Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

23. VE 24. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
2003 yılının aralık ayında Birleşmiş Milletler
gözetiminde düzenlenen iklim değişimleri
konferansında Mikronezya delegesi, "İklim değişikliği
nedeniyle ölecek olan ilk insanlar bizleriz." şeklinde acı
bir açıklama yaptı. Delege, acil olarak besin
kaynaklarının güvenliğinin sağlanması, su arıtma
ünitelerinin kurulması, mendirekler inşa edilmesi ve
güneş enerjisinden yararlanılması gerektiğini ifade etti.
Delegenin aktardığına göre, büyük gelgitlerin ve
düzensiz yağmurların da etkisiyle deniz seviyesinde
görülen yükselme, bu küçük ada devletindeki tahribatı
daha da artırmış. Bunun sonucunda halkın yarısının
evleri yıkılmış, kıyı erozyonu artmış, yeraltı sularının
tuzlanmaya başlamasıyla da ekinler kurumuş.
23, Bu parçada aşağıdakilerden hangisiyle ilgili bilgi
yoktur?
A) Gelgitlerin etkileri
B) iklim değişikliğinin sonuçları
Konferansın nerede düzenlendiği
D) Tahribatın neden arttığı
E) Alınacak önlemlerin neler olduğu
24,Bu parçaya dayanarak, Mikronezya'yla ilgili
aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) Tropikal iklim bölgesindedir.
B) Besin Kaynakları tehlikededir.
e Barinmayla ilgili sorunlar vardır.
DKıvı şekli değişmektedir.
El Tadisu kaynaklarına sahiptir.
25
G
B
d
a
d
C
E
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
23. VE 24. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. 2003 yılının aralık ayında Birleşmiş Milletler gözetiminde düzenlenen iklim değişimleri konferansında Mikronezya delegesi, "İklim değişikliği nedeniyle ölecek olan ilk insanlar bizleriz." şeklinde acı bir açıklama yaptı. Delege, acil olarak besin kaynaklarının güvenliğinin sağlanması, su arıtma ünitelerinin kurulması, mendirekler inşa edilmesi ve güneş enerjisinden yararlanılması gerektiğini ifade etti. Delegenin aktardığına göre, büyük gelgitlerin ve düzensiz yağmurların da etkisiyle deniz seviyesinde görülen yükselme, bu küçük ada devletindeki tahribatı daha da artırmış. Bunun sonucunda halkın yarısının evleri yıkılmış, kıyı erozyonu artmış, yeraltı sularının tuzlanmaya başlamasıyla da ekinler kurumuş. 23, Bu parçada aşağıdakilerden hangisiyle ilgili bilgi yoktur? A) Gelgitlerin etkileri B) iklim değişikliğinin sonuçları Konferansın nerede düzenlendiği D) Tahribatın neden arttığı E) Alınacak önlemlerin neler olduğu 24,Bu parçaya dayanarak, Mikronezya'yla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Tropikal iklim bölgesindedir. B) Besin Kaynakları tehlikededir. e Barinmayla ilgili sorunlar vardır. DKıvı şekli değişmektedir. El Tadisu kaynaklarına sahiptir. 25 G B d a d C E
A
R
7
F
n
1
28. Arkeologlar buldukları şeylerin tarihle-
rini hesaplamak için bağlamdan da
yararlanırlar. Toprak tabakaları za-
manla birbirinin üstüne birikir. En
aşağıdaki tabaka yıllar önce birikmiş-
tir ama en üstteki tabaka bugün bile
oluşmaya devam etmektedir. Kat-
manlarla birlikte nesneler de genellik-
le oldukları yerde kalır. Dolayısıyla
arkeologlar daha yukarıdaki nesne ve
tabakaların yeni, daha aşağıdakilerin
ise eski olduğunu bilir. Bu dizilime ta-
bakalaşma veya stratigrafi denir. Ar-
keologlar, derinlere indikçe bir kat-
manın bitimi ve diğerinin başlangıcı
olan toprak dokusunu ve nesneleri
karşılaştırırlar. Aralarındaki farklara
bakarak tarihlendirme için çeşitli veri-
ler elde ederler. Ancak tabakalar do-
ğal aşınma veya insan eliyle bozul-
duğu zaman stratigrafi karmaşıklaşa-
bilir ve hesaplama da zorlaşır.
Bu parçadan hareketle arkeolojik
araştırmalarla ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Bölgedeki tahribatlann, araştırma-
ları olumsuz etkilediği
B) Aynı bölgede bulunan nesnelerin
birbiriyle karşılaştırıldığı
C) Tabakaların yukarıdan aşağıya sı-
ralanışına dikkat edildiği
D) Bulunan nesnelerin stratigrafi
yardımıyla adlandırıldığı
E) Toprak dokusundaki farklılıkların
dikkate alınması gerektiği
Y
ARG
I
Y
A
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
A R 7 F n 1 28. Arkeologlar buldukları şeylerin tarihle- rini hesaplamak için bağlamdan da yararlanırlar. Toprak tabakaları za- manla birbirinin üstüne birikir. En aşağıdaki tabaka yıllar önce birikmiş- tir ama en üstteki tabaka bugün bile oluşmaya devam etmektedir. Kat- manlarla birlikte nesneler de genellik- le oldukları yerde kalır. Dolayısıyla arkeologlar daha yukarıdaki nesne ve tabakaların yeni, daha aşağıdakilerin ise eski olduğunu bilir. Bu dizilime ta- bakalaşma veya stratigrafi denir. Ar- keologlar, derinlere indikçe bir kat- manın bitimi ve diğerinin başlangıcı olan toprak dokusunu ve nesneleri karşılaştırırlar. Aralarındaki farklara bakarak tarihlendirme için çeşitli veri- ler elde ederler. Ancak tabakalar do- ğal aşınma veya insan eliyle bozul- duğu zaman stratigrafi karmaşıklaşa- bilir ve hesaplama da zorlaşır. Bu parçadan hareketle arkeolojik araştırmalarla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Bölgedeki tahribatlann, araştırma- ları olumsuz etkilediği B) Aynı bölgede bulunan nesnelerin birbiriyle karşılaştırıldığı C) Tabakaların yukarıdan aşağıya sı- ralanışına dikkat edildiği D) Bulunan nesnelerin stratigrafi yardımıyla adlandırıldığı E) Toprak dokusundaki farklılıkların dikkate alınması gerektiği Y ARG I Y A
7. Kadınlar, genelde 30 yaşına gelince 25 yaş kilosunu
hedef koyuyor ve yaşının ilerlemesini kabul etme-
yip 35 yaşından sonra sürekli kilo problemi ile ye-
diklerini sorguluyor.
A) Kadınların önemli bir bölümü 30 yaşından sonra
kilo almaktadır.
Kadınlar 25 yaşından sonra eski yaştaki kilolarına
dönmeye çalışır.
C) Fazla kilosu olan kadınlar, bunu yenmeye çalış-
maktadırlar.
D) Kilo problemi 25 yaşından sonra başlamaktadır.
Her kadın için genç kalmak en büyük amaçtır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
7. Kadınlar, genelde 30 yaşına gelince 25 yaş kilosunu hedef koyuyor ve yaşının ilerlemesini kabul etme- yip 35 yaşından sonra sürekli kilo problemi ile ye- diklerini sorguluyor. A) Kadınların önemli bir bölümü 30 yaşından sonra kilo almaktadır. Kadınlar 25 yaşından sonra eski yaştaki kilolarına dönmeye çalışır. C) Fazla kilosu olan kadınlar, bunu yenmeye çalış- maktadırlar. D) Kilo problemi 25 yaşından sonra başlamaktadır. Her kadın için genç kalmak en büyük amaçtır.
keli-
n ya-
eden
anlış
Bay
nak-
- te-
im-
lış
un-
m-
ya
er
k
AVIGASYOn
Selimiye Camisi, çok uzaklardan dört minaresi ile göze
çarpan, kurulduğu yerin seçimiyle Mimar Sinan'ın aynı
zamanda usta bir şehircilik uzmanı olduğunu gösteren bir
eser. Kesme taştan yapılan cami iç bölümüyle 1620 m²'lik,
tümüyle 2475 m2'lik bir alanı kaplar. Mimarlık tarihinde en
bogeniş mekâna kurulmuş yapı olarak nitelenen Selimiye Ca-
misi, yerden yüksekliği 43 m olan, 31 m çapındaki kubbesiy-
le ilgi çeker. Ayasofya'nınkinden daha büyük olan kubbe, 6
m genişliğindeki kemerlerle birbirine bağlanan 8 büyük pa-
yeye oturur. Köşelerde dört, mihrap yerinde bir yarım kubbe
merkezi kubbeyi destekler. Yapıyı, kubbe kasnağında 32
küçük pencereyle, yüzlerdeki üst üste 6 dizide çok sayıdaki
pencere aydınlatmaktadır. Mimar Sinan'ın ortaya çıkardığı
To 8 dayanıklı cami planının en başarılı örneğidir. Önünde 18
kubbe ve 16 sütunla çevrili revak bulunmaktadır.
3.
Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Sayısal veriler kullanılarak anlatım güçlendirilmiştir.
B) Nesnel bilgilerden bolca yararlanılmıştır.
C) Betimleyici unsurlara yer verilmiştir.
D) Tanık gösterilerek kanıtlayıcılık artırılmıştır.
E) Karşılaştırma yapılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
keli- n ya- eden anlış Bay nak- - te- im- lış un- m- ya er k AVIGASYOn Selimiye Camisi, çok uzaklardan dört minaresi ile göze çarpan, kurulduğu yerin seçimiyle Mimar Sinan'ın aynı zamanda usta bir şehircilik uzmanı olduğunu gösteren bir eser. Kesme taştan yapılan cami iç bölümüyle 1620 m²'lik, tümüyle 2475 m2'lik bir alanı kaplar. Mimarlık tarihinde en bogeniş mekâna kurulmuş yapı olarak nitelenen Selimiye Ca- misi, yerden yüksekliği 43 m olan, 31 m çapındaki kubbesiy- le ilgi çeker. Ayasofya'nınkinden daha büyük olan kubbe, 6 m genişliğindeki kemerlerle birbirine bağlanan 8 büyük pa- yeye oturur. Köşelerde dört, mihrap yerinde bir yarım kubbe merkezi kubbeyi destekler. Yapıyı, kubbe kasnağında 32 küçük pencereyle, yüzlerdeki üst üste 6 dizide çok sayıdaki pencere aydınlatmaktadır. Mimar Sinan'ın ortaya çıkardığı To 8 dayanıklı cami planının en başarılı örneğidir. Önünde 18 kubbe ve 16 sütunla çevrili revak bulunmaktadır. 3. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Sayısal veriler kullanılarak anlatım güçlendirilmiştir. B) Nesnel bilgilerden bolca yararlanılmıştır. C) Betimleyici unsurlara yer verilmiştir. D) Tanık gösterilerek kanıtlayıcılık artırılmıştır. E) Karşılaştırma yapılmıştır.
B
TYT / Türkçe
26. Japonca kökenli bir kelime olan tsundoku, "kişinin
okuyabileceğinden daha fazla sayıda kitap satın alması
yani istiflemesi" anlamına geliyor. Tsundoku kelimesi
ilk kez 1879 yılında yayımlanan ve çok sayıda kitaba
sahip olan ama onları okumayan bir öğretmenin
eleştirildiği bir romanda geçiyor. Kelimenin kökeni çok
daha eskilere dayanıyor. Bir başka psikolojik bozukluk
da bibliyomanidir. Bibliyomani, Yunancada "kitap"
anlamına gelen "biblion" ve Latincede delilik" anlamına
gelen "mania" kelimelerinden türetilmiştir. Bibliyomani,
genellikle psikolojik ve duygusal travma ile ilişkilendiril
obsesif kompülsif bir bozukluk olarak tanımlanır. Bu
bozukluğa sahip kişiler kitaplan okumak için değil
sadece biriktirmek için satın alırlar. Tsundoku sendrom
ise okuma alışkanlığı olan kişilerin okuyabileceklerind
fazla sayıda kitap alma durumunu ifade eder. Bu kişile
kitaplıklarının kalabalık görünmesinden büyük keyif
alırlar, biriktirdikleri her kitabı bir gün okuyacaklarına
inanırlar.
Bu parçada tsundoku ile ilgili aşağıdakilerin
hangisine ulaşılamaz?
A) Kurmaca bir eser kahramanının davranışı üzerine
tanımlamasının yapılıp literatüre girdiğine
B) Kişilerin okuyabileceklerinden daha fazla kitaba
olma istekleri anlamına geldiğine
C) Tsundoku sendromunun bibliyomani sendromu
sıklıkla karıştınldığına
D) Tsundoku sendromundaki kişilerin okuma
alışkanlığına sahip olduğuna
E) Bu sendromdaki kişilerin kitaplıklanının kalabalı
görünmesinden keyif aldıklarına
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
B TYT / Türkçe 26. Japonca kökenli bir kelime olan tsundoku, "kişinin okuyabileceğinden daha fazla sayıda kitap satın alması yani istiflemesi" anlamına geliyor. Tsundoku kelimesi ilk kez 1879 yılında yayımlanan ve çok sayıda kitaba sahip olan ama onları okumayan bir öğretmenin eleştirildiği bir romanda geçiyor. Kelimenin kökeni çok daha eskilere dayanıyor. Bir başka psikolojik bozukluk da bibliyomanidir. Bibliyomani, Yunancada "kitap" anlamına gelen "biblion" ve Latincede delilik" anlamına gelen "mania" kelimelerinden türetilmiştir. Bibliyomani, genellikle psikolojik ve duygusal travma ile ilişkilendiril obsesif kompülsif bir bozukluk olarak tanımlanır. Bu bozukluğa sahip kişiler kitaplan okumak için değil sadece biriktirmek için satın alırlar. Tsundoku sendrom ise okuma alışkanlığı olan kişilerin okuyabileceklerind fazla sayıda kitap alma durumunu ifade eder. Bu kişile kitaplıklarının kalabalık görünmesinden büyük keyif alırlar, biriktirdikleri her kitabı bir gün okuyacaklarına inanırlar. Bu parçada tsundoku ile ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Kurmaca bir eser kahramanının davranışı üzerine tanımlamasının yapılıp literatüre girdiğine B) Kişilerin okuyabileceklerinden daha fazla kitaba olma istekleri anlamına geldiğine C) Tsundoku sendromunun bibliyomani sendromu sıklıkla karıştınldığına D) Tsundoku sendromundaki kişilerin okuma alışkanlığına sahip olduğuna E) Bu sendromdaki kişilerin kitaplıklanının kalabalı görünmesinden keyif aldıklarına
B
11. Kitap okumak bireyin bilişsel, duygusal, motor gelişimi
doğrudan katkı sağlayan bir eylemdir. Kitap okumak
destekleyen dil gelişimi ve psikososyal gelişimine
çocukluk çağında kazanılan bir alışkanlıktır. Çocuklar
kitap okuması onların yaratıcı düşünme, problem çözme
yetilerini geliştirir. Bunun yanında çocuklanın kişilik
gelişimine olumlu katkı sağlar ve ruhsal ihtiyaçlanni
karşılar. Ancak çocuklara kitap okumayı sevdirmek
için ebeveynlere bazı görevler düşmektedir. Söz gelimi
çocuğun, ebeveynini mutlaka kitap okurken görmesi
gerekir. Bunun yanında okul öğretmenlerine büyük
görev düşmektedir. Öğretmenlerin çocuklara kitap
okumanın öğrenim sürecinin bir parçası olduğunu,
okuma alışkanlığı olmayan öğrencilerin eğitimlerinin bir
bakıma eksik, tamamlanmamış olacağını benimsetmesi
gerekir. Sadece okul da değil, toplumdaki tüm yapılan
kitap okumamayı bir eksiklik olarak hissetmesi gerekir.
Çocuğun, kendisini tamamlayanın kitap olduğu bilincini
iliklerine kadar hissetmesi gerekir.
Bu parçaya göre okuma eylemi için aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
1
0
It
B
Palme Yayınevi
PLM/003/22
A) Bireyin hem dil hem de psikososyal gelişimine katk
sağlar.
B) Çocukların zorluklar karşısındaki duruşunda onlara
yardımcı olur.
C) Okuma alışkanlığının kazandınılmasında ömek
olunması gerekir.
D) Okuma alışkanlığı edinmemiş insanlar yaşamlanın
eksik ve mutsuz geçirirler.
E) Okul ve aile, okuma eyleminin içselleşmesinde
önemli bir etkiye sahiptir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
B 11. Kitap okumak bireyin bilişsel, duygusal, motor gelişimi doğrudan katkı sağlayan bir eylemdir. Kitap okumak destekleyen dil gelişimi ve psikososyal gelişimine çocukluk çağında kazanılan bir alışkanlıktır. Çocuklar kitap okuması onların yaratıcı düşünme, problem çözme yetilerini geliştirir. Bunun yanında çocuklanın kişilik gelişimine olumlu katkı sağlar ve ruhsal ihtiyaçlanni karşılar. Ancak çocuklara kitap okumayı sevdirmek için ebeveynlere bazı görevler düşmektedir. Söz gelimi çocuğun, ebeveynini mutlaka kitap okurken görmesi gerekir. Bunun yanında okul öğretmenlerine büyük görev düşmektedir. Öğretmenlerin çocuklara kitap okumanın öğrenim sürecinin bir parçası olduğunu, okuma alışkanlığı olmayan öğrencilerin eğitimlerinin bir bakıma eksik, tamamlanmamış olacağını benimsetmesi gerekir. Sadece okul da değil, toplumdaki tüm yapılan kitap okumamayı bir eksiklik olarak hissetmesi gerekir. Çocuğun, kendisini tamamlayanın kitap olduğu bilincini iliklerine kadar hissetmesi gerekir. Bu parçaya göre okuma eylemi için aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? 1 0 It B Palme Yayınevi PLM/003/22 A) Bireyin hem dil hem de psikososyal gelişimine katk sağlar. B) Çocukların zorluklar karşısındaki duruşunda onlara yardımcı olur. C) Okuma alışkanlığının kazandınılmasında ömek olunması gerekir. D) Okuma alışkanlığı edinmemiş insanlar yaşamlanın eksik ve mutsuz geçirirler. E) Okul ve aile, okuma eyleminin içselleşmesinde önemli bir etkiye sahiptir.
2. Çin mimarisinin başyapıtlarından biri olan Çin Seddi, insanların
nefes kesici çabalarıyla Çin'in orta kesiminde zorlu koşullarda
başlamış ve bitirilmiştir. Çin Seddi çöller, dağlar, vadiler ve or-
manlar boyunca uzanır; yüzlerce yıldır doğa güçlerine meydan
okuyarak bütünlüğünü korumaktadır. Dünya çapında turistik bir
üne sahip olan Çin Seddi'nin yapımına milattan önce 221 yılın-
da Qin Hanedanı'nın imparatorları tarafından başlanmış, etra-
findaki birçok hanedan ve imparatorlar tarafından yüzlerce yıl
sonra tamamlanabilmiştir.
Bu parçadan kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Çin Seddi, Çin'in orta kesimlerinde yapılmış, dünyanın en
büyük başyapıtıdır.
Çin Seddi, düşman ülkelerin saldırılarına karşı bir barikat
rak hizmet etmiştir.
barikat ola-
ola-
C) Zor şartlar altında yapımına başlanan Çin Seddi, uzun yıllar
sonra tamamlanmıştır.
160
D) Çin Seddi'ni Qin Hanedanı'nın imparatorları ortak bir büt-
çeyle tamamlamışlardır.
E) Çin Seddi boyunca uzanan dağlar, vadiler ve ormanlar tu-
ristlerin ilgisini çekmektedir.
4.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
2. Çin mimarisinin başyapıtlarından biri olan Çin Seddi, insanların nefes kesici çabalarıyla Çin'in orta kesiminde zorlu koşullarda başlamış ve bitirilmiştir. Çin Seddi çöller, dağlar, vadiler ve or- manlar boyunca uzanır; yüzlerce yıldır doğa güçlerine meydan okuyarak bütünlüğünü korumaktadır. Dünya çapında turistik bir üne sahip olan Çin Seddi'nin yapımına milattan önce 221 yılın- da Qin Hanedanı'nın imparatorları tarafından başlanmış, etra- findaki birçok hanedan ve imparatorlar tarafından yüzlerce yıl sonra tamamlanabilmiştir. Bu parçadan kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Çin Seddi, Çin'in orta kesimlerinde yapılmış, dünyanın en büyük başyapıtıdır. Çin Seddi, düşman ülkelerin saldırılarına karşı bir barikat rak hizmet etmiştir. barikat ola- ola- C) Zor şartlar altında yapımına başlanan Çin Seddi, uzun yıllar sonra tamamlanmıştır. 160 D) Çin Seddi'ni Qin Hanedanı'nın imparatorları ortak bir büt- çeyle tamamlamışlardır. E) Çin Seddi boyunca uzanan dağlar, vadiler ve ormanlar tu- ristlerin ilgisini çekmektedir. 4.
Norveç'te dünyaya gelen Knut Hamsun'un otobiyografik izler
taşıyan bir garip romanı: Açlık. Çocukluğundan itibaren zor bir
yaşam süren bu adamın durağanlığa hiç kapılmadığı söylene-
bilir. Daha küçük bir çocukken bir rahibin yanına eğitim alması
için verilmiş, bu ağır şartlar altında dört sene kadar dayana-
bilmiştir. Daha sonra çeşitli yerlerde çalışmak için çabalayan
Knut'un önüne hayat hep gitmesi gereken yollar çıkarmış ve
o da bu yollara düşmekten çekinmemiştir. Hakkında sadece
bunları ve genç yaşında içini kaplayan yazma arzusunu bilince
bile "Açlık" pek çok soruyu cevaplayan bir kitap. Kitabın her
sayfasında adının hakkını verdiğini ve okuyucuda ana karak-
tere yönelik yoğun hisler yarattığını söylemek lazım. Zira kitabı
okurken insan kendini bazen onun adına üzülmüş, bazense
ona son derece sinir olmuş olarak buluyor.
Bu parçada sözü edilen yapıtla ilgili olarak,
entre
Tüm insanlara seslenen bir yönünün bulunduğuna,
H. Olayları yaşamış bir kişinin bakışıyla yazıldığına,
MI. Okuyucuyu saran bir dille oluşturulduğuna,
Okuyucuyu ana karakter üzerinde yoğunlaştırdığına
yargılarından hangisine değinilmemiştir?
AI ve II
(B) I, II ve III
D) Yalnız III
III ve IV
II ve III
hayotlarini sekillendirme
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Norveç'te dünyaya gelen Knut Hamsun'un otobiyografik izler taşıyan bir garip romanı: Açlık. Çocukluğundan itibaren zor bir yaşam süren bu adamın durağanlığa hiç kapılmadığı söylene- bilir. Daha küçük bir çocukken bir rahibin yanına eğitim alması için verilmiş, bu ağır şartlar altında dört sene kadar dayana- bilmiştir. Daha sonra çeşitli yerlerde çalışmak için çabalayan Knut'un önüne hayat hep gitmesi gereken yollar çıkarmış ve o da bu yollara düşmekten çekinmemiştir. Hakkında sadece bunları ve genç yaşında içini kaplayan yazma arzusunu bilince bile "Açlık" pek çok soruyu cevaplayan bir kitap. Kitabın her sayfasında adının hakkını verdiğini ve okuyucuda ana karak- tere yönelik yoğun hisler yarattığını söylemek lazım. Zira kitabı okurken insan kendini bazen onun adına üzülmüş, bazense ona son derece sinir olmuş olarak buluyor. Bu parçada sözü edilen yapıtla ilgili olarak, entre Tüm insanlara seslenen bir yönünün bulunduğuna, H. Olayları yaşamış bir kişinin bakışıyla yazıldığına, MI. Okuyucuyu saran bir dille oluşturulduğuna, Okuyucuyu ana karakter üzerinde yoğunlaştırdığına yargılarından hangisine değinilmemiştir? AI ve II (B) I, II ve III D) Yalnız III III ve IV II ve III hayotlarini sekillendirme
Deneme 9
22. Geçtiğimiz hafta iki iranlı tezhip ve minyatür sanat-
çısı Maryam Khorrami ve Azam Eisazadeh'nin
eserleri Sultanahmet'teki Türk İslam Eserleri
Müzesinde teşhir edildi. Bu ilginç, çünkü genellikle
İranlılar Türk minyatürlerine ayrı bir dünyadan
basit eserler olarak bakarlar. Bu iki sanatçı farklı
görüşte; yeni aydın akıma mensup, XVIII ve XIX.
asır başındaki Osmanlı minyatür ve tezhip sanatı-
nın özellikleri ve kendine has karakterini fark eden,
bunu takip edenlerden. Safeviler Devri'nden beri
İran'da gelişen minyatür sanatını ise çok iyi bildik-
leri açık imparatoriçe Farah Pehlevi'nin kurduğu
vakıftan beri bu dalda çalışan İranlı sanatçı çoktu.
Sergi bunun bir örneğiydi. Tekrarlanması yararlı
olur.
Bu parçada sözü edilen sanatçılarla ilgili ola-
rak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş-
tir?
A) Kendi ülkelerinde gerçekleştirmiş oldukları ser-
gilere
B) Mangi sanat dallarında eserler verdiklerine
COsmanlı minyatürlerine yönelik bakış açılarına
D) Oluşturdukları eserleri nerede teşhir ettiklerine
E Minyatür sanatı konusundaki geniş donanımla-
rina
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Deneme 9 22. Geçtiğimiz hafta iki iranlı tezhip ve minyatür sanat- çısı Maryam Khorrami ve Azam Eisazadeh'nin eserleri Sultanahmet'teki Türk İslam Eserleri Müzesinde teşhir edildi. Bu ilginç, çünkü genellikle İranlılar Türk minyatürlerine ayrı bir dünyadan basit eserler olarak bakarlar. Bu iki sanatçı farklı görüşte; yeni aydın akıma mensup, XVIII ve XIX. asır başındaki Osmanlı minyatür ve tezhip sanatı- nın özellikleri ve kendine has karakterini fark eden, bunu takip edenlerden. Safeviler Devri'nden beri İran'da gelişen minyatür sanatını ise çok iyi bildik- leri açık imparatoriçe Farah Pehlevi'nin kurduğu vakıftan beri bu dalda çalışan İranlı sanatçı çoktu. Sergi bunun bir örneğiydi. Tekrarlanması yararlı olur. Bu parçada sözü edilen sanatçılarla ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş- tir? A) Kendi ülkelerinde gerçekleştirmiş oldukları ser- gilere B) Mangi sanat dallarında eserler verdiklerine COsmanlı minyatürlerine yönelik bakış açılarına D) Oluşturdukları eserleri nerede teşhir ettiklerine E Minyatür sanatı konusundaki geniş donanımla- rina
5. Doğadan kopan insan daha büyük şehirlerde sosyal ilişki-
lerden de uzaklaşmaktadır. İnsanın ortaya çıkan psikolojik
boşluğu eşyalarla kurduğu ilişki ile gidermeye çalıştığına
dair gözlemler vardır. Daha fazla ve daha değerli eşya sa-
hibi olma hırsı belki de psikolojik boşluğun giderek büyüdü-
ğünü gösteren bir olgudur. Daha fazla, daha değerli eşya
sahibi olmanın bir bedeli vardır. Daha fazla para kazan-
mak... Belki de daha fazla kazanmak için vazgeçilenler de
beslemektedir insanın içindeki boşluk hissini.
Buna göre bu parça;
1. Daha kalitelisini, daha fazlasını, daha iyisini, daha yeni-
sini aramanın bir sonu var mıdır?
II. Büyük şehirlerde doğadan uzaklaşmak, ne tür ruhsal
sıkıntıya yol açar?
Doğa ile içli dışlı olmanın insanı kesinlikle mutlu etme-
ye yeteceğini söyleyebilir misiniz?
sorularından hangilerinin cevabıdır?
A) Yalnız T
D) I ve II
B) Yalnız II
C)Yalnız-H
E) II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
5. Doğadan kopan insan daha büyük şehirlerde sosyal ilişki- lerden de uzaklaşmaktadır. İnsanın ortaya çıkan psikolojik boşluğu eşyalarla kurduğu ilişki ile gidermeye çalıştığına dair gözlemler vardır. Daha fazla ve daha değerli eşya sa- hibi olma hırsı belki de psikolojik boşluğun giderek büyüdü- ğünü gösteren bir olgudur. Daha fazla, daha değerli eşya sahibi olmanın bir bedeli vardır. Daha fazla para kazan- mak... Belki de daha fazla kazanmak için vazgeçilenler de beslemektedir insanın içindeki boşluk hissini. Buna göre bu parça; 1. Daha kalitelisini, daha fazlasını, daha iyisini, daha yeni- sini aramanın bir sonu var mıdır? II. Büyük şehirlerde doğadan uzaklaşmak, ne tür ruhsal sıkıntıya yol açar? Doğa ile içli dışlı olmanın insanı kesinlikle mutlu etme- ye yeteceğini söyleyebilir misiniz? sorularından hangilerinin cevabıdır? A) Yalnız T D) I ve II B) Yalnız II C)Yalnız-H E) II ve III
Bireyin iç dünyasını esas
neğine
Modernizmi esas alan Türk edebiyatı geleneğine
E) Fecriati Dönemi Türk edebiyatı geleneğine
. Bir gün Gülşen'in kuş avlamak için attığı taş,
Meryem'in bulunduğu odanın camını kırar. Kız pen-
cereden bakınca onu gören Gülşen'in aklı başından
gider, bayılır. Gözlerini açtığı zaman kırkların sofra-
sında dolu içtiğini görür. Bir derviş ona "Meryem se-
nindir." der. Ayıldığı zaman saz ister. Saz ile adının
Kerem olduğunu söyler ve derdini anlatır. Padişah, iki
genci nişanlar. Fakat kızın amcası kardeşini kaçmaya
teşvik eder. Evlerini sihirleyip kızı da alıp kaçarlar.
Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Bir olay örgüsü bulunmaktadır.
B) Olağanüstü ögelere yer verilmiştir.
C) Gözlemci bakış açısıyla anlatılmıştır.
D) Dil, bilgi aktarmak amacıyla kullanılmıştır.
E) Kurmaca bir metindir.
11. Edebî metinler, oluşturuldukları dönemin zihni-
yetinden bağımsız değildir. Edebiyat
insan
ürünü olan her şey gibi döneminin zihniyetini ak-
tarır. Edebiyat tarihçileri, edebiyatla zihniyet ara-
Sindaki bu derin ilişkiden yola çıkarak Türk ede-
un dönemini
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Bireyin iç dünyasını esas neğine Modernizmi esas alan Türk edebiyatı geleneğine E) Fecriati Dönemi Türk edebiyatı geleneğine . Bir gün Gülşen'in kuş avlamak için attığı taş, Meryem'in bulunduğu odanın camını kırar. Kız pen- cereden bakınca onu gören Gülşen'in aklı başından gider, bayılır. Gözlerini açtığı zaman kırkların sofra- sında dolu içtiğini görür. Bir derviş ona "Meryem se- nindir." der. Ayıldığı zaman saz ister. Saz ile adının Kerem olduğunu söyler ve derdini anlatır. Padişah, iki genci nişanlar. Fakat kızın amcası kardeşini kaçmaya teşvik eder. Evlerini sihirleyip kızı da alıp kaçarlar. Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Bir olay örgüsü bulunmaktadır. B) Olağanüstü ögelere yer verilmiştir. C) Gözlemci bakış açısıyla anlatılmıştır. D) Dil, bilgi aktarmak amacıyla kullanılmıştır. E) Kurmaca bir metindir. 11. Edebî metinler, oluşturuldukları dönemin zihni- yetinden bağımsız değildir. Edebiyat insan ürünü olan her şey gibi döneminin zihniyetini ak- tarır. Edebiyat tarihçileri, edebiyatla zihniyet ara- Sindaki bu derin ilişkiden yola çıkarak Türk ede- un dönemini
tan,
umut
ursa
ara-
ce-
hep
Juh-
371
tek
p
i
LE
er
GENEL YETENEK
22-23. soruları aşağıdaki parçaya göre ce-
vaplayınız.
(1) Tabiatta "Büyük balık küçük balığı yiyor.", vahşi
yaşamda güçlü güçsüzü eziyor. (II) Insanın evrim-
leşmesi demek, evrimleşen insanın olgunlaşması
"kamil" insan olması demek. (III) Her şeyden önce
onun adil, zayıfın hakkını koruyan ve mümkün ol-
duğunca bireyler arasındaki eşitliği gözeten biri ol-
ması demek. (IV) Ama şimdileri insan kamil insan
olmayı başarmaktan çok tabiattaki dengeyi kuru-
yor içinde. (V) Bu da adaletsizliği en başından ge-
tiriyor. (VI) Insanoğlunun evrimleşmesi sürecinde
yaşadıkları, trajedi görüntüsünde bu yüzden.
Aşağıdakilerden hangisi bu parça ile ilgilidir?
A) Insan evrimleştiğinden bu yana adaletli olmayı
başarmıştır.
B) Insan evrimleşme süreci sonrası ne yazık ki
hâlâ olgunlaşmamıştır.
C) Doğanın dengesi içinde insan kendi yerini bul-
muştur.
Insan olması gerekenden çok daha erken bir
süreçte kendini bulmuştur.
E) Insan adaletli olmayı olgunlaşmanın bir süreci
olarak görmüştür.
YEDİKLIM
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
tan, umut ursa ara- ce- hep Juh- 371 tek p i LE er GENEL YETENEK 22-23. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. (1) Tabiatta "Büyük balık küçük balığı yiyor.", vahşi yaşamda güçlü güçsüzü eziyor. (II) Insanın evrim- leşmesi demek, evrimleşen insanın olgunlaşması "kamil" insan olması demek. (III) Her şeyden önce onun adil, zayıfın hakkını koruyan ve mümkün ol- duğunca bireyler arasındaki eşitliği gözeten biri ol- ması demek. (IV) Ama şimdileri insan kamil insan olmayı başarmaktan çok tabiattaki dengeyi kuru- yor içinde. (V) Bu da adaletsizliği en başından ge- tiriyor. (VI) Insanoğlunun evrimleşmesi sürecinde yaşadıkları, trajedi görüntüsünde bu yüzden. Aşağıdakilerden hangisi bu parça ile ilgilidir? A) Insan evrimleştiğinden bu yana adaletli olmayı başarmıştır. B) Insan evrimleşme süreci sonrası ne yazık ki hâlâ olgunlaşmamıştır. C) Doğanın dengesi içinde insan kendi yerini bul- muştur. Insan olması gerekenden çok daha erken bir süreçte kendini bulmuştur. E) Insan adaletli olmayı olgunlaşmanın bir süreci olarak görmüştür. YEDİKLIM
Sözlü kültürdeki masal anlatıcısının, yazılı edebiyat-
taki karşılığı masal yazarıdır. Anlatıcılara olduğu gibi
yazarlara da "masalcı" denilebilir. Gelenekte var olan
masallardan yararlanarak yeni ve özgün metinler ya-
zan çağdaş yazarlar hem bir kültür taşıyıcılığı yapmış
hem de çocuklar için yeni masallar üretmiş olurlar.
Kimi yazarlar metinlerine konuşma dilinin kıvrakliği
ni eklemek isterler. Bu da okurda masal dinliyormuş
izlenimi bırakır, Okurla söyleşir gibi masal anlatmak,
kimi masal yazarlarının benimsediği tarzdır. Bu, metne
içtenlik, doğallık ve yalınlık katmanın yanında geleneği
yazarak da sürdürme anlamı taşır. Masal yazarlığıyla
masal anlatıcılığını sentezlemiş imzaların "masalcı"
kimliğini taşımaya devam ettikleri söylenebilir.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi masal
yazarının oluşturduğu eserlerin özelliklerinden de-
ğildir?
A) Gelenekten izler taşıması
B) Konuşma dilinin özelliklerini yansıtması
C) Edebî ürün özelliği göstermesi
DY Açten, doğal ve yalın bir anlatımının olması
E) Çocukların eğitiminde önemli bir rol oynaması
CAP
38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine
ulaşılamaz?
A) Masal yazarları için de "masalcı" sözü kullanılabilir.
kulanılabilir.
B Masal yazarları konuşma dilinin tüm özelliklerinden
yararlanabilir.
C) Gelenekten etkilenen masal anlatıcılar) aynı za-
manda kültür taşıyıcılarıdır.
D) Bazı masal yazarları okuyucuyla kohusuyormuş
gibi yazmayı tercih eder.
E) Gelenekten yararlanan masal yazarlarının eserleri
de özgün olabilir.
3
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Sözlü kültürdeki masal anlatıcısının, yazılı edebiyat- taki karşılığı masal yazarıdır. Anlatıcılara olduğu gibi yazarlara da "masalcı" denilebilir. Gelenekte var olan masallardan yararlanarak yeni ve özgün metinler ya- zan çağdaş yazarlar hem bir kültür taşıyıcılığı yapmış hem de çocuklar için yeni masallar üretmiş olurlar. Kimi yazarlar metinlerine konuşma dilinin kıvrakliği ni eklemek isterler. Bu da okurda masal dinliyormuş izlenimi bırakır, Okurla söyleşir gibi masal anlatmak, kimi masal yazarlarının benimsediği tarzdır. Bu, metne içtenlik, doğallık ve yalınlık katmanın yanında geleneği yazarak da sürdürme anlamı taşır. Masal yazarlığıyla masal anlatıcılığını sentezlemiş imzaların "masalcı" kimliğini taşımaya devam ettikleri söylenebilir. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi masal yazarının oluşturduğu eserlerin özelliklerinden de- ğildir? A) Gelenekten izler taşıması B) Konuşma dilinin özelliklerini yansıtması C) Edebî ürün özelliği göstermesi DY Açten, doğal ve yalın bir anlatımının olması E) Çocukların eğitiminde önemli bir rol oynaması CAP 38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Masal yazarları için de "masalcı" sözü kullanılabilir. kulanılabilir. B Masal yazarları konuşma dilinin tüm özelliklerinden yararlanabilir. C) Gelenekten etkilenen masal anlatıcılar) aynı za- manda kültür taşıyıcılarıdır. D) Bazı masal yazarları okuyucuyla kohusuyormuş gibi yazmayı tercih eder. E) Gelenekten yararlanan masal yazarlarının eserleri de özgün olabilir. 3
nu
ip
ya
an
he
ya
t-
?
an
e
ni
8. Yazmak isteyen, eli kalem tutan, mürekkep yalamış herkes
istediğinde roman yazabilir. Edebiyat denen şey nedir bili-
yorsanız, yazma gücünüz varsa deyişiniz kendinize özgüyse
toplum ve insanı ilgilendiren sorunları hiç değilse birini ge-
reği gibi biliyorsanız, sanat yapıtında biçimin özle kaynaş-
tırılması gerektiğinin farkındaysanız, dünya romanlarının en
güzellerini bir sınava girecekmiş gibi okuyup incelemişse-
niz, en sonra da romancı doğmuşsanız... O zaman hepiniz
roman yazabilirsiniz.
Bu parçaya göre roman yazabilmenin koşulları ara-
sında aşağıdakilerin hangisi yoktur?
A) Edebiyatın anlamını etkin bir şekilde kavrayabilme
B) Konu ile anlatımı ustaca kaynaştırabilme
C) Unlü eserleri tüm ayrıntılarına kadar inceleyebilme
D) Özgün bir üsluba ulaşılabilme
E) Toplum ve insan sorunlarına çözümler üretebilme
F
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
nu ip ya an he ya t- ? an e ni 8. Yazmak isteyen, eli kalem tutan, mürekkep yalamış herkes istediğinde roman yazabilir. Edebiyat denen şey nedir bili- yorsanız, yazma gücünüz varsa deyişiniz kendinize özgüyse toplum ve insanı ilgilendiren sorunları hiç değilse birini ge- reği gibi biliyorsanız, sanat yapıtında biçimin özle kaynaş- tırılması gerektiğinin farkındaysanız, dünya romanlarının en güzellerini bir sınava girecekmiş gibi okuyup incelemişse- niz, en sonra da romancı doğmuşsanız... O zaman hepiniz roman yazabilirsiniz. Bu parçaya göre roman yazabilmenin koşulları ara- sında aşağıdakilerin hangisi yoktur? A) Edebiyatın anlamını etkin bir şekilde kavrayabilme B) Konu ile anlatımı ustaca kaynaştırabilme C) Unlü eserleri tüm ayrıntılarına kadar inceleyebilme D) Özgün bir üsluba ulaşılabilme E) Toplum ve insan sorunlarına çözümler üretebilme F
6. (I) İş hayatına atıldığı ilk günlerde çok acemilik çekmişti.
(II) Hatta bazı dostları ona destek olup yardım etmese
iflas bile edebilirdi. (HI) O zorlu günlerin ardından bazı
fırsatları değerlendirmede hızlı davranıp işini geliştirdi.
(IV) Şu an ise, iş dünyasında başarılı ve saygın bir iş
adamı olarak tanınıyor.
25
22²
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde
"elinden tutmak" ve "elini çabuk tutmak" deyimlerinin
anlamı vardır?
A) Ive II
D) II ve III
B) I ve III
10 s
EY III ve IV
C) ve IV
Başarılı di iş adumi argu (3
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
6. (I) İş hayatına atıldığı ilk günlerde çok acemilik çekmişti. (II) Hatta bazı dostları ona destek olup yardım etmese iflas bile edebilirdi. (HI) O zorlu günlerin ardından bazı fırsatları değerlendirmede hızlı davranıp işini geliştirdi. (IV) Şu an ise, iş dünyasında başarılı ve saygın bir iş adamı olarak tanınıyor. 25 22² Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde "elinden tutmak" ve "elini çabuk tutmak" deyimlerinin anlamı vardır? A) Ive II D) II ve III B) I ve III 10 s EY III ve IV C) ve IV Başarılı di iş adumi argu (3
30. Gazeteci: Kendi anlam ve değerini sorgulayan, sorumlulukları-
nın farkına varan yegâne varlık insan mıdır?
Psikolog: Kesinlikle evet, bunu yapabilen tek canlı insandır.
Gazeteci: Peki insana özgü olan sorumluluğun yapısını neler
oluşturur?
Psikolog: Bilinç ve özgürlük.
Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki psikolo-
gun anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir?
A) İnsanın kendini, çevresini ve olup biteni tanıma, algılama,
kavrama, fark etme yetisi ve herhangi bir koşulla sınırlan-
mama, zorlamaya, kısıtlamaya bağlı olmaksızın düşünebil-
mesi; yaptığı bir iş için gerektiğinde hesap verebilmesini,
işin sonuçlarını yüklenmesini sağlayan şeylerdir.
B) Değer, bir olgu değil, kişinin ödev bilinciyle kendisine yö-
nelmekte ve gerçekleştirmekte olduğudur. Değeri ve etik
değeri kişinin kendi adına ve kendinde gerçekleştirmesi ise
erdemli olmak anlamına gelir. Bilinçli insan bu durumda etik
davranan da olmaktadır.
İnsan, bilinci itibarıyla "ben" ve "ben olmayan" ayrımını
yapabilen, çevresine, doğaya nesne olarak yönelip onu
anlamlandırabilen ancak bununla yetinmeyerek "ben olma-
yana" dair edindiği bilgileri kendi varlığıyla ilintilendirerek
dünya içindeki konumunu belirlemeye çalışan bir varlıktır.
D) İnsana dair problemleri anlamak ve günümüz sorunlarının
temel nedenlerini fark edebilmek, insanın içinde bulunduğu
duruma ya da içinde yer aldığı fiziksel, tarihsel, kültürel ko-
şullara ve bu koşullara yönelik değerlendirmelere kayıtsız
kalarak mümkün olamayacaktır.
Doğaya hâkim olan yasaların bilinmesi, bilime ön deyilerde
bulunma imkânı verirken insana da doğanın gizemini çöz-
mekten kaynaklanan bir öz güven vermiştir. Bu öz güven
sayesinde insan, hayatın içinde varolabilmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
30. Gazeteci: Kendi anlam ve değerini sorgulayan, sorumlulukları- nın farkına varan yegâne varlık insan mıdır? Psikolog: Kesinlikle evet, bunu yapabilen tek canlı insandır. Gazeteci: Peki insana özgü olan sorumluluğun yapısını neler oluşturur? Psikolog: Bilinç ve özgürlük. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki psikolo- gun anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir? A) İnsanın kendini, çevresini ve olup biteni tanıma, algılama, kavrama, fark etme yetisi ve herhangi bir koşulla sınırlan- mama, zorlamaya, kısıtlamaya bağlı olmaksızın düşünebil- mesi; yaptığı bir iş için gerektiğinde hesap verebilmesini, işin sonuçlarını yüklenmesini sağlayan şeylerdir. B) Değer, bir olgu değil, kişinin ödev bilinciyle kendisine yö- nelmekte ve gerçekleştirmekte olduğudur. Değeri ve etik değeri kişinin kendi adına ve kendinde gerçekleştirmesi ise erdemli olmak anlamına gelir. Bilinçli insan bu durumda etik davranan da olmaktadır. İnsan, bilinci itibarıyla "ben" ve "ben olmayan" ayrımını yapabilen, çevresine, doğaya nesne olarak yönelip onu anlamlandırabilen ancak bununla yetinmeyerek "ben olma- yana" dair edindiği bilgileri kendi varlığıyla ilintilendirerek dünya içindeki konumunu belirlemeye çalışan bir varlıktır. D) İnsana dair problemleri anlamak ve günümüz sorunlarının temel nedenlerini fark edebilmek, insanın içinde bulunduğu duruma ya da içinde yer aldığı fiziksel, tarihsel, kültürel ko- şullara ve bu koşullara yönelik değerlendirmelere kayıtsız kalarak mümkün olamayacaktır. Doğaya hâkim olan yasaların bilinmesi, bilime ön deyilerde bulunma imkânı verirken insana da doğanın gizemini çöz- mekten kaynaklanan bir öz güven vermiştir. Bu öz güven sayesinde insan, hayatın içinde varolabilmektedir.