Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Roman ve Romanın Yapı Unsurları Soruları

Yusuf Atılgan'ın “Aylak Adam” romanında “Üstelik bıyıklarını
burkardı. Kulağını kaşıdı.", "Hem işitiyor hem de işittiği sözden
hoşlandığını belirtebiliyordu. Kulağını kaşıdı.", "Aklında ne
varsa kovup yalınkafa bir daha zorladı. Yararsızdı. Kulağını
kaşıdı." cümlelerinde olduğu gibi “Kulağını kaşıdı." sözünü
sıkça tekrar etmiştir. İçerikte sürekliliği sağlama amacının
güdüldüğü bu tekrarlar, - tekniğine örnektir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
A) laytmotif B) montaj C) kolaj
D) parodi
E) pastis
----
Lise Türkçe
Roman ve Romanın Yapı Unsurları
Yusuf Atılgan'ın “Aylak Adam” romanında “Üstelik bıyıklarını burkardı. Kulağını kaşıdı.", "Hem işitiyor hem de işittiği sözden hoşlandığını belirtebiliyordu. Kulağını kaşıdı.", "Aklında ne varsa kovup yalınkafa bir daha zorladı. Yararsızdı. Kulağını kaşıdı." cümlelerinde olduğu gibi “Kulağını kaşıdı." sözünü sıkça tekrar etmiştir. İçerikte sürekliliği sağlama amacının güdüldüğü bu tekrarlar, - tekniğine örnektir. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) laytmotif B) montaj C) kolaj D) parodi E) pastis ----
8.
I. Psikolojik
roman
II. Töre romani
a. Belli bir düşünceyi savunan roman-
dir.
b. Gelenek ve görenekleri anlatan ro-
manlardır.
c. Yabancı ülkelerin doğa ve insanları-
ni anlatan roman türüdür.
d. Bir sanatçının ya da önemli bir kişi-
nin yaşamını konu edinen romandır.
III. Egzotik
roman
IV. Tezli roman
V. Biyografik
roman
He www.baska.com.tr
Yukarıda verilen roman türleri ile açıklamaları eşleştiril-
diğinde hangisi dışarıda kalır?
A)
B) ||
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Roman ve Romanın Yapı Unsurları
8. I. Psikolojik roman II. Töre romani a. Belli bir düşünceyi savunan roman- dir. b. Gelenek ve görenekleri anlatan ro- manlardır. c. Yabancı ülkelerin doğa ve insanları- ni anlatan roman türüdür. d. Bir sanatçının ya da önemli bir kişi- nin yaşamını konu edinen romandır. III. Egzotik roman IV. Tezli roman V. Biyografik roman He www.baska.com.tr Yukarıda verilen roman türleri ile açıklamaları eşleştiril- diğinde hangisi dışarıda kalır? A) B) || C) III D) IV E) V
21.
Bu
20. İç çözümleme tekniği; kişilerin iç dünyalarının, iç ya-
şantılarının, hâkim anlatıcı ve bakış açısıyla anlatıldığı
psikolojik tahlil tekniğidir. Bu anlatım tekniğinde anla-
tici, kişinin iç dünyasına bütünüyle egemen olan dışa-
ridan bir unsur olarak etkindir; anlatılan kişi ise edil-
gendir. Anlatıcı, kahramanın zihninden geçenleri okur.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçalardan hangisi
iç çözümleme tekniğine örnek olarak gösterilebi-
li
SIL
A)
Bt
6)
A) Babasını hatırladı. Trene yolcu ederken "Aman
oğlum, yüzümü kara çıkarma. Babayın oğlu oldu-
ğunu göster şu millete, ille de mihtara.” İstanbul
gurbeti çetin, İstanbullunun cinden de beter oldu-
ğunu söylerdi emmim ya, boş ver. Var git, sağlı-
cakla, eyi kötü bir işin başın geç, bize mektup sal.
Yüzü yanıyordu. Elini yanağına götürdü. Başındaki
EX
.
CAP
inecek bir gün. Ben dayanamam. Bu kızı doğuraca-
ğıma Allah canımı alsaydı. Gider şimdi onu uyandı-
rır, sıkıştırırım. Uyku sersemliğiyle her şeyi söyler.
Söyletirim. Benim elimden kurtulamaz o. Anasıyım.
Hakkımdır.
Yusuf düşündü, aklına başka bir şey geldi:
O zaman da sen bana bırak, dedi.
Ne yapacaksın?
- Bize daha iyi, daha paralı birer iş ver deriz.
-Temam, ben de bunu düşünüyordum. Verirse?
- Bu şapkalının verdiği yevmiyelerden fazla olursa...
Geçen yıl bölgede nohut hasadı iyi olunca ani bir
kararla tüm tarlalarına nohut ekmeye karar ver-
mişti. Ancak hesaplamadığı bir şey vardı ki herkes
onun gibi düşünmüş ve nohut ekiminde bir rekor
yaşanmıştı. Hasat zamanı geldiğinde bunca eme-
ğinin karşılığını alamayacağını aylar öncesinde an-
lamıştı.
Gazete dediniz de aklıma geldi: Nermin yemeğe
bekler beni. Müsaadenizle. Espri yaparak kurtula-
mazsın, koltukta söz verdin. Vazgeçiyorum; bütün
insanlığın önüne eğilerek özür diliyorum. Beni yan-
lışlıkla çıkardılar sahneye. Ben yoldan geçen...
Bütün sorumluluk sende. Hayır, değil.
Lise Türkçe
Roman ve Romanın Yapı Unsurları
21. Bu 20. İç çözümleme tekniği; kişilerin iç dünyalarının, iç ya- şantılarının, hâkim anlatıcı ve bakış açısıyla anlatıldığı psikolojik tahlil tekniğidir. Bu anlatım tekniğinde anla- tici, kişinin iç dünyasına bütünüyle egemen olan dışa- ridan bir unsur olarak etkindir; anlatılan kişi ise edil- gendir. Anlatıcı, kahramanın zihninden geçenleri okur. Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçalardan hangisi iç çözümleme tekniğine örnek olarak gösterilebi- li SIL A) Bt 6) A) Babasını hatırladı. Trene yolcu ederken "Aman oğlum, yüzümü kara çıkarma. Babayın oğlu oldu- ğunu göster şu millete, ille de mihtara.” İstanbul gurbeti çetin, İstanbullunun cinden de beter oldu- ğunu söylerdi emmim ya, boş ver. Var git, sağlı- cakla, eyi kötü bir işin başın geç, bize mektup sal. Yüzü yanıyordu. Elini yanağına götürdü. Başındaki EX . CAP inecek bir gün. Ben dayanamam. Bu kızı doğuraca- ğıma Allah canımı alsaydı. Gider şimdi onu uyandı- rır, sıkıştırırım. Uyku sersemliğiyle her şeyi söyler. Söyletirim. Benim elimden kurtulamaz o. Anasıyım. Hakkımdır. Yusuf düşündü, aklına başka bir şey geldi: O zaman da sen bana bırak, dedi. Ne yapacaksın? - Bize daha iyi, daha paralı birer iş ver deriz. -Temam, ben de bunu düşünüyordum. Verirse? - Bu şapkalının verdiği yevmiyelerden fazla olursa... Geçen yıl bölgede nohut hasadı iyi olunca ani bir kararla tüm tarlalarına nohut ekmeye karar ver- mişti. Ancak hesaplamadığı bir şey vardı ki herkes onun gibi düşünmüş ve nohut ekiminde bir rekor yaşanmıştı. Hasat zamanı geldiğinde bunca eme- ğinin karşılığını alamayacağını aylar öncesinde an- lamıştı. Gazete dediniz de aklıma geldi: Nermin yemeğe bekler beni. Müsaadenizle. Espri yaparak kurtula- mazsın, koltukta söz verdin. Vazgeçiyorum; bütün insanlığın önüne eğilerek özür diliyorum. Beni yan- lışlıkla çıkardılar sahneye. Ben yoldan geçen... Bütün sorumluluk sende. Hayır, değil.
mondes
imler - 1
Deneme - 3
en elbet şiir olacak-
işmiş ve çok güçlü
dla şiir kadar yaygin
ayati dairesinde de
an Paşa, Nergisi,
yılacak nesirciler-
pada adi geçen
r?
tan
17. - Kahramanların içsel konuşmalarını aktarmaya dayanan
anlatım tekniğidir.
Karakterin duygularının ve düşüncelerinin belirli bir
mantik sırasıyla, karakterin ağzından olduğu gibi anla-
tilmasıdır.
Iç konuşma tekniğinde, kahramanın duygu ve düşünce-
leri sesli düşünme şeklinde yansıtılır.
Bu anlatım tekniğinde kahraman, karşısında biri varmış
gibi kendi kendine konuşur.
Bu teknik, karakterin iç dünyasının okuyucu tarafından
anlaşılmasında çok önemli bir yer tutar.
Bu bilgilere göre aşağıdaki parçalardan hangisi iç
konuşma tekniğine örnek olarak gösterilebilir?
A) Simit yiyerek yürüyor. Tek tük geçenler dönüp ona
bakıyorlar. Kiliği düzgün bir adamın sokakta simit
yemesi yasaktır. Bütün yasaklar gibi bunun da kaça-
mak yolu yok mu? Simidi kir, cebine sok. Tek elinle bir
lokma koparıp kimseye sezdirmeden ağzına at ama
ben dişlerim sağlamken isiracağım.
B) Yollar kalabalıktı. Baktığı yeri gözlerinden en uzun
sakladıkları için en çok Bebek tramvayına kızıyordu.
Devetüyü paltolu bir kadın görünce yüreği çarptı ama o
değildi. Şapkalıydı. Kalktı. Kapıya yürürken duvardaki
takvimi gördü. 7 Mart Cumartesi yazılıydı. 27'nin yarısı
kara yarısı kırmızıydı. Rahatladı. İşte boşuna bekle-
mişti. İnsanların düzeninde bütün ayrıntılar önemliydi.
Günlerin adı bile... Bugünün cumartesi olduğunu bil-
seydi saat birde onu görürdü.
C) Babasını hatırladı. Trene yolcu ederken "Aman oğlum!"
demişti, "Yüzümü kara çıkarma. Babayın oğlu olduğu-
nu göster şu millete, ille de mihtara. Benim oğlumsan
sırtın yere gelmez. İstanbul gurbeti çetin, İstanbullunun
cinden de beter olduğunu söylerdi emmim ya, boş ver.
Var git, sağlıcakla, eyi kötü bir işin başın geç, bize
mektup sal. Ondan sonrasına karışma. Ben hepsinin
yuvasını yaparım!
D) Eve gitse biliyordu, gece yarısına dek başka bir şey
yapamadan yukarıdakilerin patirtisina sövecekti... Bol
gürültülü, bol dumanlı meyhanelerden birine girdi.
Tezgâhın önünde bir boş yer bulup oturdu. Yaklaşan
garsona "şarap" dedi. Garson, sanki salt onun için
buradaymış gibi eğildi. Sanki ötekiler duyacak diye
korkuyordu.
E) Karar açıklanırken cok sakinmis Kol
nmayan
ni ede-
an şiir,
G
göre 3
devir-
seau,
kala-
ulara
alet",
için
M
hem
Lise Türkçe
Roman ve Romanın Yapı Unsurları
mondes imler - 1 Deneme - 3 en elbet şiir olacak- işmiş ve çok güçlü dla şiir kadar yaygin ayati dairesinde de an Paşa, Nergisi, yılacak nesirciler- pada adi geçen r? tan 17. - Kahramanların içsel konuşmalarını aktarmaya dayanan anlatım tekniğidir. Karakterin duygularının ve düşüncelerinin belirli bir mantik sırasıyla, karakterin ağzından olduğu gibi anla- tilmasıdır. Iç konuşma tekniğinde, kahramanın duygu ve düşünce- leri sesli düşünme şeklinde yansıtılır. Bu anlatım tekniğinde kahraman, karşısında biri varmış gibi kendi kendine konuşur. Bu teknik, karakterin iç dünyasının okuyucu tarafından anlaşılmasında çok önemli bir yer tutar. Bu bilgilere göre aşağıdaki parçalardan hangisi iç konuşma tekniğine örnek olarak gösterilebilir? A) Simit yiyerek yürüyor. Tek tük geçenler dönüp ona bakıyorlar. Kiliği düzgün bir adamın sokakta simit yemesi yasaktır. Bütün yasaklar gibi bunun da kaça- mak yolu yok mu? Simidi kir, cebine sok. Tek elinle bir lokma koparıp kimseye sezdirmeden ağzına at ama ben dişlerim sağlamken isiracağım. B) Yollar kalabalıktı. Baktığı yeri gözlerinden en uzun sakladıkları için en çok Bebek tramvayına kızıyordu. Devetüyü paltolu bir kadın görünce yüreği çarptı ama o değildi. Şapkalıydı. Kalktı. Kapıya yürürken duvardaki takvimi gördü. 7 Mart Cumartesi yazılıydı. 27'nin yarısı kara yarısı kırmızıydı. Rahatladı. İşte boşuna bekle- mişti. İnsanların düzeninde bütün ayrıntılar önemliydi. Günlerin adı bile... Bugünün cumartesi olduğunu bil- seydi saat birde onu görürdü. C) Babasını hatırladı. Trene yolcu ederken "Aman oğlum!" demişti, "Yüzümü kara çıkarma. Babayın oğlu olduğu- nu göster şu millete, ille de mihtara. Benim oğlumsan sırtın yere gelmez. İstanbul gurbeti çetin, İstanbullunun cinden de beter olduğunu söylerdi emmim ya, boş ver. Var git, sağlıcakla, eyi kötü bir işin başın geç, bize mektup sal. Ondan sonrasına karışma. Ben hepsinin yuvasını yaparım! D) Eve gitse biliyordu, gece yarısına dek başka bir şey yapamadan yukarıdakilerin patirtisina sövecekti... Bol gürültülü, bol dumanlı meyhanelerden birine girdi. Tezgâhın önünde bir boş yer bulup oturdu. Yaklaşan garsona "şarap" dedi. Garson, sanki salt onun için buradaymış gibi eğildi. Sanki ötekiler duyacak diye korkuyordu. E) Karar açıklanırken cok sakinmis Kol nmayan ni ede- an şiir, G göre 3 devir- seau, kala- ulara alet", için M hem
AVT/Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1
Aşağıda
Uslubu
A) Anle
oku
har
ola
By Si
ins
• Tecrübesiz bir genç olan All Bay, kadın ve
apkla ilk kez kargataginca ruh dünyası allak
bultak olur. Ne yapacagin agar. Neyin ciddi
neyin saka, neyin sahte, neyin yalan oldugunun
farkına varmaz. Meraklar, endigoler, korkular,
heyecan.geleceğe dair pembe hayaller, renkli
tasavvurlar içinde gelgitler yaşar.
• Soğuk... Sicak su musluğu nerede?"
buzdan bir zemin. Buradan gidip geliyorum.
Münih Olimpiyatlarının şampiyonu Katerine With
gibi. Ne güzeldin kız sen? Muhayyile... Şimdi de
su çok sıcak... Muhayyile.... Gençlik Parkı'ndaki
bugi bugileri hatırlatıyor bazen, tahteravalliyi...
ba
te
9
D
E)
• "Yüzlüğü adamın eline sıkıştırdı. Koşar
gibi uzaklaştı ordan. Önünde bitiveren
basamaklardan Köprü'nün üstüne çıkarken
çevresindeki gürültü sustu.
- Yoksuldan çalıp Tanrıya veren.
- Tanrıya değil, bilirsin. Hem ben çalmadım.
Ama verdiğin çalınmış paraydı.
- Ne yapsın insan, kaldırp denize mi atsin
kendini? Bu dünyada onun başka türlüsü
yok!
"Bir vardı bir yoktu
Allah'ın kulu çoktu
Bu kullardan biri, kışın başlamasıyla
Çiçektepe'nin fabrikalar ve çöp tepeleriyle çevrili
sahnesine çıktı. Keloğlan'ı bir yanına, Beybörek'i
öbür yanına aldı. Dev karıları, bezirgânları, pirleri,
perileri başına topladı. Çiçektepelilere geceleri
masal anlatmaya başladı.
-
Bu metinlerde kullanılan anlatım tekniklerinin
arasında hangisinin örneği yoktur?
At iç diyalog
C) Pastiş
B) Parodi
Di iç çözümleme
Bilinç akışı
Lise Türkçe
Roman ve Romanın Yapı Unsurları
AVT/Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 Aşağıda Uslubu A) Anle oku har ola By Si ins • Tecrübesiz bir genç olan All Bay, kadın ve apkla ilk kez kargataginca ruh dünyası allak bultak olur. Ne yapacagin agar. Neyin ciddi neyin saka, neyin sahte, neyin yalan oldugunun farkına varmaz. Meraklar, endigoler, korkular, heyecan.geleceğe dair pembe hayaller, renkli tasavvurlar içinde gelgitler yaşar. • Soğuk... Sicak su musluğu nerede?" buzdan bir zemin. Buradan gidip geliyorum. Münih Olimpiyatlarının şampiyonu Katerine With gibi. Ne güzeldin kız sen? Muhayyile... Şimdi de su çok sıcak... Muhayyile.... Gençlik Parkı'ndaki bugi bugileri hatırlatıyor bazen, tahteravalliyi... ba te 9 D E) • "Yüzlüğü adamın eline sıkıştırdı. Koşar gibi uzaklaştı ordan. Önünde bitiveren basamaklardan Köprü'nün üstüne çıkarken çevresindeki gürültü sustu. - Yoksuldan çalıp Tanrıya veren. - Tanrıya değil, bilirsin. Hem ben çalmadım. Ama verdiğin çalınmış paraydı. - Ne yapsın insan, kaldırp denize mi atsin kendini? Bu dünyada onun başka türlüsü yok! "Bir vardı bir yoktu Allah'ın kulu çoktu Bu kullardan biri, kışın başlamasıyla Çiçektepe'nin fabrikalar ve çöp tepeleriyle çevrili sahnesine çıktı. Keloğlan'ı bir yanına, Beybörek'i öbür yanına aldı. Dev karıları, bezirgânları, pirleri, perileri başına topladı. Çiçektepelilere geceleri masal anlatmaya başladı. - Bu metinlerde kullanılan anlatım tekniklerinin arasında hangisinin örneği yoktur? At iç diyalog C) Pastiş B) Parodi Di iç çözümleme Bilinç akışı
36 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yacaen
Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler - 1
adan olan sanatçı,
irlikte ilk özel ga-
Efkâr gazetesini
ncülerinden olan
Fransızcadan ilk
Janzume adlı bir
aşağıdakilerden
et Hâşim'in Şiir
etika örneği ile
nu düşünen bu
Fler yazmaktır.
üzeni oluştur-
cabul eden bu
avir ön planda
mak, hissedil-
nemseyen bu
CAP
18. Iç çözümleme tekniğinde anlatıcı, karakterle okur ara-
sina girerek karakterin
dünyası hakkında açıklama-
Elarda bulunur. Kahramanın iç dünyası bize tanıtılırken
dikkat edilmesi gereken önemli bir husus ise anlatıcı-
nin kendi duygularını bir kenara bırakarak yansız bir
şekilde çözümlemeyi yapması gerekliliğidir. Aksi tak-
dirde zayıf bir anlatı söz konusu olur.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçalardan hangisi
iç çözümleme tekniğine örnek olarak gösterilebilir?
A) Hep dostlarıyla olan paylaşmasını diyenler de yok
mu? Var, var elbet. Yadımıyoruz mutluluklarını
ama ki neden hep kivanma, hep sevinc? Acılar yok
mudur ki? İçtenlik bu değil bence. Sevgini de hep,
sevincini de, olur mu böyle? Gerekir mi üstelik? Ben
söylerim bak, doğru doğru dosdoğru... Sevinsem bir
gün, faraza sinemaya gitsem (olur a...) Gider tüm ar-
kadaşlarıma derim bunu, filmi falan anlatırım.
B) Bu Perihan da bir âlem kadın. Resimli romanların,
ucuz filmlerin aşk öğrencisi. Bir bellemiş telli du-
vaklı, çabucacık eskitilen aşk. Her şeye deva aşk.
Hoyratça hırpalanan, menekşe gözlü kızlarla, geniş
omuzlu erkeklere mahsus olan, Yelpaze dergisi ka-
pağı aşkı. Bir kere koca kızın derdi bitek aşk değil.
Perihan'a kolay çözüm aşk, o nasıl oluyorsa? Bu
öğütten içleri incindi kızın.
C) Çarpıyor gene, tavaları, tencereleri, kap kacağı.
Başıma vuruyor sanki. Küçükken ne iyiydiler, ne
uslu, ne buyruklara uyan. Yillar bozuyor çocuk-
ları, alışkanlıklar bozuyor. Hiç üzmezlerdi eskiden
beni, bundan sonra üzecekler sanırım. Söylüyorum
bunu onlara kızıyorlar. "Ne demek bundan sonra
üzmek?" diye parlıyorlar. "Biz bundan sonra büyü-
yecek miyiz? Çocuk, torun sahibi olduk. Bundan
sonra üzmek ne demek allasen." diyorlar.
D) “Mahalleye döşeğin haberi geldiğinde inanmadım
ha.", "Ben koşup yetişmeseydim kim bilir kim ka-
pacaktı?", "Doğru arvadım, savol. Allah razı olsun
senden.", "İnsan böyle bir kısmette, durun avra-
dima diyeyim der mi? Demez. Koşan sırtlar, alır
gelir.", "Ya biz yetişene, başkasına gideydi?",
"Demek ki mevlam, bizim ihtiyar sırtlarımıza kis-
met etmiş onu.
E) Yağmur hızını alana dek yağdı, durdu. Güneş açtı.
Çocukların tokyo terlikleri birçok kez yarım ay bi-
çimi sıralandı, uyudukları sebebiyle. Muslukla-
rin önünde yüzlerini yıkadılar birçok kez. Toygay
Dede"nin torunlan doğum gününe geldiler. Birçok
çocuk saati ve günü devroldu. Bilge Hayat, Filiz
Parla oldu bu arada. Bahçıvan, bulaşıkçı ve öğret-
men, yeni bir akşam oturmasına koyuldular.
sözü edilen
anatçılardan
8
Diğer sayfaya geçiniz
Lise Türkçe
Roman ve Romanın Yapı Unsurları
36 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yacaen Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler - 1 adan olan sanatçı, irlikte ilk özel ga- Efkâr gazetesini ncülerinden olan Fransızcadan ilk Janzume adlı bir aşağıdakilerden et Hâşim'in Şiir etika örneği ile nu düşünen bu Fler yazmaktır. üzeni oluştur- cabul eden bu avir ön planda mak, hissedil- nemseyen bu CAP 18. Iç çözümleme tekniğinde anlatıcı, karakterle okur ara- sina girerek karakterin dünyası hakkında açıklama- Elarda bulunur. Kahramanın iç dünyası bize tanıtılırken dikkat edilmesi gereken önemli bir husus ise anlatıcı- nin kendi duygularını bir kenara bırakarak yansız bir şekilde çözümlemeyi yapması gerekliliğidir. Aksi tak- dirde zayıf bir anlatı söz konusu olur. Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçalardan hangisi iç çözümleme tekniğine örnek olarak gösterilebilir? A) Hep dostlarıyla olan paylaşmasını diyenler de yok mu? Var, var elbet. Yadımıyoruz mutluluklarını ama ki neden hep kivanma, hep sevinc? Acılar yok mudur ki? İçtenlik bu değil bence. Sevgini de hep, sevincini de, olur mu böyle? Gerekir mi üstelik? Ben söylerim bak, doğru doğru dosdoğru... Sevinsem bir gün, faraza sinemaya gitsem (olur a...) Gider tüm ar- kadaşlarıma derim bunu, filmi falan anlatırım. B) Bu Perihan da bir âlem kadın. Resimli romanların, ucuz filmlerin aşk öğrencisi. Bir bellemiş telli du- vaklı, çabucacık eskitilen aşk. Her şeye deva aşk. Hoyratça hırpalanan, menekşe gözlü kızlarla, geniş omuzlu erkeklere mahsus olan, Yelpaze dergisi ka- pağı aşkı. Bir kere koca kızın derdi bitek aşk değil. Perihan'a kolay çözüm aşk, o nasıl oluyorsa? Bu öğütten içleri incindi kızın. C) Çarpıyor gene, tavaları, tencereleri, kap kacağı. Başıma vuruyor sanki. Küçükken ne iyiydiler, ne uslu, ne buyruklara uyan. Yillar bozuyor çocuk- ları, alışkanlıklar bozuyor. Hiç üzmezlerdi eskiden beni, bundan sonra üzecekler sanırım. Söylüyorum bunu onlara kızıyorlar. "Ne demek bundan sonra üzmek?" diye parlıyorlar. "Biz bundan sonra büyü- yecek miyiz? Çocuk, torun sahibi olduk. Bundan sonra üzmek ne demek allasen." diyorlar. D) “Mahalleye döşeğin haberi geldiğinde inanmadım ha.", "Ben koşup yetişmeseydim kim bilir kim ka- pacaktı?", "Doğru arvadım, savol. Allah razı olsun senden.", "İnsan böyle bir kısmette, durun avra- dima diyeyim der mi? Demez. Koşan sırtlar, alır gelir.", "Ya biz yetişene, başkasına gideydi?", "Demek ki mevlam, bizim ihtiyar sırtlarımıza kis- met etmiş onu. E) Yağmur hızını alana dek yağdı, durdu. Güneş açtı. Çocukların tokyo terlikleri birçok kez yarım ay bi- çimi sıralandı, uyudukları sebebiyle. Muslukla- rin önünde yüzlerini yıkadılar birçok kez. Toygay Dede"nin torunlan doğum gününe geldiler. Birçok çocuk saati ve günü devroldu. Bilge Hayat, Filiz Parla oldu bu arada. Bahçıvan, bulaşıkçı ve öğret- men, yeni bir akşam oturmasına koyuldular. sözü edilen anatçılardan 8 Diğer sayfaya geçiniz
CAP
çap yayınları
YÜKSEKÖĞRETİM KURUML
Alan Yeterlilik Toni! --
ÇAP/AYT
25.
23. Necati Cumalı'nın toplumcu gerçekçi bakış açısıyla ka-
leme aldığı bu romanda, Batı Anadolu'nun (İzmir-Urla)
toprak ve tarımla uğraşan insanlarının dramları, birer
toplumsal sorun olarak kendini gösterir. Arabacı Yu-
suf, Ferit Taşçı ve ötekiler hayattan çok şey bekle-
meyen insanlardır. Biri arabasının borcunu ödemek,
diğeri evlenebilmek için mücadele eder.
Bu parçada söz edilen roman aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Dilâ Hanım
BY Aci Tütün
C) Yağmurlar ve Topraklar
D) Aşk da Gezer
Tütün Zamani
0.
Lise Türkçe
Roman ve Romanın Yapı Unsurları
CAP çap yayınları YÜKSEKÖĞRETİM KURUML Alan Yeterlilik Toni! -- ÇAP/AYT 25. 23. Necati Cumalı'nın toplumcu gerçekçi bakış açısıyla ka- leme aldığı bu romanda, Batı Anadolu'nun (İzmir-Urla) toprak ve tarımla uğraşan insanlarının dramları, birer toplumsal sorun olarak kendini gösterir. Arabacı Yu- suf, Ferit Taşçı ve ötekiler hayattan çok şey bekle- meyen insanlardır. Biri arabasının borcunu ödemek, diğeri evlenebilmek için mücadele eder. Bu parçada söz edilen roman aşağıdakilerden hangisidir? A) Dilâ Hanım BY Aci Tütün C) Yağmurlar ve Topraklar D) Aşk da Gezer Tütün Zamani 0.
Dogru
Yanlış
VİP TESTİ
3. Mahmut'a haber vermek... Mezar yeri... Hayır o hazır... Gaze-
telere ilan... Ne tutar? Ankara ilgilenir mi? Ne demek ilgilenir mi,
hayvan değil ya bunlar? ilgilenmezlerse haber vermeyerek biz
kuyruğumuzu dik... Saçmalamayın. Onun kim olduğunu... Böy-
le sözler duymak istemem. Emir Bey'im daha evindedir. Saygı-
sizlik... Bu yokuşu kimseler çıkamaz. Niye bunun kolayı yok mu,
Bakkal Sokağı'ndan... Doğru ya... hanımefendi evinden doğru
mezarlığa... diyor. Bu ev, bu ev artık acılarımızın suyunu da mu
içmeye başladı? Babam... Babam... Büyük kızına bir müsekkin
daha verin. Harap oluyor yavrucak. Verildi verildi. İçi dışı ilaca
kesti. Küçük kız şaşkın... Zavallı çok da küçük. Kaç yaşında bu?
Peki adam kaç yaşındaydı? Eee zamanlı sayılır. Sen kendine
bak... Kızın dağ gibi ağabeyleri var. Batu nerelere kayboldu?
Bir romandan alınan bu parçada aşağıdaki anlatım yöntem-
lerinden hangisi kullanılmıştır?
A) Olay anlatımı
B) Bilinç akışı
C) Özetleme
D) İç çözümleme
E) Geriye dönüş
Lise Türkçe
Roman ve Romanın Yapı Unsurları
Dogru Yanlış VİP TESTİ 3. Mahmut'a haber vermek... Mezar yeri... Hayır o hazır... Gaze- telere ilan... Ne tutar? Ankara ilgilenir mi? Ne demek ilgilenir mi, hayvan değil ya bunlar? ilgilenmezlerse haber vermeyerek biz kuyruğumuzu dik... Saçmalamayın. Onun kim olduğunu... Böy- le sözler duymak istemem. Emir Bey'im daha evindedir. Saygı- sizlik... Bu yokuşu kimseler çıkamaz. Niye bunun kolayı yok mu, Bakkal Sokağı'ndan... Doğru ya... hanımefendi evinden doğru mezarlığa... diyor. Bu ev, bu ev artık acılarımızın suyunu da mu içmeye başladı? Babam... Babam... Büyük kızına bir müsekkin daha verin. Harap oluyor yavrucak. Verildi verildi. İçi dışı ilaca kesti. Küçük kız şaşkın... Zavallı çok da küçük. Kaç yaşında bu? Peki adam kaç yaşındaydı? Eee zamanlı sayılır. Sen kendine bak... Kızın dağ gibi ağabeyleri var. Batu nerelere kayboldu? Bir romandan alınan bu parçada aşağıdaki anlatım yöntem- lerinden hangisi kullanılmıştır? A) Olay anlatımı B) Bilinç akışı C) Özetleme D) İç çözümleme E) Geriye dönüş
yarısı
dülger
esmer
. Taş
duru-
gibi
ilger
Cikip
öy
bakış
agi
Aşağıdakilerden hangisinde anlatım ilahi
patlamış,
ile yapılmamıştır?
A Sağ kulağı üç dikişle tutturulmuş, dudağı
miş olan Metin; kolunun biri askıda, kafası bantla
olan da Salih idi. Müdüriyetin daktilo sesinden başka
duyulmayan basık tavanlı odasında kavganın içinde duy
B) Genç kadın, bebeğin güzelliği karşısında büyülenmi
gibiydi. Kıvırcık sarı saçları, iri mavi gözleri, kalkık bi
burun ve küçük kırmızı dudaklarıyla bir kartpostali a
dıran bebek, kadının şimdiye kadar gördüğü e
hakim
dukları korkunun on mislini hissediyordu.hkin
en can
yakın kız çocuğuydu
C) Burnu bir karış havada, gözü yükseklerdeydi
sevdiğinde. Hele hele aşkını yerden yere vurup nas
kırmıştı kalbini zalim. Dudaklarından dökülen acı söz
leri öyle ki bugün bile unutamadı. Ne tebessümdü
hakimi
zehirden beter.
+
İskoçya'da yoksul mu yoksul bir çiftçi yaşardı. Fa
BS/n ming'di adı. Günlerden bir gün tarlada çalışırken b
çığlık duydu. Hemen sesin geldiği yere koştu. Bir d
baktı ki beline kadar bataklığa batmış bir çocuk, ku
tulmak için çırpınıp duruyor. Çocuğu gördüğünde ç
korkmuştu. Kendisini kaçıracaklar duygusuyla aln
dan terler boşalıyordu. Sözen
Henüz on sekiz yaşındaydı ama hayatının sonunda
dı. Tedavisi mümkün olmayan ölümcül bir hastalığa ya
kalanmıştı. Kahır içinde başkalarını suçlu bularak e
kapatmıştı kendini. Sokağa çıkmıyordu. Annesi, bird
kendisi. kadardı bütün hayatı... Bir gün fena hal
macera sıkıldı, dayanamadı, attı kendini sokağa...
intos tik
hakim
hakim b.a.
Lahramanın hissetti
rini ve duygularını bilir.
8. Romanlar konularına göre sınıflandırılabilir. Gerçeküs
olay, kişi ve yerleri konu alan romanlara ---- sınıf çatış
0
TEST
03
1. Nihayetinde
sini bulduğ
Boyacıköy
yen tahmir
bir binayd
sonra kenc
şeyim kal
rak hızla
danışma
tarafındar
Ne diyece
kın olmal
geldiğimi
Bu parça
yer veril
A) Mekâ
2. E peki,
yere git
diye dö
Hani b
silkelew
cekmiş
Bu pa
den h
Lise Türkçe
Roman ve Romanın Yapı Unsurları
yarısı dülger esmer . Taş duru- gibi ilger Cikip öy bakış agi Aşağıdakilerden hangisinde anlatım ilahi patlamış, ile yapılmamıştır? A Sağ kulağı üç dikişle tutturulmuş, dudağı miş olan Metin; kolunun biri askıda, kafası bantla olan da Salih idi. Müdüriyetin daktilo sesinden başka duyulmayan basık tavanlı odasında kavganın içinde duy B) Genç kadın, bebeğin güzelliği karşısında büyülenmi gibiydi. Kıvırcık sarı saçları, iri mavi gözleri, kalkık bi burun ve küçük kırmızı dudaklarıyla bir kartpostali a dıran bebek, kadının şimdiye kadar gördüğü e hakim dukları korkunun on mislini hissediyordu.hkin en can yakın kız çocuğuydu C) Burnu bir karış havada, gözü yükseklerdeydi sevdiğinde. Hele hele aşkını yerden yere vurup nas kırmıştı kalbini zalim. Dudaklarından dökülen acı söz leri öyle ki bugün bile unutamadı. Ne tebessümdü hakimi zehirden beter. + İskoçya'da yoksul mu yoksul bir çiftçi yaşardı. Fa BS/n ming'di adı. Günlerden bir gün tarlada çalışırken b çığlık duydu. Hemen sesin geldiği yere koştu. Bir d baktı ki beline kadar bataklığa batmış bir çocuk, ku tulmak için çırpınıp duruyor. Çocuğu gördüğünde ç korkmuştu. Kendisini kaçıracaklar duygusuyla aln dan terler boşalıyordu. Sözen Henüz on sekiz yaşındaydı ama hayatının sonunda dı. Tedavisi mümkün olmayan ölümcül bir hastalığa ya kalanmıştı. Kahır içinde başkalarını suçlu bularak e kapatmıştı kendini. Sokağa çıkmıyordu. Annesi, bird kendisi. kadardı bütün hayatı... Bir gün fena hal macera sıkıldı, dayanamadı, attı kendini sokağa... intos tik hakim hakim b.a. Lahramanın hissetti rini ve duygularını bilir. 8. Romanlar konularına göre sınıflandırılabilir. Gerçeküs olay, kişi ve yerleri konu alan romanlara ---- sınıf çatış 0 TEST 03 1. Nihayetinde sini bulduğ Boyacıköy yen tahmir bir binayd sonra kenc şeyim kal rak hızla danışma tarafındar Ne diyece kın olmal geldiğimi Bu parça yer veril A) Mekâ 2. E peki, yere git diye dö Hani b silkelew cekmiş Bu pa den h
19. Üstkurmaca genel bağlamda, yazma ediminin kurmaca
metnin içinde kurgulanması demektir. Bu, yazarın, met-
nini nasıl yazdığını o metnin içinde anlatması, yazma
sorunlarını metninin ana konusu durumuna getirmesi ve
kimi kez de okurunu metnin içine sokarak romanını nasıl
oluşturduğunu onunla paylaşması anlamına gelir. Ede-
biyatın kendini anlatması, kurgulamasıdır üstkurmaca;
kurmacanın kurmacasıdır.
Buna göre bir romandan alınan aşağıdaki parçaların
hangisinde üstkurmaca tekniği kullanılmamıştır?
A) Belki önemsiz bulduğum için, belki de okurların ve mü-
zegezerlerin beni daha fazla küçümsemesini isteme-
diğim için, o sıralarda alışkanlık edindiğim bir iki şeyi
sizlerden saklamıştım ama hikâyemizin anlaşılabilmesi
için şimdi onlardan birini kısaca itiraf edeceğim.
B) Canım nişanlım, konunun sahte çanta değil, hakiki
ve dolayısıyla daha vahim bir şey olduğunu hemen
anlayarak korkuyla gözlerini açınca ona okurların ve
müze ziyaretçilerinin ta ilk eşyadan beri bildiği hikâ-
yeyi anlatmaya başladım.
C) Kafamın bir kısmının sürekli olarak Füsun'a takılmış
olduğunu, Berrin ile konuşurken sırtım yönünde, ar-
kalarda bir yerde Füsun'un oturduğunu içimde hep
hissettiğimi, hep onu düşündüğümü, yalnız okurlar-
dan değil kendimden de utançla saklamaya çalıştım
ama yeter! Zaten görüyorsunuz, başaramadım. Bari
bundan sonra okura dürüst olayım.
Volisu
Füsun'un eline burada sergilediğim şekerliği alıp bir-
den bana dönerek "Sibel Hanım'dan önce beni tanı-
mış olmak ister miydin?" diye soruşunu hatırlıyordum.
E) Dokuz sene önce geçirdiğimiz o iki aydan (Aslı bir
buçuk aydan iki gün azdı, sayın okurlar.) kimseye söz
etmemize gerek yok.
21
Lise Türkçe
Roman ve Romanın Yapı Unsurları
19. Üstkurmaca genel bağlamda, yazma ediminin kurmaca metnin içinde kurgulanması demektir. Bu, yazarın, met- nini nasıl yazdığını o metnin içinde anlatması, yazma sorunlarını metninin ana konusu durumuna getirmesi ve kimi kez de okurunu metnin içine sokarak romanını nasıl oluşturduğunu onunla paylaşması anlamına gelir. Ede- biyatın kendini anlatması, kurgulamasıdır üstkurmaca; kurmacanın kurmacasıdır. Buna göre bir romandan alınan aşağıdaki parçaların hangisinde üstkurmaca tekniği kullanılmamıştır? A) Belki önemsiz bulduğum için, belki de okurların ve mü- zegezerlerin beni daha fazla küçümsemesini isteme- diğim için, o sıralarda alışkanlık edindiğim bir iki şeyi sizlerden saklamıştım ama hikâyemizin anlaşılabilmesi için şimdi onlardan birini kısaca itiraf edeceğim. B) Canım nişanlım, konunun sahte çanta değil, hakiki ve dolayısıyla daha vahim bir şey olduğunu hemen anlayarak korkuyla gözlerini açınca ona okurların ve müze ziyaretçilerinin ta ilk eşyadan beri bildiği hikâ- yeyi anlatmaya başladım. C) Kafamın bir kısmının sürekli olarak Füsun'a takılmış olduğunu, Berrin ile konuşurken sırtım yönünde, ar- kalarda bir yerde Füsun'un oturduğunu içimde hep hissettiğimi, hep onu düşündüğümü, yalnız okurlar- dan değil kendimden de utançla saklamaya çalıştım ama yeter! Zaten görüyorsunuz, başaramadım. Bari bundan sonra okura dürüst olayım. Volisu Füsun'un eline burada sergilediğim şekerliği alıp bir- den bana dönerek "Sibel Hanım'dan önce beni tanı- mış olmak ister miydin?" diye soruşunu hatırlıyordum. E) Dokuz sene önce geçirdiğimiz o iki aydan (Aslı bir buçuk aydan iki gün azdı, sayın okurlar.) kimseye söz etmemize gerek yok. 21
24. ---- en büyük özelliği, bireye verdiği önemdir. Bu akımda
birey, kendisini diğer insanlarla birleştiren özelliklerinden
çok, kendisini başkalarından ayıran özellikleriyle işlenir.
Bu nedenle denilebilir ki ---- ön plana aldığı genel insan
anlayışı reddedilir bu akımda; böylece aklın netliği, yerini
duyguların değişkenliğine bırakır. Aklın açık seçik gös-
terdikleri, duyguların bulanık dünyasına geçer.
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki-
lerden hangisi getirilmelidir?
A) Klasisizmin - romantizmin
B) Sembolizmin - romantizmin
C) Realizmin - romantizmin
D) Natüralizmin - realizmin.
E) Romantizmin - klasisizmin
Lise Türkçe
Roman ve Romanın Yapı Unsurları
24. ---- en büyük özelliği, bireye verdiği önemdir. Bu akımda birey, kendisini diğer insanlarla birleştiren özelliklerinden çok, kendisini başkalarından ayıran özellikleriyle işlenir. Bu nedenle denilebilir ki ---- ön plana aldığı genel insan anlayışı reddedilir bu akımda; böylece aklın netliği, yerini duyguların değişkenliğine bırakır. Aklın açık seçik gös- terdikleri, duyguların bulanık dünyasına geçer. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki- lerden hangisi getirilmelidir? A) Klasisizmin - romantizmin B) Sembolizmin - romantizmin C) Realizmin - romantizmin D) Natüralizmin - realizmin. E) Romantizmin - klasisizmin
RK EDEBİYATI - SO
19. i
17. Bilinç akışı, romanda kişilerin iç dünyalarını, zihinlerin-
den geçirdikleri doğrudan o kişilerin ağzından, ken-
di kendilerine konuşmaları şeklinde vermeyi amaçlar.
Kahraman anlatıcı ve bakış açısı söz konusudur ancak
cümleler arasında mantık ilişkisi zayıftır. Daha çok ser-
best çağrışım yoluyla bir düşünceden bir başka düşün-
ceye atlanır. İç konuşma tekniği genellikle iç içe kulla-
nılır.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçalardan hangi-
si bilinç akışı tekniğine örnek olarak gösterilebilir?
A) "Zamyotov mu? Karakoldaki polis... Acaba niçin ça-
ğırmışlardı beni karakola? Çağrı kâğıdı nerede? Ga-
liba olayları birbirine karıştırıyorum. Beni bugün ça-
ğırmadılar ki oraya.
B) “Tüh, adamın üstünü kirlettim! Benim amirim değil
ama ne fark eder? Bu yaptığım çok ayıp, kendisin-
den özür dilemeliyim." diye düşündü. Birkaç kez ha-
fifçe öksürdü.
C) Gene bekleniyor ve bu sırada görüşmeler oluyordu.
Tipi diniyor; soğuk bir rüzgâr bulutları sürüyor ve açı-
lan gökyüzünde, sayısız yıldızların parıldamakta ol-
duğu görülüyordu.
D) Seneler var ki kuşlar gelmiyor. Daha doğrusu ben gö-
remiyorum. Güzün güzel günlerini pencereden gö-
rür görmez, yollara çıkıyorum.
E) Yarın hava açık mı ki? Ben de yatıp uyumalıyım, her-
kes yatıp uyumuştur. Benden başka kimse, bu mek-
tubun anlamını düşünmüyor. Kaya şimdi çalışma oda-
sında olsaydı ne yapardı?
y
r
C
Lise Türkçe
Roman ve Romanın Yapı Unsurları
RK EDEBİYATI - SO 19. i 17. Bilinç akışı, romanda kişilerin iç dünyalarını, zihinlerin- den geçirdikleri doğrudan o kişilerin ağzından, ken- di kendilerine konuşmaları şeklinde vermeyi amaçlar. Kahraman anlatıcı ve bakış açısı söz konusudur ancak cümleler arasında mantık ilişkisi zayıftır. Daha çok ser- best çağrışım yoluyla bir düşünceden bir başka düşün- ceye atlanır. İç konuşma tekniği genellikle iç içe kulla- nılır. Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçalardan hangi- si bilinç akışı tekniğine örnek olarak gösterilebilir? A) "Zamyotov mu? Karakoldaki polis... Acaba niçin ça- ğırmışlardı beni karakola? Çağrı kâğıdı nerede? Ga- liba olayları birbirine karıştırıyorum. Beni bugün ça- ğırmadılar ki oraya. B) “Tüh, adamın üstünü kirlettim! Benim amirim değil ama ne fark eder? Bu yaptığım çok ayıp, kendisin- den özür dilemeliyim." diye düşündü. Birkaç kez ha- fifçe öksürdü. C) Gene bekleniyor ve bu sırada görüşmeler oluyordu. Tipi diniyor; soğuk bir rüzgâr bulutları sürüyor ve açı- lan gökyüzünde, sayısız yıldızların parıldamakta ol- duğu görülüyordu. D) Seneler var ki kuşlar gelmiyor. Daha doğrusu ben gö- remiyorum. Güzün güzel günlerini pencereden gö- rür görmez, yollara çıkıyorum. E) Yarın hava açık mı ki? Ben de yatıp uyumalıyım, her- kes yatıp uyumuştur. Benden başka kimse, bu mek- tubun anlamını düşünmüyor. Kaya şimdi çalışma oda- sında olsaydı ne yapardı? y r C
AYT/Türk Dili ve
Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1
17. Ramazan Korkmaz'a göre Türk edebiyatındaki pek çok
romanda kahramanlar "ülküdeğer"i ve "karşıdeğer”i
temsil edecek biçimde kurgulanmıştır. Romanın çatısı,
bu kişiler arasında geçen çatışma üzerine kuruludur.
●
Ülküdeğer: Yazarın değerlerini, doğrularını,
özlemlerini, arzularını, varlık kaygısını yansıtan
olumlu karakterlerdir.
●
Karşıdeğer: Sanatkârın olumsuzladığı değer,
kabul ve inanışları temsil eden kişilerdir.
Bu parçaya göre aşağıdaki roman kişilerinden
hangisinin "ülküdeğer"i temsil ettiği söylenemez?
useas
A) Felatun Bey'le Rakım Efendi'de Rakım Efendi'nin
B) Kiralık Konak'ta Hakkı Celis'in
C) Mai ve Siyah'ta Ahmet Cemil'in
Lamia
D) İnce Memed'de Abdi Ağa'nın
E) Fatih-Harbiye'de Şinasi'nin
Lise Türkçe
Roman ve Romanın Yapı Unsurları
AYT/Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 17. Ramazan Korkmaz'a göre Türk edebiyatındaki pek çok romanda kahramanlar "ülküdeğer"i ve "karşıdeğer”i temsil edecek biçimde kurgulanmıştır. Romanın çatısı, bu kişiler arasında geçen çatışma üzerine kuruludur. ● Ülküdeğer: Yazarın değerlerini, doğrularını, özlemlerini, arzularını, varlık kaygısını yansıtan olumlu karakterlerdir. ● Karşıdeğer: Sanatkârın olumsuzladığı değer, kabul ve inanışları temsil eden kişilerdir. Bu parçaya göre aşağıdaki roman kişilerinden hangisinin "ülküdeğer"i temsil ettiği söylenemez? useas A) Felatun Bey'le Rakım Efendi'de Rakım Efendi'nin B) Kiralık Konak'ta Hakkı Celis'in C) Mai ve Siyah'ta Ahmet Cemil'in Lamia D) İnce Memed'de Abdi Ağa'nın E) Fatih-Harbiye'de Şinasi'nin
AYT / TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI-SOSYAL BİLİMLER-1
2.
24. "Şimşekler Tekke Deresi'nde gümbürdüyor, yağmur oluktan
boşanırcasına yağıyordu. Bitkin tren, Halep'ten yüklediği
kendinden de bitkin kafilenin belki de en perişan ve hara-
bini Akşehir İstasyonu'na bıraktı. Bozgunla biten o anla-
tilmaz maceranın döküntüleri, silasına kavuşan bu silah
arkadaşlarına vagonlarin pencerelerinden donuk donuk
bakiyorlardı. Ne gülen ne el sallayan ne de bir çift laf eden
oldu. Tren puflaya puflaya kuzeye doğru uzayan ve sonu
gelmeyeceğe benzeyen yoluna koyulmuştu. Salih yavaş
yavaş eriyen ve bir daha göremeyecek olduğu bu yüzlere
öyle kımıldamadan bakarken o büyük o yürek parçalayıcı
bozgun için dikilmiş bir heykelden başka bir şeye benzemi-
yordu."
Bu parça aşağıdaki edebi akımların hangisine uygun
aitelikler taşımaktadır?
Ay Romantizm
B) Realizm
Klasistzm
D) Sürrealizm
Et Egzistansiyalizm
2
Lise Türkçe
Roman ve Romanın Yapı Unsurları
AYT / TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI-SOSYAL BİLİMLER-1 2. 24. "Şimşekler Tekke Deresi'nde gümbürdüyor, yağmur oluktan boşanırcasına yağıyordu. Bitkin tren, Halep'ten yüklediği kendinden de bitkin kafilenin belki de en perişan ve hara- bini Akşehir İstasyonu'na bıraktı. Bozgunla biten o anla- tilmaz maceranın döküntüleri, silasına kavuşan bu silah arkadaşlarına vagonlarin pencerelerinden donuk donuk bakiyorlardı. Ne gülen ne el sallayan ne de bir çift laf eden oldu. Tren puflaya puflaya kuzeye doğru uzayan ve sonu gelmeyeceğe benzeyen yoluna koyulmuştu. Salih yavaş yavaş eriyen ve bir daha göremeyecek olduğu bu yüzlere öyle kımıldamadan bakarken o büyük o yürek parçalayıcı bozgun için dikilmiş bir heykelden başka bir şeye benzemi- yordu." Bu parça aşağıdaki edebi akımların hangisine uygun aitelikler taşımaktadır? Ay Romantizm B) Realizm Klasistzm D) Sürrealizm Et Egzistansiyalizm 2
2021-A
24. Bu akımın gerçek" anlayışı bizi nesneleri olduğu gibi
değil olması gerektiği gibi, nesnenin kendisini değil
manalarını vermeye çalışan bir gerçekçilikle yüz yüze
getirir. Bu da doğal olarak soyutlama ve simgelemenin
kapısını aralar. Zira dışarıdan görünen gerçek, özgün
olamaz. Gerçek bizim tarafımızdan yaratılmalıdır.
Nesnenin anlamı onun görüntüsünün arkasında saklıdır.
Bir olaya inanarak, onu düşleyerek veya belgeleyerek
doyuma eremeyiz. Gerçeği sanatkârın iç dünyasında
bulan ve bu sebeple iç gözlem üzerinde yoğunlaşan
bu sanat akımı, doğal olarak bütünüyle ferdiyetçidir.
Bu noktada insanı içinde yaşadığı toplumdan hatta
kendinden bile soyutlar. Geriye sadece iç ben/ruh kalır.
Bu parçada söz edilen edebî akım aşağıdakilerin
hangisidir?
A) Ekspresyonizm
B) Realizm
C) Natüralizm
D) Klasisizm
E) Egzistansiyalizm
Lise Türkçe
Roman ve Romanın Yapı Unsurları
2021-A 24. Bu akımın gerçek" anlayışı bizi nesneleri olduğu gibi değil olması gerektiği gibi, nesnenin kendisini değil manalarını vermeye çalışan bir gerçekçilikle yüz yüze getirir. Bu da doğal olarak soyutlama ve simgelemenin kapısını aralar. Zira dışarıdan görünen gerçek, özgün olamaz. Gerçek bizim tarafımızdan yaratılmalıdır. Nesnenin anlamı onun görüntüsünün arkasında saklıdır. Bir olaya inanarak, onu düşleyerek veya belgeleyerek doyuma eremeyiz. Gerçeği sanatkârın iç dünyasında bulan ve bu sebeple iç gözlem üzerinde yoğunlaşan bu sanat akımı, doğal olarak bütünüyle ferdiyetçidir. Bu noktada insanı içinde yaşadığı toplumdan hatta kendinden bile soyutlar. Geriye sadece iç ben/ruh kalır. Bu parçada söz edilen edebî akım aşağıdakilerin hangisidir? A) Ekspresyonizm B) Realizm C) Natüralizm D) Klasisizm E) Egzistansiyalizm
AYT DENEME SINAVI
03
B B
25.
24. İç monolog tekniğinde, çoğu zaman bireyin iç
hesaplaşmaları
, içsel konuşmaları ve tepkileri görülür. Bu
teknikte okuyucu, kahramanın iç doğasıyla karşı karşıya
kalır. Bu anlatımın olduğu bölümlerde, okuyucu yazarı/
anlatıcıyı çoğu zaman fark etmez. Bu teknik uygulanırken
okur ve hikâyenin kahramanı baş başa bırakılır. Yazar
kısa bir süre de olsa kendini hikâyeden çeker.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçalardan hangisi iç
monolog tekniğine örnek olarak gösterilebilir?
Ay Insanların beni tanıması, yaptıklarımı görmeleri
,
,
ne yaptığımı anlamaları... Bak sevmesi, saymaları
demiyorum; amacım da birçoklarının yaptığı gibi
kendisini göstermek, başkaları gibi görünmek, hak
etmediği bir sevgi bulmak, layık olmadığı bir saygı
görmek değildi.
E
B) Buck Mulligan yandan yukarıya bir baktı ve uzun, ani
bir islık çaldı, sonra muntazam beyaz dişlerindeki
altın noktalar yer yer parıldayadursun, bir süre esrik
bir dikkatle duraladı. Sessizliğin içinden şiddetli iki
keskin düdük sesi yanıt verdi.
Winston sırtını tele-ekrana verdi. Gerçi, çok iyi bildiği
gibi, bir sırt bile bir şeyleri ele verebilirdi ama yine de
böylesi daha güvenliydi. Winston'ın çalıştığı Gerçek
Bakanlığı, bir kilometre ötede, kirli manzaranın
üzerinde koskocaman ve bembeyaz yükseliyordu.
D) Cümlelerini yarım bırakmak gibi bir alışkanlığı vardı.
Mutfaktaki lavabo, lahanadan da berbat kokan,
yeşilimtırak, pis bir suyla nerdeyse ağzına kadar
doluydu.
E) Basamakların başında bir an durdu. Tam karşıda
salaş bir yer çarptı gözüne, camları buzlanmış gibi
görünüyorsa da aslında tozla kaplanmıştı. Pos bıyıklı,
çok yaşlı, iki büklüm yürüyebilen bir adam odanın
kapısını itip içeri girdi.
26. Neol
belir!
ve ha
görül
yaşar
Aşağ
biri o
A) Mi
B) So
C) Ker
D) Arti
Lise Türkçe
Roman ve Romanın Yapı Unsurları
AYT DENEME SINAVI 03 B B 25. 24. İç monolog tekniğinde, çoğu zaman bireyin iç hesaplaşmaları , içsel konuşmaları ve tepkileri görülür. Bu teknikte okuyucu, kahramanın iç doğasıyla karşı karşıya kalır. Bu anlatımın olduğu bölümlerde, okuyucu yazarı/ anlatıcıyı çoğu zaman fark etmez. Bu teknik uygulanırken okur ve hikâyenin kahramanı baş başa bırakılır. Yazar kısa bir süre de olsa kendini hikâyeden çeker. Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçalardan hangisi iç monolog tekniğine örnek olarak gösterilebilir? Ay Insanların beni tanıması, yaptıklarımı görmeleri , , ne yaptığımı anlamaları... Bak sevmesi, saymaları demiyorum; amacım da birçoklarının yaptığı gibi kendisini göstermek, başkaları gibi görünmek, hak etmediği bir sevgi bulmak, layık olmadığı bir saygı görmek değildi. E B) Buck Mulligan yandan yukarıya bir baktı ve uzun, ani bir islık çaldı, sonra muntazam beyaz dişlerindeki altın noktalar yer yer parıldayadursun, bir süre esrik bir dikkatle duraladı. Sessizliğin içinden şiddetli iki keskin düdük sesi yanıt verdi. Winston sırtını tele-ekrana verdi. Gerçi, çok iyi bildiği gibi, bir sırt bile bir şeyleri ele verebilirdi ama yine de böylesi daha güvenliydi. Winston'ın çalıştığı Gerçek Bakanlığı, bir kilometre ötede, kirli manzaranın üzerinde koskocaman ve bembeyaz yükseliyordu. D) Cümlelerini yarım bırakmak gibi bir alışkanlığı vardı. Mutfaktaki lavabo, lahanadan da berbat kokan, yeşilimtırak, pis bir suyla nerdeyse ağzına kadar doluydu. E) Basamakların başında bir an durdu. Tam karşıda salaş bir yer çarptı gözüne, camları buzlanmış gibi görünüyorsa da aslında tozla kaplanmıştı. Pos bıyıklı, çok yaşlı, iki büklüm yürüyebilen bir adam odanın kapısını itip içeri girdi. 26. Neol belir! ve ha görül yaşar Aşağ biri o A) Mi B) So C) Ker D) Arti