Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Lise Türkçe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
Mai ve Siyah
Şimdi Ali Şekip, Raci, Saib bütün bu çehreler beyninden
silinmişti. Bu çalınan şeye aşina çıkıyordu, acaba ismi neydi?
Neydi?.. Her zaman bahçeye hemen her gelişinde dinlediği
bir şey... O vakit aklına geldi. Waldtemfel'in bu meşhur valsi-
ni ne zaman dinlese bütün hayali genişlerdi. Onun ismini ken-
disine mahsus şive ile tercüme etmişti: Bârân-ı Elmas!
(Elmas yağmuru). Ne güzel, ne hülyalar getiren, nasıl rüya
âlemleri açan bir isim...
Lise Türkçe
İsim Tamlamaları
Mai ve Siyah Şimdi Ali Şekip, Raci, Saib bütün bu çehreler beyninden silinmişti. Bu çalınan şeye aşina çıkıyordu, acaba ismi neydi? Neydi?.. Her zaman bahçeye hemen her gelişinde dinlediği bir şey... O vakit aklına geldi. Waldtemfel'in bu meşhur valsi- ni ne zaman dinlese bütün hayali genişlerdi. Onun ismini ken- disine mahsus şive ile tercüme etmişti: Bârân-ı Elmas! (Elmas yağmuru). Ne güzel, ne hülyalar getiren, nasıl rüya âlemleri açan bir isim...
9.
"Dilimize Arapçadan giren kimi sözcüklere ünlü ile başla-
yan bir ek veya yardımcı eylem getirilirse ikinci hecedeki
dar ünlü düşer."
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, bu açıklamanın ör-
neği yoktur?
A) Bunu zihninde kutlamalısın.
B) Bu konudaki fikrim değişmiş değil.
C) Seni de nakledecekler yakında.
D) Seni bundan menediyorum.
E) Bizim suçlu olmadığımıza hükmetti.
per
YA
Lise Türkçe
Ses Bilgisine Giriş
9. "Dilimize Arapçadan giren kimi sözcüklere ünlü ile başla- yan bir ek veya yardımcı eylem getirilirse ikinci hecedeki dar ünlü düşer." Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, bu açıklamanın ör- neği yoktur? A) Bunu zihninde kutlamalısın. B) Bu konudaki fikrim değişmiş değil. C) Seni de nakledecekler yakında. D) Seni bundan menediyorum. E) Bizim suçlu olmadığımıza hükmetti. per YA
mez?
16. Gül-i ruhsârına karşu gözümden kanlu ahar su
Habîbüm fasl-ı güldür bu ahar sular bulanmaz mı b
?
Degüldüm men sana mâ'il sen itdün aklumi zâ'il C
Mana ta'n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mi
Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Divan geleneğine ait bir şiirden alınmıştır.
B) Dili, Arapça ve Farsça sözcüklerle doludur.
C) Din konusu işlenmiştir.
D) "xa-xa" biçiminde uyaklanmıştı.
E) Nazım biçimi gazeldir.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
mez? 16. Gül-i ruhsârına karşu gözümden kanlu ahar su Habîbüm fasl-ı güldür bu ahar sular bulanmaz mı b ? Degüldüm men sana mâ'il sen itdün aklumi zâ'il C Mana ta'n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mi Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Divan geleneğine ait bir şiirden alınmıştır. B) Dili, Arapça ve Farsça sözcüklerle doludur. C) Din konusu işlenmiştir. D) "xa-xa" biçiminde uyaklanmıştı. E) Nazım biçimi gazeldir.
r.
a
15.
?
IV
Boylam
Zonor Lola
Got DAĞLIK
Yer sekilleri
Bitki örtüsünün
dağılışını
etkileyen
faktörler
D) (
ortant
Latent
Podzol
jone oproen
Yukarıdakilerden hangileri bitki örtüsünün dağılışını
etkileyen faktörler arasında gösterilemez?
A) Yalnizt
B) Yalnız IV
|||
Toprak
11
İklim
Embert
E) !Il ve IV
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
r. a 15. ? IV Boylam Zonor Lola Got DAĞLIK Yer sekilleri Bitki örtüsünün dağılışını etkileyen faktörler D) ( ortant Latent Podzol jone oproen Yukarıdakilerden hangileri bitki örtüsünün dağılışını etkileyen faktörler arasında gösterilemez? A) Yalnizt B) Yalnız IV ||| Toprak 11 İklim Embert E) !Il ve IV
27. Prof. Dr. Fuat Köprülü'nün zamanında “Bütün Türk
ab edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkuf'u da öbür
Web gözüne koysanız yine Dede Korkut ağır basar." diyerek
bay değerini belirttiği Dede Korkut Hikâyeleri ile ilgili yeni bir
Moby gelişme yaşandı. Bir nüshası Dresden'de bir nüshası
410 Vatikan'da muhafaza edilen bu eserin 3. nüshası
Kazakistan'ın Mangışlak bölgesinde bulundu. Türkolog
Prof. Dr. Metin Ekici bulunan nüshanin en eski nüsha
plebe olabileceğini söyledi. Bu nüshada Salur Kazan'ın Yedi
Aire Başlı Ejderhayı Öldürmesi adlı kayıp 13. hikâyenin de
yer aldığını dile getirdi. "Türkistan Nüshası" adı verilecek
ople olan nüsha, tamamen Latin alfabesi ve günümüz
Türkçesine aktarıldıktan sonra bilim, edebiyat ve sanat
dünyasıyla paylaşılacak. Binlerce yıl sonra Korkut
Ata'nın dilinden yeni bir şeyler duymak gerçekten Türk
evlatlarını heyecanlandırıyor. Türk edebiyatı ve tarihi
açısından paha biçilmez bu eseri dört gözle bekliyoruz.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Kayıp hikâyenin bulunması Dede Korkutla ilgili bi-
linmezleri açığa çıkaracaktır.
BY Bu hikâyeler, Türk edebiyat tarihi açısından son de-
rece önemlidir.
C) Dede Korkut Hikâyeleri'nin ilk iki nüshası yurt dışın-
da muhafaza edilmektedir.
D) Bulunan nüshanın ne zaman yazıldığı konusunda
soru işaretleri vardır.
E) Dede Korkut Hikâyeleri'nin yeni bulunan nüshasın-
da önceki nüshalarda olmayan bir hikâye vardır.
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
●
2021-2022
EF
28.
29.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
27. Prof. Dr. Fuat Köprülü'nün zamanında “Bütün Türk ab edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkuf'u da öbür Web gözüne koysanız yine Dede Korkut ağır basar." diyerek bay değerini belirttiği Dede Korkut Hikâyeleri ile ilgili yeni bir Moby gelişme yaşandı. Bir nüshası Dresden'de bir nüshası 410 Vatikan'da muhafaza edilen bu eserin 3. nüshası Kazakistan'ın Mangışlak bölgesinde bulundu. Türkolog Prof. Dr. Metin Ekici bulunan nüshanin en eski nüsha plebe olabileceğini söyledi. Bu nüshada Salur Kazan'ın Yedi Aire Başlı Ejderhayı Öldürmesi adlı kayıp 13. hikâyenin de yer aldığını dile getirdi. "Türkistan Nüshası" adı verilecek ople olan nüsha, tamamen Latin alfabesi ve günümüz Türkçesine aktarıldıktan sonra bilim, edebiyat ve sanat dünyasıyla paylaşılacak. Binlerce yıl sonra Korkut Ata'nın dilinden yeni bir şeyler duymak gerçekten Türk evlatlarını heyecanlandırıyor. Türk edebiyatı ve tarihi açısından paha biçilmez bu eseri dört gözle bekliyoruz. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Kayıp hikâyenin bulunması Dede Korkutla ilgili bi- linmezleri açığa çıkaracaktır. BY Bu hikâyeler, Türk edebiyat tarihi açısından son de- rece önemlidir. C) Dede Korkut Hikâyeleri'nin ilk iki nüshası yurt dışın- da muhafaza edilmektedir. D) Bulunan nüshanın ne zaman yazıldığı konusunda soru işaretleri vardır. E) Dede Korkut Hikâyeleri'nin yeni bulunan nüshasın- da önceki nüshalarda olmayan bir hikâye vardır. Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü ● 2021-2022 EF 28. 29.
r edebiyat
um, şimdi
"Ben de
- edebiyat
Allan Poe
ordu ama
n hissine
71, ironik
cesareti,
aki yerini
ip olmak
er zaman
parag-
ar?
E) VI
●
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
MEB 2021 2022
23. Her büyük roman içinden çıktığı roman geleneğine bir
başkaldırıdır. Bu, yenilikçi yazarlar açısından önemli bir
noktadır. Yeni denemelere giriştiğiniz zaman, mevcut
anlayışların dışında yazmaya çalıştığınız zaman
kuşkusuz bir dirençle karşılaşırsınız. Geçerli olan beğeni
ölçütlerinin dışına çıkmış olursunuz. Bunun bedeli de
anlaşılamamak, çok sert eleştirilmek ya da görmezden
gelinmektir. Sükût suikastına uğramaktır. Yazarları
kuşkusuz üzer bu durum. Ama yaratıcılığın doğasında
vardır bu. "Bakın, sizin söylediğiniz, sizin yazdığınız
gibi yazmıyorum, yine de anlayın beni, okuyun!" der,
yenilikçi yazar. Hem meydan okur hem de beğenilmek
ister. Elbette bu bir gerilim oluşturur. Ben bu gerilimin
çok yaratıcı bir potansiyel taşıdığını, yaratıcı yazarın bu
gerilimi kaybetmemesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii
bazen yazar zaaflarına yenilebilir, daha çok okunmak,
daha çok beğenilmek, daha çok benimsenmek için
yenilikçi tavrından ödün verebilir. O zaman da kendi
yazarlık macerasında geriye düşmüş olur.
Bu parçada yenilikçi yazarlarla ilgili asıl anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A Beklentileri dikkate alarak yazmalı, geçerli olanın
dışına çıkmamalıdır. X
B) Yazın adına benimsediği farklı tutumu hiçbir gerek-
çeyle terk etmemelidir.
Okurun tavrına göre şekil almalı, gerektiğinde geri
adım atabilmelidir.
D) Eserlerinde oluşturduğu gerilim unsurlarıyla sürük-
leyiciliği yakalamalıdır.
E) Yazarlık serüveninin hiçbir döneminde oluşturduğu
çizgiden sapmamalıdır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
r edebiyat um, şimdi "Ben de - edebiyat Allan Poe ordu ama n hissine 71, ironik cesareti, aki yerini ip olmak er zaman parag- ar? E) VI ● Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü MEB 2021 2022 23. Her büyük roman içinden çıktığı roman geleneğine bir başkaldırıdır. Bu, yenilikçi yazarlar açısından önemli bir noktadır. Yeni denemelere giriştiğiniz zaman, mevcut anlayışların dışında yazmaya çalıştığınız zaman kuşkusuz bir dirençle karşılaşırsınız. Geçerli olan beğeni ölçütlerinin dışına çıkmış olursunuz. Bunun bedeli de anlaşılamamak, çok sert eleştirilmek ya da görmezden gelinmektir. Sükût suikastına uğramaktır. Yazarları kuşkusuz üzer bu durum. Ama yaratıcılığın doğasında vardır bu. "Bakın, sizin söylediğiniz, sizin yazdığınız gibi yazmıyorum, yine de anlayın beni, okuyun!" der, yenilikçi yazar. Hem meydan okur hem de beğenilmek ister. Elbette bu bir gerilim oluşturur. Ben bu gerilimin çok yaratıcı bir potansiyel taşıdığını, yaratıcı yazarın bu gerilimi kaybetmemesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii bazen yazar zaaflarına yenilebilir, daha çok okunmak, daha çok beğenilmek, daha çok benimsenmek için yenilikçi tavrından ödün verebilir. O zaman da kendi yazarlık macerasında geriye düşmüş olur. Bu parçada yenilikçi yazarlarla ilgili asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A Beklentileri dikkate alarak yazmalı, geçerli olanın dışına çıkmamalıdır. X B) Yazın adına benimsediği farklı tutumu hiçbir gerek- çeyle terk etmemelidir. Okurun tavrına göre şekil almalı, gerektiğinde geri adım atabilmelidir. D) Eserlerinde oluşturduğu gerilim unsurlarıyla sürük- leyiciliği yakalamalıdır. E) Yazarlık serüveninin hiçbir döneminde oluşturduğu çizgiden sapmamalıdır.
Biz havadan sudan konuşurken araba da hiç acele etmeksizin süzülürcesine
ilerliyordu. O bile konuştukla- nimiza kulak vermek istiyordu sanki. "Valla
benimle beraberken uslu mu uslusun. Ogret-
meninle de öyle olduğunu söylemiştin, adı neydi?" "Dona Cecília Paim. Onun bir
gözünün üstünde be- yaz bir beni olduğunu biliyor muydun?" Güldü.
"Dona Cecilia Paim'in de senin sınıf dışında yaptık- larına inanamadığını
söylemiştin. Küçük kardeşine ve Glória'ya da iyi davranıyorsun. Peki neden böyle
değişi veriyorsun?"
"Bunu ben de bilmiyorum. Tek bildiğim, yaptığım her şeyin haylazlıkla
sonlandığı. Yaramazlıklarımı bütün sokak biliyor. Sanki şeytan kulağıma bir
şeyler fısıldıyor. Yoksa bu kadar afacanlığa girişmezmişim, Edmundo Da- yım öyle
diyor. Bir seferinde Edmundo Dayıma ne yap- mıştım, biliyor musun? Hiç
anlatmadım, değil mi?"
"Anlatmadın."
"Altı ay falan önceydi. Kuzey'den hediye bir hamak gelince dünyalar onun
olmuştu. Bizim bile sallanmamı- za izin vermiyordu, o... çocuğu..."
149
"Ne dedin?"
"Şey, sefil dedim, uykusundan uyanınca hamağı kal- dırıp kolunun altında içeri
götürüyordu. Gören de parça- layacağız sanırdı. Derken bir gün Dindinha'nın
evine git- tim ve ona görünmeden içeri girdim. Gözlüğü burnunun ucunda,
gazetedeki ilanları okuyor olmalıydı. Evde bir tur attım. Guava ağaçlarının
oraya baktım ama kimse yoktu. Derken Edmundo Dayımı gördüm, bahçenin çitiyle
por- takal ağaçlarından birinin gövdesi arasına kurduğu hama- ginda
horlamaktaydı. Domuz gibi sesler çıkarıyordu. Ağzı gevşemiş ve aralanmıştı.
Gazetesi yere düşmüştü. Derken şeytan dürttü ve cebimde bir kibrit kutusu
taşıdığımı ha- tırladım. Çıt çıkarmadan gazeteden bir şerit yırttım. Baş-
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Biz havadan sudan konuşurken araba da hiç acele etmeksizin süzülürcesine ilerliyordu. O bile konuştukla- nimiza kulak vermek istiyordu sanki. "Valla benimle beraberken uslu mu uslusun. Ogret- meninle de öyle olduğunu söylemiştin, adı neydi?" "Dona Cecília Paim. Onun bir gözünün üstünde be- yaz bir beni olduğunu biliyor muydun?" Güldü. "Dona Cecilia Paim'in de senin sınıf dışında yaptık- larına inanamadığını söylemiştin. Küçük kardeşine ve Glória'ya da iyi davranıyorsun. Peki neden böyle değişi veriyorsun?" "Bunu ben de bilmiyorum. Tek bildiğim, yaptığım her şeyin haylazlıkla sonlandığı. Yaramazlıklarımı bütün sokak biliyor. Sanki şeytan kulağıma bir şeyler fısıldıyor. Yoksa bu kadar afacanlığa girişmezmişim, Edmundo Da- yım öyle diyor. Bir seferinde Edmundo Dayıma ne yap- mıştım, biliyor musun? Hiç anlatmadım, değil mi?" "Anlatmadın." "Altı ay falan önceydi. Kuzey'den hediye bir hamak gelince dünyalar onun olmuştu. Bizim bile sallanmamı- za izin vermiyordu, o... çocuğu..." 149 "Ne dedin?" "Şey, sefil dedim, uykusundan uyanınca hamağı kal- dırıp kolunun altında içeri götürüyordu. Gören de parça- layacağız sanırdı. Derken bir gün Dindinha'nın evine git- tim ve ona görünmeden içeri girdim. Gözlüğü burnunun ucunda, gazetedeki ilanları okuyor olmalıydı. Evde bir tur attım. Guava ağaçlarının oraya baktım ama kimse yoktu. Derken Edmundo Dayımı gördüm, bahçenin çitiyle por- takal ağaçlarından birinin gövdesi arasına kurduğu hama- ginda horlamaktaydı. Domuz gibi sesler çıkarıyordu. Ağzı gevşemiş ve aralanmıştı. Gazetesi yere düşmüştü. Derken şeytan dürttü ve cebimde bir kibrit kutusu taşıdığımı ha- tırladım. Çıt çıkarmadan gazeteden bir şerit yırttım. Baş-
"Hayır. Gözünü seveyim böyle şeyler söyleme. Önün- de güzel bir hayat var. Böyle
bir hayal gücüne ve zekaya sahipken... Sakın böyle şeyler söyleme, günah! Bunu
bir daha düşünmeni de tekrarlamanı da istemiyorum. Ya ben? Benim iyiliğimi
istemiyor musun? Beni seviyorsan ve yalan söylemiyorsan bir daha böyle şeyler
demezsin."
Kollarını gevşetip gözlerime baktı. Ellerinin tersiyle gözyaşlarımı sildi. "Seni
çok seviyorum, bizdık. Sandığından çok daha
Biraz da içimi dökmüş olmanın verdiği rahatlıkla
fazla. Hadi, gülümse."
gülümsedim.
"Hepsi geçecek," dedi. "Yakında uçurtmalarınla be- raber sokakların sahibi sen
olacaksın, misketlerin kralı, Buck Jones gibi kuvvetli bir sığırtmaç... Bu
arada, aklıma bir şey geldi. Söylememi ister misin?" "İsterim."
"Cumartesi günü kızımı görmek için Encantado'ya gitmeyeceğim. Kocasıyla beraber
birkaç günlüğüne Pa- quetá'ya tatile gitti. Ben de hazır havalar güzelken Guan-
du'ya gidip balık tutmayı düşündüm. Büyüklerden bana eşlik edecek kimse olmadığı
için aklıma sen geldin."
Gözlerim parladı.
"Beni götürür müydün?"
"Ancak istiyorsan. Gelmek zorunda değilsin."
Cevap olarak yüzümü tıraşlı yanağına yasladım ve kollarımı boynuna sımsıkı
doladım.
Gülüyorduk ve bütün felaketler uzaklarda kalmıştı. "Bildiğim güzel bir yer var.
Yanımızda yiyecek bir şeyler götürürüz. En çok ne seversin?"
"Seni, Portuga."
"Kastettiğim başka, salam, yumurta, muz..." "Her şeyi severim. Evde hepimiz, ne
varsa sevmeyi öğrendik."
147
Lise Türkçe
Sıfat
"Hayır. Gözünü seveyim böyle şeyler söyleme. Önün- de güzel bir hayat var. Böyle bir hayal gücüne ve zekaya sahipken... Sakın böyle şeyler söyleme, günah! Bunu bir daha düşünmeni de tekrarlamanı da istemiyorum. Ya ben? Benim iyiliğimi istemiyor musun? Beni seviyorsan ve yalan söylemiyorsan bir daha böyle şeyler demezsin." Kollarını gevşetip gözlerime baktı. Ellerinin tersiyle gözyaşlarımı sildi. "Seni çok seviyorum, bizdık. Sandığından çok daha Biraz da içimi dökmüş olmanın verdiği rahatlıkla fazla. Hadi, gülümse." gülümsedim. "Hepsi geçecek," dedi. "Yakında uçurtmalarınla be- raber sokakların sahibi sen olacaksın, misketlerin kralı, Buck Jones gibi kuvvetli bir sığırtmaç... Bu arada, aklıma bir şey geldi. Söylememi ister misin?" "İsterim." "Cumartesi günü kızımı görmek için Encantado'ya gitmeyeceğim. Kocasıyla beraber birkaç günlüğüne Pa- quetá'ya tatile gitti. Ben de hazır havalar güzelken Guan- du'ya gidip balık tutmayı düşündüm. Büyüklerden bana eşlik edecek kimse olmadığı için aklıma sen geldin." Gözlerim parladı. "Beni götürür müydün?" "Ancak istiyorsan. Gelmek zorunda değilsin." Cevap olarak yüzümü tıraşlı yanağına yasladım ve kollarımı boynuna sımsıkı doladım. Gülüyorduk ve bütün felaketler uzaklarda kalmıştı. "Bildiğim güzel bir yer var. Yanımızda yiyecek bir şeyler götürürüz. En çok ne seversin?" "Seni, Portuga." "Kastettiğim başka, salam, yumurta, muz..." "Her şeyi severim. Evde hepimiz, ne varsa sevmeyi öğrendik." 147
Aşağıdakilerin hangisi, Fetret Devri'nde yaşanan
taht kavgaları nedeniyle Osmanlı Devleti'nde
yaşanan siyasi, sosyal ve ekonomik buhranların
sonucunda ortaya çıkmıştır?
A) Şeyh Bedreddin Olayı
B) Bâbailer Ayaklanması
C) Bâtinitik Hareketi
DY Cem Sultan Olayı
E) Suhte Isyanları
AV
1927
Gysend
spils
Lise Türkçe
Anı Türü
Aşağıdakilerin hangisi, Fetret Devri'nde yaşanan taht kavgaları nedeniyle Osmanlı Devleti'nde yaşanan siyasi, sosyal ve ekonomik buhranların sonucunda ortaya çıkmıştır? A) Şeyh Bedreddin Olayı B) Bâbailer Ayaklanması C) Bâtinitik Hareketi DY Cem Sultan Olayı E) Suhte Isyanları AV 1927 Gysend spils
15.Aşağıdaki dizelerin hangisinde soru anlamı hangi tür ile sağlandıysa onu cümlenin
altında bulunan boşluğa yazınız.
* Bilinmedik ırmağın çağladığı yer nerede?
* Hangi yolu tutmalı, hangi aşkı hazırlamalıydı?
* Dehlize kısılan ruh, hayatın canı mıydı?
* Niçin geçmişte kalan aşkın kollarında dağıtıyorsun?
* Hava mı ağırdı, gece mi karanlık burada?
Lise Türkçe
Zarf
15.Aşağıdaki dizelerin hangisinde soru anlamı hangi tür ile sağlandıysa onu cümlenin altında bulunan boşluğa yazınız. * Bilinmedik ırmağın çağladığı yer nerede? * Hangi yolu tutmalı, hangi aşkı hazırlamalıydı? * Dehlize kısılan ruh, hayatın canı mıydı? * Niçin geçmişte kalan aşkın kollarında dağıtıyorsun? * Hava mı ağırdı, gece mi karanlık burada?
iz.
B
24
====
3. Hızlı nüfus artışı, nüfusun şehir merkezlerinde
ve ekonomik faaliyetlerin de genel anlamda mer-
kezî bölgelerde şehirlerin çevre ve sağlık ile
olan bağlantısını kuvvetlendiriyor.
B
82
DENEME-4
Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakiler-
den hangisi sırasıyla getirilmelidir?
(A) gelişmesi - ilerlemesi
B) toplanması - fazlalaşması +
artması - konsantre olması
birikmesi - yükselmesi
yoğunlaşması - gerçekleşmesi
7
Y PRO
YAYIN DENİZİ
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
iz. B 24 ==== 3. Hızlı nüfus artışı, nüfusun şehir merkezlerinde ve ekonomik faaliyetlerin de genel anlamda mer- kezî bölgelerde şehirlerin çevre ve sağlık ile olan bağlantısını kuvvetlendiriyor. B 82 DENEME-4 Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? (A) gelişmesi - ilerlemesi B) toplanması - fazlalaşması + artması - konsantre olması birikmesi - yükselmesi yoğunlaşması - gerçekleşmesi 7 Y PRO YAYIN DENİZİ
Halit Ziya Uşaklıgil
muntazaman devam ettiği, bir kitapçının hesap defterini tut-
tuğu, sabahleyin Hukuk Mektebinin derslerine gittiği hâlde,
Babiali Caddesi'nden çıkarken bakınız, bir matbaa kapısı
önünden geçen birisine mesela o gün Ahmet Cemil'in bir şii-
rinin iki beytini okurken; biraz ötede tütüncü dükkânına uğra-
yarak filan derginin filan sayısının ne kadar sattığını araştırır-
ken; gazeteye giriniz, yazıhanenin kenarında "Selanik özel
muhabirimizden aldığımız bir mektuptur," diye başladığı bir
kâğıda yapma bir mektup uydurmakla meşgul olurken görür-
sünüz. Gazetede herkesten çok o çalışır, çeşitli makale
yazar, yabancı gazeteleri okur, tercüme eder, taşra mektup-
larını özetlerdi.
Ahmet Cemil'in bu çocuk hakkında -çocuk diye tanınır,
çünkü yirmi yaşını geçmiş olmakla beraber çocukluktan kur-
tulamamıştır- duyduğu şey... İşte şimdi bile o aklına geldiği
için vücudunda ürpermeye benzer bir şey duyuyordu.
Ahmet Cemil'in vücudunu sanki iki kol tutmuş, sonu olma-
yan bir derinliğe çekiyordu. Kendisini toplamak istedi. Fakat
fikrini bütünüyle iradesinin altına almak gücüne sahip olmak-
la beraber vücudunu kaplayan o büyük gevşekliğe karşı koy-
mak kabil değildi.
O zaman kendini zorlayarak, sanki vücudundan yavaş
yavaş uzanıp gidiyormuşçasına uyuşan bacaklarını çekti.
Bahçenin bu yüksek noktasında önüne yayılan bütün man-
zarayı, bir rüyanın silinmiş biçimlerine benzeten bulanmış
gözlerinde kafi bir kuvvet toplamak istedi. O aralık müziğin
uzaktan gelen ahengini taklit ederek kendisine biraz kuvvet
vermiş olmak için hafifçe, belirsiz ıslık çalmaya başladı.
- 34 -
Lise Türkçe
İsim Tamlamaları
Halit Ziya Uşaklıgil muntazaman devam ettiği, bir kitapçının hesap defterini tut- tuğu, sabahleyin Hukuk Mektebinin derslerine gittiği hâlde, Babiali Caddesi'nden çıkarken bakınız, bir matbaa kapısı önünden geçen birisine mesela o gün Ahmet Cemil'in bir şii- rinin iki beytini okurken; biraz ötede tütüncü dükkânına uğra- yarak filan derginin filan sayısının ne kadar sattığını araştırır- ken; gazeteye giriniz, yazıhanenin kenarında "Selanik özel muhabirimizden aldığımız bir mektuptur," diye başladığı bir kâğıda yapma bir mektup uydurmakla meşgul olurken görür- sünüz. Gazetede herkesten çok o çalışır, çeşitli makale yazar, yabancı gazeteleri okur, tercüme eder, taşra mektup- larını özetlerdi. Ahmet Cemil'in bu çocuk hakkında -çocuk diye tanınır, çünkü yirmi yaşını geçmiş olmakla beraber çocukluktan kur- tulamamıştır- duyduğu şey... İşte şimdi bile o aklına geldiği için vücudunda ürpermeye benzer bir şey duyuyordu. Ahmet Cemil'in vücudunu sanki iki kol tutmuş, sonu olma- yan bir derinliğe çekiyordu. Kendisini toplamak istedi. Fakat fikrini bütünüyle iradesinin altına almak gücüne sahip olmak- la beraber vücudunu kaplayan o büyük gevşekliğe karşı koy- mak kabil değildi. O zaman kendini zorlayarak, sanki vücudundan yavaş yavaş uzanıp gidiyormuşçasına uyuşan bacaklarını çekti. Bahçenin bu yüksek noktasında önüne yayılan bütün man- zarayı, bir rüyanın silinmiş biçimlerine benzeten bulanmış gözlerinde kafi bir kuvvet toplamak istedi. O aralık müziğin uzaktan gelen ahengini taklit ederek kendisine biraz kuvvet vermiş olmak için hafifçe, belirsiz ıslık çalmaya başladı. - 34 -
IV
E) V
nde Atatürk'ün:
er almaktadır.
angisi yanlış
esme işareti
rnak işareti
L
A) I ve II
D) III ve IV
B) I ve V
14. MÖ 8. yüzyılda yaşayan Yunan şair Hesiodos'un,
1
A) I
E) IV ve V
İşler ve Günler adlı eserinin yanı sıra, Theogonia adlı,
11
Evren'in yaratılışıyla da ilgili bir eseri vardır.
IV
V
B) II
Bu cümlede numaralanmış sözlerden hangisinin yazımı
yanlıştır?
C) II ve III
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Yazım Kuralları
IV E) V nde Atatürk'ün: er almaktadır. angisi yanlış esme işareti rnak işareti L A) I ve II D) III ve IV B) I ve V 14. MÖ 8. yüzyılda yaşayan Yunan şair Hesiodos'un, 1 A) I E) IV ve V İşler ve Günler adlı eserinin yanı sıra, Theogonia adlı, 11 Evren'in yaratılışıyla da ilgili bir eseri vardır. IV V B) II Bu cümlede numaralanmış sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır? C) II ve III C) III D) IV E) V
B
6. (1) Bu sanatçının, öykü yayımlamaya başladığı tarihten
ölene dek geçen otuz yıl boyunca, aksatmadan öykü
yazıp yayımlamayı sürdürdüğü görülüyor. (II) 1942'de,
20'li yaşlarda yazmaya başlayan yazarın, yayımlamaya
koyulduğu ilk ürünlerinde bile bir seviye, olgunluk
ötesinde bir ustalık sergilediği söylenebilir. (III)
Sabahattin Ali, Sait Faik Abasıyanık gibi ustalardan
etkilendi ama onlara karşı farklı, apayrı ve sıra dışı bir
öykü yolu çizdi kendine. (IV) Duruluk ve yalınlık bu
öykülerin en belirgin özellikleriydi. (V) Gerçekten de
onun derinleştikçe yeni damarları ortaya çıkan
öykücülüğü, hiçbir etkiden iz taşımadığı gibi, ilk
bakışta kendisini kolayca ele veren bir öykücülük de
değil.
Bir öykücüden söz edilen bu parçadaki
numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, belli bir süre devam eden bir eylemden
soz edilmiştir.
B) II. cümlede, ilk eserlerinde belli bir düzey tutturduğu
belirtilmiştir.
C) III. cümlede, öykü türüne yenilik getirerek Türk
öykücülüğünün geleceğini şekillendirdiği ifade
edilmiştir.
D) IV. cümlede, süssüz ve özentisiz bir anlatımı olduğu
söylenmiştir.
E) V. cümlede, çok anlamlılığa kapı aralayan öyküler
yazdığı belirtilmiştir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
B 6. (1) Bu sanatçının, öykü yayımlamaya başladığı tarihten ölene dek geçen otuz yıl boyunca, aksatmadan öykü yazıp yayımlamayı sürdürdüğü görülüyor. (II) 1942'de, 20'li yaşlarda yazmaya başlayan yazarın, yayımlamaya koyulduğu ilk ürünlerinde bile bir seviye, olgunluk ötesinde bir ustalık sergilediği söylenebilir. (III) Sabahattin Ali, Sait Faik Abasıyanık gibi ustalardan etkilendi ama onlara karşı farklı, apayrı ve sıra dışı bir öykü yolu çizdi kendine. (IV) Duruluk ve yalınlık bu öykülerin en belirgin özellikleriydi. (V) Gerçekten de onun derinleştikçe yeni damarları ortaya çıkan öykücülüğü, hiçbir etkiden iz taşımadığı gibi, ilk bakışta kendisini kolayca ele veren bir öykücülük de değil. Bir öykücüden söz edilen bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, belli bir süre devam eden bir eylemden soz edilmiştir. B) II. cümlede, ilk eserlerinde belli bir düzey tutturduğu belirtilmiştir. C) III. cümlede, öykü türüne yenilik getirerek Türk öykücülüğünün geleceğini şekillendirdiği ifade edilmiştir. D) IV. cümlede, süssüz ve özentisiz bir anlatımı olduğu söylenmiştir. E) V. cümlede, çok anlamlılığa kapı aralayan öyküler yazdığı belirtilmiştir.
1.
?
Mesleğine tutkuyla bağlı bir ormancı, bir gün ormanda yaklaşı
400 yıllık bir çalı kökünün hâlâ canlı olduğunu görünce ağaçla-
rın gizli yaşamını fark eder. 400 yıl önce kesilmiş bu ağacın, ci-
vardaki ağaçların köklerinin besin göndermeleri sayesinde ya-
şadığını anlar. Ağaçların yalnızca bizlere oksijen ve kereste
sağlayan organik robotlar olmadığını söyleyen ormancı hem bi-
limsel araştırmalar hem de kendi gözlemlerinden yararlanarak
ağaçların bu gizli yaşamını kitap olarak okuyucuya sunar.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisi yoktur?
A) Ünsüz yumuşaması
B) Ünlü düşmesi
C) Ünsüz benzeşmesi
D) Ünlü daralması
E) Ünsüz yumuşamasına aykırılık
Lise Türkçe
Ses Bilgisine Giriş
1. ? Mesleğine tutkuyla bağlı bir ormancı, bir gün ormanda yaklaşı 400 yıllık bir çalı kökünün hâlâ canlı olduğunu görünce ağaçla- rın gizli yaşamını fark eder. 400 yıl önce kesilmiş bu ağacın, ci- vardaki ağaçların köklerinin besin göndermeleri sayesinde ya- şadığını anlar. Ağaçların yalnızca bizlere oksijen ve kereste sağlayan organik robotlar olmadığını söyleyen ormancı hem bi- limsel araştırmalar hem de kendi gözlemlerinden yararlanarak ağaçların bu gizli yaşamını kitap olarak okuyucuya sunar. Bu parçada aşağıdakilerin hangisi yoktur? A) Ünsüz yumuşaması B) Ünlü düşmesi C) Ünsüz benzeşmesi D) Ünlü daralması E) Ünsüz yumuşamasına aykırılık
rup
pasit
yordu.
bir tabloya
i bakterisi
gramlama ile
satır, sütun
iyle aynı
yle bu
onumlarını
Deneyin
a tabloyu
bir kareyi
araştırma
enekler
n beklenen
= ettikleri
malı,
ca aynı
n kimse
nu yalnızca
hedefine
ma devamlı
resine başarı
TÜ2M-Is
6. I. Neil Turok, Içimizdeki Evren adlı eserinde son üç
yüz yılımızın çığır açıcı keşiflerini ve yapılan her
yeni keşfin, yeni teknolojilere nasıl dönüştüğünü
göstermektedir.
II. Dünyanın önde gelen kuramsal fizikçilerinden Neil
Turok, Içimizdeki Evren'de yeni teknolojilerin
toplum yapısında köklü değişiklikler oluşturduğunu
belirtmektedir.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
hangisidir?
Aiçimizdeki Evren adlı eserin yazarı dünyanın en bilinen
kuramsal fizikçisi Neil Turok; yaşadığımız son üç yüz
yıldaki önemli keşifleri, bu keşiflerin yeni teknolojilere
dönüşme sürecini, yeni teknolojilerin de toplum
yapısında nasıl büyük değişiklikler oluşturduğunu
incelemektedir.
B) Dünyanın önde gelen kuramsal fizikçilerinden Neil
Turok, yaşadığımız son üç yüz yılda yapılan çığır açıcı
keşifleri, keşiflerin toplum yapısındaki radikal
değişimleri ve keşiflerin yeni teknolojilere evrilme
sürecini ortaya koymak amacıyla İçimizdeki Evren adlı
eseri kaleme almıştır.
Dünyanın önde gelen kuramsal fizikçilerinden Neil
Turok, İçimizdeki Evren adlı eserinde geride
bıraktığımız üç yüz yılın çığır açıcı keşiflerini
incelerken her yeni keşfin toplumun yapısında radikal
değişimleri oluşturan yeni teknolojilere nasıl evrildiğini
ortaya koymaktadır.
Neil Turok, İçimizdeki Evren adlı eserinde son üç yüz
yılda gerçekleşen çığır açıcı keşifleri incelemiş ve her
yeni keşfin toplumun yapısında radikal değişimleri
oluşturan yeni teknolojilere nasıl dönüştüğünü
göstererek dünyanın önde gelen kuramsal
fizikçilerinden biri olmuştur.
çimizdeki Evren adlı eserin yazarı dünyanın önde
gelen kuramsal fizikçilerinden Neil Turok; eserini
yazmak için son üç yüz yılda gerçekleşen çığır açıcı
keşifleri inceleyerek her yeni keşfin toplumun
yapısında nasıl değişiklikler oluşturduğunu yeni
teknolojilerle göstermektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
rup pasit yordu. bir tabloya i bakterisi gramlama ile satır, sütun iyle aynı yle bu onumlarını Deneyin a tabloyu bir kareyi araştırma enekler n beklenen = ettikleri malı, ca aynı n kimse nu yalnızca hedefine ma devamlı resine başarı TÜ2M-Is 6. I. Neil Turok, Içimizdeki Evren adlı eserinde son üç yüz yılımızın çığır açıcı keşiflerini ve yapılan her yeni keşfin, yeni teknolojilere nasıl dönüştüğünü göstermektedir. II. Dünyanın önde gelen kuramsal fizikçilerinden Neil Turok, Içimizdeki Evren'de yeni teknolojilerin toplum yapısında köklü değişiklikler oluşturduğunu belirtmektedir. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? Aiçimizdeki Evren adlı eserin yazarı dünyanın en bilinen kuramsal fizikçisi Neil Turok; yaşadığımız son üç yüz yıldaki önemli keşifleri, bu keşiflerin yeni teknolojilere dönüşme sürecini, yeni teknolojilerin de toplum yapısında nasıl büyük değişiklikler oluşturduğunu incelemektedir. B) Dünyanın önde gelen kuramsal fizikçilerinden Neil Turok, yaşadığımız son üç yüz yılda yapılan çığır açıcı keşifleri, keşiflerin toplum yapısındaki radikal değişimleri ve keşiflerin yeni teknolojilere evrilme sürecini ortaya koymak amacıyla İçimizdeki Evren adlı eseri kaleme almıştır. Dünyanın önde gelen kuramsal fizikçilerinden Neil Turok, İçimizdeki Evren adlı eserinde geride bıraktığımız üç yüz yılın çığır açıcı keşiflerini incelerken her yeni keşfin toplumun yapısında radikal değişimleri oluşturan yeni teknolojilere nasıl evrildiğini ortaya koymaktadır. Neil Turok, İçimizdeki Evren adlı eserinde son üç yüz yılda gerçekleşen çığır açıcı keşifleri incelemiş ve her yeni keşfin toplumun yapısında radikal değişimleri oluşturan yeni teknolojilere nasıl dönüştüğünü göstererek dünyanın önde gelen kuramsal fizikçilerinden biri olmuştur. çimizdeki Evren adlı eserin yazarı dünyanın önde gelen kuramsal fizikçilerinden Neil Turok; eserini yazmak için son üç yüz yılda gerçekleşen çığır açıcı keşifleri inceleyerek her yeni keşfin toplumun yapısında nasıl değişiklikler oluşturduğunu yeni teknolojilerle göstermektedir.