Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

& Mağaza 8 Mağaza vitrinlerindeki mankenleri bilirsiniz. Hepsi güler yüzlüdür ve içlerinde pek de güzel olanları vardır. Ama dilleri olmadığı için soğuk dururlar. Onlar ne kadar insana benzeseler de sahici insanları güzel yapan, sıcak yapan dildir. Ama her dil değil. Dilin de tatlısı olmalıdır. Güler bir yüz, tatlı bir dille birleştiğinde insana bütün kapılar açılır. Gönüller onunla fethedilir. Bir insanda her şeyin tatlısı fakat dilin acısı varsa o insan ne yapsa kâr etmez. Öylesinin sevimli ve cana yakın olmasına imkân yoktur. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez? A) Tatlı dil insanlar için başlı başına bir güçtür. B) Güler yüz, tatlı dille tamamlanmalıdır. C) Dilin, tatlı dil olmak şartıyla açamayacağı kapı yoktur. D) Kötü niyetli insanlara, tatlı dil fayda etmez. E) Tatlı dil, her kapıyı açan sihirli bir anahtardır.

A A 34. Teknoloji, pek çok alanda hayatımızı kolaylaştırarak zaman kazanmamızı sağlar. Bilgiye ulaşma, alışveriş, banka işlemleri, uzaktan eğitim, sağlık uygulamalarına erişim, sosyal medya kullanımı teknolojinin hayatımıza getirdiği kolaylıklardan bazılarıdır. Ancak teknolojinin dengesiz ve kötüye kullanımı da bağımlılığa neden olarak kişiyi gerçek dünyaya katılımdan uzaklaştırır. Artan sıklıkta bilgisayarda oyun oynama, alışveriş yapma, sosyal medya kullanımı gibi durumlar teknoloji bağımlılığı konusunda en sık rastlanan örneklerdendir. Bu parçadan hareketle, 1. Teknolojinin zararlarından uzak durmanın mümkün olmadığı II. Teknolojinin hayatımıza getirdiği kolaylıkların zararlarından daha fazla olduğu III. Teknolojinin bağımlılığa neden olarak kişiyi olumsuz etkileyen yönünün olduğu ifadelerinden hangisine ya da hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II -TYT- A E) I ve III C) Yalnız IID 35. Siir yasamın özüdür benim için. Hayatımdaki yeri 36. UĞUR

29. Marshall Berman, Kati Olan Her Şey Buharlaşıyor adlı ese- rinde, "Çağdaş olmak, paradoksla dolu bir yaşam sürdür- mek demektir. Çağdaşlık; ortak yaşamları kontrol etme ve çoğu zaman yok etme gücüne sahip bürokratik örgütlerin gölgesi altında yaşamak ama yine de bu güçlere direnmek- ten, dünyayı değiştirmek için savaşmaktan bir an olsun vaz- geçmemek demektir. Hem devrimci hem muhafazakâr ol- mak, yeni tecrübe ve maceralara imkân tanımak ama bir ta- raftan da çoğu modern maceranın sebep olacağı yok olma korkusuna kapılmak, her şey buhar olup giderken bile ger- çekliğe bel bağlamak demektir." der. 1970'lerde gelişmeye başlayan sokak sanatı, Berman'ın bu sözlerinde dile getir- diği "bu güçlere direnme" arzusunun sonucu olarak doğ- muştur. Bu parçada çağdaş insanla ilgili aşağıdakilerden hangi sine değinilmemiştir? A) İçinde çelişkiler barındıran, birbirine zit durumları bir ara- birbinigio da yaşadığına Ope BY Dünyayı değiştirmek adına mücadeleden kaçmadığına C) Yeni serüvenlere olanak sağlayan bir düşünce yapısına sahip olduğuna D) Yok olma korkusu yaşarken gerçekliğe tutunma arzusu taşıdığına E) Ortak yaşamları kontrol etme, topluma önderlik etme amacı güttüğüne

21221234 2. B) kavuşurdu - durumuna - mutluluk gelirdi - kıvamına - rahatlık varırdı - samimiyetine - samimiyet Eerişirdi- hâline - kıvanç Halide Edip Adıvar; Kurtuluş Savaşı'na katılmış, yürek- li yazarlarımızdandır. Eserlerinde de kendisi gibi mü- cadeleci, vazgeçmeyen kadın karakterlere yer vermiş- tir. Onun eserlerindeki kadınların da kendisi gibi bazen kalbi kırıktır, bazen de korkusuzdur o kadın kahraman- lar. O, bu kişileri hayatından aldığı ilhamla meydana getirmiştir. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Eserlerindeki kahramanlar halktan kişilerdir. B Romanlarındaki kahramanları günlük hayattan seç- miştir. C) Eserlerindeki kişiler ile yaşamı arasında benzerlik- ler fazladır. D) Eserlerindeki olayları, kişilerin kendi ağzından an- latmıştır. E) Yazmayı kendine bir vazife olarak görmüştür. 1 Bu p nin a man 4. A) I Thes (1) B kıntı leşti aşab nuzu nizi yal e da c Bu dak

v (1) Festivaller, sanıldığının aksine bir "mutlu azınlık eğlencesi değildir. (II) Günümüzde festivaller büyük kitlelere açilmiş hatta çoğunluğun tek eğlence dönem haline gelmiştir. (III) Festivaller, bir çöl olan kültür yaşamımıza az da olsa renk katmakta, sokaktaki insanımızın belki aylarca, belki bir yıl ulaşamadığı kültürel etkinliklere ulaşmasını sağlamaktadır. (M) Birçok insanımızın ilk defa festivalde tiyatro izlediğini, sanat müziği dinlediğini veya bir yazarla tanıştığını duyuyorum. (V) Bu durum "Festivaller gereksiz etkinlikler." diyenler için bir cevaptır sanıyorum Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? kişiler hiç tar A) I. cümlede bir düşüncenin yanlış olduğu söylenmiştir. B) II. cümlede festivallerin toplumun tek hoşça vakit geçirme aracı olduğu ifade edilmiştir. C) III. cümlede festivallerin kültürün taşıyıcısı olduğu dile getirilmiştir. D) IV. cümlede insanların festivaller sayesinde farklı kültürel etkinliklerin ilklerini yaşadığı vurgulanmıştır. EV. cümlede festivallerin lüzumlu olmadığını savunanların bu kanaatlerinin yanlış olduğu dile getirilmiştir. seviyo yeni kopa kon rad ço

Kalıtım, insan yapısının toprağı olarak düşünülürse kişilik de toprakta yetişen bitkidir. Bunun gibi, öyle ruhsal nitelikler vardır ki çekirdekleri insan yapısında var olsa bile eğitimle büyük değişmelere uğrar. Söz gelimi korku doğal bir tepkidir. Ama bir çocuğun aşırı korkak ya da yürekli olması yetişmesine bağlıdır. Kıskançlık, yalancılık, çalma, savrukluk, düzensizlik, temizlik, pislik, tutumluluk, savurganlık gibi daha pek çok özellik hep eğitimin ürünüdür. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine yer verilmemiştir? A) Öykülemeye C) Örneklemeye E) Öznel yargılara B) Açıklamaya D) Somutlamaya

ge- 25. Uzun zamandır beğeniyle takip ettiğim bir yazarımız var. Daha önce de incelediğim birçok yazardan onu ayıran, bana hoş gelen yönlerinin neler olduğu üzerine çok dü- hele şündüm. En beğendiğim yönlerinin başında sanat yap- mayı okura bilmece çözdürmek olarak görmemesi liyor. Yeniligi kelimelerde değil kelimelerin kullanışında görüyor. Ayrıca kendi yazdıklarından bazılarını başarılı bulurken bazılarını sığ bulduğu gibi, zayıf yazıları ol duğundan da rahatlıkla söz edebiliyor. Bizim gibi yiyip içiyor, bizim gibi giyiniyor, bizim gibi konuşuyor. Bizden, içimizden biri olduğunu toplumsal sorunlara duyarsız kalmayıp yazılarına yansıtarak taçlandırıyor. En önem- lisi de hiçbir siyasi düşünce veya inancın maşası olma- dan, propagandaya alet olmadan ilerliyor. A) Kültürel yakınlık duyulması B) Kapalı bir üslup benimsememesi C) Öz eleştiriden kaçınmaması Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen ya- zarın beğenilmesini sağlayan özellikleri arasında değildir? D) Problemlere çözüm üretmesi E) Ideolojik aktarımdan uzak durması 12 26. Orhan bestand

35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Bir romandan iyi bir tiyatro eseri oluşturabilmek için senaryo aşamasında bazı kurallara dikkat edilir: İlkin, -romanın özüne dokunmadan- kurgunun okunabilir for- mati, izlenebilir olanla değiştirilir ki bu, üslupla ilgilidir. Ardından kişiler ayıklanır, zaman ve mekânda daraltma işlemi uygulanır. Kemal Tahir'in Esir Şehrin İnsanları romanının Kemal Bekir tarafından tiyatroya uyarlanmış şekli olan Kâmil Bey'de, bu durumun izlerini sürebiliriz. Kâmil Bey, romanın başkahramanıdır. Aynı şahıs oyu- nun da merkezinde yer alır. Onun dışındaki Nermin, Fuat, Ayşe, Nedime, İhsan gibi karakterler de romandaki özellikleriyle oyuna dâhil edilmiş. Romanda da oyunda da işlenen konu aynı. İkisinde de mütareke yıllarında bağımsızlık savaşını destekleyenlerle işgal kuvvetlerinin boyunduruğunu tercih edenler var. Romanda da oyunda da "esir şehrin insanlarının trajedisi" okuyucuya/izleyici- ye geçiyor. İkisinde de vatanseverlik yüceltilmiş. Bütün bunlardan Kemal Bekir'in, Esir Şehrin İnsanları'nı çarpı- cı bir şekilde tiyatroya uyarladığı söylenebilir. pull. angisine ulaşılamaz? zellik- apıl- yunu romandan 36. Bu parçaya göre romanı tiyatrodan ayıran en temel fark aşağıdakilerden hangisidir? A) Farklı bir kurgu gerektirmesi B) Uzun zamanı kapsaması C) Kisi kadrosunun fazla olması D) Mekân unsurunun geniş tutulması E Başarısmını, yazarın yetkinliğine bağlı olması

k ek Fu K. e- k 1- 3- ir t ni YAYINLARI 24. Son gidişimde doktora, uykularımın kesintili oluşun- dan, kimi ağrılarımdan yakındım. Doktor, dikkatle dinledi beni; kısa bir muayeneden sonra yakınma- larımı hafifseyen, belli belirsiz gülümsemeyle, "Kay- gılanmanıza hiç gerek yok, bunlar sizin yaşınızdaki- ler için çok doğal." demiş, ardından da eklemişti: "Maşallah, turp gibisiniz. Yaşınıza göre çok iyisiniz,sul çok iyi..." Doğruyu söylemek gerekirse doktorun söyledikleri pek de sevindirmemişti beni. Yaşlandı- ğımı söylüyordu açıkça. Üstelik evdeki hâllerimden hiç söz etmemiştim ona. Evde, gülünesi işler yapı- yorum. Gözlüğümü hiç konmayacak bir yere, söz gelimi buzdolabına koyuyor, başlıyorum gözlük ara- maya. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) 1. kişili anlatıma başvurulmuştur. B) Öykülemeye başvurulmuştur. C Koşul-sonuç ilişkisi kurulmuştur. D) Devrik cümlelerden yararlanılmıştır. E) Benzetmeye yer verilmiştir.

31. Modern kültürün etkisiyle yaş ve yaşın getirdiği bilgelik, ar- tık geçer akçe değil. Bütün bir toplum çocuksulaşma eğili- mine giriyor, eğlence programlarının karşısında göbek atı- yor, ergenlerin tüketim kalıplarını benimsiyor ve onlar gibi benmerkezci yaşamaya başlıyor. "Bana! Önce bana! Sade- ce bana! Hep bana!" diyen ve dünyanın sadece kendi çev- relerinde döndüğünü düşünen, büyümemiş, ızdırapla sınan- mamış, ağrıyı ve acıyı gördüğü yerde hayalet görmüş gibi kaçan bir insan kuşağı dünyayı istila ediyor. Bu parçadan hareketle modern kültür ile ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Yaşlandıkça kazanılan bazı bilişsel yetilere duyulan say- giyi ortadan kaldırmaktadır. B) Kişileri, karşılaştıkları üzüntü verici olaylara karşı daha katı hâle getirmektedir. C) Herkesin tüketim anlayışını ve günlük alışkanlıklarını bir- birine yaklaştırmaktadır. D) Bencilce duyguları ve çıkarcı bir yaşam tarzını alabildi- ğine yaygınlaştırmaktadır. O Hayatı yalnızca eğlenceli, keyifli taraflarıyla algılamaya yatkın bir kitle doğurmaktadır. 33

Stephen King, "Yazma Sanatı" adlı yapıtında kişinin neden yazdığı konusunda şöyle diyor: "Yazar, para kazanmak için, ünlü olmak için, ileride rahat etmek için veya arkadaş kazanmak için yazı yazmaz. Yazdıklarını okurların hayat- larını ve kendi hayatını zenginleştirmek için yazar. Ayakta durmak, iyi olmak ve kendini aşmak için yazar. Bir de "Ben de varım." sözünün mutluluğunu yaşamak için..." CATERING Bu parçada yazmanın nedenleri arasında aşağıdaki- lerden hangisine yer verilmemiştir? A) Hayatın zorluklarına yenik düşmemek B) Okurların yaşamına anlam katmak C) Eksikleri ve kusurları gidermeye çalışmak D Yazar olarak varlığını göstermek E) Kendisinden beklenenden daha iyisini yapmak

25. 1976'da Shakuntala Devi isimli Hintli bir kadın 1977'de Dallas'ta bir üniversitede 201 haneli sayının 23. kökünü elli saniyede hesapladı. Aynı soruyu UNIVAC'in (ilk genel amaçlı elektronik dijital bilgisayar tasarımı) cevaplamasıysa bir dakikadan fazla zaman aldı. Soruyu profesörün tahtaya yazması dört dakika sürdü. Shakuntala Devi, sadece matematik dâhisi değildi. Kendisi aynı zamanda matematik tutkunları ve öğrenciler için rol model oldu. Matematik problemlerini çözmeye yönelik pratik, hızlı ve etkili yaklaşımıyla milyonlarca öğrencinin ilgisini çekmeyi başardı. Çocukların matematik ilgisini geliştirmelerine yardımcı olmak üzere çeşitli kitaplar yazdı. Vakıf kurarak dezavantajlı çocukların eğitimini üstlenip Hindistan'ın matematik bilimine verdiği katkıları dünyaya duyurdu. Bu parçada Shakuntala Devi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? 0 A) Belirli bir alandaki karşılaştırmalı bilimsel çalışmalarının takdir edildiği B) Matematik işlemlerinde oldukça başarılı olduğu C) Sayısal işlemlerde farklı hesaplama yöntemleri geliştirdiği D) Sosyal projeler geliştirerek eğitim alanına katkıda bulunduğu E) Matematiksel hesaplamalarda dikkate değer bir yeteneğe sahip olduğu 27. Gösterm Webb'in belirtiliy dönem toplam yaklaş tarihi Bugü Avru teles insa kull ve far da a

6 Hayatımın geri kalanında, kalbimi kıranları bazen ağır ağır bazen hızla ama eninde so- nunda mutlaka affettim. Hiçbir kırgınlık ölüm- den büyük değil. Canımı yakanları, bir daha yakamayacakları mesafelerin ardına yerleş- tirdiğim oldu. Ama gene de tamamen küsüp gitmedim. Beceremediğim zamanlar da oldu elbet. Öyle zamanlarda ruhuma eklenen yükü de kambur gibi sırtımda gezdirdim. Er veya geç bitsin istedim küskünlükler. Bu parçanın türü aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Tarihî metin B) Gazete çevresinde gelişen metin C) Felsefi metin D) Bilimsel metin E) Kişisel hayatı konu alan metin 8

Beyşehir'le Konya arasında uzanan Erenler Dağı biter bitmez, birbiri ardına küçük Kavaklıkoz tepe- leri görülmeye başlar. İki dağ silsilesi arasında ya- zın yapacağınız bir seyahatin çok kolay geçeceğin- den şüphe etmeyiniz. Tehlikeli olabileceğini düşün- düğünüz bir ağaç altınla bile geceleyebilir, bir ırmak başında yüzünüzü yıkadıktan sonra rahatça uyu- yabilirsiniz. Hiçbir yabani hayvan yanınıza gelip si- zi rahatsız etmez. Geceleri yıldızları sayarak uyu- manın zevkine varır insan. Bu parça ile ilgili, I. Betimleyici unsurlardan yararlanılmıştır. II. Anlatıma hareketlilik katılmaya çalışılmıştır. III. Fantastik ögelere yer verilmiştir. İfadelerinden hangileri söylenemez? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I. ve II. C) Yalnız III E) II. ve III.

A 2022 2023 12. SINIF HBS 13. Bir şiir incelenirken önemli olan; şiirdeki anlama ulaşmak ve şairi anlamaktır. Bunun için de şiirde anlam katmanlarının kazılması ve şiirin anlam derinliklerine inilmesi gerekmektedir. Diger bir ifadeyle okuyucu, şiirin dünyasına girmek istiyorsa zihinsel ve entelektüel donanımıyla şiirin anlamını gizleyen kalın örtüyü kaldırmalıdır. Okurun yapacağı bu faaliyet, şiirin büyülü ve zengin dünyasına girebilmenin ön koşuludur. Bu parçaya göre okuyucunun şiir incelerken aşağıdaki metotların hangisinden yararlanması beklenmez? imiz muz urları 7 mek re elik bu A) Sözcüklerin taşıdıkları anlamları ve içinde bulundukları bağlamları karşılaştırma B) Standart anlamlar sistemini yıkmak adına, metni çoğul ve birkaç düzlemde okuma C) Şiiri kendi birikimine göre keşfedip tekrar değerlendirme D) Sairin anlamı geri plana iterek müzikaliteyle elde ettiği şiirsel etkinin temelini ortaya çıkarma E) Şairin kurduğu kompozisyonu temel alarak şiirin anlamı belirleme

2. Türkiye Futbol Federasyonu, TFF Sağlık Kurulu ile yaptığı toplantının ardından Süper Lig'in 12 Haziran 2020'de başlayacağını açıkladı. İşte TFF'nin açıklaması: Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, bugün TFF Sağlık Kurulu ile toplantı yapmıştır. TFF Sağlık Kurulu'nun, Süper Lig ve diğer liglerle ilgili görüş ve tavsiyelerinin yanı sıra Türkiye 2. ve 3. Lig Kulüpler Birliği Derneği'nin yazılı başvuruları dikkate alınarak yeni bir değerlendirmede bulunulmuştur. TFF Yönetim Kurulu, koronavirüs salgını nedeniyle ara verilen liglerin şimdilik aşağıda belirtilen tarihlerde başlatılmasına karar vermiştir: ● ● ● Süper Lig müsabakaları 12 Haziran 2020 TFF 1. Lig müsabakaları 19 Haziran 2020 TFF 2. Lig ve TFF 3. Lig müsabakaları 18 Temmuz 2020 Bölgesel Amatör Lig müsabakaları 18 Temmuz 2020 Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A) Dolaylı aktarma içeren yargıya yer verilmiştir. B) Gerçekleşmemiş beklenti cümlesi vardır. C) Öznel anlatımlı cümleler kullanılmıştır. D) Amaca dönük bir yargı bulunmaktadır. E Bir çıkarımda bulunulmuştur.