Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

TEST 11
13. Ankara Etnografya Müzesi, Ankara'nın
Namazgâh adı ile anılan semtinde Müs-
lüman mezarlığı olan tepede kurulmuştur.
Yapının mimarı, Arif Hikmet Koyunoğ
lu'dur. Türkiye'de müze binası olarak yapı-
lan ilk yapıdır. Halktan toplanan eserlerle
18 Temmuz 1930 tarihinde halkın ziyare-
tine açılmıştır. Etnografya Müzesi, Anado-
lu'nun Türk-İslam Dönemi'ne ait eserlerinin
sergilendiği bir müzedir. Salonlarında sıra-
sıyla, giyim-kuşam, işleme, takı, kına ge-
cesi konulu sergi, damat tıraşı konulu sergi
ile hamam kültürü konulu sergiler bulu-
nur. Anadolu'nun çeşitli yörelerine ait do-
kuma örnekleri (halı-kilim), maden sanatı
örnekleri ve bakırcılığa ait araç ve gereç-
ler, kahve kültürü konulu sergi, kaşıklar,
Türk odası ve sünnet töreni konulu sergi-
ler ile Türk çini, seramik, cam, silah, yazma
eserler, levhalar ve Selçuklu ile Osmanlı
dönemlerine ait seçkin ahşap eserler yer
almaktadır. Ayrıca Besim Atalay koleksiyo-
nuna ait eserlerden oluşan bir teşhir salonu
bulunmaktadır.
TEST 17
Bu parçada sözü edilen Etnografya Mü-
zesiyle ilgili aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
Sahaf
dar k
saha
ya c
kon
fot
A) Halktan toplanan eserlerle ilk açılışını
yaptığına
14.-15
B) Farklı eşyaları ve gelenekleri gösteren
salonların bulunduğuna
görec
C) Türkiye'nin ziyarete açılan ilk müzesi
olduğuna
D) Çeşitli takı örnekleri ve gündelik eşya-
ların bulunduğuna
E) İlk defa yapılan müze binası olduğuna
ki
in
C
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TEST 11 13. Ankara Etnografya Müzesi, Ankara'nın Namazgâh adı ile anılan semtinde Müs- lüman mezarlığı olan tepede kurulmuştur. Yapının mimarı, Arif Hikmet Koyunoğ lu'dur. Türkiye'de müze binası olarak yapı- lan ilk yapıdır. Halktan toplanan eserlerle 18 Temmuz 1930 tarihinde halkın ziyare- tine açılmıştır. Etnografya Müzesi, Anado- lu'nun Türk-İslam Dönemi'ne ait eserlerinin sergilendiği bir müzedir. Salonlarında sıra- sıyla, giyim-kuşam, işleme, takı, kına ge- cesi konulu sergi, damat tıraşı konulu sergi ile hamam kültürü konulu sergiler bulu- nur. Anadolu'nun çeşitli yörelerine ait do- kuma örnekleri (halı-kilim), maden sanatı örnekleri ve bakırcılığa ait araç ve gereç- ler, kahve kültürü konulu sergi, kaşıklar, Türk odası ve sünnet töreni konulu sergi- ler ile Türk çini, seramik, cam, silah, yazma eserler, levhalar ve Selçuklu ile Osmanlı dönemlerine ait seçkin ahşap eserler yer almaktadır. Ayrıca Besim Atalay koleksiyo- nuna ait eserlerden oluşan bir teşhir salonu bulunmaktadır. TEST 17 Bu parçada sözü edilen Etnografya Mü- zesiyle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Sahaf dar k saha ya c kon fot A) Halktan toplanan eserlerle ilk açılışını yaptığına 14.-15 B) Farklı eşyaları ve gelenekleri gösteren salonların bulunduğuna görec C) Türkiye'nin ziyarete açılan ilk müzesi olduğuna D) Çeşitli takı örnekleri ve gündelik eşya- ların bulunduğuna E) İlk defa yapılan müze binası olduğuna ki in C
E
26
1. Kapağı hiç açılmamış, sayfaları asla kesilmemiş, o
demektir ki katiyen okunmamış kitaplarla karşılaştığım
zaman onların hem yazanlan hem yayımlayanları adına
üzülmekten kendimi alamıyorum. Oysa önemli satırlanı
çizilmiş, sayfa kenarlarına not alınmış eserleri gördüğüm
vakit kendimde bir rahatlık hissediyor; o türlü eserlere,
fonksiyonunu yerine getirmiş kitaplar gözüyle bakıyorum.
Eskiler bunu çok iyi yapar, okudukları hemen her kitabın
kenarına not düşmekten kendilerini alamazlardı. Kendisi
de bu işe son derece önem veren merhum Prof. Dr.
Süheyl Ünver hocanın notlarını karıştınırken Şark'ta kitap
sevgisini dile getiren nefis bir yazısına rastladım, onları
da burada nakletmekten kendimi alamadım. Ünver hoca
diyor ki: "Yazma kitaplarımızın başlarına, ortalarına veya
sonlarına kitap sevgisi hakkında kaydedilen Türkçe,
Arapça ve Farsça hem mensur hem manzum çok güzel
sözler vardır. Kırk yıllık kütüphane hayatımda bulduklarımı
topladım. Bunları Necati Lügal, Ahmet Remzi, Nazmi
Tura gibi hocalarımıza ve üstatlarımıza tercüme ettirdim
ve hepsini bir defterde topladım.
Buna göre Süheyl Hoca, defterinde
I. Kitabımın kâğıdının bir köşesini her kim ki nişan için
bükerse bana hançer çekmiş, kanımı dökmüş bir katil
olur.
II. Kitabın yüzüne baktıkça gönlüm eğlenir, emdiğim
şeker kamışının sütü gibidir. Sakın kitabımı benden
isteme. Çünkü bu, elimden sevgilimi almak gibidir.
III. lade etmek için kitap verdiklerimden o kadar
ziyan gördüm ki muvakkat bile olsa kimseye kitap
vermemek için kendime söz verdim.
Bu benim malimdır diye övündüğün bir kitap hakkında
herkesin, bu vaktiyle falan kimsenin elindeydi demesi,
onun senin de elinde kalmayacağını göstermek için
yeterlidir.
V. Her biri ecdat yadigârı olan bu ilim hazinelerinin
kapılarını şimdilerde ödev yapmak isteyen
öğrenciler aşındırıyor. Tabii ki onların ansiklopedi
karıştırmalarının, fotokopi çekmelerinin de kitap
okumakla en ufak bir ilgisi bulunmuyor.
sözlerinden hangisine yer vermiş olamaz?
B) II
C) III
A) I
l
D)
EV
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
E 26 1. Kapağı hiç açılmamış, sayfaları asla kesilmemiş, o demektir ki katiyen okunmamış kitaplarla karşılaştığım zaman onların hem yazanlan hem yayımlayanları adına üzülmekten kendimi alamıyorum. Oysa önemli satırlanı çizilmiş, sayfa kenarlarına not alınmış eserleri gördüğüm vakit kendimde bir rahatlık hissediyor; o türlü eserlere, fonksiyonunu yerine getirmiş kitaplar gözüyle bakıyorum. Eskiler bunu çok iyi yapar, okudukları hemen her kitabın kenarına not düşmekten kendilerini alamazlardı. Kendisi de bu işe son derece önem veren merhum Prof. Dr. Süheyl Ünver hocanın notlarını karıştınırken Şark'ta kitap sevgisini dile getiren nefis bir yazısına rastladım, onları da burada nakletmekten kendimi alamadım. Ünver hoca diyor ki: "Yazma kitaplarımızın başlarına, ortalarına veya sonlarına kitap sevgisi hakkında kaydedilen Türkçe, Arapça ve Farsça hem mensur hem manzum çok güzel sözler vardır. Kırk yıllık kütüphane hayatımda bulduklarımı topladım. Bunları Necati Lügal, Ahmet Remzi, Nazmi Tura gibi hocalarımıza ve üstatlarımıza tercüme ettirdim ve hepsini bir defterde topladım. Buna göre Süheyl Hoca, defterinde I. Kitabımın kâğıdının bir köşesini her kim ki nişan için bükerse bana hançer çekmiş, kanımı dökmüş bir katil olur. II. Kitabın yüzüne baktıkça gönlüm eğlenir, emdiğim şeker kamışının sütü gibidir. Sakın kitabımı benden isteme. Çünkü bu, elimden sevgilimi almak gibidir. III. lade etmek için kitap verdiklerimden o kadar ziyan gördüm ki muvakkat bile olsa kimseye kitap vermemek için kendime söz verdim. Bu benim malimdır diye övündüğün bir kitap hakkında herkesin, bu vaktiyle falan kimsenin elindeydi demesi, onun senin de elinde kalmayacağını göstermek için yeterlidir. V. Her biri ecdat yadigârı olan bu ilim hazinelerinin kapılarını şimdilerde ödev yapmak isteyen öğrenciler aşındırıyor. Tabii ki onların ansiklopedi karıştırmalarının, fotokopi çekmelerinin de kitap okumakla en ufak bir ilgisi bulunmuyor. sözlerinden hangisine yer vermiş olamaz? B) II C) III A) I l D) EV
5. "Gül dalı...
Güzellik...
Zeytin dalı...
Barış...
Dal deyip geçemezsin, iki üç anlamla yetinemezsin;
dal, daldan dala konan dallı budaklı bir sözcüktür;
kıyamet kadar anlam taşır;
üç harfli, küçücük, mini minnacık,
içi dolu turşucuk."
J
Yazar, bu parçada "dal" sözcüğü ile ilgili aşağıdaki özel-
liklerden hangisini vurgulamak istemiştir?
A) Eş anlamlılık
C) Çok anlamlılık
B) Karşıt anlamlılık
D) Mecaz anlamlılık
Tek anlamlılık
TUN
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
5. "Gül dalı... Güzellik... Zeytin dalı... Barış... Dal deyip geçemezsin, iki üç anlamla yetinemezsin; dal, daldan dala konan dallı budaklı bir sözcüktür; kıyamet kadar anlam taşır; üç harfli, küçücük, mini minnacık, içi dolu turşucuk." J Yazar, bu parçada "dal" sözcüğü ile ilgili aşağıdaki özel- liklerden hangisini vurgulamak istemiştir? A) Eş anlamlılık C) Çok anlamlılık B) Karşıt anlamlılık D) Mecaz anlamlılık Tek anlamlılık TUN
Deneme - 6
yaşam
27. Konfüçyüs, Uzak Doğu coğrafyasında büstlerine meyve, tot-
sü, mum sunulan yapılan dinî bir figür, Batı'da ise âdeta bir
masal kahramanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Oysa Kon-
füçyüs ne bir din adamı ne de bir masal kahramanıdır. Ken-
dini insanlığa adayan bir idealist, halkına müreffeh bir y
sunmak için çözümler sunan bir filozof, yorulmak bilmez bir
gezgindin Fikirleri o kadar insan odaklıdır ki onu inceleyen-
ler dünyanın ilk hümanisti olarak tanımlamışlardır. Konfüç-
yüs'ün fikirlerinin günümüze kadar gelmesinin nedeni zama-
ninin sorunlarına çözüm ararken günümüzün sorunlarına da
çözümler bulması, sözlerinin güçlü ve aynı zamanda halkın
anlayacağı kadar sade olmasıdır.
Bu parçada Konfüçyüs ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Yaşanabilir bir dünya için çaba gösterenigine
B) Her döneme ışık tutan bir bilge olduğuna
Daha çok insancıl düşünceleriyle tanındığına
DKültürel değerlerini farklı topluluklara aşıladığına
E) Söylemlerinin anlaşılır ve etkileyici olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Deneme - 6 yaşam 27. Konfüçyüs, Uzak Doğu coğrafyasında büstlerine meyve, tot- sü, mum sunulan yapılan dinî bir figür, Batı'da ise âdeta bir masal kahramanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Oysa Kon- füçyüs ne bir din adamı ne de bir masal kahramanıdır. Ken- dini insanlığa adayan bir idealist, halkına müreffeh bir y sunmak için çözümler sunan bir filozof, yorulmak bilmez bir gezgindin Fikirleri o kadar insan odaklıdır ki onu inceleyen- ler dünyanın ilk hümanisti olarak tanımlamışlardır. Konfüç- yüs'ün fikirlerinin günümüze kadar gelmesinin nedeni zama- ninin sorunlarına çözüm ararken günümüzün sorunlarına da çözümler bulması, sözlerinin güçlü ve aynı zamanda halkın anlayacağı kadar sade olmasıdır. Bu parçada Konfüçyüs ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Yaşanabilir bir dünya için çaba gösterenigine B) Her döneme ışık tutan bir bilge olduğuna Daha çok insancıl düşünceleriyle tanındığına DKültürel değerlerini farklı topluluklara aşıladığına E) Söylemlerinin anlaşılır ve etkileyici olduğuna
CNN Travel tarafından her yıl yapılan değerlendirmenin
bu yılki ayağında yayla çorbası dünyanın en iyi yirmi
çorbası arasında gösterildi. "Yayla çorbası, tıbbın ve
çorbanın birbirinden ayrı düşünülmediği bir zamandan
geliyor." ifadesine yer verildi. Nezle, grip gibi kış
hastalıklarına karşı önlem olarak da içildiği belirtilen yayla
çorbasının, bazı eski Türk hastanelerinde hastalara
özellikle servis edildiği aktarıldı. Değerlendirmede ayrıca,
haşlanmış pirinç veya arpa kullanılan çorbaya eklenecek
bir parça kuru nanenin, yoğurdun hafif aromasını
dengelemeye yardımcı olacağı ve taze pideyle servis
edilmesi gerektiği gibi detaylar da yer aldı.
PAD
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır?
A) Yayla çorbasının yapılışının, bir kurumun yaptığı
yayında ayrıntılı biçimde açıklanması
B) Bir mutfak ürününün, yabancı bir haber kuruluşunda
detaylı tanıtımının yapılması
C) Bir Türk çorbasının, gezi ile ilgili bir web sayfasında
genel katılımlı beğeni derecesine girmesi
D) Yerel bir yemek çeşidinin, bir gezi platformundaki
sıralamada en iyiler arasında yer alması
E) Yerli bir çorba çeşidinin, uluslararası ölçekli bir
yarışmada tanıtımının yapılması
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
CNN Travel tarafından her yıl yapılan değerlendirmenin bu yılki ayağında yayla çorbası dünyanın en iyi yirmi çorbası arasında gösterildi. "Yayla çorbası, tıbbın ve çorbanın birbirinden ayrı düşünülmediği bir zamandan geliyor." ifadesine yer verildi. Nezle, grip gibi kış hastalıklarına karşı önlem olarak da içildiği belirtilen yayla çorbasının, bazı eski Türk hastanelerinde hastalara özellikle servis edildiği aktarıldı. Değerlendirmede ayrıca, haşlanmış pirinç veya arpa kullanılan çorbaya eklenecek bir parça kuru nanenin, yoğurdun hafif aromasını dengelemeye yardımcı olacağı ve taze pideyle servis edilmesi gerektiği gibi detaylar da yer aldı. PAD Bu parçada aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır? A) Yayla çorbasının yapılışının, bir kurumun yaptığı yayında ayrıntılı biçimde açıklanması B) Bir mutfak ürününün, yabancı bir haber kuruluşunda detaylı tanıtımının yapılması C) Bir Türk çorbasının, gezi ile ilgili bir web sayfasında genel katılımlı beğeni derecesine girmesi D) Yerel bir yemek çeşidinin, bir gezi platformundaki sıralamada en iyiler arasında yer alması E) Yerli bir çorba çeşidinin, uluslararası ölçekli bir yarışmada tanıtımının yapılması
D
6
2.
6
Panorama 1453 Tarih Müzesi İstanbul'da Topkapı Kül-
tür Parkı'nda bulunuyor. Müzede İstanbul'un Fethi'ni
anlatan bir resim bulunuyor. Bir grup sanatkârın çizdiği
resim 38 metre çaplı bir yarım küre üzerine yapılmış.
Yarım kürenin iç yüzeyini kaplayan resim, 2350 met-
rekare olup resimle ziyaretçi platformu arasındaki 650
metrekarelik büyüklüğe ulaşmakta ve ziyaretçiyi her
yönden kuşatmaktadır. Panorama 1453 Tarih Müzesi'ni
dünyanın diğer panoramik müzelerinden ayıran özelli-
ăi de bu resimdir. Çerçevesi ve sınırı olan bir resim ne
kadar derinlik ve üç boyut algısı uyandırırsa uyandırsın,
çerçevesi ya da sınırı görülebildiği için ne kadar uzak-
ta olduğu anlaşılır. Panorama 1453 Tarih Müzesi'ndeki
çalışmada, resmin bittiği yer diye bir şey olmadığı için,
resme bakan kişi optik alışkanlıklarıyla eserin boyutları-
ni kavrayamamaktadır. Ziyaretçi, platforma çıktığı anda
10 saniye kadar süren bir şaşkınlık yaşamaktadır.
Kafadengi
Bu parçada /Panorama 1453 Tarih Müzesi" ile ilgili ola-
rak aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
A) Dünyadaki diğer müzelerden bir farkı var mıdır?
B) Ziyaretçiler niçin şaşkınlık yaşamaktadırlar?
C Resmin fizikî özellikleri nelerdir?
D) Gelen kişilere tarih deneyimi yaşatıyor mu?
E) Ziyaretçiler resmin boyutlarını anlayabiliyorlar mı?
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
D 6 2. 6 Panorama 1453 Tarih Müzesi İstanbul'da Topkapı Kül- tür Parkı'nda bulunuyor. Müzede İstanbul'un Fethi'ni anlatan bir resim bulunuyor. Bir grup sanatkârın çizdiği resim 38 metre çaplı bir yarım küre üzerine yapılmış. Yarım kürenin iç yüzeyini kaplayan resim, 2350 met- rekare olup resimle ziyaretçi platformu arasındaki 650 metrekarelik büyüklüğe ulaşmakta ve ziyaretçiyi her yönden kuşatmaktadır. Panorama 1453 Tarih Müzesi'ni dünyanın diğer panoramik müzelerinden ayıran özelli- ăi de bu resimdir. Çerçevesi ve sınırı olan bir resim ne kadar derinlik ve üç boyut algısı uyandırırsa uyandırsın, çerçevesi ya da sınırı görülebildiği için ne kadar uzak- ta olduğu anlaşılır. Panorama 1453 Tarih Müzesi'ndeki çalışmada, resmin bittiği yer diye bir şey olmadığı için, resme bakan kişi optik alışkanlıklarıyla eserin boyutları- ni kavrayamamaktadır. Ziyaretçi, platforma çıktığı anda 10 saniye kadar süren bir şaşkınlık yaşamaktadır. Kafadengi Bu parçada /Panorama 1453 Tarih Müzesi" ile ilgili ola- rak aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? A) Dünyadaki diğer müzelerden bir farkı var mıdır? B) Ziyaretçiler niçin şaşkınlık yaşamaktadırlar? C Resmin fizikî özellikleri nelerdir? D) Gelen kişilere tarih deneyimi yaşatıyor mu? E) Ziyaretçiler resmin boyutlarını anlayabiliyorlar mı?
-2
-ir
5.
TEST-2
Tanık durumu beni hep tiksindirmiştir. Olaya
katılmazsam ben neyim ki? Var olmak için
katılmaya ihtiyacım var. Bilmek ne kanıtlamak
ne de açıklamak demektir. Bilmek, bir şeyi
görme haline varmaktır. Ama görmek için de
önce katılmak gerekir. Bu ise çetin bir çıraklık
devresi geçirmek demektir. Bana göre insan bir
tanık değil, bir iş görendir. İnsanın dünyadan
zihnen çözülerek dünyayı tanımasına imkân
olamadığı gibi varlığının en olgun derecesini de
saf düşüncede görmemesi gerekir. Derin bilgi ve
dolu yaşamanın yolu hayata katılmak, dalgaya
karışmaktır. Savaşı tanımak için savaşmak
gerekir. Dünyayı tanımak için sanatla uğraşmak
yani dünya üzerinde kendine somut bir tutanak
sağlamak gerekir.
Bu parçaya göre böyle düşünen biri için aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yaşamayı çok seven
B) Sanatla uğraşan
C) Mücadele veren
D) Kalıcı olmayı arzulayan
Maddi hayata tutunan
mos
ovotnt
7.
düler Soru Bankası
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
-2 -ir 5. TEST-2 Tanık durumu beni hep tiksindirmiştir. Olaya katılmazsam ben neyim ki? Var olmak için katılmaya ihtiyacım var. Bilmek ne kanıtlamak ne de açıklamak demektir. Bilmek, bir şeyi görme haline varmaktır. Ama görmek için de önce katılmak gerekir. Bu ise çetin bir çıraklık devresi geçirmek demektir. Bana göre insan bir tanık değil, bir iş görendir. İnsanın dünyadan zihnen çözülerek dünyayı tanımasına imkân olamadığı gibi varlığının en olgun derecesini de saf düşüncede görmemesi gerekir. Derin bilgi ve dolu yaşamanın yolu hayata katılmak, dalgaya karışmaktır. Savaşı tanımak için savaşmak gerekir. Dünyayı tanımak için sanatla uğraşmak yani dünya üzerinde kendine somut bir tutanak sağlamak gerekir. Bu parçaya göre böyle düşünen biri için aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yaşamayı çok seven B) Sanatla uğraşan C) Mücadele veren D) Kalıcı olmayı arzulayan Maddi hayata tutunan mos ovotnt 7. düler Soru Bankası
22. Her sabah, Unkapanı Köprüsü'nden geçerken başım
kendiliğinden sağa çevriliyor ve karşımda "onu" görü-
yorum. Bedeninde yalnızlığın ve hüznün soğukluğu,
denize bir sükuta gömülmüş hatıralar arasında. Bir
denie, bir kendine bakıyor. Haliç'in sularına alışama-
mış besbelli. Hiç yaşanmamış gibi geçmişsiz bir gele-
ceksiz bir demir yağını gibi öylece duruyor ve insanlar
gelip geçiyor kıyısından. "Hey insanlar, umursamaz,
vefasız insanlar!" der gibi geliyor küflü demirler. "Ben
değil miydim sizi yıllarca denizin üstünden aşıran?"
Kimse duymuyor bu sesi, yalnızlık sürüyor.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A) Kişileştirme yapılmıştır.
B) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır
C) Anlatım, I. tekil kişi ağzıyla yapılmıştır.
D) Okuyucuyu bilgilendirme amaçlanmıştır.
E) Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır.
Yayınları
Limit
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
22. Her sabah, Unkapanı Köprüsü'nden geçerken başım kendiliğinden sağa çevriliyor ve karşımda "onu" görü- yorum. Bedeninde yalnızlığın ve hüznün soğukluğu, denize bir sükuta gömülmüş hatıralar arasında. Bir denie, bir kendine bakıyor. Haliç'in sularına alışama- mış besbelli. Hiç yaşanmamış gibi geçmişsiz bir gele- ceksiz bir demir yağını gibi öylece duruyor ve insanlar gelip geçiyor kıyısından. "Hey insanlar, umursamaz, vefasız insanlar!" der gibi geliyor küflü demirler. "Ben değil miydim sizi yıllarca denizin üstünden aşıran?" Kimse duymuyor bu sesi, yalnızlık sürüyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Kişileştirme yapılmıştır. B) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır C) Anlatım, I. tekil kişi ağzıyla yapılmıştır. D) Okuyucuyu bilgilendirme amaçlanmıştır. E) Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır. Yayınları Limit
5.
Genel Yetenek Testi
(1) Toplumsal olay ve olguların bilirnsel bir çerçevede in-
celenebilirliliğinin benimsenmesiyle birlikte, sosyoloji
doğmuştur. (II) Sosyolojinin isim babası Auguste Com-
te, fiziğin doğada araştırıp ortaya koyduğunu, sosyolo-
jinin de toplumda araştırıp ortaya koymak zorunda ol-
duğunu göstermeye çalışmıştır, (III) Nasıl fizik doğanın
statik ve dinamik yönlerinin yasalarını ortaya koymaya
çalışıyorsa sosyoloji de toplumun statik ve dinamik yön-
leriyle ilişkili yasalarını ortaya koymalıdır. (IV) Sonuçta,
A. Comte'un fikirlerinde rastladığımız üzere sosyoloji,
kuruluş aşamasıyla birlikte toplumsal yapıyı ortaya koy-
mayı amaçlamıştır. (V) Auguste Comte'a göre belirli bir
anda, belirli bir yerde, toplumun statik bir yapısını orta-
ya koyabiliriz.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerle ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenemez?
A) 1. cümlede saptama yapılmıştır.
B) II. cümlede karşılaştırma söz konusudur.
C) III. cümlede bir öneri dile getirilmiştir. V
D) IV. cümlede sebep-sonuç ilişkisi kurulmuştur.
E) V. cümlede bir tahminde bulunulmuştur.
www.akademidenizi.com.tr
7.
AKADEMI
DENIN
Ku
N
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
5. Genel Yetenek Testi (1) Toplumsal olay ve olguların bilirnsel bir çerçevede in- celenebilirliliğinin benimsenmesiyle birlikte, sosyoloji doğmuştur. (II) Sosyolojinin isim babası Auguste Com- te, fiziğin doğada araştırıp ortaya koyduğunu, sosyolo- jinin de toplumda araştırıp ortaya koymak zorunda ol- duğunu göstermeye çalışmıştır, (III) Nasıl fizik doğanın statik ve dinamik yönlerinin yasalarını ortaya koymaya çalışıyorsa sosyoloji de toplumun statik ve dinamik yön- leriyle ilişkili yasalarını ortaya koymalıdır. (IV) Sonuçta, A. Comte'un fikirlerinde rastladığımız üzere sosyoloji, kuruluş aşamasıyla birlikte toplumsal yapıyı ortaya koy- mayı amaçlamıştır. (V) Auguste Comte'a göre belirli bir anda, belirli bir yerde, toplumun statik bir yapısını orta- ya koyabiliriz. Bu parçada numaralandırılmış cümlelerle ilgili aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1. cümlede saptama yapılmıştır. B) II. cümlede karşılaştırma söz konusudur. C) III. cümlede bir öneri dile getirilmiştir. V D) IV. cümlede sebep-sonuç ilişkisi kurulmuştur. E) V. cümlede bir tahminde bulunulmuştur. www.akademidenizi.com.tr 7. AKADEMI DENIN Ku N
3.
Atını çevirip aşağıya, ovaya baktı. Bir geniş yayla par-
çası, bazı yerlerde yeşilimsi, bazı yerlerde sarımtırak
ve ufuklara doğru mor renklerle dalga dalga alabildiğine
uzanıyor, yayılıyordu. Göz, ilk bakıştan itibaren bu top-
rak dalgalarını takip etmekten yorulur ve yüreğe bir
gurbet acısı çöker. Selma Hanım'da da öyle oldu ve
başını Ankara'dan yana çevirdi. Ankara, taş ve toprak
yığınlarından yapılmış bir kabataslak piramiti andırı-
yordu. Ve Etlik'ten görünüşü gibi değildi. Selma Ha-
nım, yalnız yüksekliğin verdiği bir neşe içinde idi ve
aşağıda bulunmadığına seviniyordu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisin-
den yararlanılmamıştır?
bay
Örneklendirme
9. Sınıf
D) Benzetme
anzeige
B) Betimleme C) Öyküleme
E) Karşılaştırma
20
1
5.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
3. Atını çevirip aşağıya, ovaya baktı. Bir geniş yayla par- çası, bazı yerlerde yeşilimsi, bazı yerlerde sarımtırak ve ufuklara doğru mor renklerle dalga dalga alabildiğine uzanıyor, yayılıyordu. Göz, ilk bakıştan itibaren bu top- rak dalgalarını takip etmekten yorulur ve yüreğe bir gurbet acısı çöker. Selma Hanım'da da öyle oldu ve başını Ankara'dan yana çevirdi. Ankara, taş ve toprak yığınlarından yapılmış bir kabataslak piramiti andırı- yordu. Ve Etlik'ten görünüşü gibi değildi. Selma Ha- nım, yalnız yüksekliğin verdiği bir neşe içinde idi ve aşağıda bulunmadığına seviniyordu. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisin- den yararlanılmamıştır? bay Örneklendirme 9. Sınıf D) Benzetme anzeige B) Betimleme C) Öyküleme E) Karşılaştırma 20 1 5.
2
29. İskandinav mitolojisi ülkemizin çok da yabancısı
olduğu bir konu değil. Öyle ki rastgele bir ilkokul
öğrencisini çevirip sorsanız size Odin, Thor, Loki,
Asgard ya da Valhalla hakkında en az İsveç ya da
Norveçli yaşıtları kadar temel bilgiler verebilir. Tabii
bunda çizgi roman, fantastik edebiyat, sinema ve
metal müziğin büyük rolü var. Örnek mi? Marvel'in
Örümcek Adam ve Iron Man gibi beyazperdede de
yüksek gişe hasılatına sahip çizgi karakteri Thor'u
anımsayalım. Ya da ülkemizde de geniş bir hayran
kitlesine sahip Amerikalı heavy metal topluluğu
Manowar'un şarkılarına bir göz atalım: Odin, Sons
of Odin, Blood of Odin, The Asgard Saga, The Ga-
tes of Valhalla...
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi-
ne ulaşılamaz?
A) Odin, Thor, Asgard gibi isimler İskandinav mito-
lojisinde yer almaktadır.
B) Çizgi romanlarda İskandinav mitolojisine ait
ögeler bulunmaktadır.+
eiskandinav mitolojisi karakterleri metal müziğe
ilham vermiştir.
-
Marvel'ın süper kahramanları uluslararası an-
lamda ilgi görmektedir.
E) Ülkemizde İskandinav mitolojisi bilimsel olarak
incelenmektedir.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
2 29. İskandinav mitolojisi ülkemizin çok da yabancısı olduğu bir konu değil. Öyle ki rastgele bir ilkokul öğrencisini çevirip sorsanız size Odin, Thor, Loki, Asgard ya da Valhalla hakkında en az İsveç ya da Norveçli yaşıtları kadar temel bilgiler verebilir. Tabii bunda çizgi roman, fantastik edebiyat, sinema ve metal müziğin büyük rolü var. Örnek mi? Marvel'in Örümcek Adam ve Iron Man gibi beyazperdede de yüksek gişe hasılatına sahip çizgi karakteri Thor'u anımsayalım. Ya da ülkemizde de geniş bir hayran kitlesine sahip Amerikalı heavy metal topluluğu Manowar'un şarkılarına bir göz atalım: Odin, Sons of Odin, Blood of Odin, The Asgard Saga, The Ga- tes of Valhalla... Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi- ne ulaşılamaz? A) Odin, Thor, Asgard gibi isimler İskandinav mito- lojisinde yer almaktadır. B) Çizgi romanlarda İskandinav mitolojisine ait ögeler bulunmaktadır.+ eiskandinav mitolojisi karakterleri metal müziğe ilham vermiştir. - Marvel'ın süper kahramanları uluslararası an- lamda ilgi görmektedir. E) Ülkemizde İskandinav mitolojisi bilimsel olarak incelenmektedir. Diğer sayfaya geçiniz.
(1) Bir proje kapsamında toplanan jeolojik numuneler,
İzmir'in Dikili ilçesine bağlı Karadağ Yarımadası'ndaki
antik Kane kentinin aslında bir adanın üzerinde
kurulmuş olduğunu kanıtladı. (II) MÖ 63 ile MS 23
yıllarında yaşamış ve bölgedeki adalar üzerine inceleme
yapmış ünlü coğrafyacı Strabon, incelediği alanların
yaşama uygun olmadığını ortaya koymuştur.
(III) Günümüz teknolojisinin desteğiyle elde edilen
bu bilgiyi MÖ 1. yüzyılda yaşamış Diodoros'un,
bölgedeki adalardan birinin üzerinde küçük bir kentin
varlığından söz eden metinleri de doğrular. (IV) Piri
Reis'in 16. yüzyıla ait haritalarında ve tariflerinde
ise üzerinde küçük bir kent bulunan ada ile kara
arasındaki boğazın dolduğu ve adanın karaya
bağlandığı görülür. (V) Projenin ileriki aşamalarıyla
birlikte hem adadaki kentin nasıl oluştuğu hem de
adanın karayla bağlantısının nasıl sağlandığının da
belirlenmesi hedefleniyor.
A) I
B) II
C) III insyumbled on
D) IV
E) V
125mlesy
G SixSmsing
amsiyosxeblibong terting
bismitmasdevannstrog
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
(1) Bir proje kapsamında toplanan jeolojik numuneler, İzmir'in Dikili ilçesine bağlı Karadağ Yarımadası'ndaki antik Kane kentinin aslında bir adanın üzerinde kurulmuş olduğunu kanıtladı. (II) MÖ 63 ile MS 23 yıllarında yaşamış ve bölgedeki adalar üzerine inceleme yapmış ünlü coğrafyacı Strabon, incelediği alanların yaşama uygun olmadığını ortaya koymuştur. (III) Günümüz teknolojisinin desteğiyle elde edilen bu bilgiyi MÖ 1. yüzyılda yaşamış Diodoros'un, bölgedeki adalardan birinin üzerinde küçük bir kentin varlığından söz eden metinleri de doğrular. (IV) Piri Reis'in 16. yüzyıla ait haritalarında ve tariflerinde ise üzerinde küçük bir kent bulunan ada ile kara arasındaki boğazın dolduğu ve adanın karaya bağlandığı görülür. (V) Projenin ileriki aşamalarıyla birlikte hem adadaki kentin nasıl oluştuğu hem de adanın karayla bağlantısının nasıl sağlandığının da belirlenmesi hedefleniyor. A) I B) II C) III insyumbled on D) IV E) V 125mlesy G SixSmsing amsiyosxeblibong terting bismitmasdevannstrog
g
Sanatçı ve galerici arasındaki ilişkinin kökeninde para.
kazanmaktan ziyade sanatı ve sanatçıyı destekleme fikri
vardır Buna rağmen 1980'lere kadar büyük şehirlerde
bile galeri sayısı beşi geçmez. Ayrıca sanatçı ve galerici
ilişkisi de sınırlıdır. Sanatçılar daha çok kendi
atölyelerinden ve genellikle eş dost ilişkisiyle satış
yapar. Galeriler çoğalıp ticari kimlikler belirginleşince
sanatçı-galerici ilişkisi de kurallara bağlanır. Ancak
uzun yıllar bu kurallar esnek bir şekilde işletilir. Bundan
etkilenmeyen sanatçı grubu ressamlar ise resme
duyulan talepten dolayı galerilerle baştan beri daha sıkı
bir çalışma içindedir. Diğer sanat dallarında çalışanlar
ise ancak 1990'ların ortasından sonra galerilerle
çalışmaya başlar.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Sanatçı-galerici ilişkisinin temelinde sanatı ve
sanatçıyı koruma düşüncesi etkilidir.
B) Başlangıçta galeri sayısının az olması, sanatçı-galerici
ilişkisinin kurulmasını geciktirmiştir.
C) Galerilerin sayıca az olduğu dönemde satışlar,
sanatçının sosyal çevresiyle kurduğu ilişkiye bağlıdır.
D) Galeriler artmaya başladıktan sonra sanatçı-galerici
ilişkisi, çizilen sınırlar çerçevesinde gerçekleşmiştir.
E) Resim dışında sanat dallarıyla uğraşanlar,
ressamlardan daha sonra galerilere yönelmeye
başlamıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
g Sanatçı ve galerici arasındaki ilişkinin kökeninde para. kazanmaktan ziyade sanatı ve sanatçıyı destekleme fikri vardır Buna rağmen 1980'lere kadar büyük şehirlerde bile galeri sayısı beşi geçmez. Ayrıca sanatçı ve galerici ilişkisi de sınırlıdır. Sanatçılar daha çok kendi atölyelerinden ve genellikle eş dost ilişkisiyle satış yapar. Galeriler çoğalıp ticari kimlikler belirginleşince sanatçı-galerici ilişkisi de kurallara bağlanır. Ancak uzun yıllar bu kurallar esnek bir şekilde işletilir. Bundan etkilenmeyen sanatçı grubu ressamlar ise resme duyulan talepten dolayı galerilerle baştan beri daha sıkı bir çalışma içindedir. Diğer sanat dallarında çalışanlar ise ancak 1990'ların ortasından sonra galerilerle çalışmaya başlar. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Sanatçı-galerici ilişkisinin temelinde sanatı ve sanatçıyı koruma düşüncesi etkilidir. B) Başlangıçta galeri sayısının az olması, sanatçı-galerici ilişkisinin kurulmasını geciktirmiştir. C) Galerilerin sayıca az olduğu dönemde satışlar, sanatçının sosyal çevresiyle kurduğu ilişkiye bağlıdır. D) Galeriler artmaya başladıktan sonra sanatçı-galerici ilişkisi, çizilen sınırlar çerçevesinde gerçekleşmiştir. E) Resim dışında sanat dallarıyla uğraşanlar, ressamlardan daha sonra galerilere yönelmeye başlamıştır.
Gestalt ilkeleri, 20. yüzyılın ortalarında
Almanya'da ortaya çıkan, adını Almanca şekil
veya form anlamına gelen "gestalt"
sözcüğünden alan, bilişsel süreçler içerisinde
algı ve algısal örgütlenme konularına
yoğunlaşan psikoloji teorisinin temelini
oluşturan prensiplerdir. Gestalt kuramcıları,
beynin var olan duyusal bilginin basit
toplamından daha fazla birleşik bir algısal
deneyim yarattığını düşünmekte ve zihinsel
süreçlerin düzenlenmesiyle ilgilenmektedirler.
Onlar algısal deneyimlerimizin uyaranın
oluşturduğu örüntülere ve deneyimlerimizin
düzenlenmesine bağlı olduğuna karar
vermişlerdir. Onlara göre bütün, kendisini
oluşturan parçalardan farklıdır; bütün birbiriyle
ilişki içindeki parçalardan oluşmaktadır. Bu
kuram psikologları, ----. İnsanın görme
sürecinde önce görsel parçaları topladığını,
ardından bu toplanan parçaları birleştirerek
görülen bir nesne hâline getirdiğini savunurlar.
Bu süreçte de görmenin daha en başından
düzenlendiği, yani bir düzenleme olduğunu ileri
sürerler.
Paradoks Paragraf
Deneme S
1. görmenin bir düzenleme aracı olduğunu
savunurlar
II. sorunu, tamamlanması gereken tamamı
olmayan bir bütün olarak görmektedirler
III. algılama, bellek ve düşünme gibi zihinsel
bilgi işlem süreçlerinin incelenebileceğine
ve incelenmesi gerektiğine inanmaktadırlar
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin
akışına göre yukarıdakilerden hangileri
getirilebilir?
A Yalnız
B) Yalnız II
I ve II
6.
E) I ve III
tonguç kampüs
C) Yalnız III
6
(1) Sözlü
zamanda
etmenin
(II) Böyle
bırakaca
düşünm
kullanıla
ki edeb
meyda
ekono
çerçe
esteti
ve to
roma
çeşit
orta
Bu
har
içe
ins
ba
ed
g
A
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Gestalt ilkeleri, 20. yüzyılın ortalarında Almanya'da ortaya çıkan, adını Almanca şekil veya form anlamına gelen "gestalt" sözcüğünden alan, bilişsel süreçler içerisinde algı ve algısal örgütlenme konularına yoğunlaşan psikoloji teorisinin temelini oluşturan prensiplerdir. Gestalt kuramcıları, beynin var olan duyusal bilginin basit toplamından daha fazla birleşik bir algısal deneyim yarattığını düşünmekte ve zihinsel süreçlerin düzenlenmesiyle ilgilenmektedirler. Onlar algısal deneyimlerimizin uyaranın oluşturduğu örüntülere ve deneyimlerimizin düzenlenmesine bağlı olduğuna karar vermişlerdir. Onlara göre bütün, kendisini oluşturan parçalardan farklıdır; bütün birbiriyle ilişki içindeki parçalardan oluşmaktadır. Bu kuram psikologları, ----. İnsanın görme sürecinde önce görsel parçaları topladığını, ardından bu toplanan parçaları birleştirerek görülen bir nesne hâline getirdiğini savunurlar. Bu süreçte de görmenin daha en başından düzenlendiği, yani bir düzenleme olduğunu ileri sürerler. Paradoks Paragraf Deneme S 1. görmenin bir düzenleme aracı olduğunu savunurlar II. sorunu, tamamlanması gereken tamamı olmayan bir bütün olarak görmektedirler III. algılama, bellek ve düşünme gibi zihinsel bilgi işlem süreçlerinin incelenebileceğine ve incelenmesi gerektiğine inanmaktadırlar Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre yukarıdakilerden hangileri getirilebilir? A Yalnız B) Yalnız II I ve II 6. E) I ve III tonguç kampüs C) Yalnız III 6 (1) Sözlü zamanda etmenin (II) Böyle bırakaca düşünm kullanıla ki edeb meyda ekono çerçe esteti ve to roma çeşit orta Bu har içe ins ba ed g A
niz.
Uzak fil-
kazanan
hamıştır.
senaryo
yakala-
Iminde
n, belli
or an-
selle
diği
sana
izle-
Fil-
ye-
yla
Ü-
ģi
Bir Parçaya Bağlı Birden Çok Soru
1.-2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(1) Her gün Dünya'nın etrafında dönüp duran uydular, görüntü-
leme alanında yüksek teknolojili cihazlar kullanıyor. (II) Uzman-
lar yüksek çözünürlüklü fotoğrafları daha yakından inceleyerek
açlık ve sefalet içindeki bölgeleri bulabilmeye çalışıyor. (III) Bu-
nun için de fotoğrafları inceleyerek henüz keşfedilmemiş ve yar-
dima ihtiyaç duyan toplulukları bulmak üzere yapay zekâya da-
yalı bir sistem geliştirmişler. (IV) Sistem, aynı bölgenin gece ve
gündüz çekilmiş fotoğrafları arasında karşılaştırma yaparak belli
ölçütlere göre değerlendirme yapılmasını temel alıyor. (V) Gün-
düz belirgin sekilde canlı bir bölge gece karanlığa gömülüyor-
sa bu fakirliğe dair bir işaret olarak değerlendiriliyor. (VI) Elbette
değişkenler bu kadarla sınırlı değil. (VII) Uzmanlar, sistemi kendi
kendine öğrenen bir yapıda kurgulamayı hedeflediklerini, şim-
diye dek elde edilen sonuçların sahadan elde edilen sonuçlar-
la büyük oranda benzerlik taşıdığını ifade ediyor.
1.
Bu parçada sözü edilen sistemle ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
A) Yoksul bölgeleri-belirlemeye yönelik çalıştığına
B) Hareketliliğin gün içindeki değişimini dikkate aldığına
C) Ürettiği verilerin gerçek durumla aşağı yukarı örtüştüğüne
DY Bulguların farklı ölçütlerle ortaya konduğuna
E) Dış dünyaya açmayan topluluklara yoğunlaştığına
© Oksijen Yayınları
3.-4.
Bati uy
açılır.
kışkırt
anlay
nu ke
tan a
şın c
den
ge
lan
yas
3.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
niz. Uzak fil- kazanan hamıştır. senaryo yakala- Iminde n, belli or an- selle diği sana izle- Fil- ye- yla Ü- ģi Bir Parçaya Bağlı Birden Çok Soru 1.-2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Her gün Dünya'nın etrafında dönüp duran uydular, görüntü- leme alanında yüksek teknolojili cihazlar kullanıyor. (II) Uzman- lar yüksek çözünürlüklü fotoğrafları daha yakından inceleyerek açlık ve sefalet içindeki bölgeleri bulabilmeye çalışıyor. (III) Bu- nun için de fotoğrafları inceleyerek henüz keşfedilmemiş ve yar- dima ihtiyaç duyan toplulukları bulmak üzere yapay zekâya da- yalı bir sistem geliştirmişler. (IV) Sistem, aynı bölgenin gece ve gündüz çekilmiş fotoğrafları arasında karşılaştırma yaparak belli ölçütlere göre değerlendirme yapılmasını temel alıyor. (V) Gün- düz belirgin sekilde canlı bir bölge gece karanlığa gömülüyor- sa bu fakirliğe dair bir işaret olarak değerlendiriliyor. (VI) Elbette değişkenler bu kadarla sınırlı değil. (VII) Uzmanlar, sistemi kendi kendine öğrenen bir yapıda kurgulamayı hedeflediklerini, şim- diye dek elde edilen sonuçların sahadan elde edilen sonuçlar- la büyük oranda benzerlik taşıdığını ifade ediyor. 1. Bu parçada sözü edilen sistemle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? A) Yoksul bölgeleri-belirlemeye yönelik çalıştığına B) Hareketliliğin gün içindeki değişimini dikkate aldığına C) Ürettiği verilerin gerçek durumla aşağı yukarı örtüştüğüne DY Bulguların farklı ölçütlerle ortaya konduğuna E) Dış dünyaya açmayan topluluklara yoğunlaştığına © Oksijen Yayınları 3.-4. Bati uy açılır. kışkırt anlay nu ke tan a şın c den ge lan yas 3.
4. - 5. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Maden işletmeciliği ve taş ocakları işletmeciliği birbirine çok
benzer. Aslında bu iki cevher çıkarma biçimi arasındaki farkı
ortaya koymak her zaman kolay olmaz. Taş ocağı işletmeci-
liği genellikle inşaatlarda, yol yapımında ve sanayide gerekli
olan çeşitli türden sert taş ya da kayaçların yer kabuğundan
çıkarılması işlemi olarak tanımlanır. Taş çıkarma zanaatı in-
sanlığın en eski becerilerinden biridir. Bu zanaat, ilk insan-
ların alet yapmak için gereksinim duydukları çakmak taşı
ya da başka taşları çıkarmak amacıyla fazla derin olmayan
taş ocakları açtıkları Taş Devri'nde başladı. Yaklaşık 5000
yıl önce, Mısır'daki piramitlerin yapımında kullanılan büyük
ve düzgün taş bloklarının çıkarıldığı dönemde insanlar bu
uğraş alanında büyük bir ustalık kazandılar. Günümüzde
taş ustaları da aynı beceriyle dev taş bloklarını kesip çıkar-
makta ve biçimlendirmektedir. Günümüzde taş ocağı işlet-
meciliği iki ana dala ayrılır. Bunlardan biri, yapılarda ya da
bezemelerde kullanılan büyük taş bloklarının çıkarıldığı iş-
letmelerdir. Bu tür işletmelerde elde edilen malzemeler mer-
mer, kireç taşı vs. çatıların ve bina cephelerinin kaplamasın-
da kullanılan arduvazdır. Öteki dala giren işletmelerde ise
kırılmış taş elde edilir.
Bu parçadaki altı çizili ifadeden kesin olarak çıkan.
labilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Taş çıkarma işleminin insanlara maddi kazanç sağ-
laması yeni bir durumdur.
B) Insanlar taş çıkarma için yıllardır çeşitli araçlarla
uğraş vermektedir.
C) Taş çıkarma işlemi tahmin edilenden daha da önce
başlamıştır.
D) İnsanların taş çıkarma dışında da uyguladıkları bir-
takım zanaatlar vardır.
E) Taş çıkarma zanaatı insanların her zaman tercih
ettikleri bir şeydir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
4. - 5. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Maden işletmeciliği ve taş ocakları işletmeciliği birbirine çok benzer. Aslında bu iki cevher çıkarma biçimi arasındaki farkı ortaya koymak her zaman kolay olmaz. Taş ocağı işletmeci- liği genellikle inşaatlarda, yol yapımında ve sanayide gerekli olan çeşitli türden sert taş ya da kayaçların yer kabuğundan çıkarılması işlemi olarak tanımlanır. Taş çıkarma zanaatı in- sanlığın en eski becerilerinden biridir. Bu zanaat, ilk insan- ların alet yapmak için gereksinim duydukları çakmak taşı ya da başka taşları çıkarmak amacıyla fazla derin olmayan taş ocakları açtıkları Taş Devri'nde başladı. Yaklaşık 5000 yıl önce, Mısır'daki piramitlerin yapımında kullanılan büyük ve düzgün taş bloklarının çıkarıldığı dönemde insanlar bu uğraş alanında büyük bir ustalık kazandılar. Günümüzde taş ustaları da aynı beceriyle dev taş bloklarını kesip çıkar- makta ve biçimlendirmektedir. Günümüzde taş ocağı işlet- meciliği iki ana dala ayrılır. Bunlardan biri, yapılarda ya da bezemelerde kullanılan büyük taş bloklarının çıkarıldığı iş- letmelerdir. Bu tür işletmelerde elde edilen malzemeler mer- mer, kireç taşı vs. çatıların ve bina cephelerinin kaplamasın- da kullanılan arduvazdır. Öteki dala giren işletmelerde ise kırılmış taş elde edilir. Bu parçadaki altı çizili ifadeden kesin olarak çıkan. labilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Taş çıkarma işleminin insanlara maddi kazanç sağ- laması yeni bir durumdur. B) Insanlar taş çıkarma için yıllardır çeşitli araçlarla uğraş vermektedir. C) Taş çıkarma işlemi tahmin edilenden daha da önce başlamıştır. D) İnsanların taş çıkarma dışında da uyguladıkları bir- takım zanaatlar vardır. E) Taş çıkarma zanaatı insanların her zaman tercih ettikleri bir şeydir.