Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

32. Amerikalı eleştirmen, sanat teorisyeni ve felsefeci Arthur
Danto; seksenli yıllarda sanatın sonu tezi ile tanınmıştır.
Danto'nun sanatın sond tezi, sadece sanatın veya belli
türden bir sanat stilinin bitişini söylememektedir. Danto..
sanatı anlamlandıracak bir anlatının imkânsız olduğunu
söylemektedir. Sanat, çoğulcu bir kültürde çoğul stiller
halini almıştır. Danto, Amerikan sanatında altmışlı yıllarda
görülen değişimi esas alarak sanatın sonu tezi
düşüncesini kurmustur. Sanatın sonu tezi, yirminci yüzyıl
Batı sanatındaki değişimlerin ele alındığı sanatın yeni bir
evreye girmesidir. Danto, özellikle Amerikalı sanatçı Andy
Warhol'un sanatına odaklanmıştır. Warhol'un sanatı,
sanatın sonu düşüncesine ilham vermiş ve yeni sanatın
tavrı sayılmıştır. Sanat teorisi açısından geçen yüzyılın
bazı sanat tartışmalarında önemi olan Danto'nun teorileri,
estetik ve ontolojiyi karşılaştırma konusunda önemli fikirler
verebilmesiyle önemli sayılmaktadır.
Bu parçadan Arthur Danto ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Oluşturduğu sanat eserleriyle yeni bir sanatın habercisi
olduğuna
V
B) Teziyle sanatın farklı bir safhaya geçişini belirttiğine
C) Andy Warhol'un sanatını inceleyerek tezini
temellendirdiğine
D) Önceki asrın sanat tartışmalarında dikkate alınan
teoriler ortaya attığına
Amerikan sanatını inceleyerek tezini ortaya koyduğuna,
33. S
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
32. Amerikalı eleştirmen, sanat teorisyeni ve felsefeci Arthur Danto; seksenli yıllarda sanatın sonu tezi ile tanınmıştır. Danto'nun sanatın sond tezi, sadece sanatın veya belli türden bir sanat stilinin bitişini söylememektedir. Danto.. sanatı anlamlandıracak bir anlatının imkânsız olduğunu söylemektedir. Sanat, çoğulcu bir kültürde çoğul stiller halini almıştır. Danto, Amerikan sanatında altmışlı yıllarda görülen değişimi esas alarak sanatın sonu tezi düşüncesini kurmustur. Sanatın sonu tezi, yirminci yüzyıl Batı sanatındaki değişimlerin ele alındığı sanatın yeni bir evreye girmesidir. Danto, özellikle Amerikalı sanatçı Andy Warhol'un sanatına odaklanmıştır. Warhol'un sanatı, sanatın sonu düşüncesine ilham vermiş ve yeni sanatın tavrı sayılmıştır. Sanat teorisi açısından geçen yüzyılın bazı sanat tartışmalarında önemi olan Danto'nun teorileri, estetik ve ontolojiyi karşılaştırma konusunda önemli fikirler verebilmesiyle önemli sayılmaktadır. Bu parçadan Arthur Danto ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Oluşturduğu sanat eserleriyle yeni bir sanatın habercisi olduğuna V B) Teziyle sanatın farklı bir safhaya geçişini belirttiğine C) Andy Warhol'un sanatını inceleyerek tezini temellendirdiğine D) Önceki asrın sanat tartışmalarında dikkate alınan teoriler ortaya attığına Amerikan sanatını inceleyerek tezini ortaya koyduğuna, 33. S
Richard Wagner, Johannes Brahms gibi sanatçılardan
etkilenen Richard Strauss, kariyeri boyunca yazdığı ve
yönettiği birçok opera ve oratoryo ile 20. yüzyıla
damgasını vurmuştur. Büyük yeteneği ve aldığı kaliteli
eğitim onun kısa sürede sanat camiasında adını
duyurmasını sağlamıştır. Sanatçıların haklarını korumak
için yaptığı çalışmalar, genç sanatçıların yapıtlarını
sahnelemede gösterdiği cesaretiyle pek çok sanatçıyı
etkilemiştir. Birçok eseri, yaşadığı dönemde soyut ve
saçma bulunmuştur. Bunlardan biri olan Don Kişot, Bir
Şövalye Üzerine Fantastik Çeşitlemeler adlı yapıtı da
eleştirilerden nasibini almıştır. Sanatçının, yapıtı
Cervantes'ten farklı olarak olayları kendi bakış
açısından yansıtıp kara komedi değil, bir trajedi
biçiminde sahneye uyarlaması, kişileri kendi görüşlerini
yansıtan bir araç olarak görmesi, hayvanların rahatsız
edici düzeydeki karışık sesleri, eserdeki sembolik dilin
ortalama düzeydeki sanatseverlerce anlaşılamaması bu
eleştiriler arasındaydı. Strauss'un entelektüel bir kitleyi
hedeflediğini, yapıttaki hayvanların bir sembol olduğunu
açıklaması tartışmaları bitirmemiştir.
33. Bu parçadan "Richard Strauss"la ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Etkilendiği sanatçılardan daha başarılı ve ünlü
olduğuna
B) Aldiğsanatsal eğitimin ve birikiminin, opera
sanatında söz sahibi olmasını sağladığına
Aldiğt-sana
C) Belli bir düşünsel altyapısı olan sanatseverlere
sestendiğine
D) Yaşadığı dönemde yapıtlarının tam olarak
anlaşılamadığına
E) Sanatçları maddi ve manevi yönden desteklediğine
34. 1. Yapıtın kimi mesajlar vermek için kullanılması
Kapalı bir anlatımının olması
Uyarlandığı romanı bire bir yansıtmaması
IV. Hayvanların insanlardan daha çok öne çıkarılması
Bu parçaya göre yukarıda verilenlerden hangileri
Don Kişot, Bir Şövalye Üzerine Fantastik
Çeşitlemeler adlı yapıtın eleştirilmesinin
nedenlerinden biri değildir?
A) Yalnız I
B) I ve Ill
C) II ve IV
D) Yalnız IV
E) III ve IV
JequixeX 1983
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Richard Wagner, Johannes Brahms gibi sanatçılardan etkilenen Richard Strauss, kariyeri boyunca yazdığı ve yönettiği birçok opera ve oratoryo ile 20. yüzyıla damgasını vurmuştur. Büyük yeteneği ve aldığı kaliteli eğitim onun kısa sürede sanat camiasında adını duyurmasını sağlamıştır. Sanatçıların haklarını korumak için yaptığı çalışmalar, genç sanatçıların yapıtlarını sahnelemede gösterdiği cesaretiyle pek çok sanatçıyı etkilemiştir. Birçok eseri, yaşadığı dönemde soyut ve saçma bulunmuştur. Bunlardan biri olan Don Kişot, Bir Şövalye Üzerine Fantastik Çeşitlemeler adlı yapıtı da eleştirilerden nasibini almıştır. Sanatçının, yapıtı Cervantes'ten farklı olarak olayları kendi bakış açısından yansıtıp kara komedi değil, bir trajedi biçiminde sahneye uyarlaması, kişileri kendi görüşlerini yansıtan bir araç olarak görmesi, hayvanların rahatsız edici düzeydeki karışık sesleri, eserdeki sembolik dilin ortalama düzeydeki sanatseverlerce anlaşılamaması bu eleştiriler arasındaydı. Strauss'un entelektüel bir kitleyi hedeflediğini, yapıttaki hayvanların bir sembol olduğunu açıklaması tartışmaları bitirmemiştir. 33. Bu parçadan "Richard Strauss"la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Etkilendiği sanatçılardan daha başarılı ve ünlü olduğuna B) Aldiğsanatsal eğitimin ve birikiminin, opera sanatında söz sahibi olmasını sağladığına Aldiğt-sana C) Belli bir düşünsel altyapısı olan sanatseverlere sestendiğine D) Yaşadığı dönemde yapıtlarının tam olarak anlaşılamadığına E) Sanatçları maddi ve manevi yönden desteklediğine 34. 1. Yapıtın kimi mesajlar vermek için kullanılması Kapalı bir anlatımının olması Uyarlandığı romanı bire bir yansıtmaması IV. Hayvanların insanlardan daha çok öne çıkarılması Bu parçaya göre yukarıda verilenlerden hangileri Don Kişot, Bir Şövalye Üzerine Fantastik Çeşitlemeler adlı yapıtın eleştirilmesinin nedenlerinden biri değildir? A) Yalnız I B) I ve Ill C) II ve IV D) Yalnız IV E) III ve IV JequixeX 1983
18. Kılıkları pek perişandı. Poturları parça parça sarkıyordu ve
çoğunun ayağında kunduraya benzer bir şey bile yoktu. Sırt-
larında devetüyü çuldan kısa ve gene parça parça cepken-
ler, bunun altında solmuş, lime lime yıpranmış ve yamadan
görünmez olmuş mintanlar vardı. Kendi köylerinden birkaç
mahpus, yanlarına sokulunca isteksiz ve çekingen tavırlar-
la onların suallerine cevap veriyorlar, ara sıra başlarını baş-
ka tarafa çevirip uzaklara bakarak bu konuşmaya devam et-
mekten pek hoşlanmadıklarını anlatıyorlardı. Öldürmeden
veya başka ağır cürümlerden yatan kendi köylülerinin kar-
şısında, yol parası veremedikleri için hapse düşmüş olmak
onlara pek ağır geliyordu.
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kişilerin fiziksel görünümü ve giysileri aracılığı ile, yaşam
standartlakı duyumsatmaya çalışılmıştır.
B) Çul, cepken, mintán, yama" gibi sözcüklerle dönemin
gerçekliğine uygun bir anlatım sergilenmiştir.
C) Anadolu insanının, fakirlikten kaynaklanan çekingen ve
utangaç tavırları ilahi bakış açısıyla yansıtılmıştır.
D Toplumcu gerçekçi anlayışa uygun bir konu işlenmiştir.
E) Klasik öykücülükteki serim, düğüm ve çözüm bölümle-
ri ile tema somutlaştırılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
18. Kılıkları pek perişandı. Poturları parça parça sarkıyordu ve çoğunun ayağında kunduraya benzer bir şey bile yoktu. Sırt- larında devetüyü çuldan kısa ve gene parça parça cepken- ler, bunun altında solmuş, lime lime yıpranmış ve yamadan görünmez olmuş mintanlar vardı. Kendi köylerinden birkaç mahpus, yanlarına sokulunca isteksiz ve çekingen tavırlar- la onların suallerine cevap veriyorlar, ara sıra başlarını baş- ka tarafa çevirip uzaklara bakarak bu konuşmaya devam et- mekten pek hoşlanmadıklarını anlatıyorlardı. Öldürmeden veya başka ağır cürümlerden yatan kendi köylülerinin kar- şısında, yol parası veremedikleri için hapse düşmüş olmak onlara pek ağır geliyordu. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kişilerin fiziksel görünümü ve giysileri aracılığı ile, yaşam standartlakı duyumsatmaya çalışılmıştır. B) Çul, cepken, mintán, yama" gibi sözcüklerle dönemin gerçekliğine uygun bir anlatım sergilenmiştir. C) Anadolu insanının, fakirlikten kaynaklanan çekingen ve utangaç tavırları ilahi bakış açısıyla yansıtılmıştır. D Toplumcu gerçekçi anlayışa uygun bir konu işlenmiştir. E) Klasik öykücülükteki serim, düğüm ve çözüm bölümle- ri ile tema somutlaştırılmıştır.
2. Cevaplar
injorain Upti elf telling ov
1.
Ahmet Kutsi Tecer, şiirlerinde yalın bir dil kullandı. Halk
şiiri geleneğini modern bir anlayışla öne çıkardı. Lirik bir
söyleme yaslanarak bu toprakların sesini dizelerinde
duyurdu. Söz sanatlarından yararlanmakla birlikte süslü ve
özentili anlatıma asla meyletmedi. İçtenlikle ve ilmek ilmek
ördüğü şiirleriyle memleketçi edebiyatın önemli
isimlerinden biri hâline geldi.
1. Osman Hamdi Bey'in, resimlerinde konuya uygun
ışık ve gölge unsurunu kullanması
II. Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun tablolarında Anadolu
insanından esinlerin bulunması
III. Yaşar Kemal'in yerel söyleyişten ve folklorik
ögelerden yararlanması
Bu parçada geçen "bu toprakların sesini dizelerinde
duyurdu" sözünü yukarıdakilerden hangileri
örneklemektedir?
A) Yalnız I
B) I ve II
D) I ve III-
E) II ve III
C) I, II ve II
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
2. Cevaplar injorain Upti elf telling ov 1. Ahmet Kutsi Tecer, şiirlerinde yalın bir dil kullandı. Halk şiiri geleneğini modern bir anlayışla öne çıkardı. Lirik bir söyleme yaslanarak bu toprakların sesini dizelerinde duyurdu. Söz sanatlarından yararlanmakla birlikte süslü ve özentili anlatıma asla meyletmedi. İçtenlikle ve ilmek ilmek ördüğü şiirleriyle memleketçi edebiyatın önemli isimlerinden biri hâline geldi. 1. Osman Hamdi Bey'in, resimlerinde konuya uygun ışık ve gölge unsurunu kullanması II. Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun tablolarında Anadolu insanından esinlerin bulunması III. Yaşar Kemal'in yerel söyleyişten ve folklorik ögelerden yararlanması Bu parçada geçen "bu toprakların sesini dizelerinde duyurdu" sözünü yukarıdakilerden hangileri örneklemektedir? A) Yalnız I B) I ve II D) I ve III- E) II ve III C) I, II ve II
8-9. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Insan, duygusal bir varlıktır ama duygularını ifa-
de edebilme konusunda yeterince başarılı değildir.
Özellikle toplum içinde duygularını dile getirmenin bir
zayıflık göstergesi olarak algılanması, bu durumun
önemli bir nedenidir. Bu tür toplumsal kabullerden do-
layı ne duygularımıza kulak vermeyi öğrenebiliriz ne
de onları nasıl ifade edebileceğimizi. Üstelik duygu-
larımızın sesini duymak yerine onları inkâr edip bas-
tirmayı maharet olarak görürüz. Sevdiğimiz insanlara
sevgimizi ifade edemeyişimizin nedeni de budur. En
son ne zaman bir sevdiğinize olan duygularınızı dile
getirdiniz? Şurası bir gerçek ki çoğumuz yaşadığımız
olayların bizde bıraktığı duygusal izleri yok sayıp bildi-
ğimiz, tamamen irademizden bağımsız olarak çocuk-
luktan beri öğrendiğimiz belirli kalıplara göre tepkiler
veririz. Oysa duyguları bastırmak onları yok etmez,
onları yok saymak da sizi daha güçlü kılmaz. Geç kal-
mış sayılmazsınız, duygularınızı inkâr etmeyin, ifade
edin. Onlar sizin duygularınız, bırakın konuşsunlar.
8. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine
ulaşılabilir?
Duyguları yadsımak, insanın kendi varlık ama-
cini reddetmesi sonucunu doğurur.
Duygu dilinin öznelliği, duyguların toplumsal ha-
yatın temeli olmasını engeller.
insanın duygusallık derecesi, yaşadığı toplu-
mun kabullerinden bağımsızdır.
(D) Duyguları gizleme eğilimj, farkında olmadan ge-
liştirilen bir davranış biçimidir.
E) İnsan, hislerini içinde yaşayarak çevresindeki
Kişilerin dayatmalarından kurtulur.
2021/TYT
9. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi
duygularımızı inkâr etmemizin nedenlerinden
biri değildir?
A) Akılcı davranış biçimlerinin daha doğru olduğu-
na dair inancımız
B) Karşımızdakine duygularımızı dile getirme ko-
nusundaki yetersizliğimiz
Alışık olduğumuz toplumsal değerlere göre ha-
reket etme eğilimimiz
DX Duygularımıza göre hareket etmenin güçsüzlük
olduğuna dair düşüncemiz
E) Kodlanmış davranış biçimlerinin dışına çıkma-
maya yönelik tercihimiz
2021/TYT
ZOR
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
8-9. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Insan, duygusal bir varlıktır ama duygularını ifa- de edebilme konusunda yeterince başarılı değildir. Özellikle toplum içinde duygularını dile getirmenin bir zayıflık göstergesi olarak algılanması, bu durumun önemli bir nedenidir. Bu tür toplumsal kabullerden do- layı ne duygularımıza kulak vermeyi öğrenebiliriz ne de onları nasıl ifade edebileceğimizi. Üstelik duygu- larımızın sesini duymak yerine onları inkâr edip bas- tirmayı maharet olarak görürüz. Sevdiğimiz insanlara sevgimizi ifade edemeyişimizin nedeni de budur. En son ne zaman bir sevdiğinize olan duygularınızı dile getirdiniz? Şurası bir gerçek ki çoğumuz yaşadığımız olayların bizde bıraktığı duygusal izleri yok sayıp bildi- ğimiz, tamamen irademizden bağımsız olarak çocuk- luktan beri öğrendiğimiz belirli kalıplara göre tepkiler veririz. Oysa duyguları bastırmak onları yok etmez, onları yok saymak da sizi daha güçlü kılmaz. Geç kal- mış sayılmazsınız, duygularınızı inkâr etmeyin, ifade edin. Onlar sizin duygularınız, bırakın konuşsunlar. 8. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? Duyguları yadsımak, insanın kendi varlık ama- cini reddetmesi sonucunu doğurur. Duygu dilinin öznelliği, duyguların toplumsal ha- yatın temeli olmasını engeller. insanın duygusallık derecesi, yaşadığı toplu- mun kabullerinden bağımsızdır. (D) Duyguları gizleme eğilimj, farkında olmadan ge- liştirilen bir davranış biçimidir. E) İnsan, hislerini içinde yaşayarak çevresindeki Kişilerin dayatmalarından kurtulur. 2021/TYT 9. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi duygularımızı inkâr etmemizin nedenlerinden biri değildir? A) Akılcı davranış biçimlerinin daha doğru olduğu- na dair inancımız B) Karşımızdakine duygularımızı dile getirme ko- nusundaki yetersizliğimiz Alışık olduğumuz toplumsal değerlere göre ha- reket etme eğilimimiz DX Duygularımıza göre hareket etmenin güçsüzlük olduğuna dair düşüncemiz E) Kodlanmış davranış biçimlerinin dışına çıkma- maya yönelik tercihimiz 2021/TYT ZOR
KTE VE SOZ
3. (1) Kadın kahramanlar içinde bazıları var ki yıllar önce okumuş
olmama rağmen hâlen onların hayatlarını merak ederim. (II) Her
okuyuşta farklı bir keşif, yeni bir detay, daha önce hiç fark et-
mediğim bir ayrıntı dikkatimi çeker ve buna şaşırır dururum. ()
Roman okumak, bir tarafıyla, bir başkasının hayatını merak et-
mektir zaten. (IV) Sizi, modernlerin o çok sevdiği tabirle “gözcü”
konumuna yükseltir. (V) Son yıllarda romanın bu kadar öne çık-
masının bir sebebi de sosyal medya eliyle başkalarının hayatına
karşı duyduğumuz merak ögesinin artmasıyla açıklanabilir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde mecaz-
lı söyleyiş vardır?
A) 1 ve ll
B) I ve III
C) II ve IV
D) III ve V
E) IV ve V
Bu kimilerinde
Sabah kalkar
bildirimlerini (H
111
Selfie çekerke
ğımlılık duran
taya çıkmak
medya hesab
mek) olabiliy
Bu parçada
verilen açık
A) I
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
KTE VE SOZ 3. (1) Kadın kahramanlar içinde bazıları var ki yıllar önce okumuş olmama rağmen hâlen onların hayatlarını merak ederim. (II) Her okuyuşta farklı bir keşif, yeni bir detay, daha önce hiç fark et- mediğim bir ayrıntı dikkatimi çeker ve buna şaşırır dururum. () Roman okumak, bir tarafıyla, bir başkasının hayatını merak et- mektir zaten. (IV) Sizi, modernlerin o çok sevdiği tabirle “gözcü” konumuna yükseltir. (V) Son yıllarda romanın bu kadar öne çık- masının bir sebebi de sosyal medya eliyle başkalarının hayatına karşı duyduğumuz merak ögesinin artmasıyla açıklanabilir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde mecaz- lı söyleyiş vardır? A) 1 ve ll B) I ve III C) II ve IV D) III ve V E) IV ve V Bu kimilerinde Sabah kalkar bildirimlerini (H 111 Selfie çekerke ğımlılık duran taya çıkmak medya hesab mek) olabiliy Bu parçada verilen açık A) I
ne önemi var.
20. Nobel ve Pulitzer ödüllü yazar John Steinbeck'in yazdığı
hemen her eseriyle her dönemde kalıcılığı yakaladığını
söyleyebiliriz. Ona Pulitzer'i kazandıran Gazap Üzümle-
ri ise aynı kalıcılığı yakalayarak yazarın en büyük eseri
olarak arşivlerde yer almıştır. Tüm dünyayı etkisi altına
alan 1929 Büyük Buhran Dönemi'nde tarımdaki sömürü,
diğer krizler ve özellikle işçi sınıfının yaşadığı yoksulluk
karşısındaki hayat mücadelesi eserin başlıca konuları-
ni içermektedir. Eser; yoksulluğun, hayal kırıklıklarının,
tutunulan son dalların birer birer kırılmasının romanıdır.
Bütün bunları üst bir dil kullanmadan, yer yer tenkitli bir
ifadeyle, halktan biriymişçesine, dramatize etmeden an-
latır yazar. Onun bu tutumu eserin büyük bir şaheser ol-
masını sağlamıştır.
Bu parçada bahsedilen eserle ilgili eleştiri yazısı ya-
zan bir eleştirmenin aşağıdakilerden hangisini söy-
lemesi beklenmez?
A) 20. yy.in en büyük tarihî olgularından birine değindiği
için önemli bir eserdir.
B) Toplumcu gerçekçi çizgiden uzak yapısıyla devrinin
apolitik eserlerinden biridir.
C) Tüm dünyayı etkileyen bir olayı ele alan bu eser, kla-
sik eser özelliği göstermektedir.
D) Halk diliyle kaleme alınan bu eserde sosyal eleştiriye
de yer verilmiştir.
Eserde olaylar, olduğundan daha acıklı bir duruma
sokulmadan anlatılmıştır.
6
NAVIGASYON
Bu pa
göre a
A) Hit
vic
ley
B Ha
ide
tail
Ta
rir
bi
D) Ç
le
bi
SON
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
ne önemi var. 20. Nobel ve Pulitzer ödüllü yazar John Steinbeck'in yazdığı hemen her eseriyle her dönemde kalıcılığı yakaladığını söyleyebiliriz. Ona Pulitzer'i kazandıran Gazap Üzümle- ri ise aynı kalıcılığı yakalayarak yazarın en büyük eseri olarak arşivlerde yer almıştır. Tüm dünyayı etkisi altına alan 1929 Büyük Buhran Dönemi'nde tarımdaki sömürü, diğer krizler ve özellikle işçi sınıfının yaşadığı yoksulluk karşısındaki hayat mücadelesi eserin başlıca konuları- ni içermektedir. Eser; yoksulluğun, hayal kırıklıklarının, tutunulan son dalların birer birer kırılmasının romanıdır. Bütün bunları üst bir dil kullanmadan, yer yer tenkitli bir ifadeyle, halktan biriymişçesine, dramatize etmeden an- latır yazar. Onun bu tutumu eserin büyük bir şaheser ol- masını sağlamıştır. Bu parçada bahsedilen eserle ilgili eleştiri yazısı ya- zan bir eleştirmenin aşağıdakilerden hangisini söy- lemesi beklenmez? A) 20. yy.in en büyük tarihî olgularından birine değindiği için önemli bir eserdir. B) Toplumcu gerçekçi çizgiden uzak yapısıyla devrinin apolitik eserlerinden biridir. C) Tüm dünyayı etkileyen bir olayı ele alan bu eser, kla- sik eser özelliği göstermektedir. D) Halk diliyle kaleme alınan bu eserde sosyal eleştiriye de yer verilmiştir. Eserde olaylar, olduğundan daha acıklı bir duruma sokulmadan anlatılmıştır. 6 NAVIGASYON Bu pa göre a A) Hit vic ley B Ha ide tail Ta rir bi D) Ç le bi SON
Fen bilimlerinde önemli olan "arllatim" iken sosyal
bilimlerde mesele "anlama'dir. Anlatim olaya dıştan
bakan ve hadiseyi kanunlara bağlamaya çalışan bir
açıklamadır. Anlama ise bir durumun özelliklerini ve o
durumdaki kişilerin bunu nasıl değerlendirdiklerini tespit
etmeye çalışmaktır. Farz edelim ki Merihli bir sosyolog
Dünya'ya gelip araştırma yapmak için Türkiye'ye
yerleşiyor ve kimseye görünmediğinden araştırmalarını
kolayca sürdürebiliyor. Bu kişi, cuma günleri iki
müesseseye giden insanların sayısının arttığını
gözlemleyecektir: camiler ve bankalar. Merihli bunları
kaydedebilir fakat hafta sonunun ve İslam'ın Türkler için
anlamını, onların hayatlarına etkisini saptayamazsa
toplumu doğru analiz edemez.
29. Bu parçada geçen "dıştan bakan" sözüyle anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisi olamaz?
A Gozlemle yetnen
B) Müdahil olmayan
C) Yorur yapmayan
D) irdelemeye çalışmayan
Bağlamını sorgulayan
32
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Fen bilimlerinde önemli olan "arllatim" iken sosyal bilimlerde mesele "anlama'dir. Anlatim olaya dıştan bakan ve hadiseyi kanunlara bağlamaya çalışan bir açıklamadır. Anlama ise bir durumun özelliklerini ve o durumdaki kişilerin bunu nasıl değerlendirdiklerini tespit etmeye çalışmaktır. Farz edelim ki Merihli bir sosyolog Dünya'ya gelip araştırma yapmak için Türkiye'ye yerleşiyor ve kimseye görünmediğinden araştırmalarını kolayca sürdürebiliyor. Bu kişi, cuma günleri iki müesseseye giden insanların sayısının arttığını gözlemleyecektir: camiler ve bankalar. Merihli bunları kaydedebilir fakat hafta sonunun ve İslam'ın Türkler için anlamını, onların hayatlarına etkisini saptayamazsa toplumu doğru analiz edemez. 29. Bu parçada geçen "dıştan bakan" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi olamaz? A Gozlemle yetnen B) Müdahil olmayan C) Yorur yapmayan D) irdelemeye çalışmayan Bağlamını sorgulayan 32
11. Van Gogh'un ünlü tablosu "Saint Remy'nin Zey-
tin Ağaçları"nı seyrettiğimde davranışım, önümde
gerçek bir zeytin ağaçları tarlasını gördüğümde
gösterdiğim davranıştan farklıdır. Gerçek zeytin
ağaçları beni zeytinlerini toplamaya veya belki
altlarında bir öğleden sonra uykusuna davet eder.
Gerçek zeytin ağaçları tarlası, arzularım için basit
bir araç olarak benim önümde bulunur. Oysa Van
Gogh'un zeytin ağaçları tablosunun önünde daha
farklı duygulanım içinde yer alırım.
Bu parçadan sanata ilişkin aşağıdaki genelle-
melerden hangisine ulaşılabilir?
A) Deneyim ve yaşantıların ifadesidir.
B) Gündelik yaşamın ötesinde bir bakış açısı ge-
rektirir.
C) Toplumsal problemlerin dile getirilme aracıdır.
D) Doğada var olanın aynen yansıtılmasıdır.
E) Toplumsal koşulların elverişli olduğu ortamlar-
da gelişir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
11. Van Gogh'un ünlü tablosu "Saint Remy'nin Zey- tin Ağaçları"nı seyrettiğimde davranışım, önümde gerçek bir zeytin ağaçları tarlasını gördüğümde gösterdiğim davranıştan farklıdır. Gerçek zeytin ağaçları beni zeytinlerini toplamaya veya belki altlarında bir öğleden sonra uykusuna davet eder. Gerçek zeytin ağaçları tarlası, arzularım için basit bir araç olarak benim önümde bulunur. Oysa Van Gogh'un zeytin ağaçları tablosunun önünde daha farklı duygulanım içinde yer alırım. Bu parçadan sanata ilişkin aşağıdaki genelle- melerden hangisine ulaşılabilir? A) Deneyim ve yaşantıların ifadesidir. B) Gündelik yaşamın ötesinde bir bakış açısı ge- rektirir. C) Toplumsal problemlerin dile getirilme aracıdır. D) Doğada var olanın aynen yansıtılmasıdır. E) Toplumsal koşulların elverişli olduğu ortamlar- da gelişir.
TYT/ Türkçe
31. Bir toplumun edebiyatına yön veren sanat-
çıların, tarih sahnesinde gerçekleşiyor olan
değişikliğin yardımcı gücü değil de yapıcı te-
mel öğelerinden oldukları bilinciyle ve ken-
dilerine müdahale edilmeden ortaya çıkar-
dıkları yapıtlar her zaman canlı, her zaman
yol göstericidir. Yakın dönem edebiyatımız-
daki bir yığın ısmarlama kahramanlık şiirinin
unutulmuş gitmiş olmasına karşın, Nazım'ın
insanlık adına güçlü bir içtenlikle yazdığı
Kuvayi Milliye Destanı'nın dipdiri yaşamakta
oluşu başka nasıl izah edilebilir?
Bu parçada, sanatla ilgili çıkarılabilecek
en genel yargı aşağıdakilerin hangisidir?
A) Sanat yaşanabilir olanı anlatmalıdır.
B) Sanat, gerçekle hayalin bileşimi olmalı-
dır.
C) Sanat toplumun beklentilerine cevap
vermelidir.
D) Sanat, tarihsel gerçeklerden beslendiği
oranda toplumdaki etkinliğini artırır.
E) Sanatçının özgürlüğü sanatını olumlu
etkiler.
33.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT/ Türkçe 31. Bir toplumun edebiyatına yön veren sanat- çıların, tarih sahnesinde gerçekleşiyor olan değişikliğin yardımcı gücü değil de yapıcı te- mel öğelerinden oldukları bilinciyle ve ken- dilerine müdahale edilmeden ortaya çıkar- dıkları yapıtlar her zaman canlı, her zaman yol göstericidir. Yakın dönem edebiyatımız- daki bir yığın ısmarlama kahramanlık şiirinin unutulmuş gitmiş olmasına karşın, Nazım'ın insanlık adına güçlü bir içtenlikle yazdığı Kuvayi Milliye Destanı'nın dipdiri yaşamakta oluşu başka nasıl izah edilebilir? Bu parçada, sanatla ilgili çıkarılabilecek en genel yargı aşağıdakilerin hangisidir? A) Sanat yaşanabilir olanı anlatmalıdır. B) Sanat, gerçekle hayalin bileşimi olmalı- dır. C) Sanat toplumun beklentilerine cevap vermelidir. D) Sanat, tarihsel gerçeklerden beslendiği oranda toplumdaki etkinliğini artırır. E) Sanatçının özgürlüğü sanatını olumlu etkiler. 33.
16.
Biraz olsun edebiyatla uğraşanlar, fildişinden kuleyi bi-
lirler. Bu kule, içinde şairin tek başına yaşadığı, dilediği
gibi düşüp kalktığı, tek kişilik bir barınaktır. Tennyson,
Prenses'i; Poe, Kuzgun'u; Valéry, Deniz Mezarlığı'nı hep
bu kulede yazmışlardır. Fildişinden kule, yani şairin içine
kapanarak sevgilerini, ayrılışlarını, acılarını, avunmala-
rını, güçsüzlüklerini, haykırışlarını dile getiren şiirler yaz-
dığı bir yer... Otuz kırk yıldan beri şiir ve sanat yoksulla-
rının bu kuleye kötü kötü baktıklarını bilirdik. Ama İkinci
Dünya Savaşı'ndan sonra bu kulenin havaya uçurulmak
istendiğini de gördük. Bir aralık sevgi üzerine, özlem üze-
rine şiir yazmak neredeyse yasak edilecekti. Yasak edil-
diği memleketler de oldu. Bunlar insanlığa zararlı, bur-
juva duyguları değil miydi? Evet, öyleydi. Bu kargaşalık
arasında birtakım şairler ve yazarlar da sokaklara dö-
küldü. Sonradan bunların bir kısmı evciklerine çekildi;
bir kısmı da hâlâ sokakta, büyük kalabalığa şiirleriyle yol
göstermeye çalışıyorlar.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarıla-
maz?
A) Fildişinden kuleler şairin tek başına, canının çektiği
gibi, özgürce yaşadığı, özgürce yazdığı bir yerdir.
B) Birçok önemli sanatçı eserlerini, kendileri için oluş-
turdukları fildişi kulelerde üretmiştir.
C) İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bazı sanatçılar fildişi
kulelerin gereksizliğine inanarak halkın arasına katıl-
mayı tercih etmişlerdir.
D) Sevginin ve özlemin insanlığa zararlı sayıldığı bazı ül-
kelerde sevgi üzerine şiir yazmanın yasak edildiği ol-
muştur.
E) Şiirin, özgür düşüncenin yasaklandığı dönemlerde
şairlerin bir kısmı yalnız kalmayı tercih etmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
16. Biraz olsun edebiyatla uğraşanlar, fildişinden kuleyi bi- lirler. Bu kule, içinde şairin tek başına yaşadığı, dilediği gibi düşüp kalktığı, tek kişilik bir barınaktır. Tennyson, Prenses'i; Poe, Kuzgun'u; Valéry, Deniz Mezarlığı'nı hep bu kulede yazmışlardır. Fildişinden kule, yani şairin içine kapanarak sevgilerini, ayrılışlarını, acılarını, avunmala- rını, güçsüzlüklerini, haykırışlarını dile getiren şiirler yaz- dığı bir yer... Otuz kırk yıldan beri şiir ve sanat yoksulla- rının bu kuleye kötü kötü baktıklarını bilirdik. Ama İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bu kulenin havaya uçurulmak istendiğini de gördük. Bir aralık sevgi üzerine, özlem üze- rine şiir yazmak neredeyse yasak edilecekti. Yasak edil- diği memleketler de oldu. Bunlar insanlığa zararlı, bur- juva duyguları değil miydi? Evet, öyleydi. Bu kargaşalık arasında birtakım şairler ve yazarlar da sokaklara dö- küldü. Sonradan bunların bir kısmı evciklerine çekildi; bir kısmı da hâlâ sokakta, büyük kalabalığa şiirleriyle yol göstermeye çalışıyorlar. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarıla- maz? A) Fildişinden kuleler şairin tek başına, canının çektiği gibi, özgürce yaşadığı, özgürce yazdığı bir yerdir. B) Birçok önemli sanatçı eserlerini, kendileri için oluş- turdukları fildişi kulelerde üretmiştir. C) İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bazı sanatçılar fildişi kulelerin gereksizliğine inanarak halkın arasına katıl- mayı tercih etmişlerdir. D) Sevginin ve özlemin insanlığa zararlı sayıldığı bazı ül- kelerde sevgi üzerine şiir yazmanın yasak edildiği ol- muştur. E) Şiirin, özgür düşüncenin yasaklandığı dönemlerde şairlerin bir kısmı yalnız kalmayı tercih etmiştir.
Aşağıdaki dizelerden hangisinin sonuna soru işareti konmaz?
A) Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda
un
B) Kar bazen nasıl hüzünlü yağar, bilirsin
C) Kime söyleyebilirim senden başka, denizin rengini
D) Seni hatırlatan bu yerde nasıl yaşanır sensiz
E) Hüzünler besliyor mu yine yalnızlığımızı
stir?
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Aşağıdaki dizelerden hangisinin sonuna soru işareti konmaz? A) Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda un B) Kar bazen nasıl hüzünlü yağar, bilirsin C) Kime söyleyebilirim senden başka, denizin rengini D) Seni hatırlatan bu yerde nasıl yaşanır sensiz E) Hüzünler besliyor mu yine yalnızlığımızı stir?
36. Yazarlar okudukları bir metinden yararlandıklarında ya
zin dünyasında bir kızılca kiyamet kopuyor. Efendim bu
özgünlükle bağdaşmazmış, o zaman bu yazanın kendi
eseri olmuyormuş, gibi. Bana göre yazar, kibarca esin-
lenme denilen bu işte son derece haklidir. Hatta ileri
gidip adapte yapmada da özgür olmalidir. Bu bağırty
koparanlar, eserlerini o ana dek okuduklan eserlerin
katkılarını dışarıda bırakarak mı yazıyorlar sanki?
Bu parçada yazarların alıntı yapmalarıyla ilgili hangi
düşünce çıkarılamaz?
A) Kızılca kıyamet bir hava uyarması eserin yayımlan-
masında beklenen bir havadır.
B) Bir metinden yararlanması eserin yazın dünyasında
özgünlükle bağdaşmaması, yazarın kendi eseri ola-
mayacağı iddialarını doğurur.
C) Başkalarının eserlerinin özgünlüğünü inkâr edenlerin
kendi eserleri için de bu tartışma yapılmalı.
D) Yazarın esinlenme denilen etkilenme içinde olması
gayet normaldir.
E) Hiçbir eserden veya yazardan etkilenmemiş bir yaza-
rin olduğu söylenemez.
37. ve 38. soruları bu metne göre cevaplayınız.
38. Romanda
Al
39
Edec
10.
-TSYM TESLA 5.
ka
dil
bi
G
39.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
36. Yazarlar okudukları bir metinden yararlandıklarında ya zin dünyasında bir kızılca kiyamet kopuyor. Efendim bu özgünlükle bağdaşmazmış, o zaman bu yazanın kendi eseri olmuyormuş, gibi. Bana göre yazar, kibarca esin- lenme denilen bu işte son derece haklidir. Hatta ileri gidip adapte yapmada da özgür olmalidir. Bu bağırty koparanlar, eserlerini o ana dek okuduklan eserlerin katkılarını dışarıda bırakarak mı yazıyorlar sanki? Bu parçada yazarların alıntı yapmalarıyla ilgili hangi düşünce çıkarılamaz? A) Kızılca kıyamet bir hava uyarması eserin yayımlan- masında beklenen bir havadır. B) Bir metinden yararlanması eserin yazın dünyasında özgünlükle bağdaşmaması, yazarın kendi eseri ola- mayacağı iddialarını doğurur. C) Başkalarının eserlerinin özgünlüğünü inkâr edenlerin kendi eserleri için de bu tartışma yapılmalı. D) Yazarın esinlenme denilen etkilenme içinde olması gayet normaldir. E) Hiçbir eserden veya yazardan etkilenmemiş bir yaza- rin olduğu söylenemez. 37. ve 38. soruları bu metne göre cevaplayınız. 38. Romanda Al 39 Edec 10. -TSYM TESLA 5. ka dil bi G 39.
X
31. Havacılık tarihinin ilk jet motorlu yolcu uçağının pencere-
leri bir uçak firması tarafından tıpkı diğer taşıtlarda oldu-
ğu gibi kare şeklinde tasarlanmıştı. Ancak 1953 yılında
bu uçaklarda arka arkaya ölümlü kazalar yaşanmaya
başlandı. Önce pilotaj hatası zannedildi fakat sonradan
kazaların nedeninin kare pencereler olduğu ortaya çıktı.
Durum anlaşılınca firma, pencerelerin tasarımını ovale
çevirdi çünkü oval pencereler basıncı dağıtabiliyordu.
Ne yazık ki artık kimse bu hava yolu firmasını kullanmak
istemediğinden firma iflas etti. Yine de havacılık tarihi-
ne geçtiler ve bundan sonra üretilen bütün uçaklar oval
pencereli oldu.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiş-
tir?
A) İlk jet motorlu yolcu uçağının penceresinin tasarımı
özgün değildir.
B) 1953'te art arda yaşanan ölümlü uçak kazalarının
sebebi basit bir tasarım hatasıdır.
C) Bedelini ağır ödemiş olsa da yeni tasarımını üreten
firma tarihe geçmiştir.
D Sonraki uçaklarda da hep ilk uçak firmasının pen-
cere tasarımı kullanılmıştır.
E Hava yolu firmaları uçak tasarımı ile ilgili eksiklikleri
deneme yanılma yoluyla tamamlar.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
X 31. Havacılık tarihinin ilk jet motorlu yolcu uçağının pencere- leri bir uçak firması tarafından tıpkı diğer taşıtlarda oldu- ğu gibi kare şeklinde tasarlanmıştı. Ancak 1953 yılında bu uçaklarda arka arkaya ölümlü kazalar yaşanmaya başlandı. Önce pilotaj hatası zannedildi fakat sonradan kazaların nedeninin kare pencereler olduğu ortaya çıktı. Durum anlaşılınca firma, pencerelerin tasarımını ovale çevirdi çünkü oval pencereler basıncı dağıtabiliyordu. Ne yazık ki artık kimse bu hava yolu firmasını kullanmak istemediğinden firma iflas etti. Yine de havacılık tarihi- ne geçtiler ve bundan sonra üretilen bütün uçaklar oval pencereli oldu. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiş- tir? A) İlk jet motorlu yolcu uçağının penceresinin tasarımı özgün değildir. B) 1953'te art arda yaşanan ölümlü uçak kazalarının sebebi basit bir tasarım hatasıdır. C) Bedelini ağır ödemiş olsa da yeni tasarımını üreten firma tarihe geçmiştir. D Sonraki uçaklarda da hep ilk uçak firmasının pen- cere tasarımı kullanılmıştır. E Hava yolu firmaları uçak tasarımı ile ilgili eksiklikleri deneme yanılma yoluyla tamamlar.
TYT/ Türkçe
34. (1) Eski Türk halk geleneğinde yer alan kukla, belli bir
amaca yönelik anlatım için çeşitli tiplerin, şekillerin
ve cisimlerin oyunlaştırılması sanatıdır. (II) Tahta, alçı,
mukavva veya bezden yapılmış; elle, iple veya sopayla
oynatılan bu küçük bebeklere "kukla", bebeklerle yapılan
gösteriye "kukla oyunu" denmektedir. (III) Türk gölge
oyunu içerisinde çok eski bir tarihe sahip olan kukla
sanatı, eski dönemlerdeki kadar yoğun olarak yapılmasa
da hålen devam etmektedir. (IV) Kuklalar, güldürmek
ve eğlendirmek amacıyla yapıldıklanı gibi oynatılmaları
sırasında gerek kişileri gerekse kurgusal hikâyeleri
ile eğitici bir işleve sahip olmalan bakımından da
oldukça önemlidir. (V) Türkiye'de geçmişi Orta Asya ve
Mezopotamya'ya kadar uzanan kuklacılık, günümüzde
birkaç sanatçıyla yaşamaktadır çünkü değişen yaşam
şartlan, teknolojik ilerlemeler ve ilgisizlik gibi nedenler
kukla sanatını yok olma tehlikesiyle karşı karşıya
bırakmıştır.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde kukla ve kukla
sanatıyla ilgili yanlışlık yapılmıştır?
A) I. cümlede kukla, var olduğu gelenek belirtilerek
tanımlanmıştır.
SPREY
B) II. cümlede kukla yapımında kullanılan malzemelere
yer verilmiştir.
C) III. cümlede kukla oyunlarının modern tiyatronun
temelini oluşturduğu belirtilmiştir.
D) IV. cümlede kuklaların hangi amaçla kullanıldığından
söz edilmiştir.
E) V. cümlede, kukla ve kukla sanatının içinde
bulunduğu olumsuz durum, nedenleriyle belirtilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT/ Türkçe 34. (1) Eski Türk halk geleneğinde yer alan kukla, belli bir amaca yönelik anlatım için çeşitli tiplerin, şekillerin ve cisimlerin oyunlaştırılması sanatıdır. (II) Tahta, alçı, mukavva veya bezden yapılmış; elle, iple veya sopayla oynatılan bu küçük bebeklere "kukla", bebeklerle yapılan gösteriye "kukla oyunu" denmektedir. (III) Türk gölge oyunu içerisinde çok eski bir tarihe sahip olan kukla sanatı, eski dönemlerdeki kadar yoğun olarak yapılmasa da hålen devam etmektedir. (IV) Kuklalar, güldürmek ve eğlendirmek amacıyla yapıldıklanı gibi oynatılmaları sırasında gerek kişileri gerekse kurgusal hikâyeleri ile eğitici bir işleve sahip olmalan bakımından da oldukça önemlidir. (V) Türkiye'de geçmişi Orta Asya ve Mezopotamya'ya kadar uzanan kuklacılık, günümüzde birkaç sanatçıyla yaşamaktadır çünkü değişen yaşam şartlan, teknolojik ilerlemeler ve ilgisizlik gibi nedenler kukla sanatını yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştır. Numaralanmış cümlelerin hangisinde kukla ve kukla sanatıyla ilgili yanlışlık yapılmıştır? A) I. cümlede kukla, var olduğu gelenek belirtilerek tanımlanmıştır. SPREY B) II. cümlede kukla yapımında kullanılan malzemelere yer verilmiştir. C) III. cümlede kukla oyunlarının modern tiyatronun temelini oluşturduğu belirtilmiştir. D) IV. cümlede kuklaların hangi amaçla kullanıldığından söz edilmiştir. E) V. cümlede, kukla ve kukla sanatının içinde bulunduğu olumsuz durum, nedenleriyle belirtilmiştir.
D
E
M
Geçtiğimiz aylarda Cervantes'in Don Kişot adlı ro-
manı, Andres Trapiello tarafından günümüz İspan-
yolcasına uyarlanarak yayımlandı. Romandaki
olayları perdesiz görmelerini sağladığı için okur-
ların ilgiyle karşıladığı bu uyarlama, akademik ca-
miada edebiyata karşı suç olarak görüldü. Uyar-
lanan biçiminin orijinal eserin önüne geçeceği, on-
dan daha çok okunacağı düşüncesi, kabul edilir
görülmedi. Madrid'deki kitapçıların Cervantes'in
orijinal eşerine artık hiç talep olmadığı, okurların
daha çok sade basımı tercih ettikleri yönünde ver-
dikleri bilgiler de bu endişenin ne kadar haklı ol-
duğunu gösterdi.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak iste-
nen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Olayların gündelik hayattan seçilmesi
BY Olaylara kendi yorumlarını katma
C) Gerçekliği net olarak fark etme
D) Kullanılan üslubun güncel olması
E) Eserde anlatılan olayın yalınlığı
PSS GYGK TG 5. Deneme Sınavı
0
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
D E M Geçtiğimiz aylarda Cervantes'in Don Kişot adlı ro- manı, Andres Trapiello tarafından günümüz İspan- yolcasına uyarlanarak yayımlandı. Romandaki olayları perdesiz görmelerini sağladığı için okur- ların ilgiyle karşıladığı bu uyarlama, akademik ca- miada edebiyata karşı suç olarak görüldü. Uyar- lanan biçiminin orijinal eserin önüne geçeceği, on- dan daha çok okunacağı düşüncesi, kabul edilir görülmedi. Madrid'deki kitapçıların Cervantes'in orijinal eşerine artık hiç talep olmadığı, okurların daha çok sade basımı tercih ettikleri yönünde ver- dikleri bilgiler de bu endişenin ne kadar haklı ol- duğunu gösterdi. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak iste- nen aşağıdakilerden hangisidir? A) Olayların gündelik hayattan seçilmesi BY Olaylara kendi yorumlarını katma C) Gerçekliği net olarak fark etme D) Kullanılan üslubun güncel olması E) Eserde anlatılan olayın yalınlığı PSS GYGK TG 5. Deneme Sınavı 0