Yapısına Göre Cümleler Soruları

TÜRKÇE TESTİ 9. İyi bir romanın ne olduğunu söylemek kolay değil oysa kötü romanların tümü aşağı yukarı aynı tiptedir; kalıbın izini taşıyan nesnelerdir bunlar. Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? On sekizinci yüzyıla geldiğimizde edebiyat alanında- ki en büyük yeniliğin romanın özgün bir tür olarak or- taya çıkışı olduğunu görüyoruz. B) Türk şiirinde I. Yeni'nin bir edebî topluluk hâlini aldığı dönemde ne yazık ki oldukça sıradan ürünlerin de be- lirmeye başladığını söyleyebiliriz. C) Türk romanının başlangıcından beri en büyük sorun- larından biri eserdeki kahramanların romancının ide- olojisine hizmet edecek şekilde çizilmemesidir. D) Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur adlı romanı edebiya- tımızda İstanbul'u en ayrıntılı şekilde yansıtan roman- lardandır. E) Fazıl Hüsnü Dağlarca, yazdığı eşsiz destanlarla Türk tarihini şiirimize yepyeni bir nefesle getirebilmiştir.

2. Bu parçada altı çizili söz hangi mıştır? A) Olayları başlatmak BL Yaşamdan yakınmak Hatırlamayı başlatmak D) Yaşanılanları unutmak Unutmaya başlamak Aşağıdaki cümlelerdeki altı çizili sözlerden han- gisi mecaz anlama da gelebilir? A Bebek daha yeni doğdu, gözleri yavaş yavaş açılacak. B) Bir milletin gerçek tarihi edebiyatından anlaşı- labilir. C) Bir çocuğun edindiği ilk izlenimler bütün ömrünce sürer. D) Bebek anne karnındayken annesinin kalp ritmiy- le huzur bulur. E) Beni, her zaman etkilemiştir keman çalan bir insanın fotoğrafı. 3. Aşağıdakilerden hangisinde parantez içinde ve- rilen açıklamaya uygun bir örnek yoktur? A) Beyaz örfü, şehirler arası ulaşımı olumsuz etkili- yor. (Dolaylama) B) Yavrumun gözlerinde yeşil yeşil yıldızlar ışıldı- yordu. (İstiare) Berzelme gib. C) Gürültüden telefonu bile duyamadım. (Ad aktar- masi) Sosini D) Gülün dibindeki toprak gül kokar. (Kinaye) ulaşr kalbi Bu p yokt A) B) C) D) E) 5. Aş 6. At B) D E

8. (1) Edebiyat metni, gerçekten kopmaya çalışsa da gerçekle ilişkisini mutlaka sürdürür. (II) Ama bu ilişkiyi doğru anlamak gerekir. (III) Gerçekten büsbütün kopuk bir metnin anlamına hiç kimse ulaşamaz. (IV) Kimsenin anlamına ulaşamadığı bir metin tasarlamak güçtür. (V) Her metin, sonuçta bir dil ürünü olduğundan dil ürünlerinin de bir anlamı vardır. * Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde yargı, gerekçesiyle birlikte verilmiştir? A) IV B) II C) III Sv V E) I

AMA Türkç 1 (Çok Anlamlılık) 10. "Kurmak" sözcüğü aşağıdaki cümlelerden hangisinde "Bir şeyi oluşturan parçaları birleştirerek bütün duruma getirmek" anlamında kullanılmıştır? A) Dünyanın en büyük devletlerini kuranlar kimlerdi? B) Geniş çölde çadırlarımızı kurup keşfe çıktık. C) Derneği, ilçede sevilip sayılan bir avukat kurmuştu. D) Çocukça bir sevinçle kurduğu saat çalıyor.

38.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Okuyanı az sözcükle etkilemek için yazılır şiirler. Bu etki var olandan geleceğe ait olanı imler. Şairin da- ğarcığında da herkeste olduğu gibi tılsımsız, sıra- dan sözcükler vardır. Yan yana getirince etkileyen ve bir anda sihirli sözcüklere dönüşen şiiri yazmak- tır dil ustalığı. Okuru etkilemeyen şiirin yaşama şan- Si yoktur. Milyonlarca dize yazılır; yine milyonlarca şiir, sözcükler mezarlığında raflara gömülür. Yüzyıl- lar geçse de hayat tarzı ve alışkanlıklar bambaşka kılıklara bürünse de nice usta şairlerin bazı şiirleri hep genç, hep ilk yazıldığı günkü kadar güçlü kalır. Ölümsüzlüğün formülünü, yeni kalabilmeyi başaran şiirler saklar. 38. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen durumun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Çağın gereksinimlerini içermeme B Özlü bir anlatım elde edememe C) Her dönemde yeni kalmayı başaramama D) Yeni anlatım biçimleri kullanmamax E) Dilin estetiğini içerikle bütünleyememex 39. B S

KEME Yu bu gezegende . Ankara Hayvanları Koruma ve Derneği tara- fından "Hayvanları Koruma ve Neslinin De- vamlılığını Sağlama" konulu konferansa Is- tanbul, İzmir, Bursa, Mersin, Antalya ve Kon- ya'dan hayvan bilimciler davet edilmiştir. Kon- feranstan sonra nesli tükenmekte olan hay- vanların korunduğu hayvanat bahçesine gi- den hayvan bilimciler çita, leopar, zebra ve gergedanı incelemek isterler. Hayvan bilimcilerin hangi hayvanları incele- dikleriyle ilgili bilinenler şunlardır: ● TEST-10 4 ve 5. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. ● . Leoparlardan birini İstanbul'dan gelen araş- tırmacı incelemiştir. Konya'dan gelen araştırmacının incelediği hayvan, İzmir ve Antalya'dan gelen araştır- caların incelediği hayvandan farklıdır. • Bursa ve Mersin'den gelen araştırmacıla- rin incelediği hayvanlardan biri aynıdır. Çita hariç her hayvanı iki araştırmacı ince- lemiştir. Çitayı inceleyen araştırmacı Mersin'den ge- len hayvan bilimcidir. 4. Konya'dan gelen hayvan bilimci hangi hay- vanı incelemiştir? A) Çita C) Zebra B) Leopar D) Gergedan 5. Bursa'dan gelen hayvan bilimcinin zeb- rayı incelediği biliniyorsa aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Mersin'den gelen araştırmacı zebrayı in- celemiştir. B) Izmir'den gelen araştırmacı gergedani in- celemiştir. B) Antalya'dan gelen araştırmacı zebrayı in- celemiştir. C) Konya'dan gelen araştırmacı leopari in- celemiştir.

20. "Divan edebiyatı tarzında verilen eserlerde Arapça- Farsça kelime ve tamlamalarla yüklü, ağır, sanatlı bir dil kullanılmıştır." Bu cümleden hareketle 1. Türkçe, diğer dillerin etkisi altında kalmaya başlamıştır. II. Edebiyatçılar eserlerinde sanatkârlıklarını ispatlama amacı da gütmüşlerdir. III. Türkçeyle sanat ve edebiyat yapılamayacağı- nin anlaşılması sanatçıları Arapça ve Farsçaya yönlendirmiştir. hangilerine kesin olarak ulaşılır? A) Yalnız 1 ₁ DI ve I B) Yalnız II C) Yalniz III E) Il y l

Soru 6 1. Kim başardım diyorsa çıtasını alçak tut- muştur. II. Yaparım dediğimiz için, yapamadığımız çok şey var. III. Yapılmış küçük işler, planlanmış büyük işlerden daha iyidir. IV. Başarı bir yolculuktur, bir varış noktası değil. CÜMLEDE ANLAM (ES VE YAKIN AND tv. Büyük düşler kuranlar, düşlerini gerçek- leştirmez, aşarlar. Numaralanmış cümlelerden hangileri an- lamca birbirine en yakındır? A) I ve II. Soru 7 Bir yazar B) II ve III. D) I ve IV. C) III ve IV. E) IV ve V. çok ünlü bir savası anlattığı roma- Soru Aşa uğra A) A B) D C) D) E) Sc Ec te he A le

Do. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yerinde kullanılma- mış bir deyim vardır? Kadın, durmadan ağlıyor, bir yandan da; "İçim yanı- yor dostlar!" diye bağırıyordu. BY Olay yerinde, herkes telaş içindeyken o kılını bile kı- pırdatmıyordu. C) Odacı Halil Efendi, yeni müdür için; "Canı tez birine benziyor." dedi. D) Ev sahibi, konuklarına bakıp: "Bu ne şıklık böyle!" de- yince Ayşe üstüne alındı. E) Görüşüne başvurduğum herkes, onun, sözünün eri bir kişi olduğunu söylüyor. (1996 - ÖSS)

niei 5. Balık için deniz neyse şiir için de dergi odur, denebilir. Ne she yazık ki 1980'lerin dergilerinde şiirler akvaryuma alındı hep. Bu cümledeki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıda- kilerden hangisidir? A) Şiirde belirli konuların ele alınması B) Şiirdeki atılımın yavaşlaması C) Şiirsel başarıların azalması D) Şiirin amacından saptırılması E) Şiirin yapay bir ortamda sınırlanması Ball dersix

A 27. (1) Karaburun'a bağlı İnecik köyünde konakladığımız taş ev, büyük şehirden kaçmak istendiğinde sığınılabilecek küçük metrekareli büyük bir keyif noktası durumunda. (II) Sade ve otantik dekorasyonu ile bulunduğu yerin ruhuyla da örtüşüyor. (III) Büyük şehirde yaşarken çoğumuzda her zaman bir kırsala, bir taşraya hatta bir köye gitme hayali vardır. (IV) Bazılarımızda bu sadece bir özlem ve bir hayal olarak kalırken bazılarımız bunu gerçekleştirip keyfini sürebilmektedir. (V) Bugün toplam 30-35 hanenin bulunduğu İnecik köyünde ağırlıklı olarak yaşlılar yaşasa da yurt dışında yaşayan ama yazlanı buraya dönen aileler de var. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I., iki ögeli bir cümledir. B) II., birleşik yapılı eylem cümlesidir. CHII sıralı cümledir. D) IV.nün öznesi, belgisiz zamirdir. E) V., kurallı isim cümlesidir. TYT 29. U

8. 7. (1) Atasözleri genel bir kaide, bir ilke taşıyan sözler- dir. (II) Bazı atasözlerimiz, dolaysız bir şekilde ah- lak dersi ve öğüt verir. (III) Kimi atasözlerimiz, töre ve gelenekleri dile getirmiştir. (IV) Bazı atasözleri- miz de toplumsal olaylarla ilgi uzun gözlem ve de- neyimleri aktarır. (V) Atalarımız, doğa olaylarını da dikkatli bir şekilde incelemiş; uzun gözlemler sonu- cu doğa olayları hakkında da sözler dile getirmiş- lerdir. (VI) Genel durumun tersine, mecazî anlam taşımayan atasözlerimiz de vardır. Bu parçada numaralanmış cümlelerdeki açıkla- malara aşağıdaki atasözlerinden hangisi örnek olarak gösterilemez? A) II. cümle: Açtırma kutuyu. söyletme kötüyü. B) III. cümle: Bir fincan kahvenin kırk yıllık hatırı vardır. C) IV. cümle: Yalnız olan/rahat görmez; yardımla- şan, yorulma bilmez. D) V. cümle: Martta yağma, nisanda dinmezse yağmat. sabanlar altın olur. E) VI. cümle: Üzüm, üzüme baka baka kararın Aşağıdaki atasözlerinde Jej 10. Sü şe nir re lik liğ In a ri a E t

9. (1) Duyularımız arasında belki de en önemli olanı görme du- yusudur. (II) Bu duyu organımız gözlerimizde herhangi bir hastalık olmadığı sürece pek de aklımıza gelmiyor. (III) Göz hastalıkları, çevresel ya da genetik faktörlere bağlı olarak gelişerek çeşitli görme problemlerine yol açabilen fiziksel rahatsızlıklar olarak tanımlanıyor. (IV) Düzenli göz kontrolü yaptırmayı henüz toplumda alışkanlık haline getiren kişi sa- yısı oldukça az. (V) Ancak gözümüzde oluşan en küçük bir görme kusuru, ister genç yaşta olalım ister ileri yaşta, haya- tımızı altüst etmeye yetip de artıyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşünce- nin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V 10

10. Aşağıdakilerden hangisi fütürizm akımının görüşleri ara- sında olamaz? A) Cümle ve bütün noktalamalar terk edilmelidir. B) Sürekliliği ifade edebilmek için fiiller mastar hâlinde kul- lanılmalıdır. C) Şiirde geleneğe bağlı her şey vezin, kafiye ve nazım bi- çimleri atılmalıdır. D) Sanatta, enerji ve atılganlık, tehlike, korku ve gözü pek- lik, asrın hızı ve bu hızı temsil eden (tren, vapur, uçak vb.) gibi her şey yüceltilmelidir. E) "Sanat sanat içindir." ilkesine bağlı kalınarak şiir tekni- ği ve şekli üzerinde dikkatle durulmalıdır.

Gökkuşağının Anadolu kültüründe önemli bir figür olduğu bilinir. Destanların, koşmaların, hikâyele- rin en renkli motiflerinden biri olarak kabul görür. Efsanelere, şiirlere ve hatta hurafelere konu olur. Çocukların görmek için birbiriyle yarıştığı, ilkbahar yağmurlarının yemyeşil doğayla birlikte insanoğlu- na sunduğu renkli bir kolyedir âdeta. Anadolu'nun gün görmüş ninelerinin kullandığı renkli kuşağa atfen "Ebem (Nine) Kuşağı" olarak da bilinir. Orta Anadolu'da "alkım" da derler. Doğduğu yerde de- ğerli hazinelerin gömülü olduğuna, altından geçe- nin ölümsüzlük iksirine ulaşacağına inanılır. 9. Bu parçada gökkuşağı ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisine değinilmemiştir? A) Anadolu kültüründe önemli bir yeri olduğuna B) İlkbahar yağmurlarıyla oluştuğuna C) Birçok edebî türe konu olduğuna ✓ D Anadolu kültüründe kutsal sayıldığına X E) Bölgelere göre farklı adlar kazandığına Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisi yoktur? A) Benzetme B) Deyimler C) Kişileştirme ✓ ? D) Karşılaştırma E E) Tartışma

Soru Müzelerin, genellikle şehir merkezinde, insanların yoğun ola- rak bulunduğu yerlerde olmasını bekleriz. Oysa Japonya'da ki Miho Müzesi, bir dağın tepesine kurulmuş. Müze, Kyoto şehir merkezinin 30 km kadar dışında. Şehir merkezinden müzeye ulaşım düzenli olarak yapılıyor. Miho Müzesi'nin koleksiyonu, müzenin kurucusunun eskiden Japon çay to- renlerinde kullanılan eşyalan biriktirmesiyle başlıyor. Asya ve Batı kültürlerine ait eserleri içeren müze koleksiyonu, 2 bin- den fazla parçadan oluşuyor. Ayrıca düzenli olarak dönem- sel sergilere de yer veriliyor. Böylece ziyaretçiler her seferin- de yaklaşık 250-500 kadar yeni eser görme olanağı buluyor. Bu parçada Miho Müzesi'yle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Alışılmışın dışında bir yerde kurulduğuna B) Ziyaretçiler için ulaşım olanaklarının sağlandığına C) Farklı yapıtların da sürekli görülebileceğine D) Sergilenen eserlerin bir kısmının neler olduğuna E) Görülmesi gereken sayılı müzeler arasında yer aldığına (ALES) A B C D E