in 30. 1965'te İngiltere'de doğan Joanne Kathleen Rowling, fantastik roman türünün en ünlü yazarlarındandır. Eser- lerinde adını "J. K. Rowling"