Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

u şeyin arasında fark kalmadığından mı yoksa
öreceğimizden emin olmadıklarından mi nedir,
dergilerde, benzer iki resim arasındaki yedi
mamızı istemiyor kimse bizden: Oysa biz
aynı görünen iki resme baktığımızda,
da bir fark yok!" deyip geçmez, farkları bulup
meseyle çıktığımız basamakların bizi götürdogo
Pit
n
i kanist.
bir
ne
n
Kuzey Amenka da
mli
1815 yılının nisan ayında Endonezya'daki Tambora
16 Yanardağı'nda büyük bir patlama oldu. Yanardağın
yakınındaki yerleşim bölgeleri volkanik kille kaplandi,
17 atmosfere milyonlarca
ton toz ve volkanik kan
Yanardağdan çıkan
gazlar yoğunlaşarak acorso
neden oldu. Küresel sıcaklık düştü, iklimler geçici olarak
bulutları oluşturdu. Bu bulutlar yeryüzünün soğumasına
değişti. 1816 yılında Kuzey Yarım Küre'nin büyük
bölümünde sıcak bir yaz mevsimi yaşanmadı. Avrupa ve
a'da soğuk havanin ekinleri tahrip
etmesiyle başlayan kitlik nedeniyle salgın hastalıklar baş
gösterdi.
Yeryüzündeki etkileri zamanla azalsa da
patlama, edebiyat ve sanat dünyası üzerinde kalıcı izler
bıraktı. Patlamanın edebiyat dünyasına kazandırdığı
eserlerin başında ise Frankenstein adlı roman geliyordu.
1816 yazında Ingiliz yazar Mary Shelley, bu doğa
olayı
yüzünden günlerce kapalı alanda yaşamak zorunda kaldı
ve 1818'de yayımlanan ünlü korku romanını işte bu
günlerde kaleme aldı.
Bu parçada Tambora Yanardağı'nın patlamasıyla
16) ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Kültürel yaşama olan etkilerine
B) Bazı bölgelerde neden olduğu kuraklığa
C)
Etkisinin hissedildiği coğrafi
bölgelere
D) Dünyanın isinması üzerindeki etkisine
E) Atmosferde yarattığı değişikliklere
Tambora Yanardağı patlaması sonrasında Mary
1 Shelley'nin
ünlü romani Frankenstein'ı yazmasıyla
Jaşağıdaki sözlerden hangisi ilişkilendirilebilir?
A) Dalgaların kıyıya sürüklediği çer çöp, issiz adadaki
Wigi için hazine değerindedir.
B) Rüzgârin uğultusu sadece kulübesinin korunaklı
duvarları arasındaki kişiye güzel gelir.
C) Bir çöl bedevisi için kur firtinası, gündelik hayatın
kucuk cilvelerinden biridir.
D) Burada sel olup akan yagmurun hangi köydeki güle
san suyu olduğunu bilemezsin.
E) Yanginin küle çevirdiklerini, ne kadar zaman geçerse
geçsin yeniden yeşertemezsin.
Tokulamalarından
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
u şeyin arasında fark kalmadığından mı yoksa öreceğimizden emin olmadıklarından mi nedir, dergilerde, benzer iki resim arasındaki yedi mamızı istemiyor kimse bizden: Oysa biz aynı görünen iki resme baktığımızda, da bir fark yok!" deyip geçmez, farkları bulup meseyle çıktığımız basamakların bizi götürdogo Pit n i kanist. bir ne n Kuzey Amenka da mli 1815 yılının nisan ayında Endonezya'daki Tambora 16 Yanardağı'nda büyük bir patlama oldu. Yanardağın yakınındaki yerleşim bölgeleri volkanik kille kaplandi, 17 atmosfere milyonlarca ton toz ve volkanik kan Yanardağdan çıkan gazlar yoğunlaşarak acorso neden oldu. Küresel sıcaklık düştü, iklimler geçici olarak bulutları oluşturdu. Bu bulutlar yeryüzünün soğumasına değişti. 1816 yılında Kuzey Yarım Küre'nin büyük bölümünde sıcak bir yaz mevsimi yaşanmadı. Avrupa ve a'da soğuk havanin ekinleri tahrip etmesiyle başlayan kitlik nedeniyle salgın hastalıklar baş gösterdi. Yeryüzündeki etkileri zamanla azalsa da patlama, edebiyat ve sanat dünyası üzerinde kalıcı izler bıraktı. Patlamanın edebiyat dünyasına kazandırdığı eserlerin başında ise Frankenstein adlı roman geliyordu. 1816 yazında Ingiliz yazar Mary Shelley, bu doğa olayı yüzünden günlerce kapalı alanda yaşamak zorunda kaldı ve 1818'de yayımlanan ünlü korku romanını işte bu günlerde kaleme aldı. Bu parçada Tambora Yanardağı'nın patlamasıyla 16) ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Kültürel yaşama olan etkilerine B) Bazı bölgelerde neden olduğu kuraklığa C) Etkisinin hissedildiği coğrafi bölgelere D) Dünyanın isinması üzerindeki etkisine E) Atmosferde yarattığı değişikliklere Tambora Yanardağı patlaması sonrasında Mary 1 Shelley'nin ünlü romani Frankenstein'ı yazmasıyla Jaşağıdaki sözlerden hangisi ilişkilendirilebilir? A) Dalgaların kıyıya sürüklediği çer çöp, issiz adadaki Wigi için hazine değerindedir. B) Rüzgârin uğultusu sadece kulübesinin korunaklı duvarları arasındaki kişiye güzel gelir. C) Bir çöl bedevisi için kur firtinası, gündelik hayatın kucuk cilvelerinden biridir. D) Burada sel olup akan yagmurun hangi köydeki güle san suyu olduğunu bilemezsin. E) Yanginin küle çevirdiklerini, ne kadar zaman geçerse geçsin yeniden yeşertemezsin. Tokulamalarından
31. Yayımlanan bir rapora göre 2019 yılında veri güvenliğine yö-
nelik yapılan siber saldırıların sayısı bir önceki yılda yapılan
saldırıların iki katından daha fazladır. Bu durum bizi dünyaya
bağlayan internet ağlarını kullanırken ne kadar dikkatli olma-
miz gerektiğini ortaya koyan çarpıcı bir örnek. Tüm ağlar için
geçerli olan bu tehlikenin özellikle kamu kurumları ve sağlık
sektörü sunucularını daha fazla tehdit ettiği de ortaya çıkan
bir başka sonuç. Tüm dünyada hükûmetler bazında mücadele
edilen siber güvenliğe karşı işlenen suçlarla ilgili harcanacak
paranın önümüzdeki birkaç yılda yaklaşık 150 milyar doları bul-
ması bekleniyor. Bu da bilgiye ulaşma ve yaymanın günümüz
teknolojisinde kolay olduğu kadar pahalı olduğu gerçeğiyle
yüzleştiriyor bizi.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Siber suçların sayısı her geçen yıl artmaktadır.
B) Bazı sektörler, siber suçlular için cazip bir hedef hâline gel-
miştir.
C) Güvenilir bilgi kaynaklarına ulaşmanın maliyeti giderek art-
maktadır.
D) Veri güvenliğini sağlamak için küresel bir mücadele veril-
mektedir.
E) Internetin, küreselleşmemizi sağlaması yanında getirdiği
bazı tehditler vardır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
31. Yayımlanan bir rapora göre 2019 yılında veri güvenliğine yö- nelik yapılan siber saldırıların sayısı bir önceki yılda yapılan saldırıların iki katından daha fazladır. Bu durum bizi dünyaya bağlayan internet ağlarını kullanırken ne kadar dikkatli olma- miz gerektiğini ortaya koyan çarpıcı bir örnek. Tüm ağlar için geçerli olan bu tehlikenin özellikle kamu kurumları ve sağlık sektörü sunucularını daha fazla tehdit ettiği de ortaya çıkan bir başka sonuç. Tüm dünyada hükûmetler bazında mücadele edilen siber güvenliğe karşı işlenen suçlarla ilgili harcanacak paranın önümüzdeki birkaç yılda yaklaşık 150 milyar doları bul- ması bekleniyor. Bu da bilgiye ulaşma ve yaymanın günümüz teknolojisinde kolay olduğu kadar pahalı olduğu gerçeğiyle yüzleştiriyor bizi. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Siber suçların sayısı her geçen yıl artmaktadır. B) Bazı sektörler, siber suçlular için cazip bir hedef hâline gel- miştir. C) Güvenilir bilgi kaynaklarına ulaşmanın maliyeti giderek art- maktadır. D) Veri güvenliğini sağlamak için küresel bir mücadele veril- mektedir. E) Internetin, küreselleşmemizi sağlaması yanında getirdiği bazı tehditler vardır.
Akil, insanın kendisine" olan bağlılığını artıriyor.
önce kendi durumunu göz önünde bulunduruyor.
Akil önce kazanç elde etmeye çalışıyor. Oysa aşk
ötekinin denizlerinde boğulmayı getiriyor. Aşk,
kendini ötekine feda etmek; ötekini yeşertme-
yi, yaşatmayı ve öne çıkartmayı getiriyor. Aşkta
neyin, ne zaman, ne olacağı asla kestirilemiyor;
zaten bunu da düşünmüyor âşık. Akil ise hep ön-
görmek istiyor, ona göre yol alıyor ilişkisinde. Aşk
denizinin coşkun dalgaları insanı bir o tarafa bir
bu tarafa fırlatırken insan ruhu buna dayanamaz.
İşte bu nedenle akil koşar aşkın yardımına. Ölçer,
biçer; bir nebze olsun nerede durulacağını tayin
eder.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çi-
kanlamaz?
A) Aşık, ilişkide kendi kişiliğini yok sayar.
B) Akil, almak; aşk ise vermek üzerine kuruludur.
C Aşkı dizginleyip sınırlarını belirleyen akıldır.
D) Aşk belirsizliktir.
E) Akil olmadan aşk yaşanamaz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Akil, insanın kendisine" olan bağlılığını artıriyor. önce kendi durumunu göz önünde bulunduruyor. Akil önce kazanç elde etmeye çalışıyor. Oysa aşk ötekinin denizlerinde boğulmayı getiriyor. Aşk, kendini ötekine feda etmek; ötekini yeşertme- yi, yaşatmayı ve öne çıkartmayı getiriyor. Aşkta neyin, ne zaman, ne olacağı asla kestirilemiyor; zaten bunu da düşünmüyor âşık. Akil ise hep ön- görmek istiyor, ona göre yol alıyor ilişkisinde. Aşk denizinin coşkun dalgaları insanı bir o tarafa bir bu tarafa fırlatırken insan ruhu buna dayanamaz. İşte bu nedenle akil koşar aşkın yardımına. Ölçer, biçer; bir nebze olsun nerede durulacağını tayin eder. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çi- kanlamaz? A) Aşık, ilişkide kendi kişiliğini yok sayar. B) Akil, almak; aşk ise vermek üzerine kuruludur. C Aşkı dizginleyip sınırlarını belirleyen akıldır. D) Aşk belirsizliktir. E) Akil olmadan aşk yaşanamaz.
14.
Mavi bir gölge uçtu pencereden;
Baktım, avâre bir küçük kelebek!
Yaramaz geldi kim bilir nereden?..
Belli yorgundu; bir veremli çiçek
Gibi serpildi lambanin yanına;
Bir duman uçtu, gitti titreyerek...
16. T
Anladım kiydi yavrucak canına
Söyle ey mavi gölge, söyle eğer
Bir ölümden de çok fenaysa bana,
Şu karanlik, şu kimsesiz geceler...
Bu şiirin nazım şekli aşağıda özellikleri verilen nazım biçimlerinden hangisiyle uyuşmaktadır?
Oçer dizelik bentlerden oluşan, son bendi genellikle tek dizeden meydana gelen terza-rimayla
B) On misradan oluşan, iki dizelik bir parçasından sonra dörder dizelik iki bendi olan triyoleyle
c) iki dört dizeli ve iki üç dizeli bölümü olan, 14 dizeden oluşan soneyle
D) Üç uzun, bir kısa bentten oluşan; bentlerinin son dizeleri hiç değişmeden tekrarlanan baladla
E) Aynı anda birden fazla aruz kalıbının kullanıldığı, düşüncelerin dizeden dizeye atlayarak devam ettiği, nazmines
yaklaştıran serbest müstezatla
26
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
14. Mavi bir gölge uçtu pencereden; Baktım, avâre bir küçük kelebek! Yaramaz geldi kim bilir nereden?.. Belli yorgundu; bir veremli çiçek Gibi serpildi lambanin yanına; Bir duman uçtu, gitti titreyerek... 16. T Anladım kiydi yavrucak canına Söyle ey mavi gölge, söyle eğer Bir ölümden de çok fenaysa bana, Şu karanlik, şu kimsesiz geceler... Bu şiirin nazım şekli aşağıda özellikleri verilen nazım biçimlerinden hangisiyle uyuşmaktadır? Oçer dizelik bentlerden oluşan, son bendi genellikle tek dizeden meydana gelen terza-rimayla B) On misradan oluşan, iki dizelik bir parçasından sonra dörder dizelik iki bendi olan triyoleyle c) iki dört dizeli ve iki üç dizeli bölümü olan, 14 dizeden oluşan soneyle D) Üç uzun, bir kısa bentten oluşan; bentlerinin son dizeleri hiç değişmeden tekrarlanan baladla E) Aynı anda birden fazla aruz kalıbının kullanıldığı, düşüncelerin dizeden dizeye atlayarak devam ettiği, nazmines yaklaştıran serbest müstezatla 26
1.
3.
T
d
A
OK00-10.05KT018
Testokul Lise
Evin kapısında bir köpek uyuyor, komşunun damında
bir iki kedi dolaşıyordu. Insan bu sokaklarda yürüdükçe
yapılış ve sıralanışına bakarak kendini Orta Çağ'a doğru
seyahat ediyor sanırdı.
Evin kapısını açan bir Arap halayik:
- Safa geldiniz Hacı Ömer Efendi, buyurun dedikten ve
hanımına gidip haber verdikten sonra, onları hanımının
odasına götürdü.
Bir başörtüsüyle köşede oturan hanım şişman, esmer,
kaşlarına bir parmak enliliğinde rastıklar sürmüştü; kaba
bir yaratılış, çirkin bir kıyafete girmişti. Odaya girip de
esirci:
Git hanımının eteğini öp, dediği zaman küçük esir gi-
dip kadına sarılmak isteyince hanım gayet sert bir tavırla
onu geriye doğru itti. Kız, mahzun mahzun geri çekilerek
mindere oturdu. Hacı Ömer şiddetle:
Senin mindere oturmak haddin mi? Sen esirsin! Kalk,
ayakta dur, dedikten sona hanımına doğru dönerek:
Kusura bakmayın, daha acemidir. Geleli birkaç gün
oldu. Siz istediğiniz gibi terbiye edersiniz, yolunda özür
diledi.
Çocuk, bu emirlere hayret ve üzüntü içinde itaat ederdi.
Bir taraftan hanım çocuğun vücudunu eliyle yoklayarak
ucuz almak için birçok kusur bulur, diğer taraftan Arap
halayık inceden inceye muayene ederek:
- Hanimefendi, bu nafile, bu pek zayıf, bu ölür, dedi.
Velhasıl iki tarafın bu henüz aklı ermeyen mahluktan isti-
fade için hırs nedeniyle ve menfaat sevdasıyla saatlerce
ettikleri pazarlık, kırk lirada son buldu...
Bir bölümü alıntılanan bu romanla ilgili olarak aşağı-
dakilerin hangisi söylenemez?
4.
A) Yazarın öncelikli amacı sanat yapmaktır.
B) Konusundan hareketle Tanzimat Dönemi'nde yazıl-
dığı söylenebilir.
C) Karşılıklı konuşmalara yer verilmiştir.
D) Betimleme tekniğinden faydalanılmıştır.
E) Hâkim anlatıcının bakış açısıyla yazılmıştır.
5.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
1. 3. T d A OK00-10.05KT018 Testokul Lise Evin kapısında bir köpek uyuyor, komşunun damında bir iki kedi dolaşıyordu. Insan bu sokaklarda yürüdükçe yapılış ve sıralanışına bakarak kendini Orta Çağ'a doğru seyahat ediyor sanırdı. Evin kapısını açan bir Arap halayik: - Safa geldiniz Hacı Ömer Efendi, buyurun dedikten ve hanımına gidip haber verdikten sonra, onları hanımının odasına götürdü. Bir başörtüsüyle köşede oturan hanım şişman, esmer, kaşlarına bir parmak enliliğinde rastıklar sürmüştü; kaba bir yaratılış, çirkin bir kıyafete girmişti. Odaya girip de esirci: Git hanımının eteğini öp, dediği zaman küçük esir gi- dip kadına sarılmak isteyince hanım gayet sert bir tavırla onu geriye doğru itti. Kız, mahzun mahzun geri çekilerek mindere oturdu. Hacı Ömer şiddetle: Senin mindere oturmak haddin mi? Sen esirsin! Kalk, ayakta dur, dedikten sona hanımına doğru dönerek: Kusura bakmayın, daha acemidir. Geleli birkaç gün oldu. Siz istediğiniz gibi terbiye edersiniz, yolunda özür diledi. Çocuk, bu emirlere hayret ve üzüntü içinde itaat ederdi. Bir taraftan hanım çocuğun vücudunu eliyle yoklayarak ucuz almak için birçok kusur bulur, diğer taraftan Arap halayık inceden inceye muayene ederek: - Hanimefendi, bu nafile, bu pek zayıf, bu ölür, dedi. Velhasıl iki tarafın bu henüz aklı ermeyen mahluktan isti- fade için hırs nedeniyle ve menfaat sevdasıyla saatlerce ettikleri pazarlık, kırk lirada son buldu... Bir bölümü alıntılanan bu romanla ilgili olarak aşağı- dakilerin hangisi söylenemez? 4. A) Yazarın öncelikli amacı sanat yapmaktır. B) Konusundan hareketle Tanzimat Dönemi'nde yazıl- dığı söylenebilir. C) Karşılıklı konuşmalara yer verilmiştir. D) Betimleme tekniğinden faydalanılmıştır. E) Hâkim anlatıcının bakış açısıyla yazılmıştır. 5.
32. Davranışlarımız dört mühim ve esasli gayeye yönelmiştir.
Menfaat, gerçek, iyilik ve güzellik. Hiçbir insanın ne menfa-
atlerinden vazgeçmesi ne de gerçek, iyilik ve güzellik duy-
gularına ilgisiz kalması mümkündür. Çünkü bunların hep-
si, bütün hareketlerimizin, davranışlarımızın, yaratılıştan
gelen ve vazgeçmemize imkân olmayan kaynağını teşkil
eder. Çünkü bunlar, aynı zamanda biyolojik ve psikolojik
yapımızın temelinde bulunur. Menfaatlerimiz, biyolojik ha-
yatımızın devamı için gereklidir. Gerçeği aramak bilgi ha-
yatımızın, iyilik etmek irade hayatımızın, güzellik ise duygu
hayatımızın tezahürüdür. Bu son üç kavram, ruhi yaşayışı-
mızın esasını meydana getirir.
Bu parçadan hareketle davranışlarımız ile ilgili aşağı-
dakilerden hangisi söylenemez?
A) İnsanın gündelik hayattaki davranışlarını şekillendirme-
de dört önemli unsur etkilidir.
BY Toplum içinde yaşayan insan kendi varlığını savunur-
ken menfaat devreye girer.
C) İnsanların hemen hepsinde dört özellik vardır ve bun-
lar, hareketlerin kaynağını oluşturur.
D) İç yaşantısının temelinde gerçek, iyilik ve güzellik etki-
li olur.
E) Insan kendini iyi tanımalı, dört unsurdan birinin çizdiği
yol ile hareket etmelidir.
özellik
fÖğrenme Yayınları
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
32. Davranışlarımız dört mühim ve esasli gayeye yönelmiştir. Menfaat, gerçek, iyilik ve güzellik. Hiçbir insanın ne menfa- atlerinden vazgeçmesi ne de gerçek, iyilik ve güzellik duy- gularına ilgisiz kalması mümkündür. Çünkü bunların hep- si, bütün hareketlerimizin, davranışlarımızın, yaratılıştan gelen ve vazgeçmemize imkân olmayan kaynağını teşkil eder. Çünkü bunlar, aynı zamanda biyolojik ve psikolojik yapımızın temelinde bulunur. Menfaatlerimiz, biyolojik ha- yatımızın devamı için gereklidir. Gerçeği aramak bilgi ha- yatımızın, iyilik etmek irade hayatımızın, güzellik ise duygu hayatımızın tezahürüdür. Bu son üç kavram, ruhi yaşayışı- mızın esasını meydana getirir. Bu parçadan hareketle davranışlarımız ile ilgili aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) İnsanın gündelik hayattaki davranışlarını şekillendirme- de dört önemli unsur etkilidir. BY Toplum içinde yaşayan insan kendi varlığını savunur- ken menfaat devreye girer. C) İnsanların hemen hepsinde dört özellik vardır ve bun- lar, hareketlerin kaynağını oluşturur. D) İç yaşantısının temelinde gerçek, iyilik ve güzellik etki- li olur. E) Insan kendini iyi tanımalı, dört unsurdan birinin çizdiği yol ile hareket etmelidir. özellik fÖğrenme Yayınları
C) Çeşitli dış uyaranlara rağmen sabit özellikler
taşıdığına
D) Bazı yapılarda özelliklerinden esinlenildiğine
E) Ağaçlık alanların belirli kısımlarında yetiştiğine
27. Sanatsal faaliyetler, çocukların gelişiminde önemli bir
rol oynar. Örneğin resim etkinliği sadece boyama
yapmaktan ibaret değildir. Çocuk resim yaparken çeşitli
ögeleri birleştirerek anlamlı bir bütün oluşturmakta
böylelikle farklı düşünme biçimlerini geliştirmektedir.
Yaptığı resimde çocuk konu seçimi ve güçlenen
yorumlama kabiliyetiyle bize sadece bir çizim örneği
sunmamakta, bunun da ötesinde bilgilere ulaşmamızı
sağlamaktadır. Çocuk bize resmiyle âdeta kendisinin
bir parçasını yansıtmakta, olaylar hakkındaki duygu,
düşünce ve algılayış biçimlerini dile getirmektedir.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan
hangisine ulaşılamaz?
A) Çocuğun sanatla kendini ifade etmesi, zihinsel
becerilerini geliştirmektedir.
B) Resim faaliyeti, çocuklarda sentez yapma gibi üst
düzey becerileri desteklemektedir.
C) Çocuğun hayatı algılayışı hakkında yaptığı resimler bir
bakış açısı sunmaktadır.
D) Resim, çocuğun kendini anlatmada kullandığı bir araç
olarak değerlendirilmektedir.
E) Çocukların dil gelişimlerini, resim yapma uygulamalan
olumlu yönde etkilemektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
C) Çeşitli dış uyaranlara rağmen sabit özellikler taşıdığına D) Bazı yapılarda özelliklerinden esinlenildiğine E) Ağaçlık alanların belirli kısımlarında yetiştiğine 27. Sanatsal faaliyetler, çocukların gelişiminde önemli bir rol oynar. Örneğin resim etkinliği sadece boyama yapmaktan ibaret değildir. Çocuk resim yaparken çeşitli ögeleri birleştirerek anlamlı bir bütün oluşturmakta böylelikle farklı düşünme biçimlerini geliştirmektedir. Yaptığı resimde çocuk konu seçimi ve güçlenen yorumlama kabiliyetiyle bize sadece bir çizim örneği sunmamakta, bunun da ötesinde bilgilere ulaşmamızı sağlamaktadır. Çocuk bize resmiyle âdeta kendisinin bir parçasını yansıtmakta, olaylar hakkındaki duygu, düşünce ve algılayış biçimlerini dile getirmektedir. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Çocuğun sanatla kendini ifade etmesi, zihinsel becerilerini geliştirmektedir. B) Resim faaliyeti, çocuklarda sentez yapma gibi üst düzey becerileri desteklemektedir. C) Çocuğun hayatı algılayışı hakkında yaptığı resimler bir bakış açısı sunmaktadır. D) Resim, çocuğun kendini anlatmada kullandığı bir araç olarak değerlendirilmektedir. E) Çocukların dil gelişimlerini, resim yapma uygulamalan olumlu yönde etkilemektedir.
36. Şiirde musikinin yeri yadsınamaz. Şiirin müzikal yönü
güçlüdür. Bu konu ile ilgili şimdiye değin pek çok şair
,
kendine has yorumlar ifade etmiştir. Hangi birinin adını
analım? Mesela Büyük şairimiz Ahmet Haşim, şiirin bir
musiki işi olduğunu kaydederek şiirde sözcüklerin uyumlu
olarak bir arada kullanılmasından doğan müzikaliteye
dikkat çeker. Hatta o, şiiri sözden ziyade musikiye yakın
bir tür olarak görür. Şiirde musikinin nasıl temin
edilebileceğine gelince... Bu noktada yapılması gereken
bir dizi işlem vardır. Ana hatlarıyla bunları şöyle sıralamak
mümkündür: Şiirde çağrışımsal zenginliği bulunan
sözcükler kullanmak, sözcüklerin ahenkli bir şekilde yan
yana kullanılmasından doğan uyumu yakalamak,
aliterasyon ve asonans gibi ses benzerliklerinden yerli
yerinde yararlanmak, sözcük tekrarlarına sıkça
başvurmak, ölçüyü ustalıkla kullanmak, redif ve uyaktan
yararlanmak...
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Şiirde musikiyi sağlama yollarına
B) Müzikalitenin dizelerde oluşturulmasına dair görüşler
olduğuna
C) Dizelerde musikinin söz sanatı ve uyaklı ifadeleri ortaya
çıkardığına
D) Sözcüklerin anlamca birbirini hatırlatacak biçimde
Akullanılmasının musikiyi doğuracağına
E) Müzikalitenin
şiirdeki öneminin inkâr edilemeyeceğine
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
36. Şiirde musikinin yeri yadsınamaz. Şiirin müzikal yönü güçlüdür. Bu konu ile ilgili şimdiye değin pek çok şair , kendine has yorumlar ifade etmiştir. Hangi birinin adını analım? Mesela Büyük şairimiz Ahmet Haşim, şiirin bir musiki işi olduğunu kaydederek şiirde sözcüklerin uyumlu olarak bir arada kullanılmasından doğan müzikaliteye dikkat çeker. Hatta o, şiiri sözden ziyade musikiye yakın bir tür olarak görür. Şiirde musikinin nasıl temin edilebileceğine gelince... Bu noktada yapılması gereken bir dizi işlem vardır. Ana hatlarıyla bunları şöyle sıralamak mümkündür: Şiirde çağrışımsal zenginliği bulunan sözcükler kullanmak, sözcüklerin ahenkli bir şekilde yan yana kullanılmasından doğan uyumu yakalamak, aliterasyon ve asonans gibi ses benzerliklerinden yerli yerinde yararlanmak, sözcük tekrarlarına sıkça başvurmak, ölçüyü ustalıkla kullanmak, redif ve uyaktan yararlanmak... Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Şiirde musikiyi sağlama yollarına B) Müzikalitenin dizelerde oluşturulmasına dair görüşler olduğuna C) Dizelerde musikinin söz sanatı ve uyaklı ifadeleri ortaya çıkardığına D) Sözcüklerin anlamca birbirini hatırlatacak biçimde Akullanılmasının musikiyi doğuracağına E) Müzikalitenin şiirdeki öneminin inkâr edilemeyeceğine
ze
ru
12. (1) Sabahattin Ali'nin en güçlü yanlarından bir 4. Be
de dilinin sağlamlığıdır. (II) Ne kendinden ön
ma
cekilerle ne de çağdaşı öykücü ve romancılarla
karşılaştırılamayacak derecede egemendir dile.
ğil
(II) En eski öykülerinin bile bugün rahatlıkla oku- ya
nabilmesinin nedeni bu olmalıdır. (IV) Örneğin
“Değirmen" öyküsündeki Türkçe, bugün yazılmış
ol
gibi taptazedir; pırıl pırıldır. (V) Öteki öykü ve ro- va
lig
manlarında bugüne göre eskimiş sözcükler de
ğiştirildiğinde, sözdiziminin sapasağlam kaldığı
görülür.
SI
ra
E
g
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden
hangisi "Türkçeyi kullanma gücü o güne kadarki
roman ve öykü yazarlarından üstündür." cümle
siyle değiştirilirse parçanın anlamında daral-
f
ma ya da değişme olmaz?
AXI. b) II.
.
B
C) II
E) V.
D) W.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
ze ru 12. (1) Sabahattin Ali'nin en güçlü yanlarından bir 4. Be de dilinin sağlamlığıdır. (II) Ne kendinden ön ma cekilerle ne de çağdaşı öykücü ve romancılarla karşılaştırılamayacak derecede egemendir dile. ğil (II) En eski öykülerinin bile bugün rahatlıkla oku- ya nabilmesinin nedeni bu olmalıdır. (IV) Örneğin “Değirmen" öyküsündeki Türkçe, bugün yazılmış ol gibi taptazedir; pırıl pırıldır. (V) Öteki öykü ve ro- va lig manlarında bugüne göre eskimiş sözcükler de ğiştirildiğinde, sözdiziminin sapasağlam kaldığı görülür. SI ra E g Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi "Türkçeyi kullanma gücü o güne kadarki roman ve öykü yazarlarından üstündür." cümle siyle değiştirilirse parçanın anlamında daral- f ma ya da değişme olmaz? AXI. b) II. . B C) II E) V. D) W.
E) V
33. Hafıza kaybı ve Alzheimer hastalığı üzerine seyrettiklerimin hiç
birisinde "Baba" (The Father) filmindekine benzer bir seyir dene
yimi yaşadığımı hatırlamıyorum. Filmin final sahnesini, butunu
çözecek bir anahtar olarak kullanmak mümkün ilk bölümde
başka kimliklerde karşısına çıkan kadın karakter ile erkegin ger-
çek kimliklerini sipa olarak kullanırsak filmin en başından beri
Anthony'nin hafızasının içinde geçtiğini öne sürebiliriz.
Bu parçada geçen altı çizili sözcük, sözlükteki özel ve so-
mut anlamı olan "Gemilerin akıntılara kapılarak yer değiştir-
memesi için suya atılan, zincirle geriye bağlı bulunan, ucu
çengelli ağır demir araç, çipo." dişinda yeni ve soyut bir an-
lamda kullanılmıştır.
Buna benzer bir kullanım aşağıdaki cümlelerin hangisinde
vardır?
Her köşesi ayrı bir destan havası taşıyan memleketimizin
biraz da Orta Anadolu'suna doğru dümen kiralım ve bozki-
rin yanık sinesinden ağıtlar devşirelim.
B) Süleymaniye'de kırmızı, mor, sarı, turuncu bir akşam başladı
mi köprüden geçenler altın yaldızlı bir ışık içinde yüzerler.
C) Medrese ile türbe arasındaki yol, kırk ayrı ülkeden gelen in-
sanların, çeşitli dillerin ve rengârenk kıyafetlerin bir mahşer
yeri haline geldi.
D) Hangi türkümüzü dinlesem, ninelerimizin biraz kekik, biraz
lavanta, biraz yavşan otu kokan eski çeyiz sandıklarındaki
ipek bohçalarını hatırlarım.
E) Bir ceylan güzelliği ve sessizliğiyle ağlayan Müslüman göz-
Terini, yaşaran gözlerimle öptüm. İçimde büyük bir merakın
kirk ayrı kapısı çalınmaya başladı ve kırk anahtar da onun
Blindeyd
13
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
E) V 33. Hafıza kaybı ve Alzheimer hastalığı üzerine seyrettiklerimin hiç birisinde "Baba" (The Father) filmindekine benzer bir seyir dene yimi yaşadığımı hatırlamıyorum. Filmin final sahnesini, butunu çözecek bir anahtar olarak kullanmak mümkün ilk bölümde başka kimliklerde karşısına çıkan kadın karakter ile erkegin ger- çek kimliklerini sipa olarak kullanırsak filmin en başından beri Anthony'nin hafızasının içinde geçtiğini öne sürebiliriz. Bu parçada geçen altı çizili sözcük, sözlükteki özel ve so- mut anlamı olan "Gemilerin akıntılara kapılarak yer değiştir- memesi için suya atılan, zincirle geriye bağlı bulunan, ucu çengelli ağır demir araç, çipo." dişinda yeni ve soyut bir an- lamda kullanılmıştır. Buna benzer bir kullanım aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır? Her köşesi ayrı bir destan havası taşıyan memleketimizin biraz da Orta Anadolu'suna doğru dümen kiralım ve bozki- rin yanık sinesinden ağıtlar devşirelim. B) Süleymaniye'de kırmızı, mor, sarı, turuncu bir akşam başladı mi köprüden geçenler altın yaldızlı bir ışık içinde yüzerler. C) Medrese ile türbe arasındaki yol, kırk ayrı ülkeden gelen in- sanların, çeşitli dillerin ve rengârenk kıyafetlerin bir mahşer yeri haline geldi. D) Hangi türkümüzü dinlesem, ninelerimizin biraz kekik, biraz lavanta, biraz yavşan otu kokan eski çeyiz sandıklarındaki ipek bohçalarını hatırlarım. E) Bir ceylan güzelliği ve sessizliğiyle ağlayan Müslüman göz- Terini, yaşaran gözlerimle öptüm. İçimde büyük bir merakın kirk ayrı kapısı çalınmaya başladı ve kırk anahtar da onun Blindeyd 13
A
TEN
31. A
t
29. Güzellik; çağdan çağa, toplumdan topluma ve insandan insa
na hatta insanın yaşına, mesleğine, içinde bulunduğu sosyal
ve psikolojik duruma göre değişen bir değerdir. Zaten insan
gerçek bir dünyada kendi koyduğu, genel kabul gören de
ğerleriyle yaşar. Bilgilerimizi düzenleyen doğruluk değerleri
ahlakımızı düzenleyen iyilik değerleri, ekonomimizi ve pratik
hayatımızı düzenleyen yararlılık değerleri ve estetik hayatımı-
zı düzenleyen güzellik değerleri vardır. Bu değerleri ortaya
koyan, bir şeyi iyi ve güzel yapan, insandır.
Bu parçadan hareketle
Güzellik anlayışının göreceli olduğuna,
Başkalarının değer yargılarına saygı duymak gerektiğine,
IIK. Kişinin güzellik anlayışının zaman içinde değiştiğine,
X. Değer yargılarının kişinin yaşamını etkilediğine
ifadelerinden hangilerine ulaşılamaz?
A) I ve IV
B) I ve III
Yalnız 11
Dy Yalnız III
E) Il ve IV
ATION
gra
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
A TEN 31. A t 29. Güzellik; çağdan çağa, toplumdan topluma ve insandan insa na hatta insanın yaşına, mesleğine, içinde bulunduğu sosyal ve psikolojik duruma göre değişen bir değerdir. Zaten insan gerçek bir dünyada kendi koyduğu, genel kabul gören de ğerleriyle yaşar. Bilgilerimizi düzenleyen doğruluk değerleri ahlakımızı düzenleyen iyilik değerleri, ekonomimizi ve pratik hayatımızı düzenleyen yararlılık değerleri ve estetik hayatımı- zı düzenleyen güzellik değerleri vardır. Bu değerleri ortaya koyan, bir şeyi iyi ve güzel yapan, insandır. Bu parçadan hareketle Güzellik anlayışının göreceli olduğuna, Başkalarının değer yargılarına saygı duymak gerektiğine, IIK. Kişinin güzellik anlayışının zaman içinde değiştiğine, X. Değer yargılarının kişinin yaşamını etkilediğine ifadelerinden hangilerine ulaşılamaz? A) I ve IV B) I ve III Yalnız 11 Dy Yalnız III E) Il ve IV ATION gra
Takvimler devrildikçe biyolojik yaşımızın numaratő-
rünün döndüğü ve o döndükçe de bizim artık genç-
lik limanından uzaklaştığımız evrensel bir gerçektir.
İnsanoğlunun anlaşılmaz ve safdillikle ölümü, yaşlı-
lığın sonuna ertelemesi, yılların geçişini ona doğru
adım adım uğursuz bir yaklaşma gibi düşündürür
ister istemez. Yaşlandıkça yaşamın kadrini bilme ve
ona sımsıkı tutunma ihtiyacı da bundan olsa gerektir.
"Kimse yaşamayı, yaşlı bir adam kadar sevmez." der
ya Sophokles.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) İkileme
B) Tanımlama
C) Benzetme
D) Karşılaştırma
E) Tanık gösterme
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Takvimler devrildikçe biyolojik yaşımızın numaratő- rünün döndüğü ve o döndükçe de bizim artık genç- lik limanından uzaklaştığımız evrensel bir gerçektir. İnsanoğlunun anlaşılmaz ve safdillikle ölümü, yaşlı- lığın sonuna ertelemesi, yılların geçişini ona doğru adım adım uğursuz bir yaklaşma gibi düşündürür ister istemez. Yaşlandıkça yaşamın kadrini bilme ve ona sımsıkı tutunma ihtiyacı da bundan olsa gerektir. "Kimse yaşamayı, yaşlı bir adam kadar sevmez." der ya Sophokles. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) İkileme B) Tanımlama C) Benzetme D) Karşılaştırma E) Tanık gösterme
5.
Muhakeme tüm konularda kullanılacak bir araçtır ve
genelgeçer bir yapısı vardır. O yüzden de burada onu
farklı şekillerde sınamak için her tür vesileyi kullanı-
yorum. Hiç anlamadığım bir konu söz konusu oldu-
ğunda onda bile muhakememi deniyor, önce uzaktan
irmağın geçit yerini bir yokluyorum; sonra suyun be-
nim için fazla derin olduğunu anlayınca kıyıda kalıyo-
rum. Bu mütevazı yöntemi müthiş biçimde rahatlatıcı
buluyorum.
Yazarlık deneyimi ile ilgili bu parçada yer alan bil-
gileri veren bir sanatçı için aşağıdakilerden han-
gisi söylenebilir?
RASARI
A) Her türlü yaşanmışlığın verdiği mantıksal çıkarı-
min rahatlatıcılığına inandığı için yazarlıkta konu
zenginliğini besleyen yegâne şeyin bu olduğunu
düşünür.
B) Deneyimlenmemiş konularla ilgili durumları man-
tık süzgecinden geçirecek bir peşin hükümlülüğü
yöntem olarak benimser.
Dili farklı şekillerde zenginleştirmek için daha
önce denenmemiş yöntemler peşinde koşmay-
la gelenekten beslenme arasındaki muhakemeyi
yazar için rahatlatıcı bulur.
D) Yazarlık mesleğinde geldiği konumu somutlaştır-
mak için doğa görünümlerini kullanmayı önemli
bir yöntem olarak benimsemeyi tevazunun gereği
olarak kabul eder.
E) Entelektüel merakın muhakeme yeteneğini geliş-
tiren ve yazarı konu seçiminde rahatlatan müte-
vazı bir yöntem olduğunu kabul eder.
lektüe
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
5. Muhakeme tüm konularda kullanılacak bir araçtır ve genelgeçer bir yapısı vardır. O yüzden de burada onu farklı şekillerde sınamak için her tür vesileyi kullanı- yorum. Hiç anlamadığım bir konu söz konusu oldu- ğunda onda bile muhakememi deniyor, önce uzaktan irmağın geçit yerini bir yokluyorum; sonra suyun be- nim için fazla derin olduğunu anlayınca kıyıda kalıyo- rum. Bu mütevazı yöntemi müthiş biçimde rahatlatıcı buluyorum. Yazarlık deneyimi ile ilgili bu parçada yer alan bil- gileri veren bir sanatçı için aşağıdakilerden han- gisi söylenebilir? RASARI A) Her türlü yaşanmışlığın verdiği mantıksal çıkarı- min rahatlatıcılığına inandığı için yazarlıkta konu zenginliğini besleyen yegâne şeyin bu olduğunu düşünür. B) Deneyimlenmemiş konularla ilgili durumları man- tık süzgecinden geçirecek bir peşin hükümlülüğü yöntem olarak benimser. Dili farklı şekillerde zenginleştirmek için daha önce denenmemiş yöntemler peşinde koşmay- la gelenekten beslenme arasındaki muhakemeyi yazar için rahatlatıcı bulur. D) Yazarlık mesleğinde geldiği konumu somutlaştır- mak için doğa görünümlerini kullanmayı önemli bir yöntem olarak benimsemeyi tevazunun gereği olarak kabul eder. E) Entelektüel merakın muhakeme yeteneğini geliş- tiren ve yazarı konu seçiminde rahatlatan müte- vazı bir yöntem olduğunu kabul eder. lektüe
6.
Aristo'ya göre arkadaşlik en büyük mutluluktur. Ama
kişi, kendinden yola çıkarak sever arkadaşını. Baş-
kasını sevmek Aristo'ya göre, kendini başkasında
sevmektir
. Bir erdem olarak cömertlik, nasil comert
davranışı gösterecek ve yardım yapılacak birilerini
gerektirirse arkadaşa duyulan sevgi de arkadaşların
varlığını gerektirmektedir. Demek ki Aristo tarzı sevgi
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) arkadaşını severek diğer insanlara sevgi duymak
diye özetlenebilir.
B) arkadaşlığı her şeyden üstün tutmak demektir.
C) kendini beğenmek, takdir etmek için arkadaşını
sevmek olarak tanımlanabilir.
D) kendine duyduğu saygıyı arkadaşına da duyabil-
mektir.
E) arkadaş grubunun birimiz hepimiz için anlayışını
benimsemesi anlamına gelir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
6. Aristo'ya göre arkadaşlik en büyük mutluluktur. Ama kişi, kendinden yola çıkarak sever arkadaşını. Baş- kasını sevmek Aristo'ya göre, kendini başkasında sevmektir . Bir erdem olarak cömertlik, nasil comert davranışı gösterecek ve yardım yapılacak birilerini gerektirirse arkadaşa duyulan sevgi de arkadaşların varlığını gerektirmektedir. Demek ki Aristo tarzı sevgi Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) arkadaşını severek diğer insanlara sevgi duymak diye özetlenebilir. B) arkadaşlığı her şeyden üstün tutmak demektir. C) kendini beğenmek, takdir etmek için arkadaşını sevmek olarak tanımlanabilir. D) kendine duyduğu saygıyı arkadaşına da duyabil- mektir. E) arkadaş grubunun birimiz hepimiz için anlayışını benimsemesi anlamına gelir.
TYT
22. Virginia Woolf, ardinda kendi el yazısıyla doldurulmuş
yirmi altı defter bıraktı, Woolf; yirmi yedi yıl boyunca
neler yaptığını, kimler gördüğünü, özellikle bu insanlar
hakkında ve kendisi hakkında yazdığı ya da yazmayı
umut ettiği kitaplar hakkında neler düşündüğünü bu
defterlere neredeyse kesintisiz denebilecek bir şekilde
kaydederek âdeta kendisiyle söyleşti. Bir Yazarın
Güncesi'nde Woolf'un; romanlarından her birini
tasarlarken, yazarken ya da gözden geçirirken olay
örgüsü, biçim, roman kişisi ya da serim gibi yaratma
sürecine dair karşısına çıkan problemleri tartıştığı
gösterilmektedir. Bu eser; yazarın sanatsal üretiminin
içeriden, alışılmamış bir resmini çizerken amaçlarına ve
yöntemlerine de ışık tutar. Hatta Mîna Urgan şöyle der:
"Virginia Woolf'u yakından tanımamız için Bir Yazarın
Güncesi yeter de artar bizlere."
Bu parçada Bir Yazarın Güncesi ile ilgili
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Virginia Woolf'un iç dünyasına ışık tuttuğuna
B) Virginia Woolf'un, kendisiyle hesaplaştığına
C) Virginia Woolf'un yazma sürecini detaylandırmaya
yardımcı olduğuna
D) Virginia Woolf'un eserlerinin, yapı ve içerik
özelliklerinin bilinmeyenlerini konu edindiğine
E)) Virginia Woolf'un yayıncılık dünyasında karşılaştığı
çatışmaların arka planından söz ettiğine
SON YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TYT 22. Virginia Woolf, ardinda kendi el yazısıyla doldurulmuş yirmi altı defter bıraktı, Woolf; yirmi yedi yıl boyunca neler yaptığını, kimler gördüğünü, özellikle bu insanlar hakkında ve kendisi hakkında yazdığı ya da yazmayı umut ettiği kitaplar hakkında neler düşündüğünü bu defterlere neredeyse kesintisiz denebilecek bir şekilde kaydederek âdeta kendisiyle söyleşti. Bir Yazarın Güncesi'nde Woolf'un; romanlarından her birini tasarlarken, yazarken ya da gözden geçirirken olay örgüsü, biçim, roman kişisi ya da serim gibi yaratma sürecine dair karşısına çıkan problemleri tartıştığı gösterilmektedir. Bu eser; yazarın sanatsal üretiminin içeriden, alışılmamış bir resmini çizerken amaçlarına ve yöntemlerine de ışık tutar. Hatta Mîna Urgan şöyle der: "Virginia Woolf'u yakından tanımamız için Bir Yazarın Güncesi yeter de artar bizlere." Bu parçada Bir Yazarın Güncesi ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Virginia Woolf'un iç dünyasına ışık tuttuğuna B) Virginia Woolf'un, kendisiyle hesaplaştığına C) Virginia Woolf'un yazma sürecini detaylandırmaya yardımcı olduğuna D) Virginia Woolf'un eserlerinin, yapı ve içerik özelliklerinin bilinmeyenlerini konu edindiğine E)) Virginia Woolf'un yayıncılık dünyasında karşılaştığı çatışmaların arka planından söz ettiğine SON YAYINLARI
17. Squid Game, beynin karar verme sürecinin nelerden
etkilendiğini anlatan orijinal bir yapım. Dizi etkileyici
bir bağımlılık sahnesi ile başlıyor ve devamında
kahramanlar sürekli riskli ortamlarda karar vermek
zorunda kalıyor. Ayrıca dizide oyun için seçilen kişiler
de tesadüf değil. Seçilenlere baktığımızda sosyal,
ekonomik ve kişisel sorunlarının olduğunu rahatlıkla
görebiliyoruz. Yani, dizi kahramanlarının ölümcül oyuna
dâhil olması riskli davranışlara yatkın oldukları anlamına
da geliyor. Çünkü bazı kişiler daha az riskli kararlar
alırken bazıları daha riskli kararlar almaya yatkın beyin
yapısına sahip. Özellikle bağımlılık yapan davranışlar
söz konusuysa bunlar beyinde kimyasal değişimlere
sebep oluyor. Bu değişimlerin sonucunda da daha riskli
kararlar alınıyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Tartışma
B) Öznellik
C) Açıklama
D) Çoğullaştırma
E) Karşılaştırma
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
17. Squid Game, beynin karar verme sürecinin nelerden etkilendiğini anlatan orijinal bir yapım. Dizi etkileyici bir bağımlılık sahnesi ile başlıyor ve devamında kahramanlar sürekli riskli ortamlarda karar vermek zorunda kalıyor. Ayrıca dizide oyun için seçilen kişiler de tesadüf değil. Seçilenlere baktığımızda sosyal, ekonomik ve kişisel sorunlarının olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Yani, dizi kahramanlarının ölümcül oyuna dâhil olması riskli davranışlara yatkın oldukları anlamına da geliyor. Çünkü bazı kişiler daha az riskli kararlar alırken bazıları daha riskli kararlar almaya yatkın beyin yapısına sahip. Özellikle bağımlılık yapan davranışlar söz konusuysa bunlar beyinde kimyasal değişimlere sebep oluyor. Bu değişimlerin sonucunda da daha riskli kararlar alınıyor. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Tartışma B) Öznellik C) Açıklama D) Çoğullaştırma E) Karşılaştırma