Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

6. Medya, yayıncı ve dolayısıyla okuyucuyla olan ilişkisinde yazın üretiminde bulunan kişinin, bu üçgeni düşünmeden hareket ettiğini söyleyebilir miyiz? Bu sorunun yanıtı elbette "hayır" olacaktır. Gerçek şu ki kitap bir ürün niteliği kazan- dığından bu yana medya, okur ve yayıncı, hep şair ya da yazarın gündelik yaşamının içinde oldu. Sanatçı, birilerinin isteği doğrultusunda ürün vermeyi düşünmediği sürece bu- nun kötü anlamda bir bağımlılık olduğu söylenemez. Ancak şunu da göz ardı etmemek gerekir: Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirile- mez? A) Gerçek şair, yazar ve sanatçı reklam olanağından aşırı ölçüde yararlanmayı bir avantaj olarak görmez. B) Ismarlama yapıtların, bir süreliğine ilgi görmeseler bile, değerleri er geç anlaşılır. C) Kimse bir masa ya da sandalye ısmarlar gibi şiir veya roman ismarlayamaz. D) Sanat yapıtı belli koşullar altında ısmarlandığı andan iti- baren güdüm başlayabilir. E) Medyayı iyi kullanarak okuyucuyu avlamaya çalışmanın uzun vadede yararı yoktur. 8.

1. Fantastik olay, yazarın hayal gücünü yetenekleriyle yeni ve olağanüstü düşsel evren yaratma sürecidir. Bu tür taklidî metinler, okuyucuyu dış dünyanın kaba ve kuşatılmış gerçekliğinden ---- onun hayal âleminde yeni değerler üretmesini sağlar. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden han- BMT gilerinin sırasıyla getirilmesi uygun olur? 10 The A A birleştirip - uzaklaştırarak Payrıştırıp - uzlaştırarak Csoyutlayıp ulaştırarak bütünleyip - birleştirerek Esağlamlaştırıp - ayrılarak

8. (1) Dracula'nın yazarı Bram Stoker'in günlüğünün bulunması heyecan yarattı. (II) Elizabeth Miller ve Dacre Staker'ın çalışmaları sonucunda, bu kallavi yazarın uzun süredir aranan günlüğü yayımlandı. (III) Türkiye, Uğur Ceylan'ın çevirdiği bu sıkı nakli- yatın bazı teknik özelliklerine kısaca değinmeden geçmemeli. (IV) Öncelikle olayın derlenip topar- lanması için belli sınıflandırmalar yapılmış, günlük- teki yazılar konu başlıkları hâlinde düzenlenmiştir. (V) Günlükler bazen öylesine, zihni dinlendirmek ve hayatın köşesine ilişmiş şeyleri gelişigüzel not etmek için yazılır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han- gisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) 1 B) II SYUL D) IV E) V ABCDE

2. Empati başkasının duygularına eşlik etmektir; birlikte ya da aynı şekilde veya bir kişinin diğeri sayesinde hissetmesi, duyması, etkilenmesidir. Bu, kuşkusuz başka bir boyuta taşıyabilir insanı çünkü kısmen de olsa "ben"in hapishanesinden çıkmayı gerektirir. Geriye, kimle empati kurulduğunu bilmek kalır. Başkasının öfkesine katılmak, öfkeli olmak; başkasının mutluluğuna katılmak, mutlu olmaktır. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Başkalarının duygularını anlama çabasında olmak B) Kendi sınırlarının dışındaki hayatları anlamak C) Farklı bakış açılarına karşı ön yargıları kırmak D) Kendisi dışındaki insanların hayatlarına öyk E) Diğerlerinin beklentileri karşısında bir telakon ÖSYM

BENİM HOCAM 10. Bir,düşünme biçimi olarak, genel anlamda hiçbir değer tanımayan D görüşlerin ortak adı olan nihilizm, epistemolojik, etik, politik vb. birçok alanda çeşitli biçimler altında ortaya çıkmaktadır. Tarihsel olarak sofistlere ve özellikle de Gorgias'a kadar geri götürülebilecek bir düşünce çizgisinin genel adı olan nihilizm, aslında anlamsızlık, boşluk ve hiçlik duygularının telkin ettiği bir düşünme ve kaygı biçimini IV - 1 ifade eder. Batılı düşünce ve yaşama biçimlerine özgülenmediği V sürece çok daha gerilere -Budacılığa kadar- götürülebilecek bir anlama sahiptir. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisi parçaya uygun değildir? A) I B) II C) III IV CE) V 12

final eğitim kurumları C) Destansı anlatım Dy Düşsel anlatım E) Gelecekten söz eden anlatım 5. Sisifos; aklı ve kurnazlığıyla tanrılardan üstünlüğünü sa- vunan, tannlanın hakimiyetine karşı insanları savunan Yu nan mitosundaki ilk ölümlüdür. Zekâsıyla gökleri şaşırtan Odise'nin babasıdır. Ölüm ülkesindeki Hades'in elinden kurtulmayı kurnazlığıyla başanır. Hikâyesinin sonunda tanrıların kudretini küçümsediği için büyük bir kayayı da- ğın tepesine taşımakla cezalandınlır. Sisifos'un gün boyu izdırap çekerek yukarı taşıdığı kaya, tepeye varmasına bir parmak kala tannlar tarafından itilerek tekrar aşağı yuvarlanır. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Öyküleyici anlatım kullanılmıştır. B) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır. C) Karşılaştırma yapılmıştır. D) Betimlemelerden yararlanılmıştır. E) Tartışmacı anlatım kullanılmıştır.

KPSS/GENEL YETENEK S. Kirpi; ana besin maddelerini oluşturan solucan, kurtçuk ve böcekleri kışın bulamadığı için kış bo- yunca uykuya yatar ve normalde 190 olan kalp atım sayısı 20'ye, vücut sıcaklığı 35 dereceden 10'a, dakikada 45 olan solunum sayısı da 1'e dü- şer. Bu cümleden aşağıdaki yargıların hangisi kesin olarak çıkarılabilir? Diş ortam sıcaklığının kirpinin yaşamsal fonk- siyonlarını etkilemesi, kirpinin sıcak kanlı bir canlı olduğunun göstergesidir. B) Kirpi, sadece etçil beslenen bir canlıdır. C) Memeliler grubunun bütün üyelerinin vücut ısı- sı, yaşadıkları ortamın sıcaklığına göre değişir. D) Kirpinin vücut ısısı, yaşadığı ortamın ısısına göre değişir. E) Ana besin maddelerini bulamayan her canlı, kış uykusuna yatar.

J t P E S 20. Sesamos, Amastris, Samastro ve son adıyla Amasra... Fatih Sultan Mehmet'in şehri izlerken lalasına "Lala! Çeşm-i cihan bura mi ola?" diye sorduğu diyar burası. Hi- titlerden başlayarak birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış, Karadeniz'in uyuyan prensesi. Kemere Köprüsü, Tavşan Adası, Akdeniz'i andıran plajları, nostaljik evleri, Ceneviz Kalesi, dokunulmamış doğası ve dokusu ile tarihin har- manlanışı Amasra'yı eşsiz kılan şeyler belki de. Tarih bo- yunca çok fazla uygarlık ve imparatorluk görmüş olması muhakkak tesadüf değil. Doğal güzelliğinin yanı sıra ticari merkez olması, denizcilerin uğrak durağı olması ve verimli topraklara sahip olması boş bırakmamış Amasra'yı. Bu parçadan hareketle Amasra ile ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine değinilmemişti? A Tarih içerisinde birçok farklı adı olduğuna B) Fatih Sultan Mehmet'in beğenisini kazandığına Tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yaptığına D Doğal güzelliği ve ticaret sayesinde rağbet gördüğüne EX Çağımızın en büyük turizm merkezlerinden biri olduğu- na - PES Paragraf Soru Bankası

(1) Medeniyet nasil kuruldu, dense hepimiz, "insan zekâsıyla" cevabını veririz. (II) Oysa medeniyet, insan zekâsı kadar insan eli- nin de ürünüdür. (III) Birçok hayvanın parmakları yoktur, parmak- lanı bulunanlarda ise başparmak, insanda olduğu gibi elin diğer parmaklarıyla uyuşamadığından faydalı bir iş görecek vaziyette değildir. (IV) İlk insan, zekâsıyla değil, sırf elinin biçimi sayesinde taştan bir balta yapmaya muvaffak olarak ağaç dallarını kesmiş ve mağara dışında, güneş ve gökyüzü altında, ilk mimari eseri yaratabilmiştir. (V) Dağda, çölde ve ormanda yaşayan hayvanların hiçbiri başparmaklarını kullanamadıkları için şehirler kuramamış, evler inşa edememiş ve neticede bir medeniyet kurmaya muvaffak olamamıştır. 8. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A I. cümlede, medeniyetin kaynağının insan zekâsı olduğu yönünde genel bir kabul olduğu anlatılmıştır. BI. cümledeki yargı, ilk cümledeki yargıyı açıklar niteliktedir. cümlede, insanlarda başparmağın hayvanlardan farklı ola- rak işlevsel bir yapıda olduğu vurgulanmıştır. D) V. cümlede, insan elinin yeteneklerinin, zekânın dahi önünde işler yaptığı anlatılmıştır. E) V. cümlede, hayvanların bir medeniyet kuramaması başpar- makları olmamasına bağlanmıştır.

18. Insanlık tarihinde tarımın yaygınlaşmasıyla birlikte toprak ve hayvan önem kazanır. Üretmek esastır ve insan, ihtiyacı kadarını üretir. Sanayi Devrimi ile birlikte "mal" odaklı bir çağ başlar. Mal üretimi nedeniyle fabrikalar ön plana çıkar ve hayat onla- rin çevresinde şekillenir. İnsan, ihtiyacından fazla sını üretebildiği için tüketim esastır. Şimdilerde ise "bilgi çağı" yaşanıyor. Fabrikalar, tüketim çılgınları için hâlâ mal üretiyor ama bilgi daha değerli ve pa- halı. Fabrikaların tahtını, küçük bir odadaki bilgisa- yarlar yavaş yavaş ele geçiriyor. Bu metinden aşağıdaki yargıların hangisi çıka- rılamaz? NO A) Toplumlarda sürekli bir değişim ve gelişim var- dır. B) İnsanlar belli bir dönemde kendine yetecek ka- dar ürün elde etmiştir. C) Her devir kendisine özgü bir yaşam biçimi orta- ya çıkarır. D) Üretim toplumundan tüketim toplumuna doğru bir dönüşüm yaşanmıştır. E) Bilgi çağı ile birlikte fabrikalardaki ürünler de- ğişmiştir.

35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Polisiye türünün bilinen ilk örneklerini veren Edgar Allan Poe ile Agatha Christie'nin eserleri başta olmak üzere bu türde kaleme alınmış kurgusal eserlerde modern insanın anlam dünyasına ilişkin ipuçlarını bulmak mümkündür. Kültürel anlamda farklılaşsa da türün klasik eserlerinin temelinde bir formülün yer aldığı görülür. Bir suçun işlenmesiyle ortaya çıkan tüm bu hikâyelerde suçu işleyebilecek şüpheliler üzerine bir soruşturma yürütülür. Okurun da soruşturma sürecinin bir parçası olması, kendini kahramanın yerine koyması ve ipuçları temelinde zihinsel bir sorgulama gerçekleştirmesi beklenir. Tabii ki kurgu; okurun gerçek suçluyu, romanın kahramanından önce bulmasını engelleyecek şekilde oluşturulur. Aynı zamanda olay örgüsü bir neden sonuç ilişkisi temelinde tersten başlar; öncelikle sonuç verilir, sonrasında nedenler ele alınır. Bu sayede hikâye; modern hayatın birbirini tekrar eden günlerinde nefes almak isteyen okura, kendi güvenli ortamında bir gerilim yaşama ve hikâyenin çözüme ulaşmasıyla rahatlama fırsatı sağlar. 36. Bu parçaya göre Edgar Allan Poe ve Agatha Christie'nin romanlarını okuyan birinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez? A Romanı okurken durmadan suçlunun kim olduğunu bulmaya çalıştım ama sonunda hiç aklıma gelmeyen birinin suçlu olduğunu öğrendim. Romanı okurken olayların akışında kahramanın neler hissettiğini ve sonraki hamlesinin ne olabileceğini tahmin etmeye çalıştım. Elimden bırakamadığım bu romanı okurken kimi zaman kendimi romanın içinde suçlunun peşinden koşarken gördüm. DY Romanın başlarında bir toz bulutu gibi görünen olayların, romanın sonlarına doğru bir suçun etrafında geliştiğini anladım. Ara sıra heyecanlandığım, bazen stres yaşadığım bu remanın sonuna geldiğimde mutlu ettim. iznio uğumu fark

5. D) V E) VI Sanatı bir yansıtma olarak görmek, yüzyıllar boyu türlü evrilmelerle sürmüş ve zamanımıza kadar ulaşmış bir kuramdır. Bu görüşü savunanların başvurduğu "ayna" benzetmesi de onların bu düşüncelerine ışık tutan açıklayıcı bir benzetmedir. L. Heere, XVI. yüzyılda Van Eyek'in resimlerini överken "Bunlar ayna; evet, resim de- ğil, ayna bunlar!" diyor Yukarıdaki parçadan yansıtma kuramıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Sanata bakışlarını "ayna" benzetmesiyle somutlaş- tırdıklarına B) Çok sayıda sanat kuşağını etkilediğine C) Savunucularının, gerçeği olduğu gibi anlatmayı ba- şarı saydığına 100 D) Etkisinin on altıncı yüzyılda görüldüğüne E) Zaman içerisinde değişim gösterdiğine ninimile smets (

5. Oyunda ünlü bir yazarla bir kadın arasındaki, oyun si- rasında tanıyacağınız bir başka kişinin de içinde oldu- ğu bir aşk öyküsü anlatılmaktadır. Bir başka anlatımla oyun, bir aşk çemberi içinde yer alan, aralarında farklı ilişkiler olan insanları ve onların yaşadıkları çeşitll ger- çekleri sergilemektedir. Başta bilinmeyen bu gerçeklerin ortaya çıkması, oyunun merak ögesini oluşturmaktadır. Taşıdığı sürprizlerle gelişen oyun, böylece bir devinim kazanıyor ve bittiği yerde yeniden başlıyor. Bu parçada sözü edilen oyun, aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez? A) Şaşırtıcı ögeler taşıyan B) Çapraşık gönül ilişkileri içeren C) Yoğun tartışmalara neden olan D) Izleyicilerin ilgisini diri tutan E) Oyun içinde oyun izlenimi veren

dim. mek ama sina, ida- 5. İlk yazılarıyla edebiyat dünyasında ün yapmak isteyen genç öykücüler geliyor bazen. Doğrusu bu hevesli gençleri, daha yolun başındayken incitecek bir şey söylemek istemiyorum. Ancak yazdıklarını inceltmek için kalemlerini çokça dövmeleri gerekir. Bu parçada geçen altı çizili sözle vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Gerçekçi bir yazar olabilmek için halka inilmesi B) Farklı türlerde denemeler yapmaktan kaçınılmaması C) Yazının niteliğini artırmada alıştırma yapılması D) Derin bilgi sahibi olmak için bolca kitap okunması E) Birikimli yazarların önerilerine kulak verilmesi hemetilmiş,

13. Henry Rabassiere, bireylerin televizyon ürünlerindeki ar kahramanlarla duygusal bir bağ kurmalarını eleştirerek bunun aslında toplumun değişik bir dünya özlemini, farklı bir insan arayışını yansıttığını belirtir. Bunu insanların kendi duygularıyla yüz yüze gelmekten korktukları için başkalarının kendileri adına yaptığı duygusal dışa vurumları benimsemeleri, içinde bulundukları karmaşadan sıyrılacak kadar güçlü olmamaları şeklinde açıklar. REHRA Bu parçaya göre Henry Rabassiere'in televizyon izleyicisine yönelik eleştirisi aşağıdakilerden hangisidir? kena B) Yapay tiplere özenmeyi öne çıkaran programları takip etmeleri A) Üretilen karakterlerle duygusal yönden özdeşim kurmaları &) Bireylerin duygularını tetikleyen kahramanlara her yönüyle öykünmeleri Toplum.da değişik dünya arayışlarını çoğaltan ürünlere ilgisiz kalmaları E) çinde bulundukları kaostan sıyrılmak için çaba göstermemeleri

12. (1) Çorba her damak tadına hitap eden evrensel bir lezzet- tir. (II) Farsçada "tuzlu haşlama" anlamına gelen "şurba"- dır çorba sözcüğünün kökeni. (III) İnsanlığın göçebe kül- türünden tarım kültürüne geçişinin önemli bir sembolüdür çorba. (IV) Geçmişte ana yemek olarak tüketilen çorba, günümüzde başlangıç yemeği olarak tüketilmeye başlan- mıştır. (V) Bunun nedeni ise iştahı açmak, sindirim siste- mini uyararak daha sonra tüketilecek yemeklerin sindiri- mini kolaylaştırmaktır. (VI) Günümüzde, özellikle Batı'da, krema ve bitki yaprakları eklenerek tüketilmektedir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelere anlatım ve ko- nu yönüyle bakıldığında aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) J. cümlede öznel bir yargıya yer verilmişken; II. cüm- lede, "çorba" sözcüğünün anlam ve kökeni hakkında kısa bir bilgi verilmiştir. BTII. cümlede, "çorba"nın kültürel değişimleri etkilediği belirtilmiştir. CV. cümlede, "çorba" tüketiminin zaman içinde geçirdi- ği değişime değinilmiştir. D) V. cümlede, "çorba"nın neden başlangıç yemeği olarak tüketildiğine dair bir gerekçe sunulmuştur. E) VI. cümlede, "çorba"nın Batı mutfağında hangi yollarla tüketildiğine değinilmiştir. PARAGRAF