Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

ta
Sözlükler ya da sözlük çalışmaları bir dilin zenginliğinin ve kalıcı-
lığının örneğidir. Özellikle sözlüklerdeki kelime sayısı hatta daha
derine inersek fiil ile isim sayısının farkları bize o dil hakkında
bilmemiz gereken her şeyi verir. Ayrıca her sözlük bir tarihî ta-
niktır. Bugün bu etkisini pek görmesek bile tarihî dönemlerden
kalma sözlükler hem bugünkü dillerin tanınmasında hem de eski
zamanlarda etkilediği dillerin tanınmasında büyük roller üstlenir.
Bu parçada sözlüklerle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine
değinilmemiştir? X
AY Birçok dili etkilediklerine
B) İçeriklerinin dilleri tanımada önemli olduğuna
CTarihe tanıklık ettiklerine
Darihsel serüvenine
E Dillerin gelişim izleği olmasına
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
ta Sözlükler ya da sözlük çalışmaları bir dilin zenginliğinin ve kalıcı- lığının örneğidir. Özellikle sözlüklerdeki kelime sayısı hatta daha derine inersek fiil ile isim sayısının farkları bize o dil hakkında bilmemiz gereken her şeyi verir. Ayrıca her sözlük bir tarihî ta- niktır. Bugün bu etkisini pek görmesek bile tarihî dönemlerden kalma sözlükler hem bugünkü dillerin tanınmasında hem de eski zamanlarda etkilediği dillerin tanınmasında büyük roller üstlenir. Bu parçada sözlüklerle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? X AY Birçok dili etkilediklerine B) İçeriklerinin dilleri tanımada önemli olduğuna CTarihe tanıklık ettiklerine Darihsel serüvenine E Dillerin gelişim izleği olmasına
Ünlü besteci Frederic Chopin ile uzun süre arkadaşlık etmiş
Fransız romanci George Sand, onu şu sözlerle anlatır: "Melo-
dileri hemen hiç aramaya, düşünmeye lüzum kalmadan çabu-
cak bulurdu. Fakat asıl sıkıntılı devre, bundan sonra başlardı.
Bir nota üzerinde uzun uzun düşünür, kararsızlık ve endişe
içinde kıvranır, tasarladıklarını yazamadığını sanarak kendini
yer, bitirirdi. Bazen günlerce odasından çıkmaz, hiç durmadan
ale çalışırdı. Bir tek sayfa üzerinde altı hafta çalıştığı hâlde, eseri
ilk yazdığı şekilde bıraktığını çok gördüm. Belki de şu an dün-
Inoyaca tanınıyor olması işte bu sebeptendir."
35. Bu parçada Chopin'le ilgili olarak vurgulanmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
S
A) Beste yapmanın onu mutsuzluğa sürüklediği
B) Arkadaşları tarafından çok iyi tanındığı
C) Başarısının sırrının titiz çalışmak olduğu
D) ik tercihlerinin her zaman doğru olduğu
E) Nota bilgisinin tek başına yeterli olmadığı
s
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Ünlü besteci Frederic Chopin ile uzun süre arkadaşlık etmiş Fransız romanci George Sand, onu şu sözlerle anlatır: "Melo- dileri hemen hiç aramaya, düşünmeye lüzum kalmadan çabu- cak bulurdu. Fakat asıl sıkıntılı devre, bundan sonra başlardı. Bir nota üzerinde uzun uzun düşünür, kararsızlık ve endişe içinde kıvranır, tasarladıklarını yazamadığını sanarak kendini yer, bitirirdi. Bazen günlerce odasından çıkmaz, hiç durmadan ale çalışırdı. Bir tek sayfa üzerinde altı hafta çalıştığı hâlde, eseri ilk yazdığı şekilde bıraktığını çok gördüm. Belki de şu an dün- Inoyaca tanınıyor olması işte bu sebeptendir." 35. Bu parçada Chopin'le ilgili olarak vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? S A) Beste yapmanın onu mutsuzluğa sürüklediği B) Arkadaşları tarafından çok iyi tanındığı C) Başarısının sırrının titiz çalışmak olduğu D) ik tercihlerinin her zaman doğru olduğu E) Nota bilgisinin tek başına yeterli olmadığı s
24 Kültürün bütünsellik özelliği taşıdığını düşünen Beşir Fuad,
bunu bilim ile şiir arasındaki ilişkiye dair şu sözleriyle dile
getirir: "Medeni âlemde, bilim ve fen konusunda ilerleyen
milletlerin yetiştirdikleri şairler ile diğer milletlerin yetiştir-
dikleri karşılaştırılırsa bilimle uğraşanların, şair yetiştirmek
konusunda ne kadar etkili oldukları ortaya çıkar." Baudela-
ire'in ve Rimbaud'nun şiirlerini yayımlamış oldukları bir dö-
nemde, Beşir Fuad'ın bu düşüncelerini eleştirenler hâlâ "Şi-
ir mi fen mi üstündür?" ve "Kafiye göz için midir, kulak için
midir?" diye didişip dururlar. Böyle bir edebiyat çevresinde
o, bilim ve şiirin, tarihsel-toplumsal süreç bakımından bir-
biriyle bağıntılı ama yine de özgül iki ayrı irdeleme etkinli-
ği olduğunu söyler. Ona göre bilim mantıksal düşünce ve
kavramla; şiir ise hayal gücü ve imgeyle insanı insan kilan
ürünler ortaya koyar.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Bilim konusunda gelişim göstermiş uluslar şiirde de
daha başarılıdır.
B) Beşir Fuad ile aynı dönemde şiir yazan şairler dar bir
tartışma konusunda sıkışıp kalmışlardır.
C) Bir milletin kültürü bilimden ve sanattan ortaklaşa bes-
lenerek oluşmaktadır.
D) Bilim ve şiir, içerik bakımından farklılaşması nedeniyle
inceleme konusu bakımından ayrışır.
E) Bilim ile şiir, farklı vasıta ve imkânlar kullanarak insanı
yansıtmaya çalışır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
24 Kültürün bütünsellik özelliği taşıdığını düşünen Beşir Fuad, bunu bilim ile şiir arasındaki ilişkiye dair şu sözleriyle dile getirir: "Medeni âlemde, bilim ve fen konusunda ilerleyen milletlerin yetiştirdikleri şairler ile diğer milletlerin yetiştir- dikleri karşılaştırılırsa bilimle uğraşanların, şair yetiştirmek konusunda ne kadar etkili oldukları ortaya çıkar." Baudela- ire'in ve Rimbaud'nun şiirlerini yayımlamış oldukları bir dö- nemde, Beşir Fuad'ın bu düşüncelerini eleştirenler hâlâ "Şi- ir mi fen mi üstündür?" ve "Kafiye göz için midir, kulak için midir?" diye didişip dururlar. Böyle bir edebiyat çevresinde o, bilim ve şiirin, tarihsel-toplumsal süreç bakımından bir- biriyle bağıntılı ama yine de özgül iki ayrı irdeleme etkinli- ği olduğunu söyler. Ona göre bilim mantıksal düşünce ve kavramla; şiir ise hayal gücü ve imgeyle insanı insan kilan ürünler ortaya koyar. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Bilim konusunda gelişim göstermiş uluslar şiirde de daha başarılıdır. B) Beşir Fuad ile aynı dönemde şiir yazan şairler dar bir tartışma konusunda sıkışıp kalmışlardır. C) Bir milletin kültürü bilimden ve sanattan ortaklaşa bes- lenerek oluşmaktadır. D) Bilim ve şiir, içerik bakımından farklılaşması nedeniyle inceleme konusu bakımından ayrışır. E) Bilim ile şiir, farklı vasıta ve imkânlar kullanarak insanı yansıtmaya çalışır.
5. Akçakoca gezimize Ceneviz Ticaret Yolu'nun
en önemli duraklarından biri olan Ceneviz
Kalesi'nden başlıyoruz. Karadeniz'e hüzünle
bakan küçük bir tepe üzerine kurulu kalenin
içi mesire alanı olarak düzenlenmiş. Çarşaf
gibi denizi gören piknik masalarının çoğu
kestane, meşe ve ıhlamur ağaçların arasın-
daydı. Kalenin her iki yanında ip gibi uzanan
plajlar temizliğin ve berraklığın göstergesi
olan mavi bayrak ile taçlandırılmış. Kalenin
sağındaki Kadınlar Plajı yaklaşık 30 metre
yüksekliğindeki sarp falezler ile son buluyor.
Bu parçada düşünceyi geliştirme yolların-
dan hangisi kullanılmamıştır?
A) Sayısal verilerden yararlanma
B) Karşılaştırma
C) Kişileştirme
D) Benzetme
ENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
5. Akçakoca gezimize Ceneviz Ticaret Yolu'nun en önemli duraklarından biri olan Ceneviz Kalesi'nden başlıyoruz. Karadeniz'e hüzünle bakan küçük bir tepe üzerine kurulu kalenin içi mesire alanı olarak düzenlenmiş. Çarşaf gibi denizi gören piknik masalarının çoğu kestane, meşe ve ıhlamur ağaçların arasın- daydı. Kalenin her iki yanında ip gibi uzanan plajlar temizliğin ve berraklığın göstergesi olan mavi bayrak ile taçlandırılmış. Kalenin sağındaki Kadınlar Plajı yaklaşık 30 metre yüksekliğindeki sarp falezler ile son buluyor. Bu parçada düşünceyi geliştirme yolların- dan hangisi kullanılmamıştır? A) Sayısal verilerden yararlanma B) Karşılaştırma C) Kişileştirme D) Benzetme ENEL MÜDÜRLÜĞÜ
4.-5. soruları aşağıdaki parçaya göre
TÜYAP Kitap Fuarı yeni yerine taşındı taşınalı kanımca her yıl bir
mucizeye imza atıyor. Şehir merkezinden bunca uzak, kitap fi-
yatlarının göstermelik indirimler bir yana, bunca pahalı olduğu
kitap fuarına, İstanbullular bana misin demiyor, ne mutlu ki akın
akın gelip fuar merkezini dolduruyorlar. Peki, ama neden? En az
iki saat yol gelip, ziyaret edilen üçüncü stanttan sonra kalabalık-
tan ve uğultudan sersemleyip herhangi bir kitabevindeki fiyatlara
denk kitap satın almanın nesi keyifli olabilir? Ben buna öncelikle,
kim ne derse desin, kitabın büyüsü diyorum. Yazarın, yayıncının,
reklamcının, medyanın, kitabın ve okurun aynı anda aynı yerde
gerçek anlamda bir arada varoluşundan alınan haz, diyorum. Bir
okur olarak fuar içinde, o ana kadar hep bir adım mesafede dur-
duğum kitabın merkezine, sanki tam kalbine ellerimle dokunuyo-
rum. Bir yanılsama mı, belki; gerçeklik mi, muhtemelen... Bugün
gelinen noktada, şehir halkı olarak kısa bir süre önce kendi elle-
rimizle yarattığımız bu efsaneyi hayatta tutma çabası da var. Fu-
ara gitmek, nerede olursa olsun, her sene tekrarlanması gereken
bir ayin gibi yaşanıyor hâlâ.
4.
Bu parçaya göre TÜYAP Kitap Fuarı'na gösterilen ilgi,
1.
Okurların istediği kitaba ulaşabilme olanağı sunması
II. Kitapseverleri kitapla ilgili kesimlerle bir araya getirmesi
III. Kitapla ilgili süregelen bir alışkanlığı sürdürme isteği
durumlarının hangilerinden kaynaklanmış olamaz?
A) Yalnız I
D) I ve III
BYYalnız II
E) II ve III
C) I ve II
5. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı vardır?
Prf Yayınları
A) Kitap fuarının şehirden bu kadar uzak olmasını nasıl değer-
lendiriyorsunuz?
B) Fuara hangi kesimden insanlar daha çok ilgi gösteriyor?
6) TÜYAP Kitap Fuarını diğer fuarlardan ayıran özellik nedir?
D) Kitapların daha çok okura ulaşabilmesi için fuarlar dışında ne-
ler yapılabilir?
EX Yayıncıların ve reklamcıların fuarda bulunmasının fuara gelen-
ler üzerinde nasıl bir etkisi vardır?
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
4.-5. soruları aşağıdaki parçaya göre TÜYAP Kitap Fuarı yeni yerine taşındı taşınalı kanımca her yıl bir mucizeye imza atıyor. Şehir merkezinden bunca uzak, kitap fi- yatlarının göstermelik indirimler bir yana, bunca pahalı olduğu kitap fuarına, İstanbullular bana misin demiyor, ne mutlu ki akın akın gelip fuar merkezini dolduruyorlar. Peki, ama neden? En az iki saat yol gelip, ziyaret edilen üçüncü stanttan sonra kalabalık- tan ve uğultudan sersemleyip herhangi bir kitabevindeki fiyatlara denk kitap satın almanın nesi keyifli olabilir? Ben buna öncelikle, kim ne derse desin, kitabın büyüsü diyorum. Yazarın, yayıncının, reklamcının, medyanın, kitabın ve okurun aynı anda aynı yerde gerçek anlamda bir arada varoluşundan alınan haz, diyorum. Bir okur olarak fuar içinde, o ana kadar hep bir adım mesafede dur- duğum kitabın merkezine, sanki tam kalbine ellerimle dokunuyo- rum. Bir yanılsama mı, belki; gerçeklik mi, muhtemelen... Bugün gelinen noktada, şehir halkı olarak kısa bir süre önce kendi elle- rimizle yarattığımız bu efsaneyi hayatta tutma çabası da var. Fu- ara gitmek, nerede olursa olsun, her sene tekrarlanması gereken bir ayin gibi yaşanıyor hâlâ. 4. Bu parçaya göre TÜYAP Kitap Fuarı'na gösterilen ilgi, 1. Okurların istediği kitaba ulaşabilme olanağı sunması II. Kitapseverleri kitapla ilgili kesimlerle bir araya getirmesi III. Kitapla ilgili süregelen bir alışkanlığı sürdürme isteği durumlarının hangilerinden kaynaklanmış olamaz? A) Yalnız I D) I ve III BYYalnız II E) II ve III C) I ve II 5. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı vardır? Prf Yayınları A) Kitap fuarının şehirden bu kadar uzak olmasını nasıl değer- lendiriyorsunuz? B) Fuara hangi kesimden insanlar daha çok ilgi gösteriyor? 6) TÜYAP Kitap Fuarını diğer fuarlardan ayıran özellik nedir? D) Kitapların daha çok okura ulaşabilmesi için fuarlar dışında ne- ler yapılabilir? EX Yayıncıların ve reklamcıların fuarda bulunmasının fuara gelen- ler üzerinde nasıl bir etkisi vardır?
els
Yayınları
36 ve 37. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
İlk defa 1639 yılında Hollandalı bilim insanı Nicoleas Fon-
teyn tarafından belgelenen amiloidoz hastalığı, etkilediği
organa, dokuya ve hatalı katlanan proteinin tipine göre
otuza yakın farklı tipi içinde barındıran çoklu sistem has-
talığının genel adıdır. Birçok farklı proteinin hücre içinde
yanlış bir şekilde katlanması ve bu hatalı proteinlerin hüc-
re dışı ortamda, organ ve dokularda birikip "amiloid" de-
nilen protein kümesi yapıları oluşturmasıyla birçok farklı
ve olumsuz belirtiye neden olmaktadır. Oluşan bu pro-
tein kümelerinin, elektron mikroskobunda incelendiğin-
de dallanma yapmayan sert yapılar olduğu ve yaklaşık
7-13 nanometre çapında olduğu gözlemlenmiştir. Hatalı
katlanan bu proteinlerin birleşerek tıpkı baloncukların
bir ip üzerinde dizilmesi gibi oluşan bağ dokusu içinde
toplanması, bu toplanmanın görüldüğü organlarda gitgi-
de büyüyen hasarlara neden olur. Zamanla ilerleyen bu
hasarlar, organın çökmesine sebebiyet verir. Bu nedenle
amiloidoz, tipine ve ilerleme hızına bağlı olarak ölümcül
olabilen bir hastalıktır. Hastalığa sebep olan katlanmalar
kalıtsal olabileceği gibi sonradan da gelişebilme özelliği-
ne sahiptir.
36. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
37.
Feis
Yayınlan
A) Eleştirel bakış açısı kullanılarak genelgeçer bir konu
ortaya konmuştur.
B) Tip alanında geliştirilen bir yenilik, tarihçesiyle birlikte
ortaya konmuştur.
C) Bozulan bir yapının düzeltilmesine yönelik çözümler
ortaya konmuştur.
D) Ele alınan sorunun ortaya çıkmasındaki faktörler tah-
minlere dayandırılarak ortaya konmuştur.
E) Olumsuz bir durum hakkında bilimsel gerçekler orta-
ya konmuştur.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
els Yayınları 36 ve 37. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. İlk defa 1639 yılında Hollandalı bilim insanı Nicoleas Fon- teyn tarafından belgelenen amiloidoz hastalığı, etkilediği organa, dokuya ve hatalı katlanan proteinin tipine göre otuza yakın farklı tipi içinde barındıran çoklu sistem has- talığının genel adıdır. Birçok farklı proteinin hücre içinde yanlış bir şekilde katlanması ve bu hatalı proteinlerin hüc- re dışı ortamda, organ ve dokularda birikip "amiloid" de- nilen protein kümesi yapıları oluşturmasıyla birçok farklı ve olumsuz belirtiye neden olmaktadır. Oluşan bu pro- tein kümelerinin, elektron mikroskobunda incelendiğin- de dallanma yapmayan sert yapılar olduğu ve yaklaşık 7-13 nanometre çapında olduğu gözlemlenmiştir. Hatalı katlanan bu proteinlerin birleşerek tıpkı baloncukların bir ip üzerinde dizilmesi gibi oluşan bağ dokusu içinde toplanması, bu toplanmanın görüldüğü organlarda gitgi- de büyüyen hasarlara neden olur. Zamanla ilerleyen bu hasarlar, organın çökmesine sebebiyet verir. Bu nedenle amiloidoz, tipine ve ilerleme hızına bağlı olarak ölümcül olabilen bir hastalıktır. Hastalığa sebep olan katlanmalar kalıtsal olabileceği gibi sonradan da gelişebilme özelliği- ne sahiptir. 36. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? 37. Feis Yayınlan A) Eleştirel bakış açısı kullanılarak genelgeçer bir konu ortaya konmuştur. B) Tip alanında geliştirilen bir yenilik, tarihçesiyle birlikte ortaya konmuştur. C) Bozulan bir yapının düzeltilmesine yönelik çözümler ortaya konmuştur. D) Ele alınan sorunun ortaya çıkmasındaki faktörler tah- minlere dayandırılarak ortaya konmuştur. E) Olumsuz bir durum hakkında bilimsel gerçekler orta- ya konmuştur.
2.
Suna Abaç'ın resimlerinde figür ve mekân ögelerine ait
biçimlerin doğal biçimlerden farklı olduğu görülür. Bu
durum, sanatsal doğruların düş dünyasında arandığını
göstermektedir. Mimar olarak uzun yıllar çalışan Abaç'ın
resimlerinde düşsel tasarımların incelikle yapıldığı
anlaşılmaktadır Minyatürden ve süsleme sanatlarından
esinlenerek oluşturduğu resimlerinde sade bir anlatıma
ulaşan sanatçının, neşe duygusuna büyük önem verdiği
gözlenmektedir. Genellikle bir restoranda, vapurda ya da
balonda gördüğümüz figürlerde hafif bir tebessüm vardır.
Bu parçadan Suna Abaç ile ilgili aşağıdakilerin
hangisi çıkarılamaz?
A) Resimlerinde çeşitli sanatlardan yararlandığı
B) Eserlerinde titiz bir çalışma yürüttüğü
Ürettiklerinde genellikle belli bir duygunun öne çıktığı
Mimarlık yapmasının sanatına büyük katkılar sağladığı
Tablolarında sanatsallığı hayali ögelerle sağlamaya
calıstığı
4.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
2. Suna Abaç'ın resimlerinde figür ve mekân ögelerine ait biçimlerin doğal biçimlerden farklı olduğu görülür. Bu durum, sanatsal doğruların düş dünyasında arandığını göstermektedir. Mimar olarak uzun yıllar çalışan Abaç'ın resimlerinde düşsel tasarımların incelikle yapıldığı anlaşılmaktadır Minyatürden ve süsleme sanatlarından esinlenerek oluşturduğu resimlerinde sade bir anlatıma ulaşan sanatçının, neşe duygusuna büyük önem verdiği gözlenmektedir. Genellikle bir restoranda, vapurda ya da balonda gördüğümüz figürlerde hafif bir tebessüm vardır. Bu parçadan Suna Abaç ile ilgili aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Resimlerinde çeşitli sanatlardan yararlandığı B) Eserlerinde titiz bir çalışma yürüttüğü Ürettiklerinde genellikle belli bir duygunun öne çıktığı Mimarlık yapmasının sanatına büyük katkılar sağladığı Tablolarında sanatsallığı hayali ögelerle sağlamaya calıstığı 4.
un geçmişine
amamıştır. Bu yönde y
en her dönemde cılız
mesinden sessiz sedas
nu iyi bildiğimden
alışmayı görünce çok
maz üzerinde verilen
em mümkün değildi. B
kanıtlara dayanan çok
nacağa benziyor. Ayn
e verilen emeği inkar e
it sonucu olarak
eğitimcilerimizin olduğ
çilerimizin hatta folk
piyasaya
dergiciliğine
ecektir.
eşitli alanlara
tir. Kitabın
akla bekliyorum.
erden hangisi çıkan
umuz tarafından d
r.
a çeşitli çalışmalar
ımı da içeriği ka
bilgileri, düşün
toplumsal bilin
emli etkileri olan
i edinince insa
urtulduğu da sa
sa kültürsüz det
olabilir, bireysel
ğneyebilir. (M
rtması, etkinlik
medir. (V) Kuş
işan, vardığı
anların çoğal
ük güvences
düşünmeyi,
sını gerektime
ığı çözümler
, değerlend
"Süret
ikin
kayna
istense
den hangis
PARAGRAF
1 ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Mizah dediğimiz şey kolay tanımlanabilecek bir
eğitim seviyesine, kültürel yapısına göre farklılar göste-f
şey değil çünkü espri anlayışı kişinin yaşadığı ortama,
rebiliyor. Orneğin, farklı bir ülkede yaşayan insanların
güldükleri şeyler, bizim coğrafyamızda yaşayan insan-
lara anlamsız gelebiliyor. Ama kendi kültürel değerleri-
mizi taşıyan biri size bir espri yaptığında rahatlıkla algı-
layabiliyorsunuz. Her ne kadar mizahın net bir açıkla-
ması yoksa da bir teori, mizahın bir sürprizin ardından
içeriğinin yeni bir bakış açısına uyacak şekilde yeniden
değerlendirilmesi anlamına geliyor. Mizahi söylemlerin
ya da hareketlerin anlam kazanması sadece bahsettiği-
miz durumlara sahip olmakla mümkün değildir. Bu öge-
lerin yanında sağlıklı bir birey olmanın da etkisi büyük-
tür. Mesela beyninin sağ tarafı hasar almış bir kişi ya-
pilan esprileri anlayamaz. Bu tip durumda söylenen ya
da gösterilen mizahi öge, beyin tarafından yeniden de-
ğerlendirilme sorunları yaşar. Sonuç olarak aslında seni
güldüren mizahi ögeleri anlayıp yorumlayabilmeni ger-
çekte beynimize borçluyuz.
1.
Bu parçadan mizah ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi ulaşılamaz?
A) Tanımlanmasının güç olduğuna
B) Kültürlere göre değişkenlik gösterdiğine
e) Anlaşılırlığının beynin sağlıklı çalışmasıyla doğ-
ru orantılı olduğuna
Her insanın mizah yeteneğine sahip olduğuna
E) Mizah yeteneğinin gelişmesinde farklı unsurla-
rin etkili olduğuna
Bu parçanın anlatımında,
1. Örnekleme
II. Tanımlama
III. Karşılaştırma
unsurlarından hangilerine örnek gösterilebilir?
A) Yalnız I.
C) Yalnız III.
B) Yalnız II.
D) ve III.
E) I, II. ve III.
TEMPO
SERS
3.
100 gr
Yazar, romanlarındaki
lerine özgü dil ve dey
ce onların ruh durum
Bu, sanatçının benin
bir parçasıdır. Ne va
zi eleştirmenlerce ye
ahlaksızlıkla suçlanm
mak için ahlaksızlığa
Bu parçanın sonur
aşağıdakilerden ha
A) Ona göre bir has
yakalanmamaktır
BOna göre, hasta
iyiden iyiye bilme
Ona göre, bu ted
D) Ona göre, bu h=
kaybından başk
E) Ona göre, yapıla
geyi kesip atma
4. Yapılan bir araştı
sında roman yay
ları konular açıs
maşık değildir. S
pek bilinmeyenle
sıtmaya çalışmı:
ren köy, kasaba
ları ayrıntılı ola
mişlerdir.
Bu parçada sc
olarak aşağıda
A) Sorunlara ya
B) Yazarların g
dikleri
C) Bu dönemd
de olduğu
D) Konulara c
yaklaştıklar
E Tanınmam
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
un geçmişine amamıştır. Bu yönde y en her dönemde cılız mesinden sessiz sedas nu iyi bildiğimden alışmayı görünce çok maz üzerinde verilen em mümkün değildi. B kanıtlara dayanan çok nacağa benziyor. Ayn e verilen emeği inkar e it sonucu olarak eğitimcilerimizin olduğ çilerimizin hatta folk piyasaya dergiciliğine ecektir. eşitli alanlara tir. Kitabın akla bekliyorum. erden hangisi çıkan umuz tarafından d r. a çeşitli çalışmalar ımı da içeriği ka bilgileri, düşün toplumsal bilin emli etkileri olan i edinince insa urtulduğu da sa sa kültürsüz det olabilir, bireysel ğneyebilir. (M rtması, etkinlik medir. (V) Kuş işan, vardığı anların çoğal ük güvences düşünmeyi, sını gerektime ığı çözümler , değerlend "Süret ikin kayna istense den hangis PARAGRAF 1 ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Mizah dediğimiz şey kolay tanımlanabilecek bir eğitim seviyesine, kültürel yapısına göre farklılar göste-f şey değil çünkü espri anlayışı kişinin yaşadığı ortama, rebiliyor. Orneğin, farklı bir ülkede yaşayan insanların güldükleri şeyler, bizim coğrafyamızda yaşayan insan- lara anlamsız gelebiliyor. Ama kendi kültürel değerleri- mizi taşıyan biri size bir espri yaptığında rahatlıkla algı- layabiliyorsunuz. Her ne kadar mizahın net bir açıkla- ması yoksa da bir teori, mizahın bir sürprizin ardından içeriğinin yeni bir bakış açısına uyacak şekilde yeniden değerlendirilmesi anlamına geliyor. Mizahi söylemlerin ya da hareketlerin anlam kazanması sadece bahsettiği- miz durumlara sahip olmakla mümkün değildir. Bu öge- lerin yanında sağlıklı bir birey olmanın da etkisi büyük- tür. Mesela beyninin sağ tarafı hasar almış bir kişi ya- pilan esprileri anlayamaz. Bu tip durumda söylenen ya da gösterilen mizahi öge, beyin tarafından yeniden de- ğerlendirilme sorunları yaşar. Sonuç olarak aslında seni güldüren mizahi ögeleri anlayıp yorumlayabilmeni ger- çekte beynimize borçluyuz. 1. Bu parçadan mizah ile ilgili aşağıdakilerden hangisi ulaşılamaz? A) Tanımlanmasının güç olduğuna B) Kültürlere göre değişkenlik gösterdiğine e) Anlaşılırlığının beynin sağlıklı çalışmasıyla doğ- ru orantılı olduğuna Her insanın mizah yeteneğine sahip olduğuna E) Mizah yeteneğinin gelişmesinde farklı unsurla- rin etkili olduğuna Bu parçanın anlatımında, 1. Örnekleme II. Tanımlama III. Karşılaştırma unsurlarından hangilerine örnek gösterilebilir? A) Yalnız I. C) Yalnız III. B) Yalnız II. D) ve III. E) I, II. ve III. TEMPO SERS 3. 100 gr Yazar, romanlarındaki lerine özgü dil ve dey ce onların ruh durum Bu, sanatçının benin bir parçasıdır. Ne va zi eleştirmenlerce ye ahlaksızlıkla suçlanm mak için ahlaksızlığa Bu parçanın sonur aşağıdakilerden ha A) Ona göre bir has yakalanmamaktır BOna göre, hasta iyiden iyiye bilme Ona göre, bu ted D) Ona göre, bu h= kaybından başk E) Ona göre, yapıla geyi kesip atma 4. Yapılan bir araştı sında roman yay ları konular açıs maşık değildir. S pek bilinmeyenle sıtmaya çalışmı: ren köy, kasaba ları ayrıntılı ola mişlerdir. Bu parçada sc olarak aşağıda A) Sorunlara ya B) Yazarların g dikleri C) Bu dönemd de olduğu D) Konulara c yaklaştıklar E Tanınmam
20 ve 21. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yınız.
(1) Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline
ilişkin bir roman. (II) Babalar ve oğullar, babaların oğullarına
etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları...(III) Daha önce
hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasını yan-
sitan roman, zengin bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakla-
rin yok edilişini aşama aşama gözler önüne seriyor. (IV)
Uçurtma Avcısı'nda anlatılan, olağanüstü bir dostluk. (V) Bir
insanın diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi akıp giden
öyküsü...
Bu par
hangis
A) Ro
sa
B) A
A
sözü edil
enemez?
arkadaş
ibi kavra
kiler ese
hiçbir
edilmi
lan
k k
janüs
eğinde
er karşıt
manla ilgil
e beraberin
an bahsediln
sımıştır.
a işlenme
Ju n bera in
işti
V
r üze
ıdakilerden
elen ihanet,
tarihsel ger-
anmış
aneti geti-
(21, Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede eserin içeriğiyle ilgili bilgi verilmiştir.
B) II. cümlede zıtlıklardan yararlanılmıştır.
C) III. cümlede eserin içeriği üzerinden bir karşılaştırma
yapılmıştır.
D) IV. cümlede kişisel yoruma yer verilmiştir.
E) V. cümlede somutlamadan yararlanılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
20 ve 21. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yınız. (1) Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman. (II) Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları...(III) Daha önce hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasını yan- sitan roman, zengin bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakla- rin yok edilişini aşama aşama gözler önüne seriyor. (IV) Uçurtma Avcısı'nda anlatılan, olağanüstü bir dostluk. (V) Bir insanın diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi akıp giden öyküsü... Bu par hangis A) Ro sa B) A A sözü edil enemez? arkadaş ibi kavra kiler ese hiçbir edilmi lan k k janüs eğinde er karşıt manla ilgil e beraberin an bahsediln sımıştır. a işlenme Ju n bera in işti V r üze ıdakilerden elen ihanet, tarihsel ger- anmış aneti geti- (21, Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede eserin içeriğiyle ilgili bilgi verilmiştir. B) II. cümlede zıtlıklardan yararlanılmıştır. C) III. cümlede eserin içeriği üzerinden bir karşılaştırma yapılmıştır. D) IV. cümlede kişisel yoruma yer verilmiştir. E) V. cümlede somutlamadan yararlanılmıştır.
11
A) II.
B) III.
C) IV.
Arile
D) V
37. Deyrulzafaran Manastiri, Romalılarca kale ola-
rak kullanılan bir kompleks üzerine inşa edilmiş-
tir. Mardin ve Kefertüth Metropoliti Aziz Hanan-
yo'nun 793 yılında başlattığı büyük bir tadilat
sonrasında manastır onun adıyla Mor Hananyo
Manastırı olarak anılmıştır. 15. yüzyıldan sonra
da manastirin etrafında yetişen zafaran (safran)
bitkisinden dolayı Deyrulzafaran (Safran Ma-
nastırı) adıyla anılmaya başlanmıştık. Kubbeleri,
kemerli sütunları, ahşap el işlemeleri, iç ve dış
mekânlardaki taş nakışları ile güzel bir mimari
örneği olan manastır, uzun tarihi boyunca Sür-
yani Kilisesi'nin dinî eğitim merkezlerinden biri
olmuştur. 1876'da dönemin patriği İngiltere'den
satın aldığı bölgenin ilk matbaasını manastira ge-
tirtmiştir. 1969'a kadar Süryanice, Arapça, Os-
manlıca ve Türkçe kitaplar bu matbaada basıl-
mıştır.
I. (Mimari yapısı nasıldır?
II. Matbaasında hangi tür kitaplar basılmışt
III. İnşasında kimler çalışmıştır?
IV. (Kim tarafından inşa edilmiştir?
V. Deyruzafaran adını hangi asırda almıştır?
Bu părçada Deyrulzafaran Manastırı ile ilgi-
li numaralanmış sorulardan hangilerinin ce-
vabı yoktur?
E) VI.
B) II. ite ttt.
D) tit. tte v
III ve IV
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
11 A) II. B) III. C) IV. Arile D) V 37. Deyrulzafaran Manastiri, Romalılarca kale ola- rak kullanılan bir kompleks üzerine inşa edilmiş- tir. Mardin ve Kefertüth Metropoliti Aziz Hanan- yo'nun 793 yılında başlattığı büyük bir tadilat sonrasında manastır onun adıyla Mor Hananyo Manastırı olarak anılmıştır. 15. yüzyıldan sonra da manastirin etrafında yetişen zafaran (safran) bitkisinden dolayı Deyrulzafaran (Safran Ma- nastırı) adıyla anılmaya başlanmıştık. Kubbeleri, kemerli sütunları, ahşap el işlemeleri, iç ve dış mekânlardaki taş nakışları ile güzel bir mimari örneği olan manastır, uzun tarihi boyunca Sür- yani Kilisesi'nin dinî eğitim merkezlerinden biri olmuştur. 1876'da dönemin patriği İngiltere'den satın aldığı bölgenin ilk matbaasını manastira ge- tirtmiştir. 1969'a kadar Süryanice, Arapça, Os- manlıca ve Türkçe kitaplar bu matbaada basıl- mıştır. I. (Mimari yapısı nasıldır? II. Matbaasında hangi tür kitaplar basılmışt III. İnşasında kimler çalışmıştır? IV. (Kim tarafından inşa edilmiştir? V. Deyruzafaran adını hangi asırda almıştır? Bu părçada Deyrulzafaran Manastırı ile ilgi- li numaralanmış sorulardan hangilerinin ce- vabı yoktur? E) VI. B) II. ite ttt. D) tit. tte v III ve IV Diğer sayfaya geçiniz.
ze-
ra-
a
(1) Platon göreceliğe inanmış sofistlerin aksine kesin bilgiye su-
samış bir adamdı; değişmeyen, insandan bağımsız, mükemmel
bir gerçekliğin varlığını kanıtlamaya çalıştı. (II) Böylece, durma-
dan değişen duyu dünyasına karşılık ancak düşünce ile kavra-
nabilen değişmez bir idealar dünyasına inandı. (III) Çünkü Pla-
ton'a göre asıl gerçeklik, duyularla değil de zihinle kavranabilen
idealar dünyasıdır. (IV) Bunlardan her birinin bir ideası vardır ki
asıl gerçek olan oydu. (V) Bizim gördüğümüz, beş duyumuzla
algıladığımız şu maddesel dünya; ağaçları, denizleri, insanları,
hayvanları, evleriyle ancak bir kopyadan ibaretti.
1.
Bu parçada anlam bütünlüğünün sağlanabilmesi için numa-
ralanmış cümlelerin hangileri birbiriyle yer değiştirmelidir?
A)
ve v
D) I ve III
B II ve IV
E) IVXe V
Ⓒivett
3. (
Dejanex
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
ze- ra- a (1) Platon göreceliğe inanmış sofistlerin aksine kesin bilgiye su- samış bir adamdı; değişmeyen, insandan bağımsız, mükemmel bir gerçekliğin varlığını kanıtlamaya çalıştı. (II) Böylece, durma- dan değişen duyu dünyasına karşılık ancak düşünce ile kavra- nabilen değişmez bir idealar dünyasına inandı. (III) Çünkü Pla- ton'a göre asıl gerçeklik, duyularla değil de zihinle kavranabilen idealar dünyasıdır. (IV) Bunlardan her birinin bir ideası vardır ki asıl gerçek olan oydu. (V) Bizim gördüğümüz, beş duyumuzla algıladığımız şu maddesel dünya; ağaçları, denizleri, insanları, hayvanları, evleriyle ancak bir kopyadan ibaretti. 1. Bu parçada anlam bütünlüğünün sağlanabilmesi için numa- ralanmış cümlelerin hangileri birbiriyle yer değiştirmelidir? A) ve v D) I ve III B II ve IV E) IVXe V Ⓒivett 3. ( Dejanex
Se
1
7. Ben çeviri eserleri okumayı tercih etmem. Eserin yazıl-
dığı dile hâkimiyetim varsa eseri orijinalinden okumak
isterim. Ama çeviri eseri okumaya mecbur kaldıysam
önce o çeviriye atılan imzaya bakarım. Tanınmış, bece-
rikli çevirmenleri tercih ederim. Boşuna dememişler
"İş, kişinin aynasıdır." diye. Bilirim kimin baştan savma
sözcükler kullandığını, kimin duyguyu hiçe saydığını ve
kimin öznellikten kurtulamadığını ya da bir çevirmende
olmaması gereken her şeye sahip olduğunu. Bu arada,
çevirinin aslına uygun düşecek biçimde yapılmış olma-
sını çok önemserim.
Aşağıdakilerden hangisi, böyle düşünen birinin
çeviri yapıtlarda aradıklarından değildir?
A) Eserin orijinaline yakın biçimde çevrilmesi
B) Çeviride sözcük seçimine özen gösterilmesi
C) Çevrilen eserin ünlü bir yazara ait olması
D) İşini titizlikle yapan birisince çevrilmiş olması
E) Çeviren kişinin, eserin yazıldığı dile hâkim olması
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Se 1 7. Ben çeviri eserleri okumayı tercih etmem. Eserin yazıl- dığı dile hâkimiyetim varsa eseri orijinalinden okumak isterim. Ama çeviri eseri okumaya mecbur kaldıysam önce o çeviriye atılan imzaya bakarım. Tanınmış, bece- rikli çevirmenleri tercih ederim. Boşuna dememişler "İş, kişinin aynasıdır." diye. Bilirim kimin baştan savma sözcükler kullandığını, kimin duyguyu hiçe saydığını ve kimin öznellikten kurtulamadığını ya da bir çevirmende olmaması gereken her şeye sahip olduğunu. Bu arada, çevirinin aslına uygun düşecek biçimde yapılmış olma- sını çok önemserim. Aşağıdakilerden hangisi, böyle düşünen birinin çeviri yapıtlarda aradıklarından değildir? A) Eserin orijinaline yakın biçimde çevrilmesi B) Çeviride sözcük seçimine özen gösterilmesi C) Çevrilen eserin ünlü bir yazara ait olması D) İşini titizlikle yapan birisince çevrilmiş olması E) Çeviren kişinin, eserin yazıldığı dile hâkim olması
1.8. Oturduğum semtte, yapraklarını dökmüş karşılıklı ağaçların
uzandığı labirent sokaklar, rutin yürüyüş güzergâhım. Uzun,
dar sokakların kesiştiği köşede, küçük bir eskici dükkânı. Bü-
tün izbeliğine, ürkütücü sessizliğine, havasızlığına rağmen
içeri girip raflarını incelediğim çok olmuştur. Gri ve siyahın
egemen olduğu hatıralar enkazı. Sahiplerince kim bilir hangi
nedenle terk edilmiş.
Bu parçada;
1. merak
II. üzüntü,
III. acima
duygularından hangileri belirgindir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve II
E) I, II ve III
C) Yalnız III
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
1.8. Oturduğum semtte, yapraklarını dökmüş karşılıklı ağaçların uzandığı labirent sokaklar, rutin yürüyüş güzergâhım. Uzun, dar sokakların kesiştiği köşede, küçük bir eskici dükkânı. Bü- tün izbeliğine, ürkütücü sessizliğine, havasızlığına rağmen içeri girip raflarını incelediğim çok olmuştur. Gri ve siyahın egemen olduğu hatıralar enkazı. Sahiplerince kim bilir hangi nedenle terk edilmiş. Bu parçada; 1. merak II. üzüntü, III. acima duygularından hangileri belirgindir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II E) I, II ve III C) Yalnız III
25. (1) Tarihte, büyük kentler su kaynaklarının yakının-
da kurulmuştur hep. (Suyun kentlere ulaştırıl-
ması ise uygarlık ve mimarlık tarihinin önemli ba-
şarılarından biridir. (III) Su kaynaklarından kente
su getirmek için uzun kanallar açılmış, yer altı sula-
rından yararlanmak için kuyular yapılmıştır. (IV)
Deniz olup çevrelediği, nehir olup içinden geçtiği
toprakları berekete boğan su, insanoğlu için hayat
kaynağı olmuştur (V) Pişmiş toprak ve taştan ya-
pılma su künkleri ve kanalların, günümüz barajları-
nın öncüsü olan su bentlerinin, çeşme ve sarnıçla-
rın bir bölümü, su mimarisinin seçkin örnekleri ola-
rak günümüze ulaşmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han-
gisi parçanın anlam bütünlüğünü bozmaktadır?
A) I. B) II.
C) III. D) IV.
www.dow
**M
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
25. (1) Tarihte, büyük kentler su kaynaklarının yakının- da kurulmuştur hep. (Suyun kentlere ulaştırıl- ması ise uygarlık ve mimarlık tarihinin önemli ba- şarılarından biridir. (III) Su kaynaklarından kente su getirmek için uzun kanallar açılmış, yer altı sula- rından yararlanmak için kuyular yapılmıştır. (IV) Deniz olup çevrelediği, nehir olup içinden geçtiği toprakları berekete boğan su, insanoğlu için hayat kaynağı olmuştur (V) Pişmiş toprak ve taştan ya- pılma su künkleri ve kanalların, günümüz barajları- nın öncüsü olan su bentlerinin, çeşme ve sarnıçla- rın bir bölümü, su mimarisinin seçkin örnekleri ola- rak günümüze ulaşmıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han- gisi parçanın anlam bütünlüğünü bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV. www.dow **M
mak
2019-DGS/SÖZEL
47. - 49. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Akad diliyle yazılan Ninive tabletleri, bilgin rahip Sin
Lekke Unnini tarafından, muhtemelen kadim Sümer
dilinde yazılmış özgün metinleri temel alan birtakım
Akadca metinlerden derlenerek kaleme alınmış ya da
elden geçirilmiş uzun bir şiiri içerir. Sin Lekke Unnini de
belki büyük Yunan destanı Ilyada'nın ozanı Homeros
gibi gerçekten yaşamış ve bu destanı yazmıştır. Belki de
sonraki dönemlerde yaşamış ve bu muazzam şiiri
sahiplenmek istemiş bir yazıcıdır, edebî bir icattır.
Hangisi olursa olsun, onun şiiri, yani Gılgamış Destanı,
belleğimizdeki en eski ve en güçlü hikâyelerden biridir.
Destan, hem bir adamın hem bir şehrin hikâyesidir. Kral
Gılgamış'ın kimliğini bulma serüvenini ve Uruk'un
muazzam bir şehirken, aynı zamanda adil bir yere
dönüşmesini anlatır. Gılgamış Destanı, okura bir uyarıda
bulunarak başlar ve yüzyılları aşarak öğrenmenin
sorumluluğunu bize teslim eder. "Sen ve ben," der sair
okura, "Uruk şehrine girmeli ve şehrin temelinde,
Gılgamış'ın hikâyesinin yazılı olduğu gök mavisi
tabletleri saklayan bakır kutunun peşine düşmeliyiz."
Bu, bugün bildiğimiz kadarıyla, edebiyat tarihinin ilk
kitap içinde kitap örneğidir. Tüm hikâyeler burada
başlar. Bugünün hikâye içinde hikâye antetan
postmodern romanlarının dayandigt en derin kök ucu,
bu destandır.
48. Bu parçada Gılgamış Destanı ile ilgili
aşağıdakilerden hangisine değinilmemis
A) Yazılma sürecine
B) Neyi anlattığına
C) Hikâyesinin nasıl anlatıldığına
D) Ait olduğu ture
E) Hangi bölgede bulunduğuna
YAM TRITY &Z PLIZ
49. Bu parçadan hareketle Gılgamış Desta
aşağıdakilerden hangisine ulaşilabili
A) Kadim Sümer dilinde yazılmış
tamamı şiir olarak yazılaş
tablette
lletinc
B) Günümüze kadar
ilginçliği önemli bir rol
ulaşabilmesinde ar
C) Edebiyatçılar tarafından, yazılmış ilk
kabul edilmektedir.
Oby
davamıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
mak 2019-DGS/SÖZEL 47. - 49. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Akad diliyle yazılan Ninive tabletleri, bilgin rahip Sin Lekke Unnini tarafından, muhtemelen kadim Sümer dilinde yazılmış özgün metinleri temel alan birtakım Akadca metinlerden derlenerek kaleme alınmış ya da elden geçirilmiş uzun bir şiiri içerir. Sin Lekke Unnini de belki büyük Yunan destanı Ilyada'nın ozanı Homeros gibi gerçekten yaşamış ve bu destanı yazmıştır. Belki de sonraki dönemlerde yaşamış ve bu muazzam şiiri sahiplenmek istemiş bir yazıcıdır, edebî bir icattır. Hangisi olursa olsun, onun şiiri, yani Gılgamış Destanı, belleğimizdeki en eski ve en güçlü hikâyelerden biridir. Destan, hem bir adamın hem bir şehrin hikâyesidir. Kral Gılgamış'ın kimliğini bulma serüvenini ve Uruk'un muazzam bir şehirken, aynı zamanda adil bir yere dönüşmesini anlatır. Gılgamış Destanı, okura bir uyarıda bulunarak başlar ve yüzyılları aşarak öğrenmenin sorumluluğunu bize teslim eder. "Sen ve ben," der sair okura, "Uruk şehrine girmeli ve şehrin temelinde, Gılgamış'ın hikâyesinin yazılı olduğu gök mavisi tabletleri saklayan bakır kutunun peşine düşmeliyiz." Bu, bugün bildiğimiz kadarıyla, edebiyat tarihinin ilk kitap içinde kitap örneğidir. Tüm hikâyeler burada başlar. Bugünün hikâye içinde hikâye antetan postmodern romanlarının dayandigt en derin kök ucu, bu destandır. 48. Bu parçada Gılgamış Destanı ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemis A) Yazılma sürecine B) Neyi anlattığına C) Hikâyesinin nasıl anlatıldığına D) Ait olduğu ture E) Hangi bölgede bulunduğuna YAM TRITY &Z PLIZ 49. Bu parçadan hareketle Gılgamış Desta aşağıdakilerden hangisine ulaşilabili A) Kadim Sümer dilinde yazılmış tamamı şiir olarak yazılaş tablette lletinc B) Günümüze kadar ilginçliği önemli bir rol ulaşabilmesinde ar C) Edebiyatçılar tarafından, yazılmış ilk kabul edilmektedir. Oby davamıştır.
4. (1) Yaşar Kemal, efsane ve düşlerle iç içe geçmiş
bir gerçekliği barındıran şiirsel yapıtlarıyla edebi-
yatımıza Çukurova dünyasını getirmiştir.
(II) Dağları, ovaları, ağaçları, kuşları, böcekleriy-
le buranın doğasını romanlarında coşkuyla an-
latmıştır. (III) Onun eserlerindeki Çukurova'da
doğa, insan kadar önemli bir yer tutarak çeşitli
anlamlar kazanmıştır. (IV) Burası, her şeyden
önce insanın yaşadığı çevre olarak vardır; kimi
zaman yaşamak için boğuştuğu bir düşmandır,
kimi zaman bazı ahlaki değerlerin simgesidir. (V)
Kimi zaman da estetik değer kazandıran bir
öğedir: aslında Yaşar Kemal'in yapıtlarındaki şi-
irsellik, tüm zenginliğiyle sergilenen doğadan ge-
lir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerde Ya-
şar Kemal'le ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) I. cümlede, eserlerinde gerçekliğin kurguyla
ilişkilendirildiğinden söz edilmiştir.
B) II. cümlede, eserlerine ait öğeleri işleyiş biçi-
minden bahsedilmiştir.
C) III. cümlede, eserlerindeki unsurlar arasında
karşılaştırma yapılmıştır.
D) IV. cümlede, eserlerine yansıttığı özgün ba-
kış açısına değinilmiştir.
E) V. cümlede, eserlerindeki şiirselliğin ve este-
tiğin kaynağı dile getirilmiştir.
Y
A
R
G
I
Y
A
N
E
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
4. (1) Yaşar Kemal, efsane ve düşlerle iç içe geçmiş bir gerçekliği barındıran şiirsel yapıtlarıyla edebi- yatımıza Çukurova dünyasını getirmiştir. (II) Dağları, ovaları, ağaçları, kuşları, böcekleriy- le buranın doğasını romanlarında coşkuyla an- latmıştır. (III) Onun eserlerindeki Çukurova'da doğa, insan kadar önemli bir yer tutarak çeşitli anlamlar kazanmıştır. (IV) Burası, her şeyden önce insanın yaşadığı çevre olarak vardır; kimi zaman yaşamak için boğuştuğu bir düşmandır, kimi zaman bazı ahlaki değerlerin simgesidir. (V) Kimi zaman da estetik değer kazandıran bir öğedir: aslında Yaşar Kemal'in yapıtlarındaki şi- irsellik, tüm zenginliğiyle sergilenen doğadan ge- lir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerde Ya- şar Kemal'le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, eserlerinde gerçekliğin kurguyla ilişkilendirildiğinden söz edilmiştir. B) II. cümlede, eserlerine ait öğeleri işleyiş biçi- minden bahsedilmiştir. C) III. cümlede, eserlerindeki unsurlar arasında karşılaştırma yapılmıştır. D) IV. cümlede, eserlerine yansıttığı özgün ba- kış açısına değinilmiştir. E) V. cümlede, eserlerindeki şiirselliğin ve este- tiğin kaynağı dile getirilmiştir. Y A R G I Y A N E