Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

lenmiş isim tamlamasıdır. E) V cümlenin öznesi, isim tamlamasıdır. 16. Günümüz köy seyirlik oyunlarında güncel konular da işlen- mektedir. Bazen de eski oyunların güncellenmiş çeşitleme- lerine rastlanmaktadır. Oyunlarda güldürme, alay, eleştiri ça- basi öne çıkar. Oyunların çoğu güldürme amaçlı olsa da ba- zılarında didaktik yönün ağır bastığı da söylenebilir. Yaşlıla- rin deneyimlerinin aktarılması da bu oyunlar vasıtasıyla ger- çekleşir . Oyunlarda saflık alaya alınır: şaşırtıcı bir son, sik- likla görülür. Seyirlik oyunların özü, köylünün düşünce yapi- Si ve yaşam görüşüyle biçimlenir. Bu parçadan hareketle köy seyirlik oyunları ile ilgili aşa- ğıdakilerin hangisi söylenemez? A) Içerikte, günlük gelişmelere bağlı olarak yenilikler yap- ma yoluna gidilmektedir. B) Oyunlarda özellikle mizah unsuru kendini belli edecek kadar baskındır. C) Birtakım oyunlarda öğreticilik amacının ön planda oldu- ğu ifade edilebilir D) Oyunlar, tecrübelerini gençlere aktarmak isteyen yaşlı- lar tarafından sergilenir. E) Oyunların ana ekseni, kırsalda yaşayan insanın hayat felsefesi ve yaşam biçimidir. TYT DENEME - 3

B) C D) E) 16. G E le bi 14. Bir eserden istifade edilerek meydana getirilen işlenmeler ile bir eserden esinlenerek meydana getirilen eserler arasında- ki fark, ilkinde asıl esere bağlılığın olması ve asıl eserin ön planda olması; ikincisinde ise sadece bir ilhamın ortaya çık- masıdır. Esinlenme hâlinde asileser sahibinden izin alınma- si gerekmez. Esinlenme sonrası eser meydana getirme du- rumuna serbest kullanım denir. Serbest kullanım için kriter, bir eserin öbürüne düşünce yapısı şeklinde yansıyıp şekil ve muhteva olarak geçmemesidir Z Buna göre aşağıdakilerin hangisinde asıl eser sahibin- den izin alınması gereklidir? A) Atilla lihan'ın Pia şiirinden esinlenilerek Pia'nın yağmur- luklu, üşümüş, gözleri büyük bir resminin çizilmesi B) Franz Kafka'nın Dönüşüm romanında tasvir olunan Gre- gor Samsa karakterinin böceğe dönüşme sahnesinin çi- zilmesi C) Mehmet Akif'in Çanakkale Şehitlerine şiirinde betimle- nen savaş alanının resmedilmesi D) Abbas Sayar'ın Yılkı Ati adlı romanının çizgi film haline getirilmesi E) Namik Kemal'in Vatan yahut Silistre tiyatrosundan esin- lenilerek bir şiir yazılması TÜRKÇE 6

Paraf Yayınla 2. Adını Yunancada “gizli” anlamına gelen kryptos ve “yazı" anla- mina gelen "graphein” kelimelerinin birleşiminden alan kriptog- rafi, bilginin istenmeyen kişilerce okunamayacak hâle dönüş. türülmesinde kullanılan algoritmik tekniklerdir. Yazılı belgelere göre ilk örneklerine Mısır'da rastlanan kriptografinin ilk gelişmiş biçimini Roma İmparatoru Jül Sezar kullanmıştır, 1950'li yıllara kadar devletlerin kendi içlerindeki güvenli haberleşmelerde ya- ni askerî ve diplomatik alanlarda kullanılıyordu. Bu durum bilgi- sayarın icadı ve internetin kullanımıyla değişmiştir. İnternet üze- rinden yapılan alışverişler, bankacılık işlemleri, uydu sistemleri, e-posta iletileri gibi pek çok alanda bilgi güvenliği kriptografi ile sağlanmaktadır. Dünya ülkeleri, en güvenilir sistemlerin bile bir gün çözülebileceğinin farkında oldukları için yeni ve daha güç- lü algoritmaların geliştirilmesi için çalışmaktadır. Bu parçadan "kriptografi"yle ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisine ulaşılamaz? dayadorğına A) Tarihinin, eski dönemlere dayandığına B) Bilginin saklanması amacıyla oluşturulan çeşitli şifreleme tekniklerini içerdiğine Yunanlarca tasarlanan ilk örneklerinin Mısır'da kullanıldığına Sürekli olarak geliştirildiğine E) İnternetle birlikte kullanım alanının yaygınlaştığına 3

5. Erdal Dağtaş'ın gazetelerin magazin dergileri ile magazin ekle- ri üzerinde yaptığı araştırma sonuçları ilginç veriler sunuyor. Bu yayınlarda yer alan haberlerin magazin haberciliği bağlamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği bir yana, bu haber me- tinlerinde "neden” ve “nasıl" sorularının cevapsız bırakıldığı ve haber metinlerinin arka plandan yoksun olarak inşa edildiği göz- lemleniyor. Dağtaş, bu haber anlayışı nedeniyle magazin dendi- ğinde yalnızca tüketime yapılan aşırı vurgusuyla (ünlüler nere- de ne yedi, ne giyiniyorlar vb.) öne çıkan, İstanbul'un eğlence yaşamı ile özdeşleşen bir olgunun ortaya çıktığını belirtiyor. Bu parçaya göre Erdal Dağtaş'ın magazin haberciliğine yö- nelik eleştirisi aşağıdakilerden hangisidir? A) Habercilerin yalnızca belli toplumsal sınıfların sorunlarına odaklanması BT Haberlerin habercilerce somut göstergelere indirgenerek derinlikten yoksun hâle getirilmesi C) Kolay tüketilebilen, kalıcılıktan uzak haberlere yer verilmesi D Metinlerin, okuru, türün düzeyiyle örtüşmeyen sorulara mu- hatap kılması E) Haberlerde kullanılan dilin, haberciliğe yakışmayacak, so- kağa özgü nitelikler barındırması ayınları

Her sanatçı, yaşadığı deneyimleri sanat katına yükseltecek estetik, dil ve biçim arayışı içinde olacaktır. Bu da sürekli de- ğişimi zorunlu kılar. Bu nedenle kuramlar ve kurallar geçici, yapıtlar ise ortaya koyduğu yeniliklerle her zaman kalıcıdır. Kuşkusuz kurama göre, kurallara göre sanat yapılamaz, yapılmamalıdır. Zaten güçlü yapıtlar, kendilerini bir "edebi- yat modeli” olarak sunar. Edebiyatta başkalarına benzemek değil benzememek, kendi olmak temel hedeftir. Bu bir yaratı coşkusudur. Yazı elbette bireysel bir etkinliktir. Kendi yo- lunda ilerlemek, yeni olmak pek çok yazarın ortak arzusu- dur. Yazar her durumda biçem ve içerikle kendi olmak ister. Ancak birikimi bilme, öncüleri tanıma ve anlamlandırma da küçümsenmemelidir. 35. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Eserlerin sınırlayıcı kalıplardan uzak olması gerektiğine B) Yazarın ve eserin özgün olması gerektiğine C) Yazarın, yaşadıklarını anlatarak yeni olamayacağına D) Gelenekten yararlanmanın olağan olduğuna E) Yazarın üslubunu geliştirme çabası içinde olması gerek- tiğine

40. Gözlem Yaparken Nelere Dikkat Etmemiz Gerekir? Bölgede den ha- daki bir 2300 ile orluklar mpara- enzemi- Kezî yö- afından Cemi ise u oldu- i koru- Sebib'in r metre laylıkla kaç te- e sebe- güvenli < etme- i düşü- işlevini makul birbirin- Gözlem bir olayı, bir nesneyi ya da bir canlıyı dikkatle inceleyerek onun hakkında bilgi toplamaya çalışmak- tir. Gözlem yaparken duyularımızı kullanırız. Örneğin bir kuşu gözlemliyorsak kuşun çıkardığı sesi duymaya çalışır, nasıl göründüğünü inceler, nasıl hareket etti- ğini izleriz. Gözlemleyeceğimiz şeye bağlı olarak dürbün, saat, büyüteç, cetvel gibi değişik araçlardan yararlanabili- riz. Bu parçada anlatılanlara göre aşağıdakilerin hangisi bir gözlem değildir? ili ola- A) Вir kasabadaki ırmağın mevsimlere bağlı olarak de- bisindeki değişimi kamera yardımıyla izlemek KONDISYONSERİSİ B) Yumurtadan çıkan yavru muhabbet kuşlarının 40 gün içinde hangi evrelerden geçtiğini takip etmek mekte- Psikolojik sorunlara sebep olan hormonal bozukluk- Yarın giderilme yöntemleri hakkında kaynak taraması yapmak cullanil- D) Üç ay boyunca ayın hareketlerini bir teleskopla izle- yerek uygun bir kayıt cihazı ile kaydetmek ış ola- E) Bir otoyoldan 24 saatte geçen araçları optik bir sayaç yardımıyla izleyip trafik yoğunluğunu belirlemek işünül- 14

20. Şair ne bir gerçeğin habercisidir ne de güzel söz söyleyen kişi. Şairin dili, düzyazı gibi anlaşılmak için değil, duyul- mak içindir; sözle müzik arasında, sözden çok müziğe yakın bir dildir. Şiir, şairin elinden çıkınca bitmez, onu her okur kendince tamamlar. Düzyazıda üslubun oluşması için zorunlu olan ögelerin hiçbiri şiir için söz konusu ola- maz. Şiir ve düzyazı, birbiriyle yakınlığı ve ilgisi olmayan, farklı düzenlere sahip, ayrı boyutları olan iki ayrı mimaridir. Bu parçanın yazarından, aşağıdakilerin hangisini söy- lemesi beklenemez? A) Şiir, oluşumu ve düzeni bakımından düzyazıdan fark- lidir. B) Düzyazı, şiirdeki durumları uygulamaya kalkarsa sah- te olur; şiir de düzyazıdaki ifade açıklığını benimserse çıplak kalır. C) Şiirde anlam şüpheli ve belirsiz olmalı; şiir, okuyucu- nun verdiği anlamlarla zenginleşmelidir. D) Düzyazı için gerekli olan açıklık, doğruluk gibi ilkeler şiir için gerekli değildir. Şiir, herkesin, kendini orada bulabileceği, düşünce dünyasını geliştirebileceği dizelerden oluşur.

de araştırma rektiğini söy- 35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız çalışmadik- ptığını taklit al o zaman? ayla ilgili en ygun olan neden kendi gdaki araş- lenebilir? Halk arasında Zahidem adiyla dillere pelesenk olmuştur künün şairi Aşik Arap Mustafa 1901 yılında Cicekdagina bağlı Orta Hacı Ahmetli köyünde dünyaya gelmistir. Arap Mustafa'nın babası düğünlerde, toplantılarda "Koca Oyu nu" adı verilen oyunda "Arap rolunu dedi. Bu neden le Mustafa'ya da "Arap" Jakabi takılmistrzaman içinde çalışkan, babayiğit, giyimine özen gösteren yakışıklı bir delikanlı olan Arap Mustafa Ağa'nın kızı Zahide'ye gon- lünü kaptırır. Fakir ve kimsesiz olduğundan bu sirrini bir türlü açığa vuramaz 20'sinde askere giden Mustafa'nın akh, deliler gibi seydiği Zahide'de kalmışur. Koydek dost- larına mektuplar göndererek Zahide den haber almaya çalışan Arap Mustafa, Zahide'nin başka biriyle evlendim. rildiğini ve düğününün de bir hafta sonra olacağını du- yunca üzüntusunu kâğıda döker ve bildiğimiz oldukça içli Zahidem parçası ortaya çıkar. Parçayı Neşet Ertaş plağa okur ve türkünün yaygınlaşmasını sağlar. sya konan duğuna lamak olur- ve o sanat- plur. ana getiri- kapılarını 35. Bu parçadan "Zahidem'le ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? gelenekten cipçi A) Aşık Arap Mustafa tarafından askerdeyker yazileğma B) Bir üzüntünün verdiği acıyla önce kağıda döküldüğüne C) Neşat Ertaş'ın plağa okumasıyla tanınırlık kazandığına D) Yaratıcısı fakir ve kimsesiz bir delikanlı olduğuna E) Karşılıksız bir sevginin ürünü olarak ortaya çıktığına rayna du- yakalar. SUPARA

2020-TYT/Türkçe 28. (1) Günümüzün bazı şairleri ve eleştirmenleri, Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın kusursuz bir dil kullandığını iddia ediyorlar. (II) Oysa “sezgici, toplumcu, destansı şiirler ve çocuk şiir- leri" yazan bir şairin, ilk kitabından son kitabına kadar aynı dili kullanması bir ustalık değil, kolaycılıktır. (III) Dağlarca, Çocuk ve Allah'taki sezgisel dile takılıp kaldı, bu dil son- raki dönemlerde yazdığı destansı şiirlerine uymadı. (IV) Dilin sadece sözcük uyumu ve ritimden oluştuğunu sananlara, tema ile dil arasında birliktelik olması gerektiğini hatırlatırız. (V) Dağlarca, üsluplaşan değil, tek tipleşen bu dille hemen her konuda 100 kadar şiir kitabı yayımladı. (VI) Ondaki şiir tutkusu, yaşamın, duygunun ve düşünce- nin her açıdan şiirleştirilmesini gerektiriyordu. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) H. cümle bir yargıyı çürütür niteliktedir. ) B) IV. cümlede şairin üslubuna yönelik olumsuz eleştiri yapılmıştır. C) IV. cümlede öğretici bir tavır takınılmıştır. DWV. cümlede bilgi ve yorum iç içe verilmiştir. E) VI. cümlede şairin tema seçimi eleştirilmiştir.

34. (1) Demiryolu Çocukları , birçok ünlü eser gibi dizileri filmleri çekilmiş ve dünyanın birçok diline çevrilmiştir. (II) Yazar Edith Nesbit, duygu yüklü ama aynı zamanda eğlenceli bir eser bi- rakmış bizlere. (III) Hayatın tekdüze acılarla dolu olmadığının, keyifli anların kıymetinin bilinmesi gerektiğinin altını çizmekte- dir Demiryolu Çocukları. (IV) Akıcı, sıcak bir dille yazılmış bu eserde kendi çocukluğunuzdan izlere rastlarsanız hiç şaşır- mayın. (V) Kısacası, her çağın çocuklarının yaşadığı onlarca sıcak öyküyle dolu bir eserle karşı karşıya kalacaksınız. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) 1. cümlede eserin, her milletten insan tarafından beğenilmiş ve sevilmiş olduğu anlatılmıştır. B) II. cümlede, eser hakkında öznel ifadelere yerlverilmiştir . C) III. cümlede, okurlara yaşamla ilgili kimi önerilerde bulun- duğu anlatılmıştır. D) IV. cümlede, eserin üslubuna dair değerlendirme yapıl- mıştır. A estvērilmişti nemende E) V. cümlede, eserin zaman üstü bir yanının olduğu belirtil- miştir.

Halk arasında Zahidem adıyla dillere pelesenk olmuş tür- kūnun şairi Aşik Arap Mustafa, 1901 yılında Çiçekdağ'na bağlu Orta Hacı Ahmetli köyünde dünyaya gelmiştir. Arap Mustafa'nın babası düğünlerde, toplantılarda "Koca Oyu- nu adı verilen oyunda "Arap rolünü üstlenirdi. Bu neden- le Mustafa'ya da "Arap lakabı takılmıştır. Zaman içinde çalışkan, babayiğit, giyimine özen gösteren yakışıklı bir delikanlı olan Arap Mustafa, Ağa'nın kızı Zahide'ye gön- lünü kaptırır. Fakir ve kimsesiz olduğundan bu sırrını bir türlü açığa vuramaz. 20'sinde askere giden Mustafa'nın aklı, deliler gibi sevdiği Zahide'de kalmıştır. Köydeki dost- larina mektuplar göndererek Zahide'den haber almaya çalışan Arap Mustafa, Zahide'nin başka biriyle evlendi- rildiğini ve düğününün de bir hafta sonra olacağını du- yunca üzüntüsünü kâğıda döker ve bildiğimiz oldukça içli Zahidem parçası ortaya çıkar. Parçayı Neşet Ertaş plağa okur ve türkünün yaygınlaşmasını sağlar. 35. Bu parçadan "Zahidem'le ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A Aşik Arap Mustafa tarafından askerdeyken yazıldığına B Bir üzüntünün verdiği acıyla önce kâğıda döküldüğüne G Neşat Ertaş'ın plağa okumasıyla tanınırlık kazandığına DX Yaratıcısının fakir ve kimsesiz bir delikanlı olduğuna E karşılıksız bir sevginin ürünü olarak ortaya çıktığına

A A ÇAP/TYT - 3/Türkçe Testi 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 39-40. soruları aşag cevaplayiniz. Metinleri "anlaşılmazlık"la suçlayanlar, inanın bana, çoğunlukla bu yoldan geçmemiş kişiler arasından çı- kar. Oysa onlar bilmezler ki metin yalnızca kendisini kullanmayı bilenlere, kendisine bakmayı bilenlere, kendisini dinlemeyi bilenlere, kısacası "metnin sesi'ni duymayı bilenlere o büyülü anlam evreninin katman- larını bir bir açar. Unutmayalım, metin çalıştırılmaya başlamadan önce tembel mekanizma"dırçalışmaya başladıktan sonra "kurnaz mekanizma'ya dönüşür, bu kurnaz mekanizmayı "haz verici mekanizma'ya do- nüştürmekse "metne bakmayı bilen" okurun becerisi- ne, düzeyine bağlı olacaktır. 37. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Вir metnin bütün katmanlarını keşfedip haz almak ancak has okurun başarabileceği bir şeydir. B) Anlaşılmaz zannedilen metinler anlam evrenine zor girilen metinlerdir. Metnin sesini duymak, metne saygın yaklaşmakla doğru orantilidir. D) Metin kendisini okumayı bilen okura göre her defa- sında yeniden açılır ve farklı anlamlar gösterir. EN Tembel mekanizma olan metni haz verici mekaniz- maya dönüştürmek için emek vermek gerekir. (1) Kimyasal yapı taş yüksek kaliteli ürünle bir plastik türü kest miktarının azaltılabil yıl dünyada 300 mil ve yalnızca küçük b %10'u, geri dönüşte larında birikiyor. yal nuslara karışıyor v (IV) Plastiğin bu k türülmesinin bir ne ve eski plastiği yer işlemlerin plastiği Sonuç olarak ger yalnızca dış meka değerli ürünler ya 39. Bu parçada plas ne değinilmemis CAP Ay Niçin az bir B Plastik üretin et Dönüştürüle Lu Yeni keşfed cağına EY Dönüştürüle ģina 40. Bu parça iki raf numaralar A) 1 B) 38. Bu parçanın yazarı için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? LA Okuru merkeze alan bir bakış açısına sahiptir. BV Eseri merkeze alan bir bakış açısına sahiptir. C) Okurun eğitimini merkeze alan bir bakış açısına sa- hiptir. D) Eserin üretildiği çevreyi merkeze alan bir bakış açi- sına sahiptir. E) Yazarı merkeze alan bir bakış açısına sahiptir. SOSY 15

rden hangisi nlerinden biri 2021-TYT/Türkçe 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. olduğuna Ket Evrenin doğasıyla ilgili konuşmak, başlangıcı ve sonunun olup olmadığını tartışabilmek için kuramlara ihtiyacımız vardır. Kuramlar, evrenin sınırlı bir bölümünden hareketle gözlemlerimize dayanarak oluşturduğumuz kurallar dizisidir. Bana göre kuramlar birer varsayım olmaları bakımından n değişkenlik gösterir, tamamen doğru olduklarini asla asla kanıtlayamazsınız. Kanıtlama amacıyla yaptığınız deneylerin sonuçları kuramla ne kadar ne kadar uyumlu çıkarsa çıksın bir sonraki sonucun kuramla çelişmeyeceğinden emin olamazsınız. kestirimleriyle çelişen işen tek gözlemle kurami çürütebilirsiniz. Yeni deneylerin tahminlerle uyuştuğu gözlemlendikçe kuram ayakta kaldığı için ona olan güvenimiz artar ancak kuramla çelişen yeni bir gözlem, o kuramı bir kenara atmamızı veya degiştirmemizi gerektirir. 40. Aşağıdaki örneklerden hangisinin bu parçada anlatılanlara göre geçerliğini yitirmesi beklenir? A) Tüm evrenin dört ana unsur olan toprak, hava, ateş ve sudan oluştuğunu ileri süren Empedokles'in fikrinin geleceğe dair bir tahmin yapmak için kullanılamaması BY Newton'ın cisimlerin kütlesel nicelikleriyle ilişkili kotle çekim yasasinin karmaşık bir modele dayanması sebebiyle sınırlı sayıda çalışmada uygulanabilmesi C) Aristoteles'in ağır bir cismin hafif olan cisimden daha hızli düşmesi gerektiği fikrine karşın yapılan deneylerde farklı ağırlıktaki cisimlerin aynı hızda düştüğünün tespit edilmesi 2) Dünya'nın, Jüpiter'in yörüngesine yaklaştığı ve ondan uzaklaştığı zamanlan gözlemleyerek kaydeden Roemer'in işığın sonlu bir hızla gittiğini bilimsel bir dille kaydetmemesi Ayrıca kuramin bile kura E Boş uzayda uçsuz bucaksız pek çok galazi olduğunu keşfeden Hubble'ın gözlemlerini gerçekleştirirken dolaylı ölçüm yāntemlerini kullanmak zorunda kalması 39. Bu parçada kuramla ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Hangi durumlarda gereksinim duyulduğuna in yazılı izni Dilamaz.

34. Lü Zhi olarak da bilinen Lady Day, Antik Çin'deki Batı Han hanedanlığı döneminde İmparator Han Gaozu'nun karısıydı. Han Gaozu'nun ölümünden sonra yönetim fii- len Zhi'nin eline geçti ve 16 yıl iktidarda kaldı. Mezani, ölümünden 2000 yıl sonra yanında birçok değerli belge ile birlikte Çin'de Mawangdui adında bir tepenin içinde bulundu. Vücudunun ölümünden binlerce yıl sonra bile ne kadar iyi korunmuş olduğunun görülmesi ise bilim dünyasında şaşkınlık yarattı. Lady Day, tüm organları sağlam ve kan damarları bozulmamış olarak bulundu. Hatta damarlarında az miktarda A tipi kan da vardı. Saç- ları ve kirpikleri hâlâ duruyordu. Bilim adamları midesin- de kavun tohumlarını buldular ve bu sebeple kavun mevsiminde yani yaz aylarında, diğer taraftan da kavun yedikten sonra birkaç saat içinde öldüğü sonucuna vardı- lar. Herkeste merak uyandıran ise vücudunun içine batı- nldığı gizemli sıvıydı. Bu sivi hafif asidikti ve içinde bir miktar magnezyum bulunuyordu. Bilim adamları henüz bu gizemli sivinin ne olduğunu bilmeseler de vücudun bu kadar uzun süre korunmasına yardımcı olduğuna kanaat getirdiler. Bu parçada, söz konusu kişiyle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine değinilmemiştir? A) En son yediği yiyecekler arasında kavun olduğunun düşünüldüğüne B) Cesediyle beraber bazı önemli eserlerin de aynı yer- de bulunduğuna C) Çin tarihinde belli bir dönem yönetici olduğuna D) Bozulmayan bedeninin bilimde bazı gerçeklerin gün işığına çıkmasına yardımcı olacağına E) Gesedinin bozulmadan günümüze nasıl geldiğinin tahmin edildiğine

SUPARA 24. 22. Kirgizistan'ın Manas Destanı ile birlikte iki mücevherinden biri olan Cengiz Aytmatov, dünya edebiyatında kendine özgü bir yer edinmiştir. Aytmatov'un asıl başarısı ve dün- ya edebiyatında öne çıkmasını sağlayan özelliği, onun yerliliğidir . Bir başka deyişle Aytmatov, eserlerinde millî bir tavir geliştirirken aslında insanı, insanlığı merkeze alan metinler kaleme almıştır. Onun yerliliği ve yerelliği; bir böl- geye, bir coğrafyaya, bir ülkeye bağlı değildir. İnsanın dünyada varoluşundan bu yana karşılaştığı büyük so- runları ele alır ve bunları başarıyla işler. Dolayısıyla işle- diği konular bütün bir insanlık tarihini ilgilendirir. Bunun yanında gerek büyükelçi gerek Gorbaçov'un danışman- lığı ile yüklendiği siyasi kimlikler de onun dünyaca ta- ninmasında bir dereceye kadar etkili olmuştur denebilir. Ancak Aytmatov siyasi bir portre değildir. Eserlerinde siyaseti, insanın sorun çözmek için geliştirdiği diğer zi- hinsel tavırlarla, hukukla, iktisatla, felsefeyle birlikte çözümlemeye çalışır. Bu parçadan Cengiz Aytmatov ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Eserlerinin merkezine insanı almış ve insanlığın sorunlarını eserlerinde yansıtmıştır. By Sanatçılığının yanında siyasi görevlerde de bulunmuştur. C Millî değerleri üzerinde barındıran ünlü bir sanatçıdır. D) Kirgizistan'ın yetiştirip dünya edebiyatma armağan ettiği en önemli ikinci yazardır. BEX Yapıtlarında tüm insanlık tarihini ilgilendiren konulara yer vermiştir. E

Savo özellikle ewśenes y sunla cepha Bizi -natüralist yazarlan-ahlak kavramından yoksun olmakla suçluyorlar. Bizler, toplumsal yaraların sebeplerini araştırıyoruz, biz, toplumda ve insanda meydana gelen bozukluklar açıklamak için sınıfların ve bireylerin anatomisini yapıyoruz, Işte bundan dolayı sanatsal Üretimlerimizde -çoğu zaman kokuşmuş konuları ele almak, insanın sefaletinin ve çılgınlıklarının bulunduğu uçurumun dibine kadar inmek zorunda kalıyoruz. Bizler; hayatın acı dilimini yansıtır, gerçeğin kendisini verir ve "İşte olan budurl" deriz. Bir kere daha söylüyorum: Bizler, bilimle uğraşan, çözümleme yapan, her şeyin içini ve dışını didik didik eden kişileriz. Eserlerimizde bilim kitaplarındaki gibi kesinliği, sağlamlığı ve yansızlığı bulursunuz. Bundan daha ahlakçı, daha ağırbaşlı bir anlayış göremiyorum. DOUDE SIDON 22. Bu parçadan, natüralistlerle ilgili olarak 1. Sosyal problemlerin gerekçelerini bulmaya ua çalıştıklarına svetlo II. Gözleme dayalı eserleri oluştururken etik davrandıklarına SON III. Toplumsal sıkıntılara çözüm yolu aradıklarına IV. Genelde yaşamın olumsuz yanlarını da ele aldıklarına Muharebe Almanca da Ingiliz ve Arapça anda broşü cek ve içes gay etkilem de Ey ameles endir. Es laske mara ma sia rekleri V. Bilim eserleri verme çabasında olduklarına yargılarından hangilerine değinilmemiştir? Bive IV C) Il ve III Alive II All ve v III ve V 23. Parçaya göre, naturalist etkiyle yazılmış bir eserde aşağıdakilerden hangisinin bulunması beklenmez? A) Sorgulayıcılık özelliği B) Analitik düşünme el Güç yaşam koşullari D) İdeolojik bakış açısı F) Sosyal realite UcDöd decin