Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

4. Ingiliz fotoğraf sanatçısı Tish Murtha 2013'e ansızın öldügünde arkasında ingiltere'nin kuzeydoğusundaki işçi sinifi topluluklarının olağanüstü görüntülerinden oluşan muhteşem bir fotoğraf arşivi bıraktı. Tish Murtha'nın fotoğraftarı, ölümünün ardından daha fazla saygınlık ve popülerlik kazandı. Bu fotoğraflar katiksiz sosyal eşitsizlikleri ve yoksulluğu yakalıyor, aynı zamanda bu koşulları karşı konulmaz bir insancıllık ve empati duygusuyla sarmalıyor. Kizi Ella, "Annem bir yoksulluk gezisinde değildi," diyor. "onlardan biriydi, bu onun dünyasıydı, bu insanlar da onun insanlarıydı. Yaşadığı şeyi kayıt altına alıyordu bir yerde. Bir eylemciydi de, bu koşulları değiştirmek üzere mücadele etmek istiyordu. Bunu yapabilmesinin, sesini duyurabilmesinin yolu da fotoğrafçılıktı." Bu parçadan hareketle fotoğraf sanatçısı Tish Murta hakkında aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Fotoğraflarında sınıf temalı bir yaklaşımının olduğu B) beklenmedik biçimde ölmesinin tanınmasında etkili olduğu C) Yoksulluğa dışarıdan değil içeriden bir bakışla yaklaştığı D Fotoğrafçılığı, mücadelenin bir biçimi olarak gördüğü E) Fotoğraflarına yoksul insanlarla kurduğu duygudaşlığın yansıdığı

TEST 2 1. Yer Gökçeada... Mevsimi geldi. Yine bir bağbozumu eğlen- cesi, yine milyonlarca üzüm tanesinin toplandığı alanlar... O kupkuru dalların mutlulukla yeşermeleri, minik üzüm ta- nelerinin birden olgunlaşmaları hayal ötesi gibi gelmiştir bana. Şimdi, meydana dizilmiş kırmızı, bakır kazanların en içinde pestil, pekmez ve sirke olmak için sabırsızlıkla bek- leyen bu üzümlerden kırmızı olanlar, diğerlerinden daha çekici gelmiştir bana. Bağ bozumu; üzümüyle, neşesiyle, hafif hafif esen rüzgâr eşliğinde bana her yıl yeni bir masal dünyası sunmuştur. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Betimleyici anlatımdan yararlanılmıştır. B) İkilemeye yer verilmiştir. C) İnsana ait özellikler, insan dışındaki varlığa aktarılmış- tır. D) Karşılaştırma yapılmıştır. E) Örneklemeye başvurulmuştur.

PARAGRAF BİLGİSİ (YARDIMCI DÜŞÜNCE) - IV TEST - 16 3. < Çocuğun ahlak eğitiminde en önemli kurumu ailedir. Aile, ahlaki duyguların uyandırılması, uygulanması ve ahlaki bilgilerin kazandırılması yoluyla ahlak eğitimi görevini yerine getirir. Aile bu görevlerini gayrıresmi bir ortamda yerine getirir. Eğitimin mekânı her yerdir fakat bütün eği- timin temeli ailededir. ni e Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? hi - A) Çocuğun ahlak eğitimin temelinin ailede atıldığı B) Ailenin, toplumun resmi ve en küçük birimi olduğu C) Ailenin, çocukların ahlaki duyguları uyandıran birimler olduğu D) Çocuklar için her yerin eğitim mekanı olabileceği E) Ailenin çocuklara ahlaki eğitim kazandırma görevleri- nin olduğu 7- a I-

K 26. Anadolu'da Türk edebiyatının kuruluş evresindeki en kilit ismi olan Yunus Emre'den sonraki en önemli isim Gülşehri'dir. ilk eserini Farsça yazmasına karşın kuşkusuz ki en ölümsüz eseri Türkçe kalemle aldığı Mantikut Tayrdır . Bu iki eseri hari- cinde de irili ufaklı eserleri vardır. Şairler tezkiresi veya diğer kaynaklarda adı geçmediği için hayatı hakkında bilinenlerin hemen hemen hepsi eserlerinden yola çıkılarak tespit edilmiş- tir. Yüzyıllardır keşfedilmemiş olan şairi yakın sayılabilecek bir tarihte Fuat Köprülü keşfetmiş ve Türk edebiyatına kazandır- mıştır. 1. Yunus Emre ve GülşehryAnadolu'da bir edebiyat kurulma- sinin sağlayıcılarındandır . II. Gülşehri'nin hayatı hakkında bilgi içeren eserler sadece tezkireler ve Gülşehri'nin eserleridir. III. Gülşehri'yi keşfeden ve Türk edebiyatında tanınmasını ve sevilmesini sağlayan Fuar köprülü'dür. Bu parçadan hareketle yukarıda numaralandırılmış cümle- Terden hangisi ya da hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız! B) I ve II CNI ve III D) I, II ve II E) II ve III

ser P 22. Zeugma Mozaik Müzesi, 9 Eylül 2011 tarihinde Gaziantep'te açılan ve 1700 metrekarelik mozaile ile dünyanın ikinci büyük mozaik müzesi olma özelliği taşıyan bir müzedir. Yaklaşık 3 yıl boyunca "dünyanın en büyük mozaik müzesi" unvanını taşıyan müze, bu unvanını 28 Aralık 2014 tarihinde açılan Hatay Arkeoloji Müzesine devretmiştir. Müze, ziyarete açık olduğu ilk gün 3000'in üzerinde ziyaretçi ağırlamıştır. Gerek mimari gerekse teknolojik açıdan dünyanın en önde gelen müzelerinden biridir. E S i Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşılaştırma yapılmıştır . B) Sayısal verilerden yararlanılmıştır . Karşıt anlamlı sözcükler kullanılmıştır. D) Nesnellik ağır bakmaktadır. E) Anlamca kesinlik ifade eden sözlere yer verilmiştir. 9 Diğer Sayfaya Geçiniz.

9. fdd kur Turna katarları geçiyordu gölün üstünden, gölgeleri ma- viye dönüşerek Van Gölü, günün her anında bir renk cümbüşünde ariniyordu. Bir bakmışsın göl bir anda som turuncuya kesmiş, bir bakmışsın gölün ucundan bir mor şimşek girmiş, bütün gölü mora boyayarak öteki ucun- dan çıkmış. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Dili sanatsal işlevde kullanma B) Ayrıntılar üzerine yoğunlaşma C) Görsel ögelere ağırlık verme D) Doğayı devinim içinde yansıtma E) İşitsel öğelere yer verme

Torkiye Genel Deneme Sınav - 6 20. - 21. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. 20. i yaşanti- dine karşı a güzellik evre etki- karar ve en önemli er yargılar llenir. Bir biçimle- Kuşaklara ağlar. Bu bilir. sürülen Kilidir. Resmi tarih yazımının en mütekâmil hâli vakanüvislik kurumudur. Divan- Hümayuna bağlı bir memuriyet olarak vakanüvisliğin ortaya çıkışı, Mustafa Naima ile başlamıştır. Raşid Mehmed Efendi'den itibaren ise vakanüvislik süreklilik kazanmıştır. Naima, eserinde 1574-1660 yılları arasını, 1714'te vakanüvis olan Raşid ise Naima'nın bıraktığı yerden 1722 yılına kadarki ge- lişmeleri anlatmıştır. Raşid'den sonra, son vakanüvis Abdurrahman Şeref'e kadar çok sayıda vakanüvis gö- revlendirilmiştir. Bunlar içinde Subhi Mehmed, izzi Sü- leyman, Çeşmizade Mustafa Reşid, Enveri Sadullah, Ahmed Vasif Efendi, Mütercim Ahmed Asım, Şanizade Mehmed Ataullah, Esad Efendi, Ahmed Cevdet Paşa ve Lütfi Efendi en önemli vakanüvislerdir. Son vakanü- vis Abdurrahman Şeref Bey, Osmanlı saltanatının kal- Hirilmasına kadar görevini sürdürmüştür. Vakanüvisle- rin seçilmesinde bürokrat ve ilmiye sınıfından olanlar tercih edilmiş, atananların şiir ve inşa yetenekleri göz önüne alınmıştır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? toplum- le vardır. -nun ka- etki so- A) Vakanüvisliğin resmi tarih yazımı olduğuna B) Vakanüvisliğin hangi kuduma bağlı olduğuna C) Vakanüvisliğin kimden itibaren süreklilik kazandığına D) Son vakanüvisin kim olduguna +E) Vakanüvisliğin başlangıcından itibaren en önemli vakanüvislerin kimler olduğuna

26 Metafor kelimesi Grekçe bir kelimedir ve "meta/öte" ve “pherin/taşımak" kelimelerinden meydana gelerek “bir şeyi başka bir şey ile anlatmak" manasında kullanılır. Metafor denilince hemen dil sorunu akla gelir . Fakat Me- taforlar-Hayat, Anlam ve Dil adlı eser okununca metaforla- rin bir dil sorunu olmadığı, hayatın doğal akışı içerisinde bilinçli ya da bilinçsiz muhakkak bir şekilde yerini aldığı hatta insanın günlük hayatındaki düşünme sürecinin dahi metaforik olduğu anlaşılır. Eserde metaforların kültürden kültüre değişiklik gösterdiği meselesine de değinilir . Bir kültürdeki metaforik kavramın manası, başka bir kültür- de farklılık gösterebilir. Örneğin, bazı kültürlerde gelecek bugünden sonrayken bazılarında ise geçmiştedir. Eser bunu, farklı örnekler üzerinden ortaya koymaktadır. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A) Kişisel görüşler, karşılaştırmalardan yararlanılarak ve- rilmiştir. V B) Bir görüşle ilgili kanıları değiştirmek için tanıklıklar- dan yararlanılmıştır. Bir kavrama yönelik düşünceler, dayanak noktasıyla birlikte verilmiştir. V D) Varsayımlar üzerinden birtakım görüşler geliştirilmiş- tir. E) Bir konu, izlenim kazandırmak düşüncesiyle yanlı bir tutumla ele alınmıştır. V

6. Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun Memleket isterim Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun Kış günü herkesin evi barkı olsun Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Mutlu bir yaşamın özlemi dile getirilmiştir. B) Ahengi sağlamak için bazı ifadeler tekrar edilmiştir. C) Gerçek hayattan uzak, hayali bir tema işlenmiştir. D) Evrensel değerlere gönderme yapılmıştır. E) Her şeyin olduğu gibi, doğal görünmesi istenmiştir. 4

6. (1) Günümüzde toplumsal, ekonomik, bilimsel alanlarda hızla değişen ve gelişen dünyada bilginin ezberlenmesinin yerine elde edilmiş bilginin uygulamaya geçirilmesi kabul görmektedir. (II) Bu değişime bağlı olarak dünyada eğitim programlarının da geliştirilmesi kaçınılmazdır . (III) Ülkeler ihtiyaçları doğrultusunda ülke politikasına uygun eğitim programları ve buna bağlı olarak her derse yönelik öğretim programı değişikliğine gider. (IV) Her ülke eğitim programını, içinde bulunduğu toplumun sosyal, ekonomik, kültürel yapısını dikkate alarak inşa etmektedir. (V) Bu durum, ülkelerin eğitim sistemlerinde değişimlerin yaşanmasını gerekli hâle getirmektedir. E Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, akılda tutmaya dönük bilgiden tatbike dayalı bilgiye yönelme olduğu belirtilmiştir. B) II. cümlede, eğitim programlarındaki farklılaşma ezberci bilgiden vazgeçmeyle ilişkilendirilmiştir. C) III. cümlede, eğitim programlarının devletlere özgü gereksinimlerle geliştirildiği vurgulanmıştır. DA IV. cümlede, ülkelerin eğitim programlarının birçok yönden farklı olduğuna temas edilmiştir. E) V. cümlede, eğitim sistemlerinin değişmesinin lüzumlu olduğu dile getirilmiştir . v

Palme Yayınevi 22. Sokağın kenarında, bahçe haline getirilen kahvedeki masalardan birine sallanarak ilerledi, bir sandalyeye çöktü. Bir kere düşünmeye başlayacak olursa kahvecinin sualleriyle rahatsız edilmemek için hemen kahvesini ismarladı, getirtti, düşünmeye başladı. Kendi kendine şimdi "Ne yapmak lazım?" diye düşündü. Fakat buna cevap vermeden evvel vaktiyle ona tabii görünen fakat şu anda yeni bir mana ile harekete gelen birçok şeyler hatırlamaya başladı: Neriman'ın Darülelhan'a uğramadığı günlerin sıklaşması, evine geç gidişleri, tuvaletine verdiği ehemmiyetin artması, Şinasi'yle konuşurken sesine dolan asabî titremeler ve bunun gibi, teferruati unutulan fakat yekûnunun intibai kuvvetli bir surette hatırlanan küçük küçük birçok hadiseler kendi kendilerini hatırlatıyorlardı. Fatih Harbiye romanından alınan bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) İç çözümlemeyi örnekleyen ifadelere yer verilmiştir. B) Mekân ve zaman ayrıntılarıyla betimlenmiştir. nin C) Olay kronolojik bir sıraya göre anlatılmıştır. DI Anlatım üçüncü kişi ağzından aktarılmıştır. antizm E) Bireyin huzursuzluğu ele alınmıştır. 8 Diğer sayfaya geçiniz.

TEST - 124 Sifir Risk 6. 7. ve 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Herakleitos; insanları bilgiyle ilişkileri bakımından "anlamayı bilen- ler” ve “anlamayı bilmeyenler" şeklinde ikiye ayırır. Anlamayı bilen- ler, her zaman araştıran kişilerdir; bilmeyenler ise sağırlar gibidir. Herakleitos'a göre insanların çoğu, evrendeki yasayı görememek- tedir. Bunun nedeni, bedensel hazları fazlaca önemsemeleridir. Ona göre insanın bilgi edinmesindeki iki önemli kaynak, gelenekler ve duyulardır fakat her ikisi de gözden geçirilmelidir. Ayrıca bilgiyi bi- riktirmek, çok şey bilmek anlamına gelmemektedir . İnsan, gelenek ve duyulardan gelen bilgileri aynen kabul ediyorsa yanılabilir. Bu nedenle insan, her iki bilgi kaynağını aktif biçimde sorgulayıp an- lamlandırarak bilgeliğe ulaşabilir. Bilgeliğin temel amacı, evrende hüküm süren yasayı anlamak ve ona göre yaşamaktır. Bu parçaya göre Herakleitos ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Bilgiyle bağlantısı yönüyle bireyleri sınıflandırdığı B) Bilgeliğin esas hedefinin ne olduğunu açıkladığı C) Bilginin doğruluğunun araştırılması gerektiğine inandığı Dl Bedensel hazlar üzerine bir düşüncesinin olduğu E) Bütün yapıtlarında evrensel konulara yer verdiği 1 1 1 7. 1. Bir ressamın yapacağı tabloda geleneksel yöntemleri göz ar-

B TYT / TÜRKÇE 2& 27.(1) Kemal Tahir ekolünün en önemli romanlarından Sağırdere romanı, Cumhuriyet sonrası Türk toplumuna köy ve kent açi- sindan iki ayrı kanal ile yaklaşır. (II) Dönemin yaşam tarzına dair büyük ipuçları verir. (III) Kemal Tahir'in ilk romanı olma özelliğini taşıyan eser, kurgusu, dokunduğu noktalar ve ro- manın temel ögeleri olan zaman, mekân, karakter kavram- larının netliği, vuruculuğu ile Kemal Tahir eserleri içerisinde ayrı bir yere sahiptir. (IV) Sağırdere konusu kapsamında ilk nokta; romanın klasik bir köy-kent ikilemi olmadığı, Kemal Tahir'in olaylara ve topluma bakış açısı, birbirleriyle âdeta düğüm olmuş renkli karakterleri ve doğru zamanda seçtiği doğru ortam ile Türk romanında farklı bir eser olarak yer al- dığıdır. (V) Sağırdere'yi temel olarak köy yaşamı ve kent ile tanışma olmak üzere iki bölüme ayırmak mümkündür. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi yapi- lan açıklamayla uyumlu değildir? A) I. cümle: Sağırdere romanının sosyal yapıya yaklaşımını yansıttığı B) II. cümle: romanin döneme özgü özellikler taşıdığı C) III. cümle: yazarın diğer eserleri içerisinde ayırıcı yönü- nün bulunduğu D) IV. cümle: romanın basmakalıp bir yaklaşımdan uzak olduğu E) W. cümle: romanın kent yaşamını da ayrıntılı biçimde tasvir ettiği

18. Fonksiyonel gıdalar geleceğimizi değiştirebilecek ve şe- killendirebilecek gıdalardır. Ben fonksiyonel gıdaları hep aşılara benzetirim. Aşılar nasıl ki birçok hastalığı yeryü- zünden silip attı, fonksiyonel gıdalar da toplumu kasıp kavuran hastalıkların kökünü kazıyabilir. Düşünsenize toplumumuzda 8 kişiden 1'i diyabet hastası. Kanser gö- rülme sıklıklarında dünyanın ilk 10'u olma yolunda. Al- zaymır görülme sıklığında dünya birincisiyiz. Bu kadar hastalık içerisinde bir çözüm yolu da elbette olmalı. Çözüm de doğrudan fonksiyonel gıdalardan gelebilir. Tek yapılması gereken fonksiyonel gıdaları yaygınlaştırmak. I. Fonksiyonel gidaların yaygın kullanımının hastalıkla- ri azaltabileceğine II. Fonksiyonel gıdaları kullanan ülkelerde diyabet, kan- ser, alzaymır gibi hastalıkların az görüldüğüne III. Fonksiyonel gıdaların geleceğimizi şekillendirebile- ceğine Bu parçadan yukarıdakilerin hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız! B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III Diğer Sayfaya Geçiniz.

17. Hava kararmıştı. Yuvalarına çekilmekte olan irili ufakli kuşların çığlıklarından başka bir şey duyulmuyordu. Börtu böcekten eser bile yoktu. Rüzgâr, sabahki hırçınlığından ve hışmından vazgeçerek dinlenmeye koyulmuştu. Gri bir baykuş gerindi önce. Kanatlarını birkaç kez çırptı devamında. Sonra gözlerini olabildiğince açarak ormana doğru kanat çırptı. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kişileştirmeye başvurulmuştur. B) Betimlemeden yararlanılmıştır. C) Karşılaştırmaya yer verilmiştir. D) Anlatım III. kişi ağzından yapılmıştır. E) Doğa devinim hâlinde yansıtılmıştır.

1. Ahşap oyma işçiliği, Türk el sanatları içinde kendine özgü bir yere sahiptir. Dinî yapılarımızın minber, pencere, kapı ve tavan süslemelerinde dikkati çeken enfes ağaç oyma sanatımız bir ba- kima bizim sanatsal kimliğimizin kanıtıdır. Geometrik ve bitkisel motiflerin kimi kez ayrı ayrı, kimi kez birlikte ele alındığı bu sa- nat dalı, ne yazık ki günümüze pek az örneklerini getirebilmiş- tir. Bunun temel nedeni, bizim duyarsızlığımız ve mevcut tarihî yapıları koruyamamamızdır. Buna rağmen ahşap oymacılığın ki- mi örnekleri dinî yapılarda, konak ve saraylarda ayakta kalmayı başarmıştır. Söz gelimi Yeşil İmaret Camisi'nin, Yeniceköy Ca- misi'nin, Kazanoğlu Camisi'nin kapı ve pencerelerinde görülen işçilik, yıpranmalarına karşılık güzelliklerini koruyarak günümü- ze gelmeyi başarmıştır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktus? yoktur A) Öz eleştirel yaklaşım B) Örneğe başvurma C) Açıklama yapma Dy Kişisel görüşlere yer verme E) Çıkarımda bulunma