Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

Benim de mi düşüncelerim olacaktı Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım Sessiz sedasız mı olacaktım böyle Çok sevdiğim salatayı bile Aramaz mı olacaktım Ben böyle mi olacaktım 1. Kişisel değişim T Kendini tanıyamama III. Özdeşim kurma W. Yalnızlıktan kaçma Bu şiirden, yukarıda numaralanmış yargıların hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I D) ve III B) Yalnız II E) ve IV ve II

rakterleri yaşamlarını sürd lerden uzun köklüler yer altından su elde yeryüzüne yakın olanlar suyu yer altına inmeden emi Namib çölü'ne ilişkin bu parçadan asagidaki yargılar- dan hangisi çıkarılamaz? Oldukça sıcak ve kurak bir iklime sahip olduğu B Başka yerde olmayan bitkilerin olduğu Oluşum tarihiyle ilgili görüş farklılığının olduğu DYOkyanus Me kıyısının olduğu Farklı hayvan türlerine ev sahipliği yaptığı 6. Gençlerin kendilerini özdeşleştirebilecekleri modellere ih- tiyacı var, kader beni bir model olarak yaratmış. Hayatın bana verdiği imtiyazların ömrüm boyunca bedelini öde- diğimi sanıyorum. Bir fâni olarak, benim bir model olma iddiam yok. Ama kaderimde model olma mecburiyetimin olduğunu hissediyorum. Öğrendiğim her şeyin bana öğ- retildiğini sanmayın. Birçok şeyi kendi göbeğimi kendim keserek öğrendim. Hatta en sağlam bilgilerimin doğrudan bana öğretilenler değil, kendi içimden keşfettiklerim oldu- ğuna inanıyorum. Bu parçada sözü edilen kişiyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Bilgiye açık biridir. BÖz eleştiri yapabilmektedir. 63 C) Bazı gerçekleri görmektedir. D) Mücadele etmişti. E) İnsanlara örnek olmuştur. PANDUL YAYINLARI le ra de ta 12

şekie nse enle dek ak y 1. İnsan beyni, hepimizin sahip olduğu kişisel bir bilgisayar denetim merkezidir. Beyninizin sizin için yapmasından hoşlanacağı, mantıklı her şeyi yapma gücü vardır. Bura- daki temel sorun onu nasıl kullanacağınızı bilmenizdir. Yani ona doğru yönergeleri vermenizdir. Onunla doğru iletişim kurmayı başarmalısınız. Beyniniz en çok söylediğiniz şeye inanır. Beyninize kendiniz hakkında ne söylerseniz onu yeri- ne getirmek için harekete geçecektir. İşte beyniniz bu şekilde programlanmaktadır. Yıllarca beynimizi annemiz, babamız, arkadaşlarımız, komşularımız programlamıştır. Avukat olmak isteyen bir çocuğu doktor olmaya iten, buna karşı bir yete- neğinin ya da ilgisinin olması değildir. Dışarıdan gelen prog- ramlara beynin artık cevap vermeye başlamasıdır. Yıllarca çocuklarımıza "sen bunu yapamazsın", "Sen bu imtihanı ba- şaramazsın", "Boş yere çalışma üniversiteyi kazanamazsın", "Bu karneyle sen asla adam olmazsın" sözleriyle çocuklarımı- zı olumsuz olarak programladık ve onları amaçsız, hedefsiz her şeyden önce başarısız hâle getirdik. Bizim her attığımız adım, yaptığımız her hareket, söylediğimiz her söz, çevre- mizden aldığımız ya da kendimize karşı yapmış olduğumuz iletişimin sonucundaki programlamanın ürünüdür. Paragrafta Konu ve Ana Düşünc Bu parçaya göre insan beyni ve programlamayla ilgili ola- rak, Doğru yönergelerle çalışırlar. Kendisine verilen komutla harekete geçerler. W. Kendisine söylenilen malzemeyi değiştirmeyi amaçlarlar. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II C) Yalnız III E) II ve III ll ÇAP Fen bilgisi okuryazar değişimini değişim ka yetiştirilme da bireyle reviyani a Fen bi atılabi olan E II. Teme nusur yetişt H. Bilims bilim Numara edilen fe A) Yalnı C

1 24. Şemsettin Sami, 1879 yılında yayımladığı Kadınlar isimli risalesiyle dönemin kadınlar konusundaki tartış- malarına yeni bir boyut kazandırmıştır. Bu eser uzun yıllar, diğer birçok eser gibi kütüphanelerin Osmanlıca basma eserler bölümlerinde tozlanmaya bırakılmış- tır. Şemsettin Sami bu risalesinde kendi sözleriyle "... genelde kadınların, özelde ise bizim kadınların yani Müslüman kadınların durumu'nu ortaya koymuş ve Müslüman kadınların Avrupa kadınlarına oranla top- lum içerisinde daha dezavantajlı bir durumda oldukla- rını vurgulayarak bu durumdan kurtulmanın en önemli yolunun kadınların eğitilmesi, çalışmalarına izin veril- mesi, gasbedilen haklarının kendilerine verilmesi toplumda layık oldukları konuma getirilmeleri konu- sundaki görüş ve izlenimlerini aktarmıştır. Ayrıca top- lumun temel taşının aile olduğunu vurgulamış ve aile- leri de esasen kadınların oluşturduğunu ifade etmiştir. Bu parçadan hareketle Kadınlar adlı risale ile ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Döneminde kadınlar konusundaki tartışmalara yeni bir bakış açısı kazandırdığı ? B) Osmanlıca basma bir eser olduğu ve bugüne kadar gündeme gelmediği C) Kadınlara hak ettikleri değerin verilmesi gerektiğini savunduğu D) Kadınların eğitildiğinde Avrupa kadınlarıyla aynı haklara sahip olacaklarına değindiği E) Toplumun oluşmasında kadınların önemli bir role sahip olduğunu belirttiği

2- n pr. TI- 1." an ik- mağı masi PA 8. 7. Yoksulluk yetmiyormuş gibi uzun süre de yazdıklarıyla sadece eğlendiren bir "ucuz romancı" olarak değerlendi- rildi. Onun kıymetinin bilinmesi ancak ölümünden sonra oldu. Kemikleşmiş okurları içinse, o neredeyse başından beri kült yazar statüsünü korudu. Yıllarla birlikte bu hay- ranların sayısı arttı. Editör ve eleştirmenlerin de tavrı olum- lu yönde değişti. YKS 000 Bu parçada söz edilen yazarla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisine ulaşılamaz? A) Zaman içinde daha fazla okuru olduğuna B) Kimi olumsuz eleştirilere maruz kaldığına C) Kendisine sadık bir okur kitlesinin hep var olduğuna D) Hakkındaki değerlendirmelerde zamanla olumlu de- ğişiklikler olduğuna E) Geçimini uzun zaman yazdıklarıyla kazandığına ar- Uzun yıllar Acıbadem'e gidemedim. Bir akşamüstü kadaşlarımın yeni evlerine gittiğimde ise bir caddeden geçerken nereden geçtiğimizi sormaktan kendimi ala- ina- 0 1. Bir ka c Şair, söyle sa ba kınlık karıştır Bu par ğıdakile A) Sana rini si lara da B) Ben bir larimi g yabileyin C) Özgün O başarılı o mamalıdır D) Sanatçı, ba bir anlatımı E) Okur kitlesi okumaktan h

7. 13. yüzyılla birlikte İran edebiyatının etkisinde eserler vermeye başlayan divan şiiri, 18. yüzyıla gelinceye kadar birçok usta şairin eserleriyle dolu hâle gelmiş ve örnek aldığı İran edebiyatını da geç- miştir. Ancak o dönem, söz varlığının tüketildiğine dair yaygın bir kanı oluşmuş; geleneğin dışına çıkıl- madığından şairler çok fazla tekrara düşmüşlerdir. Önceki eserlerin taklidi olmaktan öteye gidemeyen manzumelerden başka eserler verilememiştir. Şeyh Galip bu durumu bir şiir meclisinde eleştirmiş ve Na- bi'nin "Hayrabâd"ının üzerine şiir yazılamayacağı düşüncesini savunanlara kızmıştır. Bunun için ha- yal âlemlerinden devşirilen parlak imajların ve renkli hayallerin hayat bulduğu "Hüsn ü Aşk" mesnevisini yazmıştır. Bu eseriyle Galip, Genceli Nizami'yi ör- nek alan Türk mesnevi geleneğini yıkmış ve hiçbir edebiyatta eşine rastlanılmayan bir şaheser kaleme almıştır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Divan şiiri, İran şiir geleneğini örnek alan bir ge- leneğe sahiptir. B) Şeyh Galip, hem döneminde hem de sonrasın- da birçok şaire ilham kaynağı olmuştur. C) Şeyh Galip, alışılmış kalıpları yıkmış usta bir şa- irdir. D) Nabî, Divan şiir geleneğinde başarılı bir şair ola- rak kabul edilir. E) "Hüsnü Aşk" adlı eser, soyut düşünceleri barın- dıran bir yapıdadır.

Paragraf 18.-20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 16 yaşındaki Rus Maksim Mikhilov, bir radyo programında bir orman pataloğunun ağaçların sağlık durumlarını tespit etmek için ne kadar çok çaba harcadığını dinleyince bu işi yapmanın daha kolay bir yolunu bulabileceğini düşünerek üniversiteden arkadaşlarıyla "Ormancı" adını verdiği bir robot geliştirdi. Dünya Robot Olimpiyatları'nda altın madalya kazanan Ormancı, ağaçların ormandaki konumunu kaydediyor, türlerini belirliyor gövdelerinin boyunu ölçüyor ve ağaçların sağlıklı olup olmadığını tespit ediyor. Bunun için robot, ağaca hafif bir darbe vuruyor ve mikrofonları yardımıyla çıkan sesi kaydediyor ve bir veri tabanıyla karşılaştırıyor. Hasta ve sağlıklı ağaçların iç kısımlarındaki boşlukların büyüklüğü farklı olduğu için çıkan ses, ağacın sağlıklı olup olmadığı konusunda bilgi veriyor. Robot, ağacın fotoğrafını da çekiyor ve yapay sinir ağlarını kullanarak % 90 başarı oranıyla on ikiden fazla ağaç türünü tespit edebiliyor. 18 Bu parçaya göre Maksim Mikhilov'un bu çalışmayla hedeflediği aşağıdakilerden hangisidir? A) Çalışma alanında insan faktörünü tamamen ortadan kaldırmak B) İş gücü dağılımındaki önemli payı robotlara bırakmak C) Teknolojik bir çözüm üreterek bu alanda söz sahibi 19. 1. Yapımında bir radyo programı tetikleyici rol oynamıştır. II. Sıra dışı özellikleriyle dikkat çekmiştir. III. Bir ekip çalışmasının ürünüdür. IV. Gelişmiş kameralarla donatılmıştır. Deneme 19 Yukarıdakilerden hangileri Ormancı'yla ilgili olarak söylenemez? A) Yalnız I D) II ve IV B) Yalniz II E) III ve IV C) I ve Il 20. Ormancı'yla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A Benzerleri arasındaki yerine Sadece pataloglar tarafından kullanıldığına C) Çalışma yöntemlerine D) Kullanıldığı işteki başarısına E) Hangi soruna çözüm getirdiğine

11.-12. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplay Eskiden hemen her evde kedi bulunurdu. Bu kedilerin yavruları özenle büyütülürdü. Daha sonra bu yavrular azad edilirdi. Azad etme zamanı gelince kedi almak isteyenler, kedi görmeye misafirliğe giderlerdi. Neticede kedi yavrusuna talip olurlar, "Bize verir misiniz şu tekiri veya melikiyi?" derler, ev sahibi de "Bakalım, düşünelim; hele bir zamanı gelsin." deyip biraz muhayyer bırakırdı. Ev halkı kendi arasında "kime verelim" diye tartışır, "Falancalara verelim, iyi bakarlar, eve kuvvetli et, ciğer giriyor, ona da bir parça düşer." derlerdi. Neticede karar verilir "gelin, alin" diye haber gönderilirdi. Kedinin yeni sahibine verileceği gün evde tirit, sütlü kabak gibi özel yemekler pişer ve kediyi alacaklara bir yemek yedirilirdi. Sonra kedi bir sepete konur ve yeni sahiplerine verilirdi. On beş gün sonra, kediyi alan aile, veren ailenin kadınlarını yemeğe davet eder ve çok güzel ağırla rdı. Bu, bir nevi eski sahiplerin kediye iyi bakılıp bakılmadığını gözlemlemek amacıyla yaptığı bir ziyaretti. 11. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? Kedilere karşı iyi muamele edilmesinin ilk olarak Türklerde görüldüğüne B) İnsanların tarih boyunca kedileri evcilleştirip onlarla birlikte yaşadığına C) Insanların sosyal hayatları içerisinde kedilere özel bir yer verdiğine D) Son dönemlerde, fazla ihtiyaç kalmadığından evde kedi besleme oranının düştüğüne E) İnsanların kediyi kendisini koruyan bir hayvan olarak yanına aldığına 12. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? A) Açıklamaya başvurma B) rneklere yer verme Alıntıdan yararlanma D) Soyut kavramları somutlaştırma E) Koşul öne sürme O, yaşland en iyi yazisini yazmak için çok hakkındaki görüşlerini genişles ilerletmeye muhtaçtır. Çünkü anlamaya mecburdur. Bu parçaya göre romanci i belirleyici olan aşağıdakile A) Dilde yetkinlik B) Deneyim C) Titizlik D) Yapmacıksız üslup E) Konu seçimi 14. "Taşların Sesi Kesildi", t bir hikâye oldu. Dosyad yazdıklarımdan biridir. gerçeklik, görüntü ve g ve özellikle İstanbul ha tamamlandı. Sanırım belli ediyor. Kendimle yazabilir miyim merak Aşağıdakilerden ha bir özelliğidir? A) Özgün olma -B) Yol göstericilik g C) Kişisel farkındal D) Otobiyografik iz E) Okurda değişin

7. Osmanlı şiiri söz konusu olduğunda hemen her zaman tekrar edilen mazmunlar, şiir geleneği içinde yıllarca işlenen ve belli bir biçim alarak herkesçe kabul edilen anlam- lar taşıyan değişmez motiflerdir. Bülbül her zaman güle âşıktır. Gül sevgilidir. Mekânları gül bahçesidir ve maalesef, hiçbir zaman ka- vuşamazlar. İşte, bir beyit içinde geçen "gül- bülbül-gül bahçesi" sözcüklerinin çağrıştırdığı anlam mazmundur. Bu metinde "mazmun" ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisine ulaşılamaz? v A) Geleneksel bir özellik taşıdığı ByAnlamlarının çağrışımlarla ortaya çıktığı C) Kalıplaşmış bir yapıda olduğu Farklı metin türlerinde kullanıldığı

GRAF KAMPI ● 5. GÜN Ne kadar fazla insanı seversek asıl sevdiğimiz bir ki şiyi de o kadar çok ve kuvvetli severiz. Aşk dağıldıkça azalan bir şey değildir, çoğaldıkça artan bir sarmalın kendisidir. Bu sarmalın neresinde duracağımızı biz belirleriz. • insan, arzularını sever; arzuladıklarını değil. Sevdiği- miz zaman, aşk o kadar büyür ki içimize sığmaz; sev- diğimiz insana doğru yayılır, onda kendini durduran bir yüzey bulur; bizi şaşırtan bu büyümenin sebebi ise kendimizden çıktığını fark etmeyişimizdir. Bu iki parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- Menebilir? A) Aynı olgunun farklı özelliklerine değinmektedirler. B) Farklı örneklerle birden çok olguya yer vermektedirler. C) Bir kavramın sayıca artmasına gönderme yapmaktadır- lar. D) iki farklı düşüncenin farklı boyutlarını kanıtlamaktadır- lar. E) Bir duygu alanının doğadaki karşılığından söz etmekte- dirler.

Sokrates, sofistlerin okulundan yetişmişti ama sofist değildi. Oysa, "Bir şey biliyorum, o da hiç- bir şey bilmediğimdir." derken sofistlerle, Prota- goras'la birleşmektedir. Fizik alanında kesinliğe inanmamakta, kesin olarak hiçbir gerçeğe varila- mayacağını savunmaktadır. Ona göre, tek kesinlik erdem bilgisidir. "Erdemli olmamız gerekir, çünkü erdemli yaratılmışız. Erdem bizim yapımızda sak- lidir. Bu bilgi elde edebileceğimiz tek kesin bilgi- dir." diyen de odur. Parçada kullanılan anlatımda başvurulan yollar aşağıdakilerden hangisinde bir arada verilmiş- tir? A) Tanık gösterme, karşılaştırma B) İlgi kurma, örnekleme, tanımlama C) Benzetme, karşılaştırma, örnekleme D) İstatistikten yararlanma, ilgi kurma E) Alıntı yapma, örnekleme, tanımlama 4. 72

6. Su kabağı, orijinal şekliyle, dayanıklı oluşuyla popüler bir süsleme malzemesi. Su kabağından muhteşem abajurlar, lambalar yapılıyor. Zor olmasa da özen isteyen bir iş bu. Su kabaklarının çok iyi temizlenmesi, içlerinin boşaltılması gerekiyor. Sonra sıra üzerine güzel bir deseni çizip delikler açmaya geliyor. Deliklere yerleştirilen rengârenk boncuklar su kabağına müthiş bir çekicilik kazandırıyor. Geriye, içine duy yerleştirmek kalıyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak, Bilgi verme amacı hâkimdir. J II. Öznel ifadeler içermektedir. III. Tartışmacı anlatımdan yararlanılmıştır. yargılarından hangileri doğrudur? EB A Yalnız I MeDI ve III B) Yalnız II E) II ve III f I ve II

√8. Dil üzerinde düşünmemek; dil ile edebiyat, dil ile hayat arasındaki derin ilişki konusunda sağlam bir görüşe sahip olmamak bize çok pahalıya mal olmuştur. Aşağıdaki cümlelerden hangisi bu parçada geçen "pahalıya mal olmak" sözüyle anlatılmak isteneni örnek- ler niteliktedir? Arapça ve Farsçanın Türkçe ile arasındaki farkı hesa- ba katmayan divan şairleri bunun bedelini unutulmakla ödemişlerdir. B) Klasik yapıt sıradan kalıpların dışında kalır ve her kuşak bu tür yapıtlarda kendi dönemlerinin havasını bulur. C) Tevfik Fikret gibi halkı uyandırmak isteyen büyük bir şairin bile dille ilgili tutumunun sağlıklı olmaması hayret vericidir. Bir kültür dili olma çabasında bulunan Türkçe, bu ken- dini arama sürecinde elbette birçok yanılmadan geçe- cektir. Şiirde şöyle veya böyle bir düşüncenin olması, şiir adı- na bir kusur değildir; asıl kusur şiirin sırf bir düşünceyi doğrulamak için yazılmış olmasıdır.

gyon kaa tone 3 e bahsettiği- fiyedir, re- . Siz tüm oluşturdu- -yır, hayır! üzyazı ör- nca veya cafada bir Eler şöyle arçadaki ırakma vandırma azılma Imuyor MU elendi, lendi. şamlar, damlar. de aşa- k iste- b) Buna göre, G kümesi nedir? (Ce TEST 19 6. Onun şiire aktardığı dünya, diğer tüm eser- beleriyle de kesişebilen bir yapıya sahiptir. uble Özellikle öykülerindeki derinlikli anlatı, ya- zarın kurmuş olduğu duygu aktarımını en iyi şekilde gözler önüne sermektedir. Öte yandan şiirleriyle olduğu gibi diğer tüm ya- zınsal eserleriyle kendisinden sonraki ku- şağı etkilemiştir. Çünkü onun metinlerinde yalnızca şiir ya da öykü ile sınırlandırılabi- slecek bir tanım söz konusu değildir. Döne- min ve insanın iç dünyasından hareketle dönüşen bir dil, şairin ustalıkla kullandığı ve kullanırken yeni anlamlarla büyüttüğü bir bütündür. Bu parçada sözü edilen şairle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? A) Şiirlerinde ve düz yazılarında yakaladı- ğı yapı tutarlılığına B) Öykülerindeki anlatımın derinliğine C) Dili ustaca kullanabilme özelliğine D) Şiirlerinde dile yeni anlamlar kattığına E) Şiirlerinin kendisinden sonraki şairlere yeni bir çığır açtığına Ⓒ TEST

7. CAP (11) 11) Dilin en küçük birimi sözcüktür sözcük olmasına ortaya çıkmasına bir başlarına yetmedikleri için, konuş sözcükler, somut olanı anlamlandırıp soyut düşüncenin ma dilinin doğru bir cümle yapısına kavuşması önemli bir sıçramaya neden olmuş. İnsanın konuşma dili içinde bulduğu sözcükleri doğru bir cümleye dönüştürmesi, en önemli buluşlardan sayılır, kimileri için de ilk önemli buluşudur bu. Roland Barthes'in, "Bütün metnin aslında tek bir cümle olduğu'nu belirten büyük soyutlamasını bu düşüncenin ışığında okuduğumuz zaman anlam açılıyor yoksa söylediği söz fantezi olarak kalabilirdi. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Cümlenin, insanın ilk ve en önemli buluşu olduğu B Sözcüklerin, soyut düşünceleri anlatmada yetersiz kaldığı Yazıların tek bir cümleden oluştuğu olduğu ama D) Soyut sözcüklerin, cümlede anlam kazandığı E) Sözcüklerin, yalnızca somutlukları anlamlandırdığı 13

Olumlu ve olumsuz yanlarıyla küreselleşme, çağımız toplumlarının yaşantısını büyük oranda etkilemişti. II. Küreselleşme devrimsel değişim süreciyle iç içe yürümektedir. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Küreselleşen dünyada bu kavramın getirdiği olumlu ve olumsuz özellikler milletlerin yaşam şeklini değiştirmiştir. B) Kökten bir değişimle bir hareket eden küresel- leşme, olumlu ve olumsuz açılardan da günü- müz toplum yaşantısına çok fazla yön vermiştir. C) Değişimle bir olan küreselleşmenin olumsuz yönlerini alabilen milletler, olumlu sonuçlarda alabilmektedir. D) Çağımız toplumlarının en büyük sorunu olan kü- reselleşme kavramı, milletleri daha çok olumsuz yönde etkilemektedir. E) Küreselleşen dünyanın getirdiği değişime para- lel olarak kültürde olumlu ve olumsuz özellikler birlikte görülür.