Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

8.
(1) Ödüllü oyun yazarı Ali Cüneyd Kilcioğlu Yas
Orkestrası kitabında kendine has üslubu ile gün-
delik yaşamdaki insanlık hâllerini ele alıyor. (II)
Her gün karşılaştığımız insanların farklı, ilginç hâl-
lerini gözler önüne seriyor. (III) On beş öyküden
oluşan kitap, günlük koşturmacalar içinde savru-
lan insanların seslerine kulak vermeye davet edi-
yor okur. (IV) Bunu yaparken de yalın ve anlaşı-
lır bir dil kullanmaya özen gösteriyor. (V) Özellik-
le insanın garip hâllerini anlattığı konuşmaları din-
leyenleri çok etkiliyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi-
si düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
KARMA GÜÇLENDİRME
B) II
C) III
D) IV
E) V
10.
Cina
kan
nay
yor
nin
gir
rir
Ar
a
la
C
MI
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
8. (1) Ödüllü oyun yazarı Ali Cüneyd Kilcioğlu Yas Orkestrası kitabında kendine has üslubu ile gün- delik yaşamdaki insanlık hâllerini ele alıyor. (II) Her gün karşılaştığımız insanların farklı, ilginç hâl- lerini gözler önüne seriyor. (III) On beş öyküden oluşan kitap, günlük koşturmacalar içinde savru- lan insanların seslerine kulak vermeye davet edi- yor okur. (IV) Bunu yaparken de yalın ve anlaşı- lır bir dil kullanmaya özen gösteriyor. (V) Özellik- le insanın garip hâllerini anlattığı konuşmaları din- leyenleri çok etkiliyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi- si düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I KARMA GÜÇLENDİRME B) II C) III D) IV E) V 10. Cina kan nay yor nin gir rir Ar a la C MI
12. Eski kalıplara bağlı kalmış olanlara "biçime ta-
panlar" diyoruz. Biçime tapanlar, biçimi içerik-
ten önce bilen; sürekli bir biçim kaygısı içinde
olan sanatçılardır. Bunların bir bölümü, kendi
kabul ettikleri kalıpları eksiksiz görür; bunlarla
her şeyi anlatabileceklerini sanır. Bir bölümü
ise, daha ileri görüşlü olanlar, durmadan yenilik
peşinde koşar, içerik gerektirsin gerektirmesin
biçim üzerine kafa yorar.
Bu paragraf için en uygun başlık aşağıdaki-
lerden hangisi olabilir?
A) Sanatçı ve Üslup
B) Sanatçının Seçimi
C) Biçim ve İçerik
D) Sanatçılar Arası Farklılık
E) Sanat ve Öncelik
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
12. Eski kalıplara bağlı kalmış olanlara "biçime ta- panlar" diyoruz. Biçime tapanlar, biçimi içerik- ten önce bilen; sürekli bir biçim kaygısı içinde olan sanatçılardır. Bunların bir bölümü, kendi kabul ettikleri kalıpları eksiksiz görür; bunlarla her şeyi anlatabileceklerini sanır. Bir bölümü ise, daha ileri görüşlü olanlar, durmadan yenilik peşinde koşar, içerik gerektirsin gerektirmesin biçim üzerine kafa yorar. Bu paragraf için en uygun başlık aşağıdaki- lerden hangisi olabilir? A) Sanatçı ve Üslup B) Sanatçının Seçimi C) Biçim ve İçerik D) Sanatçılar Arası Farklılık E) Sanat ve Öncelik
27. Yavaş gösterilen bir film gibi, davranışları ölçülü, ko-
nuşmaları tutuk bir ozandı. Sanki o tutuk konuşmalar,
şiirin dokusuna da sinmişti. Bu tutukluğun, şiirlerinde
kesik kesik soluk aldığını duyumsardınız. Çünkü o,
detayların insanıydı. Nesnelerin öteki yüzünü göster-
mek isteyen bir şiiri vardı. Tadına varabilmek için döne
döne okumak gerekirdi şiirini.
Bu parçada sözü edilen şairin şiiriyle ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
Şairin kimi özelliklerini yansıttığı
Kısa ve akıcı yazıldığı izlenimi yarattığı
Ayrıntıların önemsendiği
Anlayabilmek için emek vermek gerektiği
A)
B)
C)
D)
E) Kendini hemen ele vermeyen bir güzelliğinin ol-
duğu
29.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
27. Yavaş gösterilen bir film gibi, davranışları ölçülü, ko- nuşmaları tutuk bir ozandı. Sanki o tutuk konuşmalar, şiirin dokusuna da sinmişti. Bu tutukluğun, şiirlerinde kesik kesik soluk aldığını duyumsardınız. Çünkü o, detayların insanıydı. Nesnelerin öteki yüzünü göster- mek isteyen bir şiiri vardı. Tadına varabilmek için döne döne okumak gerekirdi şiirini. Bu parçada sözü edilen şairin şiiriyle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? Şairin kimi özelliklerini yansıttığı Kısa ve akıcı yazıldığı izlenimi yarattığı Ayrıntıların önemsendiği Anlayabilmek için emek vermek gerektiği A) B) C) D) E) Kendini hemen ele vermeyen bir güzelliğinin ol- duğu 29.
8. Ölüm döşeğindeki insanların en büyük pişmanlık-
larından biri bu kadar çok çalışmak yerine çocukla-
rıyla vakit geçirmemek olmuştur. Birçok genç aile,
aynı yaşta çocuğu olan arkadaşlarla tatile çıkmayı
ve herkesin kendi dünyasında yaşadığı bir tatil
yapmayı tercih etmektedir. Oysa sadece aile üye-
lerinin birlikte olduğu ve çocuklarının gelişim ve
büyümesini izlemek, tekrarlanamayacak anılara
sahip olmak anlamına gelmektedir.
Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen
bir kişinin düşüncesi olamaz?
Her insanın yoğun iş temposundan çıkıp ken-
dini dinlemeye ve yalnız kalmaya ihtiyacı var-
dir.
BY Sürekli çalışma isteği, insan hayatının sonuna
doğru yerini pişmanlık hissine bırakır.
Çocuklarımızı yalnız büyütmek yerine aile
bireyleriyle vakit geçirmesini sağlamak daha
faydalı olacaktır.
D) Kalabalık gidilen tatiller güzel anılar biriktirme
adına kaçırılmaması gereken fırsatlardır.
Ortak tatil olanı yapanlar genellikle benzer
yapıda ve genç ailelerdir.
Diğer sayfaya geçiniz.
77
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
8. Ölüm döşeğindeki insanların en büyük pişmanlık- larından biri bu kadar çok çalışmak yerine çocukla- rıyla vakit geçirmemek olmuştur. Birçok genç aile, aynı yaşta çocuğu olan arkadaşlarla tatile çıkmayı ve herkesin kendi dünyasında yaşadığı bir tatil yapmayı tercih etmektedir. Oysa sadece aile üye- lerinin birlikte olduğu ve çocuklarının gelişim ve büyümesini izlemek, tekrarlanamayacak anılara sahip olmak anlamına gelmektedir. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen bir kişinin düşüncesi olamaz? Her insanın yoğun iş temposundan çıkıp ken- dini dinlemeye ve yalnız kalmaya ihtiyacı var- dir. BY Sürekli çalışma isteği, insan hayatının sonuna doğru yerini pişmanlık hissine bırakır. Çocuklarımızı yalnız büyütmek yerine aile bireyleriyle vakit geçirmesini sağlamak daha faydalı olacaktır. D) Kalabalık gidilen tatiller güzel anılar biriktirme adına kaçırılmaması gereken fırsatlardır. Ortak tatil olanı yapanlar genellikle benzer yapıda ve genç ailelerdir. Diğer sayfaya geçiniz. 77
(1) Walter Isaacson tarafından yazılan "Leonardo
Da Vinci" adlı kitap biyografik bir eser.
(II) Leonardo'nun hayatını ve çalışmalarını anla-
tan kitap hikâyeleştirme yapmadan bir inceleme
kitabı olarak salt realist bir anlayışla oluşturul-
muş. (III) Neyse ki yazar Leonardo'nun hayatını
ve eserlerini bir bilim adamı gibi incelemiş, hatta
anlatımın ayakları o kadar yere basıyor ki ben
de Leonardo'ya karşı hayalci bakış açımı fark
ettim. (IV) Bu kitap bana yeniden gösteriyor ki;
Leonardo Da Vinci, hayranlığı, övgüyü ve takdiri
en önemlisi unutulmamayı hak eden bir sanatçı.
(V) Bu sebeplerden olsa gerek kitap farklı dil-
lere çevrilmiş ve hepsinde birçok defa baskıya
girmiş.
24. Bu parçada numaralanmış cümlelerin han-
gisinden sonra "Açıkçası benim de en son
istediğim şey Leonardo'nun bir yazar tarafın-
dan kişiselleştirilerek bir kitap kahramanı haline
dönüştürülmesiydi." cümlesi getirilebilir?
A) I (B)
C) III D) IV
E) V
25. Bu parçada bahsedilen kitapla ilgili;
1. Nesnel bakış açısıyla yazılmıştır.
II. İçerisinde Da Vinci ile ilgili övgülere yer veril-
miştir.
III. Okurları tarafından ilgi görmüştür.
ifadelerinden hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I
Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
E) II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
(1) Walter Isaacson tarafından yazılan "Leonardo Da Vinci" adlı kitap biyografik bir eser. (II) Leonardo'nun hayatını ve çalışmalarını anla- tan kitap hikâyeleştirme yapmadan bir inceleme kitabı olarak salt realist bir anlayışla oluşturul- muş. (III) Neyse ki yazar Leonardo'nun hayatını ve eserlerini bir bilim adamı gibi incelemiş, hatta anlatımın ayakları o kadar yere basıyor ki ben de Leonardo'ya karşı hayalci bakış açımı fark ettim. (IV) Bu kitap bana yeniden gösteriyor ki; Leonardo Da Vinci, hayranlığı, övgüyü ve takdiri en önemlisi unutulmamayı hak eden bir sanatçı. (V) Bu sebeplerden olsa gerek kitap farklı dil- lere çevrilmiş ve hepsinde birçok defa baskıya girmiş. 24. Bu parçada numaralanmış cümlelerin han- gisinden sonra "Açıkçası benim de en son istediğim şey Leonardo'nun bir yazar tarafın- dan kişiselleştirilerek bir kitap kahramanı haline dönüştürülmesiydi." cümlesi getirilebilir? A) I (B) C) III D) IV E) V 25. Bu parçada bahsedilen kitapla ilgili; 1. Nesnel bakış açısıyla yazılmıştır. II. İçerisinde Da Vinci ile ilgili övgülere yer veril- miştir. III. Okurları tarafından ilgi görmüştür. ifadelerinden hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız I Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
hlarda han-
ş. Yapılan
laki ifade-
ne kadar
una farklı
ümünde
vlularını
ise da-
n çevre
ak aynı
ilk du-
n ikin-
so-
öre
Ş-
7-
Prf Yayınları
24. Tokyo'da hizmet vermeye başlayan bir kafede sadece robot gar-
sonlar çalışıyor. Yapay zekânın ve robot teknolojisinin geldiği nok-
ta düşünüldüğünde sıradan karşılanabilecek bu kafeyi sıra dışı
yapan özelliği robotların yapay zekâ olmadan çalışması. OriHi-
me-D adı verilen 120 cm boyundaki robotlar, felçli insanlar tara-
findan kontrol ediliyor. Evinde veya hastanede bulunan tümüyle
felçli bir hasta, görebileceği bir yere yerleştirilen ekran yardımıyla
robotun üzerinde bulunan kameradan alınan canlı görüntüyü iz-
liyor ve sadece gözlerini kullanarak robota komut veriyor. Geliş-
tirilen sistemle felçli hasta, robotu hareket ettirebiliyor, etrafa ba-
kabiliyor, konuşabiliyor ve nesneleri tutabiliyor. Üstelik robotları
kontrol ederek uzaktan da olsa cafede çalışan bu kişilere asgari
ücret üzerinden maaş da ödeniyor. Her ne kadar kullanılan tek-
noloji henüz çok ileri düzeyde olmasa da bu proje, felçli insanla-
ri hayata bağlama açısından hayli değerli.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Bir yeniliğin toplumsal dirençle karşılaşması, onun yararsız ol-
duğuna kanıt oluşturmaz.
B) Yenilik ortaya koyan kişinin toplumda kabul gören bir kişi ol-
ması, bu yeniliğin benimsenmesini olumlu olarak etkiler.
C) Bazı icatların asıl amaçları dışında kullanılması, o icadın başa-
rısızlığı olarak görülemez.
D) Bir yeniliği kabul etmeyi zorlaştıran şey, mevcut alışkanlığı sür-
dürmenin konforudur.
E) Kimi teknoloji şirketleri toplumun sadece bir kesimini ilgilen-
diren yenilikler ortaya koyabilir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
hlarda han- ş. Yapılan laki ifade- ne kadar una farklı ümünde vlularını ise da- n çevre ak aynı ilk du- n ikin- so- öre Ş- 7- Prf Yayınları 24. Tokyo'da hizmet vermeye başlayan bir kafede sadece robot gar- sonlar çalışıyor. Yapay zekânın ve robot teknolojisinin geldiği nok- ta düşünüldüğünde sıradan karşılanabilecek bu kafeyi sıra dışı yapan özelliği robotların yapay zekâ olmadan çalışması. OriHi- me-D adı verilen 120 cm boyundaki robotlar, felçli insanlar tara- findan kontrol ediliyor. Evinde veya hastanede bulunan tümüyle felçli bir hasta, görebileceği bir yere yerleştirilen ekran yardımıyla robotun üzerinde bulunan kameradan alınan canlı görüntüyü iz- liyor ve sadece gözlerini kullanarak robota komut veriyor. Geliş- tirilen sistemle felçli hasta, robotu hareket ettirebiliyor, etrafa ba- kabiliyor, konuşabiliyor ve nesneleri tutabiliyor. Üstelik robotları kontrol ederek uzaktan da olsa cafede çalışan bu kişilere asgari ücret üzerinden maaş da ödeniyor. Her ne kadar kullanılan tek- noloji henüz çok ileri düzeyde olmasa da bu proje, felçli insanla- ri hayata bağlama açısından hayli değerli. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Bir yeniliğin toplumsal dirençle karşılaşması, onun yararsız ol- duğuna kanıt oluşturmaz. B) Yenilik ortaya koyan kişinin toplumda kabul gören bir kişi ol- ması, bu yeniliğin benimsenmesini olumlu olarak etkiler. C) Bazı icatların asıl amaçları dışında kullanılması, o icadın başa- rısızlığı olarak görülemez. D) Bir yeniliği kabul etmeyi zorlaştıran şey, mevcut alışkanlığı sür- dürmenin konforudur. E) Kimi teknoloji şirketleri toplumun sadece bir kesimini ilgilen- diren yenilikler ortaya koyabilir.
18. Osmanlı medeniyeti; altı asri üç kıtada kucaklayan,
aklıselim, kalbiselim, zevkiselim sacayağı üzerine
oturmuş bir denge, giyim, kuşam, yeme, içme, aile,
mahalle ve şehir hayatıyla, insana saygı medeniyetidir.
İnsanlarımız eskiden edeplerindeki inceliklerden ötürü
"ışığı yak" demezlerdi. Yakmak olumsuzluğu çağrıştırdığı
için onun yerine "ışığı uyandır" denirdi. Gece vakti
yatacakları zaman ise "lambayı söndür" demezlerdi.
Söndürmek olumsuzluk çağrıştırdığından "lambayı
dinlendir" denirdi. Eskiden eve misafir geldiği zaman ev
sahibi onların ayakkabılarının burunlarını dışarıya doğru
değil de içeriye doğru baktırırdı. Böyle yapmakla "Biz
sizin misafirliğinizden çok hoşnut kaldık, evimizi yeniden
şereflendirmenizi bekleriz." demek isterlerdi. Eve bir
misafir geldiği zaman kahvenin yanında su ikram edilirdi.
Misafir aç ise suyu, tok ise kahveyi alırdı. Eğer suyu
almışsa ev sahibi bunu çok ince bir üslupla anlar, hemen
sofrayı kurar ve misafirin karnını doyururdu.
Bu parçadan hareketle Osmanlı medeniyeti ile ilgili
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Hayatın her anında nasıl davranılacağının çerçevesi
detaylı bir şekilde çizilmiştir.
B) Osmanlı medeniyeti yaşamın her alanında zarafeti ve
saygıyı ön planda tutmuştur.
C) Misafir hoş tutulmuş; misafirin beklentileri, onlara
sezdirilmeden anlama yoluna gidilmiştir.
D) Bu medeniyette akıl, kalp ve estetik bir uyum
içerisinde günlük yaşamda karşılık bulmuştur.
E)
O dönemin insanları kelime seçimine özen göstermiş,
olumlu ifadeleri tercih etmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
18. Osmanlı medeniyeti; altı asri üç kıtada kucaklayan, aklıselim, kalbiselim, zevkiselim sacayağı üzerine oturmuş bir denge, giyim, kuşam, yeme, içme, aile, mahalle ve şehir hayatıyla, insana saygı medeniyetidir. İnsanlarımız eskiden edeplerindeki inceliklerden ötürü "ışığı yak" demezlerdi. Yakmak olumsuzluğu çağrıştırdığı için onun yerine "ışığı uyandır" denirdi. Gece vakti yatacakları zaman ise "lambayı söndür" demezlerdi. Söndürmek olumsuzluk çağrıştırdığından "lambayı dinlendir" denirdi. Eskiden eve misafir geldiği zaman ev sahibi onların ayakkabılarının burunlarını dışarıya doğru değil de içeriye doğru baktırırdı. Böyle yapmakla "Biz sizin misafirliğinizden çok hoşnut kaldık, evimizi yeniden şereflendirmenizi bekleriz." demek isterlerdi. Eve bir misafir geldiği zaman kahvenin yanında su ikram edilirdi. Misafir aç ise suyu, tok ise kahveyi alırdı. Eğer suyu almışsa ev sahibi bunu çok ince bir üslupla anlar, hemen sofrayı kurar ve misafirin karnını doyururdu. Bu parçadan hareketle Osmanlı medeniyeti ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Hayatın her anında nasıl davranılacağının çerçevesi detaylı bir şekilde çizilmiştir. B) Osmanlı medeniyeti yaşamın her alanında zarafeti ve saygıyı ön planda tutmuştur. C) Misafir hoş tutulmuş; misafirin beklentileri, onlara sezdirilmeden anlama yoluna gidilmiştir. D) Bu medeniyette akıl, kalp ve estetik bir uyum içerisinde günlük yaşamda karşılık bulmuştur. E) O dönemin insanları kelime seçimine özen göstermiş, olumlu ifadeleri tercih etmiştir.
2. Çeviriler, taklitler ile bir var oluş mücadelesi veren Türk ro-
manı yeni dünya düzeninde kendisine bir kimlik bulabilmeyi
70'li yıllardan sonra başarabilmiştir. Bu dönemde dimağını
dolduran ve 70'lerin son yıllarında yazın hayatına başlayan
Ayla Kutlu; roman, öykü ve çocuk kitapları yayımlamış, bir-
çok eseri televizyon ve sinema filmi olmuş bu alana da an-
latımdaki gücüyle katkısı bulunmuş önemli isimlerden biri.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Türk romanın günümüzde ulaştığı başarının temelinde
çeviri romanları yer almaktadır.
BY Türk romanı Cumhuriyet'ten sonra özgün bir kişiliğe
kavuşmuştur.
Ayla Kutlu, sinema kültürünün gelişmesinde önemli kat-
kılarda bulunmuştur.
DAyla Kutlu, 1970'li yılların sonlarına doğru yazın dünya-
sına adım atmıştır.
E) Türk romanı, 1970'lere kadar farklı milletlerin etkisinde
kalmıştır.
19
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
2. Çeviriler, taklitler ile bir var oluş mücadelesi veren Türk ro- manı yeni dünya düzeninde kendisine bir kimlik bulabilmeyi 70'li yıllardan sonra başarabilmiştir. Bu dönemde dimağını dolduran ve 70'lerin son yıllarında yazın hayatına başlayan Ayla Kutlu; roman, öykü ve çocuk kitapları yayımlamış, bir- çok eseri televizyon ve sinema filmi olmuş bu alana da an- latımdaki gücüyle katkısı bulunmuş önemli isimlerden biri. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Türk romanın günümüzde ulaştığı başarının temelinde çeviri romanları yer almaktadır. BY Türk romanı Cumhuriyet'ten sonra özgün bir kişiliğe kavuşmuştur. Ayla Kutlu, sinema kültürünün gelişmesinde önemli kat- kılarda bulunmuştur. DAyla Kutlu, 1970'li yılların sonlarına doğru yazın dünya- sına adım atmıştır. E) Türk romanı, 1970'lere kadar farklı milletlerin etkisinde kalmıştır. 19
17. Düşünce çatışmaları beni ne kırar ne yıldırır, sadece dürtükler,
kafamı çalıştırır. Eleştirilmekten kaçarız oysaki bunu kendi-
liğimizden istememiz, gelin, bizi eleştirin dememiz gerekir.
Hele eleştirme bir ders gibi değil de karşılıklı konuşma gibi
olursa. Biri çıkıp bizim düşüncemizin tersini söyledi mi onun
doğru söyleyip söylemediğine değil, doğru yanlış, kendi
düşüncemizi savunmaya bakarız. Bizi düzeltmek isteyene
kollarımızı açacak yerde, yumruklarımızı sıkıyoruz. Ama
ben dostlarımın bana sert davranmasını istiyorum. Ben
dostlar arasında açık, yiğitçe konuşulmasını isterim; dost-
ların düşünceleri neyse sözleri de o olmalı. Ben, bir araya
gelen insanların sertçe, erkekçe konuşmalarını isterim.
Dostlar arasında bağlar sert, yırtıcı olmalıdır.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Düşünce çatışmasının yazar üzerinde nasıl bir etki
bıraktığı anlatılmıştır.
B) İnsanın eleştiri karşısındaki tutumu dile getirilmiştir.
C) Dost ve dostluğa ilişkin düşünceler ele alınmıştır.
D) Eleştirme ve başarı arasındaki ilişki ifade edilmiştir.
E) Dostlar arasındaki bağın nasıl olması gerektiği
söylenmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
17. Düşünce çatışmaları beni ne kırar ne yıldırır, sadece dürtükler, kafamı çalıştırır. Eleştirilmekten kaçarız oysaki bunu kendi- liğimizden istememiz, gelin, bizi eleştirin dememiz gerekir. Hele eleştirme bir ders gibi değil de karşılıklı konuşma gibi olursa. Biri çıkıp bizim düşüncemizin tersini söyledi mi onun doğru söyleyip söylemediğine değil, doğru yanlış, kendi düşüncemizi savunmaya bakarız. Bizi düzeltmek isteyene kollarımızı açacak yerde, yumruklarımızı sıkıyoruz. Ama ben dostlarımın bana sert davranmasını istiyorum. Ben dostlar arasında açık, yiğitçe konuşulmasını isterim; dost- ların düşünceleri neyse sözleri de o olmalı. Ben, bir araya gelen insanların sertçe, erkekçe konuşmalarını isterim. Dostlar arasında bağlar sert, yırtıcı olmalıdır. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Düşünce çatışmasının yazar üzerinde nasıl bir etki bıraktığı anlatılmıştır. B) İnsanın eleştiri karşısındaki tutumu dile getirilmiştir. C) Dost ve dostluğa ilişkin düşünceler ele alınmıştır. D) Eleştirme ve başarı arasındaki ilişki ifade edilmiştir. E) Dostlar arasındaki bağın nasıl olması gerektiği söylenmiştir.
Paragr
14. Modern Türk şiirinin kilometre taşlarından biri olan
Sezai Karakoç, aynı zamanda yaşadığı coğrafyanın
problemleri üzerine düşünen ve bu problemlerin
çözümüne dair önemli fikirler beyan eden değerli
bir düşünce ve sanat adamıdır. Toplumumuzun
yaşadığı birçok probleme medeniyet perspekti-
finden yaklaşan Karakoç, ona yüklediği manalar
ve getirdiği orijinal yorumlarla çağdaşı birçok şair
ve yazardan ayrılır. Sezai Karakoç'un medeniyet
anlayışını ve onunla irtibatlı kavramları bilmeden,
birçok eserini olduğu gibi, "Masal" şiirini de tam
olarak anlamak mümkün değildir.
Bu parçaya göre aşağıdakilerin hangisi Sezai
Karakoç'un özelliklerinden biri değildir?
A Yaptığı işte önemli bir konuma gelebilmiştir.
BY Çözüm odaklı bir kişiliğe sahiptir.
Farklılıkları kendinde barındırmaktadır.
Tüm insanlığın sorunlarını dert edinir.
EDüşünce yapısı ve şiiri birbiriyle ilintilidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Paragr 14. Modern Türk şiirinin kilometre taşlarından biri olan Sezai Karakoç, aynı zamanda yaşadığı coğrafyanın problemleri üzerine düşünen ve bu problemlerin çözümüne dair önemli fikirler beyan eden değerli bir düşünce ve sanat adamıdır. Toplumumuzun yaşadığı birçok probleme medeniyet perspekti- finden yaklaşan Karakoç, ona yüklediği manalar ve getirdiği orijinal yorumlarla çağdaşı birçok şair ve yazardan ayrılır. Sezai Karakoç'un medeniyet anlayışını ve onunla irtibatlı kavramları bilmeden, birçok eserini olduğu gibi, "Masal" şiirini de tam olarak anlamak mümkün değildir. Bu parçaya göre aşağıdakilerin hangisi Sezai Karakoç'un özelliklerinden biri değildir? A Yaptığı işte önemli bir konuma gelebilmiştir. BY Çözüm odaklı bir kişiliğe sahiptir. Farklılıkları kendinde barındırmaktadır. Tüm insanlığın sorunlarını dert edinir. EDüşünce yapısı ve şiiri birbiriyle ilintilidir.
r₁
21.-22. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplandırınız.
Moda, bir toplumda bazı zaman dilimlerinde orta-
ya çıkan giyim tarzlarını da ifade edebilir; genel
davranışlar, sanat, mimari, edebiyat ve yemek gibi
birçok konuyu da içine alabilir Moda sadece kıya-
fet değildir. Müzik, edebiyat, sinema, tiyatro, sanat
ve alışveriş gibi her türlü eylem ve aktivite de mo-
dadır veya modalardan hayat bulur. Tarihte belirli
giyim tarzları "moda" olarak anılmıştır. Zihinlerde
sadece "giyim tarzı" olarak kanıksanan moda,
sosyetenin ve burjuva kesiminin giyim eğilimlerini
yansıtan akımlar olarak bilinmektedir ancak mo-
dada asıl amaç, kıyafetlerin veya aksesuarların
gerekli olması değil, farklı olmasıdır. ----.
DOSTU
idee siibval
Heimnellua
#oneshad Xog
yo
Inevil askibss
DA
idie omaniveltil
21. Bu parçada moda ile ilgili olarak aşağıdakilerin
in hangisine değinilmemiştir? anyo ab omm
164
A) Yalnızca belli bir sosyal sınıfın beğenileriyle
ilgili olduğunun düşünüldüğüne
INSERITIO
siec
B) Toplum içinde moda ile ilgili yanlış bir algı
oluştuğuna
Farklı alanları kapsayan bir disiplin olduğuna
D) Belirli zaman aralıklarıyla değişiklikler göstere-
bileceğine
ni 6 ors/exo ilisa
Genellikle ortak beğeniler etrafında şekillendi-
ğine
thet
allux
notateng inibrex sb shansils ferise (the l
notaumle toge
Tillidshestu onioligner nebarsiaujos
22. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akı-
şına göre aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir?
A) Toplum beğenilerinin dışında gelişen bir moda
da oluşturulabilir.
MAB
B) Modayı, giyilen kıyafetlerin fiyatı değil; onları
giyen kişinin zevk şekillendirir.
C) Her insan kendisi için farklı bir moda anlayışı
belirleyebilir.
apsamlin
TRAINER
Moda konusunda hedeflenen şey işlevsellik
değil özgünlük olmalıdır.
E) Moda, zamanın isteklerine cevap vermek zo-
runda değildir.
lenzo
CALABRA
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
r₁ 21.-22. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplandırınız. Moda, bir toplumda bazı zaman dilimlerinde orta- ya çıkan giyim tarzlarını da ifade edebilir; genel davranışlar, sanat, mimari, edebiyat ve yemek gibi birçok konuyu da içine alabilir Moda sadece kıya- fet değildir. Müzik, edebiyat, sinema, tiyatro, sanat ve alışveriş gibi her türlü eylem ve aktivite de mo- dadır veya modalardan hayat bulur. Tarihte belirli giyim tarzları "moda" olarak anılmıştır. Zihinlerde sadece "giyim tarzı" olarak kanıksanan moda, sosyetenin ve burjuva kesiminin giyim eğilimlerini yansıtan akımlar olarak bilinmektedir ancak mo- dada asıl amaç, kıyafetlerin veya aksesuarların gerekli olması değil, farklı olmasıdır. ----. DOSTU idee siibval Heimnellua #oneshad Xog yo Inevil askibss DA idie omaniveltil 21. Bu parçada moda ile ilgili olarak aşağıdakilerin in hangisine değinilmemiştir? anyo ab omm 164 A) Yalnızca belli bir sosyal sınıfın beğenileriyle ilgili olduğunun düşünüldüğüne INSERITIO siec B) Toplum içinde moda ile ilgili yanlış bir algı oluştuğuna Farklı alanları kapsayan bir disiplin olduğuna D) Belirli zaman aralıklarıyla değişiklikler göstere- bileceğine ni 6 ors/exo ilisa Genellikle ortak beğeniler etrafında şekillendi- ğine thet allux notateng inibrex sb shansils ferise (the l notaumle toge Tillidshestu onioligner nebarsiaujos 22. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akı- şına göre aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir? A) Toplum beğenilerinin dışında gelişen bir moda da oluşturulabilir. MAB B) Modayı, giyilen kıyafetlerin fiyatı değil; onları giyen kişinin zevk şekillendirir. C) Her insan kendisi için farklı bir moda anlayışı belirleyebilir. apsamlin TRAINER Moda konusunda hedeflenen şey işlevsellik değil özgünlük olmalıdır. E) Moda, zamanın isteklerine cevap vermek zo- runda değildir. lenzo CALABRA
TYT/Türkçe
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Elimizde polis tarafından yakalanmış iki suçlu var,
Merve ve Gözde diyelim. Polisin bu iki suçlunun
ruhsatsız silah taşıdığına dair kanıtı var ve bu birer
yıl hapis cezası demek. Polis ayrıca bu ikilinin birlikte
banka soyduğundan şüpheleniyor fakat polislerin
ellerinde yeterli kanıt yok. Bu yüzden ayrı odalarda
sorgulanan suçlulara bir teklifte bulunuluyor: "Şu an
seni 1 yıl içeride tutabiliriz ama banka soygununu
itiraf edip ortağını ele verirsen gitmekte özgürsün.
Ortağın 20 yıl hapis cezası yer fakat ikiniz de
suçu itiraf ederseniz bu sefer sekizer yıl hapis ile
cezalandırılırsınız." Merve ve Gözde vicdansız
banka soyguncuları oldukları için sadece kendi
alacakları cezayı düşünüp karar verecekler. İkisinin
de iki stratejisi var: İtiraf etmek ya da sessiz kalmak.
Merve şöyle düşünüyor: "Gözde'nin ne yapacağını
bilmiyorum. Eğer sessiz kalırsa benim için en iyisi
itiraf etmek çünkü hapiste 1 yıl geçirmektense özgür
kalırım. Eğer itiraf ederse benim için en iyi strateji
yine itiraf etmek çünkü 20 yıl hapis yatmaktansa 8 yıl
daha mantıklı. Yani Gözde ne yaparsa yapsın, itiraf
ettiğim durum benim için en iyisi." Gözde de aynı
şekilde düşünüp itiraf etmenin Merve'nin stratejisi ne
olursa olsun kendisi için en iyi tercih olacağının farkına
varır. Sonunda ikisi de itiraf eder ve sekizer yıl hapis
ile cezalandırılır. Eğer ikisi de sessiz kalsaydı, birer
yıl hapis cezası ile kurtulabilirdi ama her oyuncunun
sadece kendi çıkarını düşünmesi ikisi için de daha kötü
bir sona sebep olmuştur.
12
35. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Benzer durum karşısında kişilerin yaşayacaklan
olumsuzluklar farklılık gösterebilir.
B) Sosyal ve fiziksel çevre, kişilerin karar verme
sürecini doğrudan etkilemektedir.
C) Bireylerin kişisel çıkarları doğrultusunda hareket
V
etmesi bünyesinde zararı da barındırmaktadır.
D) Mantığını doğru kullanmayr bilen insanlar çözülmez
durumlar karşısında bile sonuca ulaşabilmektedir.
E) İnsanların birbirleriyle etkileşim sağlaması, kişisel
menfaatlerin derecesiyle orantılıdır.
36. Bu parçaya göre Merve ve Gözde'nin içinde
bulunduğu ruhsal durum;
1.
benmerkezcilik,
II. aidiyetlik,
III. empati yoksunluğu
kavramlarından hangileriyle ilişkilendirilebilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız III
C) I ve Il
D) I ve III
E) I, II ve II
Diğer sayfaya geçiniz
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Elimizde polis tarafından yakalanmış iki suçlu var, Merve ve Gözde diyelim. Polisin bu iki suçlunun ruhsatsız silah taşıdığına dair kanıtı var ve bu birer yıl hapis cezası demek. Polis ayrıca bu ikilinin birlikte banka soyduğundan şüpheleniyor fakat polislerin ellerinde yeterli kanıt yok. Bu yüzden ayrı odalarda sorgulanan suçlulara bir teklifte bulunuluyor: "Şu an seni 1 yıl içeride tutabiliriz ama banka soygununu itiraf edip ortağını ele verirsen gitmekte özgürsün. Ortağın 20 yıl hapis cezası yer fakat ikiniz de suçu itiraf ederseniz bu sefer sekizer yıl hapis ile cezalandırılırsınız." Merve ve Gözde vicdansız banka soyguncuları oldukları için sadece kendi alacakları cezayı düşünüp karar verecekler. İkisinin de iki stratejisi var: İtiraf etmek ya da sessiz kalmak. Merve şöyle düşünüyor: "Gözde'nin ne yapacağını bilmiyorum. Eğer sessiz kalırsa benim için en iyisi itiraf etmek çünkü hapiste 1 yıl geçirmektense özgür kalırım. Eğer itiraf ederse benim için en iyi strateji yine itiraf etmek çünkü 20 yıl hapis yatmaktansa 8 yıl daha mantıklı. Yani Gözde ne yaparsa yapsın, itiraf ettiğim durum benim için en iyisi." Gözde de aynı şekilde düşünüp itiraf etmenin Merve'nin stratejisi ne olursa olsun kendisi için en iyi tercih olacağının farkına varır. Sonunda ikisi de itiraf eder ve sekizer yıl hapis ile cezalandırılır. Eğer ikisi de sessiz kalsaydı, birer yıl hapis cezası ile kurtulabilirdi ama her oyuncunun sadece kendi çıkarını düşünmesi ikisi için de daha kötü bir sona sebep olmuştur. 12 35. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Benzer durum karşısında kişilerin yaşayacaklan olumsuzluklar farklılık gösterebilir. B) Sosyal ve fiziksel çevre, kişilerin karar verme sürecini doğrudan etkilemektedir. C) Bireylerin kişisel çıkarları doğrultusunda hareket V etmesi bünyesinde zararı da barındırmaktadır. D) Mantığını doğru kullanmayr bilen insanlar çözülmez durumlar karşısında bile sonuca ulaşabilmektedir. E) İnsanların birbirleriyle etkileşim sağlaması, kişisel menfaatlerin derecesiyle orantılıdır. 36. Bu parçaya göre Merve ve Gözde'nin içinde bulunduğu ruhsal durum; 1. benmerkezcilik, II. aidiyetlik, III. empati yoksunluğu kavramlarından hangileriyle ilişkilendirilebilir? A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve Il D) I ve III E) I, II ve II Diğer sayfaya geçiniz
.
Roman, bir bakıma fiktif türlerin atasıdır, bir bakıma da
tekne kazıntısı. Fiktif, öyle olmadığı halde öyle varsayılan
demektir. Yola çıkarken, eğer romanın öncelikle bir tür ol-
duğunu kabul etmişsek, onun "fiktif türlerin atası" olduğu-
nu söylemek de kolaylaşacak ama, romanı önce bir form
olarak görüyor isek o zaman karşımızda henüz bir çocuk
bulunduğunu da görmek gerekecek. Romanın formal ya-
pısının belirginleştiği tarihlerden bugüne kadar geçen sa-
nat tarihi açısından kısa zaman dilimi, bizi iki temel tespite
götürür: Evvela hiçbir form yani biçim bir oluşum süreci
yaşamadan ortaya çıkamaz, olsa olsa tarihin karanlık deh-
lizlerinde bu süreci takip edilemeyen formlar vardır. Sonra
da bir formun bu kadar kısa bir müddet zarfında böylesine
büyük bir hızla gelişebilmesi için sağlam köklerinin olması
gerekir. Basit bir mantık yürütmeyle, romanın biçimsel ya-
pısını belirginleştirme sürecinin çok öncesinde başlayan bir
oluşum süreci bulunduğu düşünülebilir.
Bu parçada roman ile ilgili olarak aşağıdakilerde
hangisi çıkarılamaz?
|
A) Bir bakış açısına göre kurgusal türlerin en eskisidir.
B) Romanı bir tür olarak düşünmek onu en eski kurgu-
sal tür yapar.
C) Romanı biçim olarak ele almak onu, eski türlerden
tümüyle bağımsız kılar.
D) Romanın hızlı gelişiminin ardında güçlü biçimsel kök-
lerinin olması vardır.
E) Romanın biçimsel tarihi ile ilgili çeşitli görüşler bulun-
maktadır.
33
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
. Roman, bir bakıma fiktif türlerin atasıdır, bir bakıma da tekne kazıntısı. Fiktif, öyle olmadığı halde öyle varsayılan demektir. Yola çıkarken, eğer romanın öncelikle bir tür ol- duğunu kabul etmişsek, onun "fiktif türlerin atası" olduğu- nu söylemek de kolaylaşacak ama, romanı önce bir form olarak görüyor isek o zaman karşımızda henüz bir çocuk bulunduğunu da görmek gerekecek. Romanın formal ya- pısının belirginleştiği tarihlerden bugüne kadar geçen sa- nat tarihi açısından kısa zaman dilimi, bizi iki temel tespite götürür: Evvela hiçbir form yani biçim bir oluşum süreci yaşamadan ortaya çıkamaz, olsa olsa tarihin karanlık deh- lizlerinde bu süreci takip edilemeyen formlar vardır. Sonra da bir formun bu kadar kısa bir müddet zarfında böylesine büyük bir hızla gelişebilmesi için sağlam köklerinin olması gerekir. Basit bir mantık yürütmeyle, romanın biçimsel ya- pısını belirginleştirme sürecinin çok öncesinde başlayan bir oluşum süreci bulunduğu düşünülebilir. Bu parçada roman ile ilgili olarak aşağıdakilerde hangisi çıkarılamaz? | A) Bir bakış açısına göre kurgusal türlerin en eskisidir. B) Romanı bir tür olarak düşünmek onu en eski kurgu- sal tür yapar. C) Romanı biçim olarak ele almak onu, eski türlerden tümüyle bağımsız kılar. D) Romanın hızlı gelişiminin ardında güçlü biçimsel kök- lerinin olması vardır. E) Romanın biçimsel tarihi ile ilgili çeşitli görüşler bulun- maktadır. 33
5.
Edebiyatımızın unutulmaz eseri Hababam Sınıfı, dünün
video izleyicisinden bugünün üç boyutlu sinema
tutkunlarına, milyonların gönlünde taht kuralı 40 yılı
geçiyor. Her zaman zevkle izlediğimiz, kahkahalar
attığımız, içimizi ısıtan Hababam Sınıfı, hepimizden bir
parça bulundurur. Filmin bu başarısında yazarı Rıfat
Ilgaz kadar yönetmeni Ertem Eğilmez'in de rolü
büyüktür. Belirtilmesi gereken bir husus da filmin
hepimizin aşina olduğu müziğidir. Yavaş çalındığında
insana hüzün, hızlı çalındığında coşku veren ve
Hababam Sınıfı'nı zihnimize kazıyan müzik, Melih
Kibar'ın bestesidir. Müzisyen bu eseriyle Altın Portakal
Film Festivali'nde "En İyi Film Müziği Ödülü”nü almıştır.
Bu parçada Hababam Sınıfı'yla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A Başarısında nelerin etkili olduğuna
B Seyircinin iç dünyasındaki tesirine
C) Türk sinemasında yarattığı etkilere
D) Edebî bir eserden sinemaya uyarlandığına
E) Farklı kuşaklara hitap ettiğine
TYT-2018 ÖSYM
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
5. Edebiyatımızın unutulmaz eseri Hababam Sınıfı, dünün video izleyicisinden bugünün üç boyutlu sinema tutkunlarına, milyonların gönlünde taht kuralı 40 yılı geçiyor. Her zaman zevkle izlediğimiz, kahkahalar attığımız, içimizi ısıtan Hababam Sınıfı, hepimizden bir parça bulundurur. Filmin bu başarısında yazarı Rıfat Ilgaz kadar yönetmeni Ertem Eğilmez'in de rolü büyüktür. Belirtilmesi gereken bir husus da filmin hepimizin aşina olduğu müziğidir. Yavaş çalındığında insana hüzün, hızlı çalındığında coşku veren ve Hababam Sınıfı'nı zihnimize kazıyan müzik, Melih Kibar'ın bestesidir. Müzisyen bu eseriyle Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Film Müziği Ödülü”nü almıştır. Bu parçada Hababam Sınıfı'yla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A Başarısında nelerin etkili olduğuna B Seyircinin iç dünyasındaki tesirine C) Türk sinemasında yarattığı etkilere D) Edebî bir eserden sinemaya uyarlandığına E) Farklı kuşaklara hitap ettiğine TYT-2018 ÖSYM
5.
Yazarların neden daha çok büyük kentlerde yaşama
tutunmaya çalıştıklarına güzel örnek, Atılgan'ın Aylak
Adam'ındaki kahramanı C. dir. Küçük kent ve kasabalar,
yaşamı farklı algılayan yazarlar içinse cehennemden
farksızdır; her gün yavaş yavaş bir dalının budandığını
gören yazar giderek gövdeye yaklaşır, ya baskıya bo-
yun eğer ya da günün birinde insanlara, "Ben de bir
zamanlar şiirler, öyküler yazmıştım." deme ihtiyacını
duyar. Fakat kimi yazarlar için geleceğe kalmanın yolu
intihardan geçer. Bu durum, gövdenin köke yakın bu-
danışıdır ki edebiyatta birçok örneği vardır. Çoğu yazar
ve şair yaşamın kıyısını kendine mesken edinir. Derin
bir uçurum olarak algıladıkları yaşam çizgisinin başla-
dığı noktayı, doğdukları anı, ölümün başlangıcı kabul
ederler. Onlar yaşarken ölüdürler. Bu algılamaya sahip
birinin nerede yaşadığının bir önemi yoktur. Edebiyatı-
mızda Ankaralı Kaan İnce ve İstanbullu Nilgün Marmara
bu duruma tipik iki örnektir.
Parçadan yazarlarla ilgili olarak çıkarılabilecek en
kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir yazar için yazma ihtiyacı yaşamsal bir önem taşır.
B) Yazarlar için yapıt ortaya koymak bir hesaplaşmadan
farksızdır.
C) Sanatçılar ancak trajik bir hayatı yazarak başarılı ola-
bilir.
(D) Yazar yapıtını içselleştirerek yaşama tutunur.
E) Beklediği ilgiyi görmeyen yazarlar için yaşam trajik
olabilmektedir.
130
sexueghios MMM
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
5. Yazarların neden daha çok büyük kentlerde yaşama tutunmaya çalıştıklarına güzel örnek, Atılgan'ın Aylak Adam'ındaki kahramanı C. dir. Küçük kent ve kasabalar, yaşamı farklı algılayan yazarlar içinse cehennemden farksızdır; her gün yavaş yavaş bir dalının budandığını gören yazar giderek gövdeye yaklaşır, ya baskıya bo- yun eğer ya da günün birinde insanlara, "Ben de bir zamanlar şiirler, öyküler yazmıştım." deme ihtiyacını duyar. Fakat kimi yazarlar için geleceğe kalmanın yolu intihardan geçer. Bu durum, gövdenin köke yakın bu- danışıdır ki edebiyatta birçok örneği vardır. Çoğu yazar ve şair yaşamın kıyısını kendine mesken edinir. Derin bir uçurum olarak algıladıkları yaşam çizgisinin başla- dığı noktayı, doğdukları anı, ölümün başlangıcı kabul ederler. Onlar yaşarken ölüdürler. Bu algılamaya sahip birinin nerede yaşadığının bir önemi yoktur. Edebiyatı- mızda Ankaralı Kaan İnce ve İstanbullu Nilgün Marmara bu duruma tipik iki örnektir. Parçadan yazarlarla ilgili olarak çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir yazar için yazma ihtiyacı yaşamsal bir önem taşır. B) Yazarlar için yapıt ortaya koymak bir hesaplaşmadan farksızdır. C) Sanatçılar ancak trajik bir hayatı yazarak başarılı ola- bilir. (D) Yazar yapıtını içselleştirerek yaşama tutunur. E) Beklediği ilgiyi görmeyen yazarlar için yaşam trajik olabilmektedir. 130 sexueghios MMM
2013-YGS/TÜR
27. "Edebiyat dergilerinde sevmediğin, sıkılarak okuduğun
yazılar hangisidir?" diye sorsalar hiç düşünmeden, "Belli
bir şiir kitabı üzerine yazılmış tanıtım yazılarıdır." derim.
Sorun belki de bendedir ama bu tür yazıların neye göre
yazıldığını anlayamıyorum. Tanıtımı yapan iyi niyetli
yazar, genellikle ilgili şairin söz konusu kitabındaki
dizelerden esinle bir şeyleri duyumsatmaya, şairin şiir
dünyasına kendisi ile birlikte katılmaya çağırır bizi.
Kendince eklemeler de yapar o şiirlerde oluşturulmaya
çabalanan etkileyici havaya. Ama söz konusu kitap,
okurca önceden okunmadığı, belki de tanıtıcı üzerine
aldığı işi gerektiği gibi yapmadığı için kitaba yönelik ilgi
oluşturulamaz çoğu zaman. ----.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Bu yazılarda şairi, şiir yazmaya yönlendiren etkenler
üzerinde de durulmalıdır
B) Bu nedenle okuyucunun şiir bilgisini zenginleştirecek
açıklamalara yer verilmelidir
C) Oysa tanıtma yazıları şiire dönük olmayan sorunlarla
şişirildiği için ilginçliğini yitirir
D) Edebiyat dergilerinde tanıtım yazılarına az yer
verilmesi kitaplara duyulan ilgiyi azaltmaktadır
Böylece okuyana eziyet eden, onu yoran, anlamsız
e sıkıcı bir metin ortaya çıkar
X
✓
peş
Mutlu değil, yalnız ve tedirgindir.
eden bir şeyler vardır daima. Her zam
ne bu tarafta ne öbür tarafta olduğu için
izdırabı. Uzun uzun konuşmalar hoşuna g
her insan onu anlamayacaktır. Kendisiyle ka
kendisini caddelere, bulvarlara, pasajlara atar.
.GS/TÜR
28. Bir sabah işinize giderken kırmızı ışıkta durdunuz ve
aracınızı tekrar çalıştıramadınız. Her insanın başına
düşünelim. Birinci olasılıkta arkadaki araçların şoförleri
gelebilecek bu sıradan olay için iki ayrı olasılığı
kızgınlıkla kornaya basıyor, siz de bir kazaya yol
çalışıyorsunuz. İkinci olasılıkta, arkanızdaki araçtan inen
açmamak için kan ter içinde bu durumdan kurtulmaya
bir taksi şoförü, bekleyen araçlara işaret ederek onların
yan şeritten devam etmelerini sağlıyor. Araçlar sakince
geçtikten sonra yanınıza geliyor, birkaç yayayla birlikte
aracınızın yol kenarına çekilmesine yardımcı oluyor. Ne
siz ne de bir başkası gergin ve telaşlı. İşte bu örnekte
olduğu gibi bir toplumun gelişmişlik düzeyini belirleyen
asıl şey,
----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) sorunlara pratik çözümler bulmaktır
B) başka insanları zor duruma düşürmemektir
C) yaptığımız hatanın sonucunu üstlenebilmektir
insanlar arasındaki iletişim biçimidir
E) kurallara uyarak sorunları ortadan kaldırmaktır
koşuşlarını alaycı bir bakışla seyreder.
onun için dünyadaki en güzel iştir.
Kahramanından böyle söz edilen bir roman,
aşağıdakilerden hangisini anlatıyor olabilir?
A) Yaşanmışlık duygusu uyandırsın diye insanların
arasına karışan, hayatın içinden parçalar ton
gözlemci bir yazarı
B) Sürekli sorgulayan, söyledikleri
verilemeyen, anlaşılması
sıra dışı bir adamın di
içinde koşuşturan insanları,
onların mek,
C) Hayatının sor
geçmişi
ihtivs
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
2013-YGS/TÜR 27. "Edebiyat dergilerinde sevmediğin, sıkılarak okuduğun yazılar hangisidir?" diye sorsalar hiç düşünmeden, "Belli bir şiir kitabı üzerine yazılmış tanıtım yazılarıdır." derim. Sorun belki de bendedir ama bu tür yazıların neye göre yazıldığını anlayamıyorum. Tanıtımı yapan iyi niyetli yazar, genellikle ilgili şairin söz konusu kitabındaki dizelerden esinle bir şeyleri duyumsatmaya, şairin şiir dünyasına kendisi ile birlikte katılmaya çağırır bizi. Kendince eklemeler de yapar o şiirlerde oluşturulmaya çabalanan etkileyici havaya. Ama söz konusu kitap, okurca önceden okunmadığı, belki de tanıtıcı üzerine aldığı işi gerektiği gibi yapmadığı için kitaba yönelik ilgi oluşturulamaz çoğu zaman. ----. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Bu yazılarda şairi, şiir yazmaya yönlendiren etkenler üzerinde de durulmalıdır B) Bu nedenle okuyucunun şiir bilgisini zenginleştirecek açıklamalara yer verilmelidir C) Oysa tanıtma yazıları şiire dönük olmayan sorunlarla şişirildiği için ilginçliğini yitirir D) Edebiyat dergilerinde tanıtım yazılarına az yer verilmesi kitaplara duyulan ilgiyi azaltmaktadır Böylece okuyana eziyet eden, onu yoran, anlamsız e sıkıcı bir metin ortaya çıkar X ✓ peş Mutlu değil, yalnız ve tedirgindir. eden bir şeyler vardır daima. Her zam ne bu tarafta ne öbür tarafta olduğu için izdırabı. Uzun uzun konuşmalar hoşuna g her insan onu anlamayacaktır. Kendisiyle ka kendisini caddelere, bulvarlara, pasajlara atar. .GS/TÜR 28. Bir sabah işinize giderken kırmızı ışıkta durdunuz ve aracınızı tekrar çalıştıramadınız. Her insanın başına düşünelim. Birinci olasılıkta arkadaki araçların şoförleri gelebilecek bu sıradan olay için iki ayrı olasılığı kızgınlıkla kornaya basıyor, siz de bir kazaya yol çalışıyorsunuz. İkinci olasılıkta, arkanızdaki araçtan inen açmamak için kan ter içinde bu durumdan kurtulmaya bir taksi şoförü, bekleyen araçlara işaret ederek onların yan şeritten devam etmelerini sağlıyor. Araçlar sakince geçtikten sonra yanınıza geliyor, birkaç yayayla birlikte aracınızın yol kenarına çekilmesine yardımcı oluyor. Ne siz ne de bir başkası gergin ve telaşlı. İşte bu örnekte olduğu gibi bir toplumun gelişmişlik düzeyini belirleyen asıl şey, ---- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) sorunlara pratik çözümler bulmaktır B) başka insanları zor duruma düşürmemektir C) yaptığımız hatanın sonucunu üstlenebilmektir insanlar arasındaki iletişim biçimidir E) kurallara uyarak sorunları ortadan kaldırmaktır koşuşlarını alaycı bir bakışla seyreder. onun için dünyadaki en güzel iştir. Kahramanından böyle söz edilen bir roman, aşağıdakilerden hangisini anlatıyor olabilir? A) Yaşanmışlık duygusu uyandırsın diye insanların arasına karışan, hayatın içinden parçalar ton gözlemci bir yazarı B) Sürekli sorgulayan, söyledikleri verilemeyen, anlaşılması sıra dışı bir adamın di içinde koşuşturan insanları, onların mek, C) Hayatının sor geçmişi ihtivs