Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

ilgili yanlış bir bilgi A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 3. Güney istasyonlarından birinde iki saatten beri üşüyerek tren bekliyorum. Kasabadan yarım saat uzakta sık bir ağaç lık arasında kaybolmuş bir istasyoncuk... Neredeyse karşı tepelerde tan atacak... Fakat biz zifiri karanlık ve sessizlik gun dos acad içindeyiz. Etrafımızı saran, tepemizde gökyüzüne doğru alabildiğine uzanıp gidiyor gibi görünen ağaçların karanlığı; kalın bir buğu tabakasıyla kapalı göğün gözlerinde kendi ka- ranlığı... Eistlestr Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Betimleyici ögelerden yararlanılmıştır. B) Kişileştirmeye yer verilmiştir. C) Karşılaştırma yapılmıştır. D) Farklı duyularla algılanabilecek ayrıntılara yer verilmiştir. E) Üçüncü kişili anlatım kullanılmıştır. bulunmaktadır? MEB 2018-2019

12. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde ressamlarımızın, tabii ki devlet desteğiyle natürmort ya da doğa konulu çalışmaları, resmin bir kitap süsleme sanatı olan minyatürden tuvale geçişi aşamasında önem teşkil etmektedir. Ama henüz figür Türk resim sanatına girmemiştir. Tarihler 1900'leri gösterdiğinde Türk resim sanatı yepyeni bir yola doğru evrilmeye baş- lamıştır. Bu dönemeçte en önemli isim- lerden bir tanesi, belki de en önemlisi, Osman Hamdi Bey'dir. Osman Hamdi Bey, henüz figürün tuvale girmediği bir dönemde figürü tuvale taşımak gibi bir cesaret göstermiştir. Bununla birlikte tuval üzerindeki plastik sorunların çözü- müne yönelik çalışmalarıyla Türk resim tarihinin en belirgin çalışmalarını başlat- mıştır. Bu parçadan hareketle söz konusu dönemle ilgili aşağıdakilerin hangisi- ne ulaşılamaz? A) Ressamlarımız, konusu cansız var- lıklar olan resimler yapmaktadır. B) Minyatürden resme doğru bir geçiş söz konusudur. C) Devlet, doğa konulu çalışmaları des- tekler pozisyondadır. D) Osman Hamdi Bey, dönemin en ünlü sanatçısıdır. E) Figürler üzerine kurulu bir resim algısı henüz oluşmamıştır. AM TAKTİKLERLE PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF 13

Anlat: Bu bir Yusuf masalıdır de Bunu söyle ve fakat Şunu da sor Yusuf'un masalı neden Yusuf'la başlamıyor? Bir varmış bir yokmuşla başlıyor bütün masallar gibi Bir Şivekâr varmış, bir genç kız Yusuf yokmuş, cinler Kaçırmış, yazgı Saklamış.onu. Bu şiirle ilgili, I. Karsit anlamlı sözcükler bir arada kullanılmıştır. S II Anlamca ilişkili sözcükler bir arada kullanılmıştır. III. Herkesçe bilinen dinsel bir olay anımsatılmıştır. yargılarından hangileri söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve Il D) it ve ili E) I, II ve III

LÜM 4 Paragrafta Yardımcı Düşünce 1. Hayatı edebiyatla kuşatma arzusu; bir tür çıkış, yeni bir dünya, hiç değilse öncelikle yeni bir iç dünya yaratma umududur. Edebiyatın hayatla kuşatılması da beslendiği kaynakla ilgili kaçınılmaz bir durumdur. Edebiyat elbette hayatın kendisinden besleniyor ve dışarıdaki dünya dayanılmaz bir hâl aldıkça son dönem eserlerin -en azından bir kısmının- daha da fazla, hatta bir nevi can havliyle buradan, yani çıkışsızlıktan beslendiğini söyleyebiliriz. Bu bazen kıstırılmışlığın kendisini resmederek, bazen de çıkış arama serüveninin parçası olmaya niyetlenerek yapılıyor. Edebiyattan çıkışı göstermesini değil ama bize bununla ilgili sorular sordurmasını pekâlâ bekleyebiliriz. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Yaşam, edebiyatı etkiler. B) Edebiyat, yaşamı etkiler. C) Edebiyatın yaşamı yönlendirmesi zorunludur. D) Sorgulayan ve sorgulatan edebiyat, en büyük hezimettir. E) Edebiyat, kimi zaman yaşamsal sorunlara kapı aralayabilir.

7. Doksanlı yıllar, sadece Türkiye'de değil tüm dünyada yaşanan hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecinin başlangıcıdır. Küreselleşme olarak ifade edilen bu sürece her şeyi değiştirme ve dönüştürme gücü atfedilmektedir. Bu değişim sürecinde kentlerin ön plana çıkması ve geleceğin dünyasında kentlerin en önemli aktörlerden biri konumuna gelmesi öngörülür. Böyle olunca da "biz"den "ben"e daha hızlı yönelen insanlar, bilinenle bilinmezliklere dolayısıyla da yaşam anlamsızlığa dönüşüyor. Parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Küreselleşmenin ne olduğuna B) Yaşam alanlarının yaşama etkisine C) Doksanlı yılların kimi özelliklerine D) Gelecekle geçmişin ortak yönüne E) Bireyselleşmenin olumsuzluğuna

Test 10 E 1. Şiir, güzelliğin tanımıdır. Erişilmesi güç güzelliğin tanımıdır. Başka bir deyişle, güzelliğin varılamayan ülkesidir şiir. Benim şiirimin en önemli özelliği, sınırsız içtenliğidir. Şiiri sevdiğim için mutluluğu şiirde bulduğum için şiir yazıyorum. Bu parçada şiir hakkında düşüncelerini dile getiren şair için, aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Kendisini şiire yakın bulmaktadır. B) Şiir, onun mutluluğunun kaynağıdır. C) Şiirde her türlü güzelliği görmektedir. D) Şiir, hayatının bir parçasıdır. E) Şiirde biçimin önemine inanmaktadır. PARAGRAFTA ANLAM 4. Dil b üret doğr bir ü çevr bulu yete ber kült ele gös BL de

ukla ken X yz Deneme ve adi 8. (1) Kastamonu'nun Cide ilçesinin batısında yer alan ender koylardan biri olan Gideros'un antik çağlardaki a "Kytoros." (II) Homeros, Ilyada adlı eserinde Kytoros'tan Troia saflarındaki bir Paphlagonia kenti olarak söz ediyor (III) Gideros adının ise Cenevizliler Dönemi'nden kalma olduğu sanılıyor; burası aynı zamanda etrafı çam, kayın, kestane, meşe ve şimşir ağaçlarından oluşan yemyeşil örtüyle çevrili bir yer. (IV) Tarih boyunca denizciler için doğal bir liman işlevi sürdüren Gideros, Kurtuluş Savaşı'nda Ankara'ya gönderilecek cephanelerin saklandığı bir bölge olarak da biliniyor. (V) Ayrıca Hababam Sınıfı ile özdeşleşen ünlü yazar Rifat Ilgaz'ın Halime Kaptan adlı romanı da Gideros ve Cide'de geçiyor; Rifat Ilgaz'ın Cide'de doğduğu ev, günümüzde müze ve kültür merkezi olarak hizmet veriyor. Gideros Koyu'nun anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, coğrafi konumundan söz edilmiştir. B) II. cümlede, bir antik kente adını verdiği söylenmiştir. C) III. cümlede, birden çok farklı bitkinin yaşam bulduğu bir yer olduğu dile getirilmiştir. D) IV. cümlede, askerî amaçla kullanıldığından bahsedilmiştir. E) V. cümlede, sınırları içinde, tanınmış bir yazarın evinin sergilendiği belirtilmiştir. 1

8. Çağımız oyun metinlerinin çok anlamlı yapısı, onları yoruma açık hâle getirir. Bu metinler için önemli olan sonuç değil, sü- reç yani oyundan çıkan anlam değil anlamlandırma, yorumla- mà sürecinin kendisidir. Okuyucu ya da izleyicinin yorumu ve esere yönelik anlamlandırma biçimi olmaksızın eserin anlamı- nın bulunması söz konusu değildir. Eser, bitmemiş bir süreç sunarak okuyucuyu bu anlamlandırma oyununa davet eden bir davetiye gönderir. Aslında metnin kendisi bir dil parçasından, anlam inşa etmesi için okura sunulan bir davetiyeden, bir dizi ipucundan başka bir şey değildir. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada anlatılmak istenen düşünceyle çelişir? A) Okur; yazarın düş gücüyle oluşan, aslında var olmayan edebiyat eserini somutlaştırandır. B) Modern oyunlar anlaşılmak için okurdan zihinsel olarak ak- tif bir katılım bekler. C) Günümüzde yazılan metinlerin okurlara açık uçlu bir serü- ven sağladığı düşünülür. D) Metin katılımcı niteliğindeki okuyucuyla buluşmadan önce henüz tamamlanmamıştır. E) Yazar, okurlarını metnin barındırdığı çoklu anlamı yorumla- ması için yönlendirmelidir.

A TYT 28. Bazı hayvanların Dünya'nın manyetik alanını hissederek yönlerini bulabildiği düşünülüyor. Bu hayvanlar arasında yarasalar, güvercinler ve kaplumbağalar var. Fransız araştırmacılar, şişe burunlu yunusların da yönlerini bu şekilde bulabildiğini düşünüyor. Araştırmacılar, içinde manyetik nesneler ve manyetik olmayan nesneler bulunan fıçıları suya bırakmış ve şişe burunlu yunusların hareketlerini gözlemlemişler. Sonuçlar, yunusların içinde manyetik nesneler bulunan fıçıya doğru çok daha hızlı bir şekilde yüzdüklerini göstermiş. Araştırmacılar, bundan yola çıkarak yunusların da manyetik alanı hissedebildiğini ve böylece yönlerini bulabildiğini düşünüyor. Bu parçadan hareketle, I. Yarasalar, güvercinler, kaplumbağalar ve şişe burunlu yunuslar yönlerini Dünya'nın manyetik alanına göre belirlemektedir 11. Şişe burunlu yunuslar manyetik nesnelere karşı duyarlı hayvanlardır. nesyvelere kart III. Bazı hayvanların Dünya'nın manyetik alanını hissederek yönlerini bulabildiği düşüncesi araştırmalara konu olmaktadır. yargılarından hangilerine kesin olarak ulaşılabilir? A) Yalnız 1 B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I ve III 29. 1. Vatanda II. Vatan 1. Vatan II. Vata 1. Vat 11. Va Aşa Va A LİMİT YAYINLARI

Yanıt Yayımlan TEST 1 NITENİN TEKRARI 5. On beş sene önce, bir tatil haftasını geçirmek için Bursa'ya gitmiştim. Üç dört saatlik hazin, eğlencesiz bir vapur yolcu- luğundan sonra ovalar içinde iri bir tırtıl ağırlığı ile sürüklenen ufak bir tren beni aynı günün akşamında, karanlık bir duvar gibi semalara kadar yükselen Uludağ'ın eteğindeki yeşil şehre bırakmıştı. O sıralarda Bursa'da benim de ne yapa- cağım belliydi: Abideleri görmek, nakışlar ve çinilere yönelik incelemelerde bulunmak, sormak, düşünmek, not almak ve nihayet mimari hakkında yeni buluş ve zenginliklerle donan- mış olarak İstanbul'a dönmekti. Öyle yaptım. Çekirge'de Hüdavendigar Türbesi'ni ziyaret ettim. Türbedarın bana üç yüz senelik diye gösterdiği bir Kur'an'ın yazı ve süslemesine hayranlıkla baktım. Türbenin yüce sakini Sultan'ın ceylan de- risinden bir seccade, bir zırh gömlek ile bir miğferden oluşan mirasına dehşet içinde ellerimi dokundurdum. Muradiye'ye gittim. Türbenin rengârenk çini bahçesinde, erimiş yakuttan kırmızı lale ve karanfillerin havasında uzun müddet oturarak düşündüm. Diğer bir gün Yeşil Cami'ye gittim. Duvarları kaplayan yeşil çiniler bu mabedin içine esrarengiz bir deniz altı aydınlığı veriyordu. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) İzlenimler sanatsal bir söylemle aktarılmıştır. BY Değişik mekânlardan söz edilmiştir. C) Olaylar oluş sırasına göre anlatılmıştır. ner eyi bill D) Tanrısal anlaticinin bakış açısıyla oluşturulmuştur. Betimsel ögelerden yararlanılmıştır.

Hindistan'da filleri yetiştirmek için daha küçükken ayağı- na kalın zincirle bir kazığa bağlıyor ve tutuyorlar. Zaman geçip koskoca fil olduğunda bunu rahatlıkla çekebilecek güce ulaşmasına rağmen onu koparmıyorlar. Neden biliyor musunuz? Çünkü çocukken onu bağladılar. Çocukken zin- ciri koparmaya, kazığı söküp atmaya gücü yoktu; çocukken çok denedi ve yapamadı. Sonra bunu aşacak gücünün olmadığını kabul etti. Büyüdü, dev bir fil oldu ama hâlâ bu zinciri kıramayacağını düşünüyor. Biz de biraz böyleyiz aslında. Çekmiyoruz, denemiyoruz; duvarları zorlamıyoruz. Hep şöyle diyoruz: Herkesin hayatında duvarlar var. Ama o duvarlar zannettiğiniz yerde değil, çok daha uzakta. Sınırlar zannettiğiniz yerde değil, çok daha uzakta. Sınırlar zannettiğinizden çok daha uzak ve oraya geldiğiniz zaman onları da aşabilirsiniz. Bütün sorun, farkındalık sahibi olup olmamayla ilgili. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? Öğrenilmiş çaresizlik, kişide öz güven gelişimine engel olan en önemu nedenlerdendir. BY Kişinin sınırlık alanı oldukça geniştir ve bu alanı daha da genişletmek kişinin kendi elindedir. C) Kişinin özgürlük alanı, bir başkasının özgürlük alanına girmediği sürece sınırlandırılmamalıdır. D) Hayatımızda var olduğunu zannettiğimiz sınırlılıklar, hayatımızı anlamsız bir şekilde yaşamamıza neden olur. Bize engel olarak gördüğümüz birçok şeyi aslında zamanı gelince kolayca ortadan kaldırabiliriz.

mız a m şlı A 28. Sanayi Devrimi öncesinde çoğu eşyanın rengi siyah veya gri iken zamanla eşyalar özgürleşmiş ve bazı eşyalar hiç alışılmadık renklere bürünmüşlerdir. Nesnelerle beraber ortam da özgürleşmiştir. Artık rengârenk kalemlerimiz, şapkalarımız, otomobillerimiz ve gözlüklerimiz var. Beyaz eşya denen araçların bile türlü türlü rengi mevcut Eşyalar, varlıkları ve işlevleriyle hayatımızı kolaylaştırırken bize zaman da kazandır. Sadece bulaşık ve çamaşır makinesinin ev sahibine kazandırdığı sürenin, modern çağda paha biçilemez olduğu söylenebilir. Eşyalar hayatımızın bir parçası olmalarının yanında âdeta vücutlarımızın bir uzantısı hâline gelmiştir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Açıklama + B) Örnekleme C) Tanımlama D) Karşılaştırma E) Benzetme

32. Kelime seçimi biliyorsunuz, aruzla yazarsanız bir mec- buriyettir. Çünkü aruzun getirdiği kalıplara uyması la- zımdır kelimelerin. Orada kapalı bir hece kullanamaz- sınız. Açık heceli olması lazım. Açık heceli kelimeler bulmak zorundasınız. Öyle bir kuyumculuk ister sen- den aruz. Hece başka türlü. O böylesini istemez. Bö- lünmemeli kelime. Altı-beşli olan, başka durak yerin- de bölünemez. Bitmesi lazım kelimelerin orada. Du- raklarda bitecek. Fakat serbest şiir bunu kaldırmış gi- bi görünür ortadan. Serbest şiir konusunda genç nes- lin çok büyük bir yanılgısı var. Serbest şiiri genç nesil vezinsizlik sayar. Serbest vezin, vezinsizlik değildir. Her şiir için yeni bir vezindir. Yani şair, her şiir için vezin ya- ratmak zorundadır. Bir veznin getirdiği bütün avantaj- ları sen yaratıcılığınla vereceksin. O melodiyi, ritmi, ha- vayı... Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez? A) Serbest ölçü daha çok yazarın yeteneğiyle hayat bulur. B) Serbest ölçüyle ilgili yanlış anlaşılan durumlar var- dır. C) Aruz ölçüsü ile yazmak diğer ölçülere göre daha zordur. D) Şiirde seçilen ölçü şiirin nasıl yazılacağını belirler. E) Hece ölçüsü, duraklarda sözcüklerin ayrılmasına sıcak bakmaz. 3:

24. "Yeni bir kent görmek, yeni bir insan tanımaktan farksızdır." diyor yazar ve ekliyor: "Kentler de insanlar gibi farklı kişilik- lere, farklı kimliklere, farklı ruhlara sahiptir. Kuşkusuz, kent- lerin de çok güzeli, çok kaprislisi ve alçak gönüllü olanı var- dır." Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi_des- tekler niteliktedir? A) İnsanın doğup büyüdüğü kenti başka kentlere göre da- ha çok sevmesi, benimsemesi olağandır. B) Kentlerin birbirinden ayrı özelliklerini görebilmek, o kent- Jerle yakınlık kurmayı ve onları anlamayı gerektirir. C) İnsanların, yaşadıkları kenti yeterince tanımak yönünde gerekli çabayı gösterdiğini söylemek zordur. D) Bütün kentler, tarihsel ve sosyolojik arka planlarına bağ- olarak belirli bir gelişim çizgisi gösterirler. E) Bir kentin ruhuna, kişiliğine ve kimliğine nüfuz edebilme- nin tek yolu; orada çok uzun bir süre yaşamaktır.

A A A Türkçe 25. Harry Potter serisini en son bir hafta önce orijinal di- linden en baştan okudum ve bu romanları neden bu kadar çok sevdiğimi bir kez daha hatırladım. Bu defa- ki okuyuşum öncekilerden farklıydı çünkü artık kitabı o dünyaya dâhil olmak isteyen bir çocuk gözünden de- ğil ebeveyn bakış açısıyla okuduğumu fark ettim. Se- riyi hem çocuklukta hem yetişkinlikte okuyup iki fark- li şekilde algılamak, gerçekten çok değişik bir dene- yim oldu. AND YURMA Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulanları destekler niteliktedir? rame A) Hayatın insanlara sunduğu fırsatları doğru değer- lendirmek, muhakeme yeteneği gerektirir. B) İyi bir kitapsever, skor odaklı okumaya karşıdır ve bazı baş ucu kitaplarını döne döne okur. ANGER C) Çocuk edebiyatı ürünlerinin yalnızca çocuklara hi- tap ettiğini düşünmek, büyük bir yanılgıdır. D Her yaşın ayrı bir güzelliği olduğunu unutan insan, içinde bulunduğu durumdan keyif alamaz. Bir kitaba değişik yaşlarda değişik anlamlar yük- lemek, oldukça olağan bir okuyucu yaklaşımıdır.

Eksiltili cümle kullanma b, c Ear bey 201 2. Adana'da nisan aylarında tüm sokaklar, mis gibi portakal çiçeği kokar. Büyülüdür bu koku. Ruhunuz yıkanır, gençleşirsiniz, arı- nırsınız... En küskün olduğu eski dostu affettirebilir insana. Ni- san, müthiş güzel bir iklime dönüşür. Ne soğuk ne sıcak, "limo- nata" gibi olur hava. Kısa kollarınızı giyip çıkarsınız. Adana'nın sıcak, samimi insanlarıyla aynı sokaklarda yürürken tatlı rüzgâ- rin ara ara getirdiği o muhteşem portakal çiçeği kokusu, günün yirmi dört saati bırakmaz peşinizi. Baygın bırakır... Nerede ya- şarlarsa yaşasınlar, bu mevsimde mutlaka Adana'ya gelir Ada- nalılar; yılda sadece bir kez, en fazla iki hafta sürecek bu coşku- yu kaçırmamak için. Önümüzdeki nisan için şimdiden ajandani- za not alın lütfen. Özellikle de portakal çiçeklerinin en yoğun ol- duğu nisan ayında, bu unutulmaz deneyim için hepinizi Ada- na'ya bekliyoruz. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A Beğeni ifadelerine yer verme B) Ad aktarmasından yararlanma C) Nitel ve nicel anlamlı sözcükler kullanma D) Örnekler vererek somutlaştırma E) Duyu aktarımına başvurma PARAGRAFIN RITMI Chi