Yapısına Göre Cümleler Soruları

6. Yazar, bu romanında, öykülerinden farklı olarak okurlarını söylem tuzağına düşürmüyor, hissettikle- rinin ve düşündüklerinin uyum içinde olduğu bir ev- rende yaşatıyor. Onlara yeni yaşantılar kazandırıyor. Bu cümlede sözü edilen yazarla ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Duygularını ve düşüncelerini dengeli bir biçimde anlattığı B) Öz eleştiri yapmayı ilke edindiği C) Alışılagelmiş anlatımların dışına çıktığı D) Anlattıklarını gözlemlerine dayandırdığı E) Yapıt ve yaratılarında değişik konuları ele aldığı 15

Aşağıdaki cümlelerden hangisinde doğrudan an- latım yoktur? A) "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." sözü Atatürk'e aittir. dolaylı B) Yunus, "İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir.” der. dolaylı C) Cahit Külebi, şiiri "Bir anlık duygulanma anının ebedileştirilmesidir." diye tanımlar dolaylı D) Ömer Seyfettin için "Genç yaşta ölümüne çok üzüldüm." diyerek sözlerime başladım. E) Tanpınar, bir dizesinde "Ne içindeyim zamanı ne de büsbütün dışında." diyor. dolaylı

3. Öykülerin başlangıcından öncesini ve bitiminden sonrasını hiç yazmamış gibi. Ama onu okuyanlar, öykülerinin yazma- dığı bölümlerine de kaptıriveriyorlar kendilerini. Olmayanı düşlemeye zorlamak! Ne büyük bir yaratıcılık! Bu parçada öykülerle ilgili olarak altı çizili bölümle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Okurda farklı çağrışımlar oluşturması B) Kimilerinde konunun eksik bırakılması X C) Sıra dışı bir anlatımla yazılması D) Olağanüstü olaylara fazlaca yer vermesi Herkesin anlayabileceği nitelik taşıması

7. SINIF TEST I Ad / Soyad: Ömer Kayra Sakallı Sinif/No: 7/B SÖZCÜKLER ARASI ANLAM İLİŞKİSİ 1. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcük- lerden hangisinin eş anlamlısı (anlamdaşı) yoktur? A) Oraya vardığımızda ev sahipleri bizi çok samimi karşıladı. B) Anlatılanlardan herkes farklı bir anlam çı- karmıştı. C) Eserde yabancı sözcüklerin çok kullanıl- mış olması eleştiriliyor. D) Adamın üstünde eski bir gömlekle yırtık bir ceket vardı. ÇÖZ BITIR 4. Eğitim düzeyini yükseltmek birinci görevimiz olmalıdır. Bu cümledeki altı çizili sözcüğün eş anlamlısı (anlamdaşı) aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Davranışlarımızda ölçülü olmalı, sınırları aşmamalıyız. B) Bir konuda yorum yapmadan önce o ko- nuyu çok iyi bilmemiz gerekir. C) Bütün çabamız, olduğumuzdan daha iyi bir noktaya ulaşmak içindir. D) Kültürde ve sanatta belli bir seviyeyi yaka- lamak için çalışmalıyız. Molema yo

NEB 10. lyi bir anlatımda bulunması gereken özelliklerden biri açıklıktır. Açık bir anlatımda herhangi bir belirsizliğe, kuş- kuya yol açacak ifadeye yer verilmez. Buna göre, Bu masa eskisi kadar sağlam değil. II. Böreğinin tarifini kimseye vermez. 1. Arkadaşımın bahçesi âdeta bir çiçek bahçesi. IV. Canım Ege! Elbette sen denizlerin sultanısın. V. Afişler üç beş günde bir değiştirilirdi. yargılarının hangilerinde anlatımda açıklık ilkesine uyul- mamıştır? A) I ve II B) I ve III D) II ve V C) II ve IV D) IV ve V

1. Aşağıdakilerden hangisinin bakış açısı farklıdır? A) Ağaç kapı kapandıysa altın kapı açılır. B) Bal bal demekle ağız tatlanmaz. C) Gün doğmadan neler doğar. D) Bunalan ölmez, kara gün kararıp kalmaz. E) Yağmurun arkası güneştir.

3 3 1 3 4. (1) Yazarın yaptığı, geçen asrın başlarında Ziya Gökalp'in dillendirdiği "Türkçeleşmiş Türkçe" görüşünü savunmaktır. (II) Ona göre başka dillerden geçen kelimeler, artık millî bir sesle söylendiği için Türkçeleşmiştir ve asla dilden atılamaz. (III) Yazar, Türkçenin sırrının bu dile girmiş her kelimenin asırlardır büyük ustaların dilinde ulaştığı anlam zenginliği olduğunu söyler. (IV) Kitap, aynı zamanda bir zamanlar dil üzerinde oynanan komik, acı ve anlamsız ideolojik kavganın vardığı noktayı gösterir. (V) Kitaptaki keskince iddiaları hatta feveranları bu dönemde Türkçenin "millî” sesini kaybedişi karşısında yazarın duyduğu derin üzüntü- ye veriyorum. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1. cümlede yargı nedeni ile birlikte verilmiştir. B) II. cümlede bir yargı gerekçesiyle birlikte verilmiştir. C) III. cümlede dolaylı anlatım vardır. VD) IV. cümlede eser hakkında bir saptama yapılmıştır. EV. cümlede bir eleştiri yapılmıştır.

196 akuras 1.-2. soruları aşağıdaki parçaya gö layınız. Kuş gözlemciliği, yabani kuşları doğal habitatlarında gözlemlemeyi ve tanımlamayı temel alan, kimilerinin sadece hobi olarak ilgilendiği, kimilerinin ise bilimsel amaçlarla yöneldiği bir uğraştır. (1) Dünyada milyonlarca -ABD'de yaklaşık 70 milyon-kişinin ilgilendiği bu uğraş ne yazık ki ülkemizde pek de yaygın değildir. (2) Kuş gözlemciliği için temelde sahip olmanız gereken şey, "sağlıklı bir çift göz ve sağlıklı bir çift kulak tır. (3) Tüm yapmanız gereken, bir yandan gözleminizin keyfini çıkarırken bir yandan da kuş rehber kitabınızın da yardımıyla kuşları tanımlamak ve not defterinize yazmaktır. 1. Daha sonra edineceğiniz iyi bir "dürbün" ve "teleskop" kuşları daha iyi görmenizi sağlayacaktır. II. Profesyonel kuş gözlemcilerine yani bunu bilimsel amaçlarla yapanlara ornitolog adı verilmektedir. III. Kuş gözlemciliğiyle ülkemizde ilgilenen sadece 500 amatör veya profesyonel kuş gözlemcisi vardır. 1. Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için 1, 2 ve 3 numaralı yerlere I, II ve III numaralı cümlelerden hangileri gelmelidir? A) I 1 B) C) I D) III E) III 2 III || 11 3 || ||| 11 1 2. Bu parçanın başlığı aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Kuş Gözlemcilerinin Özellikleri B) Ornitolog Kime Denir? C) Kuş Gözlemcileri ve Faaliyet Alanları D) Giderek Yaygınlaşan Bir Bilgi Alanı: Kuş Gözlem- ciliği yapar büyü etki y çiçek ifade Bun E) Dünyada ve Türkiye'de Kuş Gözlemciliğinin Öne- mi yap: değ Bö aşa A) 4. BY C C

Kuruluş amacı Osmanlı donanmasına yelken bezi ve halat üretmek olan Iplikhane-i Amire, 19. yüzyılın ilk yarısına damga vuran devlet merkezli sanayileşme politikasının ilk fabrikasıdır. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Osmanlı donanması yelken bezi ve halat ihtiyacını bir süre dışarıdan gidermiştir. B) Iplikhane-i Amire, Osmanlı tarihinde açılmış olan ilk fabrikadır. C) Sanayileşmeye önem veren Osmanlı tarafından kurulan ilk fabrika Iplikhane-i Amire'dir. D) Osmanlı donanmasına destek amaçlı kurulan Iplikhane-i Amire, 19. yüzyılın sanayileşme ala- nındaki ilk fabrikasıdır.

(1) Tiyatro eleştirmeni olan babasıyla oyunlara gidip kulis- lere girip çıkmaya başlayınca yüreğine bir de tiyatro ateş düştü. (1) Böylece devam ettiği okulun tiyatro kulübüne girerek kendini bu alanda da sınadı. (III) İşte o gün tiyatro- nun dikenli yollarında zevkli ama çileli bir yolculuk başladı. (IV) Bu yolculukta önüne engeller çıktı, ihanetler yaşadı, kadir bilmez insanlarla karşılaştı. (V) Fakat bunların hiçbiri onu yolundan döndüremedi. 39. Bu parçada geçen "Yüreğine bir de tiyatro ateşi düştü." sözüyle kastedilen anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır? A Tiyatronun geleceği konusunda kaygı ve korkuya kapıl- mişti. Tiyatroya büyük bir tutkuyla bağlanmıştı, Tiyatro konusunda orijinal fikirleri dile getirdi. D) Tiyatro sahnesinin tozunu yutmaya erken yaşta başladı Tiyatroya devam edemeyeceği korkusuyla ürpermişti. 40. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki saptamalardan hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede özendirici bir ortamın varlığından söz edil- miştir. II. cümlede tasarılarını gerçekleştiren bir kişiden bah- sedilmiştir. III. cümlede yazınsal ve somutlayıcı bir anlatıma baş- vurulmuştur. D) IV. cümlede göğüs gerilen bazı zorluklara değinilmiştir. E) V. cümlede yılmayan, kararlı bir insan dile getirilmiştir. TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. Diviz

2. I. Elifi görse mertek sanır II. Eli işte gözü oynaşta III. Eli koynunda kalmak IV. Elinden hiçbir şey kurtulamamak V. El kesesinden sultanım, develer olsun kurbanın Yukarıdaki numaralanmış deyimlerden hangisi "Eliyle hamur ovalar, gözüyle dana kovalar" deyi- miyle anlamca özdeştir? A) I. B) II. C) IUI. D) IV. E) V. $SUPARA 5

O Tanınmış bir sanatçımızın öğrencilerine ait olan bir sergiye gitmiştim. Odanın ortasında kendi etrafımda dönerek izlerken çalışmaları, birinin önünde dura- ladım. Resim, öğretmenin mi yoksa öğrencisinin mi diye bir türlü karar verememiştim çünkü. Sergiyi bekleyen bir hanım resme sürekli baktığımı görünce "O resim, öğretmenin en başarılı öğrencisinin." dedi. Başarıya bakalım, öğretmenin çalışmasına en çok benzeyen, yani tamamen kendi kişiliği yok olup öğretmenin yapısına bürünen öğrenci en başarılıydı. Bu sözleri söyleyen kişi neyin eksikliğinden yakınmaktadır? A) Güzel davranışın B) Özgünlüğün C) Tekdüze resimlerin D) Öğretmenin olmayışının E) Diğer öğrencilerin resimlerinin 7.

24. Yuvarlanan taş yosun tutmaz." atasözünün açıklaması aşa- gıdakilerden hangisidir? A) Durmadan yer değiştiren kimse; eşya, varlık edinemez. B) Sürekli yer değiştiren kimsenin belli bir işi olmaz. çok dolaşan insan zamanını iyi değerlendiremez. D) Çok gezen kişi, gezdiği yerlerde değişik şeyler görür, ken- dini yeniler. E Olaylar, şartlar neyi gerektiriyorsa o yönde gelişir.

1. Eğlencesini yitirmiş bir ülke. Bütün ışıklar sönmüş. Yok artık lunaparkın yürekleri şenlendiren sesi. Böyle bir ortamda terki- sine alıp susturulmuş sözcükleri, suskunluk dağının zirvesine tırmandı ünlü gazeteci. Bu parçada "suskunluk dağının zirvesine tırmanmak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? C A) Yazma çalışmalarına kısa süreli ara vermek B) Hayali ögeleri ele almaktan vazgeçmek C) Geçmişi yeniden yaşama arzusu taşımak D) Yaşanan olayları yorumlamayı bırakmak E) Neşelendiren konular bulmakta zorlanmak mille ist

ESTER 3. Karasu, yazdıklarının zor anlaşılır olduğunu kabu! etmektedir. Bunun farklı bir tarz olduğunu ve okun- dukça alışılıp yadırganmayacağını söyler. Aslında anlattıkları herkesin işlediği konulardır fakat ona göre orijinallik farklı konulara yönelmek değildir. Söylenenleri tekrar tekrar söylemenin bir yazarın özgünlüğüne zarar vermeyeceğini, asıl meselenin en güzel söyleniş biçimini bulmak olduğunu düşün- mektedir. Bu parçada geçen söyleniş biçimi" sözüyle anlatılmak istenen kavram aşağıdakilerden hangisidir? A) Sıra dışılık B) Yalınlık C) Uslup D) İçerik E) Doğallık

9. Yazarın ödün vermez bir mükemmeliyetçi olmasını istiyor Q değilim. Ancak, mükemmellik düşüncesine sahip olmayı tümüyle bir yana bırakamayız. İster şiir olsun ister anı ya da roman, metnin dönük olduğu yön daima yazınsallıktır. Yahya Kemal "Misra haysiyetimdir." demiş ve şiire verdiği önemi vurgulamıştır. Yazarın bu parçada Yahya Kemal'in sözüyle vurguladı- ğı aşağıdakilerden hangisidir? Edebî her türde sanat ve sanatçılık hissettirilmelidir. B) Siir, roman, anı gibi türlerin anlatımı aslında aynı doğ- rultadır. C) Edebi türlerin hemen hepsinde işlenen konu aynıdır. D) Şiir, sanatçılığın doruk noktasına çıktığı tek türdür. E) İçerik yapısı, bir eseri tanıtan en önemli ögedir.