Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Lise Türkçe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
p
endemik
10. (1) Halk hikâyelerinde "yüce ve saygın değerler adına orta-
ya konan maceraya dayalı sürükleyici olay" unsuru birinci
derecede öneme sahiptir. (II) Kişilerin iç dünyaları, ruhsal
durumları, düşünce, duygu derinlikleri ve iç çatışmaları
gibi durumlar ayrıntılı olarak tahlil edilmez (III) Toplumun
sosyal ve ekonomik açıdan üst tabakasından seçilmiş olan
hikâye kişisinin çocukluğundan ölümüne kadar başından
geçenler aktarılır. (N) Kahramanın çocukluk dönemi kisa
tutulur, ağırlıklı olarak aşk ve kahramanlık maceralarına yer
verilir (V)Hikâyelerde olayın anlatımını hızlandırmak için
şiire başvurulurken duyguları daha etkili yansıtmak için ağır
bir düzyazı dili kullanılır.
Numaralanmış cümlelerden hangisi halk hikâyesiyle
ilgili doğru bir yargı değildir?
AH B
CHHHH D
Lise Türkçe
Halk Hikâyeleri
p endemik 10. (1) Halk hikâyelerinde "yüce ve saygın değerler adına orta- ya konan maceraya dayalı sürükleyici olay" unsuru birinci derecede öneme sahiptir. (II) Kişilerin iç dünyaları, ruhsal durumları, düşünce, duygu derinlikleri ve iç çatışmaları gibi durumlar ayrıntılı olarak tahlil edilmez (III) Toplumun sosyal ve ekonomik açıdan üst tabakasından seçilmiş olan hikâye kişisinin çocukluğundan ölümüne kadar başından geçenler aktarılır. (N) Kahramanın çocukluk dönemi kisa tutulur, ağırlıklı olarak aşk ve kahramanlık maceralarına yer verilir (V)Hikâyelerde olayın anlatımını hızlandırmak için şiire başvurulurken duyguları daha etkili yansıtmak için ağır bir düzyazı dili kullanılır. Numaralanmış cümlelerden hangisi halk hikâyesiyle ilgili doğru bir yargı değildir? AH B CHHHH D
Kendine özgü biçemi yoğun bir çalışmayla ürettiği he-
men her anlamda belli olan yazar; yormadan, hikâyesini
sesler, sözler, eşyalar ve aksesuarların bıraktığı izlerle
okurun çoğaltımına sunuyor. Anlatmak istediğini oku-
run gözüne sokmadan, sadece göstermeye dikkat ede-
rek üretiyor. Öykü kişileri yaşıyor, bizi tanıdık hayatla-
rımızla yüzleştiriyor.
Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabi-
lecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde var-
dır?
A) Kitabın gündemini oluşturan küresellik kavramı,
gezegenimizin tamamının geleceğini etkileme ola-
sılığı taşıyan önemli etmenleri ele alıyor.
B) İnsan; bulgular, sayılar ve denklemlerden ziyade
anlatılar üzerinden düşünür ve anlatı ne kadar ba-
sitse Ø kadar iyidir.
C) Kitaba göre teknolojinin insanları yönlendirmek ve
kontrol etmek için kullanılması tehlikesi, bilim kur-
gu türünün çok daha derinlemesine ele aldığı bir
konudur.
P) Yazarın bir diğer özelliği ise önemsiz gibi görünen
sıradan yaşamlardaki ayrıntıları düzenleyerek de-
rinlerde yatan önemli sorunlara göndermeler yap-
masıdır.
Öyküdeki gerilim sonlara doğru azalacağına gittik-
çe arttığı için okurun dikkati bir an bile dağılmıyor,
baştan sona canlı kalabiliyor.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Kendine özgü biçemi yoğun bir çalışmayla ürettiği he- men her anlamda belli olan yazar; yormadan, hikâyesini sesler, sözler, eşyalar ve aksesuarların bıraktığı izlerle okurun çoğaltımına sunuyor. Anlatmak istediğini oku- run gözüne sokmadan, sadece göstermeye dikkat ede- rek üretiyor. Öykü kişileri yaşıyor, bizi tanıdık hayatla- rımızla yüzleştiriyor. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabi- lecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde var- dır? A) Kitabın gündemini oluşturan küresellik kavramı, gezegenimizin tamamının geleceğini etkileme ola- sılığı taşıyan önemli etmenleri ele alıyor. B) İnsan; bulgular, sayılar ve denklemlerden ziyade anlatılar üzerinden düşünür ve anlatı ne kadar ba- sitse Ø kadar iyidir. C) Kitaba göre teknolojinin insanları yönlendirmek ve kontrol etmek için kullanılması tehlikesi, bilim kur- gu türünün çok daha derinlemesine ele aldığı bir konudur. P) Yazarın bir diğer özelliği ise önemsiz gibi görünen sıradan yaşamlardaki ayrıntıları düzenleyerek de- rinlerde yatan önemli sorunlara göndermeler yap- masıdır. Öyküdeki gerilim sonlara doğru azalacağına gittik- çe arttığı için okurun dikkati bir an bile dağılmıyor, baştan sona canlı kalabiliyor.
Türkçe
Bir gün bir padişah çok değerli bir elmas bulur. Bunun
işlenmesi gereklidir ama bu değerli taş çok da hassas-
tır. Kolayca dağılabilir. Padişah, ülkenin dört bir yanı-
na haber salar. En iyi taş ustaları getirtilir. Hiçbiri bu ta-
şi kesme işine razı olmaz. Zira yapılacak iş gerçekten
çok zordur ve iş başarılamazsa sonucu kuvvetle muh-
temel ölüm olacaktır. Vezirler sürekli uzak diyarlarda
bu işi yapacak taş ustası ararlar. Sonunda bir gün bir
usta bulunur. Bu adam aslında tüm dünyanın en iyi ku-
yumcusudur. Taşı alıp ona giderler. Usta taşa bakar ve
der ki: "Bunu ben kesemem ama keseni tanırım. Be-
nim çırağım var. Adı, Deli Veli'dir. Yapsa yapsa o ya-
par. Bunun üzerine hemen Veli çağrılır. Veli hiç tered-
düt etmeden taşı alıp tek bir hamle ile istendiği gibi ke-
ser. Taşa en ufak bile zarar vermeden! Padişah bu işe
çok memnun olur ve Veli'yi değil de ustayı saraya da-
vet eder. Der ki: "Bu kadar önemli bir işi en iyi usta sen
olmana rağmen neden bir çırağa emanet ettin. Ona
nasıl güvenebildin?" Ustanın cevabı ise şu olur: "O ca-
hil. Üstelik her cahil gibi cahilliğinin de farkında değil.
O yüzden kendine çok güveniyor. Hata yapabileceği-
ni aklına bile getirmez, bu nedenle hatanın sonucunu
da umursamaz."
Bu parçaya göre ustanın verdiği cevapta asıl an-
latmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cehalet; gerçek bilginin aksine bireyin kendine
olan güvenini artırır.
Gerçek bilgiyi elde eden birinin, üstesinden gele-
meyeceği hiçbir iş yoktur.
CFedakârlık, ancak zamanında ve yerinde yapılırsa
bir anlam ifade eder.
Dişinde çok iyi olduğuna yürekten inanan biri, ken-
dini öne çıkarmaktan çekinmez.
Bilgisizliğinin farkına varamayacak kadar bilgisiz
olanı eğitmek çok güçtür.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Türkçe Bir gün bir padişah çok değerli bir elmas bulur. Bunun işlenmesi gereklidir ama bu değerli taş çok da hassas- tır. Kolayca dağılabilir. Padişah, ülkenin dört bir yanı- na haber salar. En iyi taş ustaları getirtilir. Hiçbiri bu ta- şi kesme işine razı olmaz. Zira yapılacak iş gerçekten çok zordur ve iş başarılamazsa sonucu kuvvetle muh- temel ölüm olacaktır. Vezirler sürekli uzak diyarlarda bu işi yapacak taş ustası ararlar. Sonunda bir gün bir usta bulunur. Bu adam aslında tüm dünyanın en iyi ku- yumcusudur. Taşı alıp ona giderler. Usta taşa bakar ve der ki: "Bunu ben kesemem ama keseni tanırım. Be- nim çırağım var. Adı, Deli Veli'dir. Yapsa yapsa o ya- par. Bunun üzerine hemen Veli çağrılır. Veli hiç tered- düt etmeden taşı alıp tek bir hamle ile istendiği gibi ke- ser. Taşa en ufak bile zarar vermeden! Padişah bu işe çok memnun olur ve Veli'yi değil de ustayı saraya da- vet eder. Der ki: "Bu kadar önemli bir işi en iyi usta sen olmana rağmen neden bir çırağa emanet ettin. Ona nasıl güvenebildin?" Ustanın cevabı ise şu olur: "O ca- hil. Üstelik her cahil gibi cahilliğinin de farkında değil. O yüzden kendine çok güveniyor. Hata yapabileceği- ni aklına bile getirmez, bu nedenle hatanın sonucunu da umursamaz." Bu parçaya göre ustanın verdiği cevapta asıl an- latmak istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) Cehalet; gerçek bilginin aksine bireyin kendine olan güvenini artırır. Gerçek bilgiyi elde eden birinin, üstesinden gele- meyeceği hiçbir iş yoktur. CFedakârlık, ancak zamanında ve yerinde yapılırsa bir anlam ifade eder. Dişinde çok iyi olduğuna yürekten inanan biri, ken- dini öne çıkarmaktan çekinmez. Bilgisizliğinin farkına varamayacak kadar bilgisiz olanı eğitmek çok güçtür.
12. Günümüzde misafirlik, anlamını kaybetmedi mi sizce de? Misafire
1
o kadar çok şey ikram ediliyor ki bu yoğunlukta asıl ikramlar unu-
tuluyor: biraz sevgi, biraz dost sıcaklığı, biraz ilgi... Gerek hazırlık
|||
aşamasında, gerek ikram sırasında ev sahibi o kadar yorgun ve
IV
bitkin oluyor ki bu incelikler çoğu zaman onun aklına bile gelmiyor.
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisinin
kullanımı yanlıştır?
B) II
9 IV²
EV
15. (1) B
kar=
Lise Türkçe
Noktalama İşaretleri
12. Günümüzde misafirlik, anlamını kaybetmedi mi sizce de? Misafire 1 o kadar çok şey ikram ediliyor ki bu yoğunlukta asıl ikramlar unu- tuluyor: biraz sevgi, biraz dost sıcaklığı, biraz ilgi... Gerek hazırlık ||| aşamasında, gerek ikram sırasında ev sahibi o kadar yorgun ve IV bitkin oluyor ki bu incelikler çoğu zaman onun aklına bile gelmiyor. Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisinin kullanımı yanlıştır? B) II 9 IV² EV 15. (1) B kar=
ÜNİTE 1
01.²
Deyimler, Atas
Test 12
3.1
4. Ikindiye doğru siyah zeytin ağaçlarının arasında yükselen açık renkli çınar, kavaklar ve eski bir yapı gözüme ilişti. Burası küçük bir
değirmendi. Değirmenin önündeki suyu bol bir çay, küçük söğüt ağaçlarının arasından geçtikten sonra dar ve taş bir mecraya g
riyor, oradan da dört tane tahta oluğa taksim oluyordu. Değirmenin önünde bekleyen köylüler içerideki sese kulak kesiliyor, konu
şanian merakla dinliyorlardı. Değirmenci de beyaz sakalını karıştırarak bekleyen köylülere kaşlarını çatıyor, onları uyarıyordu. Köy-
lüler de yaşlı değirmenciyi kırmıyor, dikkate alıyor, hemen tek sıra oluyordu.
Bu metindeki bazı deyimlerin anlamları aşağıda sembollerle verilmiştir:
→Kızmak, öfkelenmek
A)
*→Büyük bir dikkatie dinlemek
◆→Göz önünde bulundurmak, hesaba katmak, gereğini düşünmek
→Sıraya girmek, sıralanmak
A-Birdenbire, istemeden görmek
Anlamları verilen deyimleri metinden bulup aşağıdaki bulmacaya yerleştiriniz.
Yukarıda anlamları verilen deyimler bulmacaya yerleştirildiğinde oluşacak anahtar sözcük aşağıdakilerden hangisidir?
KEMER
B)
KE S E R
K A T
A
R
K
1. Aşağıda ba
. Benze
zetme
Kisiler
Konu
.
Kars
. Aba
Bu bilo
E
NAR
-
g
A
Lise Türkçe
Söz Öbeklerinde Anlam
ÜNİTE 1 01.² Deyimler, Atas Test 12 3.1 4. Ikindiye doğru siyah zeytin ağaçlarının arasında yükselen açık renkli çınar, kavaklar ve eski bir yapı gözüme ilişti. Burası küçük bir değirmendi. Değirmenin önündeki suyu bol bir çay, küçük söğüt ağaçlarının arasından geçtikten sonra dar ve taş bir mecraya g riyor, oradan da dört tane tahta oluğa taksim oluyordu. Değirmenin önünde bekleyen köylüler içerideki sese kulak kesiliyor, konu şanian merakla dinliyorlardı. Değirmenci de beyaz sakalını karıştırarak bekleyen köylülere kaşlarını çatıyor, onları uyarıyordu. Köy- lüler de yaşlı değirmenciyi kırmıyor, dikkate alıyor, hemen tek sıra oluyordu. Bu metindeki bazı deyimlerin anlamları aşağıda sembollerle verilmiştir: →Kızmak, öfkelenmek A) *→Büyük bir dikkatie dinlemek ◆→Göz önünde bulundurmak, hesaba katmak, gereğini düşünmek →Sıraya girmek, sıralanmak A-Birdenbire, istemeden görmek Anlamları verilen deyimleri metinden bulup aşağıdaki bulmacaya yerleştiriniz. Yukarıda anlamları verilen deyimler bulmacaya yerleştirildiğinde oluşacak anahtar sözcük aşağıdakilerden hangisidir? KEMER B) KE S E R K A T A R K 1. Aşağıda ba . Benze zetme Kisiler Konu . Kars . Aba Bu bilo E NAR - g A
TERYE
Hoş geldin eyâ berîd-i cânân
Bahşet bana bir nüvîd-i cânån
Cân ola fedâ-yı iyd-i cânân
Bîsûd ola mı ümîd-i cânân
Yârin bize bir selâmı yok mu
Ey Hızr-1 futâdegân söyle
Bu sırrı edip iyân söyle
Ol sen bana tercemân söyle
Ketm etme yegân yegân söyle
Gam defterinin tamâmı yok mu
Yârabbi ne intizârdır bu
Geçmez nice rûzgârdır bu
Hep gussa vü hârhârdır bu
Duysam ki ne şîvekârdır bu
Vuslat gibi bir merâmı yok mu
Çıktım ser-i dâra hemçü Mansûr
Ävâzım ezân-1 nefha-i sûr
Gam kıldı gülümü şâh-ı mansûr
Oldum sipeh-i belâya mahsur
Ol pâdişehin peyâmı yok mu
Kâm aldı bu çerhden gedâlar
Ferdâlara kaldı âşinâlar
Durmaz mi o ahdler vefâlar
Geçmez mi bu ettiğim duâlar
Hâl-i dilin intizâmı yok mu
Lise Türkçe
Divan Şiiri Özellikleri
TERYE Hoş geldin eyâ berîd-i cânân Bahşet bana bir nüvîd-i cânån Cân ola fedâ-yı iyd-i cânân Bîsûd ola mı ümîd-i cânân Yârin bize bir selâmı yok mu Ey Hızr-1 futâdegân söyle Bu sırrı edip iyân söyle Ol sen bana tercemân söyle Ketm etme yegân yegân söyle Gam defterinin tamâmı yok mu Yârabbi ne intizârdır bu Geçmez nice rûzgârdır bu Hep gussa vü hârhârdır bu Duysam ki ne şîvekârdır bu Vuslat gibi bir merâmı yok mu Çıktım ser-i dâra hemçü Mansûr Ävâzım ezân-1 nefha-i sûr Gam kıldı gülümü şâh-ı mansûr Oldum sipeh-i belâya mahsur Ol pâdişehin peyâmı yok mu Kâm aldı bu çerhden gedâlar Ferdâlara kaldı âşinâlar Durmaz mi o ahdler vefâlar Geçmez mi bu ettiğim duâlar Hâl-i dilin intizâmı yok mu
1.
22
arı dil bilgisi de
1.
Bu testte 11 soru vardır.
2. Bu testin cevaplanması için tavsiye ediler
10 Tarih:____/____
Ad olmadıkları halde ad gibi kullanılan, cüm-
lede adın yerini tutan sözcüklere "adıl" ya da
"zamir" denmektedir.
Bu tanıma göre aşağıdaki altı çizili sözcükler-
den hangisi zamire örnek olarak gösterilebi-
lir?
A) Onun bu konudaki görüşüne başvurdunuz
mu?
B) Öğretmeni ona her konuda destek verirdi.
C) Öteki yol biraz daha kestirme değil miydi?
D) Tüm sınıf onu hem saygıyla hem de sevgiy-
le dinlerdi.
ET Böyle şeyler söyleyeceğini hiç ummazdım!
3.
Y
Dünyanın g
tan tamar
yeni başl
vanlı Tal
ne göre
16 Şu
Köpe
Bu
han
tir?
Lise Türkçe
İsim
1. 22 arı dil bilgisi de 1. Bu testte 11 soru vardır. 2. Bu testin cevaplanması için tavsiye ediler 10 Tarih:____/____ Ad olmadıkları halde ad gibi kullanılan, cüm- lede adın yerini tutan sözcüklere "adıl" ya da "zamir" denmektedir. Bu tanıma göre aşağıdaki altı çizili sözcükler- den hangisi zamire örnek olarak gösterilebi- lir? A) Onun bu konudaki görüşüne başvurdunuz mu? B) Öğretmeni ona her konuda destek verirdi. C) Öteki yol biraz daha kestirme değil miydi? D) Tüm sınıf onu hem saygıyla hem de sevgiy- le dinlerdi. ET Böyle şeyler söyleyeceğini hiç ummazdım! 3. Y Dünyanın g tan tamar yeni başl vanlı Tal ne göre 16 Şu Köpe Bu han tir?
4.
Türk Dili ve Edebiyatı
"Etraf akılsız insan dolu, bizim delirmeye değil akıllan-
maya ihtiyacımız var!" diyebilirsiniz. Akıl köken olarak
"bağlamak" sözcüğünden türemiş bir kelime ve kendini
kontrol etmeyi, dürtüsellik yerine rasyonel davranma-
yı ifade ediyor. "Akıllı olmak" topluma uyumlanmamız
ve toplumsal düzenin devamı için hayati bir özellik.
Fakat sorun şu ki topluma uyumlanırken kendi birey-
selliğimizi kaybederek benliğimize ihanet edebiliyoruz.
"Akıllı" olup etrafına uyumlanarak kendi umutlarından,
hayallerinden ve potansiyellerinden vazgeçen pek çok
insan, gençliklerinde akıllı oldukları için derin üzüntü
duyabiliyor. "Keşke biraz da delilik etseymişim!" diyen
o kadar çok insan gördüm ki akıllıların buna pişman
olduklarını rahatlıkla iddia edebilirim. Bu nedenle öz-
gün varlığımızı korumak adına bazen deli olmak akıllı
olmaktan çok daha akıllıca olabilir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak
istenen ile çelişmektedir?
A) İçinde bir tutam delilik olmayan hayat, eksiktir.
B) Akıllılık, ne zaman akıllı olunmayacağını bilmek de-
mektir.
C) Kuşu yükselten kanat, insanı yükselten akıldır.
D) Delilik gençliğin dostu, akıllılık yaşlılığın süsüdür.
E) Delilik, özgür bir zihin ve görülmedik bir erdemin
ortaya attıklarıyla yakın kapı komşusudur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. Türk Dili ve Edebiyatı "Etraf akılsız insan dolu, bizim delirmeye değil akıllan- maya ihtiyacımız var!" diyebilirsiniz. Akıl köken olarak "bağlamak" sözcüğünden türemiş bir kelime ve kendini kontrol etmeyi, dürtüsellik yerine rasyonel davranma- yı ifade ediyor. "Akıllı olmak" topluma uyumlanmamız ve toplumsal düzenin devamı için hayati bir özellik. Fakat sorun şu ki topluma uyumlanırken kendi birey- selliğimizi kaybederek benliğimize ihanet edebiliyoruz. "Akıllı" olup etrafına uyumlanarak kendi umutlarından, hayallerinden ve potansiyellerinden vazgeçen pek çok insan, gençliklerinde akıllı oldukları için derin üzüntü duyabiliyor. "Keşke biraz da delilik etseymişim!" diyen o kadar çok insan gördüm ki akıllıların buna pişman olduklarını rahatlıkla iddia edebilirim. Bu nedenle öz- gün varlığımızı korumak adına bazen deli olmak akıllı olmaktan çok daha akıllıca olabilir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen ile çelişmektedir? A) İçinde bir tutam delilik olmayan hayat, eksiktir. B) Akıllılık, ne zaman akıllı olunmayacağını bilmek de- mektir. C) Kuşu yükselten kanat, insanı yükselten akıldır. D) Delilik gençliğin dostu, akıllılık yaşlılığın süsüdür. E) Delilik, özgür bir zihin ve görülmedik bir erdemin ortaya attıklarıyla yakın kapı komşusudur.
9.
A)-
B)
D)
Akdeniz İklim
Bölgesi
E)
K
Muğla
İstanbul
K
Yukarıda verilen bölge sınıflandırması şemasına
aşağıdaki merkezlerden hangisi yerleştirilirse doğru
olur?
Adana
İzmir
Hatay
BİLİMLER
L
İzmir
İzmir
M
Turizm
Bölgesi
N
Samsun
Hatay
İstanbul
M
Samsun
Sanayi
Bölgesi
Antalya
Muğla
İstanbul
İzmir
N
Antalya
Bursa
Aydın
Bursa
Muğla
11.
Lise Türkçe
Edebiyat Nedir?
9. A)- B) D) Akdeniz İklim Bölgesi E) K Muğla İstanbul K Yukarıda verilen bölge sınıflandırması şemasına aşağıdaki merkezlerden hangisi yerleştirilirse doğru olur? Adana İzmir Hatay BİLİMLER L İzmir İzmir M Turizm Bölgesi N Samsun Hatay İstanbul M Samsun Sanayi Bölgesi Antalya Muğla İstanbul İzmir N Antalya Bursa Aydın Bursa Muğla 11.
19:46
Paragrafta Yorum - I
5. Üç boyutlu yazıcıların birbiri üstüne
basılan katmanlardan karmaşık yapılar
oluşturması mantığıyla benzer çalışan
biyoyazıcılar, canlı hücrelerden doku ve
organlar üretmek için kullanılıyor. Ancak
vücudun dışında basılan canlı dokuların
vücuda yerleştirilmesi için cerrahi operas-
yon gerekiyor. İyileşme süreleri, enfeksi-
yon kapma riski buna bağlı olarak artıyor.
Dünyada her sekiz kişiden biri mide
ülseri ve diğer mide yaralarından etkile-
niyor. Günümüzde uygulanan tedavile-
rin bazı olumsuz yönleri de bulunuyor.
Araştırmacılar üç boyutlu yazıcılar kul-
lanarak canlı hücreleri doğrudan vücu-
da yerleştirip bu olumsuzluklara savaş
açmayı planlıyor.
.
Vo))
LTE %69
Bu iki parça ile ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenebilir?
A) Aynı konuya ilişkin farklı örnekler aktarıl-
maktadır.
B) Farklı görüşlerin ayni sonucu destekleye-
bileceği gösterilmektedi
|||
C) Bilimsel bir olguyu farklı yönleri ile değer-
Jendirip ele almaktadır.
D) Aynı anlatım özellikleri kullanarak farklı
konular açıklanmaktadır.
E) Güncel bir düşünceyi pekiştirmek için
örnekler verilmektedir.
O
Paragrafta
(Ana Fikir
• Paragra
anlatım
nılarak
mesaj ile
r
• Paragraf
verilmek
düşüncey
denir.
• Parçada
mak istene
rak okuyu
mak istene
düşüncedin
. Bir parag
fazla yard
olabilir ama
tektir.
Paragrafta
düşünce, bir
. Ana düşünc
genelini kapsa
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
19:46 Paragrafta Yorum - I 5. Üç boyutlu yazıcıların birbiri üstüne basılan katmanlardan karmaşık yapılar oluşturması mantığıyla benzer çalışan biyoyazıcılar, canlı hücrelerden doku ve organlar üretmek için kullanılıyor. Ancak vücudun dışında basılan canlı dokuların vücuda yerleştirilmesi için cerrahi operas- yon gerekiyor. İyileşme süreleri, enfeksi- yon kapma riski buna bağlı olarak artıyor. Dünyada her sekiz kişiden biri mide ülseri ve diğer mide yaralarından etkile- niyor. Günümüzde uygulanan tedavile- rin bazı olumsuz yönleri de bulunuyor. Araştırmacılar üç boyutlu yazıcılar kul- lanarak canlı hücreleri doğrudan vücu- da yerleştirip bu olumsuzluklara savaş açmayı planlıyor. . Vo)) LTE %69 Bu iki parça ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenebilir? A) Aynı konuya ilişkin farklı örnekler aktarıl- maktadır. B) Farklı görüşlerin ayni sonucu destekleye- bileceği gösterilmektedi ||| C) Bilimsel bir olguyu farklı yönleri ile değer- Jendirip ele almaktadır. D) Aynı anlatım özellikleri kullanarak farklı konular açıklanmaktadır. E) Güncel bir düşünceyi pekiştirmek için örnekler verilmektedir. O Paragrafta (Ana Fikir • Paragra anlatım nılarak mesaj ile r • Paragraf verilmek düşüncey denir. • Parçada mak istene rak okuyu mak istene düşüncedin . Bir parag fazla yard olabilir ama tektir. Paragrafta düşünce, bir . Ana düşünc genelini kapsa
Türkçe
. Bir gün bir padişah çok değerli bir elmas bulur. Bunun
işlenmesi gereklidir ama bu değerli taş çok da hassas-
tır. Kolayca dağılabilir. Padişah, ülkenin dört bir yanı-
na haber salar. En iyi taş ustaları getirtilir. Hiçbiri bu ta-
şi kesme işine razı olmaz. Zira yapılacak iş gerçekten
çok zordur ve iş başarılamazsa sonucu kuvvetle muh-
temel ölüm olacaktır. Vezirler sürekli uzak diyarlarda
bu işi yapacak taş ustası ararlar. Sonunda bir gün bir
usta bulunur. Bu adam aslında tüm dünyanın en iyi ku-
yumcusudur. Taşı alıp ona giderler. Usta taşa bakar ve
der ki: "Bunu ben kesemem ama keseni tanınım. Be-
nim çırağım var. Adı, Deli Veli'dir. Yapsa yapsa o ya-
par. Bunun üzerine hemen Veli çağnılır. Veli hiç tered-
düt etmeden taşı alıp tek bir hamle ile istendiği gibi ke-
ser. Taşa en ufak bile zarar vermeden! Padişah bu işe
çok memnun olur ve Veli'yi değil de ustayı saraya da-
vet eder. Der ki: "Bu kadar önemli bir işi en iyi usta sen
olmana rağmen neden bir çırağa emanet ettin. Ona
nasıl güvenebildin?" Ustanın cevabı ise şu olur: "O ca-
hil. Üstelik her cahil gibi cahilliğinin de farkında değil.
O yüzden kendine çok güveniyor. Hata yapabileceği-
ni aklına bile getirmez, bu nedenle hatanın sonucunu
da umursamaz."
Bu parçaya göre ustanın, verdiği cevaptarasilan-
latmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cehalet; gerçek bilginin aksine bireyin kendine
olan qüvenini artırır.
B) Gerçek bilgiyi elde eden birinin, üstesinden gele-
meyeceği hiçbir iş yoktur.
Fedakârlık, ancak zamanında ve yerinde yapılırsa
bir anlam ifade eder.
Dişinde çok iyi olduğuna yürekten inanan biri, ken-
dini öne çıkarmaktan çekinmez.
Bilgisizliğinin farkına varamayacak kadar bilgisiz
olanı eğitmek çok güçtür.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Türkçe . Bir gün bir padişah çok değerli bir elmas bulur. Bunun işlenmesi gereklidir ama bu değerli taş çok da hassas- tır. Kolayca dağılabilir. Padişah, ülkenin dört bir yanı- na haber salar. En iyi taş ustaları getirtilir. Hiçbiri bu ta- şi kesme işine razı olmaz. Zira yapılacak iş gerçekten çok zordur ve iş başarılamazsa sonucu kuvvetle muh- temel ölüm olacaktır. Vezirler sürekli uzak diyarlarda bu işi yapacak taş ustası ararlar. Sonunda bir gün bir usta bulunur. Bu adam aslında tüm dünyanın en iyi ku- yumcusudur. Taşı alıp ona giderler. Usta taşa bakar ve der ki: "Bunu ben kesemem ama keseni tanınım. Be- nim çırağım var. Adı, Deli Veli'dir. Yapsa yapsa o ya- par. Bunun üzerine hemen Veli çağnılır. Veli hiç tered- düt etmeden taşı alıp tek bir hamle ile istendiği gibi ke- ser. Taşa en ufak bile zarar vermeden! Padişah bu işe çok memnun olur ve Veli'yi değil de ustayı saraya da- vet eder. Der ki: "Bu kadar önemli bir işi en iyi usta sen olmana rağmen neden bir çırağa emanet ettin. Ona nasıl güvenebildin?" Ustanın cevabı ise şu olur: "O ca- hil. Üstelik her cahil gibi cahilliğinin de farkında değil. O yüzden kendine çok güveniyor. Hata yapabileceği- ni aklına bile getirmez, bu nedenle hatanın sonucunu da umursamaz." Bu parçaya göre ustanın, verdiği cevaptarasilan- latmak istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) Cehalet; gerçek bilginin aksine bireyin kendine olan qüvenini artırır. B) Gerçek bilgiyi elde eden birinin, üstesinden gele- meyeceği hiçbir iş yoktur. Fedakârlık, ancak zamanında ve yerinde yapılırsa bir anlam ifade eder. Dişinde çok iyi olduğuna yürekten inanan biri, ken- dini öne çıkarmaktan çekinmez. Bilgisizliğinin farkına varamayacak kadar bilgisiz olanı eğitmek çok güçtür.
va
a-
ir.
7-
n,
1-
ni
CAP
Türk Dili ve Edebiyatı
4. "Etraf akılsız insan dolu, bizim delirmeye değil akıllan-
maya ihtiyacımız var!" diyebilirsiniz. Akıl köken olarak
"bağlamak" sözcüğünden türemiş bir kelime ve kendini
kontrol etmeyi, dürtüsellik yerine rasyonel davranma-
yı ifade ediyor. "Akıllı olmak" topluma uyumlanmamız
ve toplumsal düzenin devamı için hayati bir özellik.
Fakat sorun şu ki topluma uyumlanırken kendi birey-
selliğimizi kaybederek benliğimize ihanet edebiliyoruz.
"Akıllı" olup etrafına uyumlanarak kendi umutlarından,
hayallerinden ve potansiyellerinden vazgeçen pek çok
insan, gençliklerinde akıllı oldukları için derin üzüntü
duyabiliyor. "Keşke biraz da delilik etseymişim!" diyen
o kadar çok insan gördüm ki akıllıların buna pişman
olduklarını rahatlıkla iddia edebilirim. Bu nedenle öz-
gün varlığımızı korumak adına bazen deli olmak akıllı
olmaktan çok daha akıllıca olabilir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak
istenen ile çelişmektedir?
A) İçinde bir tutam delilik olmayan hayat, eksiktir.
B)) Akıllılık, ne zaman akıllı olunmayacağını bilmek de-
mektir.
Kuşu yükselten kanat, insanı yükselten akıldır.
D) Delilik gençliğin dostu, akıllılık yaşlılığın süsüdür.
E) Delilik, özgür bir zihin ve görülmedik bir erdemin
ortaya attıklarıyla yakın kapı komşusudur.
ÇAP
Lise Türkçe
Edebiyat Nedir?
va a- ir. 7- n, 1- ni CAP Türk Dili ve Edebiyatı 4. "Etraf akılsız insan dolu, bizim delirmeye değil akıllan- maya ihtiyacımız var!" diyebilirsiniz. Akıl köken olarak "bağlamak" sözcüğünden türemiş bir kelime ve kendini kontrol etmeyi, dürtüsellik yerine rasyonel davranma- yı ifade ediyor. "Akıllı olmak" topluma uyumlanmamız ve toplumsal düzenin devamı için hayati bir özellik. Fakat sorun şu ki topluma uyumlanırken kendi birey- selliğimizi kaybederek benliğimize ihanet edebiliyoruz. "Akıllı" olup etrafına uyumlanarak kendi umutlarından, hayallerinden ve potansiyellerinden vazgeçen pek çok insan, gençliklerinde akıllı oldukları için derin üzüntü duyabiliyor. "Keşke biraz da delilik etseymişim!" diyen o kadar çok insan gördüm ki akıllıların buna pişman olduklarını rahatlıkla iddia edebilirim. Bu nedenle öz- gün varlığımızı korumak adına bazen deli olmak akıllı olmaktan çok daha akıllıca olabilir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen ile çelişmektedir? A) İçinde bir tutam delilik olmayan hayat, eksiktir. B)) Akıllılık, ne zaman akıllı olunmayacağını bilmek de- mektir. Kuşu yükselten kanat, insanı yükselten akıldır. D) Delilik gençliğin dostu, akıllılık yaşlılığın süsüdür. E) Delilik, özgür bir zihin ve görülmedik bir erdemin ortaya attıklarıyla yakın kapı komşusudur. ÇAP
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer alan altı çizi-
li sözcükler türü bakımından aynıdır?
A) Necile pencereye doğru korkarak yürüdü, cama
burnunu dayadı, bir avucunu gözlerine siper ede-
rek dışarıya baktı.
Samim birdenbire o kadar heyecanlandı ki Besim'i
telefonla arayıp ona dün geceki imalarının ciddi
olup olmadığını sormayı bile düşündü.
Ona hayattaki rolünü hatırlatmak için hemen en
otoriter sesimle emir verdim.
Diki atın biri boşlukta uzun akisler yapan tiz, tatlı ve
dinç bir sesle kişnemeye başladı.
E) O zaman küçük bir üzüntüyle savdığım bu detayı
yanlış manalandırdığımı sanıyordum.
11
Lise Türkçe
Sıfat
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer alan altı çizi- li sözcükler türü bakımından aynıdır? A) Necile pencereye doğru korkarak yürüdü, cama burnunu dayadı, bir avucunu gözlerine siper ede- rek dışarıya baktı. Samim birdenbire o kadar heyecanlandı ki Besim'i telefonla arayıp ona dün geceki imalarının ciddi olup olmadığını sormayı bile düşündü. Ona hayattaki rolünü hatırlatmak için hemen en otoriter sesimle emir verdim. Diki atın biri boşlukta uzun akisler yapan tiz, tatlı ve dinç bir sesle kişnemeye başladı. E) O zaman küçük bir üzüntüyle savdığım bu detayı yanlış manalandırdığımı sanıyordum. 11
ÇAP/TYT
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Klasik Türk müziği eserlerinde doğru notalar, doğru
usul, doğru telaffuz ve doğru nağmeleri kullanma zo-
runluluğu icracıyı çepeçevre kuşatır. Tüm bu zincirle-
-Sverin içinden kendi tarzı ve duygusu ile çıkmış olanların
ve isimlerinin altın harflerle yazılmış olduğunu görürüz.
anho Türk müziğinde bu isimlerden biri şüphesiz Müzeyyen
sem Senar'dır. Onun, "Hüsnüne güvenme ey rûy-i mâhim/
yoy Niceler bu tarz-û revişten geçti/ Seni vefâsız, seni
inst vefâsız" sözleriyle başlayan şarkısı da sanatçının ruh
ibi verdiği nadide eserlerden biri. Şarkının serbest oku-
nan bir bölümü var ki cam kırıkları ile parçalanmış bir
kalbin sevgiliye son sözleri kulağımızdan kalbimize,
oradan da ruhumuza işliyor. Naif bir reddediş, sitem-
heb kâr bir vazgeçiş ve çaresizlik çığlığını derinden hisse-
diyoruz. Şimdi restleşen âşıkların, alabildiğine kaba bir
biçimde birbirlerine ettiği sözleri düşününce bu zarafe-
tin insanı sarsmaması mümkün değil.
37. Bu parçada altı çizili yerde anlatılmak istenen "son
sözler'de aşağıdakilerden hangisi olamaz?
A) Sitem
BY Ofke
D) Serzeniş
C) Hüzün
E) Umutsuzluk
38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Klasik Türk müziğinde bir eseri doğru seslendirmek
için doğru yöntem, doğru nağme, doğru söyleyiş
gereklidir.
B) Müzeyyen Senar, klasik müzik eserlerini kendi
duygu ve tarzıyla söylediğinden bugüne kadar unu-
laignen tulmamıştır.
C) Klasik Türk müziğindeki naif söyleyiş bugün diğer
müzik türlerindeki eserlerde görülmemektedir.
D) Bugün birbirlerine kırılan âşıklar duygularını daha
kaba biçimde ifade etmektedir.
E) Müzeyyen Senar'ın sözü edilen şarkısında sevgi-
liye söylenen ince serzeniş dinleyenleri derinden
etkilemektedir.
CAP
16
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ÇAP/TYT 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Klasik Türk müziği eserlerinde doğru notalar, doğru usul, doğru telaffuz ve doğru nağmeleri kullanma zo- runluluğu icracıyı çepeçevre kuşatır. Tüm bu zincirle- -Sverin içinden kendi tarzı ve duygusu ile çıkmış olanların ve isimlerinin altın harflerle yazılmış olduğunu görürüz. anho Türk müziğinde bu isimlerden biri şüphesiz Müzeyyen sem Senar'dır. Onun, "Hüsnüne güvenme ey rûy-i mâhim/ yoy Niceler bu tarz-û revişten geçti/ Seni vefâsız, seni inst vefâsız" sözleriyle başlayan şarkısı da sanatçının ruh ibi verdiği nadide eserlerden biri. Şarkının serbest oku- nan bir bölümü var ki cam kırıkları ile parçalanmış bir kalbin sevgiliye son sözleri kulağımızdan kalbimize, oradan da ruhumuza işliyor. Naif bir reddediş, sitem- heb kâr bir vazgeçiş ve çaresizlik çığlığını derinden hisse- diyoruz. Şimdi restleşen âşıkların, alabildiğine kaba bir biçimde birbirlerine ettiği sözleri düşününce bu zarafe- tin insanı sarsmaması mümkün değil. 37. Bu parçada altı çizili yerde anlatılmak istenen "son sözler'de aşağıdakilerden hangisi olamaz? A) Sitem BY Ofke D) Serzeniş C) Hüzün E) Umutsuzluk 38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Klasik Türk müziğinde bir eseri doğru seslendirmek için doğru yöntem, doğru nağme, doğru söyleyiş gereklidir. B) Müzeyyen Senar, klasik müzik eserlerini kendi duygu ve tarzıyla söylediğinden bugüne kadar unu- laignen tulmamıştır. C) Klasik Türk müziğindeki naif söyleyiş bugün diğer müzik türlerindeki eserlerde görülmemektedir. D) Bugün birbirlerine kırılan âşıklar duygularını daha kaba biçimde ifade etmektedir. E) Müzeyyen Senar'ın sözü edilen şarkısında sevgi- liye söylenen ince serzeniş dinleyenleri derinden etkilemektedir. CAP 16
zengin olma-
erle ilgilen-
korunma-
resi'ne gi-
zlemci-
tülüyor.
yürü-
doğa
ardım
bul'da
bu-
slara
teki
ire-
bu
e
7.
(1) Namık Kemal Türk şiirinin modernleşme döne-
minin en önemli isimlerinden biri olarak eserleriyle
kendinden sonraki nesilleri etkilemiş bir sanatçıdır.
(II) Recaizade Mahmut Ekrem, Ziya Gökalp, Sü-
leyman Nazif gibi sanatçılar, onun sanat anlayı-
şından ve yenilikçi düşüncelerinden etkilenmiştir.
(III) Bu da büyük sanatçıların sadece eserleriyle
değil, fikirleriyle de takip edildiğinin en güzel ör-
neklerindendir. (IV) Döneminde sevilen ve düşün-
düklerini, fikirlerini cesurca ortaya koyabilen sanat-
çıların kendilerinden sonraki kuşaklar tarafından
da örnek alındığını söylemek doğru olacaktır.
(V) Namık Kemal'i, döneminin bazı isimlerinden
ayıran bu yönleri onu hâlâ yaşayan bir aydın yap-
mıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) 1. cümlede, öznel bir değerlendirme yapılmıştır.
B) II. cümlede, 1. cümledeki düşünce örneklendiril-
miştir.
Ill. cümlede, bir çıkarım yapılmıştır.
D) IV. cümlede, bir genelleme yapılmıştır.
E. cümlede, bir durum koşula bağlanmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
zengin olma- erle ilgilen- korunma- resi'ne gi- zlemci- tülüyor. yürü- doğa ardım bul'da bu- slara teki ire- bu e 7. (1) Namık Kemal Türk şiirinin modernleşme döne- minin en önemli isimlerinden biri olarak eserleriyle kendinden sonraki nesilleri etkilemiş bir sanatçıdır. (II) Recaizade Mahmut Ekrem, Ziya Gökalp, Sü- leyman Nazif gibi sanatçılar, onun sanat anlayı- şından ve yenilikçi düşüncelerinden etkilenmiştir. (III) Bu da büyük sanatçıların sadece eserleriyle değil, fikirleriyle de takip edildiğinin en güzel ör- neklerindendir. (IV) Döneminde sevilen ve düşün- düklerini, fikirlerini cesurca ortaya koyabilen sanat- çıların kendilerinden sonraki kuşaklar tarafından da örnek alındığını söylemek doğru olacaktır. (V) Namık Kemal'i, döneminin bazı isimlerinden ayıran bu yönleri onu hâlâ yaşayan bir aydın yap- mıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1. cümlede, öznel bir değerlendirme yapılmıştır. B) II. cümlede, 1. cümledeki düşünce örneklendiril- miştir. Ill. cümlede, bir çıkarım yapılmıştır. D) IV. cümlede, bir genelleme yapılmıştır. E. cümlede, bir durum koşula bağlanmıştır.
18. Birleşik sözcüğü oluşturan sözcüklerden biri veya
her ikisi birleşme sırasında anlam değişmesine
uğramışsa sözcük bitişik yazılır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurala
uyulmadığı için bir yazım yanlışı yapılmıştır?
Senin giydiğin vişne çürüğü kazaktan bende de
var.
B) Bu bölgede yetişen dağ armudu cilt için çok
faydalıdır.
Cocukların süt dişi çıkardığı dönemlerde ateş-
leri de oluyor.
D) Bu bölgede köpek balığı olmaz dediler ama ben
yine de korkuyorum.
E) Sınavlardaki dil bilgisi sorularını yaparken zor-
lanıyorum.
Lise Türkçe
Yazım Kuralları
18. Birleşik sözcüğü oluşturan sözcüklerden biri veya her ikisi birleşme sırasında anlam değişmesine uğramışsa sözcük bitişik yazılır. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurala uyulmadığı için bir yazım yanlışı yapılmıştır? Senin giydiğin vişne çürüğü kazaktan bende de var. B) Bu bölgede yetişen dağ armudu cilt için çok faydalıdır. Cocukların süt dişi çıkardığı dönemlerde ateş- leri de oluyor. D) Bu bölgede köpek balığı olmaz dediler ama ben yine de korkuyorum. E) Sınavlardaki dil bilgisi sorularını yaparken zor- lanıyorum.