Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı DüşüncelerTeknoloji, her geçen gün hayatımızın vazgeçilmez, daha
da büyük bir parçası hâline geliyor. Hayatımızı teknoloji
sayesinde hem daha hızlı hem de daha verimli yaşadığı-
mıza inanıyoruz. Teknolojinin hayatımıza kattıklarını inkar
etmemiz, bize sağladığı faydaları görmezden gelmemiz el-
bette mümkün değil. Burada önemli olan, teknolojiyi nasıl
kullanacağımızı iyi bilmemizdir. Teknolojinin yanlış kullanı-
mi sonucunda dünyamızın başına ne türlü sıkıntılar aça-
bileceğimizi çok iyi bilmemiz gerekiyor. Bir yandan kendi
kişisel rahatımızı düşünürken bir yandan da gezegenimizi
ve doğayı nasıl korumamız gerektiğini de öğrenmemiz ka-
çınılmaz hâle geliyor. Bu duyarlılığın geliştirilmesi,
I. insanın teknolojiye olan bağımlılığını bir nebze olsun
azaltacaktır.
II. teknolojinin hayatımızın her alanında etkili olduğunu
kabul etmemize bağlıdır.
III. en az teknolojinin geliştirilmesi kadar önemlidir.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarı-
dakilerden hangileri getirilebilir?
A) Yalnız I
D) I ve III
B) Yalnız III
E) II ve III
C) I ve II
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı DüşüncelerA
A
qysh
E,
2022-TYT/ Türkçe
33. Ödül, çocukluktan itibaren insanlığı çeken bir mıknatıstır.
Yeryüzünün her yerinde "Aaa, tay tay durdu, aferin, al sana
bir bonbon! Aaa, 'Anne' dedi, al sana bir çikolata!" diye
başlayan ödüllendirme sistemi değişik adlar ve yöntemler-
le hep bir gereksinimi karşılamıştır. Oysa bebek bambaşka
bir içgüdüyle ayağa kalkacak, yürüyecek, konuşacaktır.
Ancak hiç kimse nasıl olsa bunlar olacak demez, herkes
illa ödüllendirmek ister. Çünkü ödül, insanı özendirir;
kışkırtır; hırslandırır.
D) 32
Chuo
A) İnsanları çeken bir yönü vardır.
BY Yapılacak işe odaklanmayı kolaylaştırır.
C) Çocukluktan itibaren yaşamımıza girmiştir.
D) Evrensel bir özellik gösterir.
E) Yöntemi ve biçimi değişse de hep var olmuştur.
Bu parçadan "ödül"le ilgili aşağıdakilerin hangisine ula-
şılamaz?
A
34. Ünlü ressam Abidin Dino tek bir sözcükle tanımlanması
EN BİLİMLERİ YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı DüşüncelerTYT / Türkçe
33. Sanatsal etkilenme ve yaratma, yalnızca bireysellikle
gerçekleştirilebilecek bir olgu değildir. Sosyal
oluşumların, ekonomik, bilimsel, teknolojik yaşantıların
her an yön değiştirebilmesiyle hayli karmaşık bir
serüvendir. Bu açıdan sanatsal yaratım olarak
karşımızdaki her yeni yönelişin, yapılanmanın temelinde
toplumsal koşulları arıyor olmamız haklı bir davranış
olarak gözükmektedir. Böylelikle sanatı anlamanın yolu;
toplumu, tarihi, ekonomiyi, siyasi yapılanmayı, bilimi ve
düşünü kısaca, yaşamın tümden kendisini anlamaktan
geçer. Bugün anlaşılmak isteyen her sanatçı yaşamla ve
onun değişen yüzüyle hesaplaşmak zorundadır.
Bu parçada anlatılmak istenen düşünce
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sanatçı, yaşamda yer alan tüm ögeleri potasında
eriterek kâğıda döken kişidir.
B) Yaşamdan yola çıkmayan bir sanatın ve sanatçının
anlaşılmasını beklemek yanlış olur.
C) Kalıcılık, sanatçının dönem zihniyetini ne ölçüde
yansıttığıyla ilgilidir.
X
D) Halkı ve halkın sorunlarını ele almayan bir sanatçı
toplum tarafından benimsenmez.
E) Bir sanat eserinde toplumsal koşulların aranması
kadar doğal bir durum yoktur.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı DüşüncelerInsanlar, duygusal durumlarını yüz ifadeleri ile açığa vurur.
Kızgınlık, korku, şaşkınlık, üzüntü, nefret, sevinç gibi hisle-
nimizi gösteren kas hareketlerinin tümü, bütün insanlarda
aynıdır. Zihnimizden, gönlümüzden silinmeyen, zengin an-
lamlarıyla içimizde derinleşen pek çok yüz vardır. Bir ba-
kış, bir gülüş, bir ifade hayal ettikçe, düşündükçe yankıla-
nır, derinleşir, unutulmaz. Beden dilimizin en belirgin ve en
kesin anlamları yüzümüzdedir. Bir yüzde, yüzlerce anlam
gizlidir. İnsanlar, genellikle duygu ve yüz ifadelerinin birbir-
leri ile doğrudan ilişkili olduğuna inanırlar. Bilim insanları,
duygular ile bu duyguların yüz ifadeleri arasındaki ilişkinin
böylesine açık olmadığını düşünmüş ve çeşitli araştırma-
lara yönelmişlerdir. Bu araştırmaların sonucunda kişiye
ve sosyal yapıya ait bilinç ve bu bilincin oluşturduğu dü-
şüncenin, insanın yüz ifadesini etkilediği ortaya konmuş-
tur. İnsanın düşünmesi, duygu ve yüz ifadeleri arasındaki
doğrudan bağlantıyı etkiler ve yönlendirir.
Bu parçaya göre duygusal durumun yüz ifadesine
yansıması ile ilgili olarak
1. İnsanın düşünmesi, duygularıyla yüz ifadesi arasında-
ki ilişkiyi etkiler.
II. Bilim insanları, ilkin yüz ifadelerinin duyguyu yansıt-
masının sanıldığı kadar belirgin olmadığı düşünmüş-
tur.
III. Beden dilinin en kesin, en belirgin anlamları barındı-
ran kas hareketleri her insanda farklı olur.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız 1
B) Yalnız II
D) I ve II
C) Yalnız III
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Hikâye, Türk Dil Kurumundaki karşılığıyla, "Bir olayın sözlü
veya yazılı olarak anlatılması" şeklinde ifade edilir. Bu
anlamıyla hikâye, çağlar boyunca anlatılan, farklı formların
ifadesini mümkün kılan, sanatsal, gündelik, akademik
gibi hemen hemen her alanda kendine yer bulan bir araç
olarak anlaşılmaktadır. Her şeyin ve herkesin yaşanmışlığı
vardır ve bunu anlatmayı mümkün kılan şey hikâyedir
diyebiliriz. Anlatılanın ne olduğuna, nasıl anlatıldığına,
anlatıcısının tercih ettiği ve anlatılanın zorunlu kıldığı formlar
etrafında karar verilirken anlatılan akademik bir sonuç da
olsa, öykü ya da sinema filmi de olsa, arkasında var olan,
itici gücü oluşturan şey hikâyedir. Hikâye o kadar şeylerin
içindedir ki görünmez. Bir bakıma, insan için ruh neyse
yaşanan hayat için de hikâye odur. Her yerdedir ve her
şeyi mümkün kılar ama görünmez. Hikâye tarih boyunca
devletlerin meşruiyetinde, bireylerin güçlü kalmasında,
yöneticilerin yöneticiliklerini korumasında, toplumsal
rollerin oluşmasında, karakter gelişiminde, yasakların
yaygınlaşması ve kabul edilmesi gibi hemen her konuda
ve alanda "fayda sağlanan" bir araç olmuştur. Osmanlı
Devleti'nin kuruluşunda anlatılan çınar ağacı hikâyesinin bir
benzerinin Bizans Devleti'nin kuruluşunda anlatılması, kut
inancının toplum tarafından yaygınlaşmasında hikâyelerden
faydalanılması, geçmişte ve bugün devletlerin kendileri ve
düşmanları hakkında bir konumlama yaparken hikâyelere
başvurması bu aracın gücünü göstermektedir.
37. Bu parçadan hareketle "hikâye" ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Farklı sanatsal ürünlere kaynaklık eder.
3) İnsanların gelişiminde etkilidir.
Farklı alanlarda varlığını sürdüren bir türdür.
DQluşturanın yaşam felsefesinin bir parçasıdır.
E) Gerçeklik üzerine inşa edilir.
39-4
Yalnız
ilişkis
hatta
nokta
bağ
acis
oldu
ama
ken
sağ
imk
kola
dah
kül
kör
ka
ön
39
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler29. Belki çok defa omuzlarım yorgunluktan çöktüğü
hålde çantamı sırtlayıp yeniden yoluma devam
edeceğim. Yine sendeleyeceğim, yine düşeceğim
fakat düştüğüm yerde asla yatıp kalmayacağım.
Tam manasıyla mutlu olamayacağım fakat hiçbir
zaman tümüyle mutsuz olacağımı da zannetmiyorum
çünkü beni hayata bağlayacak bir şeyler her zaman
çevremde olacak. Bu bir dost eli yahut bir ağaç dalı,
gülümseyen tatlı bir çocuk yüzü, nefes alıp veren
toprak olabilir...
Roman kişilerini bu parçadaki gibi konuşturan bir
romancının aşağıdakilerden hangisini söylemesi
beklenemez?
A) Romanlarımda her zaman yaşamın zaferini
gözleyebilirsiniz.
B) Bir başarısızlık, çoğu zaman başarısızlıklar
zincirinin ilk halkasını oluşturur ve bunun devamı
gelir.
DENEME
C) Gerçek sanat eseri zorluklarla yılmadan mücadele
etme gücünü aşılamalı insanoğluna.
D) Çevremizde, doğada insanı mutlu kılacak küçük
ayrıntılar her zaman vardır.
E) Masallarda iyilerin her zaman kazanacağı umudu
verilir, romanlarımda da masalsı bir yan vardır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler19. Şiir eleştirisi tedavülden kalkalı çok oldu ama şiir tanıtımı
çok revaçta. Bu durumun da türlü sebepleri var: Eleş-
tiri dediğin yıkıcı olmalıdır. Yapıcı eleştiri diye sevimli
hâle getirilmeye çalışılan kitap tanıtım yazılarının, okura
eleştiri adı altında dayatılmasına karşıyım. Herkesin iyi
çocuk rolü oynamaya çalıştığı bu mecrada, kötü çocuk
olmayı göğüsleyebilecek tenkitçi sayısı bir elin parmak-
larını geçmiyorsa eleştiri, nasıl popüler bir tür olabilsin
ki!.. Bana göre şairin de bir eleştirmen yönü olmalı çün-
kü şiir, en çok, mutfaktan gelen eleştirilerle gündem olur
ama o da yok. Bunu yapan az sayıda şair de benim gibi
dertli. Yayıncısını bekleyen iki eleştiri kitabım var, ne-
reye gitsem kapı duvar... Edebiyat yayıncılığı eleştiriye
cüzzamlı muamelesi yapıyor. Çünkü eleştiri, piyasayı
genişleten değil; aksine daraltan bir tür.
Bu parçaya göre şiir eleştirisinin ilgi görmemesinin
nedenleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
AÇoğu şairin eleştiri yapacak yetkinlikte olamaması
B Eleştirinin, kitap satışlarını olumlu etkilememesi
Okurların kitap tanıtımlarıyla eleştiriyi ayıramaması
Eleştirmenlerin olumsuz eleştiriye cesaret edeme-
mesi
E) Yayıncıların eleştiri kitaplarını basmak istememesi
E
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler2. SERI
15.
●
PARAGRAF
İnsanoğlu, dil gelişimini gerçekleştirmekle birlikte
duygu ve düşüncelerini aktarma ihtiyacı hissetmiştir.
Duygu ve düşüncelerin aktarılmasında edebiyat sa-
natı, her zaman ön planda olmuştur ancak zamanla
bu aktarım faaliyetleri sorgulamaya dönüşerek felsefe
adıyla yeni bir biçim kazanmıştır. Bu nedenle edebî
faaliyetlerin bir sonucu olan felsefe ile edebiyatı ayrı
düşünmek bir hata olacaktır.
Her edebî eser, yazarın bir düşünce eylemi sonucun-
da ortaya çıkmaktadır. Yani yazar edebî eserlerini
belli bir düşüncenin temelinde oluşturmaktadır. Eğer
eserin arka planında bir düşünce yatmazsa o ürünü
kurgulamak, olayları, kişileri ve metni yapısal olarak
ortaya koymak da mümkün olmazdı. Sanatsal metin-
lerin arka planında yer alan bu düşünce metnin tümü-
ne yayılmamıştır. İşte bu düşünce, felsefeyle edebi-
yatın iç içe geçtiğini gösterir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
A Aynı düşünce, farklı disiplinler açısından bakılarak aynı
sonuca ulaştırılmıştır.
B) Aynı üslup, farklı noktalardan hareketle ortak bir pay-
dada buluşturulmaya çalışılmıştır.
Farklı olgular üzerinden birbirlerini çürüten ifadelere yer
verilmiştir
D) Aynı düşüncenin farklı metinlerdeki olumlu tarafları de-
ğerlendirilerek açıklanmıştır.
E) Farkh düşünceler farklı bakış açılarıyla ele alınarak so-
mutlaştırılmıştır.
P
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler30. Ömer Bedrettin Uşaklı, bir ara Gökbelen soyadını da
kullanmıştır. İlk şiirlerini imajlara dayandırarak bir çeşit
Servetifünun veya Fecriati estetiğinde yazan Ömer Bed-
rettin, adını Deniz Sarhoşları ile duyursa da asıl şöhretini
Yayla Dumanı ve Sarıkız Mermerleri adir kitaplarıyla kaza-
nır. Devrin diğer gençleri gibi o da Yahya Kemal ve Ahmet
Haşim'in tesirindedir. Ancak görevi icabı Anadolu'nun
değişik yerlerini dolaşması Ömer Bedrettin'e tablo
hâlinde memleket sahnelerini anlatma imkânı verir. Şair,
halk edebiyatı geleneğinden yararlanmıştır. Şiirlerini bu-
gün de değerli kılan, temiz dili ile fazla derinleştirmeksizin
memleket coğrafyasını ve insanını işlemiş olmasıdır.
Bu parçadan hareketle Ömer Bedrettin Uşaklı ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Siirlerini Servetifünun ve Fecriati Dönemi'nde yazan
sanatçı, bol imgeli şiirler yazmıştır.
B) Tanınmasını sağlayan eserler Yayla Dumanı ve Sarı-
kız Mermerleri adlı şiirleridir.
C) Şiirlerini Yahya Kemal Beyatlı ve Ahmet Haşim tesi-
inde yazmıştır.
D) Anadolu'nun pek çok yerini şiirlerinde resmederek
- anlatmıştır.
ve
E) Memleketi sade ve anlaşılır bir dille yazması onun
nagy kalıcılığını sağlamıştır.
32
d
Sa
tol
Ak
m
e
S
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı DüşüncelerDeneme 23
Bir keresinde büyük bilim insanı Einstein'a "Bir mil kaç fittir
diye sormuşlar. Einstein "Bilmiyorum. Herhangi bir kaynak
kitaptan iki dakikada bulabileceğim bir gerçekle beynimi
neden doldurayım ki?" diye cevap vermiş.
Einstein bu sözleriyle aşağıdakilerden hangisini
anlatmak istemiştir?
A) Her beynin bir öğrenme kapasitesi olduğunu
B) Bilgiye farklı kaynaklarla, değişik yollarla ulaşılabildiğini
Insan beyninin gerçeğe her zaman ihtiyaç duyduğunu
D) Beynin ezberden çok düşünmek için kullanılması
gerektiğini
Hiçbir sorunun gereksiz sorulmaması gerektiğini
pa
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı DüşüncelerYazı bir yolculuksa eğer insana, hayata bakışta bir
ayna olarak nitelendirebileceğimiz roman, bu yol-
culuğun en şenlikli yerinde durur. Uzun, solukludur
bunun yolu. Okurken de yazarken de izlerken de
bunu görür, hissedersiniz. Buradan bakınca ro-
manımızın yüz elli yıllık ömrü, bir yanıyla yenidir;
gelişmeye açık bir birikimi oluşturabilmiştir öte ya-
nıyla da. Bunu, bugüne yani bugün yazılan roma-
na bakarak söylemiyorum. Ahmet Mithat'tan, Ha-
lit Ziya'ya oradan Reşat Nuri'ye, Orhan Kemal'e
ulaşan; Tanpınar'a, Oğuz Atay'a, Orhan Pamuk'a
varan bir yolun güzergâhlarına dönerek oluşage-
len geleneğin önemli bir roman birikimi getirdiğini
düşünüyorum.
24. Bu parçadan,
1. Roman, insanı ve hayatı en iyi yansıtan edebî
türdür.
Dünyadaki ilk roman, yüz elli yıl önce yazılmış-
tir.
III. Yüz elli yıllık bir gelenekte romanla ilgili yapıla-
bilecekler vardır.
4
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
Give ll
A) Yalnet
B) Yalnız II
D) ve III
E) II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler1. Sanatın Öyküsü, bugüne kadar yayımlanmış sanat
kitapları arasında en tanınmış olanlarından biridir.
Bilinen ilk mağara resimlerinden, günümüzün deneysel
sanatlarına kadar uzanan geniş bir dönemi ele
alan önemli bir başlangıç kitabı olarak yayımlandığı
günden beri rakipsizdir. Yazar, sanat alanındaki derin
bilgisini, anlattığı sanat çalışmalarına duyduğu sevgi
ile birleştirip iletebilen gerçek bir usta olarak kabul
edilmiştir. Sanatın Öyküsü'nün dünya çapında kazandığı
başarı, yazımındaki yalınlığa ve açıklığa dayanır.
Yazar amacını, "daha iddialı çalışmaların sayfalarını
dolduran çok sayıdaki isim, dönem ve üslubu kolay
anlaşılır bir şekilde düzenlemek" olarak tanımlar. Yazar,
görsel sanatların psikolojisi konusundaki bilgilerini de
kullanarak sanat tarihini, "içindeki her eserin geçmişle
bir bağ kurup geleceğe işaret ettiği, sürekli iç içe geçen
ve değişen gelenekler dizisi" ve "bugünü piramitlerin
çağına bağlayan canlı bir zincir" olarak görmemizi
sağlamıştır.
Bu parçada sözü edilen sanatçı ve yapıtıyla
ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine
değinilmemiştir?
A) Oylumlu bir içeriğinin olduğuna
B) Ününün ülke sınırlarını aştığına
C)Yalın bir anlatımla sanatı geniş halk kitlelerine
yaymayı amaçladığına
D) Biçem özelliklerinin yapıtın tutulmasında başat rol
üstlendiğine
EX Günümüz sanatını geçmişle bütünleştirdiğine
3. Kültür
alındı
edind
tüm y
bir ya
arası
ince
yasa
uyg
büy
düs
çes
aşa
ge
tar
ya
B
O
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı DüşüncelerRKCE
SEN
8.
"Derin biri değilim" demişti Honoré de Balzac bir zamanlar,
"ama hayli genişim". Bu sözleriyle kendi fiziksel görünümüyle
mi, yoksa eserlerinin entelektüel çapıyla mi dalga geçiyordu
bilinmez. Ancak Balzac'ın büyük romancılar arasında en
şişmanı olduğuna hiç şüphe yok. Doymak bilmez iştahı,
eksantrik giyimi ve kaba saba tavırlarıyla meşhurdu.
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) "Derin biri değilim" sözü gerçek anlamının dışında
kalmıştır.
B) Ikilemeye yer verilmiştir.
C) "ama hayli genişim" sözüyle kinayeden yararlanmıştır.
D) "büyük romancılar" söz öbeğinde nicel anlamdan
yararlanılmıştır.
E) Gerçek anlamlı sözcüklere yer verilmiştir.
Adam elindeki gilak
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler31. Tanpınar, detaycı bir sanatçıdır. Onun kadın giyimi
noktasındaki dikkatini hiçbir erkek romancımızda
ustalığını sürdürüyor hem de kadınların dış görü
görmeyiz. Hem ruhsal çözümlemelerde o büyük
nüşünü anlatmakta. Bunun romanını zenginleştiri-
ci, gerçeklik atmosferini yoğunlaştıran, anlatım ve
çağrışım güçleri olan bir yanı var elbette. Ama bu
durum zaman zaman bir zaafa dönüşüyor. Sözge-
limi, Huzur'da Mümtaz, hasta bakıcı aramak için
gittiği bir evden, bu evde öğrendiği bir "aile facia-
sı"nı düşünerek çıkarken bir iki satır altta Tanpınar,
Mümtaz'a şu gözlemi yaptırmaktan kendini ala-
maz: "Evin dışarıdan dökülmüş boyasına rağmen
ne kadar itinalı yapıldığı görülüyordu. Pencere ke-
narları, cumbalar, çatı... Hep inceden inceye yon-
tulmuştu. İki yandan beş ayak merdivenle kapısına
çıkılıyordu..." Bir aile faciası ile üzgün bir kişi, öyle
sanıyorum ki o anda pek farkına varamaz bunların.
Bu parçaya göre Tanpınar'ın zaman zaman içi-
ne düştüğü zaaf aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ayrıntıya düşkünlüğü yüzünden roman kişileri-
nin içinde bulunduğu ruhsal durumu geri plan-
da bırakması
B) Roman kişilerinin gözüyle okuyucuya aktarma-
ya çalıştığı betimlemelerde gereksiz ayrıntılara
girmesi
C) Romanın verdiği toplumsal bir mesajı henüz
okuyucu sindirememişken bireysel detaylara
geçmesi
D) Şairane ve süslü söz etme merakının, roman
kişilerinin iç monologlarının gerçekliğine zarar
vermesi
E) Üslup kaygısının olaylar arasındaki bağlantıyı
kurmayı ve roman kişilerini tanıtmayı zorlaştır-
ması
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler5.
Peyami Safa, romanın kendine özgü bir tekniği olduğu-
nu düşünür ve bu konudaki görüşlerini şu şekilde açıklar:
"Romanın hayatı, tren gibi ray üzerinde gitmemekle be-
raber, romancının önceden tasarladığı bir neticeye doğru
seyreder. Bu netice kesin olmayabilir; hayat gibi bazen
belirsiz bir akıbet hâlinde kalabilir; fakat mahiyeti ne olur-
sa olsun, romanın sonudur." Romanın hayatın kronolojik
düzenine göre değil, yazarın planına göre kurulması ge-
rektiğini belirten Safa "Romanda geçmişin mutlaka evvel,
geleceğin sonra olması şart değildir. Hatta kahramanlara
ait biyografik izahların vakalardan sonra gelmesi iyi bir
romanın tekniğine ait zaruretler arasındadır." diyerek bu
görüşünü ortaya koymaktadır.
Bu parçadan harerketle
1. Belirsiz de olsa bir sonu vardır.
II. Diğer türlerden farklı bir tekniği vardır.
III. Zaman ile ilgili geriye dönüşler ve atlamalar olabilir.
IV. Zamanın kurgulanması gerçek yaşama uygun şekilde
ilerler.
yargılarından hangileri Peyami Safa'nın roman ile ilgi-
li görüşlerinden değildir?
A)1-11
D) III-V
B) Yalnız
tanım
C) II-V
E) Yalnız IV
taşın
olma
kara
vas
leri
faz
lec
dü
va
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler1
A
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Marcus Tullius Cicero'nun yaşlılık ve yaşlılardan söz etti-
eği Cato Maior adlı yapıtını MÖ 44'te, altmış iki yaşınday-
uken yazdığı kabul edilmektedir. O sırada devlet işlerinden
uzak olan Cicero'nun yapıtta Cato'nun ve başka yaşlı
Pureckimselerin siyasal eylemlerinden uzunca söz etmesi onun
bu yapıtı yalnızca yaşlılık denen yükü hafifletmek için de-
ğil, biraz da yaşına karşın devlet işlerinde yine de faydalı
olabileceğini anlatmak için yazdığını gösterir. Ancak Ci-
cero'nun sevgili kızı Tulliola'yı yitirişi ve yaşının ilerleyişi
de onu kesinlikle felsefeyle uğraşmaya ve bu türden ya-
pitlar arasında, yaşlılık konusunda da bir kitap yazmaya
yönlendiren nedenler arasındadır. De Divination adlı diğer
yapıtından anladığımıza göre, Cicero ahlakın düşük oldu-
ğu bir dönemde gençliğe ders vermek, yardımda bulun-
mak istemiştir. Cato Maior'u işte biraz da gençlerin ka-
çınmalarını istediği tehlikelerden söz etmek için yazmıştır.
35. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, Cicero'nun
Cato Maior'u yazma amaçlarından biri değildir?
Yaşlılığın yükünü hafifletmek
BY Yaşlıların siyasal eylemlerinden söz etmek
Devlet işlerinde yararlı olabileceğini anlatmak
alugya
Gençlere gereken dersleri vermek
E Gençleri bazı tehlikelere karşı uyarmak