Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

28. Hayvan Hakları Federasyonunun 10 yıldır sürdürdüğü Sokak Hayvanları Fotoğraf Yarışması'nın başvuruları başladı. Yarışma, her yaş grubundan tüm amatör ve profesyonel katılımcılara açık olacak. Sadece yanlış anlaşılmalara sebep olmaması için HAYTAP Yönetim Kurulu Üyeleri ve 1. derece yakınları yarışmaya katılamayacak. Yarışmaya, katılımcıların çektikleri dijital veya dijital ortama aktarılmış, yatay şekilde çekilmiş, renkli veya siyah beyaz fotoğraflar kabul edilecek. Her katılımcı, yarışmaya en fazla 5 fotoğraf ile katılabilecek. Bu yarışmanın amacı, tüm sahipsiz sokak hayvanlarının da insanlar kadar yaşam hakkı olduğunu toplumla paylaşmak ve konuyla ilgili farkındalığı artırmaktır. Sahipsiz hayvanlar ile ilgili olumsuz duygular oluşturacak nitelikteki fotoğraflar, sahipli hayvanlar ya da cins hayvanları pazarlamaya yönelik algı oluşturabilecek fotoğraflar yarışmaya dâhil edilmeyecektir. Çiftlik ve yük hayvanları, sahipli hayvanlar olsa bile yarışma konusuna dâhildir. Bu parça ile ilgili olarak I. Yarışmaya katılan fotoğrafların profesyonel çekim olması şartı konmuştur. II. Çiftlik ve yük hayvanları, sahipsiz hayvanlar kategorisinde olmadığından yarışma dışı bırakılmıştır. III. Fotoğrafların kriterleri net bir şekilde belirtilerek yarışmanın çerçevesi çizilmiştir. IV. HAYTAP kurul üye ve yakınlarının yarışmaya katılımı engellenmiştir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) I ve II B) I ve IV C) II ve III D) Il ve IV E) III ve IV 29.

Türkçe Testi 31. Ben, sanatı ve edebiyatı insan varlığının en kutsal yaratış- larından biri sayarım. Gerçek sanat eserlerinin de yarına den çıkmış olanlar arasında bulunacağına inanıyorum. geçecek değerde olduğuna inanan sanatçıların ellerin- Zaten bana bu satırları yazdıran da bu inanış oldu. Tabii yarını, geleceği masal sayanlar; günü gününe yaşamak- la yetinenler diledikleri gibi düşünüp yazarlar. Bu, onların bileceği iştir. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı vardır? Sanatçının yazdığı eserin tekniğine verdiği önem siz- ce gerekli midir? B) Gerçek sanat eseri size göre hangi özelliğe sahip ol- malidir? Bizde sanatçılar neden günü kurtarma derdine düşü- yorlar? Sanat eserinde estetiğin yeri ve önemi sizce nedir? E) Her eser ortaya koyan kişinin geleceğe kalma şansı var mıdır? 33. Ünlü bir şiirinizc tam te şiiriniz lamis sözü Bu gö

17. Suluada, Akdeniz açıklarında başta Adrasan olmak üzere Çıralı, Olimpos, Mavikent gibi yöredeki diğer tatil beldelerinden bu yaz sezonunun en çok tekne turu yapılan alanı oldu. Biri 50, diğeri 120 metre bembeyaz kumulu ve turkuaz renkli suyuyla iki plaja sahip adaya günde 50'nin üzerinde tekne turu düzenleniyor. Kumulu ve suyunun rengiyle Maldivler'e benzetilen adanın günlük ziyaretçi sayısı 1500'ü aşıyor, Bu parçadan aşağıdaki bilgilerden hangisi kesin olarak çıkarılamaz? A) Bölgede Suluada dışında tekne turları yapılan beldeler de vardır. B) Plaj ve deniz özelliğiyle dünyada Suluada'ya benzeyen bir yer bulunmaktadır. C) Adanın ziyaretçi sayısı haftada on bini geçebilmektedir. D) Suluada'da yaz mevsiminde haftada iki yüzden fazla tekne turu yapılmaktadır. E) Uzun olan plaja daha fazla tekne turu düzenlenmektedir. 5 GGEZEGEN YAYINCILIK

7. Montaigne'in sözü şu, şiir üstüne: “Şiirin orta hâllisi ya da kötüsü için kurallar, ustalıklar bir ölçü olabilir. Ama iyisi, görkemlisi aklın kurallarını aşar. Onun güzelliğini tam ve sağlam olarak görenler bir şimşeğin ululuğunaona benzer bir parıltı görmekle kalırlar. Büyük şiir, düşünme gücümüzü doyumsamaz, allak bullak eder." Sormak gerek, anlaşılmamak pahasına olsa da mı? Montaigne'in bu sözlerinden aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? 7SH A) Şiirin kötüsü veya orta hâllisi yoktur tüm şiirler iyidir. B) Şiirin hiçbir türlüsüne, iyisine de kötüsüne de kurallar konamaz. C) Usta şairlerin bırakın kötüyü, orta hâlli şiir yazması bile beklenemez. Hiçbir kuralın, ustalığın ölçüt olmadığı kaliteli ol şiirler; düşün dünyamızı tatmin etmez aksine zihin karışıklığı yaratır. E) İyi bir ozanın elinden çıkan kaliteli şiirler zihnimizi doyuma ulaştırır ve yeni şeyler düşündürür bize.

DENEME-2 H 36. Kendisini tanımadığını söyleyen genç bir sanatçıya “Evet, tanımak zorunda değil beni, gözlerinden öperim." diyecek kadar derviş ruhlu bir insandı Neşet Ertaş. Yüzyılımızın bir daha/onun gibi bir halk ozanı ve adamı yetiştireceğini san- miyorum. Alçak gönüllülüğü; çektiği sıkıntıların, aç kaldığı günlerin bir sonucu mudur bilinmez ama türkülerindeki söz- lere yüklediği anlamlara baktığınızda onun ruhani bir özelliği olduğunu söylemeyecek birinin olmayacağı kesin. Gönülden gelen bu sözleri, gönülleri titreten sazıyla öyle bir birleştiri- yordu ki onu dinlemek, hep dinlemek istiyordu insan. Biliyo- rum ki o, gönüllerin sultanı olmaya, türküleri genç yaşlı her- kesin dilinde söylenmeye devam edecek. Bu parçadan Neşet Ertaş ile ilgili olarak, İnsanlara karşı ön yargısız, hoşgörülü bir sanatçı oldu- ğu, Matric II. Gelmiş geçmiş en büyük halk ozanlarından olduğu, W. Yoksulluk içinde ve zor bir hayat yaşadığı, IV. Türkülerini dile getiren kişinin yalnızca kendisi olduğu, Türküleri hissederek söylediği ve sazının çok güçlü olduğu yargılarından hangisi çıkarılamaz? AT BI C) III D) IV E) V

ENEMELER ğını tarım eliyle üretim mi zorunlu olur hum da çok akat kimyasal TYT TÜRKÇE DENEMELERİ 34. Ingiliz fotoğraf sanatçısı Tish Murtha 2013'te ansızın öldüğünde arkasında İngiltere'nin kuzeydoğusundaki işçi sınıfı topluluklarının olağanüstü görüntülerinden oluşan muhteşem bir fotoğraf arşivi bıraktı. Tish Murtha'nın fotoğrafları, ölümünün ardından daha fazla saygınlık ve popülerlik kazandı. Bu fotoğraflar katıksız sosyal eşitsizlikleri ve yoksulluğu yakalıyor, aynı zamanda bu koşulları karşı konulmaz bir insancıllık ve empati duygusuyla sarmalıyor. Kızı Ella, "Annem bir yoksulluk gezisinde değildi," diyor. "onlardan biriydi, bu onun dünyasıydı, bu insanlar da onun- insanlarıydı. Yaşadığı şeyi kayıt altına alıyordu bir yerde. Bir eylemciydi de, bu koşulları değiştirmek üzere mücadele etmek istiyordu. Bunu yapabilmesinin, sesini duyurabilmesinin yolu da fotoğrafçılıktı." Bu parçadan hareketle fotoğraf sanatçısı Tish Murta hakkında aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A Fotoğraflarında sınıf temalı bir yaklaşımının olduğu (B) Beklenmedik biçimde ölmesinin tanınmasında etkili olduğu C) Yoksulluğa dışarıdan değil içeriden bir bakışla yaklaştığı D) Fotoğrafçılığı, mücadelenin bir biçimi olarak gördüğü E) Fotoğraflarına yoksul insanlarla kurduğu duygudaşlığın yansıdığı kimyasal stalık ve hastalığın sal ilaçlar ursa çok na alabilmes gübre mli: e, ilaç ve ni zarar k ngisi alık a 35 Bru (m ve ür re ol b f 35

TYT/Türkçe 6. Türk ipekli kumaşları, güç ideolojisini yansıtır ve gücün Osmanlı Devleti'nin içeride ve dışarıda iz düşümünü kolaylaştırırdı. Diplomatik ilişkilerde, hediye olarak kullanımlarıyla Osmanlı Devleti'nin kudretini yabancılara simgeleme görevini üstlenen kumaşlar, bu büyük devletin içinde sanatsal fikirleri iletmede önemli bir anlatım yöntemi olarak kullanılırdı ve ekonominin temel taşlarından birini olustururlardı. İpek kumaşlar ayrıca Osmanlı törenlerinde ve yüksek sınıflarda sosyal konum belirleyicisi olarak önemli bir yere sahipti. Bu parçadan hareketle "Türk ipekli kumaşları" lle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Diğer kumaşlara göre daha az tercih edildiğine B) Hitap ettiği kesimin oldukça sınırlı olduğuna C) Farklı duygu ve düşünceleri iletme özelliği taşıdığına D) Kişilerin özelliklerini yansıtmada yetersizlikler sergilediğine E) Birincil ekonomik gelir olarak görüldüğüne

AVANTAJ YAYINLARI DENEME-2 27-28, soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Uzmanlar: 1945'ten beri altı kez değiştirilmiş olan dep- rem bölgeleri haritalarının yeni bilgiler, yöntemler ve veriler ışığında geçmişte olduğu gibi gelecekte de zamanla deği- şeceğini belirtiyor. (II) Diğer yandan günümüz teknolojisi ile depremin önceden belirlenmesi ne yazık ki olanaksız. (III) Ancak deprem kayıtların çoğalması ve deprem bili- mindeki gelişmeler sayesinde depremin verdiği zararların azaltılması mümkün. (IV) Deprem alanındaki bilimsel çalış- -malara destek olmak üzere sizin de yapabileceğiniz şeyler var. (V) Örneğin; yaşadığınız bölgede 4 ve daha üzeri bü- yüklükte bir deprem olursa http://deprem.gov.tr/tr/anket sitesinde yer alan anketi doldurup depremin şiddet dağı- lımını belirlemek için yapılan bilimsel çalışmalara katkıda bulunabilirsiniz. 27. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde yar- gı, amacıyla birlikte verilmiştir? A) I ve II B) I ve IV C) II ve III III ve V E) IV ve V E asdat 28. Bu parçadan depremlerle ilgili 5/ 1. Deprem haritaları bazı etkenlere bağlı olarak değişmek- tedir. II. Depremi önceden tespit etmek günümüz teknolojisiy- le mümkün olabilmektedir III. Deprem merkezlerine insanların verdiği bilgiler saye- sinde depremin zararları önlenebilmektedir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız Yalnız III D) I ve A EXI ve III

12 31 ir k t L SI K 3. 1 i 30. Sevme Sanatı, Erich Fromm'un "Bir kişiyi ihtiyacımız olduğu için mi severiz yoksa sevdiğimiz için mi ona ihtiyaç duyanız?" problemini irdelediği eseridir. Yazar; sevgiyi bir insana "kapılmak" olarak değil, bir ilişkinin "içinde olmak" şeklinde tanımlıyor. Ona göre içinde olmanın öncelikli şartı aktif olmak. Bunu yapabilmek için seven kişi sevdiğine ilgi göstermeli, kendini ondan sorumlu hissetmeli, onu tanımalıdır. Ancak bu duygu sadece bir başkasına yönelik değildir; kişinin kendini ve içinde yaşadığı evreni anlamlandırması, tanıması ve bulmasıyla da ilişkilidir. Nitekim Fromm'a göre sevgi kavramını yalnızca bir duygu durumu olarak görmek, bu kavramın geniş ve zengin alanını daraltıyor; kardeş sevgisi, yaratıcı sevgisi, kendini sevme gibi pek çok farklı türünü de dışlıyor. Fromm'un sadece ahkâm kestiğini düşünmeyin çünkü yazar, okurlara bir reçete sunmayı da ihmal etmiyor: Sabır, ilgi, alçak gönüllülük ve nesnelliğin sevaivi aüclendireceğini ve vasatacağını savunuyor. Aynı zamanda, sevginin hâlihazırda hepimizin içinde var olduğunu kabul etmemiz ve işe onu uyandırarak başlamamız gerektiğini söylüyor. Bu parçaya göre Sevme Sanatı adlı eserde sevgi ile ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Çeşitli hâllerinin bulunduğuna B) Evrensel bir özellik taşıdığına +C) Belirli bir emek gerektirdiğine DDuygulardan yalıtılmış olduğuna L EN Farklı sorgulamalarla ele alındığına

5. Geçiş (yönlendirme) ifadeleri Cümlelerde bir düşünceden başka bir düşünceye geçileceğini ifade eden söz ve sözcük gruplarına "ge- çiş ifadeleri" denmektedir. Bu ifadeler, kendisinden önceki anlamın değiştiğini gösterir. Bir düşünceden başka bir düşünceye geçişi sağlar. Bağlayıcı ifadeler Bağlama ögel metin içerisinde yer alan kelime, kelime grupları veya cümleler arasında bağlantı ku- rulmasını sağlar. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde geçiş ve bağlantı ifadesi kullanılmamıştır? A Öğrencileri, özellikle hijyen konusunda uyardı öğretmenler. B) Aldığımız kitaplar çok eskiydi fakat bu yaşanmışlık bile mutlu ediyordu bizi. e Ben her zaman seçici bir adam oldum, başka bir deyişle kılı kırk yardım her zaman. D) Baharın memleketimize çoktan geldiğini bundan anlıyoruz.

B 30. Israrlı bir biçimde haklı olduğunu kanıtlamaya çalışma, mu- hatabın daha savunucu bir tutum sergilemesine yol açarak tartışmanın daha da büyümesine ve çözümsüz bir hâl alma- sına yol açar. Ortaya çıkan kısır çekişme, herkesin sorunun yalnız kendisinin haklı olduğunu düşündüğü ya da kendisi- ni mazur gösterebilecek yönlerini görmesine ve karşı tarafın bakış açısını görememesine neden olur. Sonuçta zıtlaşma- nın, kırgınlıkların ve onarılması güç sorunların ortaya çıkma- si neredeyse kaçınılmazdır. Özellikle eşler arasında böyle bir durum ortaya çıktığında sorun yıllarca sürebilmektedir. Sağlıklı bir iletişimle çözülebilecek, incir çekirdeğini doldur- ikonu, eşlerin mayacak birçok konu; eşlerin her ikisi için de mutsuzluk kay- nağı olarak ömür boyu devam edebilmektedir. Bu parçaya göre kişilerin ısrarlı haklılık çabalarının yol açtığı sorunlar arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Karşı tarafın da kendini savunmasına neden olarak ile- tişimi kilitlemesi B) Tarafların olayın yalnız kendilerini haklı gösterecek yö- nüne odaklanması C) Küskünlüklere ve tamiri zor problemlerin ortaya çıkma- sına neden olması DY Evlilikte uzun süreli huzursuzluklara yol açarak tarafları mutsuz kılması olmayan iddialarda bu- E) Kişileri, haklı çıkmak adına doğru kmak adına doğru o lunmaya sevk etmesi APOIEMI

7. Kemal Tahir'in romanlarından "Esir Şehir" üçlemesinin son kitabı "Yol Ayrımı" dır. Diğer iki kitaba nazaran karakter yelpazesi artmış bir şekilde devam eden bu son kitap, Türkiye'nin çok partili hayata geçiş denemelerinin ikincisi olan Serbest Firka'nın kuruluşunu kurgusal bir ortamda okuyucuya sunmaktadır. Cumhuriyet'in ilk yıllarını tarihsel gerçeklikten kopmadan akıcı bir şekilde ele alır. Bu parçadan "Esir Şehir" ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) İçeriğine B) Bir serinin parçası olduğuna Yazarın üslubuna D İnkılaplardan yola çıkıldığına EX Tarihi içerikten beslendiğine

Toplumların var olabilmesi için düzen, düzen olabil- mesi için de yasalar gereklidir. Töreler ve kurallar, kuşaklar boyunca sınama-yanılma ve eleme yön- temleriyle belirlenmiş ve kuşaklar arasında akta- rılmış toplum yasalarıdır. Böylelikle doğru görülen davranışlarla yanlış görülen davranışlar zihinlerde listelenmeye başlanmıştır. İlkel topluluklarda yazılı yasalar yoktur ama töreler bireyin davranışlarının her boyutunu denetler ve onun ikinci bir kişiliği hålí- ne gelir. Birey onları bozarsa kinanır, suçlanır, dışla- nır, bazı durumlarda ise en ağır cezalara çarptırılır. Bu duygu insanı hayvandan ayıran en önemli özel- liktir. Dolayısıyla töreler bir bakıma her çağdaki ya da toplumdaki "uygar davranışlarla uygar olmayan davranışlar"ı ayrıştırmıştır. Günümüz toplumlarında törelerin suç olarak görüldüğü davranışların devlet kanunları (yazılı yasalar) ile örtüştüğü ve ayrıldığı yerler vardır. 35. Bu parçadan hareketle törelerle ilgili aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) Nesilden nesile iletilerek geleceğe aktarıldığı B) Uygar davranan ve davranmayan kişileri belirle- mede kullanıldığı Yazılı yasalardan farklı olarak cezaların kınama, ayıplama ile sınırlı kaldığı D) Toplum yaşamını belirleyen yazılı olmayan ya- salardan oluştuğu E) Olaylar ve deneyimlerden hareketle belirlenmiş kurallar olduğu Aşağıdakilerden hangisinin törelere göre de devletin yazılı yasalarına göre de suç olarak gö- rülmesi olasılığı diğerlerinden fazladır? A) Başkasına ait bir malı çalmak ya da gasp etmek B) Erkek tarafının, oğullarıyla evlenmesi için bir kızı gidip ailesinden istemek Kan davası güderek hasım bir aileden insan öl- dürmek D) Düğünlerde kutlama amaçlı havaya ateş etmek E) Mal mülk bölünmesin diye kan bağı bulunan gençleri birbiriyle evlendirmek

DENEME 12 STI Öldüğünde bütün ülke ayağa kalktı. Ulusal yas ilan edildi. Bayraklar yarıya dek indirildi. Çok büyük, görkemli bir cenaze töreni yapıldı. Yurdun dört bir yanından, yediden yetmişe herkes bu törene katıldı. Bütün halk Pamuk Prenses için gözyaşı döktü. Bu parça ile ilgili olarak 1. Tarihî gerçeklerin yeniden yorumlandığı Ala Alaycı bir anlatımla masalın ironikleştirildiği III. Okurun kurmacanın içine alındığı saptamalarından hangisine ulaşılamaz? A) Yalnız I B) Yalnız II <C) Yalnız t D) I ve III E) II ve III

30. Sanatçı anlatmak istediğini etkili bir biçimde anlatmak için ona en uygun biçimi arayan kişidir. Biçim sorunu anlatım sorununa bağlı olarak kendini ortaya koyar. Bazı sanatçılar biçimi öne çıkararak anlamı geriye iter- ler ve bu şekilde etkili olma yolu ararlar. Ne ilginç bir yapıtla karşı karşıyayız duygusunu vermek isterler. O duyguyu geçici olarak verirler de. Oysa biçim, içeriğin zorunlu bir anlatım koşulu değilse, içeriği kapamaya, öldürmeye, boğmaya gider yapıt ilerledikçe. Dolayısıy- la biçim dediğimiz şey yaratının bir tür zorunlu sonucu olarak kendini ortaya koyar, bir anlatım yöntemi ola- rak düşünülmelidir o. Biçime bundan daha fazla anlam vermeye çalıştığınız zaman her an size oyun oynama- ya yatkındır biçim. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşı- lamaz? A) Bir yapıtın biçimini konu belirler. B) Biçimin uyandırdığı ilgi geçicidir. K Sanatçı iletisine en uygun biçimi belirler. D) Biçim, anlamın gölgesinde kalmamalıdır. NEMAN E) Biçim, konuyu en iyi biçimde anlatma yöntemidir. TYT DENEME SINAVI - 2

yargularından A) Ive Il hangileri ve III C ve IV EXlIl ve IV 29. Sanat eserlerinde bilimin kurgulanması söz konusu olunca akla birçok farklılığa işaret eden kavramlar geliyor Tabii ki bu bilim kurgu gibi geniş alt alanlara sahip tür için oldukça kısıtlayıcı bir tanım. Bilim kurguyu genel olarak tanımlarken özellikle yenilik ve gelişim gibi kelimelerden kaçınmak ve bilimin değişimine odaklanmak gerekiyor. Öyle ki bu eserlerde her zaman bilim ve teknolojinin gelişimini göremiyoruz. Kimi zaman değişen koşullara yanıt olarak eserin sahibi tarafından oluşturulmuş kurgulanan bilimin yansımasını, bazense toplumların ilkelleştiğini ve var olanın dahi yitirildiğini gözlemliyoruz. Hâl böyle olunca gelişimden bağımsız olarak canlıların değişime yanıt verdiği yeni icatlar yahut yitirildikten sonra eskinin yeniden keşfedilmesi gibi unsurları kapsayan, biliminin dönüşümünü öne çıkaran bir tanımlamayı daha doğru buluyorum. Bu parçanın yazarına göre aşağıdakilerden hangisi bilim kurgu türünün tanımlamasına yönelik dikkate alınması gereken unsurlardan biri değildir? A) Gelişim BY Kapsayıcılık C) İlerleme DY Dönüşüm EXKeşif B) I ve III Kafa Deng