Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

17. Aşağıdaki cümlelerin hangisi ayraç içinde verilen
kavramla ilgili değildir?
©
A) Onun yazıları iletiyi okuyucuya doğrudan verir,
herkes aynı şeyi anlar. (Açıklık)
B) Ömer Seyfettin öyle sade yazmış ki hikâyelerini
sanki yüz sene önce değil de dün kaleme almış
gibi. (Yalınlık)
Bir şiiri okuyup şiirinin sonunu tahmin edebiliyorsa-
niz o şairi okumaya mutlaka devam edin. (Özgün-
lük)
öz güllik (?)
D) Ahmet Kutsi'nin sözcükleri özenle seçilmiştir âde-
ta; ohun sözcükleri sizi hiç duraksatmaz, bir nehir
gibi uzanıp gider. (Akicilik)
E) Kemal Tahir'i okuyanlar, ilk eserinde neyi savun-
muşsa son eserinde de onu savunmaya devam
ettiğini görür. (Tutarlılık)
5
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisi ayraç içinde verilen kavramla ilgili değildir? © A) Onun yazıları iletiyi okuyucuya doğrudan verir, herkes aynı şeyi anlar. (Açıklık) B) Ömer Seyfettin öyle sade yazmış ki hikâyelerini sanki yüz sene önce değil de dün kaleme almış gibi. (Yalınlık) Bir şiiri okuyup şiirinin sonunu tahmin edebiliyorsa- niz o şairi okumaya mutlaka devam edin. (Özgün- lük) öz güllik (?) D) Ahmet Kutsi'nin sözcükleri özenle seçilmiştir âde- ta; ohun sözcükleri sizi hiç duraksatmaz, bir nehir gibi uzanıp gider. (Akicilik) E) Kemal Tahir'i okuyanlar, ilk eserinde neyi savun- muşsa son eserinde de onu savunmaya devam ettiğini görür. (Tutarlılık) 5
31. Piyano, tarihsel gelişimi ve müziğe kattığı değerler
yönünden günümüzde de kullanılan enstrümanlarından biri
olmuştur. Bu enstrüman ile sayısız yapıtlar bırakan
besteciler tarihsel sürece de yenilikler katmışlardır. Icat
edilen hâlinden çok uzakta olan günümüz piyanoları,
Tfadesi ve çalınışı bakımından güç bir enstrümandır.
Devirler boyunca işlevi bulunan ve kullanımı revaçta olan
piyano, kendi oluşturduğu edebiyatıyla bir kültür mirası
olarak bize ulaşmış, tekniksel anlamda yenilikler
kazandırılarak solo ve orkestra içerisinde yer alan bir
enstrümana dönüştürülmüştür.
Bu parçadan hareketle "piyano" ile ilgili,
1. Tek başına çalınabildiği gibi bir çalgi topluluğuyla da
icra edilebilmektedir.
II. Zaman içinde değişime uğramış ve asıl amacının
dışında kullanılmaya başlamıştır.
II. Teknik yeniliklerle sürekli değişime uğraması,
çalınması zor bir enstrüman olmasına neden
olmuştur.
IV. Fonksiyonelliği söz konusudur ve enstrümanlar
içerisinde gözde konumdadır.
önermelerinden hangilerine kesin olarak ulaşılır?
All ve Il
B) Tve MIT
C) ve IV
I,
Il ve IV
E) TI, TIT ve TV
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
31. Piyano, tarihsel gelişimi ve müziğe kattığı değerler yönünden günümüzde de kullanılan enstrümanlarından biri olmuştur. Bu enstrüman ile sayısız yapıtlar bırakan besteciler tarihsel sürece de yenilikler katmışlardır. Icat edilen hâlinden çok uzakta olan günümüz piyanoları, Tfadesi ve çalınışı bakımından güç bir enstrümandır. Devirler boyunca işlevi bulunan ve kullanımı revaçta olan piyano, kendi oluşturduğu edebiyatıyla bir kültür mirası olarak bize ulaşmış, tekniksel anlamda yenilikler kazandırılarak solo ve orkestra içerisinde yer alan bir enstrümana dönüştürülmüştür. Bu parçadan hareketle "piyano" ile ilgili, 1. Tek başına çalınabildiği gibi bir çalgi topluluğuyla da icra edilebilmektedir. II. Zaman içinde değişime uğramış ve asıl amacının dışında kullanılmaya başlamıştır. II. Teknik yeniliklerle sürekli değişime uğraması, çalınması zor bir enstrüman olmasına neden olmuştur. IV. Fonksiyonelliği söz konusudur ve enstrümanlar içerisinde gözde konumdadır. önermelerinden hangilerine kesin olarak ulaşılır? All ve Il B) Tve MIT C) ve IV I, Il ve IV E) TI, TIT ve TV
4.
1. Şiirimi besleyen çocukluk, şimdi yaşananlarla
kıyaslanmayacak kadar zengin, evlerde
geçmeyen ve sokaklarda nefes alan bir
çocukluktu.
II. Her şiirimde kendimden izler aktarım ama bunlar
duygularla harmanlanmış dizeler birlikteliğinin
yansımasından başka bir şey değildir.
III. Şiiri oluşturan ögelerden biri de çocukluk yıllardır,
bu yıllarda hafızalarda kalan yitip gitmeler ise en
trajik dizeleri oluşturur.
IV. Arkadaşlarımla birlikte oynadığımız oyunlarla,
gülmelerle, ağlamalarla oluşturduğum dizeler,
dokunulmuşluğun izlerini yansıtır size.
V. Temassızlık diye adlandırılabilecek bir çağın
getirmiş olduğu sorunları şiirime aktarmam
birçoğumuz için garipsenmeyecektir artık.
Numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca
birbirine daha yakındır?
1 ve v
B) I ve III
C) II ve v
D) III ve v
El ve IV
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
4. 1. Şiirimi besleyen çocukluk, şimdi yaşananlarla kıyaslanmayacak kadar zengin, evlerde geçmeyen ve sokaklarda nefes alan bir çocukluktu. II. Her şiirimde kendimden izler aktarım ama bunlar duygularla harmanlanmış dizeler birlikteliğinin yansımasından başka bir şey değildir. III. Şiiri oluşturan ögelerden biri de çocukluk yıllardır, bu yıllarda hafızalarda kalan yitip gitmeler ise en trajik dizeleri oluşturur. IV. Arkadaşlarımla birlikte oynadığımız oyunlarla, gülmelerle, ağlamalarla oluşturduğum dizeler, dokunulmuşluğun izlerini yansıtır size. V. Temassızlık diye adlandırılabilecek bir çağın getirmiş olduğu sorunları şiirime aktarmam birçoğumuz için garipsenmeyecektir artık. Numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine daha yakındır? 1 ve v B) I ve III C) II ve v D) III ve v El ve IV
DENEME-9
a
3
1
e
e
i
23. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Başarılı olmak için şans-
tan ziyade zekâ, yetenek ve çok çalışmak mı önemlidir?"
sorusuna cevap vermektedir?
A) Mükemmeliyetçiliğe takılan insanların işleri genellikle
sekteye uğruyor. Doğru zamanda en iyi kararları inisiya-
tifleri doğrultusunda alabilenler başarıyı yakalıyor.
B) Yetenek ve zekâyı kısıtlayan basmakalıp fikirlerden
uzaklaşarak risk almayı becerebilen başka bir deyişle
maceraperest bir ruha sahip olanlar daha başarılı oluyor.
C) Başarının üretebilmek olduğunu anlayan kişiler hedefe
bir adım daha yaklaşıyor. Doğru ve planlı bir şekilde
zamanı kullanabilme yeteneği, başarılı insanların ortak
sırları arasında yer alıyor.
D) Insanlar başarılarını genellikle şans dışındaki faktörlere
bağlıyor. Fakat yapılan araştırmalar, başarılı olanların
daha çok orta derecede yeteneğe sahip şanslı insanlar
olduğunu gösteriyor.
E) Çalışmak çok önemli olsa da başarılı olunmak istenen
işe göre bu durum farklılık gösteriyor. Sanatın çeşitli dal-
larında yetenek olmadan başarı sağlamak çok mümkün
değil.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
DENEME-9 a 3 1 e e i 23. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Başarılı olmak için şans- tan ziyade zekâ, yetenek ve çok çalışmak mı önemlidir?" sorusuna cevap vermektedir? A) Mükemmeliyetçiliğe takılan insanların işleri genellikle sekteye uğruyor. Doğru zamanda en iyi kararları inisiya- tifleri doğrultusunda alabilenler başarıyı yakalıyor. B) Yetenek ve zekâyı kısıtlayan basmakalıp fikirlerden uzaklaşarak risk almayı becerebilen başka bir deyişle maceraperest bir ruha sahip olanlar daha başarılı oluyor. C) Başarının üretebilmek olduğunu anlayan kişiler hedefe bir adım daha yaklaşıyor. Doğru ve planlı bir şekilde zamanı kullanabilme yeteneği, başarılı insanların ortak sırları arasında yer alıyor. D) Insanlar başarılarını genellikle şans dışındaki faktörlere bağlıyor. Fakat yapılan araştırmalar, başarılı olanların daha çok orta derecede yeteneğe sahip şanslı insanlar olduğunu gösteriyor. E) Çalışmak çok önemli olsa da başarılı olunmak istenen işe göre bu durum farklılık gösteriyor. Sanatın çeşitli dal- larında yetenek olmadan başarı sağlamak çok mümkün değil.
9.
Plasebo etkisi, farmakolojik (ilaç bilimi) olarak etkisiz bir
ilacın, telkine dayalı bir etki ortaya çıkarma halidir. La-
tince kökenli bir kelime olup hoşnut etmek anlamına gelir.
llaç; vücuda ağız, burun veya enjeksiyon yolu ile verilebi-
lir. Bunun yanında cerrahi girişimlerle bile plasebo etkisi
sağlanabilir. Plasebonun, tedavi gücünü, hastanın ve-
rilen ilacın işe yarayacağına inanmasından aldığı düşü-
nülmektedir. Plasebo uygulamaları, tibbin bilimsel olarak
açıklayamadığı bir şekilde, insanların istemeleri halinde
kendi kendilerini iyileştirme gücüne sahip olduğunu gös-
termektedir. Plasebo, gayriresmî yazışma dilinde ve halk
arasında faydalı tıbbi içeriğinin bulunmadığını ifade etmek
için bazen "şeker hapı" olarak da adlandırılır.
Bu parçadan plasebo ile ilgili,
1. Tibbi kurumlarda karşılığı olmayan bir uygulamadır.
II. Plasebo uygulamalarına yönelik somut veriler bulun-
maktadır.
Ur. Bilinen en yaygın plasebo uygulaması hastalara ilaç
adı altında şeker verilmesidir.
yargılarından hangisine kesinlikle ulaşılabilir?
A) Yalnız!
B) Yalnız 11
C) 1 - 11
DI - III
E) II - III
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
9. Plasebo etkisi, farmakolojik (ilaç bilimi) olarak etkisiz bir ilacın, telkine dayalı bir etki ortaya çıkarma halidir. La- tince kökenli bir kelime olup hoşnut etmek anlamına gelir. llaç; vücuda ağız, burun veya enjeksiyon yolu ile verilebi- lir. Bunun yanında cerrahi girişimlerle bile plasebo etkisi sağlanabilir. Plasebonun, tedavi gücünü, hastanın ve- rilen ilacın işe yarayacağına inanmasından aldığı düşü- nülmektedir. Plasebo uygulamaları, tibbin bilimsel olarak açıklayamadığı bir şekilde, insanların istemeleri halinde kendi kendilerini iyileştirme gücüne sahip olduğunu gös- termektedir. Plasebo, gayriresmî yazışma dilinde ve halk arasında faydalı tıbbi içeriğinin bulunmadığını ifade etmek için bazen "şeker hapı" olarak da adlandırılır. Bu parçadan plasebo ile ilgili, 1. Tibbi kurumlarda karşılığı olmayan bir uygulamadır. II. Plasebo uygulamalarına yönelik somut veriler bulun- maktadır. Ur. Bilinen en yaygın plasebo uygulaması hastalara ilaç adı altında şeker verilmesidir. yargılarından hangisine kesinlikle ulaşılabilir? A) Yalnız! B) Yalnız 11 C) 1 - 11 DI - III E) II - III
DENEME-6
39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
ular ve
masına
sürme-
elliklere
aştırma
zde 50
niz tibbi
manlar,
Simurg, küllerinden yeniden doğmayı anlatan bir efsanedir.
Binlerce kuşun hakikati arayış yolculuğunu anlatır. Efsaneye
göre kuşlar hep birlikte göğe doğru uçmaya
başlamış. İsteği
ve sebati az olanlar, dünyevi şeylere takılanlar yolda birer
birer dökülmüş. Kalanlar "Aşk Denizi'nden geçmişler önce.
"Ayrılık Vadisi'nden uçmuşlar. "Hurs Ovası"nı aşıp "Kıskanç-
lık Gölü'ne saplanmışlar. Uçtukça sayıları azalmış. Altinci
vadi "Şaşkınlık" ve sonuncu vadi "Yok Oluş'ta bütün kuşlar
umutlarını yitirmiş. Kaf Dağı'na vardıklarında geriye otuz
kuş kalmış. Simurg zaten "otuz kuş demektir. Farsçada "si",
otuz; "murg" ise kuş demektir. O zaman anlıyorlar ki onların
hepsi bir Simurg... Yani kurtarıcı olarak gördüklerinin, Si-
murg'un aslında kendileri olduğunu görmüşler.
7, dola-
lirleyen
naz?
ci oldu-
etkisiyle
in oldu-
39. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz?
A) Kişi gorpeği arama yolculuğunda çeşitli zorluklarla karşı-
laşacaktır.
B) Yaşamın zorlukları birçok insanı hedefinden uzaklaştır-
maktadır.
C) En büyük zorluklar karşısında bile mutlaka bir çıkış yolu
vardır.
D) Kendi gücünün farkında olan insan herkese meydan
okur.
LE) insan zorlukları aşmak için gereken gücü kendi içinde
bulabilir.
8
1
Eliğe yol
ahip ol-
BA
meydan sane
yok.
M
kendi-
40. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi kuşların ha-
kikati arayış yolculuğunu bırakmalarinin sebeplerinden
biri değildir?
A) Hedefe giderken yeterince istekli olmamaları
B) Duygularına yenik düşmeleri
C) Dünyanın cazibesine kapılmaları
D) Hedefleri konusunda ümitsizliğe düşmelery
E) Simurg'un bir efsane olduğunu anlamalan
TEST BİTTİ
.
CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ,
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
DENEME-6 39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. ular ve masına sürme- elliklere aştırma zde 50 niz tibbi manlar, Simurg, küllerinden yeniden doğmayı anlatan bir efsanedir. Binlerce kuşun hakikati arayış yolculuğunu anlatır. Efsaneye göre kuşlar hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamış. İsteği ve sebati az olanlar, dünyevi şeylere takılanlar yolda birer birer dökülmüş. Kalanlar "Aşk Denizi'nden geçmişler önce. "Ayrılık Vadisi'nden uçmuşlar. "Hurs Ovası"nı aşıp "Kıskanç- lık Gölü'ne saplanmışlar. Uçtukça sayıları azalmış. Altinci vadi "Şaşkınlık" ve sonuncu vadi "Yok Oluş'ta bütün kuşlar umutlarını yitirmiş. Kaf Dağı'na vardıklarında geriye otuz kuş kalmış. Simurg zaten "otuz kuş demektir. Farsçada "si", otuz; "murg" ise kuş demektir. O zaman anlıyorlar ki onların hepsi bir Simurg... Yani kurtarıcı olarak gördüklerinin, Si- murg'un aslında kendileri olduğunu görmüşler. 7, dola- lirleyen naz? ci oldu- etkisiyle in oldu- 39. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz? A) Kişi gorpeği arama yolculuğunda çeşitli zorluklarla karşı- laşacaktır. B) Yaşamın zorlukları birçok insanı hedefinden uzaklaştır- maktadır. C) En büyük zorluklar karşısında bile mutlaka bir çıkış yolu vardır. D) Kendi gücünün farkında olan insan herkese meydan okur. LE) insan zorlukları aşmak için gereken gücü kendi içinde bulabilir. 8 1 Eliğe yol ahip ol- BA meydan sane yok. M kendi- 40. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi kuşların ha- kikati arayış yolculuğunu bırakmalarinin sebeplerinden biri değildir? A) Hedefe giderken yeterince istekli olmamaları B) Duygularına yenik düşmeleri C) Dünyanın cazibesine kapılmaları D) Hedefleri konusunda ümitsizliğe düşmelery E) Simurg'un bir efsane olduğunu anlamalan TEST BİTTİ . CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ,
2021-TYT/Sosyal Bilimler
3.
Sultan Abdülaziz tahta geçtiğinde devlet ağır borç yü-
kü altındaydı. Batılı devletler ise Tanzimat Fermanı ile
başlayan uygulamaların sona ereceğinden endişele-
niyordu. Abdülaziz, Tanzimat uygulamalarına devam
edeceğini ilan ettikten sonra kapsamlı bir tasarruf politi-
kasını da hayata geçirdi. Bunun yanında ülke idaresinin
kolaylaştırılması amacıyla birtakım adımlar da atıldı.
Aşağıdakilerden hangisi Sultan Abdülaziz'in bu
politikaları doğrultusunda gerçekleştirilmemiştir?
A) Devlet kurumlarında çalışıyor görünen, ihtiyaç du-
yulmayan memurların görevinden uzaklaştırılması
B) Vilayet Nizamnamesi ile yeni idari yapı ve bunun
uygulanmasıyla vilayet meclislerinin oluşturulması
C) Saray masraflarının azaltılması için birtakım adım-
lar atılması
D) Fransız Ticaret Kanunu'nun deniz ticaretine dair II.
cildinin tercüme ve adapte edilerek Ticaret-i Bah-
riyye Kanunnâmesi adıyla yayımlanması
1858'de Fransız bankacı-banker Mires ile dış borç
anlaşması yapılması
@
Pendemik
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
2021-TYT/Sosyal Bilimler 3. Sultan Abdülaziz tahta geçtiğinde devlet ağır borç yü- kü altındaydı. Batılı devletler ise Tanzimat Fermanı ile başlayan uygulamaların sona ereceğinden endişele- niyordu. Abdülaziz, Tanzimat uygulamalarına devam edeceğini ilan ettikten sonra kapsamlı bir tasarruf politi- kasını da hayata geçirdi. Bunun yanında ülke idaresinin kolaylaştırılması amacıyla birtakım adımlar da atıldı. Aşağıdakilerden hangisi Sultan Abdülaziz'in bu politikaları doğrultusunda gerçekleştirilmemiştir? A) Devlet kurumlarında çalışıyor görünen, ihtiyaç du- yulmayan memurların görevinden uzaklaştırılması B) Vilayet Nizamnamesi ile yeni idari yapı ve bunun uygulanmasıyla vilayet meclislerinin oluşturulması C) Saray masraflarının azaltılması için birtakım adım- lar atılması D) Fransız Ticaret Kanunu'nun deniz ticaretine dair II. cildinin tercüme ve adapte edilerek Ticaret-i Bah- riyye Kanunnâmesi adıyla yayımlanması 1858'de Fransız bankacı-banker Mires ile dış borç anlaşması yapılması @ Pendemik
nustur
worden
B)
Anlatım "ben" diliyle olusturulmustur.
Karşıtlıklara yer verilmitir
Dalenimler dile getirilmiştir.
Olay içinde yaşatma amaçlanmistir.
E)
2
işim gücüm budur benim
Gökyüzünü boyarım her sabah
Hepiniz uykudayken
Uyanır bakarsınız ki mavi
Yukarıdaki dizelerde,
1. Hüsnitalil
II. Teşbih
III. Teşhis
IV. Tecahüliarif
V. Mecazımürsel
sanatlarından hangisi vardır?
A)
By II
c you giv Av
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
nustur worden B) Anlatım "ben" diliyle olusturulmustur. Karşıtlıklara yer verilmitir Dalenimler dile getirilmiştir. Olay içinde yaşatma amaçlanmistir. E) 2 işim gücüm budur benim Gökyüzünü boyarım her sabah Hepiniz uykudayken Uyanır bakarsınız ki mavi Yukarıdaki dizelerde, 1. Hüsnitalil II. Teşbih III. Teşhis IV. Tecahüliarif V. Mecazımürsel sanatlarından hangisi vardır? A) By II c you giv Av
TYT / TÜRKÇE
9. (1) Sözel iletişimde vurgu, şiddet ve ses perdesindeki iniş çi-
kışlar gibi özelliklerin oluşturduğu konuşma ezgisi, konuşma-
nin anlamını doğrudan etkiler. (II) Mutluluk, hüzün, kızgınlık
ya da korku kaynaklı duygu durumlarını yansıtan konuşma-
ların birbirinden oldukça farklı melodik özellikler içerdiğini
hepimiz biliriz. (III) Dil ve müzik işlemlerini yaparken birçok
sinir devresini ortak kullanan beynin; konuşmanın ve müziğin
özellikle duygu boyutlarını algılarken farklı ve sadece müziğe
özgü sinirleri çalıştırması inanılmazdır. (IV) Beynimizin müzik
işlemlerini yürütmek üzere yapılanmış sinir şebekeleri ile do-
natılmış olması ve bunların müziğin algılanmasında yekpare
kullanılması büyük bir mucizedir. (V) Yalnızca müzik dinler-
ken ya da müzik yaparken ortaya çıkan, ayakla ya da alkışla
tempo tutmak, dans ve benzeri hareketler yapmak, hüzün-
lenmek, coşmak gibi insan davranışları da müziğin biyolojik
temellere sahip olduğu düşüncesini ve müziğe özgü beyin
şebekelerinin varlığını gösteren araştırmaların bulgularını
desteklemektedir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi aynı
düşünceyi aktarmaktadır?
A) T ve HII
B) Ivo IV
c) Il ve IV
D) III ve IV
E) Dy ve V
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT / TÜRKÇE 9. (1) Sözel iletişimde vurgu, şiddet ve ses perdesindeki iniş çi- kışlar gibi özelliklerin oluşturduğu konuşma ezgisi, konuşma- nin anlamını doğrudan etkiler. (II) Mutluluk, hüzün, kızgınlık ya da korku kaynaklı duygu durumlarını yansıtan konuşma- ların birbirinden oldukça farklı melodik özellikler içerdiğini hepimiz biliriz. (III) Dil ve müzik işlemlerini yaparken birçok sinir devresini ortak kullanan beynin; konuşmanın ve müziğin özellikle duygu boyutlarını algılarken farklı ve sadece müziğe özgü sinirleri çalıştırması inanılmazdır. (IV) Beynimizin müzik işlemlerini yürütmek üzere yapılanmış sinir şebekeleri ile do- natılmış olması ve bunların müziğin algılanmasında yekpare kullanılması büyük bir mucizedir. (V) Yalnızca müzik dinler- ken ya da müzik yaparken ortaya çıkan, ayakla ya da alkışla tempo tutmak, dans ve benzeri hareketler yapmak, hüzün- lenmek, coşmak gibi insan davranışları da müziğin biyolojik temellere sahip olduğu düşüncesini ve müziğe özgü beyin şebekelerinin varlığını gösteren araştırmaların bulgularını desteklemektedir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi aynı düşünceyi aktarmaktadır? A) T ve HII B) Ivo IV c) Il ve IV D) III ve IV E) Dy ve V
16. - 17. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
17.1
Sağlığı bozuk insanların göz kırpma sıklığı, sağlıklı in-
sanlarınkinden farklı olabilir.
IL Göz kırpmasının nedenleri ve sonuçlarıyla ilgili araştır-
maların tarihi oldukça yenidir.
VII. Kişinin göz kırpmasını kendi iradesiyle geciktirmesi,
gözü olumsuz etkiletmektedir.
IV. Göz kırpması anında yaşananlarla ilgili yapılan yeni
araştırmalar, önceki bilgilerin yanlış olduğunu ortaya
koymaktadır.
Bu parçadan yukarıdaki yargılardan hangilerine ula-
şılabilir?
Her birkaç saniyede bir bilinçsizce gözlerimizi kırparız. Göz
kapaklarımız kapanırken göz küresi göz çukurunun içinde
geriye doğru çekilir. Göz kapakları açılırken göz küresi de
yeniden ileri doğru çıkar. Göz kapağının kapanması sırasın-
da gözyaşı bezlerinden emilen su, göz küresinin tamamının
nemlenmesini sağlar ve böylece gözün kurumasını engeller,
gözü tahriş edici maddelerden korur. Göz kırpmasının, ha-
reket sırasında gözün bir noktaya odaklanmasına yardımcı
olduğu da düşünülüyor. Küçük çocuklar dakikada 1-2 kez
gözlerini kırparken yetişkinler dakikada ortalama 10 kez göz-
lerini kırpar. Sinir sistemindeki sorunlar, takıntılı bir şekilde sü-
rekli göz kırpmaya sebep olabilir. Parkinson hastalarının göz
kırpma sıklığı daha düşüktür. Uzun süre bir şeye odaklana-
rak bakmak gözlerin normalden daha az kırpılmasına sebep
olabilir. Örneğin, kitap okurken göz kırpma sıklığının dakika-
da 3-4'e kadar düşmesi gözlerin kurumasına ve yorulmasına
neden olur. Gözlerimizi kırparken kısa bir süre için göze ışık
giremez. Ancak beyin çeşitli karmaşık süreçler sonucunda
kırpma öncesi ve sonrası görüntüleri birbirine uydurur. Yakın
zamanlarda yapılan araştırmalar, bu süreçlerin tahmin edilen-
den çok daha karmaşık olduğunu gösteriyor.
A) I've II
BI ve III
C) Il ve III
D) II ve IV
E) III
ve IV
18. Kuşların ötüşüyle ilgili bugüne kadarki genel yaklaşım, er-
keklerin dişileri etkilemek için öttüğü, dişilerin ise ötmek için
belirli bir nedenlerinin olmadığı şeklindeydi. Ancak yapılan
bir çalışma, ötücü dişi kuşların yaklaşık %71'inin öttüğü-
nü ortaya cıkardı. Buna göre erkek kuslar avlandiktan son-
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
16. - 17. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 17.1 Sağlığı bozuk insanların göz kırpma sıklığı, sağlıklı in- sanlarınkinden farklı olabilir. IL Göz kırpmasının nedenleri ve sonuçlarıyla ilgili araştır- maların tarihi oldukça yenidir. VII. Kişinin göz kırpmasını kendi iradesiyle geciktirmesi, gözü olumsuz etkiletmektedir. IV. Göz kırpması anında yaşananlarla ilgili yapılan yeni araştırmalar, önceki bilgilerin yanlış olduğunu ortaya koymaktadır. Bu parçadan yukarıdaki yargılardan hangilerine ula- şılabilir? Her birkaç saniyede bir bilinçsizce gözlerimizi kırparız. Göz kapaklarımız kapanırken göz küresi göz çukurunun içinde geriye doğru çekilir. Göz kapakları açılırken göz küresi de yeniden ileri doğru çıkar. Göz kapağının kapanması sırasın- da gözyaşı bezlerinden emilen su, göz küresinin tamamının nemlenmesini sağlar ve böylece gözün kurumasını engeller, gözü tahriş edici maddelerden korur. Göz kırpmasının, ha- reket sırasında gözün bir noktaya odaklanmasına yardımcı olduğu da düşünülüyor. Küçük çocuklar dakikada 1-2 kez gözlerini kırparken yetişkinler dakikada ortalama 10 kez göz- lerini kırpar. Sinir sistemindeki sorunlar, takıntılı bir şekilde sü- rekli göz kırpmaya sebep olabilir. Parkinson hastalarının göz kırpma sıklığı daha düşüktür. Uzun süre bir şeye odaklana- rak bakmak gözlerin normalden daha az kırpılmasına sebep olabilir. Örneğin, kitap okurken göz kırpma sıklığının dakika- da 3-4'e kadar düşmesi gözlerin kurumasına ve yorulmasına neden olur. Gözlerimizi kırparken kısa bir süre için göze ışık giremez. Ancak beyin çeşitli karmaşık süreçler sonucunda kırpma öncesi ve sonrası görüntüleri birbirine uydurur. Yakın zamanlarda yapılan araştırmalar, bu süreçlerin tahmin edilen- den çok daha karmaşık olduğunu gösteriyor. A) I've II BI ve III C) Il ve III D) II ve IV E) III ve IV 18. Kuşların ötüşüyle ilgili bugüne kadarki genel yaklaşım, er- keklerin dişileri etkilemek için öttüğü, dişilerin ise ötmek için belirli bir nedenlerinin olmadığı şeklindeydi. Ancak yapılan bir çalışma, ötücü dişi kuşların yaklaşık %71'inin öttüğü- nü ortaya cıkardı. Buna göre erkek kuslar avlandiktan son-
DENEME 07
19. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Yanlışlıklarını bundan
sonra düzeltmeye karar veren kişi, şimdi
düzeltmemeye karar vermiş demektir.” düşüncesine
uzak düşmektedir?
A)) Kay Lyans, "Dün, iptal edilmiş bir çektir, yarın emre
hazır bir senettir, bugün ise peşin paradır." diyor.
Bugünü iskalamamak, ondan yararlanmak gerekir.
B) Akıllı olma cüretini gösterin. Şimdi başlayın. Doğru
bir şekilde yaşayacağı zaman günü erteleyen insan,
nehrin kurumasını bekleyen köylü gibidir. Ancak
nehir akar ve sonsuza kadar akacaktır.
Yarına güvenmek, sorunların üstesinden gelebilmek
için onun coşkusuyla bilenmek gerekir.
Unutulmamalı ki “Umut fakirin ekmeğidir.”
D) Geriye bakmayın. Gelecek için de hayal kurmayin.
Size ne geçmişi geri verebilirler ne de gelecek
hayallerinizi tatmin edebilirler. Göreviniz, ödülünüz,
kaderiniz burada ve “şimdi”dir.
Bir kez ertelediniz mi arkası gelir. Ertelemenin
rahatına, zevkine alışmamak gerekir çünkü Pablo
Picasso'nun da dediği gibi bunun sonu hüsrandır:
"Yapıldığını görmeden ölmek için, istediğin şeyi
yarına bırakmak yeter.”
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
DENEME 07 19. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Yanlışlıklarını bundan sonra düzeltmeye karar veren kişi, şimdi düzeltmemeye karar vermiş demektir.” düşüncesine uzak düşmektedir? A)) Kay Lyans, "Dün, iptal edilmiş bir çektir, yarın emre hazır bir senettir, bugün ise peşin paradır." diyor. Bugünü iskalamamak, ondan yararlanmak gerekir. B) Akıllı olma cüretini gösterin. Şimdi başlayın. Doğru bir şekilde yaşayacağı zaman günü erteleyen insan, nehrin kurumasını bekleyen köylü gibidir. Ancak nehir akar ve sonsuza kadar akacaktır. Yarına güvenmek, sorunların üstesinden gelebilmek için onun coşkusuyla bilenmek gerekir. Unutulmamalı ki “Umut fakirin ekmeğidir.” D) Geriye bakmayın. Gelecek için de hayal kurmayin. Size ne geçmişi geri verebilirler ne de gelecek hayallerinizi tatmin edebilirler. Göreviniz, ödülünüz, kaderiniz burada ve “şimdi”dir. Bir kez ertelediniz mi arkası gelir. Ertelemenin rahatına, zevkine alışmamak gerekir çünkü Pablo Picasso'nun da dediği gibi bunun sonu hüsrandır: "Yapıldığını görmeden ölmek için, istediğin şeyi yarına bırakmak yeter.”
de
er
ş
25. Uygar ya da ilkel, tüm halkların zekâsi, duygusal
yoğunlaşması birbirine benzer, evet uygar olanların
düşünebilecekleri çok daha fazla kültürel öge, kavram vardır
ve ilkel olanlar çok daha az şey üzerine düşünürler. Ama
bunun doğal sonucu uygar olanların üstünlüğü değildir.
Bunun doğal sonucu, uygar olanların çok daha az, ilkel
olanların ise çok daha fazla yoğunlaşma olanağı
bulduklarıdır.
-?
dir.
Bu parçadan
& Uygar ya da ilkel olmak insanın biyo-kimyası üzerinde
belirgin bir farklılık oluşturmaz.
II. Uygarlık, fikirlerin birbirine eklemlenmesiyle oluştuğu
için insana daha genel bir bakış kazandırır.
11. Ilkel insanın sade yaşamı, onun varlıklar ve kavramlar
hakkında daha yoğun düşünmesini sağlar.
çıkarımlarının hangileri yapılamaz?
A) Yalnız!
B) Yalnız 11
C) Yalnız 11
D) I ve 11
E) I ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
de er ş 25. Uygar ya da ilkel, tüm halkların zekâsi, duygusal yoğunlaşması birbirine benzer, evet uygar olanların düşünebilecekleri çok daha fazla kültürel öge, kavram vardır ve ilkel olanlar çok daha az şey üzerine düşünürler. Ama bunun doğal sonucu uygar olanların üstünlüğü değildir. Bunun doğal sonucu, uygar olanların çok daha az, ilkel olanların ise çok daha fazla yoğunlaşma olanağı bulduklarıdır. -? dir. Bu parçadan & Uygar ya da ilkel olmak insanın biyo-kimyası üzerinde belirgin bir farklılık oluşturmaz. II. Uygarlık, fikirlerin birbirine eklemlenmesiyle oluştuğu için insana daha genel bir bakış kazandırır. 11. Ilkel insanın sade yaşamı, onun varlıklar ve kavramlar hakkında daha yoğun düşünmesini sağlar. çıkarımlarının hangileri yapılamaz? A) Yalnız! B) Yalnız 11 C) Yalnız 11 D) I ve 11 E) I ve III
MSÜ 2022
30.
29.
Ô T HD+h t 30
15:45
+
Soru No: 30
Montaigne'in Denemeler adlı eserinin yüzyıllardır
okunması nasıl açıklanabilir? XVI. yüzyılda yaşamış bir
Fransız soylusuyla XXI. yüzyılda dünyanın dört bir
yanındaki tüm okurlar arasında ne gibi ortaklıklar vardır?
Bu sorular, aslında Montaigne'in hümanist evrenselliği
ile yanıtlanabilir. Felsefi kuşkuculuğu benimsemiş olan
yazarın kuşkulanmadığı tek şey; insanın, bütün
çeşitliliğine karşın yeryüzünün her yerinde ve her
döneminde aynı insanlık değerlerini paylaştığı
görüşüdür. Montaigne, her bir kişide "insanlığın bütün
hâlleri"ni gördüğünü söyler ve çok da uzağa gitmeyerek
kendini odağa alır; denemelerini "kendi olabilme"
amacına adar. Bu yüzden klasik eserlerle dolu
kütüphanesinin bulunduğu kuleye kapanır. Denemeler
bu içe kapanmanın bir ürünüdür.
Bu parçaya göre Montaigne ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
Yazmayı toplumsal bilinç oluşturma yolunda bir araç
A olarak kullandığı
Yazıldığı dönemin ötesine geçen kalıcı bir eser ortaya
B) koyduğu
C) Kendini toplumdan soyutlayarak eserini kaleme aldığı
Farklı coğrafya ve kültürlerden insanlara hitap eden
D D) eserler ürettiği
Kendinden yola çıkarak evrensel insani değerleri ele
E)
aldığı
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
MSÜ 2022 30. 29. Ô T HD+h t 30 15:45 + Soru No: 30 Montaigne'in Denemeler adlı eserinin yüzyıllardır okunması nasıl açıklanabilir? XVI. yüzyılda yaşamış bir Fransız soylusuyla XXI. yüzyılda dünyanın dört bir yanındaki tüm okurlar arasında ne gibi ortaklıklar vardır? Bu sorular, aslında Montaigne'in hümanist evrenselliği ile yanıtlanabilir. Felsefi kuşkuculuğu benimsemiş olan yazarın kuşkulanmadığı tek şey; insanın, bütün çeşitliliğine karşın yeryüzünün her yerinde ve her döneminde aynı insanlık değerlerini paylaştığı görüşüdür. Montaigne, her bir kişide "insanlığın bütün hâlleri"ni gördüğünü söyler ve çok da uzağa gitmeyerek kendini odağa alır; denemelerini "kendi olabilme" amacına adar. Bu yüzden klasik eserlerle dolu kütüphanesinin bulunduğu kuleye kapanır. Denemeler bu içe kapanmanın bir ürünüdür. Bu parçaya göre Montaigne ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Yazmayı toplumsal bilinç oluşturma yolunda bir araç A olarak kullandığı Yazıldığı dönemin ötesine geçen kalıcı bir eser ortaya B) koyduğu C) Kendini toplumdan soyutlayarak eserini kaleme aldığı Farklı coğrafya ve kültürlerden insanlara hitap eden D D) eserler ürettiği Kendinden yola çıkarak evrensel insani değerleri ele E) aldığı
TÜRKÇE TESTİ
28.
30
El Nino zaman zaman ve özellikle de yılbaşı yakla-
şirken Peru kıyılarında ortaya çıkan sıcak su akımı-
na bu adı, Katolik olan Perulu balıkçılar vermişler.
O tarihlerde sadece Güney Amerika'nın batı kıyıla-
rinda tesirli olduğu tahmin edilirken gelişen ölçüm
teknikleriyle, günümüzde Pasifik Okyanusunun bü-
tün tropik bölgelerine yayıldığı ve tesirlerinin dünya
genelinde görüldüğü biliniyor. El Nino'nun hazırlanı-
şi esnasında, Alize rüzgârlarının esmesi tamamen
kesilir. Bir zamanlar denizcilerin mukaddes kabul
ettiği Alizeler, Doğu Pasifik'ten Avustralya ve Endo-
nezya yönünde esen düzenli rüzgârlardır. Böylece
Pasifik'in batısındaki çok sıcak sular yavaş yavaş
Amerika kıyılarına doğru hareketlenir ve berabe-
rinde de kilometrelerce alana yayılan yağmur yüklü
bulutları taşırlar.
Bu parçada El Nino rüzgârları ile ilgili olarak
I. Etkili olduğu bölgeler konusunda farklı görüşler
öne sürüldüğü
II. Oluşumu esnasında hangi doğa olayının görül-
düğü
III. Adının kimler tarafından konulduğu
yargılarından hangilerine değinilmemiştir?
A) Yalnız!
B) Yalnız II
C) Yalnız III
E) Ke III
D) I ve II
A
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TÜRKÇE TESTİ 28. 30 El Nino zaman zaman ve özellikle de yılbaşı yakla- şirken Peru kıyılarında ortaya çıkan sıcak su akımı- na bu adı, Katolik olan Perulu balıkçılar vermişler. O tarihlerde sadece Güney Amerika'nın batı kıyıla- rinda tesirli olduğu tahmin edilirken gelişen ölçüm teknikleriyle, günümüzde Pasifik Okyanusunun bü- tün tropik bölgelerine yayıldığı ve tesirlerinin dünya genelinde görüldüğü biliniyor. El Nino'nun hazırlanı- şi esnasında, Alize rüzgârlarının esmesi tamamen kesilir. Bir zamanlar denizcilerin mukaddes kabul ettiği Alizeler, Doğu Pasifik'ten Avustralya ve Endo- nezya yönünde esen düzenli rüzgârlardır. Böylece Pasifik'in batısındaki çok sıcak sular yavaş yavaş Amerika kıyılarına doğru hareketlenir ve berabe- rinde de kilometrelerce alana yayılan yağmur yüklü bulutları taşırlar. Bu parçada El Nino rüzgârları ile ilgili olarak I. Etkili olduğu bölgeler konusunda farklı görüşler öne sürüldüğü II. Oluşumu esnasında hangi doğa olayının görül- düğü III. Adının kimler tarafından konulduğu yargılarından hangilerine değinilmemiştir? A) Yalnız! B) Yalnız II C) Yalnız III E) Ke III D) I ve II A
8. Küresel ısınma nedeniyle, tüm dünya uzun vadeli bir risk altında. Ancak, en çok ve en yakın zamanda zarar görecekler
özellikle yoksul ülkeler. Bu konuda ciddi bir haksızlık söz konusu. Sorunu daha çok zengin ülkeler yaratırken zarar
görecek olanlar yoksul ülkeler. Söz konusu zengin ülkeler içinde ilk sırada Amerika Birleşik Devletleri yer alıyor. 2000
Senesi itibariyle Amerika'nın küresel ısınmaya yol açan karbon emisyonunda genel toplam içindeki payı yüzde 24.
olarak belirlenmiş. İkinci en yüksek emisyon oranı ise Çin'de. Küresel ısınmaya en büyük katkıyı yapmış diğer ülkeler,
Avrupa Birliği ülkeleri (öncelikli olarak Almanya, sonra İngiltere, Italya ve Fransa), Rusya, Japonya, Kanada, Avustralya
ve Hindistan. Küresel ısınmadan hâlihazırda en çok etkilenen ve gelecekte de en çok zarar görecek yoksul ülkelerden
bazıları ise şöyle: Etiyopya, Bangladeş, Vietnam...
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Gelişmekte olan ülkelerin küresel ısınmaya etkilerine
B) Küresel ısınmanın etkilerinin ne zaman görüleceğine
C) Küresel ısınmaya neyin neden olduğuna
D) Avrupa ülkelerinin küresel ısınmadaki payına
E) Ülkelerin küresel Isınma konusundaki tutumlarına
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
8. Küresel ısınma nedeniyle, tüm dünya uzun vadeli bir risk altında. Ancak, en çok ve en yakın zamanda zarar görecekler özellikle yoksul ülkeler. Bu konuda ciddi bir haksızlık söz konusu. Sorunu daha çok zengin ülkeler yaratırken zarar görecek olanlar yoksul ülkeler. Söz konusu zengin ülkeler içinde ilk sırada Amerika Birleşik Devletleri yer alıyor. 2000 Senesi itibariyle Amerika'nın küresel ısınmaya yol açan karbon emisyonunda genel toplam içindeki payı yüzde 24. olarak belirlenmiş. İkinci en yüksek emisyon oranı ise Çin'de. Küresel ısınmaya en büyük katkıyı yapmış diğer ülkeler, Avrupa Birliği ülkeleri (öncelikli olarak Almanya, sonra İngiltere, Italya ve Fransa), Rusya, Japonya, Kanada, Avustralya ve Hindistan. Küresel ısınmadan hâlihazırda en çok etkilenen ve gelecekte de en çok zarar görecek yoksul ülkelerden bazıları ise şöyle: Etiyopya, Bangladeş, Vietnam... Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Gelişmekte olan ülkelerin küresel ısınmaya etkilerine B) Küresel ısınmanın etkilerinin ne zaman görüleceğine C) Küresel ısınmaya neyin neden olduğuna D) Avrupa ülkelerinin küresel ısınmadaki payına E) Ülkelerin küresel Isınma konusundaki tutumlarına
TYT Türkçe Denemeleri
39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Toplumsal olay, toplumsal yaşamda tek tek ortaya çıkan ve
belli bir sürekliliği olan değişmelerdir. Bireyin dışında olup
kendini kişiye zorla kabul ettirir. Toplumsal olayın oluşu-
munda toplumun zorlayıcı etkisi yanında bireyin isteği de
söz konusudur. Toplumsal olayın başlayış ve bitiş süresi ile
yeri az çok bellidir. Bir kerede olup biten, kişiyi etkileyen ve
yönlendiren oluşumlardır. Bu nedenle toplumsal olaylar
somut ve özeldir. Örneğin Fransız Devrimi veya Ağustos
1999'da Marmara'da olan deprem ve bu deprem sonucun-
da oluşan göç, birer toplumsal olaydır. Toplumsal olgu,
toplumsal yaşamdaki belirli bir değişimi değil, aynı türden
birçok oluşum ve değişmeyi anlatan bir terimdir. Toplumsal
olgu, öyle bir oluş biçimidir ki insanlar üzerinde maddi ve
manevi baskı oluşturur. Toplumsal olgu soyuttur, sürekliliği
vardır, başlayış ve bitiş süresi kesin olarak belirlenemez.
Tek tek olayları kapsayacak kadar geneldir. Örneğin göç,
kentleşme, sanayileşme, evlilik, boşanma birer toplumsal
olgudur.
8
Deneme
karekök
39. Bu parçadan hareketle toplumsal olayla ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Toplumdan topluma değiştiği
B) Beş duyu ile algilanabilme özelliği bulunduğu
C) Bireyi psikolojik yönden etkilediği
D Geçmişte örneklerinin yaşandığı
F) Sinirli bir sürekliliğe dayandığı
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT Türkçe Denemeleri 39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Toplumsal olay, toplumsal yaşamda tek tek ortaya çıkan ve belli bir sürekliliği olan değişmelerdir. Bireyin dışında olup kendini kişiye zorla kabul ettirir. Toplumsal olayın oluşu- munda toplumun zorlayıcı etkisi yanında bireyin isteği de söz konusudur. Toplumsal olayın başlayış ve bitiş süresi ile yeri az çok bellidir. Bir kerede olup biten, kişiyi etkileyen ve yönlendiren oluşumlardır. Bu nedenle toplumsal olaylar somut ve özeldir. Örneğin Fransız Devrimi veya Ağustos 1999'da Marmara'da olan deprem ve bu deprem sonucun- da oluşan göç, birer toplumsal olaydır. Toplumsal olgu, toplumsal yaşamdaki belirli bir değişimi değil, aynı türden birçok oluşum ve değişmeyi anlatan bir terimdir. Toplumsal olgu, öyle bir oluş biçimidir ki insanlar üzerinde maddi ve manevi baskı oluşturur. Toplumsal olgu soyuttur, sürekliliği vardır, başlayış ve bitiş süresi kesin olarak belirlenemez. Tek tek olayları kapsayacak kadar geneldir. Örneğin göç, kentleşme, sanayileşme, evlilik, boşanma birer toplumsal olgudur. 8 Deneme karekök 39. Bu parçadan hareketle toplumsal olayla ilgili aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) Toplumdan topluma değiştiği B) Beş duyu ile algilanabilme özelliği bulunduğu C) Bireyi psikolojik yönden etkilediği D Geçmişte örneklerinin yaşandığı F) Sinirli bir sürekliliğe dayandığı