Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

günlüğünü tutmuş ve bu bellek kaydını; yaptığı resim, baskı ve heykelleriyle ölümsüz kılmıştır. Bu parçadan hareketle Kathe Kollwitz ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Resim dışındaki sanat dallarıyla ilgilenmemiştir. B Insani değerleri öne çıkaran bir sanatçıdır. Dişavurumcu sanat akımını benimsemiştir. D) Savaş karşıtı tavra sahip bir sanatçıdır. E) Kadın ve anne olması, sanatına etki etmiştir. 32. Şu sıralarda en çok merak edilen konulardan bir tanesi de olası İstanbul depreminde en güvenli ilçelerin hangisi olduğu. Hazırla- nan bir rapor doğrultusunda fay hattına yakın olmasından dola- yı Fatih, olası bir depremde en çok etkilenecek ilçe olarak dik- kat çekiyor. Rapora göre İstanbul'un en yaşlı yapı stoku 7 ilçede bulunuyor. Söz konusu ilçeler arasında ortalamaya bakıldığında en yaşlı ilçe ise 30 yıl ile Beyoğlu. Beyoğlu'nu 28 yıl ile Fatih, 27 yıl ile Adalar, 23 yıl ile Güngören, 22 yıl ile Bakırköy, 21 yıl ile Kadıköy ve Beşiktaş izliyor. İstanbul'un yapı stoku bakımından en genç ilçesi ise 4-5 yaş aralığı ile Sultanbeyli olarak öne çıkıyor. Sultanbeyli'yi Sancaktepe, Esenyurt, Tuzla, Kâğıthane, Arnavutköy ve Beylikdü- zü izliyor. Bu durum, olası bir depremde, Beyoğlu ve Fatih ilçeleri- nin en çok yıkıma uğrayacak ilçeler olacağı tezini, ortaya çıkarıyor. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşıla- maz? A) Yapı stokunun yaşı ile olası bir depremin etkileri arasında bir ilişki söz konusudur. B) Yapı stoku en yaşlı olan ilçenin olası bir depremden en çok etkilenmesi beklenmektedir. *C) Olası bir İstanbul depreminin sonuçları hakkında önceden çalışma yapılmaktadır. D) Olash bir İstanbul depreminin sonuçları son günlerde en çok merak edilen konulardan biridir. E) Yapı stokunun yaşı, depremin olumsuz etkileri konusundaki tek ölçüt değildir. /uzmanyayinlaritv/uzmanyayinlari /uzmanyayinlari1 50

TYT/Türkçe 19 17. (1) Nurullah Ataç, edebiyatı ve genel olarak sanatı Ahmet Haşim ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi duyguları eğitme işlevi ile ele alır. ) Bu işlevin çocuğa kazandı- racağı iki önemli özellik belirler. l) Bunlar erdem sahibi olmak ve insanı tanımaktır. (Y) Aydın insanı edebiyat- tan anlayan kişi olarak tanımlayan Ataç, ortaöğretimin bu açıdan son derece önemli olduğunu, bu sıralarda okutulan edebiyatın çocuğa kişilik kazandıracağını be- lirtir. (V) "Bir toplumda ahlakın ilerlemesini, düzelmesini istiyor musunuz? O toplumda edebiyat, sanat merakını uyandırmaya, geliştirmeye çalışın. Çocuklara, gençlere şiirler, hikâyeler, romanlar okutun; onları tiyatrolara, si- nemalara gönderin. O hikâyelerin, romanların, oyunların insanlarıyla tanışsınlar; onların hayatlarını hayallerinde yaşasınlar, öğrensinler. Onları ve böylece gerçekteki in- sanları da daha iyi anlarlar." sözlerinden bu düşüncesini anlamak mümkündür. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın anlam bütünlüğüne uymamaktadır? EV A) I B) I C) III

TEST 1 Cümleden ve Metinden Kesin Yargı Çıkarma 7. Mürekkep balığı, adını, gerçekten de salgıladığı mürek- hem kepten alır ve bir tehlike anında salgıladığı mürekkebin oluşturduğu sisi fırsat bilip hızla oradan uzaklaşır. Bu cümleden, aşağıdaki yargılardan hangisine kesin olarak varılabilir? T XA) Yazıda kullandığımız mürekkepler, mürekkep balığın- dan elde edilir. * C B) Mürekkep balığı, mürekkebini sadece savunma ama- cıyla salgılar. ww C) Mürekkep balıkları, salgıladıkları mürekkep nedeniyle tehlikeli balık türlerindendir. XD) Mürekkep balıklarının salgıladıkları mürekkebin, düş- manlarını caydırıcı bir kokusu vardır. E) Mürekkep balıkları yakınlarında bir tehlike hissettik- 1...10.0 lerinde mavi bir mürekkep salgılayarak kaçarlar.

ÇE TESTİ 31. Bir nörolog olarak bana en çok yöneltilen sorulardan biri de, acaba kötü hatıraları veya korku anlarını bel- lekten silebilir miyiz, sorusudur. Yarınlarda ne olur bilemem ama günümüzün tıp teknolojisi ile mümkün değildir. Yapabileceğimiz şey, mevcut kötü hatıra- yı, artık acı vermeyecek ve korku oluşturmayacak bir hâle getirmektir. Bununla ilgili nöropsikologlar ve terapistler birbirinden farklı çeşitli yöntemler kul- lanmaktadır. Bizim uyguladığımız IMS tedavisi, hem ani bellek noktalarını hem de sosyal hafızayı resetleyerek korkunun zarar verici etkilerini minima- lize eder. Travmaların kalıcı acı ve ızdırap izlerini ortadan kaldırır. Dolayısıyla çok fazla acı veren bir duygusal travma tamamen hafızadan yok edilemez belki ama acı vermez hâle getirilebilir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi- ne ulaşılamaz? A) Kötü anıların kalıcı etkileri, farklı uygulamalar so- nucu kısmen de olsa hafifletilebilir. B) Bellekten kötü anıların tümüyle silinmesi üzeri- ne çalışmalar henüz tam olarak istenilen sonucu vermemiştir. Dy Billim C) Bilim insanları, acı olayların anılarını daha az acı verir hâle getirmeyi başaran teknikler bulmuştur. D Bilimin bugünkü aşamasında bellekten bütün kötü anıların silinmesini sağlama olanağı yoktur. E) Beyinde kısmi bir resetleme ile geçmişte büyük acılara yol açmış anıların bugün de aynı yıkıcı + etkiyi göstermesinin önüne geçilebilmektedir.

BÖLÜM 2-KONU 12 Test-8 ULAR ARA KUTU TAPLARL 7. (1) Bir öğrencinin üniversiteden beklentisinin, akademik bir eğitim alanının dışında, sosyal ve kültürel alanlarda da kendini geliştirmek olduğunu söylersek abartmış olmayız hem de kendilerine uygun bir çevre edinmek istiyorlar. (III) herhâlde. (II) Artık gençler hem geleceğe hazırlanmak Gençlerin sosyal hayatta başarılı ve etkin bireyler olmala- rını sağlayacak üniversitede, bu amaç doğrultusunda a cakları ilk adım önemli. (IV) Bu becerileri kazanmalarını sağlayacak ortamı hazırlamak da en başta üniversitelere düşüyor. (V) Bu, her ne kadar doğru olsa da öğrencilerin bütün etkinliklere katılabilmesi ve eğitimlerini besleyecek ek çalışmalar yapmaları kendilerinin de görevleri. ata- Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I, cümlede, gelişen şartlar neticesinde varılan kişisel FOR bir düşünce dile getirilmiştir. B) II. cümlede, yeni bir anlayıştan söz edilmiştir. C) III. cümlede, toplumsal hayata katılım noktasında gençlerin yükseköğretimde yapacakları çalışmalara vurguda bulunulmuştur. D) IV. cümlede, gençlerin uygun şartları nasıl hazırlaya- cakları anlatılmıştır. E) V. cümlede, öğrencilerin amaçları doğrultusunda yap- maları gerekenler belirtilmiştir. (2013-DGS) * INFORMAL YAYI

TYT/Türkçe 32. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Bir şair, yağmurun yağdığını herkes gibi söylüyorsa şiir yazmıyor; bilgi veri- yordur." düşüncesine uzaktır? A) Şiir, yalın bir dille yazıldığında asıl değerini kazana- caktır. Bu nedenle Orhan Veli'nin şiirleri, yalınlığın vuruculuğunu taşır içinde. B) Şairi sıradan insandan ayıran en önemli unsur, daha önce söylenmemiş sözcüklerle anlam yaratmasıdır. Bu bağlamda Ece Ayhan'ın dili, anlamın kapısından çıkmış ve okuru zorlar hâle gelmiştir. C) Şairin özgün olması gerekir. Daha önce kimse- nin yürümediği yollardan yürüyen şair, usta şairdir. O güne kadar hiç denenmeyen bir şeyi yaparak şiire alışılmamış bağdaştırmalar kazandıran Cenap Şaha- bettin, özgün bir şairdir bu düşünceye göre. D) Şiir, her ne kadar şairinin bir parçası olsa da ondan yalnızca şairin anlatmak istediği anlaşılmaz. Kendine has ifadelerle kurduğu metin her okuyanda farklı bir seling anlamı harekete geçirebilir. İşte bu gerçekleşiyorsa gerçek şairin varlığından söze edilebilir. Örneğin Tur- gut Uyar'ın "Bir yağmur yağsa da beraber islansak" dizesinin gerçek anlamda yağmuru anlattığı tezi çü- rütülebilir. E) Sıradan bir gerçeği, kimsenin aklına gelmeyecek bir şekilde yazmalıdır şair. Ancak böyle şiir yazabilen kişi vasfına erişir. Buna en güzel örnek, Melih Cevdet Anday'ın "Birden serçelerle indi yağmur / Hangisi serçe / Hangisi yağmur" dizeleridir. 33 NAVIGASYON

26. 2022 başında Cai Niángniáng asl model, birden Çin sosyal medyasının başlıca tartışma konularından birine dönüştü. Cai'nin "mesele edilmesine" neden olan ise, hiç beklenmeyecek biçimde, "çekik gözleri" idi. Asyalı ve özellikle de Çinli bir modelin çekik gözleri neden Çin'deki bir reklamda sorun edilsin ki diye düşünüyor insan. Reklamı eleştirenler, Cài'nin gözlerinin abartılı derecede çekik olduğunu ve böylesi bir özellikte modelin reklamlarda kullanılmasının "hakaret gibi" olduğunu öne sürüyorlar. Tüm Çinlilerin böylesine çekik gözlü yansıtılmasının beyazların öteki ırklara bakışındaki genellemeciliği yansıttığı, yani oryantalist bir bakışa dayalı olduğu belirtiliyor. Kız Çinli ve gözleri de çekik işte diye düşünüyor olabilirsiniz. Gelgelelim konu "irk" ve "etnisite" üzerinden Batı-Doğu ayrımı olunca işler karışıyor. Görülen o ki sorun kendi ırkının fiziksel görünüşünden rahatsız olmakta değil, bir etnisiteyi toptanci bir yaklaşımla yansıtan bir temsil figürü yaratmada. Bu parçadaki reklama tepki gösteren kişiler, "reklamcılıkla ilgili aşağıdaki ilkelerin hangisini yanlış bulmaktadır? A) Reklamlarda kullanılan karakterler o ırkın belirgin özelliklerini yansıtmalıdır. B) Reklamlarda kişilerin kültürel ve dinî hassasiyetlerine dikkat edilmelidir. C) Bir ürünü hangi ülkede satacaksanız, reklamında da o ülke insanını kullanmalısınız. Reklam, insanları sahip olmadıkları özelliklere özendirmelidir. E) Reklam dili, kişiyi benzerlerinden ayırmalı, kendisini özel hissetmesini sağlamalıdır.

E) Açıklayıcı bir tarzda kaleme alınmıştır. 21. ---- Platon'a göre, iyi tasarlanmış bir eğitimle insan ve toplum istenilen yönde şekillendirilebilir. Çünkü hayal edilen ideal devleti mümkün kılacak olan en önemli un- sur eğitimdir. Ancak Platon için eğitimin, insanın ve top- lumun şekillendiricisi olma misyonu, insanın doğasında mevcut olanı keşfetmekle gerçekleşir. Çünkü insanlar farklı yaratılışlara sahiptir ve doğuştan iyi, kötü, yetenek- li, zeki vb. olma noktasında çeşitlenirler. Platon'a göre insan bu özelliklere doğuştan sahip olduğu gibi "bilgi" de doğuştan gelir. İdeal olana yoğunlaşan Platon'un aksine ulo Aristoteles içinde yaşadığımız fiziksel dünyayla ilgilidir. sys Ona göre, fiziksel dünyadaki her şeyin gerçekleştirmeye ve çalıştığı potansiyeli vardır. Eğitimin amacı ise çocuğun potansiyelinin en uygun yere ulaşması için çocuğu geliş- tirmeye yardım etmektir. omiddiey chosmith mob Bu parçanın başında boş bırakılan yere aşağıdakiler- den hangisi getirilmelidir? dramine A) Eğitimin öğretimden farklı olduğu su götürmez bir gerçektir B) Eğitimsiz insanlar, yalnızca öğretimle bir yere vara- maz C) Toplumsal gelişim süreci, eğitimle birlikte öğretimi de şart koşar D) Eğitim bireye bilgi edindirme sürecinden ibaret değil- dir E) Eğitim tarih boyunca düşünürlerce çeşitli boyutlarıyla ele alınmıştır Diğer sayfaya geçiniz.

bak- ktiği n'a, arda llar mer- aya ina ser- m. rini ile isi n- m a a 32. Yunanca "Denize doğru uzanan taşlık burun" anlamına gelen korymbos (kerempe) tan hareketle ismi konulan köyünde bulunan Kerempe burnunda, denizden 82 metre Kerempe Feneri, Kastamonu'nun Cide ilçesinin Aydıncık yükseklikte hizmet veriyor. 1885 yılında Fransızlar tara- findan yapılan fener, o tarihten beri babadan oğula geçen bir gelenekle 100 yılı aşkın süredir kaptanlara rehberlik ediyor. Çalışanların yetersiz kaldığı sisli havalarda ise 1934 yılında Almanların yaptığı ses sireni devreye girerek gemicilerin rotalarını belirlemelerine yardımcı oluyor. Bu arada, yakınından geçen herkesin ilgisini çeken Kerempe Feneri'nin sürekli yeni misafirleri oluyor. Bu parçada Kerempe Feneri'yle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine değinilmemiştir? 4) Yapıldığı yerin yükseltisine B) Çalışanlarının aynı aileden olduğuna Yapımının ne kadar sürdüğüne Adinin nereden geldiğine Denizcilere sağladığı yarara

39. Özlem Öğretmen yaptırdığı etkinlik zere, P(a, b) nc işaretlemelerini olarak birleştirip çizmelerini ister are, oc 39-40. sa (1) Sine yansıd kaliteli (ID) Fa filmler korku bırakn pek a sadec dallar (VII). ki, iyi 1 AYT/Matematik 37. Analitik düzlemde, A(-4, 0) noktasından geçen bir doğru, B(4, 0) merkezli çemberlere C noktasında togetti in denklemi TYT/Türkçe 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) oluşturduğu hayranları tarafından merakla beklenen son romanı çıktı. (1) Sanatçı anne-kız ilişkilerine bakarken polisiye kurguyla drami harmanladığı romanında, Bostwana'da kaldığı bir fil barınağında yaşadıklarını anlatıyor. (III) Akıllı ve duyarlı fillerin günlük hayatlarını, sosyal aktivitelerini ve kuvvetli hafızalarını bir edebiyatçıdan okumak ilgi çekici. Filler bir açıdan insanlar gibi başka türlere ve hayvanlara karşı da empati besliyor, zor durumda olanlara yardım ediyor. (V) Romanda filler sadece bir ayrıntı ya da hikâyenin süsü değil, anne-kız ilişkilerini doğal olarak yansıtabilmek açısından fillerin çok önemli işlevleri var. V) Sanatçı, yazmaya başlamadan önce uzun araştırmalar yapmış, haftalarca Bostwana'daki 2700 dönümlük bir fil barınağında zor şartlarda aralıksız çalışmış. 37. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, sanatçının hayranlarıyla ilgili bir/detaya yer veriliyor. B) II. cümlede, Kitabın içeriğiyle ilgili bilgi veriliyor C) III cümlede, yazarın üslubuyla ilgili bir özelliğe değiniliyor. D) V. cümlede, fillerin eserde bir dekor unsuru olarak kullanılmadığı saptaması yapılıyor. E) VI. cümlede, eserin uzun süreli ve yorucu bir çalışmanın ürünü olduğu belirtiliyor. 38. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) 11 B) III C) IV D) V DENEME A keng dikarindan doğal baligi tercih edebiliyorlar ve Insanlar dojal gida ile organik gidayi birbirine Guvenilir bulabiliyorlar. Ancak doğal gidada rtifika sart yok. Yani denizden yakalanan balıklar Ogar bank olarak kabul edilebilir ama kesinlikle organik Tapa ildir. Bu bakımdan organik olarak üretilmiş su erinin dogadan yakalanandan daha güvenli Juğu söylenebilir. Çünkü organik balik stiriciliğinde her aşamanin denetlenip kalanmashgerekiyor. Organik balik sertifikasını n Bakanlığının onay verdiği ve uluslararası kabul un kuruluşlar verebiliyor. arçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden sidir? anik gida ile doğal gıdanın farklı şeyler olduğu nik gıdaların gittikçe yaygınlaştığı anın yiyecek seçiminde hata yapabildikleri yenin organik gıda üretemeyeceği gıda üretmepin kolay olmadığı i neşeli bir Peter Brown masal ve onun yeşil renkli, korkunç an canavar öğretmeni Bayan boş bir gününde okulun ezerken, canavar IV olaylar başlıyor. Bakalım, var mı? V oktalama işaretlerinden D) II E) I Diğer sayfaya geçiniz E) VI 39. Bu aş A) vip Yaymlart B 4

ok " yı 5 Deneme 22 7. Bizde eleştiri hep yakıp yıkmak, yermek üzerine kurulu. Ben yazar olarak hep sosyal konuları ele almışımdır. Bu bazen çocuk hakları, bazen kadın hakları, bazen de çevre sorunlan olur. Sanat; toplum için yapılır, diyenlerdenim. Bana göre eleştiri burada başlıyor. ------. Onlar sadece kitabimin ne kadar sattığını dillerine doladilar. Keşke eleştirilerinde, benim kitabımı okuyan insanların davranışlarında bir değişiklik olup olmadığını yazsalardı. Bu parçadaki boşluğa, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Ama eleştirmenler yazara ait kitapları görmezden geliyorlar B) Fakat günümüz eleştirmenleri beni bu açıdan hiç değerlendirmediler C) Bence doğru yapılan her eleştiri mutlaka okurda yerini bulur D) Edebiyat dünyasında kabul görmenin yolunun eleştiriden geçtiğini biliyorum 9. E) Çünkü eleştirmenler yazarın ne yazdığından çok yazarın kendisiyle ilgileniyorlar Para 9 BL oy es e S

Edebiyatı-Sosya 9. Dirse Han'ın hatunu çekildi geri döndü. Dayanamadı kırk ince kızı beraberine aldı, yüğrük ata binip oğulcuğunu aramaya gitti. Kışta yazda karı buzu erimeyen Kazılık Dağı'na geldi, çıktı. Alçaktan yüce yerlere koşup çıktı. Bakıp gördü bir derenin içine karga kuzgun iner çıkar, konar kalkar. Yüğrük atını ökçeledi, o yana sürdü. Meğer sultanım, Boğaç oracıkta yıkılmıştı. Karga kuzgun kan görüp üstüne konmak istiyordu. Boğaç'ın iki köpekçeğizi var idi, kargayı kuzgunu kovalardı, kondurmazdı. Boğaç orada yıkılınca boz atlı Hızır, imdadına yetişti; üç defa yarasını eli ile sıvazladı: "Sana bu yaradan korkma ölüm yoktur, dağ çiçeği ananın sütü ile senin yarana merhemdir." dedi, gözden uzaklaştı. Boğaç'ın anası oğlunun üstüne koşup çıkageldi. Baktı gördü sevgili oğlu alca kana bulanmış yatıyor. Çağırarak söyler, görelim Hânım ne söyler: Akar senin suların Kazılık Dağı Akar iken akmaz olsun Biter senin otların Kazılık Dağı Biter iken bitmez olsun Koşar senin geyiklerin Kazılık Dağı Koşar iken koşmaz olsun, taşa dönsün MOT Böyle deyince oğlanın kulağına ses geldi. Başını kaldırdı, ansızın gözünü açtı, anasının yüzüne baktı. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Olağanüstü ögeye yer verilmiştir. B) Dede Korkut Hikâyeleri'nden alınmıştır. C) Mensur ve manzum parçalar içerir. D) Ait olduğu dönemin dil özelliklerini yansıtır. E) Alegorik söyleyişe sahip didaktik bir metindir. Paylaşım Yayınları h k C

8. (I) Yazar, yöresel söyleyişlere bağlı kalarak karakterleri konuşturmuş ve böylece samimi bir okuma atmosferi oluşturmuştur. (II) Okuru, ihtilafta kalacakları yalan yanlış bilgilerden korumuş ve gitmediği ya da bulunmadığı bir coğrafyayı anlatmak yerine aşina olduğu bir yöreyi ele al- mayı tercih etmiştir. (III) Fakat bunu yaparken eserinin bir ansiklopedi havasında olmamasına da özen göstermiş, söz gelimi yöreyle ilgili bilgileri karakterlerin gözünden ak- tarmıştır. (IV) Bu kitabı okuduğumda gerçekten beğenime mazhar olmasını takdir ettim ancak bir süre sonra bu aşırı samimiyet bende edebi bir eser okuyormuşum hissi değil de sanki bir gezi yazısıyla baş başa kalmışım izlenimi de uyandırmadı değil. (V) Bu üslup biraz tadında bırakılmış olsaydı eğer çok daha farklı bir değerlendirme yapabilir- dim açıkçası. Bir yazarın eserinin anlatıldığı bu parçadaki numara- lanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede içten bir okuma atmosferinin sebebi üzerin- de durulmuştur. PII. cümlede yazarın, eserinde seçtiği mekânla ilgili asıl sebep açıklanmıştır. C) NI. cümle kendisinden önceki cümle örneklendirilerek somutlaştırılmıştır. DIV. cümlede eserin yapısı gereği türünün yanlış seçildi- ği üzerine bir görüş dile getirilmiştir. V. cümlede eserin söyleyişi ile ilgili bir öneri belirtilmiştir.

için zorluklar karşısında asla pes etmez. 4. Adı Jonas Edward Salk. Sanırım çoğumuz kim ol- duğunu bilmiyoruz. Onu özel kılan ise şu: 1955 yı- lında çocuk felci aşısını buldu. Bir karar vermesi gerekiyordu. Ya patentini alıp çok zengin olacak ya da patentini almadan insanlığın hizmetine su- nacak ve böylelikle birçok insan daha ucuza ilaca ulaşıp bu hastalıktan kurtulacak. Patent almadı. Parasal kaybı 5 milyar dolar, kazancı ise ölümün- den sonra bile hâlâ onu anlatan, saygı duyan mil- yonlarca insan. DBY Bu metinde asıl vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanlığa hizmet her bilim insanının görevidir. B) Toplum için faydalı işler yapmış birçok bilim insanı yeterince tanınmamaktır. C) Bazı kazançlar maddiyatla ölçülemeyecek ka- dar değerlidir. 010 D) Bilim insanlarının değeri ne yazık ki öldükten sonra anlaşılmaktadır. 8. SINIF / Paragraf

m Y YAYINLARI 19. Yunan Adaları'nda hem ucuz hem güzel bir ada hangi- si diye sorsanız vereceğimiz ilk cevap Girit olurdu. Gi- nit Adası'nın güney bölgesini keşfe çıkarsanız eğer kül- türü hakkında bir fikir edinmek için Hersonissos yakınla- nindaki Lychnostatis - Girit Açık Hava Müzesine mutlaka gidin. Bu müze, adaların tarihini anlatan bir rehber ade- ta. Su sporlarına veya balıkçılığa ilgi duyuyorsanız ada- nin güney taraflarında konaklayabilirsiniz. Adada dünya- nın başka hiçbir yerinde göremeyeceğiniz Kri Kri keçisi bulunur ve Samaria Gorge çevresinde görülür. Hanya, la- birent pazarıyla ünlü bir yer ve bu pazar her gün açık. Ay- nca beyaz peynir, zeytinyağı ve leziz mi leziz Girit bali gi- bi otantik yerel ürünler almak için dört dörtlük bir yer. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Açıklayıcı anlatım kullanılmıştır. Benzetme yapılmıştır. CÖyküleyici anlatıma başvurulmuştur. D) öznel cümleler bulunmaktadır. EX Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.

15. I. Timsah gözyaşı deyimi aslında muhtemelen gerçek gözlemlerden kaynaklanır. Zira timsahlar üzerinde yapılan gözlemlerde, timsahların önemli bir kısmının avlarını yerken gözyaşı döktükleri görülmüştür. Hem bir canlının canına okuyup hem de gözyaşı döktükleri için bu deyim gayet yerli yerinde söylenmiş gibi duruyor. II. Timsahın avını yerken döktüğü gözyaşlarının duygusallıkla bir ilgisi yok. Timsahların ağız, çene ve burun yapıları gözlerinden yaş akmasına yol açıyor muhtemelen. Avlarını çiğnerken baskı altında kalan gözyaşı bezlerinin içindeki salgıyı boşaltması ve sıcak havayı ağzı yerine burnundan üflemek zorunda kalması, gözyaşını boşaltmasını sağlıyor olabilir. Timsah gözyaşı deyimi gerçek gözlemlerden yola çıkılarak kullanılıyor olsa bile canlılar arasında duygusal nedenlerle ağlayan tek tür sadece insanlardır. dabe Bu iki paragrafla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? deunox soa leons line iudex sislo A) I. paragrafta timsah gözyaşı deyiminin nasıl ortaya SMA çıktığı belirtilmiştir. B) II. paragrafta timsah gözyaşının fiziki olarak ortaya çıkış süreci açıklanmıştır. 1. paragrafta timsah gözyaşı deyiminin ortaya çıkış süreci anlatılarak deyimlerin gerçek gözlemlerden kaynaklandığı belirtilmiştir. II. paragrafta canlılar içerisinde duygusal nedenlerle gözyaşı dökebilen türün insanlar olduğundan söz edilmiştir. 6015 US E) 1. paragrafta timsahların beslenme sırasındaki durumları belirtilip deyimin bu durumu açıklamak için V yerinde kullanıldığı vurgulanmıştır.