Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

TYT/ TÜRKÇE 7. 1. Cihan Harbi, butun dunyada kaotik bir ortam olus turmuştu; deyiş yerindeyse butun urmaklar bulanık akmaya, yatağından çıkmaya, geçtiği yeri yıkmaya başlamış: rüzgâriar gittikçe şiddetlenmiş, yonsuz esmeye başlamıştı; sel gidince ve firtina dinince yani savaş sona erince çok radikal dönüşümler yaşanmış, yeni bir çağ doğmuştu. II. 1. Cihan Harbinden sonra imparatorluklar sona ermiş, ulus devletler" çağa damgasını vurmuş, Osmanlı'nın küllerinden ise Atatürk'ün önderliğinde yeni bir Türkiye ortaya çıkmıştı, bu yeni Türkiye'nin de kimliğini ulus devlet oluşturmuştu. Bu iki parçanın ilişkisiyle ilgili olarak, 1.1. kanıtlanan, II. kanıtlayan yargılardan oluşmuştur. II. 1. tez, II. antitez özelliği taşımaktadır. III. I. kapsamlı ve genel düşünce; II. örnekleyici, özel düşünce niteliğindedir. saptamalarından hangileri doğrudur? A) Yalnız! B) Yalnız 1 C) I ve 11 D) I ve III E) I, II ve III

A) Kisit doğal yapmaktad B) Insanlık tarihine yön veren etkenlerin başında geldiğine Bu parça hangisins A) Turizm CT Ortaya çıktığı coğrafyaların ortak bir süreg yaşamadığına B) Tarihi sanat sa amikligi aller, sanat vs. C) Mim yapılmadığına D) Buğday üretiminden önce başka ürünlerde üretim E) Bölgelerin ekonomik gelişimine katkı sağladığına ki yerli D) Dog Terden Paral Yayinlar Tumlu 34. Ya git old ur ol 7 TO C 32. Spor; bugün dünyada en önemli, evrensel endüstri dallarından biri haline gelmiştir. Sporun ve spor endüstrisinin büyüklüğü, spor etkinliklerine katılım, medya tanıtımlarındaki gelişme, istihdamdaki ve global pazardaki büyüme ile kendini iyiden iyiye hissettirmektedir. Spor endüstrisindeki bu büyüme, ekonomide "spor pazarlaması" kavramını ortaya çıkarmıştır. Spor pazarlamasi, yeni bir çalışma alanıdır ve diğer alanlar ile kıyaslandığında bu konudaki bilgi kaynağı da yeterli değildir. Spor endüstrisinin gelişmesiyle sayıları artan spor işletmeleri ve ürünleri, rekabeti de beraberinde getirmiştir. Bu parçadan hareketle "spor endüstrisi” ile ilgili starak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Belli sportif faaliyetlere ağırlık verilmesinin önünü açtığı B) Paydaşları arasında bir çekişme ve yarış ortamı oluşturduğu C) Yeni iş gücü alanları oluşturduğu D) Spor pazarlamasının, alan olarak niteliğinin tam olarak belirginlesmedigi E) Küresel ekonominin önemli bir parçası hâline geldiği Diğer sayfaya geçiniz.

Hikâye, roman ya da tiyatro eseri yazmak sadece gördüklerimizi, işittiklerimizi olduğu gibi kâğıda dökmek olsaydı hepimiz birer hikâyeci, tiyatrocu olurduk. Bizim gözlerimiz önünde de günde birçok olay oluyor, biz de hayatımızda birbirini sevenler, birbirinden nefret eden- ler, birbiriyle kavga edenler görüyoruz. Onları olduğu gibi anlatmakla iş bitiriverir mi? Bir deneyin isterseniz, görürsünüz ki ne gerçek bulunur yazınızda ne de doğ- ru. Sanat, gerçeğin tıpkısını çıkarmak değildir; buna özenenler, sanatın özünü anlamiyorlar demektir. Bu parçadaki cümlelerle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Ön yargı bildiren cümlelere yer verilmiştir. L B) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. c) Dolaylı anlatıma başvurulmuştur. D) Tanim cümlesi kullanılmıştır. E) Koşul anlamı içeren cümleler bulunmaktadır.

B B B Turkce 37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 39 ve 40. sor Bilim Kurg Wells, bas Makinesi nitliyor ve yor. Oldu Türk edebiyatinin yenileşme sürecinde bir pencere de Or han Veli tarafindan açilir. Yolculuğu, serüveni, yaşamay. insani, coşkuyu kaleme alan Orhan Veli; hiç yürünmemiş bir yerde kendi yolunu çizerek hedefe varma düşüncesiy- le yazmayı tercih ettiğinden edebiyat camiasında gurbette kalmayı göze almıştır. O, hayatla siki bir münasebetten hayli uzak olan şiiri hayatla buluşturur; bütün imkanları zorlar, dar bir çemberin içine sıkışmış, havasız kalmış sa- nat anlayışına yeni bir soluk getirir. Yeni bir estetik duyu- şa ancak yeni vasıtalarla varılabilir, düşüncesinden hare- ketle de eski şiirin şekilci anlayışını yıkmak ister. Yalınlığı ve sadeliği benimseyerek şiir dilini ve yapısını değiştirir; vezniyle, kafiyesiyle bütün sınırlamalar ve kalıplardan dili uzaklaştırır. Tek bir kafiye üzerinde mükemmeli inşa etme- ye çalışan zihniyetin aksine acemiliklere, basitliğe kapısını açar. Çünkü ona göre şiirde aslolan şairin anlatacaklarını başka türlü söylenmesine imkân olmayacak tarzda ifade etmesiyle şiirin orijinalliğine ulaşmasıdır. da bir za İcat etti ve orada hayaliyl qinda de öyle bir ins sani a canlil: bilim mas! örne 37. Bu parçaya göre Orhan Veli için şiirin en önemli özelli- ği aşağıdakilerden hangisidir? A) Önceki şiir anlayışlarından tamamen farklı bir anlayışla oluşturulması AYDIN YAYINLARI 39. Bu as A B) Sıradan insanların sıradan yaşamlarını herkesin anla- yabileceği bir üslupla anlatması C) Yaşamsal farklılıkları objektif bir bakış açısıyla anlata- rak çağlara meydan okuması D) Ne anlatıldığı kadar nasıl anlatıldığının da önemsenme- siyle şairini yüceltmesi E) Muhtevanın orijinal ifade biçimleriyle aktarılması yoluy- la şiirin özgünlük kazanması

SIN Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümlede nicel veriler kullanılarak işlevsiz bir kavramdan söz edilmiştir. 7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Kuantum fiziğinin günlük hayatta işlevsellik kazanma sürecinde önemli bir yere sahip olan nano yapılar, 1-100 nanometre arasındaki yapılardır . (II) Bu boyutlarda sistemlerin fiziksel davranışlarında farklı özellikler gözlenir. (III) Bu özellikleri kuantum fiziğinin ilkelerinden yararlanarak açıklayan bilim dalına nanobilim denir. (IV) Nanobilimden elde edilen sonuçların hayatın içindeki uygulamaları olan nanoteknoloji, yeni yapılar tasarlanmasını ya da bu yapılara yeni özellikler kazandırılıp yeni işlevlerde kullanılmasını sağlar. (V) Bu nedenle nanoteknolojinin amacı, nano boyutlarda aygıtlar geliştirmek ve bunların günlük hayatta kullanılmalarını sağlamaktır. (VI) Söz konusu niteliğinden dolayı nanoteknoloji, en küçük maddelerin teknolojisi olarak da tanımlanabilir. B) III. cümlede kuantum fiziğinin ilkeleri ve tanımı vurgulanmıştır. IV. cümlede bir bilim dalının yaşamdaki pratiğinin ne olduğu açıklanmıştır. D) V. cümlede teknolojinin yaşamla ilgili tek amacının olmadığına değinilmiştir. E) VI. cümlede küçük maddelerin teknolojisi sözünün yanlış tanımlanmasından yakınılmıştır.

32. Türk edebiyatında edebiyat tarihi meselelerine genellikle ya Mehmet Fuat Köprülü'nün yaptığı gibi sosyal, politik ve terini şartlar açısından ya da Ali Nihat Tarlan'ın yaptığı gibi metin merkezinden bakılmakta idi. Nihat Sami Banarlı'ya göre ise bir edebi eser, şüphesiz devrinin tarihî, siyasi ve sosyal olaylarının tesiri altında kalmaktadır. Thibaudet'nin dediği gibi "Her eser devriyle bir konuşmadır.” Köprülü de bu fikirdedir. Fakat bu görüş şahsiyeti inkâr demektir. Oysaki sanatçının şahsiyeti, duygu durumu ve eğilimleri edebiyat tarihi incelemelerinde ihmal edilmemelidir. Aşağıdakilerden hangisinin bu parçada anlatılanlara göre geçerliğini yitirmesi beklenir? A) Вir eserin incelenmesinde devrin sosyoekonomik, siyasi ve tarihsel koşullarıyla yetinilmesi - B) Edebi eserin sadece yapısal olarak incelenmesi, dış şartlarla izah edilmesinden kaçınılması er Yazınsal ürünün ferdî bir mahsul olduğu gerçeği göz önünde bulundurularak edebiyat tarihi kitaplarının oluşturulması Edebiyat tarihinde, tarihî çerçevenin tespitiyle yetinilmeyip edebî eserin kendi içinde bir bütün olarak ele alınması Biyografik özellikteki bilgi ve belge yığınından ziyade eserin edebî ve estetik değerinin dikkate alınması

TYT/Türkçe 29. Doğrulanmış olmak bir kuramın erdemi değil, zaafıdır. Çünkü doğrulayıcı örnek bulmaktan daha kolay bir şey yoktur. Bir kuram, ne kadar çok yanlışlama çabasından başarıyla çıktıysa o kadar iyi bir kuramdır. Yanlışlamaya çalışıp yanlışlayamadıysak o kuram doğrulanmış değil, pekiştirilmiş olur. Bir kuram yanlışlanma olanağını taşıdığı için bilimsel sifatini hak eder, herhangi bir düşünsel deneyle de olsa hiç yanlışlanamıyorsa bu durum onun bilimsel olmadığını gösterir. Bu parçadan hareketle kuram aşağıdakilerin hangisinde doğru tanımlanmıştır? A) Şu an düşünce düzeyinde kalan ama bilimsel olarak er geç gerçekliğe dönüşecek iddiadır. B) Geçmişte yapılan hatalarla düzeltile düzeltile olgunlaşıp mükemmel haline gelmiş bir düşünce biçimidir. 31. Üniversite mezun Okuma alışkanlığ oturan 6 yaş üstü üzerinde yapılan 79'unun hiç okum görülmektedir. Yi olmayan katılımc okumazken ebev bu oran % 10.3 Bu köşe yazısıy söylenebilir? A) Kanıtlanamas yapılmaktadi B) Kendi içerisir bulunmaktad C) İstatistiki ver koyulmaktad D) Kültürel bir değinilmekte C) Yanlışlığı kanıtlanamadığı sürece doğru kabul edilen ama bunu kanıtlama olanağı da veren sanıdır. D) Kanıtlanması mümkün bir açıklama değil soyut düzeyde kalmaya zorunlu bir yorumdur. E) Aksi ispat edilemeyen çünkü buna olanak vermeyen bir akıl yürütme yöntemidir. E) Evli ve beka karşılaştırın 30. Bir yontucu için yontusunu beyaz ya da kırmızı mermerden yapması ne ise, şair için de şiirin konusu ancak o kadar önemlidir. Şiirin konusu asıl şiirle hiç de ilgili değildir. Bir sessiz harfi yerinden un www.panoya 32. Ünlü bir bilim a bilim diye bir şe psikoloji, sosyo

14 19. ve 20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Sistematik felsefenin gelişmesine katkıları olan Takiyettin Men- güşoğlu, insanın ne olduğu sorunuyla yakından ilgilenir ve insa- ni açıklamada onun tek özelliğinden yola çıkmanın hatalı olaca- ğını belirterek insanın tüm yapısı ve eylemleriyle ele alınması gerektiği üzerinde durur. Ona göre insanın günlük hayatında ger- çekleştirdiği her şey ahlak konusu içinde ele alınır, bunlar bir bü tün hâlinde incelenirse ahlakın ne olduğu anlaşılır ve la insan da anlaşılmış olur. İnsan, değer üreten bir varlıktır ve ona yaklaşırken bu değerler göz ardı edilmemelidir. Tüm alan- larda üretken olan insana bütünlükçü yaklaşılması, doğru bir ta- vırdır. İnsanın ahlaki bir varlık olabilmesinin koşulu, kendini ve başkasını tanımasına bağlıdır. dolayısıy- Muka den 10 19. Bu parçaya göre Takiyettin Mengüşoğlu ile ilgili aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) İnsan sorunsalı ile yakından ilgili olduğu B) Bireyin niteliği konusunda uyarıda bulunduğu C) Disiplinlerden hareketle tanımlama yaptığı D) Etikle insan edimleri arasında ilişki kurduğu E) Görüşlerinin yerel yaşamdan izler taşıdığı

36. Türk öykücülüğünün en üretken yazarlarından biri olan Orhan Kemal, alanının en saygın armağan- larını kazanmıştır. Romanlarına kıyasla öykücülük yönünün iskalanması, yazarın öykü türündeki geli- şiminin bir bütün olarak aydınlatılamamasına neden olmuştur. Orhan Kemal'in öyküleri üzerine yapılmış kapsamlı bir çalışmanın olmayışı, bütün ömrünü bu türe adamış yazara büyük bir haksızlık olarak kabul edilmelidir. Bu parçadan Orhan Kemal ile ilgili aşağıdakiler- den hangisi çıkarılamaz? A) Öykücülüğümüzün verimli adlarından biri oldu- ğu B) Öykülerinin, romanlarının gölgesinde kaldığı C) Öyküleriyle ilgili detaylı bir incelemenin yapılma- diği DX Öykü yazımıyla yoğun olarak ilgilendiği E) Öykülerinin okurdan gerekli ilgiyi görmediği Diğer sayfaya geçiniz

20. İlk renkli fotoğraf, 1906 yılından itibaren Ahmet İhsan Bey'in çıkarttığı Servetifünun dergisinde kapak olarak basil- di. 1910 yıllarında da Bahaeddin Rahmi Bediz, Girit'te Kan- diye Fotoğrafhanesini kurduktan sonra, önce İzmir'e geldi, ardından da Cağaloğlu Yokuşu 59 numarada İstanbul'daki ilk Türk fotoğrafhane olan Resne Fotoğrafhanesini açtı. Daha sonraları savaş yıllarında şubeler açarak pek çok Türk fotoğrafçı yetiştirdi. İkinci Meşrutiyet'in ilanından son- ra 9 Eylül 1908 tarihinde, Ferit İbrahim Bey İstanbul'daki Sirkeci İstasyon Eğlencehanesinde ilk fotoğraf kulübünü kurdu. Çektiği fotoğraflar, Meşrutiyet Dönemi'nde yayım- lanan Şehbal, Resimli Kitap, Kültür adlı dergilerde ve aynı zamanda Avrupa'daki dergilerde de yayımlandığından ül- kemizin ilk Türk fotomuhabiri olarak Ferit İbrahim Bey bili- nir. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiş tir? AY İstanbul'daki ilk Türk fotoğrafhanesinin nerede kurul- duğuna B) Türk fotoğraf ve fotoğrafçılığının gelişim sürecine C) İlk renkli fotoğrafın nerede ve nasıl kullanıldığına D) Savaş yıllarında açılan fotoğrafhanelerin hangi semt- Ohm terde yer aldığına Ilk Türk fotomuhabirine ait fotoğrafların hangi yayınlar- da yer bulduğuna

SIN Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümlede nicel veriler kullanılarak işlevsiz bir kavramdan söz edilmiştir. 7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Kuantum fiziğinin günlük hayatta işlevsellik kazanma sürecinde önemli bir yere sahip olan nano yapılar, 1-100 nanometre arasındaki yapılardır . (II) Bu boyutlarda sistemlerin fiziksel davranışlarında farklı özellikler gözlenir. (III) Bu özellikleri kuantum fiziğinin ilkelerinden yararlanarak açıklayan bilim dalına nanobilim denir. (IV) Nanobilimden elde edilen sonuçların hayatın içindeki uygulamaları olan nanoteknoloji, yeni yapılar tasarlanmasını ya da bu yapılara yeni özellikler kazandırılıp yeni işlevlerde kullanılmasını sağlar. (V) Bu nedenle nanoteknolojinin amacı, nano boyutlarda aygıtlar geliştirmek ve bunların günlük hayatta kullanılmalarını sağlamaktır. (VI) Söz konusu niteliğinden dolayı nanoteknoloji, en küçük maddelerin teknolojisi olarak da tanımlanabilir. B) III. cümlede kuantum fiziğinin ilkeleri ve tanımı vurgulanmıştır. IV. cümlede bir bilim dalının yaşamdaki pratiğinin ne olduğu açıklanmıştır. D) V. cümlede teknolojinin yaşamla ilgili tek amacının olmadığına değinilmiştir. E) VI. cümlede küçük maddelerin teknolojisi sözünün yanlış tanımlanmasından yakınılmıştır.

k- 20. ilk renkli fotograf, 1906 yılından itibaren Ahmet Ihsan Bey'in çıkarttığı Servetifunun dergisinde kapak olarak basil- dı. 1910 yıllarında da Bahaeddin Rahmi Bediz, Girit'te Kan- diye Fotoğrafhanesini kurduktan sonra, önce Izmir'e geldi, ardından da Cağaloğlu Yokuşu 59 numarada İstanbul'daki ilk Türk fotoğrafhane olan Resne Fotoğrafhanesini açtı. Daha sonraları savaş yıllarında şubeler açarak pek çok Türk fotoğrafçı yetiştirdi. İkinci Meşrutiyet'in ilanından son- ra 9 Eylül 1908 tarihinde, Ferit İbrahim Bey İstanbul'daki Sirkeci İstasyon Eğlencehanesinde ilk fotoğraf kulübünü kurdu. Çektiği fotoğraflar, Meşrutiyet Dönemi'nde yayım- lanan Şehbal, Resimli Kitap, Kültür adlı dergilerde ve aynı zamanda Avrupa'daki dergilerde de yayımlandığından ül- kemizin ilk Türk fotomuhabiri olarak Ferit İbrahim Bey bili- nir. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemis- tir? Istant A) Istanbul'daki ilk Türk fotoğrafhanesinin nerede kurul- duğuna Bi Türk fotoğraf ve fotoğrafçılığının gelişim sürecine YAYINLARI e ilk renkli fotoğrafın nerede ve nasıl kullanıldığına Savaş yıllarında açılan fotoğrafhanelerin hangi semt- lerde yer aldığına E) İlk Türk fotomuhabirine ait fotoğrafların hangi yayınlar- da yer bulduğuna

5. Ünlü ressamın bir dönem yaşadığı evin tavan arasında, ilk eşini resmettiği karakalem çizimlerin bulunması araş- tırmacıları çok heyecanlandırdı. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Bulunan karakalem çizimler ressamın ilk dönem çalış- malarıdır. B) Ressam, bu evde kısa bir süreliğine yaşamıştır . C) Ressam, birden fazla evlilik yapmıştır. D) Bulunan çizimler, ressamın ilk karakalem çalışmaları- dır. E) Ressamin, yakın çevresini resmettiği çalışmaları ilk kez ortaya çıkmıştır.

B 2021-TYT/Türkçe 29. Bu filmde yapmak istediğim, dünyaya bakışımız üzerine düşünmeyi sağlamaktı. İki karşit duruş karşı karşıya geli- yor filmde görme yeteneğine sahip olan baba ve göreme- yen oğul. Babanın, gözleri görmesine karşın çevresindeki güzelliklerden etkilenmediğini hissediyorsunuz. Zaten yaptığı iş, yani kömürcülük, güzelliklerin siyah bir toz tabakasıyla örtülmesine neden oluyor. Oğul ise eli ile temas ettiği birkaç metrekarelik alanda bile tabiatın sayı- siz güzelliğini algılıyor. “Aslında gerçekten gören, çocuk- tur." diye düşünüyoruz, baba ise baksa da görememekte- dir. Bu parçanın yazarından aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez? A) Görme özürlü çocuklarla yolculuk yaptım, onların insa- na ve tabiata "bakış"ının ne kadar renkli olduğunu fark ettim. By Insan kendi yeteneklerini hatırlasın, kendi varlığına yeni bir dikkatle bakabilsin, filmde bunu hatırlatmayı istedim. Pinsanların mesleklerinin hayatın güzellikleri fark etme- lerini sağlayan başlıca etken olduğunu fark ettim. D) Farkına varılmayan bir gerçekliği ortaya çıkarmak için karşıtlıklardan yararlanmak etkili bir yöntemdir. E) Görme engellilerin elleriyle nasıl dokunduklarına ve dokundukları şeyleri nasıl hissettiklerine tanık oldum. YAYINLARI

15. Düş, doğanın veya yaşamın değil, bütünüyle insan beyninin yarattığı en harika eserlerden biridir. Tutarlı tutarsız davranışlarla, evrende rastlanmayan konularla, akılları durduran görüntü ve serüvenlerle bezenmiştir. Zihinde oluşan bir dünyadır ve dokunamaz, avucunuza alamazsınız. Bu hakiki düşün yanında uyanık gözle ve kafayla görülenler, düşlenenler de var. Katı gerçeklerin ve koşulların sıkboğaz ettiği günlerde sığındığımız, dört elle sarıldığımız renkli, bizleri rahatlatan, avutan, uyuşturan düşler yararlı ve güzeldir. Bu parçada, düşle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Zihnin en güzel ürünlerinden biri olmasına B) İnsanın zor zamanlardaki sığınağı olmasına C) İnsanı oyalayan bir nitelik taşımasına D) Anlamının kişiden kişiye değişmesine E) Doğaüstü konularla süslenmesine

un yi 25. Nispeten hafif sayılabilecek kitaplar (hikâye, roman, yatarken uykuya yakın saatleri tercih ederim. Çok defa deneme vs.) için otobüs, metro yolculuklarını veya birkaç kitaba birden başlarım, bu okumaların hepsi ayrı yerlerde ve aynı saatlerde varlığını sürdürür. Not almam okumalarımda bazen bir bilgiyi netleştirmek için kaynaklara, başka kitaplara baktığım da olur. Altını çizmekten ziyade önemli veya bana göre aykırı, yanlış gördüğüm yerlerde kitap kenarına kurşun kalemle X gerekiyorsa masa başında olurum. Bu gibi koyup küçük açıklamalar yaparım. Bu parçada kendisinden söz eden kişiyle ilgili olarak Farklı okuma yöntemleri uyguladığı II. Okuduklarını anlamayı amaçladığı II. Beğendiği yazarları daha dikkatli okuduğu I Okuma ortamını önemsemediği yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Vanizł B) Yalniz IT C) Ive V D) II e III E) III ve IV Diğer sayfaya geçiniz.