Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

3. Tarih; sadece toplumları, milletleri, kuruluşlanı etkileyen
hareketlerden doğan, olayları yer ve zaman göstererek
anlatan, her milletin kurduğu medeniyeti inceleyen bir
bilim değildir. Adına "tarih" dediğimiz, zamanla birlikte
durmadan akan bu ırmak, aynı zamanda milletlerin sanatsal
yaratılarına hiç durmadan can suyu taşır.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sanat eserlerini değerli kılması
B) Sanat eserlerine sınır koyması
C) Sanat eserlerine malzeme sunması
D) Sanat eserleriyle uyumlu olması
E) Sanat eserlerinden yararlanması
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
3. Tarih; sadece toplumları, milletleri, kuruluşlanı etkileyen hareketlerden doğan, olayları yer ve zaman göstererek anlatan, her milletin kurduğu medeniyeti inceleyen bir bilim değildir. Adına "tarih" dediğimiz, zamanla birlikte durmadan akan bu ırmak, aynı zamanda milletlerin sanatsal yaratılarına hiç durmadan can suyu taşır. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanat eserlerini değerli kılması B) Sanat eserlerine sınır koyması C) Sanat eserlerine malzeme sunması D) Sanat eserleriyle uyumlu olması E) Sanat eserlerinden yararlanması
Türkçe Testi
28. Düzen ve güven kadar ürkütücü bir şey yoktur. Hiçbir
şey... Hiçbir korku... Aklını en acı olana, en derine,
en sonsuza atmışsan korkma. Ne sessizlikten ne
dolunaydan ne ölümlülükten ne ölümsüzlükten ne
seslerden ne gün doğuşundan ne gün batışından...
Sakin ol. Öylece dur. Yaşamdan geç. Kentlerden geç.
Sınırları aş. Gülüşlerden geç. Anlamsız konuşmaları
dinle, galerileri gez, kahvelere otur. Artık hiçbir yerdesin
ve işte o noktada yalnızca kendinlesin.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulanları
destekler niteliktedir?
A) Düzene ayak uydurmak, insanı tehlikeli bir sürecin
içine sokar.
B) insanın kendine dönüşü, her şeyden vazgeçmesiyle
mümkündür.
C) Ölüm ve ölümsüzlük düşüncesi, insanı gerçeklerden
alıkoyar.
D) Sınırları aşabilmek, buna niyet etmeyi ve adım
atmayı gerektirir.
E) Acılarla yüzleşmek, insanın kendine yolculuğunun
ilk adımıdır.
29. Öz saygımızı bizi kontrol etmekten ve üzerimizde
güç kullanmaktan zevk alan insanların ellerine
bıraktığımızda ve bir gün terk edildiğimizde onu
şiddetle geri isteyebiliriz. Bu, öz saygı eksikliğinin açık
bir temsilidir. Kişi kendini sevmiyorsa reddedilme ve
kötü muameleye maruz kalma nahr
da
A
1
rin
ada
n
eri
sa
36. Bi
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Türkçe Testi 28. Düzen ve güven kadar ürkütücü bir şey yoktur. Hiçbir şey... Hiçbir korku... Aklını en acı olana, en derine, en sonsuza atmışsan korkma. Ne sessizlikten ne dolunaydan ne ölümlülükten ne ölümsüzlükten ne seslerden ne gün doğuşundan ne gün batışından... Sakin ol. Öylece dur. Yaşamdan geç. Kentlerden geç. Sınırları aş. Gülüşlerden geç. Anlamsız konuşmaları dinle, galerileri gez, kahvelere otur. Artık hiçbir yerdesin ve işte o noktada yalnızca kendinlesin. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulanları destekler niteliktedir? A) Düzene ayak uydurmak, insanı tehlikeli bir sürecin içine sokar. B) insanın kendine dönüşü, her şeyden vazgeçmesiyle mümkündür. C) Ölüm ve ölümsüzlük düşüncesi, insanı gerçeklerden alıkoyar. D) Sınırları aşabilmek, buna niyet etmeyi ve adım atmayı gerektirir. E) Acılarla yüzleşmek, insanın kendine yolculuğunun ilk adımıdır. 29. Öz saygımızı bizi kontrol etmekten ve üzerimizde güç kullanmaktan zevk alan insanların ellerine bıraktığımızda ve bir gün terk edildiğimizde onu şiddetle geri isteyebiliriz. Bu, öz saygı eksikliğinin açık bir temsilidir. Kişi kendini sevmiyorsa reddedilme ve kötü muameleye maruz kalma nahr da A 1 rin ada n eri sa 36. Bi
F1 / DENEME-8 A
32. Tengricilik, Tengri'nin etrafında oluşan ve Macaristan'dan
Büyük Okyanus'a kadar olan bölgede yayılmış olan bir
inanç sisteminin adıdır. Tengri kültürünün en eski kanıt-
ları, 3000 yıllık Çin kaynaklarında ve Tue'kue halklarını
anlatan yazılarda bulunmuştur. Eski Türklerin ve Moğol-
ların bugün Tengricilik adıyla bilinen geleneksel inancı,
kısa zaman öncesine kadar Türk Şamanizmi diye adlan-
dırılıyordu. Ancak Şamanizm terimi, artık yalnızca Sibir-
ya'daki inanç sistemi için değil; bütün dünyadaki ilkel
inançlar için kullanıldığından 1990'lardan beri Türklerin
ve Moğolların geleneksel inancı için Batılı bilimciler ara-
sında "Tengrizm" adı, giderek yaygınlaşmaktadır.
Bu parçada anlatılanlardan hareketle aşağıdaki yar-
gıların hangisine ulaşılamaz?
A)
Şamanizm olarak da bilinen inanç sistemi, Tengri'nin
er etrafında inşa edilmiştir.
B) Şamanizm, sınırlı bir bölge için değil, dünya geneli
için bir inanç sistemi olarak değerlendirilmiştir.
C) Tengricilik inancında hükümdarlar, Tanrı'nın seçtiği
bir elçi olarak kabul edilmiştir.
D) Bu inanç sisteminin varlığı ile ilgili bulgulara dış kay-
naklar yoluyla ulaşılmıştır.
Şamanizm, uzun yıllar boyunca Türklerle özdeşleş-
tirilerek tanımlanmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
F1 / DENEME-8 A 32. Tengricilik, Tengri'nin etrafında oluşan ve Macaristan'dan Büyük Okyanus'a kadar olan bölgede yayılmış olan bir inanç sisteminin adıdır. Tengri kültürünün en eski kanıt- ları, 3000 yıllık Çin kaynaklarında ve Tue'kue halklarını anlatan yazılarda bulunmuştur. Eski Türklerin ve Moğol- ların bugün Tengricilik adıyla bilinen geleneksel inancı, kısa zaman öncesine kadar Türk Şamanizmi diye adlan- dırılıyordu. Ancak Şamanizm terimi, artık yalnızca Sibir- ya'daki inanç sistemi için değil; bütün dünyadaki ilkel inançlar için kullanıldığından 1990'lardan beri Türklerin ve Moğolların geleneksel inancı için Batılı bilimciler ara- sında "Tengrizm" adı, giderek yaygınlaşmaktadır. Bu parçada anlatılanlardan hareketle aşağıdaki yar- gıların hangisine ulaşılamaz? A) Şamanizm olarak da bilinen inanç sistemi, Tengri'nin er etrafında inşa edilmiştir. B) Şamanizm, sınırlı bir bölge için değil, dünya geneli için bir inanç sistemi olarak değerlendirilmiştir. C) Tengricilik inancında hükümdarlar, Tanrı'nın seçtiği bir elçi olarak kabul edilmiştir. D) Bu inanç sisteminin varlığı ile ilgili bulgulara dış kay- naklar yoluyla ulaşılmıştır. Şamanizm, uzun yıllar boyunca Türklerle özdeşleş- tirilerek tanımlanmıştır.
TYT / TÜRKÇE
37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Osmanlıca, Osmanlı aydınlarının diliydi. Arapça,
Farsça okumuşlardı onlar. Bu dilleri kullanmakta bir
sakınca görmezlerdi. Yaşayışlarıyla, düşünüşüyle,
beğenileriyle halktan uzaklaşmış kimselerdi. Halka
camdan kulelerden bakarlardı. Çoğunluğun dışın-
da mutlu bir azınlıktılar. Bunu bir erdem sayarlardı.
Onların gözünde halk, kaba saba bir topluluktu.
Dili de öyleydi. İncelikten, derinlikten uzak, anlatım
gücünden yoksundu. Arapça, Farsça dururken elin
kaba Türkçesiyle uğraşacak değillerdi ya! Üstelik
bu tutumlarıyla aydınlarca daha bir bilgili ve derin
sayılır, saygı da görürlerdi. Bilimin de sanatın da
dilin de kaynağı halktır. Halkın tutmadığı, anlama-
dığı, benimsemediği hiçbir şey yaşamaz. Halka
dirsek çevirmiş aydının, halkın konuşmadığı dilin
ileri bir toplumda yeri yoktur. Biz yeni eriyoruz bu
gerçeğe. Şu an halka yönelişimizin nedeni budur.
7. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi Os-
manlı aydınının halktan uzaklaşmasının neden-
lerinden biri değildir?
A) Halktan uzaklaşmayı erdemli bir davranış ola-
rak benimsemek
B) Kendilerini halktan çok daha üstün görmek
C) Halkın benimsemediği değerleri eserlerine
yansıtmak
D) Halkın yaşayışını değersiz ve hor görmek
E) Toplumun konuştuğu dili beğenmemek
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT / TÜRKÇE 37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Osmanlıca, Osmanlı aydınlarının diliydi. Arapça, Farsça okumuşlardı onlar. Bu dilleri kullanmakta bir sakınca görmezlerdi. Yaşayışlarıyla, düşünüşüyle, beğenileriyle halktan uzaklaşmış kimselerdi. Halka camdan kulelerden bakarlardı. Çoğunluğun dışın- da mutlu bir azınlıktılar. Bunu bir erdem sayarlardı. Onların gözünde halk, kaba saba bir topluluktu. Dili de öyleydi. İncelikten, derinlikten uzak, anlatım gücünden yoksundu. Arapça, Farsça dururken elin kaba Türkçesiyle uğraşacak değillerdi ya! Üstelik bu tutumlarıyla aydınlarca daha bir bilgili ve derin sayılır, saygı da görürlerdi. Bilimin de sanatın da dilin de kaynağı halktır. Halkın tutmadığı, anlama- dığı, benimsemediği hiçbir şey yaşamaz. Halka dirsek çevirmiş aydının, halkın konuşmadığı dilin ileri bir toplumda yeri yoktur. Biz yeni eriyoruz bu gerçeğe. Şu an halka yönelişimizin nedeni budur. 7. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi Os- manlı aydınının halktan uzaklaşmasının neden- lerinden biri değildir? A) Halktan uzaklaşmayı erdemli bir davranış ola- rak benimsemek B) Kendilerini halktan çok daha üstün görmek C) Halkın benimsemediği değerleri eserlerine yansıtmak D) Halkın yaşayışını değersiz ve hor görmek E) Toplumun konuştuğu dili beğenmemek
TYT/ TÜRKÇE
19. Bir kişi olarak ilk ödevimiz, yalan olduğunu anla-
dığımız düşüncelerden benzerlerimizi yani bütün
kişileri kurtarmaya çalışmaktır. "Ben bunun yalan
olduğunu biliyorum, ben buna inanmıyorum ama
kamunun bu bağlar altında kalması, onun anla-
maması daha iyi olur." diyen kimse, öğrendiği, an-
ladığı doğrulara layık olmayan kimsedir. İnandığı
bir şey yoktur onun. Bir şeyin ne doğru olduğunu
düşünür ne de yalan olduğunu. Ancak kendisini
düşünür, büyük görmek için bir yol arar.
Böyle düşünen kişinin aşağıdakilerden hangi-
sini söylemesi beklenir?
A) Her doğru söylenebilir, söylenmelidir yoksa
çevremizi aldatıyoruz; çevremize yalan yayıyo-
ruz demektir.
B) Yalan söylemek etik açıdan çok yanlış bir dav-
ranıştır ancak kimi durumlarda pembe yalanlar
söylenebilir.
C) Yalanı yalancıyla, yanlışı cahille, doğruyu uka-
la ile hiçbir zaman tartışma.
D) Anlayış o kadar önemli ki anlayışlı birini buldun
mu onun yanından ayrılma.
E) Empati duygusuna eriştiğimiz an, insanlarla
olan ilişkilerimiz derin sulara yolculuğa çıkar.
20
dilimizden cok yazı dilimiz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT/ TÜRKÇE 19. Bir kişi olarak ilk ödevimiz, yalan olduğunu anla- dığımız düşüncelerden benzerlerimizi yani bütün kişileri kurtarmaya çalışmaktır. "Ben bunun yalan olduğunu biliyorum, ben buna inanmıyorum ama kamunun bu bağlar altında kalması, onun anla- maması daha iyi olur." diyen kimse, öğrendiği, an- ladığı doğrulara layık olmayan kimsedir. İnandığı bir şey yoktur onun. Bir şeyin ne doğru olduğunu düşünür ne de yalan olduğunu. Ancak kendisini düşünür, büyük görmek için bir yol arar. Böyle düşünen kişinin aşağıdakilerden hangi- sini söylemesi beklenir? A) Her doğru söylenebilir, söylenmelidir yoksa çevremizi aldatıyoruz; çevremize yalan yayıyo- ruz demektir. B) Yalan söylemek etik açıdan çok yanlış bir dav- ranıştır ancak kimi durumlarda pembe yalanlar söylenebilir. C) Yalanı yalancıyla, yanlışı cahille, doğruyu uka- la ile hiçbir zaman tartışma. D) Anlayış o kadar önemli ki anlayışlı birini buldun mu onun yanından ayrılma. E) Empati duygusuna eriştiğimiz an, insanlarla olan ilişkilerimiz derin sulara yolculuğa çıkar. 20 dilimizden cok yazı dilimiz.
37. Talip Apaydın, Sarı Traktör adlı romanında an-
lattığı gerçekleri roman gerçeği olarak göre-
memiş. Sarı Traktör, kişisiz bir roman. Kişisiz
roman olmaz, denecek. Ben de bunun için
röportajla roman arası bir eser diyorum. Talip
Apaydın köy gerçekliklerini çok iyi tanıyan biri
olarak dışardan görülen bir gerçekliğin tıpkı-
sını vermek istemiş. Vermiş de. Ama yetmi-
yor bu. Çünkü anlattığı kişilerin bir iç dünyası
yok. Sarı Traktör'deki kişilerin görevi ya köy-
deki ilkel üretimi ya da Arif'in traktör tutku-
sunu göstermek. Bunun dışında bir kişiliklerini
göremiyoruz onların. Romanı bitirince kişileri
hatırlamıyoruz da köyün ilkel üretim biçimini
hatırlıyoruz sadece, köye traktör girmesinin
gerekli olduğunu hatırlıyoruz.
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada Sarı
Traktör'e yöneltilen eleştirilerden biri de-
ğildir?
A) Farklı bir edebî türe özgü nitelikler taşı-
masi
B) Köy hayatı ile roman kişileri arasında uyum
bulunmaması
C) Yazarının, köy gerçeklerini olduğu gibi
yansıtmakla yetinmesi
D) Köydeki üretim biçiminin anlatılmasında
araç olarak kullanılması
E) Kişilerin roman kişisine özgü niteliklerden
yoksun olması
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
37. Talip Apaydın, Sarı Traktör adlı romanında an- lattığı gerçekleri roman gerçeği olarak göre- memiş. Sarı Traktör, kişisiz bir roman. Kişisiz roman olmaz, denecek. Ben de bunun için röportajla roman arası bir eser diyorum. Talip Apaydın köy gerçekliklerini çok iyi tanıyan biri olarak dışardan görülen bir gerçekliğin tıpkı- sını vermek istemiş. Vermiş de. Ama yetmi- yor bu. Çünkü anlattığı kişilerin bir iç dünyası yok. Sarı Traktör'deki kişilerin görevi ya köy- deki ilkel üretimi ya da Arif'in traktör tutku- sunu göstermek. Bunun dışında bir kişiliklerini göremiyoruz onların. Romanı bitirince kişileri hatırlamıyoruz da köyün ilkel üretim biçimini hatırlıyoruz sadece, köye traktör girmesinin gerekli olduğunu hatırlıyoruz. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada Sarı Traktör'e yöneltilen eleştirilerden biri de- ğildir? A) Farklı bir edebî türe özgü nitelikler taşı- masi B) Köy hayatı ile roman kişileri arasında uyum bulunmaması C) Yazarının, köy gerçeklerini olduğu gibi yansıtmakla yetinmesi D) Köydeki üretim biçiminin anlatılmasında araç olarak kullanılması E) Kişilerin roman kişisine özgü niteliklerden yoksun olması
2021-KPSS/GY-PS
Edebî türler; doğar, gelişir, ölür ve ölenlerden geriye
ilyada ve Binbir Gece Masalları gibi zamanla
klasikleşenler kalır. Her çağın da kendi klasiklerini
belirlemek için özellikle öne çıkardığı edebî türler vardır.
Örneğin Goethe'nin "insanlığın evrensel mülkü" dediği
şiir artık her kıtada geri çekilmiştir. Gunumuzde; isyanın,
umudun ve aşkın edebiyatını temsil eden şiirin yerini
alan roman, yüzlerce sayfayı bulan hacmine rağmen
boş zamanı gittikçe azalan insanların hayatında daha
çok kabul görmüştür. Bunun başlıca nedeni; romanın
tanımlanamayan sınırlarının kendinden önceki bütün
edebiyat türlerini hatta felsefe, psikoloji, tarih, sosyoloji
gibi farklı alanları içerme gücüdür. Ayrıca metinler
arasılık, türler arasılık ve başka olanaklar da romanın
esneyip zenginleşmesini sağlayan araçlardır. Dünyanın
bütün söz üretimleri romanın içine doğru akarken roman
da genleşip coğrafi ve kültürel düzlemde bütün dünyaya
yayılır. Her tür anlatı ve söylem, kara deliğe benzeyen
romanın içine çekilip yoğrulur.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
İlyada ve Binbir Gece Masalları, kendi dönemlerinde
öne çıkmıştır.
B) Goethe, şiiri dünya çapında bir edebî tür olarak
tanımlamıştır.
cinsanlar, yoğun uğraşları arasında edebiyata vakit
ayırmakta zorlanır.
D) Günümüzde insanlar, farklı disiplinlerle ilgilenmekten
keyif alır.
Klasik eserlerin yerini günümüzde popüler ürünler.
almıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
2021-KPSS/GY-PS Edebî türler; doğar, gelişir, ölür ve ölenlerden geriye ilyada ve Binbir Gece Masalları gibi zamanla klasikleşenler kalır. Her çağın da kendi klasiklerini belirlemek için özellikle öne çıkardığı edebî türler vardır. Örneğin Goethe'nin "insanlığın evrensel mülkü" dediği şiir artık her kıtada geri çekilmiştir. Gunumuzde; isyanın, umudun ve aşkın edebiyatını temsil eden şiirin yerini alan roman, yüzlerce sayfayı bulan hacmine rağmen boş zamanı gittikçe azalan insanların hayatında daha çok kabul görmüştür. Bunun başlıca nedeni; romanın tanımlanamayan sınırlarının kendinden önceki bütün edebiyat türlerini hatta felsefe, psikoloji, tarih, sosyoloji gibi farklı alanları içerme gücüdür. Ayrıca metinler arasılık, türler arasılık ve başka olanaklar da romanın esneyip zenginleşmesini sağlayan araçlardır. Dünyanın bütün söz üretimleri romanın içine doğru akarken roman da genleşip coğrafi ve kültürel düzlemde bütün dünyaya yayılır. Her tür anlatı ve söylem, kara deliğe benzeyen romanın içine çekilip yoğrulur. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? İlyada ve Binbir Gece Masalları, kendi dönemlerinde öne çıkmıştır. B) Goethe, şiiri dünya çapında bir edebî tür olarak tanımlamıştır. cinsanlar, yoğun uğraşları arasında edebiyata vakit ayırmakta zorlanır. D) Günümüzde insanlar, farklı disiplinlerle ilgilenmekten keyif alır. Klasik eserlerin yerini günümüzde popüler ürünler. almıştır.
1. Dünya edebiyatını takip ederken yazılı basın, haber
3.
siteleri, sosyal medya hesapları gibi çeşitli mecralardan
yararlanıyoruz. Üstelik, onların sunduğu bilgiye ulaşmak
için çok fazla çaba sarf etmemiz de gerekmiyor. Öte
yanda ham öyküler bizi bekliyor. Insanın ve dünyanın
tanıklık yoluyla edinilmiş bu öyküler, âdeta her kulak
uzatana her okumada farklı şeyler fısıldayan bir sırdaş
gibi. Bu yüzden onlara ulaşmak için hareket etmek, çaba
sarf etmek gerekiyor.
Bu parçada altı çizili sözle söz konusu öykülerle
ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisi
olamaz?
A) Barındırdıklarıyla okuyucuya bir şeyler sunduğu
B) Henüz istenilen edebî olgunluğa ulaşamadığı
C) Okuru pasif bir okuma sürecinden uzaklaştırdığı
D) Katmanlı ve yoruma açık niteliğe sahip olduğu
E) Okurun kişisel özellikleriyle beraber tamamlandığı
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
1. Dünya edebiyatını takip ederken yazılı basın, haber 3. siteleri, sosyal medya hesapları gibi çeşitli mecralardan yararlanıyoruz. Üstelik, onların sunduğu bilgiye ulaşmak için çok fazla çaba sarf etmemiz de gerekmiyor. Öte yanda ham öyküler bizi bekliyor. Insanın ve dünyanın tanıklık yoluyla edinilmiş bu öyküler, âdeta her kulak uzatana her okumada farklı şeyler fısıldayan bir sırdaş gibi. Bu yüzden onlara ulaşmak için hareket etmek, çaba sarf etmek gerekiyor. Bu parçada altı çizili sözle söz konusu öykülerle ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisi olamaz? A) Barındırdıklarıyla okuyucuya bir şeyler sunduğu B) Henüz istenilen edebî olgunluğa ulaşamadığı C) Okuru pasif bir okuma sürecinden uzaklaştırdığı D) Katmanlı ve yoruma açık niteliğe sahip olduğu E) Okurun kişisel özellikleriyle beraber tamamlandığı
29. Başlancıçta şiiri sadece kendimden, şairliğimden yola
çıkarak yazıyordum. Zamanla güncel olayların zorlamaları
yönlendirmesi oldu. Dünyada yaşananlar, savaşlar... Derken
içerideki acılarımız... Kayıtsız kalamazdım ve bir şair olarak
görev duygusunun baskın olduğu şiirler yazdım. Bu şiirlerin,
elbette, ayağının anlam olarak yere basmasına dikkat ettim.
Bu vardığım bir noktaydı, bir sonuç değildi. Bile isteye
hedeflenmiş bir yol ve uygulanmış bir yöntem. Konunun
belirlediği bir "daha anlaşılırlık"tı, yoksa başlangıçtaki şiir
çizgimi terk etmiş değilim.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının
kendisiyle ilgili anlatmak istediklerinden biri değildir?
A) Tarzımı hiç değiştirmediği
B) Zamanın gerektirdiği iletilere aracılık ettiği
6) Insani duyarhiğim bireyselliğinin önüne geçtiği
D Amacına ulaşmada bilinçli davrandıgı
E) Anlaşılır olmaktan uzak durduğu
www
11
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
29. Başlancıçta şiiri sadece kendimden, şairliğimden yola çıkarak yazıyordum. Zamanla güncel olayların zorlamaları yönlendirmesi oldu. Dünyada yaşananlar, savaşlar... Derken içerideki acılarımız... Kayıtsız kalamazdım ve bir şair olarak görev duygusunun baskın olduğu şiirler yazdım. Bu şiirlerin, elbette, ayağının anlam olarak yere basmasına dikkat ettim. Bu vardığım bir noktaydı, bir sonuç değildi. Bile isteye hedeflenmiş bir yol ve uygulanmış bir yöntem. Konunun belirlediği bir "daha anlaşılırlık"tı, yoksa başlangıçtaki şiir çizgimi terk etmiş değilim. Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının kendisiyle ilgili anlatmak istediklerinden biri değildir? A) Tarzımı hiç değiştirmediği B) Zamanın gerektirdiği iletilere aracılık ettiği 6) Insani duyarhiğim bireyselliğinin önüne geçtiği D Amacına ulaşmada bilinçli davrandıgı E) Anlaşılır olmaktan uzak durduğu www 11
mına işaretleyiniz.
3.
Sessiz film teknolojisi, 1860'larda icat edilmiş fakat film
makaralarının kolaylıkla imal edildiği 1880-1900'lara dek,
sıra dışı bir yenilik olarak kalmıştır. Hareketli resimleri
sesle birleştirme fikri, sinemanın tarihi kadar eskidir ancak
zorluklardan dolayı 1930'lara kadar filmlerin çoğu sessiz
çekilmiştir.
Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir
kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Tarihimiz boyunca, dönem dönem de olsa diğerlerinden
üstün, farklı, alışılmışın dışında özellikler taşıyan insanlar
yetiştirmeyi başarmış bir ulusuz.
B) Sosyal medya kuşkusuz hayatımızın her yerinde,
nereye gitsek cebimizde kocaman ve renkli bir dünyayı
yanımızda taşıyoruz.
C) İnsanlık tarihinde, hemen hemen bütün gelişmiş ülkelerde
dahi, çocukların psikolojik gelişimi maalesef çoğunlukla
ihmal edilmiştir.
D) İnsanların seni en çok sevdiği zaman, işlerine en çok
yaradığın zamandır; bu gerçeğin değişmesini beklemen,
akıntıya kürek çekmendir.
E) Sanatçı, eserini oluştururken toplumun anlayacağı bir
üslup kullanmalıdır; bu tavrın dışına çıktığı an, toplumun
sanatçısı olamaz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
mına işaretleyiniz. 3. Sessiz film teknolojisi, 1860'larda icat edilmiş fakat film makaralarının kolaylıkla imal edildiği 1880-1900'lara dek, sıra dışı bir yenilik olarak kalmıştır. Hareketli resimleri sesle birleştirme fikri, sinemanın tarihi kadar eskidir ancak zorluklardan dolayı 1930'lara kadar filmlerin çoğu sessiz çekilmiştir. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Tarihimiz boyunca, dönem dönem de olsa diğerlerinden üstün, farklı, alışılmışın dışında özellikler taşıyan insanlar yetiştirmeyi başarmış bir ulusuz. B) Sosyal medya kuşkusuz hayatımızın her yerinde, nereye gitsek cebimizde kocaman ve renkli bir dünyayı yanımızda taşıyoruz. C) İnsanlık tarihinde, hemen hemen bütün gelişmiş ülkelerde dahi, çocukların psikolojik gelişimi maalesef çoğunlukla ihmal edilmiştir. D) İnsanların seni en çok sevdiği zaman, işlerine en çok yaradığın zamandır; bu gerçeğin değişmesini beklemen, akıntıya kürek çekmendir. E) Sanatçı, eserini oluştururken toplumun anlayacağı bir üslup kullanmalıdır; bu tavrın dışına çıktığı an, toplumun sanatçısı olamaz.
re
risinde,
na düştü,
aha ölmeden
Eu. Özellikle
runudur
un önünde
rümeyi
okuyan
-köşe yazarı
savdan
en okur. Bu
geçer bir
ce gözden
izmanın
a
üslup
miyor olma
a kalma
anda dile
ilmiştir.
C) 11
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
9. yüzyılda Fas'ta kurulan Karavlyyin, dünyanın en
eski üniversitesi olarak kabul edilir. Okul 1345 yılında
bir kütüphaneye kavuştu ve kısa sürede birbirinden
değerli 5600 eseri bünyesinde topladı. Karaviyyin,
Sevilla Kralı'ndan alman binlerce el yazmasıyla da
kütüphanesini zenginleştirerek Islam dünyası ile Avrupa
arasında geçiş görevi üstlenen bir bilim merkezine
dönüştü. Karaviyyin'in ünlü mezunlan arasında
Ibn-i Haldun, Leo Africanus, Aristoteles'in eserlerini
Arapçaya çeviren İslam düşünürü İbn-i Rüşd de vardı.
Ayrıca daha sonra papa olup II. Sylvester adini alacak
olan Auvergneli Gerber de bir dönem burada eğitim
görmüştür.
39. Bu parçadan,
Karaviyyin, günümüzde çeşitli milletlerden gelen
öğrencilere kapılarını açmış ilk eğitim kurumudur.
I. Karaviyyin dünya eğitim tarihinde bir dönem önemli
bir yere sahiptir.
III. Çeşitli dinfere mensup öğrenciler Karaviyyin'de
eğitim görmüştür.
IV. Karaviyyin farklı medeniyetlerin buluştuğu bir
merkez konumundaydi.
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I
B) Yalnız III
D) Il ve IV
40. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak,
1. Karşılaştırma yapılmıştır.
II. Örneklemeye başvurulmuştur.
III. Tanık göstermelerden yararlanılmıştır.
IV. Benzetme yoluyla somutlama yapılmıştır.
yargılarından hangileri doğrudur?
A) Yaln
B) Yalnız III
C) Love Il
O
D) ve IV
E) III ve IV
TÜRKÇE TESTI BITTI.
SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GECİNİZ
E) I, III ve IV
C) I ve II
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
re risinde, na düştü, aha ölmeden Eu. Özellikle runudur un önünde rümeyi okuyan -köşe yazarı savdan en okur. Bu geçer bir ce gözden izmanın a üslup miyor olma a kalma anda dile ilmiştir. C) 11 39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 9. yüzyılda Fas'ta kurulan Karavlyyin, dünyanın en eski üniversitesi olarak kabul edilir. Okul 1345 yılında bir kütüphaneye kavuştu ve kısa sürede birbirinden değerli 5600 eseri bünyesinde topladı. Karaviyyin, Sevilla Kralı'ndan alman binlerce el yazmasıyla da kütüphanesini zenginleştirerek Islam dünyası ile Avrupa arasında geçiş görevi üstlenen bir bilim merkezine dönüştü. Karaviyyin'in ünlü mezunlan arasında Ibn-i Haldun, Leo Africanus, Aristoteles'in eserlerini Arapçaya çeviren İslam düşünürü İbn-i Rüşd de vardı. Ayrıca daha sonra papa olup II. Sylvester adini alacak olan Auvergneli Gerber de bir dönem burada eğitim görmüştür. 39. Bu parçadan, Karaviyyin, günümüzde çeşitli milletlerden gelen öğrencilere kapılarını açmış ilk eğitim kurumudur. I. Karaviyyin dünya eğitim tarihinde bir dönem önemli bir yere sahiptir. III. Çeşitli dinfere mensup öğrenciler Karaviyyin'de eğitim görmüştür. IV. Karaviyyin farklı medeniyetlerin buluştuğu bir merkez konumundaydi. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız I B) Yalnız III D) Il ve IV 40. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak, 1. Karşılaştırma yapılmıştır. II. Örneklemeye başvurulmuştur. III. Tanık göstermelerden yararlanılmıştır. IV. Benzetme yoluyla somutlama yapılmıştır. yargılarından hangileri doğrudur? A) Yaln B) Yalnız III C) Love Il O D) ve IV E) III ve IV TÜRKÇE TESTI BITTI. SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GECİNİZ E) I, III ve IV C) I ve II
26. Hayatın belli dönemlerinde farklı duyarlılıklarla şiir okuyan pek çok okurun aklına ilk önce ikinci yeni şairleri gelir. Ece Ayhan,
Cemal Süreya, Edip Cansever, Sezai Karakoç gibi adları ikinci yeni ile anılan şairler soyut, kapalı şiirler yazmışlardır. Billing
dışının olanaklarından yararlanarak bilimsel dünyaya yönelip toplumdan uzak durmuşlardır. Şiirlerinde sıra dışı imgeler
kullandıkları için daha geniş ve seçkin bir okur kitlesine hitap ederler.
Bu parçada ikinci yeni şairleriyle ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Pek çok okurun hayatının belli dönemlerinde ikinci yeni şairlerini okuduğuna
B) Soyut kavramları kullanarak kolay anlaşılmayan şiirler yazdıklarına
C) Bilimsel dünyaya yönelerek bilinç dışının olanaklarından yararlandıklarına
D) Toplumdan uzak kaldıklarına
E) Farklı imgeler kullanmalarının okur kitlesini etkilediğine
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
26. Hayatın belli dönemlerinde farklı duyarlılıklarla şiir okuyan pek çok okurun aklına ilk önce ikinci yeni şairleri gelir. Ece Ayhan, Cemal Süreya, Edip Cansever, Sezai Karakoç gibi adları ikinci yeni ile anılan şairler soyut, kapalı şiirler yazmışlardır. Billing dışının olanaklarından yararlanarak bilimsel dünyaya yönelip toplumdan uzak durmuşlardır. Şiirlerinde sıra dışı imgeler kullandıkları için daha geniş ve seçkin bir okur kitlesine hitap ederler. Bu parçada ikinci yeni şairleriyle ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Pek çok okurun hayatının belli dönemlerinde ikinci yeni şairlerini okuduğuna B) Soyut kavramları kullanarak kolay anlaşılmayan şiirler yazdıklarına C) Bilimsel dünyaya yönelerek bilinç dışının olanaklarından yararlandıklarına D) Toplumdan uzak kaldıklarına E) Farklı imgeler kullanmalarının okur kitlesini etkilediğine
A
28. Gazeteci: (1)----
Yazar:-Bir film düşünün. Filmdeki kişileri, olayların
ayrıntılarını beyninize kaydetmekte hiç zorlanmıyor-
zihninize. Edebiyat da beyni duygusal olarak uyarı-
sunuz. Çünkü bu bilgiler duygularla birlikte giriyor
yor ve bilgiler bu uyarının açtığı kapılardan girip
beyne yerleşiyor. Ben de yazdığım bu kitapta mate-
matiği, duygularla birlikte vererek sevdirmeye çalış-
tim.
Gazeteci: (II)----
Yazar:- Kaliteli kitaplara ulaşmak zor değil aslında.
Bunu sağlamanın yöntemi, anne ve babaların kitap
okumayı sevmeleri. Anne ve babasını kitap okurken
gören çocuk, okumayı sever. Okumayı seven in-
san, süreç içinde kaliteli kitabı tanır hâle gelir.
Kaliteli kitaptan anlayan okurlar, yazarları da iyi ki-
tap üretmeye zorlar. Seçici okurun olduğu yerde,
kolaya kaçan yazar ve yayıncılar barınamaz.
Kaliteli kitaplar böyle bir ortamda üretilir ve bunlara
ulaşılması daha kolay olur.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakile-
rin hangisi getirilmelidir?
(1) Matematiğin edebiyat aracılığıyla daha mı iyi
anlaşılacağını düşünüyorsunuz?
(II) Nitelikli kitapların üretilmesi için seçici okur-
ların varlığı mı gerekmektedir?
BY (1) Çocuklar için yazılan bazı hikâyelerde mate-
matiğin konu edilmesini nasıl karşılıyorsunuz?
(II) Bir kitabın nitelikli olup olmadığına karar ve-
rirken nelere dikkat edersiniz?
C (1) Matematiği çocuklar için eğlenceli hâle geti-
ren bu kitabı neden yazdınız?
(II) Çocukların nitelikli kitaplara ulaşabilmesinin
yolu nereden geçiyor?
(1) Bu kitabınızı, çocuklara matematiği sevdir-
mek için mi yazdınız?
(II) Ülkemizdeki çocuk edebiyatı yayıncılığını ve
çocuklara yönelik yapıtları nasıl değerlendiriyor-
sunuz?
E) (1) Çocukları bilimle, sanatla, felsefeyle, mate-
matikle tanıştırmada edebiyatın rolü nedir?
(II) Nitelikli okur olmanın yolunun hangi aşama-
lardan geçtiğini düşünüyorsunuz?
MATFEN
EĞİTİM KURUMLARI
ümle ciddi bir sorunu var. Modern
muş gibi yaşamayı dayatıyor bize.
ayak duvarlarla çevrili ya da şehrin
shålde. Oysa kırsalda mezarlar
Docuklar mezarlığın içinden geçer-
in bir adım ötesindeki parçası ol-
Drada insanın geçmişle ve ölüm-
vardır. Şehre geldiğinizde mo-
mi, bizi sanallığa hapseder.
imak, hayatın tek amacı hâline
e birlikte var olduğu, ölümün de
ir parçası olduğu gerçeğinden
hır. Yaşlılığı huzurevlerine, deli-
mü de görünmez mezarlıklara
bir hayat yaşayacağımızı sanı-
in yazılış amacı aşağıdaki-
lir?
mak
k
ak/
şirmek/
garip "kimyasal büyüye"
endiğinizde hayatınızda
I) Üstelik bu yolculuğun
planlasanız bile sonunu
konusunda eğitilmedi-
öylediğimiz sözler, asla
erimizi yansıtmaz.
i, aşk kaygılarını, kıs-
ndişeleri koyarsınız.
yon sizdeyse daha az
nde yol alırsınız.
af ise valizinizde "me-
I da beraberinde ta-
ümlelerden hangi-
Eadır?
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
A 28. Gazeteci: (1)---- Yazar:-Bir film düşünün. Filmdeki kişileri, olayların ayrıntılarını beyninize kaydetmekte hiç zorlanmıyor- zihninize. Edebiyat da beyni duygusal olarak uyarı- sunuz. Çünkü bu bilgiler duygularla birlikte giriyor yor ve bilgiler bu uyarının açtığı kapılardan girip beyne yerleşiyor. Ben de yazdığım bu kitapta mate- matiği, duygularla birlikte vererek sevdirmeye çalış- tim. Gazeteci: (II)---- Yazar:- Kaliteli kitaplara ulaşmak zor değil aslında. Bunu sağlamanın yöntemi, anne ve babaların kitap okumayı sevmeleri. Anne ve babasını kitap okurken gören çocuk, okumayı sever. Okumayı seven in- san, süreç içinde kaliteli kitabı tanır hâle gelir. Kaliteli kitaptan anlayan okurlar, yazarları da iyi ki- tap üretmeye zorlar. Seçici okurun olduğu yerde, kolaya kaçan yazar ve yayıncılar barınamaz. Kaliteli kitaplar böyle bir ortamda üretilir ve bunlara ulaşılması daha kolay olur. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakile- rin hangisi getirilmelidir? (1) Matematiğin edebiyat aracılığıyla daha mı iyi anlaşılacağını düşünüyorsunuz? (II) Nitelikli kitapların üretilmesi için seçici okur- ların varlığı mı gerekmektedir? BY (1) Çocuklar için yazılan bazı hikâyelerde mate- matiğin konu edilmesini nasıl karşılıyorsunuz? (II) Bir kitabın nitelikli olup olmadığına karar ve- rirken nelere dikkat edersiniz? C (1) Matematiği çocuklar için eğlenceli hâle geti- ren bu kitabı neden yazdınız? (II) Çocukların nitelikli kitaplara ulaşabilmesinin yolu nereden geçiyor? (1) Bu kitabınızı, çocuklara matematiği sevdir- mek için mi yazdınız? (II) Ülkemizdeki çocuk edebiyatı yayıncılığını ve çocuklara yönelik yapıtları nasıl değerlendiriyor- sunuz? E) (1) Çocukları bilimle, sanatla, felsefeyle, mate- matikle tanıştırmada edebiyatın rolü nedir? (II) Nitelikli okur olmanın yolunun hangi aşama- lardan geçtiğini düşünüyorsunuz? MATFEN EĞİTİM KURUMLARI ümle ciddi bir sorunu var. Modern muş gibi yaşamayı dayatıyor bize. ayak duvarlarla çevrili ya da şehrin shålde. Oysa kırsalda mezarlar Docuklar mezarlığın içinden geçer- in bir adım ötesindeki parçası ol- Drada insanın geçmişle ve ölüm- vardır. Şehre geldiğinizde mo- mi, bizi sanallığa hapseder. imak, hayatın tek amacı hâline e birlikte var olduğu, ölümün de ir parçası olduğu gerçeğinden hır. Yaşlılığı huzurevlerine, deli- mü de görünmez mezarlıklara bir hayat yaşayacağımızı sanı- in yazılış amacı aşağıdaki- lir? mak k ak/ şirmek/ garip "kimyasal büyüye" endiğinizde hayatınızda I) Üstelik bu yolculuğun planlasanız bile sonunu konusunda eğitilmedi- öylediğimiz sözler, asla erimizi yansıtmaz. i, aşk kaygılarını, kıs- ndişeleri koyarsınız. yon sizdeyse daha az nde yol alırsınız. af ise valizinizde "me- I da beraberinde ta- ümlelerden hangi- Eadır?
Deneme
• Bu testle Türkçe alanına alt 22 adet soru vardır.
1. Halk bilimi alanında gerçekleştirilen sözlü
gelenek merkezli çalışmaların önemli bir
çoğunluğu, öteden beri halk biliminin müzik ile
disiplinler arası olarak çalışmasını zorunlu
kılmıştır. Özellikle halk dansları, müzik ve müzik
aleti merkezli icra gelenekleri, semah/sema ve
cem gibi inanç merkezli ritüeller, düğünler, kına
geceleri, geleneksel sohbet toplantıları ve daha
birçok halk bilgisi ürününü tanımlama, derleme,
tespit, inceleme ve tahlil aşamalarında müziğin
tür ve şekil belirleyiciliğinden yaratım, aktarım
ve güncellemedeki etki ve katkılarına kadar
uzanan geniş bir işlevsel alana sahip olduğu
görülmüştür. Müziğin, bazı halk bilgisi
ürünlerinin yaratım ve icrasının zorunlu bir
parçası olması ya da bu ürünlerin türünün
belirlenmesinde ayırt edici bir işlev üstlenmesi
müzik bilgisi olmaksızın inceleme ve tahlillerinin
yapılamamasına veya eksik yapılmasına yol
açmıştır. Bununla birlikte bazı geleneksel yapı
ve kurumların yaşatılması ve sürdürebilirliğinin
doğrudan ya da dolaylı olarak müziğe bağlı
olması da halk bilimi çalışmaları yapılırken
müziğin işlevselliğinden istifade edilmesi
gerektiğini göstermiştir.
1. Kırgızistan düğün türkülerinin ezai
bakımından Türkiye düğün türküleriyle
karşılaştırması
II. Urfa Sıra Geceleri gibi geleneksel sohbet
toplantılarının kültür aktarımındaki işlevi
III. Erzurum bari halk oyunu müziklerinin ritmik
olarak son elli yıl içerisinde geçirdiği
değişimlerin analizi
Bu parçadan hareketle yukarıdakilerden
hangileri halk biliminin müzikten
yararlanabileceği durumlardandır?
A) Xanız I
B) Yalnız
D) Il ve Il
E) I, ve III
C) e Ill
tonguc kampüs
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Deneme • Bu testle Türkçe alanına alt 22 adet soru vardır. 1. Halk bilimi alanında gerçekleştirilen sözlü gelenek merkezli çalışmaların önemli bir çoğunluğu, öteden beri halk biliminin müzik ile disiplinler arası olarak çalışmasını zorunlu kılmıştır. Özellikle halk dansları, müzik ve müzik aleti merkezli icra gelenekleri, semah/sema ve cem gibi inanç merkezli ritüeller, düğünler, kına geceleri, geleneksel sohbet toplantıları ve daha birçok halk bilgisi ürününü tanımlama, derleme, tespit, inceleme ve tahlil aşamalarında müziğin tür ve şekil belirleyiciliğinden yaratım, aktarım ve güncellemedeki etki ve katkılarına kadar uzanan geniş bir işlevsel alana sahip olduğu görülmüştür. Müziğin, bazı halk bilgisi ürünlerinin yaratım ve icrasının zorunlu bir parçası olması ya da bu ürünlerin türünün belirlenmesinde ayırt edici bir işlev üstlenmesi müzik bilgisi olmaksızın inceleme ve tahlillerinin yapılamamasına veya eksik yapılmasına yol açmıştır. Bununla birlikte bazı geleneksel yapı ve kurumların yaşatılması ve sürdürebilirliğinin doğrudan ya da dolaylı olarak müziğe bağlı olması da halk bilimi çalışmaları yapılırken müziğin işlevselliğinden istifade edilmesi gerektiğini göstermiştir. 1. Kırgızistan düğün türkülerinin ezai bakımından Türkiye düğün türküleriyle karşılaştırması II. Urfa Sıra Geceleri gibi geleneksel sohbet toplantılarının kültür aktarımındaki işlevi III. Erzurum bari halk oyunu müziklerinin ritmik olarak son elli yıl içerisinde geçirdiği değişimlerin analizi Bu parçadan hareketle yukarıdakilerden hangileri halk biliminin müzikten yararlanabileceği durumlardandır? A) Xanız I B) Yalnız D) Il ve Il E) I, ve III C) e Ill tonguc kampüs
22. Siz çok gezdiniz, çok gördünüz. Fakat ben çok
düşündüm, çok hissettim. O kadar ki bütün fikirler,
bütün hisler bana şimdi yavan geliyor. Siz bu bezginliğe
vasıl oldunuz mu? Nerede? Her tarafımızdan arzu,
emel, gençlik fışkırıyor, şimdi "haydi" deseler bir
seneden beri yaptığınız seyahatleri aynı iştiha ile tekrar
edebileceksiniz. Fakat ben düşündüklerimi tekrar
düşünmek, hissettiklerimi tekrar hissetmek
istemeyeceğim. Seniha abla, bizi pişiren istiraptır;
gezip görmek değildir. Sizden evvel kaç kişi Avrupa'ya
geldi. Bunların bazılarının kıyafetlerinde epeyce
değişiklik gördüm fakat ruhlarında ne değişti,
bilmiyorum. Bunlar bize oradan, başlarında bir acayip
sarhoşluk ve gözlerinde safiyane bir hayretle avdet
ettiler.
Bu roman parçasıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
Aynı kuşağa mensup kişiler arasında kıyaslama
yapılmıştır.
B) Doğu ve Batı medeniyetinin sentezinden söz
edilmiştir.
C) Kişilerin görüşleri bilinç akışı tekniğiyle aktarılmıştır.
kahraman bakış açısından yararlanarak
(D) Olaylar,
aylar,
verilmiştir.
E) Kişilerin sunumunda betimleme ve iç monologdan
yararlanılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
22. Siz çok gezdiniz, çok gördünüz. Fakat ben çok düşündüm, çok hissettim. O kadar ki bütün fikirler, bütün hisler bana şimdi yavan geliyor. Siz bu bezginliğe vasıl oldunuz mu? Nerede? Her tarafımızdan arzu, emel, gençlik fışkırıyor, şimdi "haydi" deseler bir seneden beri yaptığınız seyahatleri aynı iştiha ile tekrar edebileceksiniz. Fakat ben düşündüklerimi tekrar düşünmek, hissettiklerimi tekrar hissetmek istemeyeceğim. Seniha abla, bizi pişiren istiraptır; gezip görmek değildir. Sizden evvel kaç kişi Avrupa'ya geldi. Bunların bazılarının kıyafetlerinde epeyce değişiklik gördüm fakat ruhlarında ne değişti, bilmiyorum. Bunlar bize oradan, başlarında bir acayip sarhoşluk ve gözlerinde safiyane bir hayretle avdet ettiler. Bu roman parçasıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Aynı kuşağa mensup kişiler arasında kıyaslama yapılmıştır. B) Doğu ve Batı medeniyetinin sentezinden söz edilmiştir. C) Kişilerin görüşleri bilinç akışı tekniğiyle aktarılmıştır. kahraman bakış açısından yararlanarak (D) Olaylar, aylar, verilmiştir. E) Kişilerin sunumunda betimleme ve iç monologdan yararlanılmıştır.
19. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Yazarın yaşam
karşısındaki onurlu duruşu ve direnci, eserine konu ettiği
kahramana yüklenerek idealize karakterler hedeflenir."
düşüncesine uzak düşmektedir?
A) Doğuştan beyin felçli olan Christy Brown, konuşmasını
ve hareketlerini kontrol edemez. Ama zekâsı ve
cesareti onun okuma ve yazmayı, resim yapmayı ve
daktilo kullanmayı öğrenebilmesini hatta Sol Ayağım
adlı otobiyografik romanı yazabilmesini sağlar.
B) Richard Bach, Martı adlı eserinde özgürlük duygusunu
mücadele azmiyle birlikte anlatır. Yaşamın önceliği
kimilerine göre değişse de Jonathan için gönlünce
uçabilmektir.
Yaşar Kemal, İnce Memed'de sadece kurgusal bir
gerçeklik sunmaz okura. Çukurova'nın statükoya
başkaldıran bir kahramanını efsaneleştirerek anlatır.
D) Kafka'nın Dönüşüm'de anlattığı Gregor Samsa'nın
başkalaşması, bir böceğe dönüşmesi, insanın iç ve dış
âlemi arasındaki değişime dikkat çekmektedir. Kitabın
özüne ulaşabilmek için böcekleşme imgesini iyi
anlamak önemlidir.
E) Jack London; Beyaz Diş'te çelik gibi kasları, ipince
sinirleri olan, cesur, zalim, yırtıcı ve akıllı bir hayvanı
anlatır. Bütün bu niteliklere sahip olması şarttı, aksi
hâlde ne ayakta durabilecek ne de içinde bulunduğu
düşman çevrede yaşayabilecekti.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
19. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Yazarın yaşam karşısındaki onurlu duruşu ve direnci, eserine konu ettiği kahramana yüklenerek idealize karakterler hedeflenir." düşüncesine uzak düşmektedir? A) Doğuştan beyin felçli olan Christy Brown, konuşmasını ve hareketlerini kontrol edemez. Ama zekâsı ve cesareti onun okuma ve yazmayı, resim yapmayı ve daktilo kullanmayı öğrenebilmesini hatta Sol Ayağım adlı otobiyografik romanı yazabilmesini sağlar. B) Richard Bach, Martı adlı eserinde özgürlük duygusunu mücadele azmiyle birlikte anlatır. Yaşamın önceliği kimilerine göre değişse de Jonathan için gönlünce uçabilmektir. Yaşar Kemal, İnce Memed'de sadece kurgusal bir gerçeklik sunmaz okura. Çukurova'nın statükoya başkaldıran bir kahramanını efsaneleştirerek anlatır. D) Kafka'nın Dönüşüm'de anlattığı Gregor Samsa'nın başkalaşması, bir böceğe dönüşmesi, insanın iç ve dış âlemi arasındaki değişime dikkat çekmektedir. Kitabın özüne ulaşabilmek için böcekleşme imgesini iyi anlamak önemlidir. E) Jack London; Beyaz Diş'te çelik gibi kasları, ipince sinirleri olan, cesur, zalim, yırtıcı ve akıllı bir hayvanı anlatır. Bütün bu niteliklere sahip olması şarttı, aksi hâlde ne ayakta durabilecek ne de içinde bulunduğu düşman çevrede yaşayabilecekti.