Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

Kü
na
29.
krakademi.com
sü
bi
a
s
27. Mekanik saat öncesi yıldız gözlemleri, güneş saati, su
saati ve kum saati değişik şekillerde süreyi göstermek
belli bir mekanik işlevi yerine getirmek, bir çekiç aracı-
amacına yönelikti. Mekanik saat ise manastır hayatında
belirtmek amacını gütmekteydi. İlk saatlerde kadran,
liğiyla ses-üretmek ve böylece belirli zaman aralıklarini
akrep ve yelkovan bulunmuyordu. Okuma yazma orani-
nin düşük olması, saatlere insanların bakıp anlayacağı
yazılar koymak yerine, kiliseyi örnek alıp, işlerini yapar-
ken duyabilecekleri çan çalınıyordu. Süreyi görsel ola-
rak göstermek için saatlerde kadranı ilk olarak kullanan
ve 1344'te 24 dilimlik saati yapan Dondi'dir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme.
miştir?
A) Mekanik saatlerin hangi ihtiyaçtan dolayı üretildiğine
B) Mekanik saat öncesinde zaman ölçüm araçlarından
bazı örneklere
C) Okuma yazma oranının düşük olmasının mekanik
saatin bulunuşunu geciktirdiğine
D) Saatlerde kadranın ilk olarak ne zaman ve kim tara-
findan kullanıldığına
İlk mekanik saatlerde neden yazılar
kullanılmadığına
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Kü na 29. krakademi.com sü bi a s 27. Mekanik saat öncesi yıldız gözlemleri, güneş saati, su saati ve kum saati değişik şekillerde süreyi göstermek belli bir mekanik işlevi yerine getirmek, bir çekiç aracı- amacına yönelikti. Mekanik saat ise manastır hayatında belirtmek amacını gütmekteydi. İlk saatlerde kadran, liğiyla ses-üretmek ve böylece belirli zaman aralıklarini akrep ve yelkovan bulunmuyordu. Okuma yazma orani- nin düşük olması, saatlere insanların bakıp anlayacağı yazılar koymak yerine, kiliseyi örnek alıp, işlerini yapar- ken duyabilecekleri çan çalınıyordu. Süreyi görsel ola- rak göstermek için saatlerde kadranı ilk olarak kullanan ve 1344'te 24 dilimlik saati yapan Dondi'dir. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme. miştir? A) Mekanik saatlerin hangi ihtiyaçtan dolayı üretildiğine B) Mekanik saat öncesinde zaman ölçüm araçlarından bazı örneklere C) Okuma yazma oranının düşük olmasının mekanik saatin bulunuşunu geciktirdiğine D) Saatlerde kadranın ilk olarak ne zaman ve kim tara- findan kullanıldığına İlk mekanik saatlerde neden yazılar kullanılmadığına
TYT / Türkçe
25. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Gerçek bir eleştirmen
bir yapıtı ele alırken duygularıyla değil aklıyla hareket
eder; yazara değil, esere odaklanır." düşüncesine uzak
düşmektedir?
A) Gölgeler ve Hayaller Şehrinde adlı roman, babası Türk
annesi Fransız olan Franck (Fuat) Chausson adlı bir
gazetecinin İstanbul'a seyahati ve orada bulunuşu si-
rasında Alex adlı bir arkadaşına yazdığı mektuplardan
oluşuyor. Roman oldukça akıcı bir üslupla kaleme alın-
mış.
B) Kitap Toplu Fotoğraflar başlıklı üç bölümden oluşuyor
ve kitapta bulunan her şiir de bu başlığa uygun bir şe-
kilde yazarın geçmişine dair bir fotoğraf karesi hissini
veriyor. Eski fotoğraflara bakarken kendimizi nasıl bi-
raz yalnız, biraz üzgün hissediyorsak bu kitapta da bu
hissi alabiliyoruz.
C) Burcu Yalkın, gelecekte adı çok güzel yerlerde anılacak
şairlerimizden biridir. Kendisini karşılaştırdığım isimler-
le yan yana anılmayı hak ettiğini de şiirlerini okursanız
göreceksiniz. Kendi tanımıyla, şiirinde gördüğümüz gi-
bi ve belki de her şair gibi bir uyumsuz şair Burcu Yal-
.
D) Buradan kurtulmak Bize Kaldı adlı şiir kitabı, Ulus Ba-
ker'den "Çöldeyiz ve başka bir yerde değiliz..." alinti-
sıyla başlıyor ve şiirler bu çöldeyar olmaya çalışan ger-
çek bir şairin düşüncelerini yansıtmanın yanında aynı
çölde bulunan bizlere de duygudaşlık yaşama fırsatı
sunuyor.
E) "Babam öldü. Dün bir geyik avladım," diye başlıyor
Doppler romani. Tipkı "Bugün annem öldü. Belki de
dün, bilmiyorum." diye başlayan Yabancı gibi, tinkı "An-
nemin odasındayım. Şimdi burada yaşayan benim." di-
ye başlayan Molloy gibi.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT / Türkçe 25. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Gerçek bir eleştirmen bir yapıtı ele alırken duygularıyla değil aklıyla hareket eder; yazara değil, esere odaklanır." düşüncesine uzak düşmektedir? A) Gölgeler ve Hayaller Şehrinde adlı roman, babası Türk annesi Fransız olan Franck (Fuat) Chausson adlı bir gazetecinin İstanbul'a seyahati ve orada bulunuşu si- rasında Alex adlı bir arkadaşına yazdığı mektuplardan oluşuyor. Roman oldukça akıcı bir üslupla kaleme alın- mış. B) Kitap Toplu Fotoğraflar başlıklı üç bölümden oluşuyor ve kitapta bulunan her şiir de bu başlığa uygun bir şe- kilde yazarın geçmişine dair bir fotoğraf karesi hissini veriyor. Eski fotoğraflara bakarken kendimizi nasıl bi- raz yalnız, biraz üzgün hissediyorsak bu kitapta da bu hissi alabiliyoruz. C) Burcu Yalkın, gelecekte adı çok güzel yerlerde anılacak şairlerimizden biridir. Kendisini karşılaştırdığım isimler- le yan yana anılmayı hak ettiğini de şiirlerini okursanız göreceksiniz. Kendi tanımıyla, şiirinde gördüğümüz gi- bi ve belki de her şair gibi bir uyumsuz şair Burcu Yal- . D) Buradan kurtulmak Bize Kaldı adlı şiir kitabı, Ulus Ba- ker'den "Çöldeyiz ve başka bir yerde değiliz..." alinti- sıyla başlıyor ve şiirler bu çöldeyar olmaya çalışan ger- çek bir şairin düşüncelerini yansıtmanın yanında aynı çölde bulunan bizlere de duygudaşlık yaşama fırsatı sunuyor. E) "Babam öldü. Dün bir geyik avladım," diye başlıyor Doppler romani. Tipkı "Bugün annem öldü. Belki de dün, bilmiyorum." diye başlayan Yabancı gibi, tinkı "An- nemin odasındayım. Şimdi burada yaşayan benim." di- ye başlayan Molloy gibi.
A)
B)
C)
Dk
Eg
51. "Sanat eseri hem bir saat hem bir pusuladır.”
Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sanat eserinin hem içinde bulunulan zamanı I
hem de gidilecek yönü göstermesi gerektiği
B) Sanat eserinin toplumun yaşadığı ve
yaşayabileceği sorunları aktarması gerektiği
C) Sanat eserinin hem gününde hem gelecekte
beğenilecek özellikler taşıması gerektiği
D) Sanat eserinin bugünün değerlerini yarına
aktarabilecek bir özelliğinin olması gerektiği
E) Sanat eserinin her dönemde yaşarlığını
sürdürebilecek konuları işlemesi gerektiği
56-.
edebi
eseri
gibi si
başka
keşfed
Annes
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
A) B) C) Dk Eg 51. "Sanat eseri hem bir saat hem bir pusuladır.” Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanat eserinin hem içinde bulunulan zamanı I hem de gidilecek yönü göstermesi gerektiği B) Sanat eserinin toplumun yaşadığı ve yaşayabileceği sorunları aktarması gerektiği C) Sanat eserinin hem gününde hem gelecekte beğenilecek özellikler taşıması gerektiği D) Sanat eserinin bugünün değerlerini yarına aktarabilecek bir özelliğinin olması gerektiği E) Sanat eserinin her dönemde yaşarlığını sürdürebilecek konuları işlemesi gerektiği 56-. edebi eseri gibi si başka keşfed Annes
B
B
TYT / Türkçe
7.
5.
I. İngiltere'de bilim insanları 5 bin 700 yıllık bir anıt me-
zardaki insan kemiklerini inceleyerek dünyanın en es-
ki soyağacını keşfetti.
II. Cotswolds şehrindeki anıt mezarda bulunan kalıntıla-
rin DNA analizi, gömülen insanların aynı aileden beş
farklı kuşağa ait olduğunu ortaya koydu.
Numaralanmış II. cümle ile ilgili aşağıdakilerden han-
gisi söylenebilir?
induan
A) I. cümlede ortaya konulan durumun toplumsal sonuç-
larına değinmektedir.
B) I. cümledeki açıklamayı çürütmek için yeni bir bilgi sun-
maktadır.
I. cümledeki bilgileri farklı örnekler üzerinden değer-
lendirmektedir.
D) I. cümlede belirtilen durumun bilimsel yönden açıkla-
ması yapılmaktadır.
E) I. cümlede yer alan açıklamayı karşılaştırmalı ele al-
maktadır.
ayuma
ARI
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
B B TYT / Türkçe 7. 5. I. İngiltere'de bilim insanları 5 bin 700 yıllık bir anıt me- zardaki insan kemiklerini inceleyerek dünyanın en es- ki soyağacını keşfetti. II. Cotswolds şehrindeki anıt mezarda bulunan kalıntıla- rin DNA analizi, gömülen insanların aynı aileden beş farklı kuşağa ait olduğunu ortaya koydu. Numaralanmış II. cümle ile ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenebilir? induan A) I. cümlede ortaya konulan durumun toplumsal sonuç- larına değinmektedir. B) I. cümledeki açıklamayı çürütmek için yeni bir bilgi sun- maktadır. I. cümledeki bilgileri farklı örnekler üzerinden değer- lendirmektedir. D) I. cümlede belirtilen durumun bilimsel yönden açıkla- ması yapılmaktadır. E) I. cümlede yer alan açıklamayı karşılaştırmalı ele al- maktadır. ayuma ARI
9. Günlük yaşamı dolduran birçok ilişki vardır; kimiyle ticari ilişkiler kurulur, kimiyle yüzeysel konularda “laflanır", bazı kim-
selerle de dertler, sevinç, kaygı ve özlemler paylaşılır. İç dünyamızı açabileceğimiz "dost" kimseler azdır. Görüşülen,
konuşulan birçok insana, olduğu gibi değil onların bizi görmek istediği biçimde görünmek isteriz. Başka bir deyişle
sosyal maskeler takarız çünkü onlar tarafından kabul edilmek, beğenilmek isteriz. Kendi benliğini değerli gören kendi-
ne güveni yüksek olan kimselerin, başkaları tarafından beğenilme gereksinimi daha az kendi benliğini değersiz gören,
kendine güveni olmayan kişilerin ise daha çoktur. Bizi değerlendirme durumunda olan öğretmen, patron, müfettiş gibi
kimselerle konuşurken onların beğenisini kazanmaya daha bir özen gösterir, maskelerimizi daha sık kullanırız.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir?
A) Toplumda pek az insanın kendini olduğu gibi yansıttığına
B) Yakın ilişkide olduğumuz insanlara karşı maske takmadığımıza
As c) Olduğundan farklı görünme dürtüsünün özgüvenle ilişkisine
D) Bazı kişilerde başkalarına hoş görünme isteğinin olmadığına
E) Güven duygusunun sosyal maske takma gerekliliğini azalttığına
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
9. Günlük yaşamı dolduran birçok ilişki vardır; kimiyle ticari ilişkiler kurulur, kimiyle yüzeysel konularda “laflanır", bazı kim- selerle de dertler, sevinç, kaygı ve özlemler paylaşılır. İç dünyamızı açabileceğimiz "dost" kimseler azdır. Görüşülen, konuşulan birçok insana, olduğu gibi değil onların bizi görmek istediği biçimde görünmek isteriz. Başka bir deyişle sosyal maskeler takarız çünkü onlar tarafından kabul edilmek, beğenilmek isteriz. Kendi benliğini değerli gören kendi- ne güveni yüksek olan kimselerin, başkaları tarafından beğenilme gereksinimi daha az kendi benliğini değersiz gören, kendine güveni olmayan kişilerin ise daha çoktur. Bizi değerlendirme durumunda olan öğretmen, patron, müfettiş gibi kimselerle konuşurken onların beğenisini kazanmaya daha bir özen gösterir, maskelerimizi daha sık kullanırız. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir? A) Toplumda pek az insanın kendini olduğu gibi yansıttığına B) Yakın ilişkide olduğumuz insanlara karşı maske takmadığımıza As c) Olduğundan farklı görünme dürtüsünün özgüvenle ilişkisine D) Bazı kişilerde başkalarına hoş görünme isteğinin olmadığına E) Güven duygusunun sosyal maske takma gerekliliğini azalttığına
24. Tarafsızlık ilkesi, hikaye ve roman yazan içinde
mazsa olmaz ilkelerden biri değildir. Fakat kose
yazarları için durum, bunun tam tersidir. Yazar,
günlük yaşanan siyasi ya da sosyal bir olayı değer-
lendirirken elbette kendi görüşlerini dile getirecek
Bunda bir problem yok. Zaten yapması gereken de
budur. Fakat kendisine yakın gördüğü bir kişinin ya
da grubun göz göre göre yaptığı bir hatayı, allayıp
pullayarak insanlara doğru göstermeye çalışması
onun yazarlığına yakışmaz. Yazar, toplumdaki bazı
insanları kendisine yakın görebilir. Bütün insanların
doğasında vardır bu özellik. Bununla birlikte yazar,
düşüncelerinin özgürlüğünün ve özgünlüğünün de
farkında olmalı. Söyleyeceklerini ya da söylenmesi
gerekenleri üslubunca ve korkmadan yazıya dök-
melidir. "Birilerini incitmeyeyim, sevdiklerimle ters
düşmeyeyim." dediği andan itibaren gerçek yazar-
lığını kaybetmeye başlayacaktır. Bunun devamı ge-
lecek ve zamanla oradan oraya savrulacaktır.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılan-
ları destekler niteliktedie?
A) Köşe yazarının asıl yapması gereken, içinde
yaşadığı toplumun hissiyatını köşesinde dile
getirmesidir.
B) Bir azınlığın hoşnutluğunu kazanmak isterken
çoğunluğun sevgisini yitirmek, bir yazar için bu-
yük bir kayıptır.
C) Eğer bir gazetenin köşesinde kendinize yer
bulduysanız o köşede insanların memnuniye-
tine değil, düşüncelerinizin cesaretine yer ver-
melisiniz.
D) Köşe yazarları düşüncelerini dile getirirken
kendi yazılarını takip eden kitlelerin duygularını
ve düşüncelerini dikkate almalıdır,
E) Yazarlar, yazılarında ele aldıkları konuları sa-
dece kendi açılarından değerlendirmemelidir; o
konuların ya da olayların olumlu-olumsuz so-
nuçlarını net bir şekilde ortaya koymalılardır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
24. Tarafsızlık ilkesi, hikaye ve roman yazan içinde mazsa olmaz ilkelerden biri değildir. Fakat kose yazarları için durum, bunun tam tersidir. Yazar, günlük yaşanan siyasi ya da sosyal bir olayı değer- lendirirken elbette kendi görüşlerini dile getirecek Bunda bir problem yok. Zaten yapması gereken de budur. Fakat kendisine yakın gördüğü bir kişinin ya da grubun göz göre göre yaptığı bir hatayı, allayıp pullayarak insanlara doğru göstermeye çalışması onun yazarlığına yakışmaz. Yazar, toplumdaki bazı insanları kendisine yakın görebilir. Bütün insanların doğasında vardır bu özellik. Bununla birlikte yazar, düşüncelerinin özgürlüğünün ve özgünlüğünün de farkında olmalı. Söyleyeceklerini ya da söylenmesi gerekenleri üslubunca ve korkmadan yazıya dök- melidir. "Birilerini incitmeyeyim, sevdiklerimle ters düşmeyeyim." dediği andan itibaren gerçek yazar- lığını kaybetmeye başlayacaktır. Bunun devamı ge- lecek ve zamanla oradan oraya savrulacaktır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılan- ları destekler niteliktedie? A) Köşe yazarının asıl yapması gereken, içinde yaşadığı toplumun hissiyatını köşesinde dile getirmesidir. B) Bir azınlığın hoşnutluğunu kazanmak isterken çoğunluğun sevgisini yitirmek, bir yazar için bu- yük bir kayıptır. C) Eğer bir gazetenin köşesinde kendinize yer bulduysanız o köşede insanların memnuniye- tine değil, düşüncelerinizin cesaretine yer ver- melisiniz. D) Köşe yazarları düşüncelerini dile getirirken kendi yazılarını takip eden kitlelerin duygularını ve düşüncelerini dikkate almalıdır, E) Yazarlar, yazılarında ele aldıkları konuları sa- dece kendi açılarından değerlendirmemelidir; o konuların ya da olayların olumlu-olumsuz so- nuçlarını net bir şekilde ortaya koymalılardır.
1940-1950 arasında Garip şiiri Cumhuriyet dönemi şiirinde
büyük iz bıraktı. 1937'den sonra eski şiir anlayışından uzak-
laşarak Garip akımının habercisi olan Orhan Veli, ilk olarak
ölçü ve uyağı daha sonra ise tasviri, şairaneliği, hayali, süsü
ve zekâ oyunlarını şiirden çıkarttı. Sadelik ve basitliği önem-
seyen sanatçı, duygudan çok akla önem vermeye başladı.
Halkın kullandığı kelimeleri tercih eden Kanik, hayat karşi-
sında kötümser, ironik, ümitsizdi. Yeni şiirlerinin temaları ise
çoğunlukla tabiat, insan, aşk, çocukluk, savaş, hayat ve se-
yahat oldu. Şair bu dönemde, çoğunlukla kısa şiirler yazmaya
başladı. Noktalama işaretleri kullanması, imgeden kaçınma-
Si, şiiri insanın duyularına değil aklına hitap eden bir sanat
hâline getirmeye çalışması onu klasik şiirden ayırdı.
Bu parçada Orhan Veli'nin Türk şiirine getirdiği yenilik-
lerle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
AY Ölçü ve uyak hâkimiyetine son verdiğine
B) Süslü ve sanatlı söyleyişten uzak durduğuna
C) Duyguyu değil aklı önemsediğine
D) Halkın sıradan, günlük dilini tercih ettiğine
E) Yeni temalar kullandığına
✓
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
1940-1950 arasında Garip şiiri Cumhuriyet dönemi şiirinde büyük iz bıraktı. 1937'den sonra eski şiir anlayışından uzak- laşarak Garip akımının habercisi olan Orhan Veli, ilk olarak ölçü ve uyağı daha sonra ise tasviri, şairaneliği, hayali, süsü ve zekâ oyunlarını şiirden çıkarttı. Sadelik ve basitliği önem- seyen sanatçı, duygudan çok akla önem vermeye başladı. Halkın kullandığı kelimeleri tercih eden Kanik, hayat karşi- sında kötümser, ironik, ümitsizdi. Yeni şiirlerinin temaları ise çoğunlukla tabiat, insan, aşk, çocukluk, savaş, hayat ve se- yahat oldu. Şair bu dönemde, çoğunlukla kısa şiirler yazmaya başladı. Noktalama işaretleri kullanması, imgeden kaçınma- Si, şiiri insanın duyularına değil aklına hitap eden bir sanat hâline getirmeye çalışması onu klasik şiirden ayırdı. Bu parçada Orhan Veli'nin Türk şiirine getirdiği yenilik- lerle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? AY Ölçü ve uyak hâkimiyetine son verdiğine B) Süslü ve sanatlı söyleyişten uzak durduğuna C) Duyguyu değil aklı önemsediğine D) Halkın sıradan, günlük dilini tercih ettiğine E) Yeni temalar kullandığına ✓
Du gibi
kle
mina
cok
gel-
veb-
Fog"
fleri
arda
da
rak
Sinemamızın usta yönetmenlerinden Metin Erksan'ın
Sevmek Zamanı filmi, zamanının ötesinde bir yapım ola-
rak zamanında beğenilmese de günümüzde hak ettiği
yere gelerek başat bir film olarak değerini korumaktadır.
Uzun süre gösterime giremez bu film. Bunun nedeni, bu
yeni sinema denemesinin yeterince anlaşılamamasıdır.
Metin Erksan, aslında bu filminde dönemin Yeşilçam
sinemasının birçok unsurunu kullanmıştır. Basmakalıp
zengin kız, fakir oğlan kişilikleri bu unsurlara bir örnek-
tir. Gerçekten de Halil boyacı ustasıdır, günleri ev bo-
yamakla geçer. Meral ise bir fabrikatörün kızıdır. Yine
Yeşilçam melodramlarının o iç acıtıcı müzikleri burada
da vardır. Aşk, sonuna kadar filmin içine sızmıştır. Fakat
bu film hiç basmakalıp olmayan bir şekilde anlatır ele
aldığı konuyu. Bu başkalik en çok Halil'in şu repliğinde
gösterir kendini: "Seni sevsem benim düşüncelerimi yi-
karsın; resmin ise beni bırakmaz, bana kızmaz." İşte bu
tema, hiçbir Yeşilçam filminde o dönem kullanılmamış
bir temadır.
ari
Jr.
39. Bu parçadan hareketle Sevmek Zamanı filmiyle ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
1
A) Yeşilçam sinemasının en gözde örneği olduğu
B) Klişe unsurları klişeye düşmeden konu edindiği
C) Zamanında değerinin anlaşılamadığı
D) Işlediği tema bakımından farklı bir yerde olduğu
E) Klasikleşmiş bir yapım olarak değerlendirilebileceği
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Du gibi kle mina cok gel- veb- Fog" fleri arda da rak Sinemamızın usta yönetmenlerinden Metin Erksan'ın Sevmek Zamanı filmi, zamanının ötesinde bir yapım ola- rak zamanında beğenilmese de günümüzde hak ettiği yere gelerek başat bir film olarak değerini korumaktadır. Uzun süre gösterime giremez bu film. Bunun nedeni, bu yeni sinema denemesinin yeterince anlaşılamamasıdır. Metin Erksan, aslında bu filminde dönemin Yeşilçam sinemasının birçok unsurunu kullanmıştır. Basmakalıp zengin kız, fakir oğlan kişilikleri bu unsurlara bir örnek- tir. Gerçekten de Halil boyacı ustasıdır, günleri ev bo- yamakla geçer. Meral ise bir fabrikatörün kızıdır. Yine Yeşilçam melodramlarının o iç acıtıcı müzikleri burada da vardır. Aşk, sonuna kadar filmin içine sızmıştır. Fakat bu film hiç basmakalıp olmayan bir şekilde anlatır ele aldığı konuyu. Bu başkalik en çok Halil'in şu repliğinde gösterir kendini: "Seni sevsem benim düşüncelerimi yi- karsın; resmin ise beni bırakmaz, bana kızmaz." İşte bu tema, hiçbir Yeşilçam filminde o dönem kullanılmamış bir temadır. ari Jr. 39. Bu parçadan hareketle Sevmek Zamanı filmiyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? 1 A) Yeşilçam sinemasının en gözde örneği olduğu B) Klişe unsurları klişeye düşmeden konu edindiği C) Zamanında değerinin anlaşılamadığı D) Işlediği tema bakımından farklı bir yerde olduğu E) Klasikleşmiş bir yapım olarak değerlendirilebileceği
31. Efes, Roma İmparatorluğu döneminde Asia eyaletinin başken
tiydi ve en kalabalık şehriydi. Nüfusu da yaklaşık 200 bin kişiydi.
Kentin merkezini öncelikle zengin Roma vatandaşları mesken
tutmuştu. Merkezden uzaklaştıkça Efes'in diğer sakinleri; tüc-
carlar, toprak sahipleri ve işçilerdi. Tarih boyunca şehir defa.
larca yıkılmış, yeniden yapılmıştı. Kentin en varlıkli kişileri ise
Yamaç Evleri denen ve kente tepeden bakan konutlarda otu-
rurlardı.
Bu parçadan hareketle Efes şehriyle ilgili aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
At Varlıklı insanların yaşadığı bir şehir içi.
BY Toplumsal sınıflara düzenlenmiş yerleşim vardı.
C) Tarım ve ticaret başlıca ekonomik faaliyetlerdendi.
D) İdari merkez özelliği taşıyordu.
Roma imparatorluğunun en kalabalık şehriydi.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
31. Efes, Roma İmparatorluğu döneminde Asia eyaletinin başken tiydi ve en kalabalık şehriydi. Nüfusu da yaklaşık 200 bin kişiydi. Kentin merkezini öncelikle zengin Roma vatandaşları mesken tutmuştu. Merkezden uzaklaştıkça Efes'in diğer sakinleri; tüc- carlar, toprak sahipleri ve işçilerdi. Tarih boyunca şehir defa. larca yıkılmış, yeniden yapılmıştı. Kentin en varlıkli kişileri ise Yamaç Evleri denen ve kente tepeden bakan konutlarda otu- rurlardı. Bu parçadan hareketle Efes şehriyle ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? At Varlıklı insanların yaşadığı bir şehir içi. BY Toplumsal sınıflara düzenlenmiş yerleşim vardı. C) Tarım ve ticaret başlıca ekonomik faaliyetlerdendi. D) İdari merkez özelliği taşıyordu. Roma imparatorluğunun en kalabalık şehriydi.
-
polimal
K
1
1
20. Yaşamı anlama üzerine yazdığı pek çok kitapla 7'den 70'e
hepimize seslenen Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu, günlük hayatta
göremediklerimizi bize fark ettiren, Türkiye'deki ender insan-
lardan ve araştırmacılardan biridir. Eserleri ve fikirleriyle birey-
sel ve toplumsal gelişme odağında insana şu öğütleri verir:
Bir ebeveynin çocuğuna verebileceği en büyük hediye,
ona her koşulda ayağa kalkabilecek gücü kendinde bula-
bilme yetisini kazandırmaktır.
Şimdiki rahatından fedakârlık yapamayan; anlamlı, coş-
kulu ve güçlü bir gelecek için uğraş veremez.
Her olayda öğrenilecek bir şey vardır; akıllı insan kendi-
ni suçlamak yerine, "Bu olaydan ne öğrenebilirim?" diye
düşünür.
• Mükemmel değil, iyi insan yetiştirmeyi hedefleyin.
Kendimiz hayatımızın en güçlü ve en sürekli tanığıyız.
Hangi amaçla hangi seçimleri yapıyoruz? Kimse bilme-
se dahi içimiz bilir.
Bu parçada insanlığa verilen öğütlere göre, bireyin kalite-
li bir hayat için sahip olması gereken özellikler arasında
aşağıdakilerin hangisi yoktur?
A) Öz yeterlilik
B) Bireysel faydacılık
C) Öz eleştiri
D) Konfor alanını terk ediş
V
E) Öz saygı
6
Niñer caufava ceciniz
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
- polimal K 1 1 20. Yaşamı anlama üzerine yazdığı pek çok kitapla 7'den 70'e hepimize seslenen Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu, günlük hayatta göremediklerimizi bize fark ettiren, Türkiye'deki ender insan- lardan ve araştırmacılardan biridir. Eserleri ve fikirleriyle birey- sel ve toplumsal gelişme odağında insana şu öğütleri verir: Bir ebeveynin çocuğuna verebileceği en büyük hediye, ona her koşulda ayağa kalkabilecek gücü kendinde bula- bilme yetisini kazandırmaktır. Şimdiki rahatından fedakârlık yapamayan; anlamlı, coş- kulu ve güçlü bir gelecek için uğraş veremez. Her olayda öğrenilecek bir şey vardır; akıllı insan kendi- ni suçlamak yerine, "Bu olaydan ne öğrenebilirim?" diye düşünür. • Mükemmel değil, iyi insan yetiştirmeyi hedefleyin. Kendimiz hayatımızın en güçlü ve en sürekli tanığıyız. Hangi amaçla hangi seçimleri yapıyoruz? Kimse bilme- se dahi içimiz bilir. Bu parçada insanlığa verilen öğütlere göre, bireyin kalite- li bir hayat için sahip olması gereken özellikler arasında aşağıdakilerin hangisi yoktur? A) Öz yeterlilik B) Bireysel faydacılık C) Öz eleştiri D) Konfor alanını terk ediş V E) Öz saygı 6 Niñer caufava ceciniz
30. II. Dünya Savaşı esnasında Alman Hava Kuvvetleri
Londra'yı sürekli olarak bombalıyor, İngiltere semaların-
da savaşan ingiliz ve Alman uçakları birbirine karışıyor-
du. Londra'daki kulelerde bulunan gözcüler, yaklaşan
uçakların üzerindeki işaretlere bakıp bunların dost mu
düşman mı olduğunu belirliyor ve alarm düğmesine
basıp halkı uyarıyordu. Böylece halk, sığınaklara doğru
kaçıyordu. Ancak kuledeki gözcüler çok hızlı olan uçak-
ların işaretlerini tespit etmekte gecikiyor ve bu nedenle
halkın üzerine atılan bombaları engelleyemiyordu. Aynı
yıllarda ABD'de Ohio Universitesinden Dr. Renshaw
"takistoskop" adı verilen bir alet geliştirmişti. Bu alet
gözün görme çevikliğini arttırma çalışmalarında kullanil-
di. Merceği, saniyede 1/25, 1/50 ve 1/100 hızla açılıp
kapanan bu alet, gözün görme çevikliğini belirgin bir
şekilde arttırıyordu. Takistoskop aleti ile eğitilen gözcüle-
rin kısa zamanda görme hızı arttırıldı. Böylece bombardi-
man uçakları çok daha erken tespit edilerek muhtemel
facialar önlenmeye başlandı. Daha sonraki dönemlerde
Amerikan Kara ve Deniz Kuvvetleri pilotları da bu eğitim-
den yararlanmışlardı.
Bu parçadan "takistoskop" ile ilgili,
1.
Savaşlarda kullanılmak amacıyla üretildiğine
Gözün görme yetisini geliştirdiğine
II.
III. Yapımında daha öncek benzer aletlerden yararlanıl-
dığına
yargılarından hangisine kesin olarak ulaşılamaz?
A) Yalnız
B) Yalnız 10
Yalnız III
D) I ve II
E) I ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
30. II. Dünya Savaşı esnasında Alman Hava Kuvvetleri Londra'yı sürekli olarak bombalıyor, İngiltere semaların- da savaşan ingiliz ve Alman uçakları birbirine karışıyor- du. Londra'daki kulelerde bulunan gözcüler, yaklaşan uçakların üzerindeki işaretlere bakıp bunların dost mu düşman mı olduğunu belirliyor ve alarm düğmesine basıp halkı uyarıyordu. Böylece halk, sığınaklara doğru kaçıyordu. Ancak kuledeki gözcüler çok hızlı olan uçak- ların işaretlerini tespit etmekte gecikiyor ve bu nedenle halkın üzerine atılan bombaları engelleyemiyordu. Aynı yıllarda ABD'de Ohio Universitesinden Dr. Renshaw "takistoskop" adı verilen bir alet geliştirmişti. Bu alet gözün görme çevikliğini arttırma çalışmalarında kullanil- di. Merceği, saniyede 1/25, 1/50 ve 1/100 hızla açılıp kapanan bu alet, gözün görme çevikliğini belirgin bir şekilde arttırıyordu. Takistoskop aleti ile eğitilen gözcüle- rin kısa zamanda görme hızı arttırıldı. Böylece bombardi- man uçakları çok daha erken tespit edilerek muhtemel facialar önlenmeye başlandı. Daha sonraki dönemlerde Amerikan Kara ve Deniz Kuvvetleri pilotları da bu eğitim- den yararlanmışlardı. Bu parçadan "takistoskop" ile ilgili, 1. Savaşlarda kullanılmak amacıyla üretildiğine Gözün görme yetisini geliştirdiğine II. III. Yapımında daha öncek benzer aletlerden yararlanıl- dığına yargılarından hangisine kesin olarak ulaşılamaz? A) Yalnız B) Yalnız 10 Yalnız III D) I ve II E) I ve III
TYT / Türkçe
21.
Öğrenimini daha çok genişletmek adına çello ve piyano
çalmayı, biniciliği, eskrimi ve dans etmeyi de öğrenmiştir.
Frankfurt'ta dünyaya gelen büyük Alman şairi Goethe.
kendi ifadesine göre disiplin, ciddiyet, akıl unsurunu ve
hayat anlayışını babasından; şen tabiatını, hayal gü-
cünü, anlatma zevkini ve duygu unsurunu annesinden
almıştır.
III. Goethe'nin çalışma takviminde, Fransızca, İngilizce,
İtalyanca, Latince, Yunanca gibi dil öğrenimlerinin yanı
sıra, bilimsel konular, din ve resim gibi alanlar da yer
almıştır.
IV. Fransızların Frankfurt'u işgal etmesinden hemen sonra,
evi karargâh binası yapılan küçük Goethe, güzel sanat-
lara düşkün komutanlar sayesinde Fransız sanatıyla
tanışma fırsatı bulmuştur.
V. Modern görüşlü bir aydın olan babası Johann Caspar,
oğluna, kendi gözetiminde ve özel öğretmenlerin işi-
ğında küçük yaşlardan itibaren oldukça iyi ve kapsamlı
bir eğitim imkânı sağlamıştır.
23. (1) Bir
serisi"
rileri,
birder
isimdi
zama
sıyla
Sher
kara
Ates
sira
Bu
ra,
kul
tag
A
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluş-
turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü
olur?
AK
BITI
C)
D) IV
ST
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT / Türkçe 21. Öğrenimini daha çok genişletmek adına çello ve piyano çalmayı, biniciliği, eskrimi ve dans etmeyi de öğrenmiştir. Frankfurt'ta dünyaya gelen büyük Alman şairi Goethe. kendi ifadesine göre disiplin, ciddiyet, akıl unsurunu ve hayat anlayışını babasından; şen tabiatını, hayal gü- cünü, anlatma zevkini ve duygu unsurunu annesinden almıştır. III. Goethe'nin çalışma takviminde, Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Latince, Yunanca gibi dil öğrenimlerinin yanı sıra, bilimsel konular, din ve resim gibi alanlar da yer almıştır. IV. Fransızların Frankfurt'u işgal etmesinden hemen sonra, evi karargâh binası yapılan küçük Goethe, güzel sanat- lara düşkün komutanlar sayesinde Fransız sanatıyla tanışma fırsatı bulmuştur. V. Modern görüşlü bir aydın olan babası Johann Caspar, oğluna, kendi gözetiminde ve özel öğretmenlerin işi- ğında küçük yaşlardan itibaren oldukça iyi ve kapsamlı bir eğitim imkânı sağlamıştır. 23. (1) Bir serisi" rileri, birder isimdi zama sıyla Sher kara Ates sira Bu ra, kul tag A Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluş- turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? AK BITI C) D) IV ST
3 "Kürk Mantolu Madonna" dört - beş yıldır en çok satan
romanlar arasında yer alıyor. Nasıl acayip bir okur tipi
bu diye sormadan edemiyor insan. Mademki "Kürk
Mantolu Madonna'yı beğeniyor, insan koşup aynı yaza-
nn öteki eserlerini de okur. Onlarda hiçbir hareket yok.
"Kürk Mantolu Madonna", ruh çözümlemesi açısından hiç
şüphesiz ki Sabahattin Ali'nin en başarılı ve en çetrefilli
romanlarından bir tanesi. Ondan zevk alan bir insanın o
tarz romanlara bir açılımı olması gerekir. Öyle bir şey yok.
Bu içinden çıkılmaz bir şey, modanın hâkimiyeti herhalde.
"Kürk Mantolu Madonna" tuhaf bir şekilde uzun bir moda
haline gelmiş. "İçimizdeki Şeytan" çok önemli bir roman,
onu kimse okumuyor. Sırf çantasında gözüksün diye mi
aliyorlar, bilmiyorum. Belki okumuyorlar bile.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağı-
dakilerden hangisidir?
Placarn, en bojenilen kitaplarının başında geldiği
B) Yazarın, okuru heyecanlandıran en iyi kitabı olduğu
C) Yazann, okunmadı kolay anlaşılması zor bir romani
olduğu
D) Yazarın, okunması ve anlaşılması en zor romanlarından
bin olduğu
E) Okurdas derin izler bırakan bir roman olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
3 "Kürk Mantolu Madonna" dört - beş yıldır en çok satan romanlar arasında yer alıyor. Nasıl acayip bir okur tipi bu diye sormadan edemiyor insan. Mademki "Kürk Mantolu Madonna'yı beğeniyor, insan koşup aynı yaza- nn öteki eserlerini de okur. Onlarda hiçbir hareket yok. "Kürk Mantolu Madonna", ruh çözümlemesi açısından hiç şüphesiz ki Sabahattin Ali'nin en başarılı ve en çetrefilli romanlarından bir tanesi. Ondan zevk alan bir insanın o tarz romanlara bir açılımı olması gerekir. Öyle bir şey yok. Bu içinden çıkılmaz bir şey, modanın hâkimiyeti herhalde. "Kürk Mantolu Madonna" tuhaf bir şekilde uzun bir moda haline gelmiş. "İçimizdeki Şeytan" çok önemli bir roman, onu kimse okumuyor. Sırf çantasında gözüksün diye mi aliyorlar, bilmiyorum. Belki okumuyorlar bile. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? Placarn, en bojenilen kitaplarının başında geldiği B) Yazarın, okuru heyecanlandıran en iyi kitabı olduğu C) Yazann, okunmadı kolay anlaşılması zor bir romani olduğu D) Yazarın, okunması ve anlaşılması en zor romanlarından bin olduğu E) Okurdas derin izler bırakan bir roman olduğu
34. (1) Dünya'nın yüzeyi, Ekvator'da Güneş ışınlarına nere-
deyse dik, kutuplarda ise paralel olduğundan birim alan
başına en fazla enerjiyi Ekvator alır; kutuplara doğru da
alınan enerji miktarı düşer. (W) Farkli enlemlerin farklı mik-
tarlarda isinması sıcaklık ve basınç değişimlerini ortaya
çıkarır. (III) Böylece Ekvator'da daha düşük hava yoğun-
luğuna sahip sıcak hava, atmosferin üst taraflarına doğ-
ru yükselerek kutuplara doğru hareket eder. (IV) Yoğun-
luğu fazla olan soğuk hava ise kutuplardan Ekvator'a
doğru akar, bu hareketler, Dünya'nın kendi etrafındaki dönü-
şü ve coriolis (saptırma) etkisini dikkate almaksızın, me-
ridyenlere bağlı dolaşımlar oluşturur. (V) Farklı isinmaya
yol açan etkilerden bir diğeri de mevsimsel değişiklik-
lere de yol açan Dünya'nın dönme ekseninin yörünge
düzlemine göre yaklaşık 23,5 derece eğimli olmasıdır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A)
B) ||
C) III
D) IV
E) V
11
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
34. (1) Dünya'nın yüzeyi, Ekvator'da Güneş ışınlarına nere- deyse dik, kutuplarda ise paralel olduğundan birim alan başına en fazla enerjiyi Ekvator alır; kutuplara doğru da alınan enerji miktarı düşer. (W) Farkli enlemlerin farklı mik- tarlarda isinması sıcaklık ve basınç değişimlerini ortaya çıkarır. (III) Böylece Ekvator'da daha düşük hava yoğun- luğuna sahip sıcak hava, atmosferin üst taraflarına doğ- ru yükselerek kutuplara doğru hareket eder. (IV) Yoğun- luğu fazla olan soğuk hava ise kutuplardan Ekvator'a doğru akar, bu hareketler, Dünya'nın kendi etrafındaki dönü- şü ve coriolis (saptırma) etkisini dikkate almaksızın, me- ridyenlere bağlı dolaşımlar oluşturur. (V) Farklı isinmaya yol açan etkilerden bir diğeri de mevsimsel değişiklik- lere de yol açan Dünya'nın dönme ekseninin yörünge düzlemine göre yaklaşık 23,5 derece eğimli olmasıdır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) B) || C) III D) IV E) V 11
DENEME 2
ŅT
Z-
re
ür
i-
1,
28. Plastikler, polimer türünden organik bileşiklerdir. Tüm
polimerler gibi tekrar eden birimlerden oluşurlar, ana is-
keletlerini karbon atomları meydana getirir. Kauçuk ve
ipek, doğal plastiklerin örneklerindendir. Günlük hayatta
adını sıklıkla duyduğumuz PET ve PVC gibi plastiklerse
insanlar tarafından tasarlanıp üretilir. Plastikler, çoğun-
lukla petrol türevi malzemeler kullanılarak sentezlenir.
Maliyetleri düşüktür, hafif ve dayanıklıdır; kolaylıkla iş-
lenebilir ve kalıba dökülebilir. Günümüzde inşaattan
tekstile, elektronikten ulaşıma kadar hemen hemen her
alanda plastikler kullanılmaktadır.
Bu parçada “plastik” ile ilgili aşağıdakilerden hangisi-
ne değinilmemiştir?
A) Doğal ve yapay çeşitlerinin bulunduğuna
By Kullanım alanının oldukça geniş olduğuna
✓
e Oluşum aşamasında karbon kullanıldığına
D) Sağlam bir yapıya sahip olduğuna -
Ey Rahatlıkla işlemden geçirilip şekil alabildiğine v
dayanıklıdır.
RASYONEL YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
DENEME 2 ŅT Z- re ür i- 1, 28. Plastikler, polimer türünden organik bileşiklerdir. Tüm polimerler gibi tekrar eden birimlerden oluşurlar, ana is- keletlerini karbon atomları meydana getirir. Kauçuk ve ipek, doğal plastiklerin örneklerindendir. Günlük hayatta adını sıklıkla duyduğumuz PET ve PVC gibi plastiklerse insanlar tarafından tasarlanıp üretilir. Plastikler, çoğun- lukla petrol türevi malzemeler kullanılarak sentezlenir. Maliyetleri düşüktür, hafif ve dayanıklıdır; kolaylıkla iş- lenebilir ve kalıba dökülebilir. Günümüzde inşaattan tekstile, elektronikten ulaşıma kadar hemen hemen her alanda plastikler kullanılmaktadır. Bu parçada “plastik” ile ilgili aşağıdakilerden hangisi- ne değinilmemiştir? A) Doğal ve yapay çeşitlerinin bulunduğuna By Kullanım alanının oldukça geniş olduğuna ✓ e Oluşum aşamasında karbon kullanıldığına D) Sağlam bir yapıya sahip olduğuna - Ey Rahatlıkla işlemden geçirilip şekil alabildiğine v dayanıklıdır. RASYONEL YAYINLARI
Türkçe
39 - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Gerçekten Sevgili Arsız ölüm, yayımlandığı dönemde okur
kitlelerinden yazarlara tüm yazın çevrelerinin dikkatlerini
üzerine çekebildi. Latife Tekin ise yazın dünyasından içeri
adımını attığı o ilk günkü erdemliğini korudu hep. Aslında,
sıradan bir tanıklığın aktarımı bağlamında alınabilecek
bu ilk roman, ne oluyordu da sıradanlığı aşan bir yan
sergiliyordu, bunca ilgi çekmeyi başarıyordu? Bütün giz,
o güne dek kendisine danışılmamış, görüşü sorulmamış
bir çocuğun, kendisinden istenmediği hâlde tutup tanıklığa
soyunması üstelik bunu yaparken oyunlar kurarak, işe
büyüler katarak, sonuçta bütün yaşadıklarını beklenmedik
değişimlere uğratarak anlatmaya kalkmasındaydı
kuşkusuz. Yirmili yaşlarının başındaki Latife Tekin, ilk
romanını, tanıklığa kattığı yapısal değişimle kurarken
büyük içtenlik yansıtıyordu aynı zamanda. Anlattıklarını
değiştirirken onun, bunları kendi yaşanırlıklarından
kalkarak kurmaya giriştiği gözlenebiliyordu kolayca.
İçtenlik, büyüyle karılıyor, çocukluğun tülsü saydamlığı,
duruluğu yeniden biçimlendiriliyordu.
39. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi Sevgili
Arsız Ölüm adlı romanın bir özelliği olamaz?
A) Her zaman karşılaşılabilecek konuya yer vermesi
B) Yazıdığı zaman edebiyat çevresinde ilgi toplaması
C) Yazarının
ilk eseri olması
Dl Yaşanmış bir olaydan esinlenmesi
EN Yazarının yaşamından izler görülmesi
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Türkçe 39 - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Gerçekten Sevgili Arsız ölüm, yayımlandığı dönemde okur kitlelerinden yazarlara tüm yazın çevrelerinin dikkatlerini üzerine çekebildi. Latife Tekin ise yazın dünyasından içeri adımını attığı o ilk günkü erdemliğini korudu hep. Aslında, sıradan bir tanıklığın aktarımı bağlamında alınabilecek bu ilk roman, ne oluyordu da sıradanlığı aşan bir yan sergiliyordu, bunca ilgi çekmeyi başarıyordu? Bütün giz, o güne dek kendisine danışılmamış, görüşü sorulmamış bir çocuğun, kendisinden istenmediği hâlde tutup tanıklığa soyunması üstelik bunu yaparken oyunlar kurarak, işe büyüler katarak, sonuçta bütün yaşadıklarını beklenmedik değişimlere uğratarak anlatmaya kalkmasındaydı kuşkusuz. Yirmili yaşlarının başındaki Latife Tekin, ilk romanını, tanıklığa kattığı yapısal değişimle kurarken büyük içtenlik yansıtıyordu aynı zamanda. Anlattıklarını değiştirirken onun, bunları kendi yaşanırlıklarından kalkarak kurmaya giriştiği gözlenebiliyordu kolayca. İçtenlik, büyüyle karılıyor, çocukluğun tülsü saydamlığı, duruluğu yeniden biçimlendiriliyordu. 39. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi Sevgili Arsız Ölüm adlı romanın bir özelliği olamaz? A) Her zaman karşılaşılabilecek konuya yer vermesi B) Yazıdığı zaman edebiyat çevresinde ilgi toplaması C) Yazarının ilk eseri olması Dl Yaşanmış bir olaydan esinlenmesi EN Yazarının yaşamından izler görülmesi