Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

● Bu testte Türkçe alanına ait 16 adet soru vardır. 1-2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Memduh Şevket Esendal, ülkemizde sanat dışı yaşamıyla ünlenmiş hatta sanatçı kimliğini uzun süre gizlemiş Türk öykücülüğünün en ilginç isimlerinden biri. Erken yaşlarda İttihat ve Terakki Partisi'ne girmiş, yöneticilik yapmış, parti müfettişi olarak yurdun çeşitli bölgelerini dolaşmış bütün bu tanıklıklar da ona ülke insanını ve sorunlarını tanıma imkânı vermiştir. Cumhuriyet'le birlikte yurtdışına çıkan Esendal, Bakü, Tahran, Kâbil elçilikleri yapmıştır. Bu görevleri sırasında Rusçayı öğrenmiş ve bu kanalla da öyküsünün temel dayanaklarından olan Çehov'u keşfetmiştir. Yurda döndükten sonra milletvekilliği yapmış ve adı politik alanda başbakanlığa geçecek kadar üst seviyede bilinmesine karşılık yazarlığı/öykücülüğü tam tersine silik, gölge bir isim olarak kalmıştır. Öykülerini farklı takma adlarla yayımlayan Esendal'ın bu tutumu çeşitli tartışmalara neden olmuştur. "Sanatı küçümsüyor, bunun için öykülerine imza atmıyor." yargılarına, "Politik alanda eskimiş adımı yüce sanatta kullanmak istemiyorum." savunmasında bulunmuştur. Ayrıca "Onlara imza koyacak kadar değerli olduğuna inanmadığını" belirtmiştir. Siyaset hayatını profesyonelce ve iddialı, sanat hayatını ise amatör ve iddiasız yaşamış olan Esendal'ın yaşarken politik kimliği, öldükten sonra da sanatçı kimliği öne çıkmıştır. tonguç kampüs- 2. 3. Çözüm için kodu okut ya da yaz ARIAD 68318 Bu parçada söz konusu yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yaşarken siyasetçi kimliğinin sanatçı kimliğinin öne geçtiği B) İddiasız, mütevazı bir sanatçı olarak yaşadığı C) Kıymetinin öldükten sonra anlaşıldığı D Sanatı politikadan üstün tuttuğu E) Yaşadığı dönemde takım eleştiriler aldığı Okuma, yaşamımızın belli bir aşamasında başlayıp biten bir etkinlik değildir. Çocukluk, gençlik, orta yaşlılık veya yaşlılık döneminde de yaşamımızda yer alır. Daha doğrusu yeme, içme, nefes alma gibi yaşamsal bir ihtiyaçtır. Ne var ki çocukken okuduğumuz bir kitaptan aldığımız tat, yetişkinlik dönemindekinden farklı olur. Çünkü yaşamın akışı içinde hem okuma yöntemimiz gelişmiştir hem de kişiliğimiz. Tartışma götürmez bir gerçektir bu. Bu parçada okumayla ilgili olarak asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) nsanların ömrünün her döneminde kitap okumadan edindiklerinin farklı olduğu

y Bir matbaada çalışan Selami ve Yalçın adlı ustalar, toplam yedi eseri sırasıyla basima hazırlamıştır. Bu eserlerden bazıları hikâye, bazıları ise roman türündedir. Eserlerin ha- zırlanma sırasına ve kim tarafından hazırlan- dığına ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: Her bir eser sadece bir usta tarafından hazırlanmıştır. Yalçın Usta toplam dört eser hazırlamış- tır. Üçüncü ve altıncı sırada hazırlanan eser- ler aynı türdedir. Birinci ve yedinci sıradaki eserleri aynı usta hazırlamıştır. Hikâye türündeki eserler art arda hazır- lanmamıştır. Üçüncü sıradaki eseri Yalçın Usta hazır- lamıştır. Dördüncü sırada Selami Usta, hikâye tü- Y ründe bir eser hazırlamıştır. A Yalçın Usta'nın hazırladığı bir hikâyeden hemen sonra Selami Usta, bir roman ba- zırlamıştır. 12 SYSYS 3 HRHR 1. Buna göre 1. üçüncü, II. beşinci, III. yedinci 13 4 Jaya H R 516171 R A R G 1 ayn E) II ve III Y I N sırada hazırlanın eserlerden hangileri hikâye türünde olabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E V i 3

4. Bölüm Test 11 Paragrafta Çoklu Soru - XI 5-6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Ercan Kesal, Nuri Bilge Ceylan'in Uzak filmiyle baş ladığı kamera önü oyunculuğunu pek çok sinema filminin ardindan şu sıralar Çukur isimli televizyon dizisiyle devam ettiriyor. Kaleminden dökülenie- rin sayfalara dönüşmüş hali olan Peri Gazozu, Na- Evvel Zaman, sipse Adayız, Cin Aynası, Aslında. Zamanın İzinde ve son olarak Kendi Işığında Yanan Adam, Kesal'in hayatının dönüm noktalarını ve yol serüvenini anlatan eserleri... Belki de Ercan Kesal'ın hekimlikten sinemaya ve edebiyata uzanan iş yelpa- zesi eserlerinin hayata ışık tuttuğunun bir göstergesi. Belki de bu yüzden Kesal, hälá popülerliğini koruyor. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangi- sine ulaşılamaz? A) Ercan Kesal, Nuri Bilge Ceylan'ın Uzak filminde. rol almıştır. B) Ercan Kesal, sadece sinema ile değil dizilerle de sanat hayatında yer almaktadır. C) Ercan Kesal, hayatının önemli anlarını ve birikim- lerini anlattığı romanlar kaleme almıştır. D) Sanatın farklı alanlarıyla ilgilenmesi Ercan Ke- sal'ın gündemde kalmasını sağlamıştır. E) Ercan Kesal sinema ve dizi oyunculuğunun yanı sıra doktorluk da yapmaktadır. arası Deyimlerde sıklıkla kullanilmaktadir kallimalar in PUANYAYINLARI yer değiştirmesi aut armasi kullaimi Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Mecazlı söyleyişlerden yararlanılmıştır. V B) Duyular arası aktarmalara yer verilmiştir. C) Anlatıcının duygularını içeren ifadeler vardır. D) Okuyucuya bilgi aktarmak amaçlanmıştır.. V E) Deyimlerden yararlanılmıştır. hislerinin 23 V

1 12. Sevgi bahçesinin tohumu umut, çapası iyimserliktir. Umut sevgiyi besler, iyimserlik umudu diri tutar. Sevgiye oksijen taşıyan umut esintisinin yelidir iyimserlik, hafif dokunuşlarla besleyip dal budak salmasını sağlar. Böylece o dallardan, o umut dallarının uçlarından sevgi çiçekleri açar. Umut yeli kesilince sevgi solmaya başlar. Umut esintisi durunca sevgi kurur ve iyimserlik, her umut esintisinin içine yerleştirilmiş küçük kımıltılardır. Umut yoksa sevgi, iyimserlik yoksa umut yoktur. Bütün sevgilerin ilk adımıdır iyimserlik. Sevgiye yönelik her büyük yolculuğun ilk harekete geçiricisidir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Somutlama C) Benzetme B) Koşula bağlılık D) Genelleme E) Sayıp dökme

2022 KPSS Lisans. Genel Yetenek 26. Elbette eleştiri türünün varlığına karşı değilim. Eleştiri yazılarının pek çok tür için geliştirici ve yönlendirici olduğuna da inanıyorum. Ama söz konusu şiir olunca iş değişir. Şiir öyle bir türdür ki onun eleştirisini yapmak okurlarına hiçbir fayda sağlamaz. Her eleştirmen ve her okur bir şiirden ayrı bir dünyaya ulaşır. Aynı şiiri okuyan iki kişinin o şiir üzerine aynı hisleri beslemeleri, aynı limana yanaşmaları mümkün değildir. Bu nedenle bir şiiri okumadan önce o şiirin eleştiri- sini okuyan biri, eleştirmenin bireysel yorumuna boyun eğer ve şiir üzerine bağımsız değerlendir- me yapma olanağını kaybeder. Demem o ki ----. Bu parçanın sonuna dil ve düşüncenin akışı- na göre, aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) okura yalnızca tarafsız eleştirmenler yol gös- terebilir B) benim şiirlerimi, şiir adına bir şeyler bulmak için okumalısınız O eleştirmenlerin ağına bir kere düştünüz mü şiir türünde başarıya ulaşamazsınız D) eleştirmen, okuduğu her şiirden aynı yorumu çıkaran kişilere yol gösterebilir gerçek şiire, şiir üzerine yazılmış yazıları de- ğil, şiirin kendisini okuyarak ulaşırsınız BENİM HOCAM BENİM BAŞARIM 27.

2. Şairler hem özde hem sözde farklılıklarını ortaya koya- bilmelidir. Ancak o durumda kumaşını belli eder. Aksi hâlde kâh toplumsal eğilimlerin girdabına kapılıp giden kâh bilmem hangi amacına ulaşmak için şiiri basamak yaparak ne kendilerini ne de yazın dünyamızı bir karış öteye taşıyabilirler. Bu parçada konuşan kişi, bir şairin 1. Toplumdan farklı düşünebilmelidir. Toplumdan kendini soyutlamalıdır. III. Eserlerinde herkesin kullandığı gündelik dilin di- şında bir dil kullanmalıdır. gibi özelliklerin hangisine sahip olması gerektiğini vurgulamaktadır? A) Yalnız I D) I ve III BAŞARIYORUM- yayınları B) Yalnız III C) I ve II E) I, II ve III yapılmak Bu parça 1. Tas III. Oc durum A) Yal 4. 3

ÜRKÇE TESTİ 17. Duygular birer göçmen kuş. Baharda gelirler, sonra giderler. Bir ifrit olur içimizi kemirir, bir kelebek olur uçuverirler. Ben duygularla yaşamak istiyorum. O göçmen kuşlarla. Ama her mevsim içimin ikliminde bir sertleşme hissediyorum. Göçmen kuşlarda azalma. Bu parçada yazar soyut kavramlari somutlaştırmak için aşağıda verilen yolların hangisinden yararlanmıştır? A) Tanık gösterme B) Betimleme C) Benzetme D) Tanımlama Örneklendirme

in bir nlatıl- han- Saatleri Ayarlama Enstitüsü iki uygarlık arasında bocalayan toplumun yanlış tutum- larını, davranışlarını, saçmalıklarını alaya alan, eleştirel bir romandır. Yazarı Ahmet Hamdi Tanpınar, seyirci yöntemi denilebi- lecek, topluma bir "yabancı"nın gözüyle bakma yöntemini kullanmıştır. Baş karakter ve romanın anlatıcısı Hayri İrdal aslında eleştirilen toplumun bir üyesidir; o insanlar- la birlikte yaşar ama meczup, garip kişiliği ve içine kapalılığı ile hayatın dışındadır ki bu durum kendisine içinde yaşadığı toplu- ma farklı bir açıdan bakma olanağı sağlar. Olaylar gülmece açısından da çok ustaca anlatılır. Ancak anlatıcı İrdal, kendi telaşın- dadır; ciddidir ve bundan ötürü komik olanı ne görür ne vurgular. Tersine, İngilizlerin "understatement" dedikleri yolla, yani söy- lenebilecek olanın tümünü, hakkını vererek söylemek yerine, önemsizleştirerek, duru- mu fark etmemiş bir adam olarak anlatır ve tüm bunları anlamasını okura ödev olarak yükler. Böylece Tanpınar, komik olanı, durumu kavrayamayan cahil ve saf İrdal'ın anlatışıyla sunarak gülmecesine hem incelik hem de güç kazandırır. imi iz- i bek- önlen- gi de- mek 39-42. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 39. YAYINEVI parçada Saatleri Ayarlama Enstitüsü başlıklı romanın ön pla- na çıkarılan özelliği aşağıdakiler- den hangisidir? A) Toplumun içindeki sıradan bir in- sanın topluma olan eleştirisini yansıtması B) Yazıldığı dönemin önemli olayla- rini ve kişilerini önemsizleştirmesi C) Toplum içerisinde yaşarken diş- lanmış kişilerin haklarını savun- ması D) Türk edebiyatında çok az kullanı- lan bir teknikle kaleme alınması E) Toplumsal eleştirinin mizah öğele- ri kullanılarak yapılması

lemeler TI oluştur ir bir kan omanıyla lamaz toplum Çok giz asır, iste qu oldu şiiriniz ok insan sıyla ş ağıdak işünül türlen maz Treyse and D) Anlattığı olayların geçtiği yerlerin açık bir şekilde belir- E) Doğu geleneği içinde iç içe yazılan hikâyelerden başka tilmediği bir nitelik taşımadığı tam ve /10 Vezinle kafiyeden vazgeçmenin, bütün özellikleri keşfe- dilmemiş sanatlardan vazgeçmenin şiir işçiliği adına, ne büyük bir fedakârlık olduğunu erbabı bilir. Ne yalan söyle- yeyim, bu işi dört başı mamur bir şekilde beceremiyoruz. Zaman zaman işin kolayına kaçmaktan, Orhan Veli'nin bağ saydığı kurallara sığınmaktan kurtulamıyoruz. Ben kaç defa kendim de fark etmişimdir; şiiri kendi özellikleri içinde kav- ramadığım zamanlar kafiyenin, ses benzerliklerinin yardı- mına sığınmışımdır. Bu parçadan yola çıkılarak Orhan Veli ile ilgili en çok aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Ses benzerlikleri ve söz sanatlarına başvurulmayan şi- iri daha zor ve üstün bulduğuna B) Şiirde yaptığı yenilikleri başkalarından öğrendiğine C) Bazt şiirlerinde ses benzerlikleri ve söz sanatlarına başvurduğuna D) Söz sanatlarına başvurmamak için şiire daha çok za- man ayırdığına E) Şiirinin eksik yönlerinin farkında olduğuna B) C) 12. Pra ret yüz du ed- you diy otc ev da se Tü an mi ha Bu mi A) B) CI DJ E)

INLARI 3. Hatırat yazmak ciddi cesaret isteyen bir yazma tarzı, Yazarının ille de edebiyatçı olması gerekmiyor. Bir bürokratın ya da bir siyasetçinin de hatırat yazması da cesaret isteyen bir yazma işidir. Çünkü kaleme alınan hatıralar toplamında aktarılan olaylarda yanlış hatırlamalar olabileceği gibi, olay doğru olsa bile yapılan çıkarsamada yanlışlık olma ihtimalini de barındırabilir aktarılanlar. Veya olayın taraflarından biri ya da birden fazla tarafı, anlatılan olaydan dolayı kendilerini rencide edilmiş, incitilmiş olarak görebilir. Yahut da olayın taraflarından birinin aktarılan olayı doğrulama veya yanlışlama ihtimali ortadan kalkmış, bu kişiler ölmüş olabilir. Bu parçaya göre hatırat yazmanın ciddi cesaret istemesinin nedenleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Bellek yanılmaları B) Yorumlama eksikliği C) Aktarılanların sır oluşu D) Adi geçenleri üzme E) Onaylamanın mümkün olmama olasılığı

Paragraf 18.-20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. On yıllık Messi - Ronaldo hegemonyasının ardından dünya futbolunun zirvesinde bambaşka bir profil var: Luka Modric. Luka Modric'i yeni ve çağdaş trenlere benzetiyorum. Bir yanıyla sahalarda kısa şortlarıyla arziendam eden hünerli eski dönem futbolcularını gözlerimizin önüne getirirken bir yanıyla günümüz futbolunun tüm gerekliliklerini en üst seviyede sergiliyor. Tıpkı trenler gibi gösterişsiz ama yararlı. Hatta çağımızda, gösterişsiz olmasına rağmen değer gören unsurlardan biri. Etrafından ve şartlardan bağımsız olarak hep aynı performansı gösteriyor. Sizi hiç yanıltmıyor. Topu alıyor ve olması gereken yere tam da zamanında ulaştırıyor." Ve onu izlerken uzun bir tren yolculuğunun hazzını alıyorsunuz. Deneme 28 20. Yazarın, Luka Modric'i yeni ve çağdaş trenlere benzetmesinin temelinde 1. Yeni dünyaya eski dünyadan bir şeyler sunması II. Futbol devleriyle ölçüşebilecek düzeyde iyi olması III. Kendini izleyenleri zaman yolculuğuna çıkarması durumlarından hangileri vardır? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve III E) II ve III C) Yalnız III 1. E 2.

di i hi : 7 3. Sevgi dolu sözcüklerin, ilişkileri düzeltme ve iyileştirme özellik- lerinden başka sıkıntılı dönemlerden geçen kişileri rahatlatma özelliği de vardır. Sevdikleri birinin vefat etmesi, kendilerinin veya bir yakınlarının ciddi bir rahatsızlığa yakalanması, yara- lanması, iflas etmesi ya da romantik bir ilişkiyi bitirmesi nede- niyle insanlar zor günler geçirebilir. En büyük hatamız, bu tarz dertlerle baş etmeye çalışanlara ne söyleyeceğimizi bilemedi- ğimiz için hiçbir şey söylememiş olmamızdır. Duruma uygun gelen sözcükleri bulmak her zaman kolay olmayabilir. Yine de birkaç cümle söylemek, hiçbir şey söylememekten daima daha iyidir. Karşılarında sessiz kaldığınız zaman, ‒‒‒‒ Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdaki- lerden hangisi getirilemez? karşı taraf bu durumdan rahatsızlık duyacaktır. B) insanlar sizi şefkatsiz biriymişsiniz gibi algılayacaktır. C) dertlerinin daha büyük olduğuna inanacaklardır. D) doğru ifadeleri bulmak için sustuğunuzu anlayacaklardır. E) iyi günlerinde yanlarında olmanızı önemsemeyeceklerdir.

4. Yazarlara en çok sorulan, en çok sevilen sorudur bu. Bir gün böyle bir soruyla karşılaşırsam ne cevap veririm diye çok düşünmüşüm- dür. Çünkü bunu tek bir nedene indirgemek hata olur. Örneğin ben romanlarımı ve hikâyelerimi içimden geldiği için yazıyorum. Başkaları gibi normal bir iş yapamadığım için yazıyorum. Benim yazdığım gibi kitaplar yazılsın da okuyayım diye yazıyorum. Bir odada bütün gün oturup yazmak çok hoşuma gittiği için yazıyo- rum. Onu ancak değiştirerek gerçekliğe katlanabildiğim için ya- zıyorum. Kâğıdın, kalemin, mürekkebin kokusunu sevdiğim için yazıyorum. Edebiyata, roman sanatına her şeyden çok inandığım için yazıyorum. Bir alışkanlık ve tutku olduğu için yazıyorum. Unu- tulmaktan korktuğum için yazıyorum. Getirdiği ün ve ilgiden hoş- landığım için yazıyorum. Yalnız kalmak için yazıyorum. Bunlar gi- bi daha birçok neden sıralayabilirim. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine bir karşılık olarak söylenmiş olabilir? A) Yazdığınız kitapların çokça eleştirilmesi yazmanızı etkiliyor mu? B) Yazarlık dışında başka bir işle uğraşmamanızın nedeni nedir? C) Yazar olmanızın getirdiği sorumluluklar nelerdir? D) Roman sanatına ilgi duymanızda çevreniz etkili oldu mu? Sizi roman ve hikâye yazmaya yönelten nedenler nelerdir?

11 Bir varmış bir yokmuş zamanın birinde bir köpek varmış Kopek yakında anne olacakmış. Anne köpek, karnındaki yav- rularını doğurmak için güzel bir yuva arı- yormuş. Tüm aramalarına rağmen güzel bir yuva bulamamış. Kara kara düşünür- ken aniden aklına çok eski arkadaşla- rından birisi gelmiş. Anne köpeğin eski arkadaşı hali vakti yerinde, son derece iyi bir kulübesi olan bir köpekmiş. Ak- lina gelen eski dostuna gidip demiş ki: "Birkaç gün de olsa yavrularımı doğur- Imam için bana kulübeni ödünç olarak verir misin?". Eski arkadaşı da " Tabi ki de veririm." demiş. "Arkadaşlar ne güne duruyor, bu zor günlerimizde birbirimize yardım etmeyip ne yapacağız." demiş. samme 1. Metin bir masalın giriş bölümünden alınmıştır. II. Dinleyici/okuyucuyu olağanüstülükle- re hazırlamak için kalıp ifadelere yer verilmiştir. 2 Olaylar belirsiz bir zamanda geçmek- tedir. Okura/dinleyiciye ders verecek ifade- ler kullanılmıştır. V. Sanat değerini yükseltmek için me- cazlı ve süslü söyleyişlerden yararla- nılmıştır. Bu metinle ilgili belirlemelerin hangi- sinde yanlışlık yapılmıştır? T. B) II. MT. D) IV E) V. MAS Mas tüm si b kılm anla Palme Yayınevi

nma, arar =ki armak " D emleri mak bul mak ora 13. Çeşmibülbül denince pek çok kişinin aklına mavi renklisi gelir. Yaygın olan ve ona dünyaca ün kazandıran da bu mavi renklisidir ama artık kırmızı, kahverengi, yeşil, altın rengi ve hatta birden fazla rengin bir arada kullanıldığı çeşmibülbülleri görmek de mümkün. Osmanlı Dönemi'nde çeşmibülbülün en çok laledanlarda yani vazolarda, gülabdanlarda yani gül suyu şişelerinde; bardak, sürahi, şekerlik gibi süs eşyalarının yapımında kullanıldığını biliyoruz. Bugün bu klasik objeler dışında çeşmibülbül olarak yapılmış farklı objeleri mağazalarda görmek mümkün. Bu sanatın en güzel örneklerini, dönemin etkileyici eserlerini görmek isterseniz Topkapı Sarayı Müzesi'ni ziyaret etmeniz gerekir. Deneme 25 Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? Öneride bulunma B) Öykülemeye başvurma C) Alıntıdan yararlanma D) Örneklere yer verme E) Deyimler kullanma ✓ Paragra 15.- Köyd şartl "Tür tabi hat tep iç b t 14. Stendhal gibi "Roman, yol boyunca tutulan bir aynadır." demenin artık bir anlamı yok. Çünkü değil yol; şehirler, ülkeler, kıtalar boyunca ayna tutuldu ve dünya tamamen aynaya dönüştü. Onun için ben bu aynanın içinde, tam da onun göstermediği ve göremediği bir yerde olmak istiyorum. Olanı olduğu gibi vermenin ne anlamı var? Bu sözleri söyleyen kişinin asağıdaki metinlerden

eş ik P 3. Şiir yazmak için âşık olmak değil; âşık olmak için, aşkı sürdürmek için şiir yazmak gerekir. "Bütün şiirler aşk şiiridir." demişler. Aslında bütün aşklar şiirdir, demek de yanlış olmaz. Yani, aşk için şiir "mecburi"dir. O yüzden "Aşk şiiri yazıyorum." de- memeli, şiir yazıyorsak bundan zaten aşk anlaşıl- malı. İçinde aşk geçmeyen pek çok şiir vardır an- cak içinden şiir geçmeyen bir aşk olmaz. Ne demiş şairler kaptanı Attila Ilhan: "Aşkın bütün halleri şiire dâhildir." Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? A) Karşılaştırma B) Tartışma C) Açıklama Tanık gösterme E) Betimleme