Yapısına Göre Cümleler Soruları

RE suna rmek klikle Jiydi. k bir es- atin, nde ve ini -lik ne m n e Prf Yayınları 15. Devrik tümcenin gerçeğini anlamayanlar konuşma dilinin ince- liklerine varamamış kişilerdir. Konuşma dili devrik tümceden anlam adına yararlanır. "Buraya gel." sözü ile "Gel buraya." sözü arasında gözden kaçmaması gereken bir anlam ayrılığı var. Konuşmalarda kendiliğinden olagelen bu işi, yazarların bilerek yapması beklenir ancak devrik tümceyi salt bir üslup işi sananların az olmadığı da bir gerçek. Devrik tümcenin kullanı- lışında üslup kaygısının hiç etkisi bulunmamalı, denemez. Ne var ki bu kaygı öncelikli olmamalı. Anlamın itişiyle gelmeyen devrik tümceye pek bir önem verilemez kanısındayım. Ama bir ara modaya uymak hevesiyle kimi yazarların her tümceyi ters söyleme, devirme isteğine kapıldıklarını görmüştük. Tek kalınca bir özgünlük, bir özellik tadı verebilir böyle bir davra- niş ama bunun yayılması, üslupların ortak niteliği durumuna yükselmesi kötü bir durum. Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisini vurgulamak istemiştir? A) Günlük konuşma dilinin kurallarına özgü bir cümle yapısı yazı diline uymayabilir. B) Devrik cümlenin kullanımı, söz konusu içeriğin gerektirdiği biçeme uygun olmalıdır. C) Yazarın farklılık sağlamak adına başvurduğu cümle yapıları eserin değerini düşürür. D) Günlük dilden alınan devrik cümlelerin yazıya kurallı cümle biçiminde taşınması gerekir. E) Anlamı öteleyerek üslup kaygısını öne çıkaran eserler yapmacık bir dile teslim olur.

Şiirlerini bana getirdi. Okuyup değerlendirmemi istiyordu. Bir süre sonra, "Harika, muhteşem!" dememi bekleyen gözlerle yanıma geldi. Ne talihsiz bir beklenti... Farkında değildi; çünkü şiirlerini bana, yani bir şaire, okutmuştu. Bir şairin kendi şiirlerinden başkasını beğendiği görülmüş müdür? 16)Bu parçada aşağıdakilerden hangisine örnek yoktur? A) Basit cümle/B) Bileşik cümle C) Sıralı cümle D) Bağlı cümle E) Eylem cümlesi sh PHAR Öve

8. 1. Özlemek dostluktan değil, aşktandır. II. Neden özler insan ve niçin savaşır sözcüklerle? III. Uzaklıklar hep içime oturuyor benim. IV. Özlüyorum seni; ellerini, saçlarını, hele de gözlerini bir daha özlüyorum. V. İnsanı nasıl da tutukluyor; elini, bilincini, gözlerini, dilini nasıl da bağlıyor. Numaralanmış cümlelerden hangisi yapıca diğerlerinden farklıdır? A) I B) II C) III D) IV E) V 11.

büyük yanlışı ir, lidir. a'dır. ir. rinden hangisi 18-0 sanatçının hamurunda vardı başkalarına benzememek Şiirlerinde öylesine marjinal imgeler kullanır ki okuyucu şaşırıp kalır. Her zaman farklı bir tat, muhteşem bir gizem, sizi uzak diyarlar alıp götüren bir hava yakalarsınız. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiirleriyle beğeni toplama B) Geleneksel motiflere yer verme C) Okurun hayal dünyasını imgelerle genişletme (D) Eserlerini özgün bir biçemle oluşturma E) Eserlerinde sosyal konulara değinme

17-"Devrinin zihniyetini çözümleyerek bunu çağını aşan bir üslupla anlatmak, kalıcılığı yakalayan ustaların zaman makinesidir. " Bu cümledeki çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Evrenselliği yakalama yansıtma sahip olma C) Insanları etkileyen bir yeteneğe D) Cağlan aşmada bir araç olma E) Devrinin öne çıkan yazarı olma B) Çağının görüşlerini 9 (A 10 (A) Adı Soya Sinifi: Numaras

id sexu siyosiy m 11. Senin gibi hevesli bir dinleyiciyim, hikâyelerimi anlatacak bir dostum olmadı bugüne kadar. Anlattıklarımı merakla dinledin. Gitmene razı değilim ama yanımda sonsuza kadar kalmanı da isteyemem senden. Hikâyelerimin sonu gelene kadar bırakma beni. Öykülerle kurulan arkadaşlığı- mız yıllarca devam etsin. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Sıralı cümle B) Fiil cümlesi C) Bağlı cümle ube D) Basit cümle E) Girişik birleşik cümle Numaralanmış göre fiil cümle A) I B Öğrenci No (8) 8 (8) Kös 0000 Cevaplarını Raunt'a gir, doğru ve yanlı

15) (1) Yazarın görevi, hayatı sanatçı gözüyle ve titizliğiyle damıtmaktır. (II) Bunun için de yazar anlatmak iste- diğinin özüne ait olmayan unsurları atar. (III) Gerekli olanı ayıklar, seçer ve bunlar arasında bir bağ gözetir. (IV) Bu şekilde olaylar örgüsünü bir tek çizgi üzerinde kurar. (V) Aksi halde hayattaki olaylar bir çuvala doldurulur gibi bir araya toplanacak ve açıklanmak istenen net bir şekilde bilinmeyecektir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşa- ğıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. cümle, yapıca girişik birleşiktir. B) M. cümlede hem edat hem bağlaç vardır. C) III. cümlede sifat tamlaması kullanılmıştır. D) IV. cümlede birden fazla isim tamlaması vardır. E) V. cümle, yapısına göre bağlı cümledir.

mki ni VOP 10. Yaşadıklarımızın o ilk etkisini bir daha kolay kolay duyamayız içimizde. Bu cümlenin nitelikleri aşağıdakilerin hangisinde doğru gösterilmiştir? A) Devrik eylem olumsuz-birleşik B) Kuralli- eylem- olumlu- birleşik C) Devrik- eylem- olumlu- basit D) Kuralli- ad- olumsuz-birleşik E) Devrik-ad- olumlu- birleşik

30. Türkiye'de radyo yayıncılığının başladığı yıllarda radyo, Avrupa'da ve özellikle de Amerika'da altın yıllarını yaşamaktaydı. 1927-1945 yılları arasında henüz televizyonlar iletişim tarihinde yerini almazdan önce radyo, kitlelerin en önemli bilgi, haber ve eğlence kaynağı olmuştur. 1938'de ünlü yönetmen Orson Welles, radyoda H. G. Wells'in Dünyalar Savaşı adlı romanından Marslıların dünyayı işgale başladığıyla ilgili bir bölümü, haber tarzında okur. Haberin duyulmasıyla birlikte panik havası olur ve dinleyenler arasında intiharlar bile görülür. Dönem, radyoya duyulan güven açısından son derece önemlidir. Televizyon yayınlarının başlamasıyla birlikte radyo, altın yıllarını geride bırakır. Ancak yayıncı ve dinleyici açısından kolay ve sıcak bir araç olması nedeniyle radyo, kitle iletişim tarihindeki önemini hep korumuştur. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı yoktur? A) Televizyondan önce kitlelerin bilgi ve haber kaynağı neydi? B) Türkiye'de radyo yayıncılığının öncüsü kimdir? C) Radyonun iletişimdeki önemini koruması nasıl açıklanabilir? D) Orson Welles'in radyoda bir bölümünü okuduğu roman neye sebep olmuştur? E) Dünyalar Savaşı adlı romanın yazarı kimdir?

Seni saksıda gül yetiştirir gibi Yetiştirmedik tek başına Bir limonlukta büyütmedik seni Kırağı çalmaz diye acı patlıcanı Salıverdik sokağa" Rifat ILGAZ "İşlemeli el kol, bunlar İşledikçe boğaz doyar. İnsan gözleriyle görür. Alet işler el övünür. Tevfik FİKRET Bu örnekler bir edebî metinde "atasözü'ne yer verilmesinde; 1. karşıt bir görüş öne sürme, II. durumu genel bir yargıyla birlikte sunma, III. töre ve geleneklere işaret etme, IV. bir duruma sembolik sebep gösterme, V. ulusal değerleri yansıtma amaçlarının hangilerine örnek gösterilebilir? A) I ve-H C) II ve IV B) Ive- D) III ve IV E) IV ve-V

1. APOIEMI 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz Yorum, ele alınan (hakkında yazı yazılan, düşünce ileri sü- rülen) konuyu fikrî arayışlarla irdeleyip (en ince detaylarına || ||| varıncaya dek araştırıp) belirgin kılmayı (somut duruma ge- tirmeyi) gerektirir. Bilgi, yorumun besleyici (zenginleştirici) IV ögesidir. Sağlam, doğru ve güvenilir olan bilgiyi, ancak o alanın uzmanları verebilir. Bu yüzden bilginin bağlayıcılığı (uyulma, itaat etme zorunluluğu) vardır ama yorumun yok- tur. TÜRKÇE TESTİ Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı, parantez içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? AYI og of C) I D) IV (E)V 3. 2. Bu kitaba yönelik eleştirilerimin amacı, yazarın önüne hen- dekler kazmak değil; metnin aksayan yerlerine işaret etmek, biraz da mintika temiz- Sat miz bir B g

Absürtle aram gayet iyidir ancak bu filmdeki komik skeçleri bütünlemek, garip olaylar döngüsünü anlamak, yavan anlatıma gönül indirmek benim açımdan gerçekten çok zordu. Bu parçada "yavan anlatıma gönül indirmek" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Alelade replikleri takdirle benimsemek B) Tatsız bir ifade etme biçimine razı olmak C) Sade bir söyleyiş tarzına yönlendirmek DY Konu seçimindeki özensizliği görmezden gelmek E Kalite anlayışında vasatı aşamamak

ROMAN 6. "Sen bana izin almam konusunda yardım edeceksin." dediğinde hiç inanasım gelmedi. Sedat gözünden bile sakındığı yaralı kuzusunu ölür de tanımadığı bir yerde çalıştırmazdı. Bazen Duygu'ya avaz avaz, "Seni küçük aptal! Gözlerini aç!" diye bağırmak istiyordum ama ne ben ne Bekir ona kıyamıyorduk. Aslında korkuyorduk. Bizi öyle benimsemiş ve öyle bir yere koymutu ki... Hiç- birimiz onun için ne ifade ettiğimizi tam anlayamıyorduk. Sahiplenmesi bile bir başkaydı. Canı gibi aldığı nefes gibi, ihtiyacı varmış gibiydik. Böylesine bir sığınmaya taş olsa aşkını söyleyemezdi. "Ali'm" adlı romandan alınan bu parçanın dil ve anla- tım özellikleri ile ilgili olarak aşağıdakileden hangisi söylenebilir? A) Alıntı sözlere yer verilmiştir. B) İlahi bakış açısı kullanılmıştır. C) Açıklayıcı anlatım kullanılmıştır. D) Betimleme yapılmıştır. E) Gözlemci bakış açısı kullanılmıştır. 8. ükseklerde Olanlara

3. (1) Hege ve Mattis, göl kenarında küçük ve eski bir kulübede yaşar. (betimleme) (II) Mattis görünüş olarak yetişkin olsa da düşünce ve davranışlarıyla küçük çocuk gibidir. (karşıt durum) (III) Mattis, kasaba halkı tarafından deli olarak bilinir ve kolay kolay iş bulamaz. (yineleme) (IV) İş bulsa dahi düşünceleri onu rahat bırakmaz ve işe odaklanamaz. (neden-sonuç) (V) Sahip oldukları eski bir kayık ile göle açılmayı seven Mattis, kayıkçı olmaya karar verir. (tutarlı olma) Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi parantez () içindeki sözle ilişkilendirilemez? A) I BII ||| IV Jos EV

5. Osmanlı İmparatorluğu'ndaki değişimlere bağlı olarak gelişen bürokratik yapı, Celâlzâde ile birlikte çınar ağacı gibi kökleşmiştir. Onun kullandığı hitaplar ve ifade biçimleri, Osmanlı bürokrasisindeki etkisini en az 17. yüzyılın ilk çeyreğine değin sürdürmüştür. Bu parçada altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Kalıcılığını ve yerleşmesini sağlamak B Nitelik bakımından sık değişikliklere uğrayarak gelişmek Değişimin herkesçe anlaşılmasını sağlamak Etkisini sınırlı bir zaman diliminde ortaya koymak S64 E Yerleşik değerlerin etkisini azaltmak

TÜRKÇE TESTİ n ayrılan kısmına işaretleyiniz. dir? AYINLARI LİMİT 3. (1) Hege ve Mattis, göl kenarında küçük ve eski bir kulübede yaşar. (betimleme) (II) Mattis görünüş olarak yetişkin olsa da düşünce ve davranışlarıyla küçük çocuk gibidir. (karşıt durum) (III) Mattis, kasaba halkı tarafından deli olarak bilinir ve kolay kolay iş bulamaz. (yineleme) (IV) iş bulsa dahi düşünceleri onu rahat bırakmaz ve işe odaklanamaz. (neden-sonuç) (V) Sahip oldukları eski bir kayık ile göle açılmayı seven Mattis, kayıkçı olmaya karar verir. (tutarlı olma) DENEME 14 Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi parantez () içindeki sözle ilişkilendirilemez? C) III A) I B) II D) IV E) V