Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

gore cevaplayır
olması,
etersiz
onomik
esas görevi
rolü
isi iktidar
ama maliyeti
Çok eskiden bir savaşın kazanılması, ilkbaharın gelişi,
bayram coşkusu, başarıyla sonuçlanan zorlu av partileri,
sağanak yağmur, insanların dans etmesi için yeterli
nedenlerdi. İlk Çağlarda kabilelerin yaptığı dans; ayin,
büyü ve din işlerinde kullanıldı. Hareketler, zamanla el
çırpma, şarkı, vurmalı çalgılar, kaval ve fiütle desteklendi.
Orta Çağ boyunca gelişmesini sürdüren dans, dinsel
nitelikten sıyrılarak başlıca sahne gösterisi hâline geldi.
16. yüzyılda Fransa ve İtalya'da besteciler, yalnız dans için
besteler vermeye başladı. Tüm dünyada yaygınlaşan dans,
sınırlarını öylesine genişletti ki cüretkâr havaya kaldırma
figürlerini içeren volta dansını çok seven İngiltere Kraliçesi
1. Elizabeth, bu tavrıyla çevresindeki din adamlarını bile
dehşete düşürdü.
k
nizmalar
arak
I ve II
32. Bu parçada aşağıdaki ilişkilerden hangisine
deginilmemiştir?
A) Doğa dans
B) Dants - inanç
C) Müzik - dans
D) Edebiyat - dans
E) Dans - yaşam
33. Bu metnin anlatımına yönelik aşağıdaki tespitlerin
hangisi yapılamaz?
A) Açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır.
B) Sanatsal bir metin değildir.
C) Konu, bireysel gerçekliği yansıtmaktadır.
Dy Metnin anlatıcısı yazardır.
E) Örnekleme yapılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
gore cevaplayır olması, etersiz onomik esas görevi rolü isi iktidar ama maliyeti Çok eskiden bir savaşın kazanılması, ilkbaharın gelişi, bayram coşkusu, başarıyla sonuçlanan zorlu av partileri, sağanak yağmur, insanların dans etmesi için yeterli nedenlerdi. İlk Çağlarda kabilelerin yaptığı dans; ayin, büyü ve din işlerinde kullanıldı. Hareketler, zamanla el çırpma, şarkı, vurmalı çalgılar, kaval ve fiütle desteklendi. Orta Çağ boyunca gelişmesini sürdüren dans, dinsel nitelikten sıyrılarak başlıca sahne gösterisi hâline geldi. 16. yüzyılda Fransa ve İtalya'da besteciler, yalnız dans için besteler vermeye başladı. Tüm dünyada yaygınlaşan dans, sınırlarını öylesine genişletti ki cüretkâr havaya kaldırma figürlerini içeren volta dansını çok seven İngiltere Kraliçesi 1. Elizabeth, bu tavrıyla çevresindeki din adamlarını bile dehşete düşürdü. k nizmalar arak I ve II 32. Bu parçada aşağıdaki ilişkilerden hangisine deginilmemiştir? A) Doğa dans B) Dants - inanç C) Müzik - dans D) Edebiyat - dans E) Dans - yaşam 33. Bu metnin anlatımına yönelik aşağıdaki tespitlerin hangisi yapılamaz? A) Açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır. B) Sanatsal bir metin değildir. C) Konu, bireysel gerçekliği yansıtmaktadır. Dy Metnin anlatıcısı yazardır. E) Örnekleme yapılmıştır.
ve
(1) Geç anlaşılmak, ölümünden sonra takdir edilmek, bir-
sanatkâr çağının ilerisinde olan insandır. (II) Ahmet Hamdi
çok yazar ve sanatkâr için bahis konusudur, zaten büyük
Tanpınar'ın romanları da hikâyeleri de döneminin roman
hikâyesinden farklı bir yerdedir, ilk yayınlandığında Ab-
dullah Efendi'nin Rüyaları kuvvetli bir etki yaratamamıştı.
"upuzun bir saçma" diye ciddi ciddi bahseder. (IV) Dö-
(III) Mehmet Kaplan da ilk asistanlık yıllarında bundan
nemin eleştirmenlerinin tavrı da -pek azı dışında-bundan
farklı değildi. (V) Eserlerinin değerinin anlaşılması için bir
zaman geçmesi, toplumun ve aydınların yeni çözüm ihti-
yaçlarıyla, arayışlarla karşılaşması gerekiyordu.
1. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) 1. cümlede, saptama yapılmıştır.
BY H. cümlede, Tanpınar'ın özgünlüğünden söz edilmiştir.
C) III. cümlede, bir gerekçe dile getirilmiştir.
D) IV. cümlede, eleştirmenlerin tutumu anlatılmıştır.
E) V. cümlede, eserlerin değerinin neden anlaşılmadığı
belirtilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
ve (1) Geç anlaşılmak, ölümünden sonra takdir edilmek, bir- sanatkâr çağının ilerisinde olan insandır. (II) Ahmet Hamdi çok yazar ve sanatkâr için bahis konusudur, zaten büyük Tanpınar'ın romanları da hikâyeleri de döneminin roman hikâyesinden farklı bir yerdedir, ilk yayınlandığında Ab- dullah Efendi'nin Rüyaları kuvvetli bir etki yaratamamıştı. "upuzun bir saçma" diye ciddi ciddi bahseder. (IV) Dö- (III) Mehmet Kaplan da ilk asistanlık yıllarında bundan nemin eleştirmenlerinin tavrı da -pek azı dışında-bundan farklı değildi. (V) Eserlerinin değerinin anlaşılması için bir zaman geçmesi, toplumun ve aydınların yeni çözüm ihti- yaçlarıyla, arayışlarla karşılaşması gerekiyordu. 1. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede, saptama yapılmıştır. BY H. cümlede, Tanpınar'ın özgünlüğünden söz edilmiştir. C) III. cümlede, bir gerekçe dile getirilmiştir. D) IV. cümlede, eleştirmenlerin tutumu anlatılmıştır. E) V. cümlede, eserlerin değerinin neden anlaşılmadığı belirtilmiştir.
26. Doğal, umut ve mutluluk hapı olan endorfin isimli kimyasal
maddenin salgılanmasını sağlayarak kişide acı hissinin azal-
masını mümkün kılan gülmek, insanın ruhunu tüm kötülükler-
den arındırıp iyiliğin, güzelliğin, barışın, candan sevmelerin
kalbe yerleşmesini sağlar. Başarıya motive olmayı kolaylaştı-
rarak, kişinin öğrenmeye karşı bağını oluşturup hedefine ulaş-
masını da sağlar. Bu yüzden gülmek, her insanın icra edeme-
yeceği ancak ruhunu nezaket süzgecinden geçirmişlerin elinde
hayat bulacağı benzerlerinden üstün olan bir sanattır.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi gülmenin sanat
olarak değerlendirilmesinde bir etken değildir?
A) Kişinin samimiyetini yansıtması
B) Amaca ulaşmada rol alması
C) Acilarin yok oluşunu sağlaması
D) Kötülüklerden uzaklaştırması
E) Belli bir koşula bağlı gerçekleşmesi
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
26. Doğal, umut ve mutluluk hapı olan endorfin isimli kimyasal maddenin salgılanmasını sağlayarak kişide acı hissinin azal- masını mümkün kılan gülmek, insanın ruhunu tüm kötülükler- den arındırıp iyiliğin, güzelliğin, barışın, candan sevmelerin kalbe yerleşmesini sağlar. Başarıya motive olmayı kolaylaştı- rarak, kişinin öğrenmeye karşı bağını oluşturup hedefine ulaş- masını da sağlar. Bu yüzden gülmek, her insanın icra edeme- yeceği ancak ruhunu nezaket süzgecinden geçirmişlerin elinde hayat bulacağı benzerlerinden üstün olan bir sanattır. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi gülmenin sanat olarak değerlendirilmesinde bir etken değildir? A) Kişinin samimiyetini yansıtması B) Amaca ulaşmada rol alması C) Acilarin yok oluşunu sağlaması D) Kötülüklerden uzaklaştırması E) Belli bir koşula bağlı gerçekleşmesi
3.
1. Yazar; öykülerinde, tarihsel ve toplumsal belleğe büyük
önem veriyor. Mekânlarda saklı kalan zamanın ardina
düşen yazar, bunu geçmişin derinliklerinden günümüze
uzanarak yapıyor. Bu anlamda mekânlar, onun öyküle-
rinde toplum hayatının geldiği noktayı göstermesi açısın-
dan dikkat çekici bir işlevsellik kazanıyor. Sanatçı; belleği
tazeleyen, unutmaya ve unutulmaya itiraz eden öykülere
imzasını atıyor.
Bu parçadaki altı çizili sözle, sözü edilen yazarın ede-
biyat anlayışıyla ilgili olarak anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ahlattığı olayların daha iyi anlaşılması için mekânların
anlatımında ayrıntıya girdiği
B) Yaşanılan mekânlarla insan hayatı arasındaki
benzerlikleri ortaya çıkarmaya çalıştığı
C) Çevrenin, insanın kişiliğini oluşturmada etkin rolünü
gösterdiği
D) Mekânlarda, toplumsal değişimlerin ve dönüşümlerin
izlerini aradığı
E) Unutulmaya yüz tutan kültürel değerleri, mekânlar
yardımıyla hatırlattığı
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
3. 1. Yazar; öykülerinde, tarihsel ve toplumsal belleğe büyük önem veriyor. Mekânlarda saklı kalan zamanın ardina düşen yazar, bunu geçmişin derinliklerinden günümüze uzanarak yapıyor. Bu anlamda mekânlar, onun öyküle- rinde toplum hayatının geldiği noktayı göstermesi açısın- dan dikkat çekici bir işlevsellik kazanıyor. Sanatçı; belleği tazeleyen, unutmaya ve unutulmaya itiraz eden öykülere imzasını atıyor. Bu parçadaki altı çizili sözle, sözü edilen yazarın ede- biyat anlayışıyla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Ahlattığı olayların daha iyi anlaşılması için mekânların anlatımında ayrıntıya girdiği B) Yaşanılan mekânlarla insan hayatı arasındaki benzerlikleri ortaya çıkarmaya çalıştığı C) Çevrenin, insanın kişiliğini oluşturmada etkin rolünü gösterdiği D) Mekânlarda, toplumsal değişimlerin ve dönüşümlerin izlerini aradığı E) Unutulmaya yüz tutan kültürel değerleri, mekânlar yardımıyla hatırlattığı
Türkçe
19. Ve işte piramitler! Otobüsümüz Gize yönüne dönün-
in-
dar
lar
a-
et-
in
-?
2
ce Keops, Kefren ve Mikerinos piramitleri, olanca
görkemleriyle karşımıza çıkıyor. Bu piramitler tek tek
taşlarla örülmüş. MÖ 2464 - 2575 yılları arasında ya-
pılmış. En büyük piramit Keops. Buradan piramitlere
ve çevreye bakarken insan, tarifsiz duygu ve coşkular-
la dolup taşıyor. Bu duygular arasında ürperti de var.
Ben bunca görkem içinde kendimi, denizde bir damla
gibi duyumsuyorum. Sanırım geçmişte insanoğlu da
doğanın görkemi karşısında kendini pek küçük, pek
çelimsiz gördü. Bu duyguları içinden söküp atabilmek
için böylesine görkemli eserler oluşturdu. Bu büyülü
tepe, dünyanın dört bir yanından gelen gezginlerle
dolu. Herkes göz kesilmiş, çevreyi saran tarihsel gör-
kemi özümsemeye çalışıyor. Piramitlerin en iyi korun-
muş olanı Keops. Kefren ve Mikerinos oldukça yıpran-
mış. Bu üç dev piramidin arkasından üç küçük piramit
daha var. Onlar da yıkık dökük. Söylendiğine göre
bunlar, firavun eşlerinin mezar piramitleriymiş. Büyülü
tepenin gerisi, göz alabildiğine çöl. İnsanlar, piramitler
ve çöl... Çok etkileyici bir görünüm.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Açıklamaya yer verilmiştir.
B) Benzetmeye başvurulmuştur.
Öznellikten yararlanılmıştır.
D) Tanimdan yararlanılmıştık
E) Karşılaştırma yapılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Türkçe 19. Ve işte piramitler! Otobüsümüz Gize yönüne dönün- in- dar lar a- et- in -? 2 ce Keops, Kefren ve Mikerinos piramitleri, olanca görkemleriyle karşımıza çıkıyor. Bu piramitler tek tek taşlarla örülmüş. MÖ 2464 - 2575 yılları arasında ya- pılmış. En büyük piramit Keops. Buradan piramitlere ve çevreye bakarken insan, tarifsiz duygu ve coşkular- la dolup taşıyor. Bu duygular arasında ürperti de var. Ben bunca görkem içinde kendimi, denizde bir damla gibi duyumsuyorum. Sanırım geçmişte insanoğlu da doğanın görkemi karşısında kendini pek küçük, pek çelimsiz gördü. Bu duyguları içinden söküp atabilmek için böylesine görkemli eserler oluşturdu. Bu büyülü tepe, dünyanın dört bir yanından gelen gezginlerle dolu. Herkes göz kesilmiş, çevreyi saran tarihsel gör- kemi özümsemeye çalışıyor. Piramitlerin en iyi korun- muş olanı Keops. Kefren ve Mikerinos oldukça yıpran- mış. Bu üç dev piramidin arkasından üç küçük piramit daha var. Onlar da yıkık dökük. Söylendiğine göre bunlar, firavun eşlerinin mezar piramitleriymiş. Büyülü tepenin gerisi, göz alabildiğine çöl. İnsanlar, piramitler ve çöl... Çok etkileyici bir görünüm. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Açıklamaya yer verilmiştir. B) Benzetmeye başvurulmuştur. Öznellikten yararlanılmıştır. D) Tanimdan yararlanılmıştık E) Karşılaştırma yapılmıştır.
10. Oğuz toplumunun dört temel mekanizması vardır. Bunlar
sırasıyla; "oguş", "urug", "boy" ve "budun"dur. Oguş,
toplumun en küçük sosyal birimi olan "aile"dir. Ekseriyetle
anne, baba ve evlenmemiş çocuklardan oluşur. Urug
birbirine yakın akraba olan ailelerin bir araya gelmesinden
oluşan "sülale"dir. Sülale ile ilgili kararlar aile reisleri
tarafından alınır ve uygulanır. Uruglar siyasi olarak boyun
bir parçasıdırlar. Boylar ise urugların birleşmesinden
oluşurlar, başlarında "boy beyi" bulunur. Boy beyleri
boylarının çıkarlarını korurlar, adaleti sağlayıp boyu bir
arada tutarlar. Boyların belli miktarda toprağı ve askeri
gücü bulunur ve siyasi birer yapıdırlar. Boylar bir araya
gelerek "budun'u oluşturur. Budunda "han, yabgu, kağan"
ismiyle anılan başkanlar bulunur. Budun boyların iş birliği
neticesinde oluşur ve siyasi bir yapıdır. Bağımsız
olabileceği gibi bir "l'e de bağlı olabilir. Il budunların bir
araya gelmesinden müteşekkil "devlet"tir.
Bu parçanın yazarı Oğuzların toplumsal yapısı
üzerinden
I.
Boy - budun
II. Kağan - yakın akraba
III. Akraba - sülale
ilişkilerinden hangilerini kurmaktadır?
A) I ve III
B) I ve II
C) Yalnız 111
D) Yalnız 11
E) Yalnız !
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
10. Oğuz toplumunun dört temel mekanizması vardır. Bunlar sırasıyla; "oguş", "urug", "boy" ve "budun"dur. Oguş, toplumun en küçük sosyal birimi olan "aile"dir. Ekseriyetle anne, baba ve evlenmemiş çocuklardan oluşur. Urug birbirine yakın akraba olan ailelerin bir araya gelmesinden oluşan "sülale"dir. Sülale ile ilgili kararlar aile reisleri tarafından alınır ve uygulanır. Uruglar siyasi olarak boyun bir parçasıdırlar. Boylar ise urugların birleşmesinden oluşurlar, başlarında "boy beyi" bulunur. Boy beyleri boylarının çıkarlarını korurlar, adaleti sağlayıp boyu bir arada tutarlar. Boyların belli miktarda toprağı ve askeri gücü bulunur ve siyasi birer yapıdırlar. Boylar bir araya gelerek "budun'u oluşturur. Budunda "han, yabgu, kağan" ismiyle anılan başkanlar bulunur. Budun boyların iş birliği neticesinde oluşur ve siyasi bir yapıdır. Bağımsız olabileceği gibi bir "l'e de bağlı olabilir. Il budunların bir araya gelmesinden müteşekkil "devlet"tir. Bu parçanın yazarı Oğuzların toplumsal yapısı üzerinden I. Boy - budun II. Kağan - yakın akraba III. Akraba - sülale ilişkilerinden hangilerini kurmaktadır? A) I ve III B) I ve II C) Yalnız 111 D) Yalnız 11 E) Yalnız !
bre
32. Bence edebiyat etkinliklerinde anahtar kelime "sıkıcı olmamak"
olmalı. Özellikle son dönemde sürekli karşılaştığımız klişe for-
matlar var: bir moderatör, üç konuşmacı, iki anlaşılmaz seyirci
sorusu, bir korsan konuşmacı şeklinde gerçekleşen paneller,
açık oturumlar ya da yazarı ders verir gibi anlatmaya zorlayan
tek kişilik konferanslar... Edebiyat etkinliklerinde diğer sanat
türlerinde olduğu gibi zekâ, düşünce ve hayal gücüyle yoğrula-
rak ortaya çıkan şeylerin bulunması, o etkinlikleri hem zengin-
Eleştirir hem de edebiyatla çok ilgilenmeyen ama sinema, tiyatro
in ve müzikle iç içe olanların dikkatini kitaplara çeker. 70
Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söyleme-
si beklenir?
and he
ole A) Edebiyat dünyasına emek veren isimler, söyleşilerde sıkça
yer almalıdır.
al B) Sanat alanındaki yaratıcılığın edebiyat etkinliklerine de
yansıtılması gerekir.
C) Edebiyat etkinlikleriyle sevgi, hoşgörü, saygı başta olmak
üzere değer aktarımı sağlanır.
D) Edebiyatın güzel sanatlar içinde en yakın ilişkisi müzik ile
olmaktadır.
E) Sözlü tartışma türleri, edebiyat etkinliklerine karar verme
sürecinde etkilidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
bre 32. Bence edebiyat etkinliklerinde anahtar kelime "sıkıcı olmamak" olmalı. Özellikle son dönemde sürekli karşılaştığımız klişe for- matlar var: bir moderatör, üç konuşmacı, iki anlaşılmaz seyirci sorusu, bir korsan konuşmacı şeklinde gerçekleşen paneller, açık oturumlar ya da yazarı ders verir gibi anlatmaya zorlayan tek kişilik konferanslar... Edebiyat etkinliklerinde diğer sanat türlerinde olduğu gibi zekâ, düşünce ve hayal gücüyle yoğrula- rak ortaya çıkan şeylerin bulunması, o etkinlikleri hem zengin- Eleştirir hem de edebiyatla çok ilgilenmeyen ama sinema, tiyatro in ve müzikle iç içe olanların dikkatini kitaplara çeker. 70 Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söyleme- si beklenir? and he ole A) Edebiyat dünyasına emek veren isimler, söyleşilerde sıkça yer almalıdır. al B) Sanat alanındaki yaratıcılığın edebiyat etkinliklerine de yansıtılması gerekir. C) Edebiyat etkinlikleriyle sevgi, hoşgörü, saygı başta olmak üzere değer aktarımı sağlanır. D) Edebiyatın güzel sanatlar içinde en yakın ilişkisi müzik ile olmaktadır. E) Sözlü tartışma türleri, edebiyat etkinliklerine karar verme sürecinde etkilidir.
B
TÜR
un
6.
a-
de
m,
tir
r
Günlük yaşamda karşımıza çıkan küçük olayları, kendinizi
ve çevrenizi mutsuz edecek şekilde büyük ve kötü olaylar
olarak algılayabiliriz. Böyle bir gücümüz vardır. Söz gelimi
trafikte size haksız yere korna çalan birini aracımızla izle-
yip onunla kavga edebiliriz. Bunu yapmaya yetecek beden-
sel ve zihinsel gücümüz vardır. Ama bizim aynı zamanda
bize haksız yere korna çalınmasını küçük, önemsiz bir şey
olarak algılama ve sıkıntıya girmeme gücümüz de vardır.
Mesela bir yolculukta, yoldan, yolculuktan, teknolojiyle bü-
tünleşmekten ötürü keyif duymaya gücümüz vardır. Bunu
gerçekleştirebilirsek yarına kalma ihtimalimiz artar. Eğer kü-
çük şeylerde büyük mutsuzluklar yakalar, üzülür, kavgalar
edersek yarına kalabilir miyiz? Epiktetos'un da dediği gibi
ve bugün psikolojideki bazı yaklaşımlarda da vurgulandığı
gibi “Olaylar önemli değildir, onları algılama şeklimiz önem-
lidir."
1. Kötü olaylara bakış açımızı değiştirirsek onlar artık kötü
olmaktan çıkar.
II. Yarına kalabilmek insanın küçük mutluluklarının olma-
sina bağlıdır.
III. Olayları algılama biçimini değiştiren birey kendi özgür-
lüğünü keşfedebilir.
IV. Bazen insanlar küçük olayları büyütüp kötü algılama
eğilimine girebilirler.
Bu parçadan hareketle yukarıdaki yargılardan hangisi-
ne ulaşılamaz?
Ali ve II
ve
C) Yalnız III
D) III ve IV
E) Yalnız TV
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
B TÜR un 6. a- de m, tir r Günlük yaşamda karşımıza çıkan küçük olayları, kendinizi ve çevrenizi mutsuz edecek şekilde büyük ve kötü olaylar olarak algılayabiliriz. Böyle bir gücümüz vardır. Söz gelimi trafikte size haksız yere korna çalan birini aracımızla izle- yip onunla kavga edebiliriz. Bunu yapmaya yetecek beden- sel ve zihinsel gücümüz vardır. Ama bizim aynı zamanda bize haksız yere korna çalınmasını küçük, önemsiz bir şey olarak algılama ve sıkıntıya girmeme gücümüz de vardır. Mesela bir yolculukta, yoldan, yolculuktan, teknolojiyle bü- tünleşmekten ötürü keyif duymaya gücümüz vardır. Bunu gerçekleştirebilirsek yarına kalma ihtimalimiz artar. Eğer kü- çük şeylerde büyük mutsuzluklar yakalar, üzülür, kavgalar edersek yarına kalabilir miyiz? Epiktetos'un da dediği gibi ve bugün psikolojideki bazı yaklaşımlarda da vurgulandığı gibi “Olaylar önemli değildir, onları algılama şeklimiz önem- lidir." 1. Kötü olaylara bakış açımızı değiştirirsek onlar artık kötü olmaktan çıkar. II. Yarına kalabilmek insanın küçük mutluluklarının olma- sina bağlıdır. III. Olayları algılama biçimini değiştiren birey kendi özgür- lüğünü keşfedebilir. IV. Bazen insanlar küçük olayları büyütüp kötü algılama eğilimine girebilirler. Bu parçadan hareketle yukarıdaki yargılardan hangisi- ne ulaşılamaz? Ali ve II ve C) Yalnız III D) III ve IV E) Yalnız TV
7.
Bugün bütün dünyada barbarlığın, derin tahammülsüzlüğün
hatta insanlık suçunun temel göstergeleri arasında sayılan
kitap yakma, aslında insanla başlamaz mı? Kendi gücünü
ve tarihini kökleştirme çabası, başka bir tarihin köküne kibrit
suyu dökmekle başlamıştır tarih boyunca. Barbarlığın aldığı
değişken çehrenin, su katılmamış kötülülükten örgütlü bilinç-
sizliğe kadar en kötü deneyimlerin içinden geçerek yüzyıldan
yüzyıla miras kalması ne kadar ilginç
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki altı çizili sözle
anlatılmak istenene anlamca en yakındır?
A) Tarih bilincinin oluşmasını sağlayan kültürel değerler,
onları çıkarlanna aykırı bulan topluluklarca değiştirilmiştir.
B) Uygarlık bilinci gelişmemiş toplumlar, yaktıkları kitaplarla
insanlığın belleğini silmeyi amaçlamışlardır.
C) Tarihsel zenginliğin tehdit olarak algılanması, günümüzde
uygarlığın önündeki en büyük engeldir.
D) Toplumlar ayakta tutan güçlü yönetimler, her dönemde
başka uygarlıkların kazanımlarından yararlanmışlardır.
E) Her uygarlık öteden beri kendi varlığını güvence altına
almak için başka uygarlıkların kazanımlarını yok etmeye
çalışmıştır
52
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
7. Bugün bütün dünyada barbarlığın, derin tahammülsüzlüğün hatta insanlık suçunun temel göstergeleri arasında sayılan kitap yakma, aslında insanla başlamaz mı? Kendi gücünü ve tarihini kökleştirme çabası, başka bir tarihin köküne kibrit suyu dökmekle başlamıştır tarih boyunca. Barbarlığın aldığı değişken çehrenin, su katılmamış kötülülükten örgütlü bilinç- sizliğe kadar en kötü deneyimlerin içinden geçerek yüzyıldan yüzyıla miras kalması ne kadar ilginç Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenene anlamca en yakındır? A) Tarih bilincinin oluşmasını sağlayan kültürel değerler, onları çıkarlanna aykırı bulan topluluklarca değiştirilmiştir. B) Uygarlık bilinci gelişmemiş toplumlar, yaktıkları kitaplarla insanlığın belleğini silmeyi amaçlamışlardır. C) Tarihsel zenginliğin tehdit olarak algılanması, günümüzde uygarlığın önündeki en büyük engeldir. D) Toplumlar ayakta tutan güçlü yönetimler, her dönemde başka uygarlıkların kazanımlarından yararlanmışlardır. E) Her uygarlık öteden beri kendi varlığını güvence altına almak için başka uygarlıkların kazanımlarını yok etmeye çalışmıştır 52
6. Temelleri 1700'lerin sonunda atılan romantizm, 18. yüz-
yılın sonlarında Victor Hugo'yla birlikte büyük ün kazan-
di. Klasisizmin erdem saydığı sakinlik, denge, akılcılık
gibi kavramların karşısında durarak yerini belirledi. Mü-
zikten resme, resimden edebiyata, edebiyattan tarihe
kadar sanatın her alanında etkili oldu. Duygu ve coş-
kunluğun önem kazandığı bu akımda akıl ve mantık bu
ögelerin gölgesinde kaldı. Bu akıma göre bir çalışma-
daki en önemli etken yazarın kişiliğiydi. Bu yüzden ro-
mantik sanatçılar, eserlerinde kişiliklerini açık açık orta-
ya koydular, olaylarla ilgili görüşlerini açıkça belirttiler.
Ayrıca her sınıftan insanın yer aldığı romantik eserler-
de seçilen kahramanlar ya çok iyi ya da çok kötüdür ve
romanlarda iyi-kötü çatışması vardır.
Bu parçadan, romantizm ile ilgili olarak aşağıdaki
lerden hangisine ulaşılamaz?
A) Birçok alanda etkili olduğuna
B) Klasisizme tepki olarak ortaya çıktığına
C) Akil ve mantık kurallarına bağlı kalındığına
D) Roman kahramanlarının tek yönlü ele alındığına
E) Yazarların eserlerinde kişiliklerini gizlemediğine
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
6. Temelleri 1700'lerin sonunda atılan romantizm, 18. yüz- yılın sonlarında Victor Hugo'yla birlikte büyük ün kazan- di. Klasisizmin erdem saydığı sakinlik, denge, akılcılık gibi kavramların karşısında durarak yerini belirledi. Mü- zikten resme, resimden edebiyata, edebiyattan tarihe kadar sanatın her alanında etkili oldu. Duygu ve coş- kunluğun önem kazandığı bu akımda akıl ve mantık bu ögelerin gölgesinde kaldı. Bu akıma göre bir çalışma- daki en önemli etken yazarın kişiliğiydi. Bu yüzden ro- mantik sanatçılar, eserlerinde kişiliklerini açık açık orta- ya koydular, olaylarla ilgili görüşlerini açıkça belirttiler. Ayrıca her sınıftan insanın yer aldığı romantik eserler- de seçilen kahramanlar ya çok iyi ya da çok kötüdür ve romanlarda iyi-kötü çatışması vardır. Bu parçadan, romantizm ile ilgili olarak aşağıdaki lerden hangisine ulaşılamaz? A) Birçok alanda etkili olduğuna B) Klasisizme tepki olarak ortaya çıktığına C) Akil ve mantık kurallarına bağlı kalındığına D) Roman kahramanlarının tek yönlü ele alındığına E) Yazarların eserlerinde kişiliklerini gizlemediğine
31. Çizgi roman, hâkim edebiyat otoriteleri tarafından bit-
meyen bir tartışmanın konusudur. Çünkü tartışmanın ko-
nusunu her zaman "kitcsh" üzerinden açmışlardır. Türün
kolay anlaşılırlığı, basitliği, diğer görsel sanatlarla olan
yakınlığı onu her zaman güncel mizahın konuları arası-
na çekmektedir. Öte yandan Walt Disney'den Marwel'e
çizgi romanlar eliyle yaygınlaşan “süper kahramanlar”ın
filmini çeken büyük şirketler için bulunmaz bir menba-
dir çizgi roman. Kimileri için çöptür, yani kitcsh. Kimileri
için vazgeçilmez bir koleksiyon ürünüdür. Fasikül fasikül
peşine düşülen, sahaf sahaf, dükkân dükkân aranan bir
arzu nesnesidir çizgi roman.
burlov neb
Bu parçada çizgi romanlarla ilgili olarak hangisi üze-
rinde durulmamıştır?
- A) Film sektörü için bulunmaz bir kaynak olduğu
B) Sade bir dille güncel konuların işlendiği bir tür olduğul
C) Edebiyat eleştirmenleri tarafından üzerinde durulduğuV
D) Edebî değerinin herkes tarafından aynı algılanmadığı
E) Sinema, resim gibi türlerle benzer yanının olduğu
TIS
SOT
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
31. Çizgi roman, hâkim edebiyat otoriteleri tarafından bit- meyen bir tartışmanın konusudur. Çünkü tartışmanın ko- nusunu her zaman "kitcsh" üzerinden açmışlardır. Türün kolay anlaşılırlığı, basitliği, diğer görsel sanatlarla olan yakınlığı onu her zaman güncel mizahın konuları arası- na çekmektedir. Öte yandan Walt Disney'den Marwel'e çizgi romanlar eliyle yaygınlaşan “süper kahramanlar”ın filmini çeken büyük şirketler için bulunmaz bir menba- dir çizgi roman. Kimileri için çöptür, yani kitcsh. Kimileri için vazgeçilmez bir koleksiyon ürünüdür. Fasikül fasikül peşine düşülen, sahaf sahaf, dükkân dükkân aranan bir arzu nesnesidir çizgi roman. burlov neb Bu parçada çizgi romanlarla ilgili olarak hangisi üze- rinde durulmamıştır? - A) Film sektörü için bulunmaz bir kaynak olduğu B) Sade bir dille güncel konuların işlendiği bir tür olduğul C) Edebiyat eleştirmenleri tarafından üzerinde durulduğuV D) Edebî değerinin herkes tarafından aynı algılanmadığı E) Sinema, resim gibi türlerle benzer yanının olduğu TIS SOT
3. Savaş, zaruri ve hayati olmalıdır. Milleti savaşa götürünce
vicdanımda acı duymamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı
ölmeyeceğiz diye savaşa girebiliriz. Lakin millet hayati teh-
likeye uğramadıkça savaş bir cinayettir diyen Atatürk'ün bir
askeri deha olduğunu vurgulayan konuşmacı, bu saptama-
sini Atatürk'ün sahip olduğunu söylediği şu özelliklerle ge-
rekçelendirdi:
Savaş araçlarını sonuca giden yolda etkili biçimde
birleştirir ve sonucu getiren yolları etraflıca düşü-
nürdü.
Karmaşanın, kararsızlıkların yaşandığı zamanlarda
alınması gereken kararları öncelikle ve kendiliğin-
den alabilme yeterliliğine sahipti.
Münferit başarılara, bölgesel zaferlere çok fazla
anlam yüklememiş, topyekûn bir başarının ve bütün
vatanın kurtuluşun paydaşı olmasının peşinde
olmuştur.
Kararları açıktı ve aldığı kararları uygulatmak nok-
tasında kişiliği çok etkileyiciydi, muharebe meyda-
ninda yürütmek istediği muharebe şeklini en uzak
yerdeki askere kadar duyurur ve iradesini, azmini
ona sirayet ettirirdi.
Bu parçada sözü edilen konuşmacının Atatürk'ü askerî
deha olarak görmesinin sebepleri arasında aşağıdaki-
lerden hangisi sayılmamıştır?
A) İnisiyatif sahibi olma
B) Bütünlükçü davranma
C) Karizmatik bir kişilik taşıma
D) Taktikleri doğru seçme
E) Cesaretli davranma
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
3. Savaş, zaruri ve hayati olmalıdır. Milleti savaşa götürünce vicdanımda acı duymamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz diye savaşa girebiliriz. Lakin millet hayati teh- likeye uğramadıkça savaş bir cinayettir diyen Atatürk'ün bir askeri deha olduğunu vurgulayan konuşmacı, bu saptama- sini Atatürk'ün sahip olduğunu söylediği şu özelliklerle ge- rekçelendirdi: Savaş araçlarını sonuca giden yolda etkili biçimde birleştirir ve sonucu getiren yolları etraflıca düşü- nürdü. Karmaşanın, kararsızlıkların yaşandığı zamanlarda alınması gereken kararları öncelikle ve kendiliğin- den alabilme yeterliliğine sahipti. Münferit başarılara, bölgesel zaferlere çok fazla anlam yüklememiş, topyekûn bir başarının ve bütün vatanın kurtuluşun paydaşı olmasının peşinde olmuştur. Kararları açıktı ve aldığı kararları uygulatmak nok- tasında kişiliği çok etkileyiciydi, muharebe meyda- ninda yürütmek istediği muharebe şeklini en uzak yerdeki askere kadar duyurur ve iradesini, azmini ona sirayet ettirirdi. Bu parçada sözü edilen konuşmacının Atatürk'ü askerî deha olarak görmesinin sebepleri arasında aşağıdaki- lerden hangisi sayılmamıştır? A) İnisiyatif sahibi olma B) Bütünlükçü davranma C) Karizmatik bir kişilik taşıma D) Taktikleri doğru seçme E) Cesaretli davranma
(1) Dünya üzerinde 100'den fazla kabile, dünyanı geri-ka-
lanıyla iletişime geçmeden varlığını sürdürüyor. (II) Birçoğu
Amazon'un yoğun bitki örtüsü içinde yaşamlarını sürdüren
bu kabilelerden artık çok azı bilgimiz dışında. (III) İnsanın
incelenmesi ve insanlığın gelişimi söz konusu olduğunda
geçmişe yönelik kuramlar üretmek yerine bu topluluklara
yakından bakmak, çok daha fazla ipucu sunar. (IV) Karşı-
mizda hayal edebileceğimizden de iyi, dört dörtlük bir labo-
ratuvar ortamı vardır. (W) Yapılacak gözlemler bize bu kabi-
lelerin yaşayışı, kendi içlerindeki ilişkileri, inançları ve başka
özelliklerine ilişkin birçok bilgi sunacaktır. (VI) Bu da insan-
lığın gelişimine ve ilerlemesine kafa yoran bilim insanlarına
eşi bulunmaz veriler sağlayacaktır.
37. Bu parçada "yalıtılmış kabileler" ile ilgili olarak aşağıda-
kilerin hangisinden söz edilmektedir?
A) ilkel yaşam tarzlarını değiştirmeye yönelik çabalardan
B) Antropolojinin çalışma yönteminde meydana getirdiği
değişimden
C) İnsanlığın gelişimiyle ilgili araştırmalara sağladığı veriler-
den
D) Diğer toplumlarla iletişime geçmekte artık daha istekli
olduklarından
E) Yaşam biçimlerinde zaman içinde meydana gelen de-
ğişiklikten
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
(1) Dünya üzerinde 100'den fazla kabile, dünyanı geri-ka- lanıyla iletişime geçmeden varlığını sürdürüyor. (II) Birçoğu Amazon'un yoğun bitki örtüsü içinde yaşamlarını sürdüren bu kabilelerden artık çok azı bilgimiz dışında. (III) İnsanın incelenmesi ve insanlığın gelişimi söz konusu olduğunda geçmişe yönelik kuramlar üretmek yerine bu topluluklara yakından bakmak, çok daha fazla ipucu sunar. (IV) Karşı- mizda hayal edebileceğimizden de iyi, dört dörtlük bir labo- ratuvar ortamı vardır. (W) Yapılacak gözlemler bize bu kabi- lelerin yaşayışı, kendi içlerindeki ilişkileri, inançları ve başka özelliklerine ilişkin birçok bilgi sunacaktır. (VI) Bu da insan- lığın gelişimine ve ilerlemesine kafa yoran bilim insanlarına eşi bulunmaz veriler sağlayacaktır. 37. Bu parçada "yalıtılmış kabileler" ile ilgili olarak aşağıda- kilerin hangisinden söz edilmektedir? A) ilkel yaşam tarzlarını değiştirmeye yönelik çabalardan B) Antropolojinin çalışma yönteminde meydana getirdiği değişimden C) İnsanlığın gelişimiyle ilgili araştırmalara sağladığı veriler- den D) Diğer toplumlarla iletişime geçmekte artık daha istekli olduklarından E) Yaşam biçimlerinde zaman içinde meydana gelen de- ğişiklikten
isya
met Matematik
Test 20 soru
Türkçe
32. Herhangi bir önermenin deney ve gözlem yoluyla kesin
olarak doğrulanması gerçekten mümkün müdür? Bu,
mantıksal pozitivizme yöneltilen en can alıcı sorulardan
biridir zira deney ve gözleme dayalı olmadıkça
doğrulanamayan, doğrulanmayınca da metafizikten
kurtulmayan her türlü bilgiyi reddeden mantıksal
pozitivistler için, şimdilik doğrulanmış önermelerle bir
yasaya ulaşmak tam da kurtulmak istedikleri metafizik
ağa yakalanmaktır. Çokça bilinen bir örnekle meseleyi
aydınlatmak yoluna gidilirse mantıksal pozitivistler için
"Bütün kuğular beyazdır." önermesi, ancak deney ve
gözlem yoluyla doğrulanabilir. Diğer yandan, tüm
kuğuların rengini gerçek anlamda gözlemek mümkün
değildir. Şu an için başka renk bir kuğu olmaması;
geçmişte, gelecekte ya da şu an henüz
gözlemleyemediğimiz bir yerde farklı renkte bir kuğu
olmadığının ya da olmayacağının garantisini
vermemektedir. Böylece bilim, bir çeşit soyutlamaya
dönüşme ve gerçekliğini yitirme riskiyle karşı karşıya
kalmaktadır.
YAYINLARI
Bu parçaya göre mantıksal pozitivistlerin
doğrulama ilkesindeki asıl eksiklik aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Kesin genellemeler ortaya koyamaması
B) Sadece deney ve gözleme dayalı olması
C) Varsayımlar üzerinden hareket edilmesi
D) Tamamen nesnel gözlemin ürünü olması
E) Yokun doğrulanmasının mümkün olmaması
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
isya met Matematik Test 20 soru Türkçe 32. Herhangi bir önermenin deney ve gözlem yoluyla kesin olarak doğrulanması gerçekten mümkün müdür? Bu, mantıksal pozitivizme yöneltilen en can alıcı sorulardan biridir zira deney ve gözleme dayalı olmadıkça doğrulanamayan, doğrulanmayınca da metafizikten kurtulmayan her türlü bilgiyi reddeden mantıksal pozitivistler için, şimdilik doğrulanmış önermelerle bir yasaya ulaşmak tam da kurtulmak istedikleri metafizik ağa yakalanmaktır. Çokça bilinen bir örnekle meseleyi aydınlatmak yoluna gidilirse mantıksal pozitivistler için "Bütün kuğular beyazdır." önermesi, ancak deney ve gözlem yoluyla doğrulanabilir. Diğer yandan, tüm kuğuların rengini gerçek anlamda gözlemek mümkün değildir. Şu an için başka renk bir kuğu olmaması; geçmişte, gelecekte ya da şu an henüz gözlemleyemediğimiz bir yerde farklı renkte bir kuğu olmadığının ya da olmayacağının garantisini vermemektedir. Böylece bilim, bir çeşit soyutlamaya dönüşme ve gerçekliğini yitirme riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. YAYINLARI Bu parçaya göre mantıksal pozitivistlerin doğrulama ilkesindeki asıl eksiklik aşağıdakilerden hangisidir? A) Kesin genellemeler ortaya koyamaması B) Sadece deney ve gözleme dayalı olması C) Varsayımlar üzerinden hareket edilmesi D) Tamamen nesnel gözlemin ürünü olması E) Yokun doğrulanmasının mümkün olmaması
ndiğinde
Paragraf
9.
erkezinin
anin yas
ve kar
abilecek
onomik
Onca yıldan sonra onu yeniden görebilme düşüncesi
anlatılamayacak bir mutluluk vermişti bana. Gelmesini
beklerken zaman durmuştu sanki. Son dakikalara doğru
heyecanım daha da arttı. Birazdan kapının önünde ola-
cak, en zor anlarımda, yaşadığımı duyumsatan sıcacık
gülümsemesiyle içimi isitacaktı. Küçücük dünyamdaki
yokluğunun oluşturduğu büyük boşluk dolacaktı artık. Tat-
li bir huzursuzlukla evin içinde bir aşağı bir yukarı dolanıp
duruyordum. Bana bir yıl kadar uzun gelen o son daki-
kaları geçirebilmek için eski resimlerimizi önüme yaydım.
Hepsine uzun uzun bakmaya başladım. Ama onlar beni
avutmak şöyle dursun, onu görme isteğimi körükleyip sa-
birsızlığımı daha da artırdı.
hemis:
nüştü
anan
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerde
hangisi söylenemez?
uğu
no-
A) Öykülemeye başvurulmuştur.
B) Sözcükler gerçek anlamları dışında kullanılmıştır.
C) Anlatıcının duygularına yer verilmiştir.
D) İnandırıcılığı artırmak için örneklerden yararlanılmış-
tur.
000)
E) Devrik cümleler kullanılmıştır.
7)
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
ndiğinde Paragraf 9. erkezinin anin yas ve kar abilecek onomik Onca yıldan sonra onu yeniden görebilme düşüncesi anlatılamayacak bir mutluluk vermişti bana. Gelmesini beklerken zaman durmuştu sanki. Son dakikalara doğru heyecanım daha da arttı. Birazdan kapının önünde ola- cak, en zor anlarımda, yaşadığımı duyumsatan sıcacık gülümsemesiyle içimi isitacaktı. Küçücük dünyamdaki yokluğunun oluşturduğu büyük boşluk dolacaktı artık. Tat- li bir huzursuzlukla evin içinde bir aşağı bir yukarı dolanıp duruyordum. Bana bir yıl kadar uzun gelen o son daki- kaları geçirebilmek için eski resimlerimizi önüme yaydım. Hepsine uzun uzun bakmaya başladım. Ama onlar beni avutmak şöyle dursun, onu görme isteğimi körükleyip sa- birsızlığımı daha da artırdı. hemis: nüştü anan Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerde hangisi söylenemez? uğu no- A) Öykülemeye başvurulmuştur. B) Sözcükler gerçek anlamları dışında kullanılmıştır. C) Anlatıcının duygularına yer verilmiştir. D) İnandırıcılığı artırmak için örneklerden yararlanılmış- tur. 000) E) Devrik cümleler kullanılmıştır. 7)
1. Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet,
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir
Bu dizelerdeki şiir anlayışı, aşağıdaki şairlerden hangi-
sinin anlayışıyla örtüşmez?
A) Durmuş el tezgâhları, çıkrıklar
Dokumacılar top atmıştır Anadolu'da
B) Çalış çoban, kurtar öz yurdunu.
Şairlerden topla, bülbül bir ordu.
C) Sonsuz mesafelere doğru açılsam diye
Bir güzel gün, bir sükûn, bir bahar bekliyorum
D) Yolcu, yollarda topraksız insanın
ve insansız toprağın feryadını duyar idi
E) Sessizliği sevmiyorum sustur şu çığırtkanları
Ben bu bulvarları güzel günlere götüreceğim
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
1. Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet, Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir Bu dizelerdeki şiir anlayışı, aşağıdaki şairlerden hangi- sinin anlayışıyla örtüşmez? A) Durmuş el tezgâhları, çıkrıklar Dokumacılar top atmıştır Anadolu'da B) Çalış çoban, kurtar öz yurdunu. Şairlerden topla, bülbül bir ordu. C) Sonsuz mesafelere doğru açılsam diye Bir güzel gün, bir sükûn, bir bahar bekliyorum D) Yolcu, yollarda topraksız insanın ve insansız toprağın feryadını duyar idi E) Sessizliği sevmiyorum sustur şu çığırtkanları Ben bu bulvarları güzel günlere götüreceğim