Yapısına Göre Cümleler Soruları

1. APOTEMI 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe testi için ayrılan kısmına işaretleyi Yorum, ele alınan (hakkında yazı yazılan, düşünce ileri sü- 1 rülen) konuyu fikri arayışlarla irdeleyip (en ince detaylarına 11 IV varıncaya dek araştırıp) belirgin kılmayı (somut duruma ge- tirmeyi) gerektirir. Bilgi, yorumun besleyici (zenginleştirici) ögesidir. Sağlam, doğru ve güvenilir olan bilgiyi, ancak o alanın uzmanları verebilir. Bu yüzden bilginin bağlayıcılığı (uyulma, itaat etme zorunluluğu) vardır ama yorumun yok- V tur. TÜRKÇE TESTİ Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı, parantez içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V 3. S r

Ha CI 30. Anadolu'yu dolaşmamış İstanbullunun gözünde en çok bü- yüttüğü şeylerden biri de yoldur. Bu cümleyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Birleşik yapılı isim cümlesidir. B) Özne ve yüklemden oluşmuştur. C) Özne sifat fiil öbeğidir. D) Yüklem söz öbeğinden oluşmuştur. E) Tamlayanı ve tamlananı belgisiz zamir olan isim tamla- ması kullanılmıştır.

Deneme 3 28. Bunu salt bir biçim, kural ya da sınıflandırma kaygısıyla değil; şiir eleştirisinin niteliğinden, onu diğer türlerden ayıran temel özelliklerden kaynaklanan bir kaygıyla söy- lüyorum. Şiir eleştirisi bana göre şiir üretiminin doğrusal işlevi olarak yürütülemez. Bir mekanizmaya bağlana- maz. Şiirin yaratılması gibi eleştirilmesi de "insani", yani bilinebilen ve bilinemeyen nedenlerle zayıflayıp güç- lenebilen, parlayıp sönebilen bir etkinlik türü. Bireysel düzlemde olduğu kadar toplumsal düzlemde de öyle. Edebiyat bilimi ya da şiirle ilgilenen diğer disiplinler ise tam olarak öyle değil; sınai denebilecek ritim ve yordamlarla yürütülmeye daha elverişli etkinlikler onlar. Eleştiride işin içine şiirin yalnızca bilimsel/akılsal açılar- dan alımlanması değil, heyecan ve duygu açısından, bazen tanımlanmamış açılardan alımlanması da giriyor. Bu da doğal olarak eleştiride adına tutarsızlık da diyebi- leceğimiz birtakım farklılıklar olmasına neden oluyor. Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Şiir eleştirilerinin, edebiyat tarihi ya da diğer türlere göre daha tutarsız olmasını neye bağlıyorsunuz? O& BŞiir eleştirisinde belli kural ve sınıflandırmaların gerekli olduğunu düşünüyor musunuz? C) Şiir eleştirisinin bilimsel metinlerden farkını, eleştir- menin özgün bakışında aramak doğru mudur? 29. Her b yakın ve o bilgis düze diye "ser D) Şiir eleştirilerinde duyguyu ön planda tutan eleştir- menleri mi, bilgiyi ön planda tutanları mı daha başa- rılı buluyorsunuz? YAYIN DENİZİ PRO E) Şiir eleştirisinin bireysel yönü kadar toplumsal yönü- nün olması, sizce bu türü çelişkili bir konuma düşür- müş müdür? için da bas As ce B

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "-de, -da" çe- kim eki göreviyle kullanılmıştır? A) 8ozde dostluklarla mutlu olamayacağını biliyor- sun. B) Çocuk ona karşı yerinde bir tavır sergiledi. C) Ailene olan biteni burada anlatmalısın. D) Sınıfın gözde öğrencisi olunca şımardı biraz. E) Bizimkiler kiremitte balık keyfine bayılır.

4. Aşağıdakilerin hangisinde soru, özneyi buldurmaya yöneliktir? A) Sen miydin o yarışmanın birincisi? B) O kolinin içindeki de ne? C) Tamer'in kitabı mi evde kalmış? D) Bu güzel filmin yönetmeni kim? E) Sen, benim için bu şiiri mi yazdın? 310

PARAGRAFTA KONU 3. Yazar, sürekli bir araştırma ve deneme içerisinde olan, cümlelerindeki duygu, düşünce ve hayallerin nasıl daha etkileyici anlatılabileceği endişesi içinde hareket eden ki- şidir. Unutmamak gerekir ki edebiyatımızda "yazar" diye tanınmış ve eserleriyle hafızamızda yer etmiş sanatçılar- dan hiçbiri kendisini tam olarak "yazar" kabul etmemiştir. Sanatın ne olduğunu anlamış, onu özümsemiş ve doğasını öğrenmiş bir sanatçı için "Ben yazarım." diyebilmek yürek ister. Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakilerden han- gisidir? A) Yazarlık için devamlı bir çalışmanın gerekliliği B) Eseri olan herkesin yazar sayıldığı C) Evrenselliği yakalayamayan bir yazarın geleceğe kala- mayacağı D) Bir yazarda bulunması gereken en önemli özelliğin al- çakgönüllülük olduğu E) Büyük yazarların etkisinde kalanların gerçek yazar ola- bileceği

39. Bu parçada geçen "Bu metin dilsel olarak kapandı mı artık bir eserdir." sözüyle asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Edebi eserler, kendi içlerinde anlam derinliğine sahiptir. B) Bir metin, dil ve üslup bakımından üst düzeye erişmedikçe sonlandırılmamalıdır. C) Bir edebî eser, yazarının kullandığı dille var olabilmektedir. D) Bir metnin yazarı son sözünü söylemeden, yazdıkları eser hâline gelmiş olmaz. E) Metinlerin eser olabilmesi için mutlaka sonuç bölümlerinin olması gerekir.

bir kay- . Ama , o ay- lemez volunu itirmiş duy- uğunu i ağır 7 8. Biçimcilik, sanatsal yaratıyı kendi biçimiyle açıklamaya da- yanan sanat ve edebiyat kuramı. Bu kurama göre, bir yara- tinin sanatsal değer taşıması; okurunda ya da izleyicisinde estetik bir tat, estetik bir duygu uyandırmasına bağlıdır. Bu da yaratının biçimiyle ilgili bir olgudur. Bir sanatsal yaratıyı yaşar kılan konu ya da o konuya yüklenmiş olan anlam, içerik değil; konunun işleniş şeklidir. Bu parçaya göre bir sanat eserinde olması gereken anlatım özelliği aşağıdakilerden hangisidir? B) Özlülük D) Doğallık EX Şekilcilik A) Duruluk Yalınlık

2. Aşağıdaki cümlelerden hangisi birleşik devrik, fiil cümlesidir? Ale A Onun şiiri divan şiirinden beslenen bir şiirdir. B Evi, evde yaşananları işlemiştir şiirlerinde, HIT! C) İnsanların sevineni, üzüntüsünü, gündelik si- kıntılarını almıştır şiirlerine. D) Şiir geleneği yok saymamış ondan da yararla- narak yazmıştır şiirlerini. Söz sanatları ve kullandığı sözcükler açısından devamıdır divan şiirinin. 5.

dünya du- görmüyor. üzülüyor. rkaç gün Her kitap diğim in- biçimde belirtil- sidir? K mızda duy- tmuş mizin 172- 11. Bir sonbahar mevsimi, Ankara sokakları gazellerle süs- lenmiş, Emek, Bahçelievler, Tandoğan... Hepsi üşüyor. Gazi Üniversitesinin önünden usul usul geçen delikanlılar Sabancı Kız Kimi birbirine uzak, kimi sarmaş dolaş Yurdu, deniz feneri gibi duruyor ve dışarıdan gelenleri se- lamlıyor yol kenarında. Ben jse elimde çanta, salına sa- lina gidiyorum evime. İş yorgunluğumu, bir banka otura- rak atıyorum. Sonra durağa geçip biniyorum körüklüye. Hadi, yarın için yaşamaya! Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır? A) İzlenim kazandırmaya C) kişili anlatıma 1. ... B) Kanılar değiştirmeye D) Kişileştirmeye E) Karşılaştırmaya 12. Toros Dağları'nın etekleri ta Akdeniz'den başlar. Kıyıla- rin döven ak köpüklerden sonra doruklara doğru yavaş yayas yükselir. Akdeniz'in üstünde daima top top ak

2. AYalnız I B) Yalnız II D) II ve III C) I ve II E) I, II ve III Tekrar sordu: - Söyle yavrum, o roman ne diyor? Genç kız büyük gözlerini kaldırdı. Kitabı dizlerine indirdi. Nazik bir şive ile, "Büyükanneciğim, Fransızca bir roman işte..." dedi. Lakin büyük nine merak ediyordu, mutlaka anlamak istiyordu: Adı ne? Desenchant... Ne demek? -Sevinçten, saadetten mahrum kadınlar demek. - Onlar kimmiş? - Biz... Türk kadınları... Bu parçanın anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Söyleşmeye bağlı anlatımla oluşturulmuştur. B) Seslenme sözcüklerine yer verilmiştir. C) Diyaloglarda kullanılan tekrarlar anlatımı güçlendirmiş- tir. D) Anlatmaya bağlı bir metinden alınmıştır. E) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır. 30 endemik-

ran Uren 31 14. B Bu karşılaştırma sonucunda Türkçe ders kitaplarının içeriğinde ulusallığın, Almanca ders kitaplarında ise evrenselliğin ön plana çıktığı görülmüş. II. Fakat bunun yanında kitapların doğasal ve evrensel boyutları da ihmal etmemesi gerekir. III. Bizdeki çocuk kitapları incelendiğinde de ulusal değerlerin öne çıkarılıp evrensel değerlerin ikinci plana itildiği görülür. IV. Çocuk kitaplarından çocukların ailesine, yurduna ve milletine karşı bağlılık duygularını güçlendirmesine katkı sağlaması beklenebilir. V. Yapılan bir araştırmada, 1. sınıf Almanca ve Türkçe ders kitaplarının içeriği karşılaştırılmış. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) IL E) V C) III D) I V-) ~) V-11-111 16. guç kampus

Ses oby Noktalam Anlam Cümle +1- 2- Rumeli 'deki Fetiher 3- Cemiyetler s: Coğ. 3-93 25. Dört yüzyıl arayla yaşamış olan Aldo Manuzio ile Kurt Wolff'un yaptıkları birbirinden pek de farklı değildir. Her ikisi de yayıncılık sanatıyla ilgileniyordu ama günümüzde yayıncıların kendileri dâhil büyük çoğunluk bu sanatın öneminin farkında değil. Her iki isimde bu sanat, aynı kriterler temelinde değerlendirilebilir. Bunların ilki ve en önemlisi biçimdir; çok sayıda kitaba, tek bir kitabın bölümleriymiş gibi bir tarz kazandırma becerisi. Bütün bunları yaparken de her kitabın görünümüne, sunum şekline tutkuyla yaklaşmak... Son olarak, ki bu kesinlikle önemsiz bir konu değil, bu kitapların olabilecek en yüksek sayıda okura ulaşmasını sağlamak. 2452 913 Bu parçadaki altı çizili kavramla ● 1. Yapıtların görsel bir bütünlük içinde sunulması II./ Okurun ilgisini çekecek tarzlar geliştirilmesi III. Kapak tasarımına özen gösterilmesi durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır? A) Yalnız I D) I ve III B Yalnız II E) II ve III C) Yalnız III 6 26. Dikenli tel ABD'de icat edilmiş, sağladığı faydalar gö- rülünce 1500'den fazla versiyonu geliştirilmiştir. Öyle ki dikenli tellerin ulaştığı sanatsal ve işlevsel boyut, dikenli tel festivallerinden dikenli tel antikacılığına kadar kendi mecrasında fevkalade geniş bir halk ve ilgi çemberi oluşturmuştur. Sinema, ilk yıllarında ti Yanıt Yayınları 27 2:

3. FASİKÜL Aşağıdaki kalıplaşmış masal ifadeleri, bulunduklan yere göre gruplandırıldığında hangisi dışta kalır? Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine. Bir varken, bir yokken, zaman zaman içindeyken, kalbur saman içindeyken, fareler kedilere berberken dünyaya hükmeden bir İskender Padişah varmış. C) Az gitmişler, uz gitmişler, dere tepe geçmişler, en sonra bu kuyunun başına gelmişler. Var varanın, sür sürenin... Habersiz bağa girenin hâli yaman demişler... Gökten üç elma düştü, biri söyleyene, bir dinleyene, biri de bana. Aşağıdakilerden hangisi kalıplaşmış bir masal cüm- lesidir? A) Gece yarısı geçtikten sonra güvercin uça uça gelmiş yere inip bir silkinmiş. B) Benim de babam, senin baban gibi padişahtır, işte karşıda gördüğün saray bizimdir. C) Bu sırada kara bulutlar isteksiz isteksiz gökte toplanır ancak çok geçmeden gök gürlemeye başlar. D) Bir gün tepeye çıkıp orada bir ağacın altında yüzü-

TÜRKÇE TESTİ an kısmına işaretleyiniz. 1- a 1- i- 7- SI nl n ET 3. Benim çok taşkın mutluluklarım yok. Hayatı hep şim- diki zaman olarak yaşadım. Geçmişle şu anı tutan hiç- bir şey yoktu. Tek zamkım, yazı oldu. Hangi ülkeye gidersem gideyim, sadece onu beraberimde götü- rebiliyordum. Sadece o bana süreklilik duygusu ve- riyordu. Köksüzlük, göçebelik bunlardı beni tanım- layan şeyler. Bir de perde olsun, mümkünse birkaç perde. Zırhsız olmak ne demek, bilmiyorum. Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabile- cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? Bir yazarı sağlıklı tanımak ve tanıtmak için keli- meler arasındaki görünmez bağa biraz daha dik- kat etmek gerekiyor. Yaşamın kıyısında dolaşıp da bir türlü arzu etti- ği başarıyı ve rahatı elde edemeyen birçok insan var. Duygularını yaşarken sergilediği coşkunca tavır, onun yaşama sıkı sıkıya bağlı olduğunun bir baş- ka kanıtı gibidir. Hayallerle gerçeklerin aynı çatı altında bulundu- ğu yaşamların sayısı öylesine az ki... Kontrol altına alınamayan düşünceler ve davra- nışlar, gün gelir tahmin edilemez sonuçlara yol açabilir. e

7 25. Aşağıdakilerin hangisinde verilen örnek ayraç için- deki kavramla örtüsmemektedir? A) Bu olaylardan sonra bütün bunlardan ders alır san- mıştık. (gerçekleşmemiş beklenti) B) Sanırım dostlarından gereken desteği göremeye- cek, (olasılık) C Diyelim ki dediklerin oldu, ne yapacaksın? (varsa- yim) D) Hasta her geçen gün daha da düzeliyordu. (aşama- i durum) E) Bu tür hayvanları sadece kara kıtada görebilirsiniz. (ad aktarması) Diğer sayfaya geçiniz. 1.0