Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

B
B
TÜRKÇE TESTİ
34. Felsefe, din gibi hayatı anlama ve anlamlandırma
çabası içindedir. Felsefenin bakış açısı rasyonel
tarzda, dininki daha çok inanç boyutunda şekil-
lenir. Bu iki faaliyetin insana temas ettiği nokta-
lar arasında farklılık bulunması birbiriyle ilişkileri
olmadığı anlamını taşımaz. Felsefe ile din, Antik
Çağlardan bu yana birbiriyle ilişkili ve insanların ih-
tiyaçlarına cevap veren alanlardır. Felsefenin dine
yönelmesiyle onun bir alt dalı olarak din felsefesi
ortaya çıkmıştır. Din felsefesi, dinlere karşı çıkış
veya onlardan yana olma tavrı içermez. Din felse-
fesi; felsefenin din üzerine rasyonel, tutarlı ve kap-
samlı olarak düşünmesidir. Din felsefesi, dinin ilke
ve kavramlarını anlamaya çalışır. İnceleme alanı,
ilahi olan ve olmayan tüm dinlerdir.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin
cevabı yoktur?
A) Din ile felsefe arasında ortak noktalar var mıdır?
B) Din felsefesi ilk olarak ne zaman bir alt dal ola-
rak sınıflandırılmıştır?
C Din felsefesi olgusunun var olmasında etkili
olan unsur nedir?
D) Din felsefesi, dinlere karşı nasıl bir tutum be-
nimsemiştir?
E) Din ve felsefe arasındaki temasın ne zaman-
dan beri var olduğu söylenebilir?
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
B B TÜRKÇE TESTİ 34. Felsefe, din gibi hayatı anlama ve anlamlandırma çabası içindedir. Felsefenin bakış açısı rasyonel tarzda, dininki daha çok inanç boyutunda şekil- lenir. Bu iki faaliyetin insana temas ettiği nokta- lar arasında farklılık bulunması birbiriyle ilişkileri olmadığı anlamını taşımaz. Felsefe ile din, Antik Çağlardan bu yana birbiriyle ilişkili ve insanların ih- tiyaçlarına cevap veren alanlardır. Felsefenin dine yönelmesiyle onun bir alt dalı olarak din felsefesi ortaya çıkmıştır. Din felsefesi, dinlere karşı çıkış veya onlardan yana olma tavrı içermez. Din felse- fesi; felsefenin din üzerine rasyonel, tutarlı ve kap- samlı olarak düşünmesidir. Din felsefesi, dinin ilke ve kavramlarını anlamaya çalışır. İnceleme alanı, ilahi olan ve olmayan tüm dinlerdir. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? A) Din ile felsefe arasında ortak noktalar var mıdır? B) Din felsefesi ilk olarak ne zaman bir alt dal ola- rak sınıflandırılmıştır? C Din felsefesi olgusunun var olmasında etkili olan unsur nedir? D) Din felsefesi, dinlere karşı nasıl bir tutum be- nimsemiştir? E) Din ve felsefe arasındaki temasın ne zaman- dan beri var olduğu söylenebilir?
15.-16. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Nuruosmaniye Külliyesi; Osmanlı mimari anlayışın-
dan uzak, barok tarzı Batılı mimari anlayışın denen-
Külliye'nin yapımına I. Mahmut zamanında başlanmı
diği, süs ve işlemelerin çokça kullanıldığı bir külliyedir.
Sultan'ın ömrü bitirmeye vefa etmeyince III. Osman
bitirilmiştir. Külliye'nin mimarı hakkında
tarafından
Rum olduğu sanılan, külliye başmimarı Simeon Kal-
kesin bir bilgi elimizde olmasa da bazı kaynaklarda
planında; cami, kütüphane, türbe, imaret, medrese,
fa tarafından yapılmış olduğu söylenmektedir. Küttiye
sebil, hünkar mahfili ve çeşme bulunur. Caminin mer-
kezi, koca bir kubbeyle örtülüdür ve bu kubbe Osmanlı
camilerinde kullanılmış en büyük kubbe olma özelliği-
mimari geleneğiyle bağdaşmayan, aykırı bir tarzdır.
ne sahiptir. Mihraptaki çıkıntılar ve silmeler Osmanlı
Cami, Fatma Hanım Mescidi'nin yerine, 1749 Ocak'ın-
edilmiştir. Camide bulunan yazıların büyük bir bölümü;
dan 1755 Aralık'ına kadar süren zaman diliminde inşa
Hattat Bursalı Ali Efendi, Mehmet Rasim, Seyyid Ab-
dulhalim ve Fahrettin Yahya tarafından yazılmıştır. Du-
varları çevreleyen içbükey kornişlerde Fetih Suresi ya-
zılıdır ve camide "S" ve "C" biçiminde eğrisel kemerler
kullanılmıştır. Ikişer şerefeli iki minaresiyle ve çevresi
küçük kubbelerle çevrilmiş "U" şeklindeki avlusuyla
kullanılan barok ve rokoko bezemeler, Osmanlı usta-
farklı bir hava yakalayan Nuruosmaniye Külliyesi'nde
lanının elinde farklılaşmış ve eşsiz sanatsal süslemeler
olmayı başarmıştır.
16. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
Gerekçe belirtilmiştir.
B) Okuru bilgilendirme amacıyla kaleme alınmıştır.
C) Yorumlar yapılmıştır.
D) Betimleyici ögelere yer verilmiştir.
E) Eser hakkındaki farklı görüşler karşılaştırılmıştır.
PEGEM AKADEMI-
17
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
15.-16. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Nuruosmaniye Külliyesi; Osmanlı mimari anlayışın- dan uzak, barok tarzı Batılı mimari anlayışın denen- Külliye'nin yapımına I. Mahmut zamanında başlanmı diği, süs ve işlemelerin çokça kullanıldığı bir külliyedir. Sultan'ın ömrü bitirmeye vefa etmeyince III. Osman bitirilmiştir. Külliye'nin mimarı hakkında tarafından Rum olduğu sanılan, külliye başmimarı Simeon Kal- kesin bir bilgi elimizde olmasa da bazı kaynaklarda planında; cami, kütüphane, türbe, imaret, medrese, fa tarafından yapılmış olduğu söylenmektedir. Küttiye sebil, hünkar mahfili ve çeşme bulunur. Caminin mer- kezi, koca bir kubbeyle örtülüdür ve bu kubbe Osmanlı camilerinde kullanılmış en büyük kubbe olma özelliği- mimari geleneğiyle bağdaşmayan, aykırı bir tarzdır. ne sahiptir. Mihraptaki çıkıntılar ve silmeler Osmanlı Cami, Fatma Hanım Mescidi'nin yerine, 1749 Ocak'ın- edilmiştir. Camide bulunan yazıların büyük bir bölümü; dan 1755 Aralık'ına kadar süren zaman diliminde inşa Hattat Bursalı Ali Efendi, Mehmet Rasim, Seyyid Ab- dulhalim ve Fahrettin Yahya tarafından yazılmıştır. Du- varları çevreleyen içbükey kornişlerde Fetih Suresi ya- zılıdır ve camide "S" ve "C" biçiminde eğrisel kemerler kullanılmıştır. Ikişer şerefeli iki minaresiyle ve çevresi küçük kubbelerle çevrilmiş "U" şeklindeki avlusuyla kullanılan barok ve rokoko bezemeler, Osmanlı usta- farklı bir hava yakalayan Nuruosmaniye Külliyesi'nde lanının elinde farklılaşmış ve eşsiz sanatsal süslemeler olmayı başarmıştır. 16. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Gerekçe belirtilmiştir. B) Okuru bilgilendirme amacıyla kaleme alınmıştır. C) Yorumlar yapılmıştır. D) Betimleyici ögelere yer verilmiştir. E) Eser hakkındaki farklı görüşler karşılaştırılmıştır. PEGEM AKADEMI- 17
19. - 21. soruları aşağıdaki parçaya göre ce-
vaplayınız.
(1) Ahmet Muhip Dıranas, tipki Fazıl Hüsnü Dağ-
larca gibi, şiirimizde büyük bir rastlantıdır. (II) Dil
ve imge açısından kendinden önceki şairlere hiç
mi hiç benzemez. (III) Dünya şiirini çağdaş şiir
ustalarını izlemiş, çağının sorunlarına bir Yahya
Kemal yan çizerliğiyle yabancı kalmış olsa da
onun gibi, Türk şiirine eski kalıplar içinde yep-
yeni bir anlatım, ulaşılması güç bir ses ve uyum
tazeliği getirmiştir. (IV) Ahmet Muhip Dıranas
tıpkı Fazıl Hüsnü Dağlarca gibi, karanlıklardan
ışığa çıkmanın özlemini çeken bir şairdir. (V) Ne
var ki onun bu isteğinin ardında ülkesinin sıkın-
tılarına kahırlanıp "karanlıkları yakmak isteyen
Dağlarca'nın toplumsal kaygıları ve büyük ka-
rarlılığı yoktur. (VI) Dıranas daha çok, geçmiş
güzel günlerin anısında durmadan bunalan ru-
huna bir ışık, bir dayanak bulma derdindedir.
19. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin
hangisinde hem olumlu hem de olumsuz
bir eleştiri söz konusudur?
B) II. C) MI. DIV.
EV.
20. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense
ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
22. (1) Ta
Dev
ilk c
cilic
lan
final dergisi
Bu
Ed
ma
m
ev
ti
k
S
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
19. - 21. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. (1) Ahmet Muhip Dıranas, tipki Fazıl Hüsnü Dağ- larca gibi, şiirimizde büyük bir rastlantıdır. (II) Dil ve imge açısından kendinden önceki şairlere hiç mi hiç benzemez. (III) Dünya şiirini çağdaş şiir ustalarını izlemiş, çağının sorunlarına bir Yahya Kemal yan çizerliğiyle yabancı kalmış olsa da onun gibi, Türk şiirine eski kalıplar içinde yep- yeni bir anlatım, ulaşılması güç bir ses ve uyum tazeliği getirmiştir. (IV) Ahmet Muhip Dıranas tıpkı Fazıl Hüsnü Dağlarca gibi, karanlıklardan ışığa çıkmanın özlemini çeken bir şairdir. (V) Ne var ki onun bu isteğinin ardında ülkesinin sıkın- tılarına kahırlanıp "karanlıkları yakmak isteyen Dağlarca'nın toplumsal kaygıları ve büyük ka- rarlılığı yoktur. (VI) Dıranas daha çok, geçmiş güzel günlerin anısında durmadan bunalan ru- huna bir ışık, bir dayanak bulma derdindedir. 19. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde hem olumlu hem de olumsuz bir eleştiri söz konusudur? B) II. C) MI. DIV. EV. 20. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? 22. (1) Ta Dev ilk c cilic lan final dergisi Bu Ed ma m ev ti k S
24. Oğuz Atay ve Yusuf Atılgan'ın kaynağı moder-
nist Batı edebiyatı olduğu için roman anlayışı
bakımından kendilerinden önceki Anadolu ro-
mancılarından ayrılırlar. Ama yapıtları başkal-
dırı edebiyatına da örnek sayılabileceğinden,
bir bakıma öncekilerle ortak bir yanları vardır.
Ne ki Anadolu romancıları haksız düzene baş-
kaldırırlarken, Atay ve Atılgan bireyin sorunla-
rına eğilmişler ve burjuva zihniyeti karşısında
bireyin isyanını dile getirmişlerdir.
Bu parçada söz konusu romancılarla ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisine değinil-
memiştir?
A) Kendilerinden önceki romancılara benze-
mekten kaçındıklarına
+
B Başkaldırı edebiyatının benzeri bir örneğini
verdiklerine
CY Modernist roman anlayışını tercih ettikle-
rine
f
DY Bireyin itaatsizliklerini anlatmaya öncelik
verdiklerine
Roman anlayışları farklı yazarlarla ortak bir
özelliklerinin bulunduğuna
+
Torelle Aye gibi
26.
final dergisi
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
24. Oğuz Atay ve Yusuf Atılgan'ın kaynağı moder- nist Batı edebiyatı olduğu için roman anlayışı bakımından kendilerinden önceki Anadolu ro- mancılarından ayrılırlar. Ama yapıtları başkal- dırı edebiyatına da örnek sayılabileceğinden, bir bakıma öncekilerle ortak bir yanları vardır. Ne ki Anadolu romancıları haksız düzene baş- kaldırırlarken, Atay ve Atılgan bireyin sorunla- rına eğilmişler ve burjuva zihniyeti karşısında bireyin isyanını dile getirmişlerdir. Bu parçada söz konusu romancılarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? A) Kendilerinden önceki romancılara benze- mekten kaçındıklarına + B Başkaldırı edebiyatının benzeri bir örneğini verdiklerine CY Modernist roman anlayışını tercih ettikle- rine f DY Bireyin itaatsizliklerini anlatmaya öncelik verdiklerine Roman anlayışları farklı yazarlarla ortak bir özelliklerinin bulunduğuna + Torelle Aye gibi 26. final dergisi
26 Beyaz Gürültü ve Cosmopolis gibi kitapların yazarı
Don De Lillo, yazarlığın romantik bir hale getirilme-
sine karşı çıkıyor ve yazarlığı "kişisel özgürlük" bi-
çiminde tanımlıyor. "Yazarlık bizi, çevremizi sarmış
olan toplu kimlikten kurtarır. Sonuçta yazarlar bir alt
kültürün yasadışı kahramanları olmak için değil, ken-
dilerini kurtarmak ve birey olarak hayatta kalabilmek
için yazarlar." De Lillo ayrıca, "Ne kadar bildiğimi
öğrenmek için yazıyorum. Yazma eylemi benim için
düşünme eyleminin yoğunlaşmış hali. Eğer o derece
bir konsantrasyona ulaşamıyorsam, fikirlerim meyve
verebilecek kıvama gelemez." diyor.
Bu parçaya göre Aşağıdakilerden hangisi Don
De Lillo'nun yazarlıkla ilgili düşüncelerinden biri
değildir?
A) Yazarların bir birey olarak hayatta kalmak için
yazması
B) Yazarların yazılarını, bir alt kültürün yasadışı
kahramanları olma düşüncesiyle yazmaması
CY Yazarların bilgilerinin ne kadar olduğunu öğren-
me düşüncesiyle yazması
D) Yazarlığı bireysel özgürlük olarak görmesi
E Kişinin etrafını kuşatan toplu kimlikten yazarlık
sayesinde kurtulması
21. Rönesans yo soproud
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
26 Beyaz Gürültü ve Cosmopolis gibi kitapların yazarı Don De Lillo, yazarlığın romantik bir hale getirilme- sine karşı çıkıyor ve yazarlığı "kişisel özgürlük" bi- çiminde tanımlıyor. "Yazarlık bizi, çevremizi sarmış olan toplu kimlikten kurtarır. Sonuçta yazarlar bir alt kültürün yasadışı kahramanları olmak için değil, ken- dilerini kurtarmak ve birey olarak hayatta kalabilmek için yazarlar." De Lillo ayrıca, "Ne kadar bildiğimi öğrenmek için yazıyorum. Yazma eylemi benim için düşünme eyleminin yoğunlaşmış hali. Eğer o derece bir konsantrasyona ulaşamıyorsam, fikirlerim meyve verebilecek kıvama gelemez." diyor. Bu parçaya göre Aşağıdakilerden hangisi Don De Lillo'nun yazarlıkla ilgili düşüncelerinden biri değildir? A) Yazarların bir birey olarak hayatta kalmak için yazması B) Yazarların yazılarını, bir alt kültürün yasadışı kahramanları olma düşüncesiyle yazmaması CY Yazarların bilgilerinin ne kadar olduğunu öğren- me düşüncesiyle yazması D) Yazarlığı bireysel özgürlük olarak görmesi E Kişinin etrafını kuşatan toplu kimlikten yazarlık sayesinde kurtulması 21. Rönesans yo soproud
KRO
16. (I) John B. Watson tarafından, insan davranışlarını
açıklamak için davranışçılık kuramı geliştirildi.
(II) Davranışçı psikolojiye göre nesnel yöntemlerle
gözlemlenemeyen zihinsel süreçlerin incelenmesinin bir
anlamı yoktu. (III) Pavlov, Skinner gibi bilim insanlarının
Watson'ın görüşlerine katılmasıyla kuram yaygınlık
kazandı. (IV) Davranışçı psikoloji öğrenmeyi, uyarıcı v
tepki arasındaki bağla açıklayarak psikanalitik görüşün
belirttiği etkinin geçerli olmadığını ileri sürdü xarici
olarak nitelendirilen çevresel faktörler, kişilerde olumlu
veya olumsuz davranışlara neden oluyordu.
(VI) Olumsuz davranışlara yol açan uyaranlar
kaldırılarak olumlu davranışları oluşturanlar
eklendiğinde bireyin kendini geliştirmesi bekleniyordu.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle
başlar?
A) II
B) III
D) V
E) VI
2020 TYT
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
KRO 16. (I) John B. Watson tarafından, insan davranışlarını açıklamak için davranışçılık kuramı geliştirildi. (II) Davranışçı psikolojiye göre nesnel yöntemlerle gözlemlenemeyen zihinsel süreçlerin incelenmesinin bir anlamı yoktu. (III) Pavlov, Skinner gibi bilim insanlarının Watson'ın görüşlerine katılmasıyla kuram yaygınlık kazandı. (IV) Davranışçı psikoloji öğrenmeyi, uyarıcı v tepki arasındaki bağla açıklayarak psikanalitik görüşün belirttiği etkinin geçerli olmadığını ileri sürdü xarici olarak nitelendirilen çevresel faktörler, kişilerde olumlu veya olumsuz davranışlara neden oluyordu. (VI) Olumsuz davranışlara yol açan uyaranlar kaldırılarak olumlu davranışları oluşturanlar eklendiğinde bireyin kendini geliştirmesi bekleniyordu. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III D) V E) VI 2020 TYT
Kadında, erkekte, objede veya yemekte, kısacası her şeyde
kusursuzluğun arandığı ve kusursuzluğun bir avantaj gibi
görüldüğü dünyamıza ilaç gibi gelen bir Japon felsefesi var:
Bu felsefenin adr kintsugi. Felsefe, aynı zamanda kökeni
yüzyıllar öncesine dayanan bir Japon geleneği. Kırılan
çömlek, vazo, tabak gibi objelerin çatlaklarını toz altınla
onaran ye ona yeni bir kimlik kazandıran kintsugi tekniğiyle
objenin kusurları daha da bir göz önüne çıkarılıyor ve
hayattaki değeri de farklı bir yöne evriliyor. Atmak yerine
onu kusurlarıyla kabul eden ve çatlakları altınla birleştirilen
bu objeye yeni bir hayat veriliyor aslında. Kintsugi, hayatın
pek çok alanına uygulayabileceğimiz bir felsefe. Modern
sanata da ilham vermiş olan bu kadim Japon geleneğinin
pek çok örneğini dünyanın önde gelen müzelerinde,
sanat galerilerinde ve sergilerde görmeniz mümkün. Derin
anlamlar taşıyan bu tamir şeklinin felsefesi, bir diğer Japon
yaşam sanatrolan wabi-sabi ile benzerlik gösterir. Her ikisi
de mükemmel olmayanı kucaklamayı önerir.
37. Bu parçada altı çizili sözle "kintsugi"nin hangi özelliği
vurgulanmıştır?
ALUlusalliği
B) Doğallığı
C) Evrenselliği →
D) Değişmezliği
E) Kusursuzluğu
38. Bu parçadan hareketle "kintsugi" ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
ılamaz?
A Bir objenin kusurlarını saklamaya asla çalışmadığı hatta
vurguladığına
D
B Modern sanatın bazı ögelerine dahi kaynaklık edebildiğine
C) Çeşitli örneklerinin, farklı mekânlarda ziyarete açık
olduğuna
D) Kadında, erkekte, objede veya yemekte uygulanabildiğine
E) Kendisiyle aynı kültüre ait başka bir felsefi tavırla
benzeştiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Kadında, erkekte, objede veya yemekte, kısacası her şeyde kusursuzluğun arandığı ve kusursuzluğun bir avantaj gibi görüldüğü dünyamıza ilaç gibi gelen bir Japon felsefesi var: Bu felsefenin adr kintsugi. Felsefe, aynı zamanda kökeni yüzyıllar öncesine dayanan bir Japon geleneği. Kırılan çömlek, vazo, tabak gibi objelerin çatlaklarını toz altınla onaran ye ona yeni bir kimlik kazandıran kintsugi tekniğiyle objenin kusurları daha da bir göz önüne çıkarılıyor ve hayattaki değeri de farklı bir yöne evriliyor. Atmak yerine onu kusurlarıyla kabul eden ve çatlakları altınla birleştirilen bu objeye yeni bir hayat veriliyor aslında. Kintsugi, hayatın pek çok alanına uygulayabileceğimiz bir felsefe. Modern sanata da ilham vermiş olan bu kadim Japon geleneğinin pek çok örneğini dünyanın önde gelen müzelerinde, sanat galerilerinde ve sergilerde görmeniz mümkün. Derin anlamlar taşıyan bu tamir şeklinin felsefesi, bir diğer Japon yaşam sanatrolan wabi-sabi ile benzerlik gösterir. Her ikisi de mükemmel olmayanı kucaklamayı önerir. 37. Bu parçada altı çizili sözle "kintsugi"nin hangi özelliği vurgulanmıştır? ALUlusalliği B) Doğallığı C) Evrenselliği → D) Değişmezliği E) Kusursuzluğu 38. Bu parçadan hareketle "kintsugi" ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? ılamaz? A Bir objenin kusurlarını saklamaya asla çalışmadığı hatta vurguladığına D B Modern sanatın bazı ögelerine dahi kaynaklık edebildiğine C) Çeşitli örneklerinin, farklı mekânlarda ziyarete açık olduğuna D) Kadında, erkekte, objede veya yemekte uygulanabildiğine E) Kendisiyle aynı kültüre ait başka bir felsefi tavırla benzeştiğine
İyi şair sözcüklere olan egemenliğiyle belli olur. Yani
genellikle şairler, bütün dünya şiirinde sözcüklerin
çeşitli anlamlarından, yarattıkları tasarımlardan, in-
sana ulaştırdığı değişik duygu değerlerinden, yan
tasarımlardan yararlanmakta, böylece etkili dili
sağlamaktadır. Her sözcük, bir anlam çerçevesine
sahiptir. Bu çerçeve içinde bir temel anlamı vardır,
bir yan anlamı vardır. Ama bunun yanı sıra şiirlerde
bu sözcükler birçok tasarımları, görüntüleri de size
ulaştırır. Bir de bunların duygu değeri vardır. Şimdi
mesela bir "hastane" dediğimiz zaman zihninizde
yalnızca hastaların bakıldığı bir bina düşünemezsi-
niz, böyle bir şey canlanır diyemezsiniz. Doktoruyla,
beyaz gömlekleriyle, insanlarıyla, inleyenleriyle, ka-
labalığıyla böyle bir bina aklınıza gelir. Daha doğ-
rusu geniş bir görüntüler manzumesi aklınıza gelir.
Bunun yanı sıra yan anlamlardan yararlanır şairler.
27 Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilme-
miştir?
Şairlerin şiir dili oluştururken nelerden yararlan-
dığına
Sözcükler üzerinde kurulan hâkimiyetin şairin ni-
teliğini belirlediğine
Sözcüklerin şiir dilinde insana çeşitli manzaralar
sunduğuna
Sözcüklerin temel ve yan anlamları dışında şiir-
lerde duygu bakımından kıymet kazandığına
Şairlerin dili kullanma biçimleri ve sanat hakkın-
daki görüşleri arasında paralellik olduğuna
Bu parçaya göre aşağıdaki şiirlerin hangisinde
dil, sözü edildiği şekliyle kullanılmamıştır?
A) Camların rengini beğenmedim / Bütün mor bıyık-
lar yabancı / Şekersiz çaylar içindeyim
B) Yokluğun, cehennemin öbür adıdır / Üşüyorum,
kapama gözlerini
C) Içimde damla damla bir korku birikiyor / Sanıyo-
rum her sokak başını kesmiş devler
D) Sisler bulvarına akşam çökmüştü / Omuzlarımı-
za çoktan çökmüştü / Kesik bir kol gibi yalnızım
E) Seni arıyorum kalabalık caddelerde / Tanımadı-
ğım insanlar geçiyor, sen yoksun
10
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
İyi şair sözcüklere olan egemenliğiyle belli olur. Yani genellikle şairler, bütün dünya şiirinde sözcüklerin çeşitli anlamlarından, yarattıkları tasarımlardan, in- sana ulaştırdığı değişik duygu değerlerinden, yan tasarımlardan yararlanmakta, böylece etkili dili sağlamaktadır. Her sözcük, bir anlam çerçevesine sahiptir. Bu çerçeve içinde bir temel anlamı vardır, bir yan anlamı vardır. Ama bunun yanı sıra şiirlerde bu sözcükler birçok tasarımları, görüntüleri de size ulaştırır. Bir de bunların duygu değeri vardır. Şimdi mesela bir "hastane" dediğimiz zaman zihninizde yalnızca hastaların bakıldığı bir bina düşünemezsi- niz, böyle bir şey canlanır diyemezsiniz. Doktoruyla, beyaz gömlekleriyle, insanlarıyla, inleyenleriyle, ka- labalığıyla böyle bir bina aklınıza gelir. Daha doğ- rusu geniş bir görüntüler manzumesi aklınıza gelir. Bunun yanı sıra yan anlamlardan yararlanır şairler. 27 Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilme- miştir? Şairlerin şiir dili oluştururken nelerden yararlan- dığına Sözcükler üzerinde kurulan hâkimiyetin şairin ni- teliğini belirlediğine Sözcüklerin şiir dilinde insana çeşitli manzaralar sunduğuna Sözcüklerin temel ve yan anlamları dışında şiir- lerde duygu bakımından kıymet kazandığına Şairlerin dili kullanma biçimleri ve sanat hakkın- daki görüşleri arasında paralellik olduğuna Bu parçaya göre aşağıdaki şiirlerin hangisinde dil, sözü edildiği şekliyle kullanılmamıştır? A) Camların rengini beğenmedim / Bütün mor bıyık- lar yabancı / Şekersiz çaylar içindeyim B) Yokluğun, cehennemin öbür adıdır / Üşüyorum, kapama gözlerini C) Içimde damla damla bir korku birikiyor / Sanıyo- rum her sokak başını kesmiş devler D) Sisler bulvarına akşam çökmüştü / Omuzlarımı- za çoktan çökmüştü / Kesik bir kol gibi yalnızım E) Seni arıyorum kalabalık caddelerde / Tanımadı- ğım insanlar geçiyor, sen yoksun 10
Einsanı ve toplumu işleyen sanat eserleri, özgürlüğü yaka-
amiştir
6.
Oğuz Kağan Destanı, Oğuz Kağan'ın yaşamı etrafında ör-
gülenmiştir. Destanda, destan kahramanı Oğuz'un gerçekte
Türk-Hun hükümdarı Mete olduğu söylenmektedir. Gerçekten
de Mete'nin tarihî kişiliği ile destan kahramanı Oğuz'un se-
rüvenleri arasında büyük bir benzerlik vardır. M.Ö. 11. yy.'da
doğan destanın tek nüshası Paris'tedir. Oğuz Kağan, doğuş-
tan güzel olan, doğduktan kırk gün sonra büyüyüp gelişen,
halka eziyet eden canavarı öldüren, ülkeleri bayrağı altına
alan, yaşlanınca yurdunu oğulları arasında paylaştıran Türk
hükümdarı ve kahramanıdır.
fark
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi kesin olarak
söylenemez?
A) içerisinde olağanüstü birçok olayı barındırmaktadır.
B) Farklı toplulukları bünyesinde toplanmıştır.
C) Destan kahramanı Oğuz, Türk hükümdarı Mete'dir.
DYaslanınca yurdunu çocukları arasında eşit olarak pay-
laştırmıştır.
Oğuz'u anlatan destanın tek bir nüshası vardır.
6
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Einsanı ve toplumu işleyen sanat eserleri, özgürlüğü yaka- amiştir 6. Oğuz Kağan Destanı, Oğuz Kağan'ın yaşamı etrafında ör- gülenmiştir. Destanda, destan kahramanı Oğuz'un gerçekte Türk-Hun hükümdarı Mete olduğu söylenmektedir. Gerçekten de Mete'nin tarihî kişiliği ile destan kahramanı Oğuz'un se- rüvenleri arasında büyük bir benzerlik vardır. M.Ö. 11. yy.'da doğan destanın tek nüshası Paris'tedir. Oğuz Kağan, doğuş- tan güzel olan, doğduktan kırk gün sonra büyüyüp gelişen, halka eziyet eden canavarı öldüren, ülkeleri bayrağı altına alan, yaşlanınca yurdunu oğulları arasında paylaştıran Türk hükümdarı ve kahramanıdır. fark Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenemez? A) içerisinde olağanüstü birçok olayı barındırmaktadır. B) Farklı toplulukları bünyesinde toplanmıştır. C) Destan kahramanı Oğuz, Türk hükümdarı Mete'dir. DYaslanınca yurdunu çocukları arasında eşit olarak pay- laştırmıştır. Oğuz'u anlatan destanın tek bir nüshası vardır. 6
17. Periyodik Tablo, 20. yüzyıl İtalyan edebiyatının dünyaca ünlü
yazarı Primo Levi'nin otobiyografik öykülerinden oluşuyor. Türk-
çede ilk kez yayımlanan ve Levi'nin kendine özgü bakış açısını
yansıttığı öyküler, yazarın geçirdiği buhranlı öğrencilik yıllarına
ve İkinci Dünya Savaşı'nda onu Auschwitz'e kadar götürecek
koşullara ışık tutuyor. Levi'nin 1940'ların İtalyası'nda toplumsal
sorunların şekillendirdiği yalnız bireyin yaşadıklarını kimyasal
metaforlarla anlattığı, dostluk ve dayanışmayı temel alan bu ki-
tabı 2006 yılında İngiltere'deki Kraliyet Bilim Enstitüsü tarafın-
dan en iyi bilim kitabı kabul edilmiştir. Levi'nin bir kimyager ola-
rak maddeye, bir insan olarak da manaya erişmek için çıktığı
arayışta bulduğu kişisel ve entelektüel unsurlar, okurlara hem
insana hem de doğaya dair eşsiz bir hazine sunuyor.
Bu parçadan hareketle Periyodik Tablo ile ilgili olarak
1. Okurun yaşamını zenginleştirecek ögeler barındırmaktadır.
II. Alanında uzman kişiler tarafından başarılı bulunmuştur.
III. Yazarı bilim adamı gibi sanatsal bir dil kullanmıştır.
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
Yalnız III
DI ve II
E) II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
17. Periyodik Tablo, 20. yüzyıl İtalyan edebiyatının dünyaca ünlü yazarı Primo Levi'nin otobiyografik öykülerinden oluşuyor. Türk- çede ilk kez yayımlanan ve Levi'nin kendine özgü bakış açısını yansıttığı öyküler, yazarın geçirdiği buhranlı öğrencilik yıllarına ve İkinci Dünya Savaşı'nda onu Auschwitz'e kadar götürecek koşullara ışık tutuyor. Levi'nin 1940'ların İtalyası'nda toplumsal sorunların şekillendirdiği yalnız bireyin yaşadıklarını kimyasal metaforlarla anlattığı, dostluk ve dayanışmayı temel alan bu ki- tabı 2006 yılında İngiltere'deki Kraliyet Bilim Enstitüsü tarafın- dan en iyi bilim kitabı kabul edilmiştir. Levi'nin bir kimyager ola- rak maddeye, bir insan olarak da manaya erişmek için çıktığı arayışta bulduğu kişisel ve entelektüel unsurlar, okurlara hem insana hem de doğaya dair eşsiz bir hazine sunuyor. Bu parçadan hareketle Periyodik Tablo ile ilgili olarak 1. Okurun yaşamını zenginleştirecek ögeler barındırmaktadır. II. Alanında uzman kişiler tarafından başarılı bulunmuştur. III. Yazarı bilim adamı gibi sanatsal bir dil kullanmıştır. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız I B) Yalnız II Yalnız III DI ve II E) II ve III
8. Sembolist bir şair olan Haşim'in şiir, şehir ve mimariyi birlikte ele
alması, yer yer eleştiriler yapması oldukça anlamlıdır. Bilindiği
gibi o, şiiri öylesine özel ve önemli görmüştür ki hem çok az şiir
yazmış, hem de Türk şiirinde sembolizmin yaratıcısı olmuştur.
O, "Misra benim haysiyetimdir." diyen Yahya Kemal gibi şiire
saygısını göstermiş; şiirini bir kuyumcu titizliğiyle misra misra
işlemiştir. Ayrıca şiiri insan ruhunun ve duygusunun bir eseri
olarak gördüğünden dolayı şehrin ve mimarinin şiire girmesini
eleştirmiştir.
Bu parçadan hareketle Haşim'in şiiriyle ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi söylenemez
(A) Yahya Kemal ile aynı çizgide şiir yazdığı
BY Bir akımın Türk edebiyatında kurucusu olduğu
C) Her şeyin şiir konusu olabileceğine karşı çıktığı
DŞiirle ilgili değerlendirmeleri olduğu
EX Şiirlerini büyük bir özenle oluşturduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
8. Sembolist bir şair olan Haşim'in şiir, şehir ve mimariyi birlikte ele alması, yer yer eleştiriler yapması oldukça anlamlıdır. Bilindiği gibi o, şiiri öylesine özel ve önemli görmüştür ki hem çok az şiir yazmış, hem de Türk şiirinde sembolizmin yaratıcısı olmuştur. O, "Misra benim haysiyetimdir." diyen Yahya Kemal gibi şiire saygısını göstermiş; şiirini bir kuyumcu titizliğiyle misra misra işlemiştir. Ayrıca şiiri insan ruhunun ve duygusunun bir eseri olarak gördüğünden dolayı şehrin ve mimarinin şiire girmesini eleştirmiştir. Bu parçadan hareketle Haşim'in şiiriyle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi söylenemez (A) Yahya Kemal ile aynı çizgide şiir yazdığı BY Bir akımın Türk edebiyatında kurucusu olduğu C) Her şeyin şiir konusu olabileceğine karşı çıktığı DŞiirle ilgili değerlendirmeleri olduğu EX Şiirlerini büyük bir özenle oluşturduğu
22. Sanatın gayesi, insan yetiştirmek olduğundan sanatımızı
üstünüzde taşıdığınız müddetçe faydalı olabiliriz. Sana-
ti, kâğıt üzerinden kurtarıp kendi üzerimize uygulayabil-
diğimiz zaman bir sonuca varmış olabiliriz. Önemli olan
insanın, sanatın yardımıyla kendi ahlakını süslemesi.
Kötü taraflarınızı, kötü huylarınızı ve kötü alışkanlıkları-
nızı yok edip kendinizi, "Ben sanatla meşgulüm, bu bana
yakışmaz." diye terbiye edebiliyorsanız hedefe ulaştınız
demektir. Yoksa gaye, ben bundan ne kadar para kaza-
nacağım, bu bana nasıl bir şöhret sağlayacak, kimlere
nüfuz etmemi temin edecek olduğunda emek boşunadır.
Bunları söyleyen bir yazarın aşağıdakilerden
hangisini söylemesi beklenemez?
A) Sanatsal faaliyetler insana bir şeyler kazandırıyorsa
faydalıdır.
B) Sanat, insanların kusurlu yönlerini törpüleyerek
onların güzel yanlarını ortaya çıkarmada bir araçtır.
C) Sanat, sadece para için yapılırsa o sanatın size
kazandıracağı bir şey yoktur.
D) İnsan yetiştirmede sanatın gücünden faydalanmak
gerekir.
E) Sanatçının topluma örnek olacağım diye kendisini
sınırlandırması çok yanlıştır.
endemik-
24
8
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
22. Sanatın gayesi, insan yetiştirmek olduğundan sanatımızı üstünüzde taşıdığınız müddetçe faydalı olabiliriz. Sana- ti, kâğıt üzerinden kurtarıp kendi üzerimize uygulayabil- diğimiz zaman bir sonuca varmış olabiliriz. Önemli olan insanın, sanatın yardımıyla kendi ahlakını süslemesi. Kötü taraflarınızı, kötü huylarınızı ve kötü alışkanlıkları- nızı yok edip kendinizi, "Ben sanatla meşgulüm, bu bana yakışmaz." diye terbiye edebiliyorsanız hedefe ulaştınız demektir. Yoksa gaye, ben bundan ne kadar para kaza- nacağım, bu bana nasıl bir şöhret sağlayacak, kimlere nüfuz etmemi temin edecek olduğunda emek boşunadır. Bunları söyleyen bir yazarın aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez? A) Sanatsal faaliyetler insana bir şeyler kazandırıyorsa faydalıdır. B) Sanat, insanların kusurlu yönlerini törpüleyerek onların güzel yanlarını ortaya çıkarmada bir araçtır. C) Sanat, sadece para için yapılırsa o sanatın size kazandıracağı bir şey yoktur. D) İnsan yetiştirmede sanatın gücünden faydalanmak gerekir. E) Sanatçının topluma örnek olacağım diye kendisini sınırlandırması çok yanlıştır. endemik- 24 8
verecek düzeyde mi?
E) Çizgi film karelerini ortaya koyarken olay örgüsüne
bağlı kaldım mı?
21. Görünüşte hepimiz aynı türden canlılarız değil mi?
Hepimiz etten ve kemikten oluşuyoruz, hepimiz aynı
şekilde dünyaya geldik; aynı şekilde besleniyor, aynı
havayı soluyoruz. Peki ya yeryüzünde bitmek bilmeyen
bu kavgalar, savaşlar neden? Biz neden sürekli
birbirimizi üzüyor, eziyor ve tüketiyoruz? Neden birileri,
sürekli diğerleri üzerinde egemen olma, üstünlük
savaşı kurma eğiliminde?
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak
istenen düşünceyle örtüşmektedir?
A) İnsanın eline firsat geçtiğinde bunu başkalarına
üstünlükte kullanır.
B) Kendine güveni olmayan bireyler, güvensizliklerini
başkalarını ezmekle gizler.
C) Her yönden eşit olan insanlar, anlamsız yere
birbirlerine üstün gelme çabasındadır.
D) Kendini bilgiye kapatan kişiler, başka insanlara
zarar verir.
E) Üstün gelme çabası, insanın içinde sakladığı bir
dürtüdür.
aromat yayınları
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
verecek düzeyde mi? E) Çizgi film karelerini ortaya koyarken olay örgüsüne bağlı kaldım mı? 21. Görünüşte hepimiz aynı türden canlılarız değil mi? Hepimiz etten ve kemikten oluşuyoruz, hepimiz aynı şekilde dünyaya geldik; aynı şekilde besleniyor, aynı havayı soluyoruz. Peki ya yeryüzünde bitmek bilmeyen bu kavgalar, savaşlar neden? Biz neden sürekli birbirimizi üzüyor, eziyor ve tüketiyoruz? Neden birileri, sürekli diğerleri üzerinde egemen olma, üstünlük savaşı kurma eğiliminde? Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen düşünceyle örtüşmektedir? A) İnsanın eline firsat geçtiğinde bunu başkalarına üstünlükte kullanır. B) Kendine güveni olmayan bireyler, güvensizliklerini başkalarını ezmekle gizler. C) Her yönden eşit olan insanlar, anlamsız yere birbirlerine üstün gelme çabasındadır. D) Kendini bilgiye kapatan kişiler, başka insanlara zarar verir. E) Üstün gelme çabası, insanın içinde sakladığı bir dürtüdür. aromat yayınları
TYT / Türkçe
20. Animatörler, animasyon prensiplerini kullanarak birbiri
arkası gelen resimlerdeki karakterlerin canlı gibi
görünmesini sağlarlar. Sadece kalem ve kâğıtla iyi bir
çizim yapabilmenin ötesinde, farklı çizgi film teknikleri
gerektirir. Bu işte yardımcı olması için animatör;
genellikle ışıklı masa denilen, çizim yüzeyi cam ve bu
yüzeyin arkasında bir ışık kaynağı olan kutular kullanır.
Kâğıtların arkasından gelen ışık sayesinde üst üste
koyulan kâğıtların üzerindeki çizgiler birbirleriyle
karşılaştırılabilir, böylece bir sonraki resmin nereye ve
nasıl yapılması gerektiği belirlenebilir.
Aşağıdakilerden hangisi bu yöntemleri kullanan bir
animatörün süreç içinde soracağı sorulardan biri
olamaz?
A) Kâğıt, kalem çizimlerinin yanında farklı çizgi film
teknikleri kullandım mı?
B) Belirli bir sıra ile dizdiğim resim karakterleri canlı
gibi görünüyor mu?
C) Çizim sürecinde yardımcı malzemelerim yeterli mi?
D) Işık kaynağım, çizgileri karşılaştırmama olanak
verecek düzeyde mi?
E) Çizgi film karelerini ortaya koyarken olay örgüsüne
bağlı kaldım mı?
21. Görünüşte hepimiz aynı türden canlılarız değil mi?
Hepimiz etten ve kemikton plus
22. B
d
S
V
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT / Türkçe 20. Animatörler, animasyon prensiplerini kullanarak birbiri arkası gelen resimlerdeki karakterlerin canlı gibi görünmesini sağlarlar. Sadece kalem ve kâğıtla iyi bir çizim yapabilmenin ötesinde, farklı çizgi film teknikleri gerektirir. Bu işte yardımcı olması için animatör; genellikle ışıklı masa denilen, çizim yüzeyi cam ve bu yüzeyin arkasında bir ışık kaynağı olan kutular kullanır. Kâğıtların arkasından gelen ışık sayesinde üst üste koyulan kâğıtların üzerindeki çizgiler birbirleriyle karşılaştırılabilir, böylece bir sonraki resmin nereye ve nasıl yapılması gerektiği belirlenebilir. Aşağıdakilerden hangisi bu yöntemleri kullanan bir animatörün süreç içinde soracağı sorulardan biri olamaz? A) Kâğıt, kalem çizimlerinin yanında farklı çizgi film teknikleri kullandım mı? B) Belirli bir sıra ile dizdiğim resim karakterleri canlı gibi görünüyor mu? C) Çizim sürecinde yardımcı malzemelerim yeterli mi? D) Işık kaynağım, çizgileri karşılaştırmama olanak verecek düzeyde mi? E) Çizgi film karelerini ortaya koyarken olay örgüsüne bağlı kaldım mı? 21. Görünüşte hepimiz aynı türden canlılarız değil mi? Hepimiz etten ve kemikton plus 22. B d S V
INFORMAL YAYINLARI
16. Cahit Zarifoğlu'nun üslubunun en belirgin olduğu ese-
ri kuşkusuz Yaşamak'tır. Kimilerinin "roman" ve "anı"
kimilerinin de "günlük" dediği bu kitapta yazar, okuyu-
cularına şiirsel bir anlatım tattırır ve asıl şöhret bulduğu
alanda koşturur atını. Sarıkamış'tan Tuzla'ya, Girne'den
Bordeaux'ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada bitmek
tükenmek bilmeyen bir yaşama azminin coşkusunu bu-
luruz Yaşamakta. Geleceğin dil ve edebiyat tarihçileri,
anlatım ve dil açısından okuyucularının yazma azmini
kamçılayan ve onlara yeni açılımlar kazandıran bu kitap
üzerinde mutlaka duracaklardır.
Bu parçada sözü edilen eserle ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
A) Anlatım ve dil yönüyle yalın olduğu
B) Türüyle ilgili farklı görüşlerin bulunduğu
C) Çeşitli ülkelerden anlatımlar içerdiği
D) Yeni eserler yaratmaya ilham olabileceği
EXEdebiyat araştırmacılarında kullanılabileceği
(2018-ALES)
SRA
NL
ORN
NLI
ORN
NLI
ORN
NLI
RN
NLA
ORM
NLA
ORM
NLA
ORM
MLA
ORN
NLA
ORN
NLA
ORN
2.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
INFORMAL YAYINLARI 16. Cahit Zarifoğlu'nun üslubunun en belirgin olduğu ese- ri kuşkusuz Yaşamak'tır. Kimilerinin "roman" ve "anı" kimilerinin de "günlük" dediği bu kitapta yazar, okuyu- cularına şiirsel bir anlatım tattırır ve asıl şöhret bulduğu alanda koşturur atını. Sarıkamış'tan Tuzla'ya, Girne'den Bordeaux'ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada bitmek tükenmek bilmeyen bir yaşama azminin coşkusunu bu- luruz Yaşamakta. Geleceğin dil ve edebiyat tarihçileri, anlatım ve dil açısından okuyucularının yazma azmini kamçılayan ve onlara yeni açılımlar kazandıran bu kitap üzerinde mutlaka duracaklardır. Bu parçada sözü edilen eserle ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) Anlatım ve dil yönüyle yalın olduğu B) Türüyle ilgili farklı görüşlerin bulunduğu C) Çeşitli ülkelerden anlatımlar içerdiği D) Yeni eserler yaratmaya ilham olabileceği EXEdebiyat araştırmacılarında kullanılabileceği (2018-ALES) SRA NL ORN NLI ORN NLI ORN NLI RN NLA ORM NLA ORM NLA ORM MLA ORN NLA ORN NLA ORN 2.
e
TYT / TÜRKÇE
29. Komedi ve hicvin alt türlerinden biri olan kara mizah, cid-
diyetle anılan din, cinayet, ölüm, hastalık, savaş, doğal
afet, akıl hastalığı gibi konuları mizahi bir anlayışla ele
alır Kara mizah açık seçik olana karşıtlık göstermesine
rağmen bu anlayışla ilişkilidir Dolaysız gülmecede miza-
hi durumların çoğu şoka ve ani değişimlere dayanırken
kara mizah genellikle ironi hatta bazen yazgıcılığı kullanır
Kara mizah; gündemde olmayan kötü bir olayı, mağdurun
bile gülebileceği, diğer insanlara ise kahkaha atmaktan
çok uzak, düşündürerek buruk bir tebessüm oluşturacak
şekilde mizah unsuru olarak sunup gündeme getirmeye
çalışmaktır. Bu özel mizah türüne çarpıcı örnek olarak
Beckett'in Godot'yu Beklerken adlı oyunundan bir sahne
verilebilir: Karakterlerden biri kendini asmak için kemerini
çıkarır ancak pantolonu düşer. Grandma's in the Wedding
Cake adlı oyunda ise evin yakın zamanda ölen büyükan-
nesinin külleri oyun boyunca döner dolaşır ve son olarak
düğün pastasının içinde yerini alır!
Bu parçada kara mizahla ilgili olarak aşağıdaki yargılar-
dan hangisine ulaşılamaz?
A) Eleştirel yönü ağır basan bir tiyatro çeşididir.
B Gülmece unsurları birden gelişen durumlara ve şaşırt-
haya dayalıdır.
-C) Gülümsetirken düşündürmeyi amaçlayan bir anlayışla
oluşturulur.
-DDünyaca ünlü örnekleri vardır.
-EGülmece için genellikle olumsuz olan konuları ele alır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
e TYT / TÜRKÇE 29. Komedi ve hicvin alt türlerinden biri olan kara mizah, cid- diyetle anılan din, cinayet, ölüm, hastalık, savaş, doğal afet, akıl hastalığı gibi konuları mizahi bir anlayışla ele alır Kara mizah açık seçik olana karşıtlık göstermesine rağmen bu anlayışla ilişkilidir Dolaysız gülmecede miza- hi durumların çoğu şoka ve ani değişimlere dayanırken kara mizah genellikle ironi hatta bazen yazgıcılığı kullanır Kara mizah; gündemde olmayan kötü bir olayı, mağdurun bile gülebileceği, diğer insanlara ise kahkaha atmaktan çok uzak, düşündürerek buruk bir tebessüm oluşturacak şekilde mizah unsuru olarak sunup gündeme getirmeye çalışmaktır. Bu özel mizah türüne çarpıcı örnek olarak Beckett'in Godot'yu Beklerken adlı oyunundan bir sahne verilebilir: Karakterlerden biri kendini asmak için kemerini çıkarır ancak pantolonu düşer. Grandma's in the Wedding Cake adlı oyunda ise evin yakın zamanda ölen büyükan- nesinin külleri oyun boyunca döner dolaşır ve son olarak düğün pastasının içinde yerini alır! Bu parçada kara mizahla ilgili olarak aşağıdaki yargılar- dan hangisine ulaşılamaz? A) Eleştirel yönü ağır basan bir tiyatro çeşididir. B Gülmece unsurları birden gelişen durumlara ve şaşırt- haya dayalıdır. -C) Gülümsetirken düşündürmeyi amaçlayan bir anlayışla oluşturulur. -DDünyaca ünlü örnekleri vardır. -EGülmece için genellikle olumsuz olan konuları ele alır.