Yapısına Göre Cümleler Soruları

SA d S "I X2 K F Tarihten bu yana oluşturulan bütün değerlerin "kül- tür" adını alabilmesi için bunların, toplumun üyeleri tarafından gerekir. Bu ise, iletişim kurmanın ve toplumsal bütünleşmenin ----. 1133 A) benimsenmesi - göstergesidir B) değiştirilmesi- temel amacıdır C) anlaşılması - karşılığıdır D) önerilmesi - bir yoludur E) şekillendirilmesi - yoğunlaşmasıdır

(1) Onca güzel, onca kalıcı şiir yazmış, Türk şiirine ye- ni renkler katmış bir şairin arada sırada kötü şiir ya- yımlayabileceğini kabul edebiliriz. (II) Buna bir itirazı- mız yok. (III) Ama bu, gelecekte onun sanatsal değe- rine gölge düşürür. (IV) Hangi yaşta, hangi aşamada olursa olsun şaire hep daha iyisini, yenisini yazmak yakışmaz mı? (V) Elli yılda kazandığı ustalık sıfatına zarar vermesi doğru mudur şairin? Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- den başlayarak olumsuz nitelikli eleştiriye yer verilmiştir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

7- e el n e §, TI ul r. af 20. (1) Türk inanç ve düşünce sisteminde ağaç kavramı, her dö- nemde önemini korumuştur. (II) Türkler; üzerinde yaşadık- ları coğrafya gereği birçok din ve kültürle karşılaşmış, iç içe yaşamış, birbirlerinden kaçınılmaz olarak etkilenmişlerdir. (III) Bu din ve inanışlar; Türklerin dünya görüşlerini, yaşadık- ları ortamı algılayış biçimlerini etkileyerek tabiatta var olan birtakım nesnelere manevi anlamlar yüklemelerine sebep olmuştur. (IV) Eski Türklerde Gök Tanrı inancı gereği, tabiat ve tabiatüstü güçlere büyük önem verilmiştir. (V) Bu tabia- tüstü güçlerin insanlara iyilik veya kötülük yapabileceklerine inanılmıştır. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakiler- den hangisi yanlıştır? X A) 1. cümle yapıca basit bir fiil cümlesidir. B) II. cümle öznesi ortak bağımlı sıralı bir cümledir. C) III. cümle yapıca girişik birleşik bir cümledir. D) IV. cümle anlamca olumlu bir isim cümlesidir. E) V. cümle yapıca birleşik bir fiil cümlesidir.

ılların- en za- başa- erecek sit an- en her kadar eserler erekir. nçliğini n, hayal siniz. 1 4. 1. İçe değil dışa önem veren bir görüş veya davranış tar- zının kendi gayesine uygun öge ve vasıtalar kullanması doğaldır. II. Realizmde sanatçılar, dış âlemin gerçekliğine inandık- ları için konularını oradan alıp objeleri gerçeğe uygun sifatlarla tasvir eder. Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümlede verilen yargının hayata yansıması gösterilmek- tedir. B) I. cümledeki görüşe uygun bir örneklendirme yapılmaktadır. C) I. cümledeki düşüncenin olumsuz bir etkisinden bahsedil- mektedir. D) I. cümlede belirtilen sonucun nedeninden söz edilmektedir. E) I. cümlede ifade edilen konuyla çelişen bir görüş dile geti- rilmektedir. Diğer sayfaya geçiniz.

11. Kar yağmaz bu garip şehre.)Sabahları serin rüzgârlar eser durgun sularında ya da mevsim kışsa fırtınalar kopar denizlerinde. Kimi zaman yüzleri ısıran soğuk, bin parçaya ayırır bedenleri yürüdükçe. Bir şarkı misafir olur belleklere. Aydınlık, alaca karanlığı yırtarsa uzaklarda, ilk ışıklarla gelir insanlar duraklara. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Geçişsiz fiil ✓ B) Bağlı cümle y G D) Yönelme durum eki almış birden çok sözcük ✓ E) Basit, türemiş ve birleşik fiil ✓ C Ek fiil almış sözcük

9. (1) Science dergisinde yayınlanan araştırmaya göre elektriği ileten fakat ısıyı iletmeyen bir metal tanımlandı. (II) Görünen o ki bu metal, Wiedemann-Franz yasası ile çelişiyor. (III) Wiedemann-Franz yasasına göre elektriği iyi ileten metaller, doğru orantılı olarak işıyı da iyi iletir. (IV) Çünkü vanadyum dioksit, 67 °C'de transparan bir yalıtkandan, iletken bir metale dönüşüyor. (V) Fakat bu durum, vanadyum dioksit için geçerli değil. Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğun giderilmesi için hangi cümleler karşılıklı yer değiştirmelidir? B) I ve III A) I ve II D) II ve V Va E) IV ve V C) II ve III UcDört Best

Karadeniz kentlerinde hâlâ yaşam mücadelesi veriyor bakırcılık. Ancak bölgede çok cesur bakırcılar var. Zira bir yandan iç piyasa rekabetini, diğer yandan uluslararası pazarda yer alma çabasını sürdürüyorlar. Birçoğu dededen, babadan devralmış atölyesini ve oğluna devretmek için ayakta tutmaya çabalıyor. Büyük şehirlere mal göndermek en kazançlı ticaret; ancak bölgeye gelen yerli yabancı turist de bir o kadar önemli onlar için. Ürettikleri kaplarda uyguladıkları formlar da yüzyıllardır uygulananın aynısı. Ustasından öğrendiğini hâlen aynı şekilde uyguluyor bakırcı. Kaplarının üzerine kazıma, kabartma veya kakma gibi herhangi bir ek uygulama yapmıyorlar. Hep yalın form ve yüzeyler çalışmışlar. 29. p.. My Cana "Sign hasil memiştir? 30. Bu parçada bazı bakırcıların ("cesur olarak nitelendirilmesinde, atölyelerini oğullarına bırakmak için ayakta tutmaya çalışma, II. yerel varlığını koruyarak dışa açılmaya çalışma, H. herhangi bir süs kullanmaksızın sade güzelliği yakalamaya çalışma D) I ve III -Anor davranışlarından hangilerinin etkili olduğu söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II CI ve II E) II ve III 31

12 2018-ALES-İlkbahar/SÖZEL 20. Birer doğaçlama ürünü olan caz parçaları, sadece ve sadece yaratıcısının müzikal ve manevi durumunun bireysel ifadesi olduğu için başkalarının rüyalarına uygun konfeksiyon şarkılar değildir. Bu cümlede altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşanan acı tatlı anları her daim mutlulukla hatırlatan B) Toplumsal sorunlar karşısında duyarlı bir duruş sergileyen C) İcra edenlerin kültürel zenginliğini notalarında taşıyan D) Müzikal değeri, gördüğü ilginin çok üzerinde olan E) Belirli bir kompozisyon dahilinde yeniden üretilebilen 21. "Yiğit bin yaşar, fırsat bir düşer." sözüyle anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Insanların, her ne olursa olsun geleceğe dair umutlarını koruması gerektiği

MLERİ VE GELİŞTİRME YOLLARI - II küçük nen huriyeti reterek oji n li ikâyetçi mangisi Testokul Kazanım Testi 04 Servete, "erdemin yükü" demekten daha iyi bir ad bulamıyorum. Onu elde etmek için yaşayanlara da onu yaşamının gayesi yapanlara da bir anlam veremiyorum. Bir ordu için ağırlığı neyse erdem için de servet odur. Ne atılabilir ne geride bırakılabilir. Sonra yürüyüşlere de engel olur. Hatta bazen ordu, ağırlığa bakayım derken savaşı kazanamaz. Kazansa bile pahalıya mal olur. Servetin, zenginliğin gerçekte, hiçbir faydası yoktur. Belki etrafa dağıtmak için yararı olur, o kadar. Ondan ötesi hayâl... Bakın Süleyman ne diyor: "Malın çok olduğu yerde yiyiciler de çok olur. Mal sahibine seyirden başka ne düşer?" Zaten garanti kazançlı işler bekleyen insanın çok zengin olduğu nadirdir. Bütün malını birden tehlikeye sokan kimse de çoğunlukla iflâs eder, yoksullaşır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Tartışmacı anlatıma başvurma B) Benzetmeye başvurma C) Karşıtlıktan yararlanma D) Kişisel bir söyleme dayanma E)-Tanık göstermeden yararlanma

2. Edip Cansever'in kitaplarında görmek istemediği şiirleri ölümün- den yirmi yıl sonra kitaplarına almak, edebiyatı sulandırmak an- lamına gelir. Bir şairin edebiyat dışında kalmasını istediği şiirle- rini piyasa aktörlerinin edebiyata kazandırmaları (!) nasıl bir etik düşünceyle açıklanabilir? Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada geçen "piyasa aktörle- ri" sözüyle anlatılan kişilerin bir özelliğidir? A Şairlerin ölümlerini önemsemeyen bir tutum sergileme B) Yazarların yapıtlarının bazılarını yayımlamamayı amaçlama C) Edebiyata sadece ekonomik beklentiler doğrultusunda yak- laşma MorDY Kitap okumayı yaygınlaştırma amacıyla yeni çalışmalarda bulunma Edebiyat dünyasında tanınmak için kendini gösterme ça- bası içinde olma 4.

21. Türkiye'nin dış ticaret gelirlerinin çoğu, eskiden olduğu gibi, tarım ürünlerinden değil, sanayi ürünlerinin % 80'e yaklaşan ihracatından sağlanmaktadır. Bu cümleden aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? A) Türkiye endüstrileşen bir ülke durumuna gelmiştir. BTürkiye'nin geçmişte dış ticaret gelirleri, günümüze göre farklılık göstermemektedir. CTürkiye'de sanayi ürünleri dışında da ihracat yapılmaktadır. D) Türkiye'nin dış ticaretinde tarım ürünlerinin payı azalmıştır. E) Türkiye geçmişte dış ticaret gelirlerini daha çok tarım ürünlerinin ihracatından sağlamaktaydı.

KASI evap- Iması Göz- amış- vi de debi iyor sa- sla- nin O 11- va i İLİMLERİ YAYINLARI 3. Sanat, edebiyat ve eleştirmin kökeninin yakın lerde okudunu kkdia ederken resme, pire, dar bunlar hakkındaki yazilara daha önceki çağlarda lanmadiğini değil, bunlar hakkındaki anlayışın önceki dönemlerden farkl oktuğunu ileri sürüyor Açıktır ki, 1990 larda arkaik.cağdakinden fo işlevler gonu Modern okurlar için, ontü bir başyapıt of rak Bah edebiyatı'nda önemli bir yer işgal eder am Antik Dönem'de yaşayan Yunanlilar onun edebiya olduğunu düşünmezlerdi çünkü ellerinde kavramsa olarak böyle bir kategori mevcut değildi. Bu epik şiir, kurmaca olması yüzünden benzersiz bir edebiyat ürünü payesi almak şöyle dursun, toplumsal hayatla da siki sıkıya bütünleşmişti. Törenlerde okunuyor, öğretiliyor ve sık sık hukuksal anlaşmazlıkların karara bağlanma- sinda kullanılıyordu. Bu parçanın anlatımında Tanımlama 3. ve 4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. TEST 68 Bir yazar, bir sanatçı çağın beğenisine kendini kap- tırmamaya çalışmal. Bunun için de çağın yerleşmiş f beğenisine hiç aldırış etmemeli. (1) Kitaplarının beğe- nilip beğenilmemesi, birtakım ünlü kişilerin övgülerini toplayıp toplamaması, okur çoğunluğunun sevgisini, hayranlığını uyandırıp uyandıramaması bir ölçü, bir de- ğer gücü olmamalı. (II) Çağın beğenisine karşı koyan yazarları düşündükçe akla ilk geleceklerden biri Stend- hal'dır elbette. (III) Kızıl ile Kara gibi bir romanı düşü- nelim: Bu kitap çıktığı sırada Victor Hugo kitabı almış, okumuş. (IV) Henri Rochefort'a yazdığı mektupta kitap için şu yargıya varmış: "Çok çalıştım okumaya, okuya- madım. Söyleyin bana siz dört sayfadan sonrasını nasıl okuyabildiniz?" (V) Demek mutlu azınlıktan olan kimse- ler bile çoğu defa değerli bir eseri anlayamıyorlar. B) II Bu parça iki paragrafa bölünmek istenirse ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baş- lamalıdır? A) I C) I D) IV E) V

mosferde, gerçeğin B. Paris'te, geçen yıl yeniden düzenlenerek müze olarak hizmete sunulan Orsay Gar'ın ilk sergisi Van Gogh'un tablolarına ayrıldı. gerçekler, avramlarla i, rüyaları, çirip öykü aratmıştır. le gerçeği bir işlev hangileri Il ve Ill geçiniz Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A Orsay Gar, daha önce de müze olarak kullanılmıştır. B) Van Gogh'un ilk kişisel sergisi Orsay Gar'da sergi- lenmiştir. C) Bu sergideki tablolar, empresyonizme yeni bir bo- yut kazandıran yapıtlardır. D) Orsay Gar, müzeye çevrildikten sonra hizmetine Van Gogh'un tablolarının sergilenmesiyle başla- mıştır. E) Paris, sanata ve sanatçıya ayn bir önem veren bir kültür başkentidir. 74 11. IV Y b P

u- O 3. Elif Şafak'ın yapıtlarında hiçbir sözcük, hiçbir cümle gerek- siz değildir yani fazladan bir örnek ya da betimleme bula- mazsınız. Bu cümlede sanatçının yapıtlarında öne çıkarılan özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Ulusallığı D) Duruluğu B) Yalınlığı E) Akıcılığı C) içtenliğt

pler ve as A 7. Felsefe profesörleri, felsefenin tarihini anlatmayı hiçbir zaman bitiremediler çünkü her defasında felsefe biliminin doğduğu Antik Yunan'la işe başladılar. TYT/Türkes Bu cümlede felsefe profesörlerinin tutumuna dair yapılan eleştiri aşağıdakilerden hangisidir? A) Felsefe biliminin doğuşuna dair tartışmalara odaklanıp felsefenin nasıl gelişim gösterdiğini ıskalamaları B) Evrenin kendisinden meydana geldiği madde (arkhe)nin varlık sebebinin ancak ilk dönemlerini öğrenmekle kavra- nabileceğine inanmaları Felsefenin tarihini, felsefe biliminin doğduğu yerden tama- men ayrı bir çalışma alanı olarak görmekte israr etmeleri Felsefe biliminin ilk doğduğu yeri tanımayı, felsefenin son- radan katettiği mesafeyi anlatmaktan daha önemli görmeleri E) Felsefe biliminin geldiği noktadan devam etmek yerine sürecin başını açıklamayı iş edinmeleri

8. "Göktürk Yazıtları" ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? A) Türk tarihinin önemli bir kaynağıdır, yazıtlarda Türklerin Çinlilerle yaptığı mücadelelere geniş yer verilmiştir. B) İlk kez, 19. yüzyılda Thomsen tarafından okunmuştur. Hece ölçüsüyle ve dörtlük nazım birimiyle yazılmıştır. D) Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtları, Yolluğ Tigin tarafından yazılmıştır. E) 8. yüzyıla ait yazıtlar, Türk edebiyatının ilk yazılı kaynak- ları sayılır. 11