Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

PARAGRAFTA KONU
TEST: 05
5. İnsan geometri bilmeden su bentleri yapmış,
mekanik bilmeden manivela kullanmış, ma-
tematik bilmeden parmaklarıyla saymıştır.
Sanat ve güzellik üzerinde hiçbir bilgisi yok-
ken mağara duvarlarını bugün bile değme
ressamın yapamayacağı resimlerle donat-
mıştır. İnsanın daha konuşmadığı dilinin çö-
zülmediği çağlarda elleri konuşmuştur. Sö-
zün kısası, bilim ve sanat diye övündüğümüz
her ne varsa hepsini insan elinin karanlıklar
içinde çağlar boyunca yaptığı hareketlere
borçluyuz.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Bilim ve sanat insanın hareketleriyle
oluşmuştur.
B) Geometri ve mekanik bilinmeyen devir-
lere dayanır.
C) Resimdeki sanat ve güzellik önemlidir.
D) Matematik sayı saymakla öğrenilir.
E) İnsanların konuşmadığı dönemde elleri
konuşmuştur.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
PARAGRAFTA KONU TEST: 05 5. İnsan geometri bilmeden su bentleri yapmış, mekanik bilmeden manivela kullanmış, ma- tematik bilmeden parmaklarıyla saymıştır. Sanat ve güzellik üzerinde hiçbir bilgisi yok- ken mağara duvarlarını bugün bile değme ressamın yapamayacağı resimlerle donat- mıştır. İnsanın daha konuşmadığı dilinin çö- zülmediği çağlarda elleri konuşmuştur. Sö- zün kısası, bilim ve sanat diye övündüğümüz her ne varsa hepsini insan elinin karanlıklar içinde çağlar boyunca yaptığı hareketlere borçluyuz. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? A) Bilim ve sanat insanın hareketleriyle oluşmuştur. B) Geometri ve mekanik bilinmeyen devir- lere dayanır. C) Resimdeki sanat ve güzellik önemlidir. D) Matematik sayı saymakla öğrenilir. E) İnsanların konuşmadığı dönemde elleri konuşmuştur.
5.
bili-
lav-
leri,
erdi.
Orhan Veli, şiirleriyle büyük kitleleri etkiler. Şiirin konuşma dili
olması taraftarlarındandır ama konuşma dilini şiire yaklaştıra-
prayinca tam tersini yapar. Şiiri, konuşma diline yaklaştırır.
Öyle ki bir tabela var Gemlik'e giderken "Gemlik'e giderken
denizi göreceksin, sakın şaşırma!" diye. Çoğu insan bilmez
onun bir şiir olduğunu. Yine bir şiir var herkesin bildiği ama
kimsenin şairini tanımadığı. Herkesin ağzında sakız gibi,
"İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı” diye. Ama yoldan ge-
çen birine sorsanız muhtemelen bilmez şairinin Orhan Veli
olduğunu.
ara
hişi,
vler
dek
rdr;
zlik
Bu parçada sözlerine yer verilen kişinin yakındığı durum
aşağıdakilerden hangisidir?
lir.
raf
A) Orhan Veli'nin şiir dilini konuşma diline yaklaştırması
B) Orhan Veli'nin dizelerinin olmadık yerlerde kullanılması
V
C) Toplumun şiir kültüründen yoksun olması
D) Orhan Veli'nin benimsediği şiir dilinin, şiiri basitleştirmesi
E) Toplumun dizelerini kullandığı hâlde Orhan Veli'yi ve şiir-
terini bilmemesi
Bu
du
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
5. bili- lav- leri, erdi. Orhan Veli, şiirleriyle büyük kitleleri etkiler. Şiirin konuşma dili olması taraftarlarındandır ama konuşma dilini şiire yaklaştıra- prayinca tam tersini yapar. Şiiri, konuşma diline yaklaştırır. Öyle ki bir tabela var Gemlik'e giderken "Gemlik'e giderken denizi göreceksin, sakın şaşırma!" diye. Çoğu insan bilmez onun bir şiir olduğunu. Yine bir şiir var herkesin bildiği ama kimsenin şairini tanımadığı. Herkesin ağzında sakız gibi, "İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı” diye. Ama yoldan ge- çen birine sorsanız muhtemelen bilmez şairinin Orhan Veli olduğunu. ara hişi, vler dek rdr; zlik Bu parçada sözlerine yer verilen kişinin yakındığı durum aşağıdakilerden hangisidir? lir. raf A) Orhan Veli'nin şiir dilini konuşma diline yaklaştırması B) Orhan Veli'nin dizelerinin olmadık yerlerde kullanılması V C) Toplumun şiir kültüründen yoksun olması D) Orhan Veli'nin benimsediği şiir dilinin, şiiri basitleştirmesi E) Toplumun dizelerini kullandığı hâlde Orhan Veli'yi ve şiir- terini bilmemesi Bu du
4.
Bütün kin duyguları kötüdür) Öyleyse akıl düsturuna göre
yaşayan kimse mümkün
olduğu kadar kin duygularının hük-
mü altında bulunmamaya çalışacaktır. Fakat kin karışık bir
kinle artmış veya sevgi ile söndürülmüş olabilir. Öyle ise akıl
düsturuna göre yaşayan kimse, kini sevgiyle, yani yüksek
gönüllülükle karşılamalıdır. Uğradığı hakaretlere karşı kin ile
öç almak isteyen kimse sefalet içinde yaşar, bahtsız olur.
Tam tersine, kini sevgi ile yenmeye çalışan kimse sevinç ve
huzur içinde yaşar.
Bu parçadan,
kinin olumsuz bir duygu olduğu,
Laklıyla hareket eden bir insanın kini sevgiyle yenebileceği,
III. kinci insanların mutlu olamayacağı,
WV. sevginin dünyada yok edemeyeceği kötülüğün olmadığı
Tespitlerinden hangilerini yapamayız?
A) Yalnız
B) Yalnız III C) Yalnız IV
D) Il your
E) III ve IV
D
%100 PARAGRAF ÖSYM SORU TİPLERİYLE
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
4. Bütün kin duyguları kötüdür) Öyleyse akıl düsturuna göre yaşayan kimse mümkün olduğu kadar kin duygularının hük- mü altında bulunmamaya çalışacaktır. Fakat kin karışık bir kinle artmış veya sevgi ile söndürülmüş olabilir. Öyle ise akıl düsturuna göre yaşayan kimse, kini sevgiyle, yani yüksek gönüllülükle karşılamalıdır. Uğradığı hakaretlere karşı kin ile öç almak isteyen kimse sefalet içinde yaşar, bahtsız olur. Tam tersine, kini sevgi ile yenmeye çalışan kimse sevinç ve huzur içinde yaşar. Bu parçadan, kinin olumsuz bir duygu olduğu, Laklıyla hareket eden bir insanın kini sevgiyle yenebileceği, III. kinci insanların mutlu olamayacağı, WV. sevginin dünyada yok edemeyeceği kötülüğün olmadığı Tespitlerinden hangilerini yapamayız? A) Yalnız B) Yalnız III C) Yalnız IV D) Il your E) III ve IV D %100 PARAGRAF ÖSYM SORU TİPLERİYLE
TYT DENEME SINAVI
A
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yiniz.
Astronomi, matematik ve diğer akli bilimlerde ön plana
çıkan Ali Kuşçu: Eski Mısır. Mezopotamya. Eski Yunan
ve Eski Roma'nın ortaya koyduğu bilgilere sahipti. Ayrıca
Bağdat, Şam, Kahire, Semerkant, Buhara, Meraga gibi
ilim merkezlerinde ortaya çıkan yeni bilgilere de sahip olan
Ali Kuşçu, Doğu ile Batı bilimini sentezlemiştir. Fatih'in
daveti üzerine İstanbul'a gelen ünlü bilgin, Semerkant'ta bir
rasathane kurmasına rağmen İstanbul'da rasathane inşa
ettirmemiştir. Sahn- Seman Medresesinin kuruluşunda
yer almış, medresenin müfredatını ve ders programını
bizzat kendisi düzenlemiştir. Astronomiye teorik olarak
yaklaşmış ve Sahn-1 Semanda verdiği derslerle Osmanlı
Devleti'ne çok sayıda bilim insanı kazandırmıştır. Böylelikle
Osmanlı Devleti'nde eğitim faaliyetleri ve ilmî çalışmalar
kurumsal hâle getirilmiştir. Ali Kuşçu Astronomi Risalesi
adlı eseri ile matematik ve astronomi alanında büyük bir
çığır açmıştır. Eserde gök cisimlerinin Dünya'ya olan
uzaklıklarını, Güneş'in ve Ay'ın konumunu
matematik-
sel hesaplamalarla açıklamıştır. Risaletü'l-Fethiyye adh
eserinde ise gök cisimlerinin ve gezegenlerin yeryüzü-
ne olan uzaklığına değinmiş ve yerkürenin eksenindeki
eğikliği günümüz modern uzay bilimlerinin 230° 27' lik
hesaplamasına oldukça yakın bir şekilde hesaplamıştır.
37.
Bu parçaya göre Ali Kuşçu ile ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi söylenemez?
A) Osmanlı Devleti'nde eğitimin kurumsallaşmasına ön-
cülük etmiştir.
B) Devrinin pozitif bilimlerinde uzmanlaşmış bir bilim
insanıdır.
C) İstanbul'da uygulamalı olarak gözlemevi faaliyetle-
rini de yürütmüştür.
DJ Dünya'nın eksen eğikliği ile ilgili hesaplamalar yap-
mıştır.
E) Fatih Sultan Mehmet tarafından himaye edilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT DENEME SINAVI A 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yiniz. Astronomi, matematik ve diğer akli bilimlerde ön plana çıkan Ali Kuşçu: Eski Mısır. Mezopotamya. Eski Yunan ve Eski Roma'nın ortaya koyduğu bilgilere sahipti. Ayrıca Bağdat, Şam, Kahire, Semerkant, Buhara, Meraga gibi ilim merkezlerinde ortaya çıkan yeni bilgilere de sahip olan Ali Kuşçu, Doğu ile Batı bilimini sentezlemiştir. Fatih'in daveti üzerine İstanbul'a gelen ünlü bilgin, Semerkant'ta bir rasathane kurmasına rağmen İstanbul'da rasathane inşa ettirmemiştir. Sahn- Seman Medresesinin kuruluşunda yer almış, medresenin müfredatını ve ders programını bizzat kendisi düzenlemiştir. Astronomiye teorik olarak yaklaşmış ve Sahn-1 Semanda verdiği derslerle Osmanlı Devleti'ne çok sayıda bilim insanı kazandırmıştır. Böylelikle Osmanlı Devleti'nde eğitim faaliyetleri ve ilmî çalışmalar kurumsal hâle getirilmiştir. Ali Kuşçu Astronomi Risalesi adlı eseri ile matematik ve astronomi alanında büyük bir çığır açmıştır. Eserde gök cisimlerinin Dünya'ya olan uzaklıklarını, Güneş'in ve Ay'ın konumunu matematik- sel hesaplamalarla açıklamıştır. Risaletü'l-Fethiyye adh eserinde ise gök cisimlerinin ve gezegenlerin yeryüzü- ne olan uzaklığına değinmiş ve yerkürenin eksenindeki eğikliği günümüz modern uzay bilimlerinin 230° 27' lik hesaplamasına oldukça yakın bir şekilde hesaplamıştır. 37. Bu parçaya göre Ali Kuşçu ile ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A) Osmanlı Devleti'nde eğitimin kurumsallaşmasına ön- cülük etmiştir. B) Devrinin pozitif bilimlerinde uzmanlaşmış bir bilim insanıdır. C) İstanbul'da uygulamalı olarak gözlemevi faaliyetle- rini de yürütmüştür. DJ Dünya'nın eksen eğikliği ile ilgili hesaplamalar yap- mıştır. E) Fatih Sultan Mehmet tarafından himaye edilmiştir.
Bugün, komedi diye yapılan filmlerin yarısında çıkıyo-
rum. Ertem Eğilmez'in filmlerinin benzerlerine rastlaya-
miyoruz. Eğilmez bilgeydi ve bu özelliğini diğer insanlara
da aktarmaya çalışırdı. Etrafında donanımlı insanlar var-
di ve onlardan beslenirdi. Bakın bu söyleyeceğim çok
önemli; 7/24 çalışırdı. Hayatı işiydi. Arabesk filminde de
Ertem Eğilmez'in zekâsı vardır. Türk halkının o filmi bu
kadar sevmesinin nedeni de budur. Biz o filmde hem
arabesk kültürüyle hem de bütün Türk filmleriyle dalga
geçtik. Sinema tarihinin özeti gibi bir filmdir. Hepimiz o
filmi çok sevdik. Zaten Şener (Şen), Uğur (Yücel) ve ben
(Müjde Ar) bir araya gelince film mi yapıyoruz yoksa par-
ti mi veriyoruz anlamazdık. Şener çok eğlencelidir. Dışa-
riya karşı kendisini korur ancak biz kendi içimizde çok
eğleniriz. Ama Arabesk'in çekimleri sırasında duygusal
anlamda karıştık. Ertem Eğilmez çok hastaydı çünkü.
Zaten çektiği son filmi oldu.
39. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi yönetmen
Ertem Eğilmez'in özellikleri arasında yer almaz?
A) Mesleğine aşk derecesinde bağlılık
B) Bugünkünden farklı bir mizah anlayışına sahip olmak
C) Sinema sanatında çığır açıcı olmak
D) Bildiklerini başkalarına öğretmeye çalışmak
E) Yetkin insanlarla birlikte çalışmak
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Bugün, komedi diye yapılan filmlerin yarısında çıkıyo- rum. Ertem Eğilmez'in filmlerinin benzerlerine rastlaya- miyoruz. Eğilmez bilgeydi ve bu özelliğini diğer insanlara da aktarmaya çalışırdı. Etrafında donanımlı insanlar var- di ve onlardan beslenirdi. Bakın bu söyleyeceğim çok önemli; 7/24 çalışırdı. Hayatı işiydi. Arabesk filminde de Ertem Eğilmez'in zekâsı vardır. Türk halkının o filmi bu kadar sevmesinin nedeni de budur. Biz o filmde hem arabesk kültürüyle hem de bütün Türk filmleriyle dalga geçtik. Sinema tarihinin özeti gibi bir filmdir. Hepimiz o filmi çok sevdik. Zaten Şener (Şen), Uğur (Yücel) ve ben (Müjde Ar) bir araya gelince film mi yapıyoruz yoksa par- ti mi veriyoruz anlamazdık. Şener çok eğlencelidir. Dışa- riya karşı kendisini korur ancak biz kendi içimizde çok eğleniriz. Ama Arabesk'in çekimleri sırasında duygusal anlamda karıştık. Ertem Eğilmez çok hastaydı çünkü. Zaten çektiği son filmi oldu. 39. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi yönetmen Ertem Eğilmez'in özellikleri arasında yer almaz? A) Mesleğine aşk derecesinde bağlılık B) Bugünkünden farklı bir mizah anlayışına sahip olmak C) Sinema sanatında çığır açıcı olmak D) Bildiklerini başkalarına öğretmeye çalışmak E) Yetkin insanlarla birlikte çalışmak
7, 8. soruları aşagidaki parçaya göre
cevaplayınız
VAR INFORMAL YAYINLARI X. KARA KUTU YAYIN
Clickbait; insanları çevrim içi metinleri okumaya, görüntü-
lemeye ve dinlemeye ikna etmek için tasarlanmış köprü
metin veya küçük resim bağlantısı kullanan haber görü-
nümlü reklam biçimidir. Türkçeye "tik tuzağı", "tik yemi",
"kapan manşet" gibi ifadelerle çevrilen bu tür reklamlarda
okurun, haber başlığına sürekli tiklaması gerekir fakat
tatmin edecek bir haber bilgisine ulaşması mümkün ol-
maz. Clickbait içerikli haberlerde habercilik prensiplerine
uymayan farklı yöntemler kullanılır. Haberin konusundan
uzaklaşarak önemsiz bir detay üzerinde yoğunlaşma, te-
manın dışına çıkarak abartılı bir başlık kullanma, haber
içeriğine uygun olmayan görselleri yerleştirme gibi okuru
aldatma şekilleri bulunur. Yaygın olarak kullanılan, ünlem
ve soru işareti içeren ilgi çekici clickbait başlıkları şöyle-
dir: "Buna inanamayacaksınız!", "Bunları biliyor musu-
nuz?", "Pişman olmayacaksınız!".... Okura, doğru haber
sunmak yerine daha fazla tik almak uğruna haber başlı-
ğında yapılan clickbait uygulamaları olumsuz bir haber-
cilik yöntemi olarak kabul edilir. Bu tür haberlerde klasik
haber geleneğinden farklı olarak merakına yenilen okur,
reklam tüketim kapanına girer.
7.
Bu parçada "clickbait" ile ilgili aşağıdakilerin hangisine
değinilmemiştir?
A) Üslubunun yalın olmasına
B) Noktalama işaretlerinden yararlanmasına
C) Ayrıntıyı odağa almasına
D) Yanıltıcı görsellerle desteklenmesine
E) Öğrenme isteğini harekete geçirmesine
(2021-KPSS)
Türkçenin Kara Kutusu Soru Bankası (Paragran
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
7, 8. soruları aşagidaki parçaya göre cevaplayınız VAR INFORMAL YAYINLARI X. KARA KUTU YAYIN Clickbait; insanları çevrim içi metinleri okumaya, görüntü- lemeye ve dinlemeye ikna etmek için tasarlanmış köprü metin veya küçük resim bağlantısı kullanan haber görü- nümlü reklam biçimidir. Türkçeye "tik tuzağı", "tik yemi", "kapan manşet" gibi ifadelerle çevrilen bu tür reklamlarda okurun, haber başlığına sürekli tiklaması gerekir fakat tatmin edecek bir haber bilgisine ulaşması mümkün ol- maz. Clickbait içerikli haberlerde habercilik prensiplerine uymayan farklı yöntemler kullanılır. Haberin konusundan uzaklaşarak önemsiz bir detay üzerinde yoğunlaşma, te- manın dışına çıkarak abartılı bir başlık kullanma, haber içeriğine uygun olmayan görselleri yerleştirme gibi okuru aldatma şekilleri bulunur. Yaygın olarak kullanılan, ünlem ve soru işareti içeren ilgi çekici clickbait başlıkları şöyle- dir: "Buna inanamayacaksınız!", "Bunları biliyor musu- nuz?", "Pişman olmayacaksınız!".... Okura, doğru haber sunmak yerine daha fazla tik almak uğruna haber başlı- ğında yapılan clickbait uygulamaları olumsuz bir haber- cilik yöntemi olarak kabul edilir. Bu tür haberlerde klasik haber geleneğinden farklı olarak merakına yenilen okur, reklam tüketim kapanına girer. 7. Bu parçada "clickbait" ile ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Üslubunun yalın olmasına B) Noktalama işaretlerinden yararlanmasına C) Ayrıntıyı odağa almasına D) Yanıltıcı görsellerle desteklenmesine E) Öğrenme isteğini harekete geçirmesine (2021-KPSS) Türkçenin Kara Kutusu Soru Bankası (Paragran
o
20. Fotoğraflarda tespit edilen enstantaneler zaman zaman
fotoğraflara bakıldıkça tazelenir. Hafıza her tazeleni-
şinde o enstantaneyi kendi zeminine bir kez daha ka-
zır. Böylece fotoğraflarda tespit edilen enstantaneler,
kendiliğinden ölümsüzlüğe kavuşur. Ama insan hafızası
bir fotoğraf makinesi değil, buna rağmen fotoğraf maki-
nesinin işlevine benzer bir işi yerine getiriyor. Nedir fo-
toğraf makinesiyle yapılan iş? Bir fotoğrafçı aslında ne
yapmış oluyor? Elbette bir enstantaneyi ölümsüzlükte
tespit etmiş oluyor. Bir enstantaneyi unutulmaz kılıyor.
Elinde kamerayı tutan herkes, bir çocuk bile, deklanşöre
bastığı anda görüntüsünü tespit ettiği enstantaneyi sa-
bitleştirmiş oluyor.
Bu parçada enstantanelerle ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Kalıcılık sağladığına
B) Insan belleğiyle benzer özelliği olduğuna
C) Bir çekim yöntemi olduğuna
D) Çoğu kimse tarafından yapılabildiğine
E) Anıları yeniden hatırlattığına
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
o 20. Fotoğraflarda tespit edilen enstantaneler zaman zaman fotoğraflara bakıldıkça tazelenir. Hafıza her tazeleni- şinde o enstantaneyi kendi zeminine bir kez daha ka- zır. Böylece fotoğraflarda tespit edilen enstantaneler, kendiliğinden ölümsüzlüğe kavuşur. Ama insan hafızası bir fotoğraf makinesi değil, buna rağmen fotoğraf maki- nesinin işlevine benzer bir işi yerine getiriyor. Nedir fo- toğraf makinesiyle yapılan iş? Bir fotoğrafçı aslında ne yapmış oluyor? Elbette bir enstantaneyi ölümsüzlükte tespit etmiş oluyor. Bir enstantaneyi unutulmaz kılıyor. Elinde kamerayı tutan herkes, bir çocuk bile, deklanşöre bastığı anda görüntüsünü tespit ettiği enstantaneyi sa- bitleştirmiş oluyor. Bu parçada enstantanelerle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Kalıcılık sağladığına B) Insan belleğiyle benzer özelliği olduğuna C) Bir çekim yöntemi olduğuna D) Çoğu kimse tarafından yapılabildiğine E) Anıları yeniden hatırlattığına
C
S
t
c
E
Rockefeller Üniversitesinden araştırmacıların yaptığı çalışmada
farklı farklı kokular veren -çimenden kimyasal maddelere kadar-
128 madde kullanıldı. Bu maddeler onlu, yirmili ve otuzlu
gruplar hâlinde bir araya getirilerek çok sayıda değişik karışım
hazırlandı. Bu deneyde gönüllü olarak yer alan ve yaşları
20 - 48 arasında değişen 26 kişiye her defasında üç karışım
koklatıldı. Koklatılan karışımların ikisi aynı, biri farklıydı.
Gönüllülerden farklı kokuyu bulmaları istendi. Her gönüllünün
264 deneme yaptığı bu çalışmada üç karışımdan hangisinin
farklı olduğunun bulunmasında ne kadar başarı sağlandığı ile
ilgili istatistiki veriler oluşturuldu. Elde edilen veriler kullanılarak
128 koku maddesiyle yapılabilecek karışımlar hesaplandı.
Yapılan hesaplamalar normal bir insan burnunun en az 1 trilyon
kokuyu ayırt edebildiğini gösterdi. Koku alma duyusunun ilk kez
bu kadar kapsamlı incelendiği bu yeni çalışma, insan burnunun
algılama yetisinin bilinenin çok üstünde olduğunu ispatlıyor.
37.
Çalışmada kullanılan maddeler, rastgele ve değişik
miktarlarda alınarak kullanılmıştır.
IN Çalışmaya katılan bilim insanları gönüllü kimselerdir.
TII. Karışımların koklatıldığı kişiler, farklı yaş gruplarından
seçilmiştir
.
Bu parçada sözü edilen çalışmayla ilgili olarak
yukarıdakilerden hangileri doğrudur?
A) Yalnız III
ve III
C) Veintz-
11
D) I, II ve III
E) Yalnız!
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
C S t c E Rockefeller Üniversitesinden araştırmacıların yaptığı çalışmada farklı farklı kokular veren -çimenden kimyasal maddelere kadar- 128 madde kullanıldı. Bu maddeler onlu, yirmili ve otuzlu gruplar hâlinde bir araya getirilerek çok sayıda değişik karışım hazırlandı. Bu deneyde gönüllü olarak yer alan ve yaşları 20 - 48 arasında değişen 26 kişiye her defasında üç karışım koklatıldı. Koklatılan karışımların ikisi aynı, biri farklıydı. Gönüllülerden farklı kokuyu bulmaları istendi. Her gönüllünün 264 deneme yaptığı bu çalışmada üç karışımdan hangisinin farklı olduğunun bulunmasında ne kadar başarı sağlandığı ile ilgili istatistiki veriler oluşturuldu. Elde edilen veriler kullanılarak 128 koku maddesiyle yapılabilecek karışımlar hesaplandı. Yapılan hesaplamalar normal bir insan burnunun en az 1 trilyon kokuyu ayırt edebildiğini gösterdi. Koku alma duyusunun ilk kez bu kadar kapsamlı incelendiği bu yeni çalışma, insan burnunun algılama yetisinin bilinenin çok üstünde olduğunu ispatlıyor. 37. Çalışmada kullanılan maddeler, rastgele ve değişik miktarlarda alınarak kullanılmıştır. IN Çalışmaya katılan bilim insanları gönüllü kimselerdir. TII. Karışımların koklatıldığı kişiler, farklı yaş gruplarından seçilmiştir . Bu parçada sözü edilen çalışmayla ilgili olarak yukarıdakilerden hangileri doğrudur? A) Yalnız III ve III C) Veintz- 11 D) I, II ve III E) Yalnız!
wp-
37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap
layınız
nin
ştir
ilk
da
b.
iş
Ir.
-1-
ri
Asaf Halet Çelebi'nin; şiirlerinde masal ögelerinin bilindik
kalıplarını yeni bir yorumla okuyucusuyla buluşturarak
çağdaşları ile arasına belirgin bir farklılığın duvarlarını ör-
düğü görülmektedir. Doğu ve Batı kültürünün zenginliğini
yapıtlarında yansıtan Çelebi'nin, içinde bulunduğu çevre-
de yadırganmasına aldırmayan tavırlar sergilemesi, belki
de Türk edebiyatında en ilginç ürünler vermesine neden
olmuştur. Ülkemizin kültürel anlamda bir yol ayrımına
girdiği bir dönemde, çalışmaları ile mazi ve an arasın-
da köprü kurmaya çalışmış, bu da çağdaşlarının eleştiri
oklarının üstüne odaklanmasına engel olamamıştır. Şa-
irin kendisini masal dünyasının bir parçası gibi görmesi,
masal kahramanlarıyla olağanüstü yolculuklara kanat aç-
ması ve ülkenin içinde sürüklendiği kültürel değişim; onu
hayatın gerçeklerinden çoğu zaman uzaklaşmıştır. Kimli-
ğini bulmak için çıktığı yolculuklarda, yaşadığı gerçekler,
dinlenmek için uğradığı duraklar olarak değerlendirilebilir.
ur
37. Bu parçadan hareketle Asaf Halet Çelebi hakkında
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Farklı türde yapıtlar vermiştir.
B) Eserlerinde Doğu ve Batı kültürüyle ilgili ögeleri yan-
sitmıştır.
C) Eleştirileri görmezden gelmiştir.
D) Ülkedeki kültürel değişimden etkilenmiştir.
E) Zamanla gerçeklikten kopuşlar yaşamıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
wp- 37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap layınız nin ştir ilk da b. iş Ir. -1- ri Asaf Halet Çelebi'nin; şiirlerinde masal ögelerinin bilindik kalıplarını yeni bir yorumla okuyucusuyla buluşturarak çağdaşları ile arasına belirgin bir farklılığın duvarlarını ör- düğü görülmektedir. Doğu ve Batı kültürünün zenginliğini yapıtlarında yansıtan Çelebi'nin, içinde bulunduğu çevre- de yadırganmasına aldırmayan tavırlar sergilemesi, belki de Türk edebiyatında en ilginç ürünler vermesine neden olmuştur. Ülkemizin kültürel anlamda bir yol ayrımına girdiği bir dönemde, çalışmaları ile mazi ve an arasın- da köprü kurmaya çalışmış, bu da çağdaşlarının eleştiri oklarının üstüne odaklanmasına engel olamamıştır. Şa- irin kendisini masal dünyasının bir parçası gibi görmesi, masal kahramanlarıyla olağanüstü yolculuklara kanat aç- ması ve ülkenin içinde sürüklendiği kültürel değişim; onu hayatın gerçeklerinden çoğu zaman uzaklaşmıştır. Kimli- ğini bulmak için çıktığı yolculuklarda, yaşadığı gerçekler, dinlenmek için uğradığı duraklar olarak değerlendirilebilir. ur 37. Bu parçadan hareketle Asaf Halet Çelebi hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Farklı türde yapıtlar vermiştir. B) Eserlerinde Doğu ve Batı kültürüyle ilgili ögeleri yan- sitmıştır. C) Eleştirileri görmezden gelmiştir. D) Ülkedeki kültürel değişimden etkilenmiştir. E) Zamanla gerçeklikten kopuşlar yaşamıştır.
a
25. Okuma, dikkatli ve sistematik öğretim yöntemleriyle etkili
bir şekilde kazandırılabilen oldukça karmaşık bir süreç
olarak tanımlanmakta; çocukların şimdiki ve gelecekteki
olarak değerlendirilmektedir. Genel anlamda okuyucunun
yaşantılarında başarılı olabilmeleri için kritik bir beceri
var olan bir metni anlamaya çalıştığı ve bu metinden
çıkardığı anlam ile sahip olduğu ön bilgileri birleştirip yeni
anlamlar ortaya koyduğu bir süreç olarak tanımlayabile-
ceğimiz okuma eyleminin ilk adımı yazılı sembollerden
anlam çıkarma ve sayfa üzerindeki alfabetik sembollerin
yorumlanmasıdır. Okumanın gerçekleşebilmesi için en
temel beceri olan ses harf ilişkilerinin doğru bir şekilde
kurulmasından sonra metnin iletisinin de anlaşılması
gerekmektedir.
Bu parçaya göre okumayla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Birden fazla unsuru bir araya getirip yeni manalar çı-
karmaktır.
B) Çocukların başarılı olmasında önemli bir yere sahip
olduğu düşünülmektedir.
C) Eylem olarak gerçe eşmesinde ses ve harf ilişkisi
yeterli olmaktadır.
D) Karmaşık bir süreç olmasının yanında beceri ile de
ilişkilidir.
E) Dikkat isteyen ve sistematik gerektiren yöntemler ile
kazandırılır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
a 25. Okuma, dikkatli ve sistematik öğretim yöntemleriyle etkili bir şekilde kazandırılabilen oldukça karmaşık bir süreç olarak tanımlanmakta; çocukların şimdiki ve gelecekteki olarak değerlendirilmektedir. Genel anlamda okuyucunun yaşantılarında başarılı olabilmeleri için kritik bir beceri var olan bir metni anlamaya çalıştığı ve bu metinden çıkardığı anlam ile sahip olduğu ön bilgileri birleştirip yeni anlamlar ortaya koyduğu bir süreç olarak tanımlayabile- ceğimiz okuma eyleminin ilk adımı yazılı sembollerden anlam çıkarma ve sayfa üzerindeki alfabetik sembollerin yorumlanmasıdır. Okumanın gerçekleşebilmesi için en temel beceri olan ses harf ilişkilerinin doğru bir şekilde kurulmasından sonra metnin iletisinin de anlaşılması gerekmektedir. Bu parçaya göre okumayla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Birden fazla unsuru bir araya getirip yeni manalar çı- karmaktır. B) Çocukların başarılı olmasında önemli bir yere sahip olduğu düşünülmektedir. C) Eylem olarak gerçe eşmesinde ses ve harf ilişkisi yeterli olmaktadır. D) Karmaşık bir süreç olmasının yanında beceri ile de ilişkilidir. E) Dikkat isteyen ve sistematik gerektiren yöntemler ile kazandırılır.
35. - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Bruegel, peyzaj
(manzara) resimleri
ve köylü sahneleriyle
ünlü bir 16. yüzyıl
ressami. Trajik bir
olayı eşsiz bir şekilde
betimlediği Körlerin
Kör Kılavuzu (1568),
öncüler ve onları takip edenlere dair basit fakat incelikli
alegorisiyle, hâlâ güncel durumlara uyarlanabilme özelliğinde.
Belki de bu nedenle, günümüzde de güçlü bir sembolik etkiye
sahip. Fakat resim, bu sembolik işlev ve betimlenen
anlatısından ibaret değil. Körlerin Kör Kılavuzu'nun sanat
tarihinde, alegorik başarısını aşan özel bir yeri var. Eser, yeni
tekniğiyle donmuş bir görüntüde hareket hissini başarıyla
yakalayan ilk ve en güzel örneklerdendir. Yanı sıra, realist
resmin oldukça erken bir örneğidir. Sahnelerini insan
kalabalığıyla, genellikle de köylülerle dolup taşıran, onların
günlük yaşam ritüellerini belirli bir çerçevede bir araya getiren
Bruegel, bu resminde farklı olarak az sayıda insana yakından
odaklanır. Bruegel'in, ölümünden ancak bir yıl önce
tamamladığı resim “ şimdiye kadar yapılmış en güzel
resimlerden biri" olarak kabul edilir.
35. Bu parçadan hareketle Körlerin Kör Kılavuzu adlı-tablo
He ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Yaşamın saçmalığını ve anlaşılmazlığını yansıttığına
B) Bruegel'in tüm eserleri arasında ayrıksı bir özelliğe sahip
olduğuna
C) Ele aldığı içerik ile günümüzde de bazı durumları
açıklayabilecek simgesel bir değeri olduğuna
D) Hareketi yansıtmayı başarmış öncü eserlerin en
başarılarından biri olarak görüldüğüne
E) Realizm akımı başlamadan önce bu akımın özelliklerini
taşıyan bir özelliği olduğuna
36.
u parçadan hareketle 16. yüzyıl ressamı Bruegel'le ilgili
aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenebilir?
A) Kendi dönemindeki resmin renk anlayışından ayrılmıştır.
B) Ayrıntılara yönelik bir özeni söz konusudur.
C Kaşamı boyunca farklı resim anlayışlarına bağlanmıştır.
D) Yaşamının son yıllarına kadar sanatıyla ilgilenmistir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
35. - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bruegel, peyzaj (manzara) resimleri ve köylü sahneleriyle ünlü bir 16. yüzyıl ressami. Trajik bir olayı eşsiz bir şekilde betimlediği Körlerin Kör Kılavuzu (1568), öncüler ve onları takip edenlere dair basit fakat incelikli alegorisiyle, hâlâ güncel durumlara uyarlanabilme özelliğinde. Belki de bu nedenle, günümüzde de güçlü bir sembolik etkiye sahip. Fakat resim, bu sembolik işlev ve betimlenen anlatısından ibaret değil. Körlerin Kör Kılavuzu'nun sanat tarihinde, alegorik başarısını aşan özel bir yeri var. Eser, yeni tekniğiyle donmuş bir görüntüde hareket hissini başarıyla yakalayan ilk ve en güzel örneklerdendir. Yanı sıra, realist resmin oldukça erken bir örneğidir. Sahnelerini insan kalabalığıyla, genellikle de köylülerle dolup taşıran, onların günlük yaşam ritüellerini belirli bir çerçevede bir araya getiren Bruegel, bu resminde farklı olarak az sayıda insana yakından odaklanır. Bruegel'in, ölümünden ancak bir yıl önce tamamladığı resim “ şimdiye kadar yapılmış en güzel resimlerden biri" olarak kabul edilir. 35. Bu parçadan hareketle Körlerin Kör Kılavuzu adlı-tablo He ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Yaşamın saçmalığını ve anlaşılmazlığını yansıttığına B) Bruegel'in tüm eserleri arasında ayrıksı bir özelliğe sahip olduğuna C) Ele aldığı içerik ile günümüzde de bazı durumları açıklayabilecek simgesel bir değeri olduğuna D) Hareketi yansıtmayı başarmış öncü eserlerin en başarılarından biri olarak görüldüğüne E) Realizm akımı başlamadan önce bu akımın özelliklerini taşıyan bir özelliği olduğuna 36. u parçadan hareketle 16. yüzyıl ressamı Bruegel'le ilgili aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenebilir? A) Kendi dönemindeki resmin renk anlayışından ayrılmıştır. B) Ayrıntılara yönelik bir özeni söz konusudur. C Kaşamı boyunca farklı resim anlayışlarına bağlanmıştır. D) Yaşamının son yıllarına kadar sanatıyla ilgilenmistir.
(2021-KPSS)
.
5.
Bilişsel Psikoloji Uygulamaları adlı dergide yayımlanan
bir çalışma kapsamında katılımcılara sıkıcı sayılabilecek
bir konuşma kaydı dinletilmiş. Bu sırada katılımcıların
yalnızca bir kısmından kaydı dinlerken kâğıda bir şeyler
karalamaları istenmiş. Daha sonra katılımcılara kayıttaki
konuşmada geçen kişi ve mekânların isimleri sorulmuş.
Araştırma sonucunda kayıt sırasında kâğıda bir şeyler çi-
zenlerin, çizmeyenlere göre yüzde yirmi dokuz daha fazla
bilgi hatırladığı belirlenmiş. Çalışma, dinlerken karalama
yapmanın kişinin ilgisini çekmeyen bir konuya odaklan-
masını kolaylaştırdığını göstermiş.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki araştırma so-
nucunu destekler niteliktedir?
A) Not tutmak, kişilerin uzun bir konuya odaklanması ve
ana noktaları yakalamasında önemli bir rol oynar.
B) Stkılmaya başladığında monotonluğu kıracak basit bir
aktivite, insanın konuya yeniden yoğunlaşmasını sağ-
lar.
c) Zihnin karmaşık yapısını anlamak için yürütülen çalış-
malar kişilerin farklı uyaranlardan etkilendiğini gösterir.
D) Dikkat dağınıklığının önlenmesi için kişiyi etkileyecek
çevresel uyaranların en aza indirilmesi gerekir.
E) Konunun içeriğine önceden hâkim olmak, kişilerin
odaklanma süresini önemli ölçüde artırır.
(2021-KPSS)
Türkçenin Kara Kutusu Soru Bankası (Paragraf)
19
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
(2021-KPSS) . 5. Bilişsel Psikoloji Uygulamaları adlı dergide yayımlanan bir çalışma kapsamında katılımcılara sıkıcı sayılabilecek bir konuşma kaydı dinletilmiş. Bu sırada katılımcıların yalnızca bir kısmından kaydı dinlerken kâğıda bir şeyler karalamaları istenmiş. Daha sonra katılımcılara kayıttaki konuşmada geçen kişi ve mekânların isimleri sorulmuş. Araştırma sonucunda kayıt sırasında kâğıda bir şeyler çi- zenlerin, çizmeyenlere göre yüzde yirmi dokuz daha fazla bilgi hatırladığı belirlenmiş. Çalışma, dinlerken karalama yapmanın kişinin ilgisini çekmeyen bir konuya odaklan- masını kolaylaştırdığını göstermiş. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki araştırma so- nucunu destekler niteliktedir? A) Not tutmak, kişilerin uzun bir konuya odaklanması ve ana noktaları yakalamasında önemli bir rol oynar. B) Stkılmaya başladığında monotonluğu kıracak basit bir aktivite, insanın konuya yeniden yoğunlaşmasını sağ- lar. c) Zihnin karmaşık yapısını anlamak için yürütülen çalış- malar kişilerin farklı uyaranlardan etkilendiğini gösterir. D) Dikkat dağınıklığının önlenmesi için kişiyi etkileyecek çevresel uyaranların en aza indirilmesi gerekir. E) Konunun içeriğine önceden hâkim olmak, kişilerin odaklanma süresini önemli ölçüde artırır. (2021-KPSS) Türkçenin Kara Kutusu Soru Bankası (Paragraf) 19
1.
Ruslar tarafından kışkırtılan ve desteklenen Ermenilerin bir kısmı komiteler (silahlı çete) kurarak Doğu
Anadolu'da Müslüman halka baskı yapmaya başlamışlardır. Ermeni çetelerinin faaliyetleri I. Dünya Sa-
vaşı'nın başlamasıyla yoğunluk kazanmıştır. Osmanlı Devleti'nin birçok cephede mücadele etmesini
fırsat bilen Ermeni çeteleri, Ruslarla iş birliği yaparak Doğu Anadolu'da isyan çıkarmışlar ve bölgede-
ki sivil halkı katletmeye başlamışlardır. Osmanlı yönetiminin bütün ikazlarına rağmen Ermeni çeteleri
bu faaliyetlerinden vazgeçmemiş hatta kendilerine destek vermeyen Ermenileri bile öldürmekten çe-
kinmemişlerdir. Ermeni çeteleri, Sarıkamış Harekâtı'nda cephede aç kalan askerlerimize erzak gönde-
rilmesine de engel olmuşlardır. Bu gelişmeler üzerine Osmanlı yönetimi olaylari organize eden İstan-
bul'daki Ermeni komite liderlerini tutuklamıştır (24 Nisan 1915).
Osmanlı Devleti, ölüm kalim savaşının verildiği bir ortamda Ermeni çeteleriyle uğraşmak zorunda kal-
mıştır. Ancak çalışmalardan olumlu bir sonuç alınamamış, olayların önüne geçilememiştir. Bunun üze-
rine Osmanlı Hükûmeti, çıkardığı Sevk ve İskân Kanunu ile (27 Mayıs 1915) olaylara karışan Ermeniler-
le onlara yardım edenleri ülkenin daha sakin bir bölgesi olan Suriye'ye nakletme kararı almıştır.
Verilen bilgilerden hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) Tehcir kararından önce alınan önlemlerin yetersiz kaldığına
B) Ermeni çetelerinin Osmanlı askerlerini zor duruma düşürdüğüne
C) Osmanlı'da yaşayan Ermeni çetelerinin yabancı bir devlet ile iş birliği yaptığına
D) Osmanlı Hükûmeti'nin Ermenileri sınır dışı ettiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
1. Ruslar tarafından kışkırtılan ve desteklenen Ermenilerin bir kısmı komiteler (silahlı çete) kurarak Doğu Anadolu'da Müslüman halka baskı yapmaya başlamışlardır. Ermeni çetelerinin faaliyetleri I. Dünya Sa- vaşı'nın başlamasıyla yoğunluk kazanmıştır. Osmanlı Devleti'nin birçok cephede mücadele etmesini fırsat bilen Ermeni çeteleri, Ruslarla iş birliği yaparak Doğu Anadolu'da isyan çıkarmışlar ve bölgede- ki sivil halkı katletmeye başlamışlardır. Osmanlı yönetiminin bütün ikazlarına rağmen Ermeni çeteleri bu faaliyetlerinden vazgeçmemiş hatta kendilerine destek vermeyen Ermenileri bile öldürmekten çe- kinmemişlerdir. Ermeni çeteleri, Sarıkamış Harekâtı'nda cephede aç kalan askerlerimize erzak gönde- rilmesine de engel olmuşlardır. Bu gelişmeler üzerine Osmanlı yönetimi olaylari organize eden İstan- bul'daki Ermeni komite liderlerini tutuklamıştır (24 Nisan 1915). Osmanlı Devleti, ölüm kalim savaşının verildiği bir ortamda Ermeni çeteleriyle uğraşmak zorunda kal- mıştır. Ancak çalışmalardan olumlu bir sonuç alınamamış, olayların önüne geçilememiştir. Bunun üze- rine Osmanlı Hükûmeti, çıkardığı Sevk ve İskân Kanunu ile (27 Mayıs 1915) olaylara karışan Ermeniler- le onlara yardım edenleri ülkenin daha sakin bir bölgesi olan Suriye'ye nakletme kararı almıştır. Verilen bilgilerden hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Tehcir kararından önce alınan önlemlerin yetersiz kaldığına B) Ermeni çetelerinin Osmanlı askerlerini zor duruma düşürdüğüne C) Osmanlı'da yaşayan Ermeni çetelerinin yabancı bir devlet ile iş birliği yaptığına D) Osmanlı Hükûmeti'nin Ermenileri sınır dışı ettiğine
1C SINI
der-
layisi
lu ro-
skal-
nden,
ardır.
baş-
26. Aslında okurun bu tavrında biraz ön yargi,
biraz küçümseme var. Tanzimat'tan beri
modern bir birikime sahip olan Türk romani
yabana atılacak bir roman değil. Türk top-
lumunun aile yapısındaki değişmeler, mo-
dernleşme, ekonomik ve siyasi gelişmelerin
meydana getirdiği sancilar romana yansı-
mıştır. Halit Ziya, Reşat Nuri, Ahmet Hamdi,
Yakup Kadri, Peyami Safa, Kemal Tahir,
Orhan Kemal romanlarıyla Türkiye'nin yakın
tarihint, buyuk fotoğrafını verir bizlere. Bu
romanları okumayan Türkiye gerçeklerine ya-
bancı kalır.
unla-
sinda
ilgili
inil-
nze-
Bu parçada anlatılanlar aşağıdaki soru-
lardan hangisine karşılık olarak söylenmiş
olabilir?
eğini
At Fürk romani sizce yerli bir roman mıdır?
B) Türkiye'nin yakın tarihini ele alan başarılı
romancılarımız kimlerdir?
kle-
celik
k bir
C) Toplumun bütün özelliklerini romanları-
mizdan okumak mümkün müdür?
Csize göre klasik Türk romanları günümüz
okurlarının beklentilerini karşılıyor mu?
E çeviri roman okumayı tercih edenleri nasıl
değerlendiriyorsunuz?
final dergisi
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
1C SINI der- layisi lu ro- skal- nden, ardır. baş- 26. Aslında okurun bu tavrında biraz ön yargi, biraz küçümseme var. Tanzimat'tan beri modern bir birikime sahip olan Türk romani yabana atılacak bir roman değil. Türk top- lumunun aile yapısındaki değişmeler, mo- dernleşme, ekonomik ve siyasi gelişmelerin meydana getirdiği sancilar romana yansı- mıştır. Halit Ziya, Reşat Nuri, Ahmet Hamdi, Yakup Kadri, Peyami Safa, Kemal Tahir, Orhan Kemal romanlarıyla Türkiye'nin yakın tarihint, buyuk fotoğrafını verir bizlere. Bu romanları okumayan Türkiye gerçeklerine ya- bancı kalır. unla- sinda ilgili inil- nze- Bu parçada anlatılanlar aşağıdaki soru- lardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? eğini At Fürk romani sizce yerli bir roman mıdır? B) Türkiye'nin yakın tarihini ele alan başarılı romancılarımız kimlerdir? kle- celik k bir C) Toplumun bütün özelliklerini romanları- mizdan okumak mümkün müdür? Csize göre klasik Türk romanları günümüz okurlarının beklentilerini karşılıyor mu? E çeviri roman okumayı tercih edenleri nasıl değerlendiriyorsunuz? final dergisi
29. Kübizmin temellerinin, Pablo Picasso'nun meşhur
Avignonlu Kızlar tablosuyla atıldığı söylenebilir. Bu
resmin en büyük özelliği; estetik güzelliğin ne olduğuna
ilişkin alışılagelmis kalıpları vıkması, güzel ile çirkin
arasındaki geleneksel avrımları vok etmesi, deyim
yerindeyse bu iki kavram arasındaki ayrıma dair kendi
kurallarını kendi koyan bir tavır taşımasıdır. Resmin
yirminci yüzyılın ve genel olarak modern sanat tarihinin
"açılış sayfası" olarak kabul edilmesi de bundandır.
Bu parçadan Avignonlu Kızlar tablosuyla ilgili
aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A Bilinen sinirların dışında bir anlayışı yansıttığına
B) Bit sanat akımının doğuşunda etkisi bulunduğuna
Geleneğe aykırı görülen bir özgünlük taşıdığına
) Modern resmin tanınmış tablolarından biri olduğuna
E) Güzellik ve çirkinlik kavramlarını birleştirdiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
29. Kübizmin temellerinin, Pablo Picasso'nun meşhur Avignonlu Kızlar tablosuyla atıldığı söylenebilir. Bu resmin en büyük özelliği; estetik güzelliğin ne olduğuna ilişkin alışılagelmis kalıpları vıkması, güzel ile çirkin arasındaki geleneksel avrımları vok etmesi, deyim yerindeyse bu iki kavram arasındaki ayrıma dair kendi kurallarını kendi koyan bir tavır taşımasıdır. Resmin yirminci yüzyılın ve genel olarak modern sanat tarihinin "açılış sayfası" olarak kabul edilmesi de bundandır. Bu parçadan Avignonlu Kızlar tablosuyla ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A Bilinen sinirların dışında bir anlayışı yansıttığına B) Bit sanat akımının doğuşunda etkisi bulunduğuna Geleneğe aykırı görülen bir özgünlük taşıdığına ) Modern resmin tanınmış tablolarından biri olduğuna E) Güzellik ve çirkinlik kavramlarını birleştirdiğine
33. Nuri Bilge Ceylan sinemasında izleyici; anlatı-
lanı anlayan, bilen ve hisseden olarak bir bilge
konumundadır. İzleyici; aklı, bilgisi ve sahip
olduğu donanımla sanat eserinin karşısında
başvurmak, ifade edileni gerçeğe yaklaştırır,
onun bilgisine ulaşır. Sanatta ayrıntılı anlatima
Sanatçı, bu tekniği kullanmakla seyircinin,
ayrıntıların içinden gerçeği bulup çıkartmasını
sağlar. Ayrıntı çünkü sanat eserinde yaşamın
ve doğanın içinde var olanı yansıtır.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorum-
lardan hangisi yapılamaz?
A) Nuri Bilge Ceylan'ın edilgin olmayan bir
sinema seyircisi vardır.
B) Her izleyici sanat eserini kendi birikimine
göre anlayip yorumlar.
C) Sanatta ayrıntılı anlatım tekniğinin yol gös-
terici bir işlevi vardır.
D) Sanat eserindeki ayrıntılar yaşama ilişkin
bir gerçeği ifade edebilir.
E) Seyirci sinemanın gelişmesine yön verebi-
lecek bir konumdadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
33. Nuri Bilge Ceylan sinemasında izleyici; anlatı- lanı anlayan, bilen ve hisseden olarak bir bilge konumundadır. İzleyici; aklı, bilgisi ve sahip olduğu donanımla sanat eserinin karşısında başvurmak, ifade edileni gerçeğe yaklaştırır, onun bilgisine ulaşır. Sanatta ayrıntılı anlatima Sanatçı, bu tekniği kullanmakla seyircinin, ayrıntıların içinden gerçeği bulup çıkartmasını sağlar. Ayrıntı çünkü sanat eserinde yaşamın ve doğanın içinde var olanı yansıtır. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorum- lardan hangisi yapılamaz? A) Nuri Bilge Ceylan'ın edilgin olmayan bir sinema seyircisi vardır. B) Her izleyici sanat eserini kendi birikimine göre anlayip yorumlar. C) Sanatta ayrıntılı anlatım tekniğinin yol gös- terici bir işlevi vardır. D) Sanat eserindeki ayrıntılar yaşama ilişkin bir gerçeği ifade edebilir. E) Seyirci sinemanın gelişmesine yön verebi- lecek bir konumdadır.