Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

Soru Tipi
Sanatçı Barış Manço; Dört Kapı adlı albümü ile Ahmet Yesevi
ve Hacı Bektâş-i Veli gibi önemli kişilerin düşünceleriyle
gelişen tasavvuf kültüründe, insanın ancak dört kapı ve kırk
makamından geçerek kusursuz olabileceğinin altını
çizmektedir. Bu anlamda insanın var oluşu, kişinin içsel bir
yolculuğuna da denk düşmektedir. Dolayısıyla bu eser,
tasavvuf kültürünün 20. yüzyılın popüler kültür alanı
içerisinde yeniden üretilmesine aracılık etmektedir. Tasavvuf
kültüründe önemli anlam kodlarına sahip olan rızık, hırka,
lokma, tuz-ekmek hakkı bilmek gibi kavramları, ait oldukları
anlam dünyasının sınırlarının ötesine taşıyarak sufi inanç
dünyasını felsefi bir düzlemde ele alıp günümüz kültürüne
taşımıştır. Çağdaş biri olarak mistik ve geleneksel kavramları
popüler müzikte kullanmış; geçmiş ve gelecek arasında
kurulacak köprüye aracılık etmiştir. Bu eseriyle, popüler
müziği gündelik söylemlerin ötesine taşıyarak insana dair
pek çok var oluşsal değerin felsefi derinliğine işaret etmiştir.
Bu parçada Barış Manço ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Kendi var oluşunu tasavvufi müzik yaparak ve felsefe ile
ilgilenerek gerçekleştirdiğine
B) Müziği, kuşaklar arasında köprü olarak kullanan
modern bir müzik insanı olduğuna
C) Popüler müziği insanla ilgili felsefi derinlikleri
göstermede kullandığına
D) Mistik ögelere ait kimi kodlar aracılığı ile tasavvuf
kültürünü anlatmaya çalıştığına
E) Ideal insan modeline, geçmişin önemli isimlerinin
düşünceleriyle ulaşmak istediğine
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Soru Tipi Sanatçı Barış Manço; Dört Kapı adlı albümü ile Ahmet Yesevi ve Hacı Bektâş-i Veli gibi önemli kişilerin düşünceleriyle gelişen tasavvuf kültüründe, insanın ancak dört kapı ve kırk makamından geçerek kusursuz olabileceğinin altını çizmektedir. Bu anlamda insanın var oluşu, kişinin içsel bir yolculuğuna da denk düşmektedir. Dolayısıyla bu eser, tasavvuf kültürünün 20. yüzyılın popüler kültür alanı içerisinde yeniden üretilmesine aracılık etmektedir. Tasavvuf kültüründe önemli anlam kodlarına sahip olan rızık, hırka, lokma, tuz-ekmek hakkı bilmek gibi kavramları, ait oldukları anlam dünyasının sınırlarının ötesine taşıyarak sufi inanç dünyasını felsefi bir düzlemde ele alıp günümüz kültürüne taşımıştır. Çağdaş biri olarak mistik ve geleneksel kavramları popüler müzikte kullanmış; geçmiş ve gelecek arasında kurulacak köprüye aracılık etmiştir. Bu eseriyle, popüler müziği gündelik söylemlerin ötesine taşıyarak insana dair pek çok var oluşsal değerin felsefi derinliğine işaret etmiştir. Bu parçada Barış Manço ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Kendi var oluşunu tasavvufi müzik yaparak ve felsefe ile ilgilenerek gerçekleştirdiğine B) Müziği, kuşaklar arasında köprü olarak kullanan modern bir müzik insanı olduğuna C) Popüler müziği insanla ilgili felsefi derinlikleri göstermede kullandığına D) Mistik ögelere ait kimi kodlar aracılığı ile tasavvuf kültürünü anlatmaya çalıştığına E) Ideal insan modeline, geçmişin önemli isimlerinin düşünceleriyle ulaşmak istediğine
15. İncirler çatladı, balları akıyor. Karpuz yavaş yavaş
azalıyor, kavun çoğaldı, çavuş üzümü çıktı tezgâha.
Palamut sözü dolaşıyor yavaş yavaş balıkçılar ara-
sında. Cırcır böcekleri sustu susacak. Serin yeller
esmeye başladı. Okul önlüğüydü, kitaptı, defterdi,
kayıt parasıydı... Okullu çocukların dertlerini ko-
nuşmaya başladı anne babalar. Belli ki yaz bitiyor.
"Bir yaz geçti, rüya gibi / Kavun karpuz yüklü bir yaz
geçti / Bütün iştahlar tetikteydi / Ağaçlar, kolum ka-
nadım benim /Deniz anam babam kadar iyiydi / Bir
yaz geçti yanı başımızdan / Dişimizden, tırnağımız-
dan / Ali al, moru mor, nefes nefese bir yaz geçti."
5
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi-
sinden yararlanılmamıştır?
A) Sözcükler arasında sessel yinelemelerden
LB) ikizlemelerden
Le Farklı yapıda cümle türlerinden
D) Benzetmeden
E) Deyimlerden
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
15. İncirler çatladı, balları akıyor. Karpuz yavaş yavaş azalıyor, kavun çoğaldı, çavuş üzümü çıktı tezgâha. Palamut sözü dolaşıyor yavaş yavaş balıkçılar ara- sında. Cırcır böcekleri sustu susacak. Serin yeller esmeye başladı. Okul önlüğüydü, kitaptı, defterdi, kayıt parasıydı... Okullu çocukların dertlerini ko- nuşmaya başladı anne babalar. Belli ki yaz bitiyor. "Bir yaz geçti, rüya gibi / Kavun karpuz yüklü bir yaz geçti / Bütün iştahlar tetikteydi / Ağaçlar, kolum ka- nadım benim /Deniz anam babam kadar iyiydi / Bir yaz geçti yanı başımızdan / Dişimizden, tırnağımız- dan / Ali al, moru mor, nefes nefese bir yaz geçti." 5 Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi- sinden yararlanılmamıştır? A) Sözcükler arasında sessel yinelemelerden LB) ikizlemelerden Le Farklı yapıda cümle türlerinden D) Benzetmeden E) Deyimlerden Diğer sayfaya geçiniz.
m-
er-
da
ef
ri
SI
1-
ÖSYM 2016/YGS
1.
Evet, Izmit ve Bursa gibi büyük sanayi şehirlerini ve körfezdeki
dev fabrikaları hatırlatan bir görüntü bu.
II. Sabaha karşı şehre girerken yolun solunda sis, duman ve alevler
içindeki Karabük Demir Çelik Fabrikası'nın silo şeklindeki dev ba-
caları hafızalarımızı yokluyor.
III. Gece yollara düşüyoruz, sabahın erken saatlerinde Safranbolu'dayız.
IV. Yolda birkaç dakika seyrettiğimiz bu devasa fabrikayı geçtikten
sonra Karabük şehir merkezine giriyoruz.
V. Yalnız Safranbolu'dan önce Karabük'ten kısaca bahsetmek isti-
yorum.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluştu-
racak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
A) I.
B) II.
4. BÖLÜM: Paragrafta Yapı
C) III.
D) IV.
PRATİK
ÖSYM, tüm dersle
ki yıllarda benzeri
tedir. Paragraf ko
bölümünden kar
tir. Çünkü kapsar
fazla olduğu bölü
şimdiye kadar a
sorular, daha ön
madığımız için s
bu soruyu acab
çoğu zaman şel
yöntemlerinin de
larda psikolojik
E) V.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
m- er- da ef ri SI 1- ÖSYM 2016/YGS 1. Evet, Izmit ve Bursa gibi büyük sanayi şehirlerini ve körfezdeki dev fabrikaları hatırlatan bir görüntü bu. II. Sabaha karşı şehre girerken yolun solunda sis, duman ve alevler içindeki Karabük Demir Çelik Fabrikası'nın silo şeklindeki dev ba- caları hafızalarımızı yokluyor. III. Gece yollara düşüyoruz, sabahın erken saatlerinde Safranbolu'dayız. IV. Yolda birkaç dakika seyrettiğimiz bu devasa fabrikayı geçtikten sonra Karabük şehir merkezine giriyoruz. V. Yalnız Safranbolu'dan önce Karabük'ten kısaca bahsetmek isti- yorum. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluştu- racak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I. B) II. 4. BÖLÜM: Paragrafta Yapı C) III. D) IV. PRATİK ÖSYM, tüm dersle ki yıllarda benzeri tedir. Paragraf ko bölümünden kar tir. Çünkü kapsar fazla olduğu bölü şimdiye kadar a sorular, daha ön madığımız için s bu soruyu acab çoğu zaman şel yöntemlerinin de larda psikolojik E) V.
HOCAM
Cümleler Arası Anlam İlişkileri - II
1.
(1) Aristoteles Poetika adlı eserinde tragedyaya ilişkin ayrıntılı
bir soruşturmaya girişmektedir. (II) Aristoteles'e göre sanat
taklit ile bağlantılıdır ve taklit sanatlarının en önemlisi tra-
gedyadır. (III) Tragedya, yaşamın kendisindeki trajik şeyleri
sanat yardımıyla yaratarak onların taklidini yapar. (IV) Trajik
etki uyandırarak acıma ve korku gibi duygulardan seyirciyi
arınmayı amaçlayan tragedyanın olay örgüsüdür, traged-
yanın özü. (V) Aristoteles'e göre tragedya ruhsal arındırma
amacına ulaşır yeter ki tragedyayı temsil eden oyunlar ciddi
olayları taklit etsin.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerle ilgili aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
X
B) . cümlede kişisel görüşe yer verilmemiştir.
C) III. cümlede eylemin gerekçesi verilmiştir.
D) IV. cümlede tanım yapılmıştır.
E) V. cümlede durum bir koşula bağlanmıştır.
I. cümlede saptamaya yer verilmiştir.
4. T
2. (1) Ziya Osman'ın şiir denizinde yüzerken dikkati elden
bırakmamak lazım. (II) Tam tabiat güzelliklerine, sevgilinin
hayaline, çocukluk âleminin saflığına dalmış, kendinizi serin
sulara kaptırmışken birdenbire şairin dümeni öte dünyaya
kırıp ölüme, karanlık bir yolculuğa doğru yelken açtığını
ürpererek fark edersiniz. (III) Fakat o, yine de trajik değildir;
işi tatlıya bağlar. (IV) Allah'a yalvarır, merhamet diler, yer yer
sitem ederek şiirinin havasını tazeleyecek yeni sulara yönünü
güzelce cevirir. (V) "Bütün Saadetler Mümkündür" şiirinde
11.
III.
IV
5.
(benimhocam
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
HOCAM Cümleler Arası Anlam İlişkileri - II 1. (1) Aristoteles Poetika adlı eserinde tragedyaya ilişkin ayrıntılı bir soruşturmaya girişmektedir. (II) Aristoteles'e göre sanat taklit ile bağlantılıdır ve taklit sanatlarının en önemlisi tra- gedyadır. (III) Tragedya, yaşamın kendisindeki trajik şeyleri sanat yardımıyla yaratarak onların taklidini yapar. (IV) Trajik etki uyandırarak acıma ve korku gibi duygulardan seyirciyi arınmayı amaçlayan tragedyanın olay örgüsüdür, traged- yanın özü. (V) Aristoteles'e göre tragedya ruhsal arındırma amacına ulaşır yeter ki tragedyayı temsil eden oyunlar ciddi olayları taklit etsin. Bu parçada numaralandırılmış cümlelerle ilgili aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? X B) . cümlede kişisel görüşe yer verilmemiştir. C) III. cümlede eylemin gerekçesi verilmiştir. D) IV. cümlede tanım yapılmıştır. E) V. cümlede durum bir koşula bağlanmıştır. I. cümlede saptamaya yer verilmiştir. 4. T 2. (1) Ziya Osman'ın şiir denizinde yüzerken dikkati elden bırakmamak lazım. (II) Tam tabiat güzelliklerine, sevgilinin hayaline, çocukluk âleminin saflığına dalmış, kendinizi serin sulara kaptırmışken birdenbire şairin dümeni öte dünyaya kırıp ölüme, karanlık bir yolculuğa doğru yelken açtığını ürpererek fark edersiniz. (III) Fakat o, yine de trajik değildir; işi tatlıya bağlar. (IV) Allah'a yalvarır, merhamet diler, yer yer sitem ederek şiirinin havasını tazeleyecek yeni sulara yönünü güzelce cevirir. (V) "Bütün Saadetler Mümkündür" şiirinde 11. III. IV 5. (benimhocam
ayincilik
e
1
Çizgi filmleri kim sevmez? Çocuk ya da büyük olun hiç fark
etmez; çizgi filmler çocukların dünyalarını geliştiren, büyüklere
ise keyifli vakit geçirme imkânı sağlayan programlardır. Eski-
den pek çok çizgi film, eğitici ve öğretici olmakla birlikte keyifli
zamanlar geçirmemize de olanak sağlıyordu. Son yıllarda çizgi
ven filmler de eski masumiyetlerini kaybederek değişen çağa uyum
nimsağladı. Bu değişimler ciddi oranda çocukların psikolojilerini,
karakterlerini ve hatta geleceklerini etkileyebiliyor Çizgi filmle-
rin çocukların üzerinde bu denli etkiye sahip olması subliminal
mesajların etkisinin yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Yapı-
lan araştırmalar genç beyinlerin subliminal mesajlara maruz
kalması ile doğrudan etkilendiğini kanıtlar nitelikte. Hâl böy-
le olunca ailelere ve eğitimcilere büyük görev düşüyor. Çizgi
filmlerin çocukların gelişimi, eğitimi ve kültürü üzerinde büyük
ölçüde etkili olduğunu belirtmeyi daha doğru buluyorum.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?
4.
AÇocuk ve yetişkinler üzerinde olumlu etki bıraktığı gözlem-
lenmektedir.
B)/Eskiden yayımlananlarda günümüzdekilere göre öğretici
işlev daha yoğundur.
Çocukların kişilik gelişiminde olumlu ya da olumsuz rol oy-
nayan bir etmendir.
6.
Bilinçli bir şekilde izlenmesi açısından çocuğun yakın çev-
resi önem taşımaktadır.
(E) İçerdiği örtük mesajlar, çocukların beyin gelişimini destek-
lemektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
ayincilik e 1 Çizgi filmleri kim sevmez? Çocuk ya da büyük olun hiç fark etmez; çizgi filmler çocukların dünyalarını geliştiren, büyüklere ise keyifli vakit geçirme imkânı sağlayan programlardır. Eski- den pek çok çizgi film, eğitici ve öğretici olmakla birlikte keyifli zamanlar geçirmemize de olanak sağlıyordu. Son yıllarda çizgi ven filmler de eski masumiyetlerini kaybederek değişen çağa uyum nimsağladı. Bu değişimler ciddi oranda çocukların psikolojilerini, karakterlerini ve hatta geleceklerini etkileyebiliyor Çizgi filmle- rin çocukların üzerinde bu denli etkiye sahip olması subliminal mesajların etkisinin yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Yapı- lan araştırmalar genç beyinlerin subliminal mesajlara maruz kalması ile doğrudan etkilendiğini kanıtlar nitelikte. Hâl böy- le olunca ailelere ve eğitimcilere büyük görev düşüyor. Çizgi filmlerin çocukların gelişimi, eğitimi ve kültürü üzerinde büyük ölçüde etkili olduğunu belirtmeyi daha doğru buluyorum. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz? 4. AÇocuk ve yetişkinler üzerinde olumlu etki bıraktığı gözlem- lenmektedir. B)/Eskiden yayımlananlarda günümüzdekilere göre öğretici işlev daha yoğundur. Çocukların kişilik gelişiminde olumlu ya da olumsuz rol oy- nayan bir etmendir. 6. Bilinçli bir şekilde izlenmesi açısından çocuğun yakın çev- resi önem taşımaktadır. (E) İçerdiği örtük mesajlar, çocukların beyin gelişimini destek- lemektedir.
kanılması
yeterince ilgi gösteri
2022 KPSS/Genel Yetenek
3
16. Poetika, Aristo'dan günümüze kadar gelen ve şairle-
rin şiir sanatlarını ele alan bir edebi kavramdır. Tarih
içinde düşünür, eleştirmen, vb. ilim insanlarının da
gerek şairlerin eserleri etrafında gerekse genel bir
konu olarak poetika üzerine fikir üretmeleri ya da po-
etikanın alanını genişletmeleri ile birlikte bu kavram
özellikle şairler üzerinde etkisini oldukça artırmıştır.
Şairler bu kavram etrafında kendi sanatlarının özel-
liklerini ya da farklılıklarını ortaya koyarken, poetika-
nin genel olarak kullanılan 'şiir sanatı' anlamı etrafin-
da yoğunlaşmış, yorumcu ve eleştirmenler ise daha
çok şiir eleştirilerini poetikanın imkânları dâhilinde or-
taya koyarak poetik eleştiri türünün gelişmesini sağ-
lamışlardır. İlk zamanlar Batı'da şiirin özelliği ve
türü tartışılırken Doğu'da ise şiirin kendisi tartışılmış.
ilk ürünler bu tartışmalar etrafında vücuda gelmiştir.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışı-
na aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
AY Böylece şiir yazan her şairin bir de poetikası oluş-
muştur.
Bundan sonra hiçbir şiir açıklamasız kalmaya-
caktır.
C)Yazar ve şairler artık toplumu konu alan ve onlar-
dan beslenen bir içeriğe yönelecekler.
Batı'nın sanat anlayışı ve düşünce biçimi bize de
aynen yansıtılacak.
E) Doğu ile Batı arasında bir köprü kurulabilecektir.
7
17. Sörf için öncelik
ması gerekir. Ye
sörf eğitimi der
nel güvenlik bilg
simülatör eğitim
çıkılır, nasıl ay
sudan çıkarma
den sonra suy
su üzerinde ya
isteyenler için
sanslı sörf se
on saate yakın
ce pratik yap
pilan bölgele
mümkündür.
Bu parçada
den hangisi
A) Profesy
ilgilidir.
B) iyi bir e
Eğitim
D) Lisans
çekles
E) Dalga
çekle
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
kanılması yeterince ilgi gösteri 2022 KPSS/Genel Yetenek 3 16. Poetika, Aristo'dan günümüze kadar gelen ve şairle- rin şiir sanatlarını ele alan bir edebi kavramdır. Tarih içinde düşünür, eleştirmen, vb. ilim insanlarının da gerek şairlerin eserleri etrafında gerekse genel bir konu olarak poetika üzerine fikir üretmeleri ya da po- etikanın alanını genişletmeleri ile birlikte bu kavram özellikle şairler üzerinde etkisini oldukça artırmıştır. Şairler bu kavram etrafında kendi sanatlarının özel- liklerini ya da farklılıklarını ortaya koyarken, poetika- nin genel olarak kullanılan 'şiir sanatı' anlamı etrafin- da yoğunlaşmış, yorumcu ve eleştirmenler ise daha çok şiir eleştirilerini poetikanın imkânları dâhilinde or- taya koyarak poetik eleştiri türünün gelişmesini sağ- lamışlardır. İlk zamanlar Batı'da şiirin özelliği ve türü tartışılırken Doğu'da ise şiirin kendisi tartışılmış. ilk ürünler bu tartışmalar etrafında vücuda gelmiştir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışı- na aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? AY Böylece şiir yazan her şairin bir de poetikası oluş- muştur. Bundan sonra hiçbir şiir açıklamasız kalmaya- caktır. C)Yazar ve şairler artık toplumu konu alan ve onlar- dan beslenen bir içeriğe yönelecekler. Batı'nın sanat anlayışı ve düşünce biçimi bize de aynen yansıtılacak. E) Doğu ile Batı arasında bir köprü kurulabilecektir. 7 17. Sörf için öncelik ması gerekir. Ye sörf eğitimi der nel güvenlik bilg simülatör eğitim çıkılır, nasıl ay sudan çıkarma den sonra suy su üzerinde ya isteyenler için sanslı sörf se on saate yakın ce pratik yap pilan bölgele mümkündür. Bu parçada den hangisi A) Profesy ilgilidir. B) iyi bir e Eğitim D) Lisans çekles E) Dalga çekle
36. Ne güzeldir Ankara'nın yaz akşamları! Sıcaklar ge-
çip de serinlik yavaş yavaş yayılır, yorgunluğunuzu
giderirken yollarda dolaşmak ne tatlıdır! Ben de öyle
kendimi sanki bir ezgiye kaptırmış gidiyordum. Doğru
mu bu dediğim? Gençlik yıllarımda olduğu gibi ger-
çekten çıktım mı yürümeye? Yoksa bunu kurmakla mi
yetindim? Pek bilmiyorum. Bileceğim de ne olacak?
Bir yaşa geldikten sonra kişi, gerçekle düş arasında
pek bir ayrım olmadığını, ikisinin birbirine ayırt edi-
lemezcesine karışıverdiklerini anlıyor. Düşlerimiz de
gerçeğin bir yankısı değil midir? Gerçek de bir düş
değil midir, bir düş oluvermiyor mu? En sevdiğimiz,
en tutunduğumuz gerçek, bir günün sona erip başka
bir günün başlamasıyla bir anı olmuyor mu? Anılar da
düşlerden büsbütün başka mıdır sanırsınız?
Bunları söyleyen birinden aşağıdakilerin hangisi-
ni söylemesi beklenmez?
A) Düşlerimiz bizim gelecekteki anılarımız, anılarımız
da geçmişteki düşlerimizdir.
B) Yaşadığımız her an, anıya dönüşmektedir.
C) Bağlandığımız her şey geçmişte kalıyor.
D) Bazen güzel şeyler biraz sabırdan sonra geliyor.
E) Bazen bir anın değerini hatıraya dönüşmeden an-
layamazsınız.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
36. Ne güzeldir Ankara'nın yaz akşamları! Sıcaklar ge- çip de serinlik yavaş yavaş yayılır, yorgunluğunuzu giderirken yollarda dolaşmak ne tatlıdır! Ben de öyle kendimi sanki bir ezgiye kaptırmış gidiyordum. Doğru mu bu dediğim? Gençlik yıllarımda olduğu gibi ger- çekten çıktım mı yürümeye? Yoksa bunu kurmakla mi yetindim? Pek bilmiyorum. Bileceğim de ne olacak? Bir yaşa geldikten sonra kişi, gerçekle düş arasında pek bir ayrım olmadığını, ikisinin birbirine ayırt edi- lemezcesine karışıverdiklerini anlıyor. Düşlerimiz de gerçeğin bir yankısı değil midir? Gerçek de bir düş değil midir, bir düş oluvermiyor mu? En sevdiğimiz, en tutunduğumuz gerçek, bir günün sona erip başka bir günün başlamasıyla bir anı olmuyor mu? Anılar da düşlerden büsbütün başka mıdır sanırsınız? Bunları söyleyen birinden aşağıdakilerin hangisi- ni söylemesi beklenmez? A) Düşlerimiz bizim gelecekteki anılarımız, anılarımız da geçmişteki düşlerimizdir. B) Yaşadığımız her an, anıya dönüşmektedir. C) Bağlandığımız her şey geçmişte kalıyor. D) Bazen güzel şeyler biraz sabırdan sonra geliyor. E) Bazen bir anın değerini hatıraya dönüşmeden an- layamazsınız.
(1) Turk halk kültürünün önemli söz değerlerinden olan ata-
gözlerinde genelgeçer özellik vardır. (II) Bazıları toplumsal iliş-
kiler hakkında fikir verir, görüş bildirir. (III) Bazıları da tabiat
olaylarının gündelik yaşam üzerindeki etkilerini anlatır. (IV) Ya-
şam tecrübesine dayanarak doğrudan öğüt veren atasözleri
de vardır. (V) Çift yargı taşıyan atasözlerinde ise yargıların bir-
birinin karşıtı olduğu görülür. (VI) Bir de genel durumların ak-
sine temsilî veya mecazi anlatıma sahip olmayan atasözleri-
miz vardır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerdeki açıklamalara aşa-
ğıdaki atasözlerinden hangisi örnek olarak gösterilemez?
A) II. cümle: Komşuda pişer, bize de düşer.
v
B) III. cümle: Rüzgârlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın
uykusu...
C) IV. cümle: Çıkmadık candan umut kesilmez.
D) V. cümle: Sofu soğan yemez, bulunca sapını
(E) VI. cümle: Dağ başından duman eksik olmaz.
komaz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
(1) Turk halk kültürünün önemli söz değerlerinden olan ata- gözlerinde genelgeçer özellik vardır. (II) Bazıları toplumsal iliş- kiler hakkında fikir verir, görüş bildirir. (III) Bazıları da tabiat olaylarının gündelik yaşam üzerindeki etkilerini anlatır. (IV) Ya- şam tecrübesine dayanarak doğrudan öğüt veren atasözleri de vardır. (V) Çift yargı taşıyan atasözlerinde ise yargıların bir- birinin karşıtı olduğu görülür. (VI) Bir de genel durumların ak- sine temsilî veya mecazi anlatıma sahip olmayan atasözleri- miz vardır. Bu parçada numaralanmış cümlelerdeki açıklamalara aşa- ğıdaki atasözlerinden hangisi örnek olarak gösterilemez? A) II. cümle: Komşuda pişer, bize de düşer. v B) III. cümle: Rüzgârlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusu... C) IV. cümle: Çıkmadık candan umut kesilmez. D) V. cümle: Sofu soğan yemez, bulunca sapını (E) VI. cümle: Dağ başından duman eksik olmaz. komaz.
Tarihler 1960 yılını gösterirken dünya belki de bir daha
benzeri yaşanmayacak olan tarihî bir olaya tanıklık
etmeye hazırlanıyordu. O yıl Roma'da düzenlenen
olimpiyatlara yine dünyanın dört bir yanından yüz-
lerce sporcu katılıyordu. Afrikalı atlet Ababe Bikila da
yalnızca onlardan biriydi. Her türlü imkânın seferber
edildiği sporcuların aksine Bikila, oldukça fakir olan
Etiyopya'yı temsil eden bir sporcuydu ve bütün spor
hayatını da bu koşullar şekillendirmişti. Fakir bir ül-
kede doğup büyümüş olması nedeniyle Ababe Bikila,
olimpiyatlara kadarki sürede kendi ülkesinde katıldığı
tüm koşu ve antrenmanlarda çıplak ayakla koşmuştu.
Olimpiyatlar için Roma'ya geldiğinde yetkililer Ababe
Bikila'ya spor ayakkabı giymesini söylediler. Bir süre
spor ayakkabı giyerek antrenman yapan Ababe, ayak-
kabıya alışık olmadığı için giydiği tüm ayakkabılar onun
ayağının su toplamasına ve kimi zaman da kanamasına
neden oldu. Durumu yakından gözlemleyen olimpiyat
komitesinden en sonunda Ababe'nin ayakkabısız koş-
masına onay çıktı. İşte bu karar sonrasında olimpiyat
tarihinde bir ilk yaşanacaktı. Çıplak ayakla koşmasına
rağmen diğer yarışmacıları geride bırakarak maraton
koşusunda birinci olan Ababe Bikila, olimpiyat oyunları
tarihinde kendi bayrağı altında koşarak birinci gelen ilk
siyahi sporcu unvanının da sahibi oldu.
L
H
M
$9
S
H
6
1
L
8
aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
36. Bu parc
gisi
35. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşı-
labilir?
A) Imkânların yetersizliği insanların başarısını olumlu yönde
etkilemektedir.
GOlimpiyat oyunları tarihî birçok olaya tanıklık edilebilecek
insanlar yeni durumlara alışırken zorluk çekmektedirler.
en önemli organizasyondur.
DAbabe Bikila, ülkesi adına yarışan ilk siyahi sporcu ol-
ması yönüyle dikkat çekmiştir.
DENEME-20
E) Oyunlardaki katı kurallar, birçok sporcuyu etkileyerek
onlar için olumsuz sonuçlar doğurmuştur.
y
ba
diğe
gelm.
tıkır iş
sef su k
denizleri s
ise cevabım
lim yani geri
ğünüz gibi gere
bu dar çerçe
nayicil
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Tarihler 1960 yılını gösterirken dünya belki de bir daha benzeri yaşanmayacak olan tarihî bir olaya tanıklık etmeye hazırlanıyordu. O yıl Roma'da düzenlenen olimpiyatlara yine dünyanın dört bir yanından yüz- lerce sporcu katılıyordu. Afrikalı atlet Ababe Bikila da yalnızca onlardan biriydi. Her türlü imkânın seferber edildiği sporcuların aksine Bikila, oldukça fakir olan Etiyopya'yı temsil eden bir sporcuydu ve bütün spor hayatını da bu koşullar şekillendirmişti. Fakir bir ül- kede doğup büyümüş olması nedeniyle Ababe Bikila, olimpiyatlara kadarki sürede kendi ülkesinde katıldığı tüm koşu ve antrenmanlarda çıplak ayakla koşmuştu. Olimpiyatlar için Roma'ya geldiğinde yetkililer Ababe Bikila'ya spor ayakkabı giymesini söylediler. Bir süre spor ayakkabı giyerek antrenman yapan Ababe, ayak- kabıya alışık olmadığı için giydiği tüm ayakkabılar onun ayağının su toplamasına ve kimi zaman da kanamasına neden oldu. Durumu yakından gözlemleyen olimpiyat komitesinden en sonunda Ababe'nin ayakkabısız koş- masına onay çıktı. İşte bu karar sonrasında olimpiyat tarihinde bir ilk yaşanacaktı. Çıplak ayakla koşmasına rağmen diğer yarışmacıları geride bırakarak maraton koşusunda birinci olan Ababe Bikila, olimpiyat oyunları tarihinde kendi bayrağı altında koşarak birinci gelen ilk siyahi sporcu unvanının da sahibi oldu. L H M $9 S H 6 1 L 8 aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 36. Bu parc gisi 35. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşı- labilir? A) Imkânların yetersizliği insanların başarısını olumlu yönde etkilemektedir. GOlimpiyat oyunları tarihî birçok olaya tanıklık edilebilecek insanlar yeni durumlara alışırken zorluk çekmektedirler. en önemli organizasyondur. DAbabe Bikila, ülkesi adına yarışan ilk siyahi sporcu ol- ması yönüyle dikkat çekmiştir. DENEME-20 E) Oyunlardaki katı kurallar, birçok sporcuyu etkileyerek onlar için olumsuz sonuçlar doğurmuştur. y ba diğe gelm. tıkır iş sef su k denizleri s ise cevabım lim yani geri ğünüz gibi gere bu dar çerçe nayicil
1.
il
a
J
F
NEL YAYINLARI
DENEME 10
17. Divan şiiri kendine ait bir muhitte ve kendine özgü Şark
zamanları içinde gelişip serpilmişti. Onun da sağlam bir
tenkit süzgecinden geçecek pek çok yanı bulunuyordu.
Dil, yer yer oldukça külfetli bir özellik gösteriyordu. Bu-
nunla beraber klasik şiirimiz yazılmamış, yaşanmamış
farz edilemezdi. Ne yazık ki, durum bir süre aynıyla
böyle vaki oldu. Mesela Ahmet Muhip Dıranas'ın "Divan
Edebiyatının İç Yüzü" başlıklı, eski edebiyata karşı bir-
çok haksız tenkitlerde ve öznel hükümlerde bulunduğu
yazısının başında yer alan "Eğer bir gün çocuğum divan
edebiyatından bir şeyler umarak onun için ömrünü har-
carsa bu ömrü heba sayacağım." sözleri en hafif tabirle
tam bir garabet örneğidir. Bu sözlerin eski edebiyatın
anlaşılması ve kendi şartları içinde değerlendirilmesi ne-
ticesinde söylenmediği apaçıktır.
Bu parçada divan şiiri ile ilgili aşağıdakilerden han-
gisine değinilmemiştir?
A) Ağır ve anlaşılması güç bir dille yazıldığına
B Hangi devirde ve nerelerde geliştiğine
C) Bir dönem haksız eleştirilere maruz kaldığına
D) Eleştirilecek pek çok yanının bulunduğuna
E) Yapılan eleştirilerin bir değerlendirme sonucu oluş-
madığına
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
1. il a J F NEL YAYINLARI DENEME 10 17. Divan şiiri kendine ait bir muhitte ve kendine özgü Şark zamanları içinde gelişip serpilmişti. Onun da sağlam bir tenkit süzgecinden geçecek pek çok yanı bulunuyordu. Dil, yer yer oldukça külfetli bir özellik gösteriyordu. Bu- nunla beraber klasik şiirimiz yazılmamış, yaşanmamış farz edilemezdi. Ne yazık ki, durum bir süre aynıyla böyle vaki oldu. Mesela Ahmet Muhip Dıranas'ın "Divan Edebiyatının İç Yüzü" başlıklı, eski edebiyata karşı bir- çok haksız tenkitlerde ve öznel hükümlerde bulunduğu yazısının başında yer alan "Eğer bir gün çocuğum divan edebiyatından bir şeyler umarak onun için ömrünü har- carsa bu ömrü heba sayacağım." sözleri en hafif tabirle tam bir garabet örneğidir. Bu sözlerin eski edebiyatın anlaşılması ve kendi şartları içinde değerlendirilmesi ne- ticesinde söylenmediği apaçıktır. Bu parçada divan şiiri ile ilgili aşağıdakilerden han- gisine değinilmemiştir? A) Ağır ve anlaşılması güç bir dille yazıldığına B Hangi devirde ve nerelerde geliştiğine C) Bir dönem haksız eleştirilere maruz kaldığına D) Eleştirilecek pek çok yanının bulunduğuna E) Yapılan eleştirilerin bir değerlendirme sonucu oluş- madığına
15. Bazen şarkılar zihnimizde sürekli tekrar eder.
Dinlenen bir melodinin daha sonra zihinde canlandırılabil-
mesi insanlara has bir yetenek. Ancak istemsiz olarak da
ortaya çıkabilen bu durum zaman zaman rahatsız edici
olabiliyor. İnsanların neredeyse tamamının haftada en az
bir kere yaşadığı bu durumun nedeni hakkında ise yeterli
bilimsel bir açıklama yok. Bir melodi duyduğumuzda beynin
işitmeden sorumlu bölgesi etkinleşir. Melodiyi zihnimizde
canlandırdığımızda da işitsel bir dış uyarıcı olmamasına
rağmen beynin aynı bölgesi etkinleşir. Ayrıca bir araştır-
mada, şarkının içine sessiz bir bölüm yerleştirilir ve şarkı
dinletilir, katılımcıların beyinlerinde işitmeden sorumlu böl-
genin şarkının sessiz bölümüne gelindiğinde de aktif olduğu
görülür. Yani katılımcıların beyni, şarkıyı duymaya devam
ediyormuş gibi davranır. Bu nedenle beyinde işitsel verile-
rin değerlendirildiği bölge ile bellek -özellikle de kısa süreli
bellek- arasında bir bağlantı olduğu düşünülüyor. Kısa süreli
bellek, duyu organlarından gelen bilgilerin beyinde kısa sü-
reli olarak olandığı bölümdür. Kısa süreli bellekten sonra
bilgiler unutulabilir ya da uzun süreli belleğe aktarılabilir. Ak-
lımıza takılan şarkıların kısa süreli bellekte depolanan diğer
bilgilere göre daha fazla kaldığı düşünülüyor. Genellikle
yakın zamanda dinlediğimiz şarkıların kısa bir bölümünün
aklımıza takılması ise bu görüşü destekliyor.
Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
bilir?
A İstemsiz olarak ortaya çıkan hatırlamaların yetenekle
alan bağlantısına gönderme yapılmaktadır.
B) insanlarda olan bazı istemsiz hareketlerin bilimsel ger-
çekliği örneklerle açıklanmaktadır.
C) Bazı çıkarımlar ve tahminlerle insana özgü bir yeteneğin p
işleyişine yönelik açıklamalar yapılmaktadır.
E
S
İhtimallerin hangi sonuçları doğuracağı konusunda bir
ön yargı belirtilmektedir.
E İşitsel uyarıcıların görsel uyarıcıları baskıladığı araştır-
malarla kanıtlanmaktadır.
16.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
15. Bazen şarkılar zihnimizde sürekli tekrar eder. Dinlenen bir melodinin daha sonra zihinde canlandırılabil- mesi insanlara has bir yetenek. Ancak istemsiz olarak da ortaya çıkabilen bu durum zaman zaman rahatsız edici olabiliyor. İnsanların neredeyse tamamının haftada en az bir kere yaşadığı bu durumun nedeni hakkında ise yeterli bilimsel bir açıklama yok. Bir melodi duyduğumuzda beynin işitmeden sorumlu bölgesi etkinleşir. Melodiyi zihnimizde canlandırdığımızda da işitsel bir dış uyarıcı olmamasına rağmen beynin aynı bölgesi etkinleşir. Ayrıca bir araştır- mada, şarkının içine sessiz bir bölüm yerleştirilir ve şarkı dinletilir, katılımcıların beyinlerinde işitmeden sorumlu böl- genin şarkının sessiz bölümüne gelindiğinde de aktif olduğu görülür. Yani katılımcıların beyni, şarkıyı duymaya devam ediyormuş gibi davranır. Bu nedenle beyinde işitsel verile- rin değerlendirildiği bölge ile bellek -özellikle de kısa süreli bellek- arasında bir bağlantı olduğu düşünülüyor. Kısa süreli bellek, duyu organlarından gelen bilgilerin beyinde kısa sü- reli olarak olandığı bölümdür. Kısa süreli bellekten sonra bilgiler unutulabilir ya da uzun süreli belleğe aktarılabilir. Ak- lımıza takılan şarkıların kısa süreli bellekte depolanan diğer bilgilere göre daha fazla kaldığı düşünülüyor. Genellikle yakın zamanda dinlediğimiz şarkıların kısa bir bölümünün aklımıza takılması ise bu görüşü destekliyor. Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- bilir? A İstemsiz olarak ortaya çıkan hatırlamaların yetenekle alan bağlantısına gönderme yapılmaktadır. B) insanlarda olan bazı istemsiz hareketlerin bilimsel ger- çekliği örneklerle açıklanmaktadır. C) Bazı çıkarımlar ve tahminlerle insana özgü bir yeteneğin p işleyişine yönelik açıklamalar yapılmaktadır. E S İhtimallerin hangi sonuçları doğuracağı konusunda bir ön yargı belirtilmektedir. E İşitsel uyarıcıların görsel uyarıcıları baskıladığı araştır- malarla kanıtlanmaktadır. 16.
20201238
B
B
TYT
rest
37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Geçmişten günümüze, tarihsel süreç içinde birçok me-
deniyette karşımıza çıkan cam, hem sanat nesnesi hem
de endüstriyel ürün olarak insanoğlunun en çok kul-
landığı malzeme olmuştur. Fenikelilerin bir tesadüf so-
nucunda camı bulduğu söylenir. Söylenen bu hikâyeye
göre, bir grup Fenikeli olan gemiciler kıyıda ateş yak-
mıştır. Yaktıkları ateşin etkisi ile eriyen kum, gemicile-
rin yanında bulunan soda parçaları ile birleşerek camı
meydana getirmiştir. Fakat daha önce Mısırlılar kum,
soda ve kireç karışımının ısıtılması ile camı bulmuşlar-
dır. Bu cam formülünü bulan Mısırlılar aradan 1500 yıl
geçtikten sonra cam üfleme çubuğunu da icat etmiş-
lerdir. Bu icadı gerçekleştirene kadar sadece levha
hâlinde camlar yapıyorlardı. Buldukları bu üfleme çu-
buğu ile şişe gibi 3 boyutlu cam eşya yapımına da baş-
lamış oldular.
A Binlerce yıllık bir geçmişinin olduğuna
BFarklı sektörlerde kullanım alanı bulduğuna
37. Bu parçada cam ile ilgili aşağıdakilerden hangisi-
ne değinilmemiştir?
A) Çay bardağı
B Bileklik
C) Saklama kabi
D) Şekerlik
E) Fırın tepsisi
B
Keşfiyle ilgili bir rivayet bulunduğuna
B Mısırlıların en önemli icadı arasında gösterildiğine
E Keşfinde hangi formülün etkili olduğuna
38. Bu parçaya göre, camdan oluşan aşağıdaki ürün-
lerden hangisinin üretilme amacı ötekilerden fark-
lıdır?
364)
11/0
E
18
commengir
39
ce
(0)
de
d
b
a
F
se
39
11
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
20201238 B B TYT rest 37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Geçmişten günümüze, tarihsel süreç içinde birçok me- deniyette karşımıza çıkan cam, hem sanat nesnesi hem de endüstriyel ürün olarak insanoğlunun en çok kul- landığı malzeme olmuştur. Fenikelilerin bir tesadüf so- nucunda camı bulduğu söylenir. Söylenen bu hikâyeye göre, bir grup Fenikeli olan gemiciler kıyıda ateş yak- mıştır. Yaktıkları ateşin etkisi ile eriyen kum, gemicile- rin yanında bulunan soda parçaları ile birleşerek camı meydana getirmiştir. Fakat daha önce Mısırlılar kum, soda ve kireç karışımının ısıtılması ile camı bulmuşlar- dır. Bu cam formülünü bulan Mısırlılar aradan 1500 yıl geçtikten sonra cam üfleme çubuğunu da icat etmiş- lerdir. Bu icadı gerçekleştirene kadar sadece levha hâlinde camlar yapıyorlardı. Buldukları bu üfleme çu- buğu ile şişe gibi 3 boyutlu cam eşya yapımına da baş- lamış oldular. A Binlerce yıllık bir geçmişinin olduğuna BFarklı sektörlerde kullanım alanı bulduğuna 37. Bu parçada cam ile ilgili aşağıdakilerden hangisi- ne değinilmemiştir? A) Çay bardağı B Bileklik C) Saklama kabi D) Şekerlik E) Fırın tepsisi B Keşfiyle ilgili bir rivayet bulunduğuna B Mısırlıların en önemli icadı arasında gösterildiğine E Keşfinde hangi formülün etkili olduğuna 38. Bu parçaya göre, camdan oluşan aşağıdaki ürün- lerden hangisinin üretilme amacı ötekilerden fark- lıdır? 364) 11/0 E 18 commengir 39 ce (0) de d b a F se 39 11
37. Türkiye'de 1935 yılında yapılan nüfus sayımında
6 yaş üzerindeki nüfusta okuma yazma bilen oranı
%19,25 olarak hesaplanmıştır. 1970 yılına gelindi-
ğinde okuma yazma bilen oranı bilmeyen oranını
geçmiştir. Günümüzde 6 yaş üzerindeki nüfusun
%97,42'si okuma yazma bilmektedir.
Türkiye'de okuryazarlık ile ilgili aşağıda verilen
bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Okuryazar oranının en yüksek olduğu il Antal-
ya'dır.
B) Okuryazar kişi sayısının en yüksek olduğu il İs-
tanbul'dur.
C) Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerindeki okurya-
zarlık daha düşüktür.
D) Okuma yazma bilen kadın sayısı okuma yazma
bilen erkek sayısından azdır.
E) Okuryazar nüfus oranı, il nüfusları ile doğru oran-
tılı olarak artmaktadır.
"Daima sizinle"
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
37. Türkiye'de 1935 yılında yapılan nüfus sayımında 6 yaş üzerindeki nüfusta okuma yazma bilen oranı %19,25 olarak hesaplanmıştır. 1970 yılına gelindi- ğinde okuma yazma bilen oranı bilmeyen oranını geçmiştir. Günümüzde 6 yaş üzerindeki nüfusun %97,42'si okuma yazma bilmektedir. Türkiye'de okuryazarlık ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A) Okuryazar oranının en yüksek olduğu il Antal- ya'dır. B) Okuryazar kişi sayısının en yüksek olduğu il İs- tanbul'dur. C) Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerindeki okurya- zarlık daha düşüktür. D) Okuma yazma bilen kadın sayısı okuma yazma bilen erkek sayısından azdır. E) Okuryazar nüfus oranı, il nüfusları ile doğru oran- tılı olarak artmaktadır. "Daima sizinle"
un?"
rüz-
her
Ru-
pe-
ydı
ırdı
lin-
er-
p...
7?"
rir-
en
iki
Sva
YEDİİKLIM-
YEDIIKLIM
Stre
GEK KOPART
YAPRAK TEST KPSS 2022:
7. "Vakit varken tomurcukları topla. Zaman hâlâ uçup
gidiyor. Ve bugün gülümseyen bu çiçek, yarın ölüyor
olabilir."
Keating: Sağ olun, Bay Pitts. Henüz vakit varken to-
murcukları topla. Bu duygunun Latince ifadesi, Carpe
Diem. Ne demek olduğunu bilen var mı?
Meeks: Yaşadığın günü kavra.
Keating: Yaşadığın günü kavra! Henüz vakit varken
tomurcukları topla. Yazar bunu neden yazmış?
Öğrenci: Acelesi var.
Keating: Bilemediniz. Ama önemli olan yarışmaktı.
Çünkü hepimiz solucan yemi olacağız, arkadaşlar!
Buna ister inanın, ister inanmayın, her birimiz bir gün
nefes almayı kesecek ve öleceğiz. Şimdi öne doğru
bir adım atın. Ve geçmişten gelen bu yüzleri biraz in-
celeyin. Onlara daha önce ciddi olarak bakmadınız.
Sizden pek farklı değiller. Aynı saç modeli. Tıpkı sizler
gibi hormonlara sahipler. Sizler gibi yenilmez hissedi-
yorlar! Dünya onlar için bir istiridye. Çok büyük şeyler
başaracaklarına inanıyorlar. Sizler gibi gözleri umutla
dolu. Peki yapabileceklerini yapmak için yaşamaya
acaba çok geç mi başladılar? Çünkü bu oğlanlar ar-
tık çiçeklere gübre oldu. Ama eğer dikkatle dinlerse-
niz size fısıldadıklarını duyarsınız. Yaklaşın. Dinleyin!
Duyuyor musunuz? Carpe... Carpe... Carpe Diem...
Yaşadığınız günü kavrayın, çocuklar. Hayatınızı ola-
ğandışı yapın!
Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
A) Karşılıklı konuşmalarla parçanın akışı sağlanmış-
tır.
B) Asıl soru cümleleri kullanılmıştır
C) Metnin daha iyi anlaşılması için tekrarlara başvu-
rulmuştur.
D) Benzetmeler ve karşılaştırmalar yapılmıştır.
E) Metnin genelinde açıklayıcı anlatım kullanılmıştır
GROWAY
8. Forrest Gump rolünde Tom Hanks: Çocukluğunda
ortalama 75 IQ'nun altında olduğu düşünülmesine
rağmen, kendini sevdiren bir karakterinin olması, sev-
diklerine ve görevine olan bağlılığı, hayatını değiştiren
pek çok olay horoborindo notinen karakter özellikle-
O
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
un?" rüz- her Ru- pe- ydı ırdı lin- er- p... 7?" rir- en iki Sva YEDİİKLIM- YEDIIKLIM Stre GEK KOPART YAPRAK TEST KPSS 2022: 7. "Vakit varken tomurcukları topla. Zaman hâlâ uçup gidiyor. Ve bugün gülümseyen bu çiçek, yarın ölüyor olabilir." Keating: Sağ olun, Bay Pitts. Henüz vakit varken to- murcukları topla. Bu duygunun Latince ifadesi, Carpe Diem. Ne demek olduğunu bilen var mı? Meeks: Yaşadığın günü kavra. Keating: Yaşadığın günü kavra! Henüz vakit varken tomurcukları topla. Yazar bunu neden yazmış? Öğrenci: Acelesi var. Keating: Bilemediniz. Ama önemli olan yarışmaktı. Çünkü hepimiz solucan yemi olacağız, arkadaşlar! Buna ister inanın, ister inanmayın, her birimiz bir gün nefes almayı kesecek ve öleceğiz. Şimdi öne doğru bir adım atın. Ve geçmişten gelen bu yüzleri biraz in- celeyin. Onlara daha önce ciddi olarak bakmadınız. Sizden pek farklı değiller. Aynı saç modeli. Tıpkı sizler gibi hormonlara sahipler. Sizler gibi yenilmez hissedi- yorlar! Dünya onlar için bir istiridye. Çok büyük şeyler başaracaklarına inanıyorlar. Sizler gibi gözleri umutla dolu. Peki yapabileceklerini yapmak için yaşamaya acaba çok geç mi başladılar? Çünkü bu oğlanlar ar- tık çiçeklere gübre oldu. Ama eğer dikkatle dinlerse- niz size fısıldadıklarını duyarsınız. Yaklaşın. Dinleyin! Duyuyor musunuz? Carpe... Carpe... Carpe Diem... Yaşadığınız günü kavrayın, çocuklar. Hayatınızı ola- ğandışı yapın! Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Karşılıklı konuşmalarla parçanın akışı sağlanmış- tır. B) Asıl soru cümleleri kullanılmıştır C) Metnin daha iyi anlaşılması için tekrarlara başvu- rulmuştur. D) Benzetmeler ve karşılaştırmalar yapılmıştır. E) Metnin genelinde açıklayıcı anlatım kullanılmıştır GROWAY 8. Forrest Gump rolünde Tom Hanks: Çocukluğunda ortalama 75 IQ'nun altında olduğu düşünülmesine rağmen, kendini sevdiren bir karakterinin olması, sev- diklerine ve görevine olan bağlılığı, hayatını değiştiren pek çok olay horoborindo notinen karakter özellikle- O
1.
10. TES
1. ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan yıkım ve
bunalım sonunda, sanat alanında bilinen anlamıyla ger-
çekçiliğe ve bu gerçekçiliğe göre biçimlenmiş değerlere
başkaldırı ortaya çıkmıştır. Bu başkaldırı, en yalın hâli ile
dadaizmde görülür. Insan yaşamını belirleyen ve sınırlayan
tüm değerlere başkaldıran dadaistler, doğaya dönüş ve si-
nırsız özgürlük düşüncelerinden yola çıkarak insanın dün-
yayı başka bir biçimde kavramasını sağlamayı amaçlarlar.
Onları takip eden gerçeküstücülerin hareket noktası ise
akılcı gerçeğe başkaldırıdır. Gerçeküstücüler, bilinçaltı ile
bilinçüstü arasındaki ilişkiyi belirleme yoluyla, yaşam akışı
içinde gözden kaçırılanları bulgulamak, elde edilen bulgu-
ları farklı bir yaşam kavrayışına, yeni bir gerçeğe ulaşmak
için kullanmak isterler. Aslında her ikisinde de başkaldırı,
geleneğe sırtını dönme, boş vermişlik hakimdir. İkisi de dilin
sınırlarını zorlamış, kendi şiir dilini oluşturmuştur.
Bu parçada dadaizm ve sürrealizmle ilgili,
V. Benzer özelliklerinin olduğu
A. Birbirlerine tepki olarak doğduğu
III. Özgün dillerinin olduğu
ifadelerinden hangisine ulaşılabilir?
A)Ya
AYalnız I.
B) Yalnız II.
C) Yalnız III.
D) I. ve II.
E ve III.
Aşağıdaki dizelerden hangisi, bu metinde altı çizili hö.
Palme Yayınevi
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
1. 10. TES 1. ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Birinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan yıkım ve bunalım sonunda, sanat alanında bilinen anlamıyla ger- çekçiliğe ve bu gerçekçiliğe göre biçimlenmiş değerlere başkaldırı ortaya çıkmıştır. Bu başkaldırı, en yalın hâli ile dadaizmde görülür. Insan yaşamını belirleyen ve sınırlayan tüm değerlere başkaldıran dadaistler, doğaya dönüş ve si- nırsız özgürlük düşüncelerinden yola çıkarak insanın dün- yayı başka bir biçimde kavramasını sağlamayı amaçlarlar. Onları takip eden gerçeküstücülerin hareket noktası ise akılcı gerçeğe başkaldırıdır. Gerçeküstücüler, bilinçaltı ile bilinçüstü arasındaki ilişkiyi belirleme yoluyla, yaşam akışı içinde gözden kaçırılanları bulgulamak, elde edilen bulgu- ları farklı bir yaşam kavrayışına, yeni bir gerçeğe ulaşmak için kullanmak isterler. Aslında her ikisinde de başkaldırı, geleneğe sırtını dönme, boş vermişlik hakimdir. İkisi de dilin sınırlarını zorlamış, kendi şiir dilini oluşturmuştur. Bu parçada dadaizm ve sürrealizmle ilgili, V. Benzer özelliklerinin olduğu A. Birbirlerine tepki olarak doğduğu III. Özgün dillerinin olduğu ifadelerinden hangisine ulaşılabilir? A)Ya AYalnız I. B) Yalnız II. C) Yalnız III. D) I. ve II. E ve III. Aşağıdaki dizelerden hangisi, bu metinde altı çizili hö. Palme Yayınevi
Yıldız kayması olarak bilinen meteor düşmesi bir doğa olayıdır.
Bu doğa olayına çeşitli anlamlar da yüklenir ve dilek tutulması
inancı yaygındır. Geceleyin yıldız kayarken dilek tutulursa o di-
leğin gerçekleşeceğine inanılır. Çünkü artık o yıldız ölüyordur
ve ölmeden önce tutulan bazı dilekler kabul olur anlayışından
dolayı ortaya çıkmıştır. Bu sadece bir inanıştır, bunun bilimsel
bir açıklaması yoktur. Meteorlar sadece geceleyin yeryüzüne
düşmezler. Gündüzleri de meteorlar diğer bir adıyla da gök
taşları yeryüzüne düşer. Ama gündüz aydınlık olduğu için bu
durumu gözlemlemek zordur. Meteorlar yeryüzüne düşerken
gökyüzünde gücünü yitirip yanar ve yok olurlar. Ama yok olma-
yıp yeryüzüne ulaşan meteorlar da vardır. Dünyanın yüzeyinin
%80'i su olduğu için bu meteorların çoğu okyanuslara düşer.
Meteorun yere düşen parçasına ise meteorit denir. Bu meteo-
ritlerin dünyada bıraktıkları izler de mevcuttur.
33-34. soruları aşağıdaki
parçaya göre cevaplayınız.
33. Bu parçada meteorlarla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
TA) Yalnızca belli bir zaman diliminde düşmediğine
B) Önemli bir kısmının büyük sulara düştüğüne
C) Düşüş esnasında havada enerjilerini kaybettiklerine
+ D) Toprağa düşen parçalarına verilen ada
E) Gündüz saatlerinde gözlemlemenin olanaklı olmadığı-
na
34. Bu parçadan yıldız kaymasıyla ilgili olarak
Bilimsel dayanağı olmayan bir ritüele konu olmuştur.
II. Yıldızlardan savrulan parçaların atmosfere girdikten
sonra küçülmeye başlaması olayıdır.
III. Gerçekleşmesiyle birlikte dilek tutulmasının altında
yatan neden ölmeden önceki son dileğin kabul ol-
ması anlayışıdır.
yargılarından hangileri çıkarılabilir?
A) Yalnız I
D) II ve III
B) Yalnız III
eve III
E) I, II ve II
www.sorubankasi.net
www.sorubankasi.net
Bili
ilk
sin
tar
rus
tur
ba
un
ec
yc
ha
ra
in
ÇI
SC
2
3
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Yıldız kayması olarak bilinen meteor düşmesi bir doğa olayıdır. Bu doğa olayına çeşitli anlamlar da yüklenir ve dilek tutulması inancı yaygındır. Geceleyin yıldız kayarken dilek tutulursa o di- leğin gerçekleşeceğine inanılır. Çünkü artık o yıldız ölüyordur ve ölmeden önce tutulan bazı dilekler kabul olur anlayışından dolayı ortaya çıkmıştır. Bu sadece bir inanıştır, bunun bilimsel bir açıklaması yoktur. Meteorlar sadece geceleyin yeryüzüne düşmezler. Gündüzleri de meteorlar diğer bir adıyla da gök taşları yeryüzüne düşer. Ama gündüz aydınlık olduğu için bu durumu gözlemlemek zordur. Meteorlar yeryüzüne düşerken gökyüzünde gücünü yitirip yanar ve yok olurlar. Ama yok olma- yıp yeryüzüne ulaşan meteorlar da vardır. Dünyanın yüzeyinin %80'i su olduğu için bu meteorların çoğu okyanuslara düşer. Meteorun yere düşen parçasına ise meteorit denir. Bu meteo- ritlerin dünyada bıraktıkları izler de mevcuttur. 33-34. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 33. Bu parçada meteorlarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? TA) Yalnızca belli bir zaman diliminde düşmediğine B) Önemli bir kısmının büyük sulara düştüğüne C) Düşüş esnasında havada enerjilerini kaybettiklerine + D) Toprağa düşen parçalarına verilen ada E) Gündüz saatlerinde gözlemlemenin olanaklı olmadığı- na 34. Bu parçadan yıldız kaymasıyla ilgili olarak Bilimsel dayanağı olmayan bir ritüele konu olmuştur. II. Yıldızlardan savrulan parçaların atmosfere girdikten sonra küçülmeye başlaması olayıdır. III. Gerçekleşmesiyle birlikte dilek tutulmasının altında yatan neden ölmeden önceki son dileğin kabul ol- ması anlayışıdır. yargılarından hangileri çıkarılabilir? A) Yalnız I D) II ve III B) Yalnız III eve III E) I, II ve II www.sorubankasi.net www.sorubankasi.net Bili ilk sin tar rus tur ba un ec yc ha ra in ÇI SC 2 3