Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

özellikler
alışkan
Suyun altında toprak kazma işi yapıyorsanız buna tarakla-
ma denir. Bu iş için kullanılan makineye de tarak dubasi de-
nir. Taraklanmış çamur, kum ya da başka malzemeler kazı
toprağı olarak adlandırılır. Pek çok nedenle taraklamaya
gereksinim vardır. Irmak ağızlarında gemilerin girişini en-
gelleyen kum setleri oluşabilir. Liman, ırmak, rıhtım ve ka-
nal yataklarında çoğu kez kum birikir. Bu tür yerlerin gemi
trafiğine açık tutulabilmesi için biriken kumun temizlenmesi
gerekir. Değerli metallerin ya da taşların elde edildiği cev-
herler ile beton yapımında kullanılan kum ve çakıl bazen ta-
raklama yöntemiyle su altından çıkarılır. Değişik taraklama
yöntemleri için değişik tiplerde tarak dubaları geliştirilmiş-
tir. Bazı tarak dubalarının kendi motorları vardır. Ve bunlar
kendi güçleriyle hareket edebilir ama bazı tarak dubaları da
motorsuzdur ve bir yerden başka bir yere ancak çekilerek
götürülür. Tarak dubaları bazen toprağı yanı başlarında
bekleyen mavnalara boşaltır ama kendinden motorlu bazı
büyük tarak dubalarının taraklamış oldukları toprağı taşıya-
cak bölümleri de vardır. Taraklanmış toprak sonunda denize
serpilir ya da örneğin alçak ya da bataklık bir arazinin doldu-
rulması amacıyla kıyıya boşaltılır. Toprak tarak dubasının ya
da doldurulduğu mavnanın dibinde bulunan kapaklar açıla-
rak boşaltılır, hava dolu bölmeleri olduğu için bu tür araçlar
kapakları denize açıldığında batmaz.
pelli bir
10 cm
5.-6. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
de far
www.pelikankitabevi.com.tr
5.
Bu parçada taraklama ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Tarak dubalarının insan gücü gerektirenlerinin yok-
sun olduğu bir parçasının olduğuna
8) Farklı taraklama yöntemleri için kullanılan değişik
tarak dubalarının motorlarının olduğuna
C) Tarak dubasının, suyun kaldırma kuvvetinden ya-
rarlanmasını sağlayan bir yapısının olduğuna
Kazı toprağı olarak adlandırılan toprağın taraklan-
mış olmasının önemli olduğuna
E) Gemilerin akışını sağlamak için biriken kumların
alınmasının taraklamayla olacağına
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
özellikler alışkan Suyun altında toprak kazma işi yapıyorsanız buna tarakla- ma denir. Bu iş için kullanılan makineye de tarak dubasi de- nir. Taraklanmış çamur, kum ya da başka malzemeler kazı toprağı olarak adlandırılır. Pek çok nedenle taraklamaya gereksinim vardır. Irmak ağızlarında gemilerin girişini en- gelleyen kum setleri oluşabilir. Liman, ırmak, rıhtım ve ka- nal yataklarında çoğu kez kum birikir. Bu tür yerlerin gemi trafiğine açık tutulabilmesi için biriken kumun temizlenmesi gerekir. Değerli metallerin ya da taşların elde edildiği cev- herler ile beton yapımında kullanılan kum ve çakıl bazen ta- raklama yöntemiyle su altından çıkarılır. Değişik taraklama yöntemleri için değişik tiplerde tarak dubaları geliştirilmiş- tir. Bazı tarak dubalarının kendi motorları vardır. Ve bunlar kendi güçleriyle hareket edebilir ama bazı tarak dubaları da motorsuzdur ve bir yerden başka bir yere ancak çekilerek götürülür. Tarak dubaları bazen toprağı yanı başlarında bekleyen mavnalara boşaltır ama kendinden motorlu bazı büyük tarak dubalarının taraklamış oldukları toprağı taşıya- cak bölümleri de vardır. Taraklanmış toprak sonunda denize serpilir ya da örneğin alçak ya da bataklık bir arazinin doldu- rulması amacıyla kıyıya boşaltılır. Toprak tarak dubasının ya da doldurulduğu mavnanın dibinde bulunan kapaklar açıla- rak boşaltılır, hava dolu bölmeleri olduğu için bu tür araçlar kapakları denize açıldığında batmaz. pelli bir 10 cm 5.-6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. de far www.pelikankitabevi.com.tr 5. Bu parçada taraklama ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Tarak dubalarının insan gücü gerektirenlerinin yok- sun olduğu bir parçasının olduğuna 8) Farklı taraklama yöntemleri için kullanılan değişik tarak dubalarının motorlarının olduğuna C) Tarak dubasının, suyun kaldırma kuvvetinden ya- rarlanmasını sağlayan bir yapısının olduğuna Kazı toprağı olarak adlandırılan toprağın taraklan- mış olmasının önemli olduğuna E) Gemilerin akışını sağlamak için biriken kumların alınmasının taraklamayla olacağına
2.
Bir yazarın sesini yüzyılların ötesine duyuran iksir
nedir? Eserinde bıraktığı parmak izi mi? Gerçeği
allayıp pullamadan en saf hâliyle okuruna takdim
etmesi mi? Okurlarının dilinde bıraktığı tat, zihnin-
de açtığı yeni bir bakış açısı mı? Yoksa tüm bun-
ların hepsi mi? En azından sadece birinin yeterli
olduğunu hiç görmedim.
Bu parçada yazarlığın aşağıdaki hangi özelliği-
ne değinilmemiştir?
A) Etkileyicilik
C) Sadelik
E) Duruluk
B) Özgünlük
D) Kalıcılık
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
2. Bir yazarın sesini yüzyılların ötesine duyuran iksir nedir? Eserinde bıraktığı parmak izi mi? Gerçeği allayıp pullamadan en saf hâliyle okuruna takdim etmesi mi? Okurlarının dilinde bıraktığı tat, zihnin- de açtığı yeni bir bakış açısı mı? Yoksa tüm bun- ların hepsi mi? En azından sadece birinin yeterli olduğunu hiç görmedim. Bu parçada yazarlığın aşağıdaki hangi özelliği- ne değinilmemiştir? A) Etkileyicilik C) Sadelik E) Duruluk B) Özgünlük D) Kalıcılık
17. Prof. Dr. Orhan Okay ile ilgili olarak vefatının ardından çok
şey yazıldı. Yazanların bir kısmı öğrencileri, bir kısmı
mesai arkadaşları ve meslektaşları, bir kısmı ise onu
yazdığı eserleriyle tanıyanlardı. Onunla ilgili yazılan
yazılar, kuşkusuz ki birbirinden kıymetli bilgileri içeriyordu.
Ben de öğrencisi olarak o günlerde bir yazıyı kaleme
almış ancak Hoca'nın çok daha yakınında bulunanlara
ayıp olmasın diye yayımlamak için aceleci
davranmamıştım. Vefatının üzerinden bir yıl geçti;
yazdığım yazıyı, Hoca'nın vefatının ardından yazılan
yazıları da göz önünde bulundurup bazı eklemeler
yaparak onu ve eserlerini unutturmamak için sevenleriyle
paylaşmak istedim.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı
yoktur?
A) Orhan Okay ile ilgili yazınızı onun vefatından kaç yıl
sonra yazdınız?
B) Orhan Okay'ın ardından yazılan yazılar, kimler
tarafından kaleme alınmıştır?
C) Siz, Orhan Okay ile ilgili yazdığınız yazıyı yayımlatma
konusunda neden acele etmediniz?
D) Orhan Okay'ın öğrencisi olmak, sizin akademik
kariyerinizi nasıl etkiledi?
E) Orhan Okay'a dair yazdığınız yazıyı paylaşırken neyi
amaçladınız?
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
17. Prof. Dr. Orhan Okay ile ilgili olarak vefatının ardından çok şey yazıldı. Yazanların bir kısmı öğrencileri, bir kısmı mesai arkadaşları ve meslektaşları, bir kısmı ise onu yazdığı eserleriyle tanıyanlardı. Onunla ilgili yazılan yazılar, kuşkusuz ki birbirinden kıymetli bilgileri içeriyordu. Ben de öğrencisi olarak o günlerde bir yazıyı kaleme almış ancak Hoca'nın çok daha yakınında bulunanlara ayıp olmasın diye yayımlamak için aceleci davranmamıştım. Vefatının üzerinden bir yıl geçti; yazdığım yazıyı, Hoca'nın vefatının ardından yazılan yazıları da göz önünde bulundurup bazı eklemeler yaparak onu ve eserlerini unutturmamak için sevenleriyle paylaşmak istedim. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? A) Orhan Okay ile ilgili yazınızı onun vefatından kaç yıl sonra yazdınız? B) Orhan Okay'ın ardından yazılan yazılar, kimler tarafından kaleme alınmıştır? C) Siz, Orhan Okay ile ilgili yazdığınız yazıyı yayımlatma konusunda neden acele etmediniz? D) Orhan Okay'ın öğrencisi olmak, sizin akademik kariyerinizi nasıl etkiledi? E) Orhan Okay'a dair yazdığınız yazıyı paylaşırken neyi amaçladınız?
15. Gladwell'in, zihnimizin nasıl tepki verdiğini incelediği
"Düşünmeden Düşünebilmenin Gücü" kitabında çok
düşünmeden alınan kararların, ince ince düşünülmüş
kararlar kadar iyi olabildiği örnekleri çözümlerken her
zamanki gibi madalyonun diğer yüzüne bakmayı ihmal
etmiyor ve içgüdülerimizin bize ihanet ettiği anları da
sorguluyor.
Bu cümle ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Yazar kitabında, üzerinde çok düşündüğümüz
kararların çok düşünmeden aldığımız kararlar
kadar iyi olduğunu belirtmektedir.
B)
Yazar kitabında, aldığımız kararlarla ilgili
beynimizin nasıl karşılık verdiğini anlatmaktadır.
C) Yazar kitabında, aldığımız kararların görünmeyen
kısmından da bahsetmeyi ihmal etmemiştir..
Yazar kitabında, doğuştan gelen bilinçsiz
hareketlerimizin bizi aldattığı durumlardan da
bahsetmektedir.
QUD)
E) Yazar kitabında, titizlikle düşündüğümüz kararların
aslında üzerinde düşünmeden verdiğimiz
kararlardan hiçbir farkının olmadığını
vurgulamaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
15. Gladwell'in, zihnimizin nasıl tepki verdiğini incelediği "Düşünmeden Düşünebilmenin Gücü" kitabında çok düşünmeden alınan kararların, ince ince düşünülmüş kararlar kadar iyi olabildiği örnekleri çözümlerken her zamanki gibi madalyonun diğer yüzüne bakmayı ihmal etmiyor ve içgüdülerimizin bize ihanet ettiği anları da sorguluyor. Bu cümle ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Yazar kitabında, üzerinde çok düşündüğümüz kararların çok düşünmeden aldığımız kararlar kadar iyi olduğunu belirtmektedir. B) Yazar kitabında, aldığımız kararlarla ilgili beynimizin nasıl karşılık verdiğini anlatmaktadır. C) Yazar kitabında, aldığımız kararların görünmeyen kısmından da bahsetmeyi ihmal etmemiştir.. Yazar kitabında, doğuştan gelen bilinçsiz hareketlerimizin bizi aldattığı durumlardan da bahsetmektedir. QUD) E) Yazar kitabında, titizlikle düşündüğümüz kararların aslında üzerinde düşünmeden verdiğimiz kararlardan hiçbir farkının olmadığını vurgulamaktadır.
51
37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Zihindeki bilgilerin karıştırılması olarak ifade edilen "ket
vurma", öğrenme psikolojisinin inceleme alanına giren
bir problemdir. Ket vurma, yeni öğrenilen bir bilgiyle ben-
zer şekilde eski bilginin var olan duruma göre zihinde
kanşarak bireyin yanlış aktarım yapmasına neden ol
maktadır Aslında günlük yaşamımızda birçok kez kar-
şımıza çıkan bu sorun iki şekilde görülmektedir: ileriye
ket vurma, geriye ket vurma. Yeni bir telefon numarası
aldığımızda bunu soranlara yanlışlıkla eski numaramızı
söylememiz ya da her gün yeni kelimeler öğrendiğimiz
İngilizce kursunda eski bilgilere dair bir soru sorulduğun-
da yeni öğrendiklerimizden cevap vermemiz gibi /lieriye
ket vurmada eski öğrenilen bilginin yeni bilgiyi bozması
söz konusuyken geriye ket vármada ise bunun tam tersi
yaşanmaktadır.
37. Bu parçada sözü edilen ket vurma türlerinin ortak
özellikleri arasında,
I. bilginin tamamen unutulmaması,
I öğrenmenin anlık olarak etkilenmesi,
III. geçici hafıza kaybı yaşanması
ifadelerinden hangileri sayılamaz?
A) Yalz 1
4
D) Lyell
B) Yanız II
Bu soru
EHT ve
ve III
C) Yalnız III
38. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A Omeklemeye başvurulmuştur.
BY Tanımlamaya yer verilmiştir.
Karşılaştırma yapılmıştır.
D) Kişisel görüşle oluşturulmuştur.
Terim anlamlı sözcük kullanılmıştır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
51 37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Zihindeki bilgilerin karıştırılması olarak ifade edilen "ket vurma", öğrenme psikolojisinin inceleme alanına giren bir problemdir. Ket vurma, yeni öğrenilen bir bilgiyle ben- zer şekilde eski bilginin var olan duruma göre zihinde kanşarak bireyin yanlış aktarım yapmasına neden ol maktadır Aslında günlük yaşamımızda birçok kez kar- şımıza çıkan bu sorun iki şekilde görülmektedir: ileriye ket vurma, geriye ket vurma. Yeni bir telefon numarası aldığımızda bunu soranlara yanlışlıkla eski numaramızı söylememiz ya da her gün yeni kelimeler öğrendiğimiz İngilizce kursunda eski bilgilere dair bir soru sorulduğun- da yeni öğrendiklerimizden cevap vermemiz gibi /lieriye ket vurmada eski öğrenilen bilginin yeni bilgiyi bozması söz konusuyken geriye ket vármada ise bunun tam tersi yaşanmaktadır. 37. Bu parçada sözü edilen ket vurma türlerinin ortak özellikleri arasında, I. bilginin tamamen unutulmaması, I öğrenmenin anlık olarak etkilenmesi, III. geçici hafıza kaybı yaşanması ifadelerinden hangileri sayılamaz? A) Yalz 1 4 D) Lyell B) Yanız II Bu soru EHT ve ve III C) Yalnız III 38. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Omeklemeye başvurulmuştur. BY Tanımlamaya yer verilmiştir. Karşılaştırma yapılmıştır. D) Kişisel görüşle oluşturulmuştur. Terim anlamlı sözcük kullanılmıştır. Diğer sayfaya geçiniz.
DENEME SINAVI - 1
5. (1) Japonya'nın kuzeydoğusunu 11 Mart'ta saat
14.46'da vuran deprem ve onu izleyen tsunamiden
iki saat sonra, Fukuşima'daki iki nükleer santraldeki
5 reaktörün otomatik olarak durduğu haberi geldi. (II)
Depremden tam 5 saat sonra ise Japon hükûmeti,
Fukuşima Dayiçi santralinde soğutma sistemiyle ilgili
bir sorun yaşandığını açıkladı. (III) Bu açıklama, belki
de dünyanın Çernobil faciasından sonra yaşadığı en
büyük nükleer facianın ilk işaretiydi. (IV) Artçı şokların
gölgesinde Fukuşima'daki Dayiçi ve Dayni santralle-
rindeki işçiler yeni bir Çernobil'i önlemek için çalışma-
ya başladılar. (V) Dayiçi'de 10 kilometre yarıçapındaki
bir alanda bulunan herkesin tahliyesi için emir verildi.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola-
rak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A). cümlede, deprem ve tsunamin ardından yaşanan
bir durumdan söz edilmiştir.
B) II. cümlede, santralde hangi konuda sorun yaşan-
dığına değinilmiştir.
C) II. cümlede, Dayiçi santralinde yaşanan nükleer
facianın Çernobil'de yaşanan faciadan daha büyük
olduğu belirtilmiştir.
D) V cümlede, Fukuşima'da birden çok santral oldu-
ğundan söz edilmiştir.
E))V. cümlede tahliyenin belirli bir alanı kapsadığı be-
lirtilmiştir.
7. Hiçbir s
Nasırd
Hatta
O kada
Bu di
vardır
A) Un
BY Ür
CYÜr
Ür
As
8.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
DENEME SINAVI - 1 5. (1) Japonya'nın kuzeydoğusunu 11 Mart'ta saat 14.46'da vuran deprem ve onu izleyen tsunamiden iki saat sonra, Fukuşima'daki iki nükleer santraldeki 5 reaktörün otomatik olarak durduğu haberi geldi. (II) Depremden tam 5 saat sonra ise Japon hükûmeti, Fukuşima Dayiçi santralinde soğutma sistemiyle ilgili bir sorun yaşandığını açıkladı. (III) Bu açıklama, belki de dünyanın Çernobil faciasından sonra yaşadığı en büyük nükleer facianın ilk işaretiydi. (IV) Artçı şokların gölgesinde Fukuşima'daki Dayiçi ve Dayni santralle- rindeki işçiler yeni bir Çernobil'i önlemek için çalışma- ya başladılar. (V) Dayiçi'de 10 kilometre yarıçapındaki bir alanda bulunan herkesin tahliyesi için emir verildi. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola- rak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A). cümlede, deprem ve tsunamin ardından yaşanan bir durumdan söz edilmiştir. B) II. cümlede, santralde hangi konuda sorun yaşan- dığına değinilmiştir. C) II. cümlede, Dayiçi santralinde yaşanan nükleer facianın Çernobil'de yaşanan faciadan daha büyük olduğu belirtilmiştir. D) V cümlede, Fukuşima'da birden çok santral oldu- ğundan söz edilmiştir. E))V. cümlede tahliyenin belirli bir alanı kapsadığı be- lirtilmiştir. 7. Hiçbir s Nasırd Hatta O kada Bu di vardır A) Un BY Ür CYÜr Ür As 8.
17. Buz şelfi, denizin yüzeyinde yüzen bir buz platformudur. Bir bu-
zul ya da buz levhasının kıyı şeridi boyunca deniz yüzeyine doğ-
ru akmasıyla oluşur. Bu şelfleri Antarktika, Grönland, Kanada ve
Rusya'nın Kuzey Buz Denizi kıyılarında görülür. Yüzen bir buz şel-
fi ile bu şelfi besleyen karasal buz kütlesi arasındaki sınıra top-
rak hattı denir. Buz şelflerinin kalınlığı 100 ile 1000 metre arasın-
da değişir. NASA'dan ve üniversitelerden bilim insanları, uzun ça-
lışmalar ve keşifler sonucunda; okyanus sularının Antarktik buz
şelflerinin alt yüzeyini erittiğini ve bu mekanizmanın kıtadaki buz
şelfi kayıplarından birinci derece sorumlu olduğunu belirttiler.
Bu parçayla ilgili olarak
1. Senli benli bir anlatımla oluşturulmuştur.
II. Tanımlama yapılmıştır.
III. Sayıp dökmeye yer verilmiştir.
IV. Yapılan bir araştırma aktarılmıştır.
V. Nesnel verilere yer verilmiştir.
yargılarından hangisi söylenemez?
A) I,
B) II
C) III
absorsq us
D) IV
EW
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
17. Buz şelfi, denizin yüzeyinde yüzen bir buz platformudur. Bir bu- zul ya da buz levhasının kıyı şeridi boyunca deniz yüzeyine doğ- ru akmasıyla oluşur. Bu şelfleri Antarktika, Grönland, Kanada ve Rusya'nın Kuzey Buz Denizi kıyılarında görülür. Yüzen bir buz şel- fi ile bu şelfi besleyen karasal buz kütlesi arasındaki sınıra top- rak hattı denir. Buz şelflerinin kalınlığı 100 ile 1000 metre arasın- da değişir. NASA'dan ve üniversitelerden bilim insanları, uzun ça- lışmalar ve keşifler sonucunda; okyanus sularının Antarktik buz şelflerinin alt yüzeyini erittiğini ve bu mekanizmanın kıtadaki buz şelfi kayıplarından birinci derece sorumlu olduğunu belirttiler. Bu parçayla ilgili olarak 1. Senli benli bir anlatımla oluşturulmuştur. II. Tanımlama yapılmıştır. III. Sayıp dökmeye yer verilmiştir. IV. Yapılan bir araştırma aktarılmıştır. V. Nesnel verilere yer verilmiştir. yargılarından hangisi söylenemez? A) I, B) II C) III absorsq us D) IV EW
Çığ; bitki örtüsü olmayan engebeli, dağlık ve eğimli arazi-
lerde birikmiş kar kütlesinin yamaçtan aşağıya doğru hızla
kayması olarak tanımlanmaktadır. Kar tabakalarının birbi-
rinden farklı özellikleri olduğundan çığ bazen bir tabaka
üzerinde kayan başka bir tabaka bazen ise tüm tabakaların
zeminde hareket etmesi şeklinde gerçekleşir. Türkiye'nin
özellikle kuzey-kuzeydoğu ve doğu kesimlerinde çığ olay-
larına rastlanılmaktadır. Ancak ülkemizin yaklaşık üçte biri
dağlık alanlardan oluştuğundan hemen hemen her yerde
çığa rastlanılmaktadır. Ülkelerin ekonomisini, turizmini, yer-
leşim yerlerini etkileyen çığ, hem ekonomik hem sosyal
uhle olarak görüldüğü ülkeleri olumsuz etkilemektedir.
aş
ibibnelad eb heliteyinib
39. Bu parçaya göre çığın oluşma nedenleri arasında;
geebeto
Arazinin düz olmayışı,
W.Dağlık alan,
A)
#1179
Yalnız
Bitki örtüsünün azlığı
numaralanmış ifadelerden hangileri yer almaktadır?
ve
Avo
I ve II
✔
B) Yalnız
E) Iver
veru
I ve II
{
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Çığ; bitki örtüsü olmayan engebeli, dağlık ve eğimli arazi- lerde birikmiş kar kütlesinin yamaçtan aşağıya doğru hızla kayması olarak tanımlanmaktadır. Kar tabakalarının birbi- rinden farklı özellikleri olduğundan çığ bazen bir tabaka üzerinde kayan başka bir tabaka bazen ise tüm tabakaların zeminde hareket etmesi şeklinde gerçekleşir. Türkiye'nin özellikle kuzey-kuzeydoğu ve doğu kesimlerinde çığ olay- larına rastlanılmaktadır. Ancak ülkemizin yaklaşık üçte biri dağlık alanlardan oluştuğundan hemen hemen her yerde çığa rastlanılmaktadır. Ülkelerin ekonomisini, turizmini, yer- leşim yerlerini etkileyen çığ, hem ekonomik hem sosyal uhle olarak görüldüğü ülkeleri olumsuz etkilemektedir. aş ibibnelad eb heliteyinib 39. Bu parçaya göre çığın oluşma nedenleri arasında; geebeto Arazinin düz olmayışı, W.Dağlık alan, A) #1179 Yalnız Bitki örtüsünün azlığı numaralanmış ifadelerden hangileri yer almaktadır? ve Avo I ve II ✔ B) Yalnız E) Iver veru I ve II {
EST
Veba, Antik Çağlardan itibaren tanınmış bir
hastalık olup lakabı "kara ölüm"dür. (1) Orta
Çağ'da 1347-1353 arasında, Avrupa nüfu-
sunun üçte birinin kaybedilmesinden so
rumludur. (II) Vebanın farelerden bulaştığı
kanısı yaygındır, ancak gerçekte bakteriyi
yayan bir tür piredir ve fareler de bu has-
talığın kurbanıdır. (III) 1347-1348 yılları ara-
sında Venedik nüfusu 130.000 iken veba
yüzünden 70.000'e düşmüştür. (IV) Hasta-
lik, pire ısırdıktan 2-8 gün içerisinde kendini
gösterir. (V) Hastada aniden başlayan baş
ve sırt ağrıları, ateş, titreme, kusma, nefes
darlığı, hâlsizlik, deri lekeleri, burun kana-
ması, kan tükürme, kasık ağrıları ve devamlı
dalgınlık görülür ve sonucu ölümdür.
Bu parçadaki numaralanmış cümleler-
den hangisi düşüncenin akışını bozmak-
tadır?
A).
B) II.
IV.
D) IV. EV.
C) HD)
neğl
eğit
her
ülk
ka
lis
C
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
EST Veba, Antik Çağlardan itibaren tanınmış bir hastalık olup lakabı "kara ölüm"dür. (1) Orta Çağ'da 1347-1353 arasında, Avrupa nüfu- sunun üçte birinin kaybedilmesinden so rumludur. (II) Vebanın farelerden bulaştığı kanısı yaygındır, ancak gerçekte bakteriyi yayan bir tür piredir ve fareler de bu has- talığın kurbanıdır. (III) 1347-1348 yılları ara- sında Venedik nüfusu 130.000 iken veba yüzünden 70.000'e düşmüştür. (IV) Hasta- lik, pire ısırdıktan 2-8 gün içerisinde kendini gösterir. (V) Hastada aniden başlayan baş ve sırt ağrıları, ateş, titreme, kusma, nefes darlığı, hâlsizlik, deri lekeleri, burun kana- ması, kan tükürme, kasık ağrıları ve devamlı dalgınlık görülür ve sonucu ölümdür. Bu parçadaki numaralanmış cümleler- den hangisi düşüncenin akışını bozmak- tadır? A). B) II. IV. D) IV. EV. C) HD) neğl eğit her ülk ka lis C
Üstkurmaca yazarı çoğu kez, kendi ürettiği öykülerin
yanı sıra, daha önce başka yazarlar tarafından üretil-
miş metinleri de malzeme olarak kullanır romanında.
(1) Başkalarına ait bu metinlere göndermeler yaparak
ya taklit yoluyla yeni metinler üretir ya da bu metin-
lerle dalga geçer. (II) Çağın getirisidir bu, üstkurmaca
yazarı farklı arayışlar peşindedir. (III) Bu nedenle eski
ürünlerden alıntılar yapar, çoğu kez de onları alay/tak-
lit düzleminde yansıtır metnine. (IV) Somut gerçekliğin
yerini metinlerin dünyası almıştır. (V) Belki de içinde
yaşadığı gerçekliğe yabancılaşan çağdaş yazarın, bü-
tünleşmekte zorlandığı gerçekliği yansıtmayı bırakıp
daha önce başka yazarlar tarafından yazılmış metinle-
rin dünyasına sığınması onlardan yola çıkarak ikinci el-
den yeni bir kurmaca gerçeklik yaratması demektir bu.
(VI) Eskilerin taklitçilik diye aşağıladıkları bu eğilim, çağ
edebiyatının biçimsel yeniliklerinden biridir; özgünlü-
ğün içerikte değil, biçimde önemli olduğu bir estetik
anlayışın ürünüdür.
5. Yukandaki parçada numaralanmış cümlelerden
hangisi çıkarılırsa parçanın anlamında bir daralma
meydana gelmez?
A) III.
(B) IV
DIY!
C) II.
E)VI.
6. Bu parçada üstkurmaca yazarlarla ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) I. cümlede kurgusunu farklı metinler üzerinden
gerçekleştirdiğine
B) II. cümlede çağdaşlık adına özgünlük peşinde
olduklanna
C) III. cümlede eski metinleri dalga geçmek ya da
taklit amacıyla kullandıklarına
D)) V. cümlede içinde yaşadığı dönemi yeterince
tanımadığına
E) VI. cümlede edebi anlamda yozlaşarak taklitçi
olarak görüldüklerine
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Üstkurmaca yazarı çoğu kez, kendi ürettiği öykülerin yanı sıra, daha önce başka yazarlar tarafından üretil- miş metinleri de malzeme olarak kullanır romanında. (1) Başkalarına ait bu metinlere göndermeler yaparak ya taklit yoluyla yeni metinler üretir ya da bu metin- lerle dalga geçer. (II) Çağın getirisidir bu, üstkurmaca yazarı farklı arayışlar peşindedir. (III) Bu nedenle eski ürünlerden alıntılar yapar, çoğu kez de onları alay/tak- lit düzleminde yansıtır metnine. (IV) Somut gerçekliğin yerini metinlerin dünyası almıştır. (V) Belki de içinde yaşadığı gerçekliğe yabancılaşan çağdaş yazarın, bü- tünleşmekte zorlandığı gerçekliği yansıtmayı bırakıp daha önce başka yazarlar tarafından yazılmış metinle- rin dünyasına sığınması onlardan yola çıkarak ikinci el- den yeni bir kurmaca gerçeklik yaratması demektir bu. (VI) Eskilerin taklitçilik diye aşağıladıkları bu eğilim, çağ edebiyatının biçimsel yeniliklerinden biridir; özgünlü- ğün içerikte değil, biçimde önemli olduğu bir estetik anlayışın ürünüdür. 5. Yukandaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi çıkarılırsa parçanın anlamında bir daralma meydana gelmez? A) III. (B) IV DIY! C) II. E)VI. 6. Bu parçada üstkurmaca yazarlarla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) I. cümlede kurgusunu farklı metinler üzerinden gerçekleştirdiğine B) II. cümlede çağdaşlık adına özgünlük peşinde olduklanna C) III. cümlede eski metinleri dalga geçmek ya da taklit amacıyla kullandıklarına D)) V. cümlede içinde yaşadığı dönemi yeterince tanımadığına E) VI. cümlede edebi anlamda yozlaşarak taklitçi olarak görüldüklerine
mli yeri tutan
şum nedeni
ayanmadığı
unun jeolo-
elde etme-
ağır ve be-
an da ileri
riskli böl-
başında
kdeniz'in
lar, dep-
nin ayar-
emlerde
şiddet-
r.
ilmek
gere-
iletişim sadece temas kurmak değildir!
insanın dış görüşünün
ve sözsüz iletişim biçiminin yanı sıra
konuşma biçiminin de kendini doğru ifade etmede en etkili
kelimelerin dikkatli ve özenli seçilmesi gereklidir. Konuşma
yol olduğu bilinmelidir. Bu nedenle konuşmada kullanılan
dilinde bir heceyi, kelimeyi ya da kelime gruplarını diğerle-
rinden farklı olarak daha kuvvetli, üstüne basa basa vurgu-
lamak alıcıda yönlendirme izlenimi uyandırır. Kaynağın taraf-
sız olmadığı düşüncesi, güvensizlik duygusu oluşturur. Kay-
korku, kızgınlık, öfke gibi olumsuz duygular ortaya çıka-
İletişim kanalı bozulur, tıkanır, kapanır.
Aşağıdakilerin hangisi bu parçadaki gibi düşünen birine
gl,
ait bir söz olamaz?
rir.
A) Dış görünüşü güzel, hâl ve hareketleri iyi biri, kulağı tır-
malayan kaba ses tonuyla itici olabilir.
B) Konuşurken vurgulara başvurmamak bir süre sonra ko-
nuşmacının sıkıcı olmasına neden olur.
C) İnsanın kendini tam ifade etmesinde sözleri dışında etki-
li olan unsurlar da vardır.
D) Kişinin fiziki görünümünün, sözlerinin alıcıda uyandıra-
cağı etkide rolü vardır.
E) Kaynağa güven olmazsa alıcıda tedirginlik olur ve ileti-
şim bozulur.
12.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
mli yeri tutan şum nedeni ayanmadığı unun jeolo- elde etme- ağır ve be- an da ileri riskli böl- başında kdeniz'in lar, dep- nin ayar- emlerde şiddet- r. ilmek gere- iletişim sadece temas kurmak değildir! insanın dış görüşünün ve sözsüz iletişim biçiminin yanı sıra konuşma biçiminin de kendini doğru ifade etmede en etkili kelimelerin dikkatli ve özenli seçilmesi gereklidir. Konuşma yol olduğu bilinmelidir. Bu nedenle konuşmada kullanılan dilinde bir heceyi, kelimeyi ya da kelime gruplarını diğerle- rinden farklı olarak daha kuvvetli, üstüne basa basa vurgu- lamak alıcıda yönlendirme izlenimi uyandırır. Kaynağın taraf- sız olmadığı düşüncesi, güvensizlik duygusu oluşturur. Kay- korku, kızgınlık, öfke gibi olumsuz duygular ortaya çıka- İletişim kanalı bozulur, tıkanır, kapanır. Aşağıdakilerin hangisi bu parçadaki gibi düşünen birine gl, ait bir söz olamaz? rir. A) Dış görünüşü güzel, hâl ve hareketleri iyi biri, kulağı tır- malayan kaba ses tonuyla itici olabilir. B) Konuşurken vurgulara başvurmamak bir süre sonra ko- nuşmacının sıkıcı olmasına neden olur. C) İnsanın kendini tam ifade etmesinde sözleri dışında etki- li olan unsurlar da vardır. D) Kişinin fiziki görünümünün, sözlerinin alıcıda uyandıra- cağı etkide rolü vardır. E) Kaynağa güven olmazsa alıcıda tedirginlik olur ve ileti- şim bozulur. 12.
Le Corbusier; 1911'de İstanbul'a yaptığı ilk ziyaret
sırasında, Doğu'ya egzotik ve otantik şeyler aramak için
giden kendisinden önceki tüm Avrupalı şarkiyatçılar gibi,
Jön Türkler'in modernleşme gündeminin bir parçası
olarak inşa ettikleri yeni mimariyi küçümsemişti. Yeni
mimariyi övmek yerine bu "yeni Türkler'in atalarının
eserleri olan klasik camilerin ve eski Istanbul evlerinin
yalınlığına hayran kalip neredeyse çıplak olan bu mimari
şaheserlerin mekân ve inşa niteliklerini kafasına ve
eskiz defterlerine kaydetmişti. Le Corbusier, kendi
mimari kimliğinin oluştuğu o yıllarda, Doğu Avrupa ve
Türkiye'nin yerli mimarilerinin, olası bir modern mimarlık
dilinin kavramsal modelleri olduğunu iddia ediyordu.
Buntar, XX. yüzyıl kültürü ile bu kültürün tasarım ürünü
nesneleri arasında benzer bir uyum oluşturma imkânı
üzerinde düşünmeye başlarken ona ilham veren
kaynaklardı. Yine de Le Corbusier'in de önemli
katkılarda bulunduğu 1920 ve 1930'lardaki resmî
modernist polemiklerde Avrupa dışı kültürel etkiler
anekdot değeri taşımaktan öteve gidememişti.
31. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A XX. yüzyılın mimari dilinin oluşumunda özgün
mimarilerden ziyade dönemin bilimsel ve teknolojik
gelişmelerinin etkisi olmuştur.
Anis
B) Le Corbusier gibi pek çok şarkiyatçı Doğu'ya
gezilerinde yerel niteliklerin nasıl modernleştirildiğini
görmeye çalışmıştır.
C) Klasik Istanbul mimarginie Le Corbusier'i etkileyer
yörü, özünde sade olan yapıları şahesere
süslemelerdir.
D) Dönemin modern Türk mimarisiyle Le
modem mimariye olan bakış açısı fare
göstermektedir.
E) XX. yüzyıl mimari dilinin
mimarisinin bir etkisinin vasik Istanbul
Ması Avrupalı
şarkiyatçıların bu tarzı kimsemeleriyle ilişkilidir.
hiçbir kişi, ku
Bu soruların telt hakları ÖS
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Le Corbusier; 1911'de İstanbul'a yaptığı ilk ziyaret sırasında, Doğu'ya egzotik ve otantik şeyler aramak için giden kendisinden önceki tüm Avrupalı şarkiyatçılar gibi, Jön Türkler'in modernleşme gündeminin bir parçası olarak inşa ettikleri yeni mimariyi küçümsemişti. Yeni mimariyi övmek yerine bu "yeni Türkler'in atalarının eserleri olan klasik camilerin ve eski Istanbul evlerinin yalınlığına hayran kalip neredeyse çıplak olan bu mimari şaheserlerin mekân ve inşa niteliklerini kafasına ve eskiz defterlerine kaydetmişti. Le Corbusier, kendi mimari kimliğinin oluştuğu o yıllarda, Doğu Avrupa ve Türkiye'nin yerli mimarilerinin, olası bir modern mimarlık dilinin kavramsal modelleri olduğunu iddia ediyordu. Buntar, XX. yüzyıl kültürü ile bu kültürün tasarım ürünü nesneleri arasında benzer bir uyum oluşturma imkânı üzerinde düşünmeye başlarken ona ilham veren kaynaklardı. Yine de Le Corbusier'in de önemli katkılarda bulunduğu 1920 ve 1930'lardaki resmî modernist polemiklerde Avrupa dışı kültürel etkiler anekdot değeri taşımaktan öteve gidememişti. 31. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A XX. yüzyılın mimari dilinin oluşumunda özgün mimarilerden ziyade dönemin bilimsel ve teknolojik gelişmelerinin etkisi olmuştur. Anis B) Le Corbusier gibi pek çok şarkiyatçı Doğu'ya gezilerinde yerel niteliklerin nasıl modernleştirildiğini görmeye çalışmıştır. C) Klasik Istanbul mimarginie Le Corbusier'i etkileyer yörü, özünde sade olan yapıları şahesere süslemelerdir. D) Dönemin modern Türk mimarisiyle Le modem mimariye olan bakış açısı fare göstermektedir. E) XX. yüzyıl mimari dilinin mimarisinin bir etkisinin vasik Istanbul Ması Avrupalı şarkiyatçıların bu tarzı kimsemeleriyle ilişkilidir. hiçbir kişi, ku Bu soruların telt hakları ÖS
TYT/Türkçe
35. Bu sosyal temalı belgesel film festivalinin hazırlıkları
neredeyse bir seneye yayılıyor ve festival tarihi yaklaş-
tıkça çalışmalar yoğunlaşıyor. Geniş bir yelpazede film-
ler tarıyoruz ve yüzlerce belgeselden oluşan bir havuz
oluşturuyoruz. Öncelikle bir filmin izleyende nasıl bir
etki bıraktığını önemsiyoruz. Sonra sorunun bütüncül bir
yaklaşımla ele alınıp alınmadığına, belgeselin yaratıcı ve
uygulanabilir çözümler içerip içermediğine bakıyoruz.
Bir film eğer izleyiciyi güçsüz ve çaresiz hissettiriyorsa
seçkimizde yer almıyor. Filmlerin bir bireyin ya da bir
gönüllü topluluğunun sorunlarla yaratıcı şekillerde mü-
cadelesine odaklanmasına ve önerdiği çözümlerle ilham
verip vermediğine bakıyoruz. Ayrıca seçeceğimiz filmle-
rin Türkiye'deki konularla paralellikler içermesini önem-
siyoruz.
Aşağıdakilerden hangisi parçada sözü edilen festi-
vale film seçecek bir eleştirmenin süreç içinde sora-
cağı sorulardan biri olamaz?
A) Yönetmen anlattığı hikâyeyle izleyicide kalıcı bir etki
oluşturabiliyor mu?
B) Yıllardır çözülemeyen sosyal sorunlar, tekrar gün-
deme getirilebiliyor mu?
C) Filmde önerilen çözümler başka sorunların çözü-
münde esin kaynağı olabilir mi?
D) Filmin ele aldığı sorun, Türkiye'nin sosyal sorunların-
dan biri mi?
E) İzleyici, filmin sonunda umut dolu ve iyimser bir yak-
laşım benimseyebiliyor mu?
30
37.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 35. Bu sosyal temalı belgesel film festivalinin hazırlıkları neredeyse bir seneye yayılıyor ve festival tarihi yaklaş- tıkça çalışmalar yoğunlaşıyor. Geniş bir yelpazede film- ler tarıyoruz ve yüzlerce belgeselden oluşan bir havuz oluşturuyoruz. Öncelikle bir filmin izleyende nasıl bir etki bıraktığını önemsiyoruz. Sonra sorunun bütüncül bir yaklaşımla ele alınıp alınmadığına, belgeselin yaratıcı ve uygulanabilir çözümler içerip içermediğine bakıyoruz. Bir film eğer izleyiciyi güçsüz ve çaresiz hissettiriyorsa seçkimizde yer almıyor. Filmlerin bir bireyin ya da bir gönüllü topluluğunun sorunlarla yaratıcı şekillerde mü- cadelesine odaklanmasına ve önerdiği çözümlerle ilham verip vermediğine bakıyoruz. Ayrıca seçeceğimiz filmle- rin Türkiye'deki konularla paralellikler içermesini önem- siyoruz. Aşağıdakilerden hangisi parçada sözü edilen festi- vale film seçecek bir eleştirmenin süreç içinde sora- cağı sorulardan biri olamaz? A) Yönetmen anlattığı hikâyeyle izleyicide kalıcı bir etki oluşturabiliyor mu? B) Yıllardır çözülemeyen sosyal sorunlar, tekrar gün- deme getirilebiliyor mu? C) Filmde önerilen çözümler başka sorunların çözü- münde esin kaynağı olabilir mi? D) Filmin ele aldığı sorun, Türkiye'nin sosyal sorunların- dan biri mi? E) İzleyici, filmin sonunda umut dolu ve iyimser bir yak- laşım benimseyebiliyor mu? 30 37.
TYT/Türkçe
30. Tanzimat Fermanı'nın ilanı, Osmanlı Devleti için pek çok
konuda olduğu gibi, musiki alanında da bir dönüm nok-
tası olarak etki ediyor. Tanzimat sonrasında "Romantik
Dönem'e giren Türk musikisi, Cumhuriyet'in ilk yıllarına
kadar duygu dolu eserlerle varlığını sürdürüyor. Cumhuri-
yet'in ilanından sonra ise Türk musikisi modern döneme
giriyor ve iki kola ayrılıyor. Cumhuriyet'ten sonra ortaya
çıkan "Türk sanat müziği" kavramı, klasik Türk musiki-
sine yakın olsa da Türk sanat müziği, Batı akımlarının
etkisiyle şekillenen ve klasik müzik makamlarını kullanan
bir yan tür olarak kabul ediliyor. Klasik musiki ise bugün
akademik düzeyde çalışmalar yapan üstatların eser-
leri sayesinde varlığını sürdürüyor. Acem, acemkürdi,
buselik, hicaz, neva gibi farklı makamları bulunan kla-
sik Türk musikisi; coşkulu ve derin duygulara hitap eden
manevi yönü sayesinde hâlen Türk halkının gönlünde
apayrı bir yer tutuyor ve Türk kültürünün vazgeçilmez
unsurları arasında yer alıyor.
Bu parçadan hareketle klasik Türk musikisi ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) insanların duygularına seslenmesi sayesinde halkın
sevgisini kazandığı
B) Günümüzdeki canlılığını akademisyenlere borçlu ol-
duğu
C) Türk kültürünü oluşturan çok önemli ögelerden biri
olduğu
D) Cumhuriyet Dönemi'yle birlikte çağdaş yaklaşımlara
konu edildiği
E) Tanzimat sonrasında gelişen köklü değişimlerin so-
nucunda ortaya çıktığı
31. Her L
paket
mum
dan c
larda
ken t
doğr
ca da
ve b
göz
zarla
kitap
kital
Bu
dak
A)
B)
D)
E)
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 30. Tanzimat Fermanı'nın ilanı, Osmanlı Devleti için pek çok konuda olduğu gibi, musiki alanında da bir dönüm nok- tası olarak etki ediyor. Tanzimat sonrasında "Romantik Dönem'e giren Türk musikisi, Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar duygu dolu eserlerle varlığını sürdürüyor. Cumhuri- yet'in ilanından sonra ise Türk musikisi modern döneme giriyor ve iki kola ayrılıyor. Cumhuriyet'ten sonra ortaya çıkan "Türk sanat müziği" kavramı, klasik Türk musiki- sine yakın olsa da Türk sanat müziği, Batı akımlarının etkisiyle şekillenen ve klasik müzik makamlarını kullanan bir yan tür olarak kabul ediliyor. Klasik musiki ise bugün akademik düzeyde çalışmalar yapan üstatların eser- leri sayesinde varlığını sürdürüyor. Acem, acemkürdi, buselik, hicaz, neva gibi farklı makamları bulunan kla- sik Türk musikisi; coşkulu ve derin duygulara hitap eden manevi yönü sayesinde hâlen Türk halkının gönlünde apayrı bir yer tutuyor ve Türk kültürünün vazgeçilmez unsurları arasında yer alıyor. Bu parçadan hareketle klasik Türk musikisi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) insanların duygularına seslenmesi sayesinde halkın sevgisini kazandığı B) Günümüzdeki canlılığını akademisyenlere borçlu ol- duğu C) Türk kültürünü oluşturan çok önemli ögelerden biri olduğu D) Cumhuriyet Dönemi'yle birlikte çağdaş yaklaşımlara konu edildiği E) Tanzimat sonrasında gelişen köklü değişimlerin so- nucunda ortaya çıktığı 31. Her L paket mum dan c larda ken t doğr ca da ve b göz zarla kitap kital Bu dak A) B) D) E)
Dort
es
14
7. Anlatımda söz ve yazının kolay, anlaşılır olmasına açıklık
meydan vermeden anlatabilmelidir. Cümleler yanlış
denir. Bir cümle, temsil ettiği fikri herhangi bir karışıklığa
anlamlara yol açmamalı, ögeler yerli yerinde kullanılmalı,
yazım ve noktalama hatası yapılmamalıdır. Cümleyi
konu bütünlüğü, daha çok açıklık ile başarılır. Yazıda
açıklığın sağlanması için öncelikle yazarın o konuda
berrak fikirlere sahip olması gerekir. Seçilen kelimelerin
herkesçe bilinmesine dikkat etmek, akla gelen ilk kelime
yerine fikrimizi anlatabilecek en uygun kelimeyi kullanmak
ve planlı yazmak açıklığı ortaya çıkarır.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Kelimelerin ilk anlamlarıyla kullanılması gerektiğine
B) Yazının bir plan dâhilinde kaleme alınması gerektiğine
C) Yazarın işlediği konuyla ilgili anlaşılır düşüncelere
sahip olması gerektiğine
D) Yazım kurallarına uyulması gerektiğine
E) Cümlenin taşıdığı anlamın net ifade edilmesi
gerektiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Dort es 14 7. Anlatımda söz ve yazının kolay, anlaşılır olmasına açıklık meydan vermeden anlatabilmelidir. Cümleler yanlış denir. Bir cümle, temsil ettiği fikri herhangi bir karışıklığa anlamlara yol açmamalı, ögeler yerli yerinde kullanılmalı, yazım ve noktalama hatası yapılmamalıdır. Cümleyi konu bütünlüğü, daha çok açıklık ile başarılır. Yazıda açıklığın sağlanması için öncelikle yazarın o konuda berrak fikirlere sahip olması gerekir. Seçilen kelimelerin herkesçe bilinmesine dikkat etmek, akla gelen ilk kelime yerine fikrimizi anlatabilecek en uygun kelimeyi kullanmak ve planlı yazmak açıklığı ortaya çıkarır. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Kelimelerin ilk anlamlarıyla kullanılması gerektiğine B) Yazının bir plan dâhilinde kaleme alınması gerektiğine C) Yazarın işlediği konuyla ilgili anlaşılır düşüncelere sahip olması gerektiğine D) Yazım kurallarına uyulması gerektiğine E) Cümlenin taşıdığı anlamın net ifade edilmesi gerektiğine
37. ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
George Orwell'ın Hayvan Çiftliğinde insanların baskıcı
ve zalim yönetimi altında bir çiftlikte çalışan hayvanların
örgütlenerek başkaldırması ve özgürlüklerini kazanma-
ları anlatılır. "Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar
öbürlerinden daha eşittir." Özgürlük ve adalet adına ku-
rulmuş yeni düzenin temel ilkesi zamanla bu olmuştur.
Özgürlüğün herkese verilmiş olması ancak bazı grupla-
rin bununla yetinmeyip, çeşitli ayrıcalıklara sahip olmak
istemeleri, sonunda bütün sistemi temelinden sarsmıştır.
Orwell bu ilkenin insanlara eşitlik vaat eden sistemler ta-
rafından da kabul edildiğini ifade etmiştir. İşçinin emeği-
ni sömürerek, bu şekilde kendine bir sermaye oluşturan
kapitalist sistemin çökertilmesi adına verilecek müca-
delede özgür ve eşit bir düzen gözetmek, en temel ilke
olmalıdır. Ancak Orwell, insanların bu ilkenin arkasında
durmayarak kendilerine yeni despot liderler yaratmala-
rını, üstelik bunu emek ve eşitlik adına yapmalarını ya-
man bir çelişki olarak görmüş ve bunu kesin bir tavırla
eleştirmiştir.
Bu parçadaki "Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hay-
vanlar öbürlerinden daha eşittir."cümlesiyle anlatıl-
mak istenen aşağıdakilerin hangisidir?
A) Sistemi en çok eleştirenlerin sistemden dışlanması
B) Başıbozuk kitlenin tek hedefinin kaos çıkarmak ol-
masi
GAsıl mücadelenin mülkiyet sahipleriyle yaşanması
D) Ayrıcalık isteyen bir kesimin sistemi sakatlaması
Adalet duygusunun sadece fakirlerce örselenmesi
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
37. ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. George Orwell'ın Hayvan Çiftliğinde insanların baskıcı ve zalim yönetimi altında bir çiftlikte çalışan hayvanların örgütlenerek başkaldırması ve özgürlüklerini kazanma- ları anlatılır. "Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir." Özgürlük ve adalet adına ku- rulmuş yeni düzenin temel ilkesi zamanla bu olmuştur. Özgürlüğün herkese verilmiş olması ancak bazı grupla- rin bununla yetinmeyip, çeşitli ayrıcalıklara sahip olmak istemeleri, sonunda bütün sistemi temelinden sarsmıştır. Orwell bu ilkenin insanlara eşitlik vaat eden sistemler ta- rafından da kabul edildiğini ifade etmiştir. İşçinin emeği- ni sömürerek, bu şekilde kendine bir sermaye oluşturan kapitalist sistemin çökertilmesi adına verilecek müca- delede özgür ve eşit bir düzen gözetmek, en temel ilke olmalıdır. Ancak Orwell, insanların bu ilkenin arkasında durmayarak kendilerine yeni despot liderler yaratmala- rını, üstelik bunu emek ve eşitlik adına yapmalarını ya- man bir çelişki olarak görmüş ve bunu kesin bir tavırla eleştirmiştir. Bu parçadaki "Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hay- vanlar öbürlerinden daha eşittir."cümlesiyle anlatıl- mak istenen aşağıdakilerin hangisidir? A) Sistemi en çok eleştirenlerin sistemden dışlanması B) Başıbozuk kitlenin tek hedefinin kaos çıkarmak ol- masi GAsıl mücadelenin mülkiyet sahipleriyle yaşanması D) Ayrıcalık isteyen bir kesimin sistemi sakatlaması Adalet duygusunun sadece fakirlerce örselenmesi