Lise Türkçe Soruları

ş ve kuruluşu aşağıdakilerden hangisi isimler 14. Birleşik eşleştirildiğinde eşleşmenin dışında kalır? A) Pek çok hayvanın da gözyaşı olmasına rağmen, duygusal gözyaşı insanlara özgü bir deneyimdir. C) bakımından bu B) O sessizliğin içinde gözlerimizle konuştuğumuz ne varsa gökyüzüne not olup uçtu. Gecekondunun ışıkları yanıyor ve her şey yolunda görünüyordu. D) Bu insanların alabildiğine açıkgöz ve çakır pençe olduklarını bir kere daha anladık. E) Sivrisivrisinekler gece gündüz çeltik tarlasında çalışan insanlara aman vermiyordu.

A 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Alışveriş takıntısı olan kişilerde hem obsesif kompülsif bozukluk hem de dürtü kontrol bozukluğu vardır. Zira aşırı alışveriş, kimi zaman takıntı, kimi zaman da dürtüsel bir davranış özelliği gösterir. Kaşık koleksiyonu yapan bir adam, sigorta primi için ayırdığı parayı 161. kaşığını satın almak için tereddüt etmeden harcayıp kaşığı cebine koyduğunda huzur buluyorsa; yeşil bir etek alan bir kadın, hiç ihtiyacı olmamasına rağmen o etekle uyumlu bir bluz, ayakkabı, çanta, kolye, küpe almadan başka bir deyişle kıyafeti tamamlamadan rahat edemiyorsa burada takıntılı bir durumdan bahsetmek doğru olur. 37. Bu parçadan alışveriş takıntısıyla ilgili 1. Bir tür psikolojik bozukluktur. II. Cinsiyet ayrımı gözetmez.V III. Ciddi maddi kayıplara yol açar. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? Yalnız I oping D) I ve II B) Yalnız II CYalnız III EII ve III 39

aragrafın Şifresi - DiLBİLGİSİ 17. Biliyorum, kolay değil yaşamak; Ama işte Bir ölünün hala yatağı sıcak, 1 || Birinin saati işliyor kolunda. Yaşamak kolay değil ya kardeşler, ||| Ölmek de değil; Kolay değil bu dünyadan ayrılmak. IV V Bu dizelerdeki altı çizili sözcüklerden hangisi yapısı bakımından farklıdır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir ad tamlaması, bir başka adı niteleyerek si- fat görevinde kullanılmıştır? A) Kısa öykülerde her ayrıntının bir işlevi olmalıdır. B) Her insanın kendi yüzyılına bakışı, onu yorumlayışı farklıdır. C) Her sanat vapıtı, belirli bir birikimin ürünüdür. 1 D) Bu çocuğa Tarkan-modeli saç daha çok yakışır. E) Her çağın beğenisi ve moda anlayışı çok değişiktir.

11. Yarasa Opereti; enerjik, romantik ve eğlenceli yapısıyla I sahneye geri dönüyor. Bu operet için Italya'dan özel olarak gelen orkestra şefi Patrick David Murray'ın ilk kez Samsunlu sanat severlerle buluşacağı 28-30 ocak temsillerinde 30 ocak IV ||| Türkiye'nin en ünlü tenorlarından Hakan Ayseverol alacak. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin yazımı doğrudur? (A) B) 11 CYill Deneme Sınavı -06 Yoasa operetis Aylin 28 ocot a V EW 28-30 Oc D 5/ buluşacağı 28-30 ook Jonsunlu sonatteverbot D) W Vatansever 28 Dear +9 5

4. "Kalemlerimiz dünya çapında ödüllery almaya baş- ladı." cümlesindeki anlam olayı aşağıdakilerden hangisinde görülür? A) Sanatçı "Berci Kristin'in Çöp Masalları eserinde yoksulluğu, masal ögeleriyle harmanlayarak an- latmıştır. B) "Kılavuz" adlı eser) kasabaya giden Uğur'un Mümtaz'la konuştuğu, fantastik unsurlar barın- dıran üst kurmaca bir romandır. C) Yazar, "Kayıp Kuşak" seri romanlarında mitolojik unsurları günümüz insanına uyarlamıştır. D) Kemal Tahir, bu eserinde, Anadolu'nun Kurtuluş Savaşı'nı kahramanca başlatmasını anlatır. E) Halkın bozuk, düzensiz, eksik yanlarını alaycı bir dille anlatan yazarın "Kuyucaklı Yusuf" adlı eseri önemlidir.

uğa bir ak Paragrafın Şifresi - DİLBİLGİSİ 5. (1) Savaşın geride bıraktığı bu izler kaybolan bir nesli yaratmıştır. (11) Ben de bu hudutsuz yığında bir kum tanesiyim. (III) Bu gece de burada kalın yarın giderseniz. (IV) Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemidir. M Söylenenleri üstüne alınmış da o yüzden darılmış Numaralanmış cümlelerde yer alan altı çizili ek kaç faklı işlevde kullanılmıştır? A) 5 B) 4 C) 3 D) 2 E) 1

34. Dünyadaki en büyük güneş panellerinin yer aldığı çift- liklerin bazıları çöllerde bulunuyor. Hayli tozlu olan bu ortamlarda toz zerrecikleri, panellerin üstünü hızla kap- layabiliyor. Bunları gidermenin en yaygın yolu, panelle- rin üstüne çok miktarda saf su püskürtmek. Tahminen yılda 45 milyar litre suyun harcandığı bu yöntem hem yüksek maliyetlidir hem de sürdürülebilir değil. Araş- tırmacılar, normalde iletken olmayan toz zerreciklerinin çöllerde bile var olan %30'luk bağıl nem ortamında ad- sorpsiyon (tutunma) süreci ile iletken hâle gelmesinden yararlandı. Bunun için, normalde iletken olmayan güneş paneli yüzeyini, 5 nanometre kalınlığında şeffaf iletken bir tabakayla kapladılar. Sonuçta toz zerrecikleri, pozitif yükle yüklenip statik elektrik sayesinde birbirlerini itme- ye başladı ve panelden döküldü. Bu araştırmadan hareketle güneş panelleriyle ilgili; I. Normal şartlarda yüzeylerinin iletken olmadığına, II. Statik elektrikle üzerindeki tozlardan arındırıldığına, III. Elektrik üretme yöntemlerinin en pahalısı olduğuna yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II E) II ve III C) Yalnız III 10

10) Ilk romanı "Sokaktaki Adam" yayınlandığında başka romanlar da yazan sanatçı, bunların önce hiçbirini ortaya çıkarmamıştır. Yazar bunun sebebini le açıklar: "Daha önce birçok roman yazdım, yayım- lamadım çünkü yazarlar ilk romanlarında yalnızca kendilerini anlatırlar. O da romaneslik değil, günlüx tutmaktır." degumus Bu parçada aşağıdakilerin hangisinin örneği yoktur? A) Ünsüz benzeşmesi B) Ühy dismesi C) Kaynaştırma ünsüzü D) Ünsüz yumuşaması E) Ünlü daralması Agung Top ac K F

8. Şiire I. Dünya Savaşı yıllarında aruz vezniyle başlayan, Mütareke yıllarında şöhret kazanan bu sanatçılar, Ana- dolu'yu ve vasat insan tipini şiire sokmuşlardır. Ziya Gö- kalp'ın etkisiyle Millî Edebiyat akımına yönelmiş, aruzu bırakarak şiirlerinde heceyi kullanmaya başlamış, isim- lerini de bu ölçüden almışlardır. Yerli-millî sanat ve tarih motiflerini ele alarak yaşanan hayat dilimleriyle örülü bir memleket edebiyatı meydana getirmeye yönelmişlerdir. Memleket sevgisi, yurt güzellikleri, kahramanlık ve yiğitlik işledikleri başlıca konulardır. 7. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen toplu- luğun üyelerinden biri değildir? A) Halit Fahri Ozansoy B) Enis Behiç Koryürek C) Yusuf Ziya Ortaç Mehmet Emin Yurdakul E) Faruk Nafiz Çamlibel Ailesi Balkan göm H. OF I EX Y

40. Bu parçada söz edilen korukçu tilki okurun eleştirilen yönü aşağıdakilerden hangisidir? Kalıplaşmış beklentilerle yola çıkan çoğu okur, kurgusunu çözmekte zorlandığı bir roman karşısında bocalar. Romani sonuna kadar okuma sabrını bir türlü gösteremez ve "Zaten, pek de bir şeye benzemiyordu!" diye bırakır. İlgisini uyanık tutacak romanlara olgun bir üzüm salkımı kadar önem veren bu okurların çözmekte zorlandıkları roman karşısındaki tepkilerine "korukçu tilki sendromu" adını vermeyi uygun buldum. Söz konusu korukçu tilki okur, elindeki kitabı kafasındaki yerleşik hiçbir kategoriye koyamadığı için tembellik limanına sığınır. Hiç kuşkusuz okurun, estetik haz alma hakkı vardır ama bu hak; onun kendini aşıp yeniden yaratmasının önündeki en büyük engeldir de. Korukçu tilki okur, yarıda bıraktığı romanı bir kez daha dikkatle okusa belki de romanı daha iyi anlayacaktır. O Sorgulayıcı bakışı B) Yenilik arayışı C) Değerlendirme ölçütü D) Sanat anlayışı E) Mükemmeliyetçi tavrı

Cami avlularında kovalamak güvercinleri 1 Hırsız polis oynamak surlarda okul dönüşü 11 Bayram yerindeki at cambazında almak soluğu ||| IV Karşı kafesleri gözetlemek geceleri V Bu dizelerde altı çizili sözlerden hangisi, diğerlerinden farklı bir tamlamadır? A) 1. B) II. C) III. D) IV. E) V. 4.

J TARAMA TESTİ - 1 ÖZCÜĞÜN YAPISI ngisi 4. Çocukluğundan beri zaman zaman birbirine karışıyormuş gibi olan bu sesleri dikkatle dinliyor ve 11 ||| onları asla birbirine karıştırmadan zihninde çözümleyip IV V istifliyordu. Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangileri gövdeden türemiştir? A) I ve II D) II ve IV B) I ve III C) III ve IV E) IV veV

una la Bir romanı, daha doğrusu bir anlatıyı, günlük yaşamdan ayıran en önemli özellik; günlük yaşamın gelişigüzel ha- reketlerle, konuşmalarla dolu olmasına karşılık romanda en küçük ayrıntıya kadar her şeyin işlevsel olmasıdır. Bu- nun için bir cümleyi roman cümlesi yapan şey, onun süslü püslü söylenmesi değildir, söylemek istediği şeydir. Anlatı yazan; cümlelerini yazarken işlevsellik sorununu, "çok an- Tamlılık"ı aklından çıkarmamak zorunda. Sartre'in o ünlü açıklamasını bir kez daha anımsatmak isterim: "Yazını bi- limsel iletişimden ayıran tek sesl), tek anlamlı olmayışıdır Dil sanatçısı, üzerlerine düşürdüğü ışıkla, verdiği ağırlıkla, sözcükleri değişik düzeylerde, birkaç anlama gelecek bi- çimde kullanabilen kişidir." 25. S Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) İyi bir romancı, gerçek yaşamı gözlemlerinden yola çı- karak ele alır. B) Bir yapıtın yazınsal açıdan başarılı sayılabilmesi için günlük dille kaleme alınmış olması gerekir. Çok anlamlılık ve işlevsellik sanatsal bir anlatıda bulun- ması zorunlu olan niteliklerdir. D) Bilimsel anlatılarda yazar mecazlı söyleyişlerden ola- bildiğince kaçınarak nesnel bir anlatım kurar. E Anlatılanı bütün yönleriyle ortaya çıkaran ayrıntıların romanlarda öyküden çok farklı bir işlevi vardır.

8. Yaktı yanardağ gibi can yurdunu son bakış Ve gönlüm koşmaz oldu maceralar ardında 1. yaz kara bağlar ardında II. önünde dün III. beyazlar giyinirken karakış IV.bugün sensiz kalan A) I-III IV-II D) III-1 II-IV Üstte verilen iki dizeden sonra numaralanmış bölümler aşağıdakilerin hangisindekine göre sıralanırsa çapraz uyak düzeninde anlamlı bir dörtlük oluşur? B) I-IV ||- ||| J5J E) Ill - 11 I-IV b G ✓ C) II-III IV-I

6. Sözümün akışını bozup güzel tümceler aramaktansa güzel tümceleri bozup sözümün akışına uydurmayı daha doğru bulurum. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleyle aynı doğrultuda- dır? A) Ne kadar çok konuşuyorsam bil ki o kadar az düşünü- yorum demektir. Sözcükler B) Sözcükler, onların düşündüğümüz doğasının yanı sıra söyleyenin doğasını da yansıtır. C) Sözün gücü ne kalıbında ne süsünde; süs koşar gelir, sözdeki yatağını bulur. D) Sözü sanat olarak kullanabilen kişiler, söz üzerinde hak sahibi olurlar. Çoğu zaman, söylediğimizden başka bir şeyi ya da çok daha fazlasını kastederiz.