Lise Türkçe Soruları

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "-a, -e" eki, ötekilerden farklı bir görevde kullanılmıştır? sto A) İzmir'e gidenler Kordon'da mutlaka biraz dolaşmalıdır. B) Ürün kaldırılınca köylüler evlerine dönmek zorunda kal- mıştı. C) Sesi duyunca herkes elindeki işi bırakıp araziye koştu. D) Geçen hafta, ihtiyaç sahipleri spor salonlarına götürüldü. E) Mutlu olmak istiyorsan öncelikle sağlıklı yaşa. 10

IB 23. Klasisizmde olduğu gibi doğayı sadece aklın denetimine bağlı ruhsal davranışlar topluluğu olarak düşünmemiştir. O, Allah tarafından yaratılmış ne varsa hepsini doğanın içinde düşünmüş ve görmüştür. Dağlar, taşlar, denizler, eşyalar, hayvanlar ve insanlardan meydana gelen büyük kompozisyona gözünü çevirmiştir. Doğada ve yaşamda birbirine zıt ne kadar şey varsa hepsini sanata getiren bu akım sanatçılarının gücü de bu zıtlığa dayanmaktadır. Sanatçılar, klasiklerin tersine, Ortaçağ'a dönmüşler, de- rebeylerin ve şövalyelerin tutkularını, esrarlı şato eğlen- celerini, korkunç zindanlarını, türlü entrikalarını, cellâtla- rını, yaşantılarının tümünü sanatın içine doldurmuşlardır. Bunlardan başka, olayın geçtiği yerin ve zamanın bütün renkleri, kuvvetli tasvirler içinde sanatı süslemiştir. Bu parçada sözü edilen edebî akım aşağıdakilerden hangisidir? PⓇ C) Romantizm A) Realizm B) Natüralizm D) Surrealizm E) Sembolizm

Bembeyaz karların altında soluk alan kardelenler, burada sevgi dünyaya egemen olduğu gün açacak gözlerini dünyaya. Bu cümlede bulunmayan öge aşağıdakilerden hangisidir? A) Yüklem C) Özne E) Belirtisiz nesne B) Dolaylı tümleç D) Zarf tümleci

2. Bilimle uğraşanların susturulduğu, batıl inancın körüklendiği güneş hiç doğmaz. Bu cümlenin ögeleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir? A) Özne - zarf tümleci - yüklem B) Zarf tümleci - özne - yüklem C) Dolaylı tümleç - özne - yüklem D) Zarf tümleci - nesne - zarf tümleci - yüklem E) Dolaylı tümleç - özne - zarf tümleci - yüklem

24'TÜR. 3. Yazmak, bir kâğıda; "Duy, sev ve düşün, sakın unutma, umutsuzlanma!" yazıp, tıkayıp şişenin ağzını, denizin eline vermektir. Varacak bir kıyı mutlak bulur, okuyup anlayacak kalbi de... Yazmak dünyadaki tek keyfim, en soylu işim, insanlara sorumluluğum... İnsan denen koza- nın ipeğinin ucunu bulmak ve onu çözmeye yol almak... Neden yaratır ki insan? Yolunda gitmeyen şeyler var diye yaratır. Mutsuzluk, eşitsizlik, adaletsizlik, zulümle, sevgisizlikle kendi çapında cenk etmek için yazar, söyler, boyar, besteler... Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Yazar, kendinden hareketle her şeyi, sınır tanımadan anlatabilir. B) Yazmak, keyif verecekse bunu sağlayacak olan şey gerçekliğe sımsıkı bağlılıktır. C) Kötü giden şeylere dur demek, insan bilmecesini çöz- mek ve onu çözüme katmaktır yazmak. D) Dünyayı istediğin renge boyamak için kalemin elinde, hayallerinin ucu bucağı yok yazarken. E) Yazmak için en büyük neden, içindeki düğümleri çözme isteğidir.

ustab ninalmus DE hinneiquip 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ögelere ayırmada wadlo nebriron bir yanlışlık yapılmıştır? esimelonist 3s112 (A A) Bu eski ama ihtişamlı evde oturan insanlar / eskiden / çok / fakirmiş. B) Anadolu insanının gelenek ve göreneklerini sorgulayan çok sayıda yapıt / yazıldı. C) Temmuz ayında / Ankara'daki teyzesi ve dayısı ile / tatile gidecekmiş. D) Ormanlık alanda tek başına yürümek / çoğu zaman / tehlikelidir. E) Yeni aldığı pantolonun paçalarını yaptırmak için / terziye / gitti. obhlaigns

Şehri dolaşmaya bahçesi geniş evleriyle ünlü Piazza Vi- gliena'yla başlayın. Bu küçük meydanın etrafını çevre- leyen ve XVII. yüzyıldan kalma dört yapının her biri; bir mevsimi, Sicilya kralını ve koruyucuyu temsil eden hey- kellerle süslü. Heybetli yapıların cephesinde Palermolu- ların deyimiyle "Güneşin Tiyatrosu"nu seyrettikten sonra Pretoria Çeşmesi'ne doğru yol alın. Öğle yemeğinden önceyse şehrin en ünlü dondurmacılarından Brioscià'ya uğramayı ihmal etmeyin. Bu parçadaki aşağıdakilerin hangisinin örneğine yer verilmemistir? A) Sifat tamlaması B) Belirtisiz isim tamlaması C) Zincirleme isim tamlaması D) Kurallı birleşik sıfat E) Belirtili isim tamlaması

> 21. Uygulamalı antropolojinin, sömürü imparatorlukları döneminde ortaya çıktığı bilinmektedir. Dönemin uygulamalı antropologları olarak ele alınanlar Britanya İmparatorluğu'nun araştırmacılarıdır. Bu araştırmacılar, imparatorluğa kolonileri hakkında bilgilendirici raporlar hazırlamakla görevlidirler. Koloniler, önemli ekonomik kaynaklar olarak görülmektedir. Bu dönemde antropogların yaygın bir biçimde sömürgeci yönetime raporlar hazırladığı hatta bu yönetimi meşrulaştırmak veya bazı şeyleri gizlemek için bunları ürettiği çok açıktır. TYT ---- TÜRKÇE Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? rind dan A) Aslında siyasi çalışmalar yürütülürken dönemin savaş şartları da göz önünde bulundurulmaktadır B) Bu sebeple imparatorluk sistemi içine alınan koloniler hakkında yürütülen sosyal çalışmalar oldukça önemsenmektedir C) Tek başına koloni tabanlı uygulamalı antropoloji, sosyal yapı hakkında daha çok bilgiye ulaşmayı zorlaştırmıştır D) Uygulamalı antropolojinin gelişimindeki bir diğer önemli durak ise bir sonraki yüzyılın ilk yarısıdır E) Yani uygulamalı antropolojinin bu ilk örneklerine bakıldığında sorun olarak kabul edilen yapılar çok azdır 22. Sumatra, Endonezya'ya ait ada sisteminin en batida 23.

Edebiyat Atlası dergisinin öncelikli hedeflerinden biri; gün- den güne gücünü yitiren, gözden düşen edebiyatın ha- yatımızdaki karşılığını yeniden sorgulamak, gündeme getirmek, önemini, vazgeçilmezliğini ortaya koymaktır. Bu cümlenin ögeleri, aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla doğru olarak verilmiştir? A) Özne - yüklem B) Özne - nesne - yüklem C) Özne - nesne - zarf tümleci - yüklem D) Nesne dolaylı tümleç - özne - zarf tümleci - yüklem E) Özne - ilgeç tümleci - dolaylı tümleç - nesne - yüklem -

giz bir lan eye Hen TÜRKÇE 24/ 2011 yılında Hindistan'da yedi yüz seksen milyon kişi okur yazardı, başka bir deyişle de nüfusun yüzde yetmiş dördü. Fakat ülkedeki bir sivil toplum örgütünün yaptığı araştırma- ya göre okuryazar Hintlilerin en az dört yüz milyonu günlük hayattaki basit metinleri aslında okuyamıyordu. Şaşırtıcıdır ki, aynı sene yapılan başka bir araştırmaya göre de yedi yüz sek- sen milyon Hintli günde ortalama üç saat televizyon izliyordu. Gelişmekte olan ülkelerin çoğunda olduğu gibi Hindistan'da da okur yazarlık oranının düşüklüğü ekonomik gelişimin önünde- ki en önemli engellerden biri. Hindistan'daki insanların, büyük bir kısmı çocuklarının ev ödevlerine yardımcı olamıyor, doktor- ların yazdığı reçeteleri okuyamıyor, hükümetin refah planlarını anlamıyor, iş ilanlarına bakamıyor ya da gazete okuyamıyor. I. Eğitimsizlik, Hindistanlıların ekonomik ilerlemesine engel olmaktadır. II. Televizyon izleme oranı en yüksek olan ülkelerden birisi Hindistan'dır. III. Hintlilerin büyük bir kısmı okuryazar olarak görülmesine rağmen gerçekte okuma konusunda çok zayıftır. Bu parçadan yukarıdaki yargılardan hangileri çıkarılamaz? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III

Allan der: ecini etici ene- mak imi- arını sine DENEME-1 28. Kralın biri bir gün rüyasında kendini sarayın bahçesinde- ki güller içinde görür. Birbirinden güzel ve canlı bu güller arasında dolaşırken birden etrafındaki güller teker teker kuruyup dökülür. Şaşkınlık ve korkuyla rüyasından uya- nan kral, ülkedeki en iyi rüya tabircilerinin bulunmasını is- ter, Ülkedeki en iyi ikhtabirci saraya getirilir. Kral bunlardan ilkine rüyasını anlatır ve rüyadaki hikmeti sorar. Tabirci krala, "Kralım maalesef tüm sevdiklerinizin ölümünü göre- ceksiniz." der. Kral bu yoruma çok hiddetlenir ve tabirciyi zindana attırır. İkinci tabirciyi çağıran kral, rüyasını tekrar anlatır ve yorum bekler. İkinci tabirci ise şöyle der: "Kralim müjde! Sevdiklerinizle birlikte geçireceğiniz bu hayatta en uzun ömürlü olan sizsiniz. Bunun üzerine kral bu tabirciyi bir kese altınla ödüllendirir. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ula- şılabilir? ASözün güzeli, olumsuz bir durumu olumluya çevirir. İnsanlar yalnızca duymak istediklerini dinler. C) Tatlı dilli kişiler toplumda çok sevilirler. D) Dili etkili kullanmak, iyi bir eğitimle mümkündür. E) Doğruluğundan emin olunmayan bir bilgiyi vermek her zaman sıkıntı yaşatır. 29. "Arkanızdan atlı geliyor gibi anlatmayin tane tane ko-

4. Gülelim oynayalım kâm alalım dünyadan Mâ-i tesnîm içelim çeşme-i nev-peydâdan Görelim âb-ı hayât aktığın ejderhâdan Gidelim serv-i revanim yürü Sa'd-âbâd'a Geh varıp havz kenarında hırâmân olalım Geh gelip kasr-ı cinan seyrine hayran olalım Gâh şarkı okuyup gâh gazel-hân olalım Gidelim serv-i revanim yürü Sa'd-âbâd'a Bu dizeler biçim ve içerik özellikleri dikkate alın- dığında aşağıdaki sanatçılardan hangisine ait olabilir? A) Fuzuli B) Baki D) Şeyh Galip C) Nedim ↓ E) Nefi

3. 2. 1. Çok iyi bildiği bu sorunun cevabını nasıl yanlıs yaptı inanılır gibi değil! Konuyu uzun ve gereksiz betimlemelerle dahe da anlaşılmaz hale getirmiş. III. Ders çalış diye ne kadar söylediysem de beni hiç dinlemedi. Keşke V. Keşke arabayı kullanmasına hiç izin vermesey- dim. pişmanlık V. Yıllarca yunusların sürü sürü gözlerimin önün- den geçtiğini, zamanın hepimizi, az rastlanan anların son tanıklarına çevirdiğini nasıl göre- medik! Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangi ikisin- de yakınma anlamı yoktur? A) I. ve II. B) I. ve IV. D) III. ve IV. Roman In ve IV. E) N. ve V.

(1) Munzur gözelerini âdeta bir şenlik alanına çeviren ziyaretçiler dualar ederler; türküler, halaylar eşliğinde piknik yaparlar. (II) Orada kimse "yabancı" değildir. (III) Hangi sofraya oturursanız oturun hiç soru sorma- dan en güzel yiyecekler önünüze konulur. (IV) Hangi halaya girerseniz girin bir tebessüm ile kabul edilirsi- niz de tutarsınız ellerinden. (V) insan olmanın, bir ara- da olmanın yepyeni ve benzeri dünyanın çok az yerin- de görülebilecek hâlini tecrübe edebileceğiniz bu ken- ti ömrünüzde en az bir kere ziyaret etmelisiniz bana sorarsanız. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağı- dakilerden hangisi vanlıştır? A) L cümlede; bir gözlem, benzetme yoluyla aktarıl- mıştır. B) II. cümlede, öznel bir yaklaşımda bulunulmuştur. Ill. cümlede, kesinlik bildiren bir durumdan söz edil- miştir. DIV. cümlede, istenmeden de olsa gerçekleşen bir eylem belirtilmiştir. V. cümlede, bir öneride bulunulmuştur.

TYT/Türkçe 12. Antalya'da Gemi Karaya Oturdu, Kaptan Gemiyi Terk Etmedi Kaleiçi Yat Limanı yakınındaki Yavuz Özcan Parkı hiza- sındaki falez kayalıklarına çarparak, yan yatan geminin kayalar arasına sıkıştığı belirtiliyor. Antalya'da 100 km hızla esen firtina, kuru yük gemisinin karaya oturması- na neden oldu. Geminin kaptanı Galal Ahmed Mohamed Gad (57) ise yan yatan gemiyi terk etmedi, ardından Gad ve gemici Shokry Mohamed Ali Hassan halatla karaya çekilerek kurtarıldı. Bu arada, Antalya Körfezi'ndeki şid- detli fırtınadan korunmak üzere çok sayıda yük gemisinin Antalya Limanı ile küçük koylara sığındıkları, Antalya Limanı'nda yeni bir geminin girebileceği yer kalmadığı bildirildi. Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi säv- lenebilir? A) Kanıtlanamayan varsayımlar üzerinde yorum yapıl- maktadır. B) Kendi içerisinde tutarsızlıkları ve yanlılıkları bulun- maktadır. C) İstatistiki verilerin gerçeği yansıtmadığı ortaya koyul- maktadır. D) Ortaya atılan iddia, gerekçesiyle birlikte verilerek ikna yolu tercih edilmektedir. E) Toplumun farklı kesimlerinin bakış açıları karşılaştırıl- maktadır.

AYT | TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI-SOSYAL BİLİMLER-1 TESTİ töder 24 Yazann öykülerinde işlediği konular arasında aşk başta gelir. Evlilik, insanların hayalleri, özlemleri, sanat - sanatçı, çocuklar ve hayvanlar üzerine izlenimler / düşünceler, öy- külerinde ele aldığı öteki ana konulardır. Sosyal konuları ise hayatın zorlukları ve savaşın yol açtığı olumsuz durumlar olarak belirtmek mümkündür. Bu konu başlıklarından hare- ketle, bireysel konuların ağırlıkta olduğunu, toplumsal özellik taşıyanların ise ancak birkaç öyküde doğrudan işlendiğini belirtmek mümkün, özellikle, yazarın "İhtiyar Dost"ta hayali bir dostla söyleşilerinden oluşan öykü-makaleler, II. Meşruti- yet Dönemi'nin sosyal atmosferini eleştirme yolunda kaleme alınmıştır. Bu parçada özellikleri verilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir? A) Halit Ziya Uşaklıgil B) Recaizâde Mahmut Ekrem C) Namık Kemal D) Cenap Şahabettin E) Hüseyin Cahit Yalçın