Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Lise Türkçe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
lens
L'd
GIVE
20-21. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
nal
-Türk edebiyatının ve II. Yeni'nin önemli şairlerinden biri olan Cemal
Süreya, edebiyatımızda daha çok şair olarak tanınmakla birlikte aynı
im zamanda önemli bir deneme yazarımızdy. Denemelerinde farklı
konuları ele alan yazar, çoğunlukla edebiyat ve dil üzerine yazmıştır.
Cemal Süreya'nın denemelerinde göze ilk çarpan, deneme yazarlığı
ile şairliği arasındaki ilişki ve bu ilişkinin Cemal Süreya'nın yazarlığına
olumlu etkileridir Cemal Süreya'nın denemeciliğini değerlendiren
yazarlar da bir deneme yazarı olarak Cemal Süreya'yı başarılı bulur
ve deneme yazarlığını diğer özelliklerinden ziyade şairliğiyle iliş-
kilendirirler. Behçet Necatigil, bir yazısında "Cemal Süreya, sade
bir şair olarak mı karşımızda? Hayır, o şairliğinin yanı sıra nefis
bir denemeci, bir portre yazarı; zekâsının inceliğinde, şakasının
doruğunda, gözlemciliğinin aşılmazlığında bir düşünce adamıdır."
der.
-DEU
20. Bu parçada Cemal Süreya ile ilgili aşağıdakilerin hangisinden
söz edilmemiştir?
A) Gözlem yeteneğiyle bir düşünce adamı olarak da değerlendiril-
diğinden
B) Şairliğinin yanı sıra önemli bir deneme yazarı olduğundan
CDenemelerini daha çok edebiyat ve dil üzerine yazdığından
D) Farklı şiir çizgilerinden sonra II. Yeni'de karar kıldığından
Deneme yazarlığı ile şairliği arasındaki ilişkinin olumlu etkilerin-
den
gun lind
MA
21. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Alıntılama
B) Açıklama
İkileme
D) Mecazlı söyleyiş
E) Niteleyici sözcükler
22-23. soru
(1) İnsanlığın
tüm ayrıntılar
inanç, düşünc
tüm coğrafya
konulan arma
ramanlara ver
Türk'ün sevg
güzelinin ya
(IV) Türk kül-
rin farklı ve
öncesi inanc
mimarilerinc
kadar, kuşla
başarmışlar
22. Bu parça
hangis
A) I. cüm
B) II. cüm
C) III. cür
D)(IV. cü
E) V. cür
23. Bu parç
A) Türk
mişi
B) Tür
nun
Tür
ges
D Ku:
li b
E) Ha
me
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
lens L'd GIVE 20-21. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. nal -Türk edebiyatının ve II. Yeni'nin önemli şairlerinden biri olan Cemal Süreya, edebiyatımızda daha çok şair olarak tanınmakla birlikte aynı im zamanda önemli bir deneme yazarımızdy. Denemelerinde farklı konuları ele alan yazar, çoğunlukla edebiyat ve dil üzerine yazmıştır. Cemal Süreya'nın denemelerinde göze ilk çarpan, deneme yazarlığı ile şairliği arasındaki ilişki ve bu ilişkinin Cemal Süreya'nın yazarlığına olumlu etkileridir Cemal Süreya'nın denemeciliğini değerlendiren yazarlar da bir deneme yazarı olarak Cemal Süreya'yı başarılı bulur ve deneme yazarlığını diğer özelliklerinden ziyade şairliğiyle iliş- kilendirirler. Behçet Necatigil, bir yazısında "Cemal Süreya, sade bir şair olarak mı karşımızda? Hayır, o şairliğinin yanı sıra nefis bir denemeci, bir portre yazarı; zekâsının inceliğinde, şakasının doruğunda, gözlemciliğinin aşılmazlığında bir düşünce adamıdır." der. -DEU 20. Bu parçada Cemal Süreya ile ilgili aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir? A) Gözlem yeteneğiyle bir düşünce adamı olarak da değerlendiril- diğinden B) Şairliğinin yanı sıra önemli bir deneme yazarı olduğundan CDenemelerini daha çok edebiyat ve dil üzerine yazdığından D) Farklı şiir çizgilerinden sonra II. Yeni'de karar kıldığından Deneme yazarlığı ile şairliği arasındaki ilişkinin olumlu etkilerin- den gun lind MA 21. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Alıntılama B) Açıklama İkileme D) Mecazlı söyleyiş E) Niteleyici sözcükler 22-23. soru (1) İnsanlığın tüm ayrıntılar inanç, düşünc tüm coğrafya konulan arma ramanlara ver Türk'ün sevg güzelinin ya (IV) Türk kül- rin farklı ve öncesi inanc mimarilerinc kadar, kuşla başarmışlar 22. Bu parça hangis A) I. cüm B) II. cüm C) III. cür D)(IV. cü E) V. cür 23. Bu parç A) Türk mişi B) Tür nun Tür ges D Ku: li b E) Ha me
TYT / Türkçe
36, 37, 38, 39 ve 40. sorula aşağıdaki parçaya
göre cevaplayınız.
Çocukluk ve gençlik dönemi değişimle geçer. Yeni
şeyler öğrenmek her gün gerçekleşir. Sürekli farkl
alanlarda yeni şeyler dener, sevdiklerinize devam
eder, pek hoşunuza gitmeyenleri hızla geride bıra-
kırsınız. Yaşam, çevreniz, beyninizin içi dinamiktir,
hep değişir oysa yetişkin yaşa geldiğinizde bazı
şeylerin daha az dinamik, daha az değişken hatta
durağan olmaya başladığını görürsünüz. Alışkan-
lıklarınız, düşünceleriniz, karakteriniz, hobileriniz,
dünyaya bakışınız belli bir noktada sabitleşmiştir.
Tıpkı beyninizdeki nöronların çizdiği yolların sabit-
leştiği gibi... Fast Company'de Vivian Giang'in ka-
leme aldığı yazıya göre, yirmili yaşların ortasından
itibaren sinir yollarının sabitleştiğini görürüz. Ancak
kendimizi yeni şeyler öğrenmeye odaklayarak ve
pes etmeden çalışarak alışkanlıklarımızı kırabilir,
eski beyin yollarını değiştirebilir ve yeni sinir yolları
oluşturabiliriz. 30 yaşına geldiğimizde ise birçoğu-
muz için, karakterimiz oturmuş olur. Alışkanlıkları-1
mızı değiştirmek, sert yönlerimizi yumuşatmak veya
kendimizi çok yumuşak bulduğumuz yönleri sert-
leştirmek oldukça güç hâle gelir. Harvard psikolo-
ğu William James'in 1890'da yayımlanan Psikoloji
Prensipleri kitabında yazdığı gibi, "Birçoğumuz otuz
yaşına geldiğinde karakteri alçı gibidir, bir daha yu-
muşaması mümkün değildir." James kişiliğin belli bir
yaştan sonra sabitleştiği fikrini geliştiren ilk psikolog
olarak modern psikoloji tarihine geçmiştir. James'in
bu hipotezinin üzerine yüzyıldan fazla zaman geç-
miştir ve bugünün psikologları çalışmalarında 25
yaşından sonra beynin sabitleşmeye başladığını
ancak değişimin bu yaşlardan sonra da mümkün
olduğunu göstermektedir. Bu değişim için kilit nok-
ta, sürekli yeni yollar ve bağlantılar yaratmak ve var
olan sinirsel yolları kırmak üzerine olmalıdır. Daha
basit bir dille anlatmak gerekirse beyin gençken ve
henüz tamamıyla gelişimini tamamlamamışken es-
nek bir yapıya sahiptir, şekillendirmek çok daha ko-
laydır. İşte tam da bu sebepten Yönetim ve Kurum-
sal Çalışmalar alanında Massachusetts Institute of
Technology (MIT) öğretim görevlisi Deborah Anco-
na çocukların çok hızlı öğrenebildiklerinin üzerinde
durur. Çocuklar için sünger gibi beyinleri olduğu, her
duyduklarını, gördüklerini hızla içlerine çektiklerini
söyleriz. Doğar doğmaz oluşturmaya başladığımız
sinirsel yollar yıllar içinde yaşımız ilerledikçe sabit-
leşir, derinleşir ve beynin daha büyük bir kısmına
yayılır. Yirmi beş yaşını geçtiğimizde ise, o kadar
çok sinirsel yol vardır ki beynimizin içinde, onlardan
tamamıyla kurtulmak neredeyse imkânsızdır.
36. Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya göre ye-
tişkin yaşa gelindiğinde değişmeyen özellikler
arasında değildir
A) Karakter
C) Düşüncele
14
E) Dünyaya bakış
DENEME 2
Filer
D) Alışkanlıklar
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
A) Alıntılama yapılmiştir
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
C) ifade edilen bir düşünce tarklı yolla tekrar an-
latılmıştır
Pazar kendi fikrini kabul ettirmeye çalışmıştır.
E Benzetmeye yer verilmiştir.
tartim yok
Benim leveb
38. Bu parçaya göre değişimle ilgili olarak
1. Sürekli olabilir.
II. 30 yaşından sonra görülmez.
III. yavaşlama gösterebilir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
Abdin
E) II ve III
değru
Bu parçadan hareketle beyin ile ilgili olarak aşa-
gıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
C) Yalnız III
A) 25 ile 30'lu yaşlarda gelişimini tamamlar.
B) Kişinin aldığı eğitim ve ırk özelliklerine göre üs-
tünlük gösterir.
C) Aynı sinirsel yollarla hareket eden beyin, karak-
teri şekillendirir.
D Gençlik çağında daha esnek bir yapıya sahiptir.
E) Belli bir yaştan sonra değişimi daha zor olur.
karşılayarak
kıvraklık yeni sorunları
uygun çözümler bulmak amacay le, zihnin tim
ágelerio: amaca uygun kullana bilme gelene
ya da gu
Galizie
E) Çok yönlülük
40. Bu parçada altı çizili bölümle çocukların beyin-
lerinin hangi özelliği anlatılmak istenmiştir?
Kivraklık Ma
zeča
C) Değişkenlik ekosi fy!
B) Yavaşlık
D) Sabitlik
TEST BİTTİ.
CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT / Türkçe 36, 37, 38, 39 ve 40. sorula aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Çocukluk ve gençlik dönemi değişimle geçer. Yeni şeyler öğrenmek her gün gerçekleşir. Sürekli farkl alanlarda yeni şeyler dener, sevdiklerinize devam eder, pek hoşunuza gitmeyenleri hızla geride bıra- kırsınız. Yaşam, çevreniz, beyninizin içi dinamiktir, hep değişir oysa yetişkin yaşa geldiğinizde bazı şeylerin daha az dinamik, daha az değişken hatta durağan olmaya başladığını görürsünüz. Alışkan- lıklarınız, düşünceleriniz, karakteriniz, hobileriniz, dünyaya bakışınız belli bir noktada sabitleşmiştir. Tıpkı beyninizdeki nöronların çizdiği yolların sabit- leştiği gibi... Fast Company'de Vivian Giang'in ka- leme aldığı yazıya göre, yirmili yaşların ortasından itibaren sinir yollarının sabitleştiğini görürüz. Ancak kendimizi yeni şeyler öğrenmeye odaklayarak ve pes etmeden çalışarak alışkanlıklarımızı kırabilir, eski beyin yollarını değiştirebilir ve yeni sinir yolları oluşturabiliriz. 30 yaşına geldiğimizde ise birçoğu- muz için, karakterimiz oturmuş olur. Alışkanlıkları-1 mızı değiştirmek, sert yönlerimizi yumuşatmak veya kendimizi çok yumuşak bulduğumuz yönleri sert- leştirmek oldukça güç hâle gelir. Harvard psikolo- ğu William James'in 1890'da yayımlanan Psikoloji Prensipleri kitabında yazdığı gibi, "Birçoğumuz otuz yaşına geldiğinde karakteri alçı gibidir, bir daha yu- muşaması mümkün değildir." James kişiliğin belli bir yaştan sonra sabitleştiği fikrini geliştiren ilk psikolog olarak modern psikoloji tarihine geçmiştir. James'in bu hipotezinin üzerine yüzyıldan fazla zaman geç- miştir ve bugünün psikologları çalışmalarında 25 yaşından sonra beynin sabitleşmeye başladığını ancak değişimin bu yaşlardan sonra da mümkün olduğunu göstermektedir. Bu değişim için kilit nok- ta, sürekli yeni yollar ve bağlantılar yaratmak ve var olan sinirsel yolları kırmak üzerine olmalıdır. Daha basit bir dille anlatmak gerekirse beyin gençken ve henüz tamamıyla gelişimini tamamlamamışken es- nek bir yapıya sahiptir, şekillendirmek çok daha ko- laydır. İşte tam da bu sebepten Yönetim ve Kurum- sal Çalışmalar alanında Massachusetts Institute of Technology (MIT) öğretim görevlisi Deborah Anco- na çocukların çok hızlı öğrenebildiklerinin üzerinde durur. Çocuklar için sünger gibi beyinleri olduğu, her duyduklarını, gördüklerini hızla içlerine çektiklerini söyleriz. Doğar doğmaz oluşturmaya başladığımız sinirsel yollar yıllar içinde yaşımız ilerledikçe sabit- leşir, derinleşir ve beynin daha büyük bir kısmına yayılır. Yirmi beş yaşını geçtiğimizde ise, o kadar çok sinirsel yol vardır ki beynimizin içinde, onlardan tamamıyla kurtulmak neredeyse imkânsızdır. 36. Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya göre ye- tişkin yaşa gelindiğinde değişmeyen özellikler arasında değildir A) Karakter C) Düşüncele 14 E) Dünyaya bakış DENEME 2 Filer D) Alışkanlıklar Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Alıntılama yapılmiştir B) Karşılaştırma yapılmıştır. C) ifade edilen bir düşünce tarklı yolla tekrar an- latılmıştır Pazar kendi fikrini kabul ettirmeye çalışmıştır. E Benzetmeye yer verilmiştir. tartim yok Benim leveb 38. Bu parçaya göre değişimle ilgili olarak 1. Sürekli olabilir. II. 30 yaşından sonra görülmez. III. yavaşlama gösterebilir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve III Abdin E) II ve III değru Bu parçadan hareketle beyin ile ilgili olarak aşa- gıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? C) Yalnız III A) 25 ile 30'lu yaşlarda gelişimini tamamlar. B) Kişinin aldığı eğitim ve ırk özelliklerine göre üs- tünlük gösterir. C) Aynı sinirsel yollarla hareket eden beyin, karak- teri şekillendirir. D Gençlik çağında daha esnek bir yapıya sahiptir. E) Belli bir yaştan sonra değişimi daha zor olur. karşılayarak kıvraklık yeni sorunları uygun çözümler bulmak amacay le, zihnin tim ágelerio: amaca uygun kullana bilme gelene ya da gu Galizie E) Çok yönlülük 40. Bu parçada altı çizili bölümle çocukların beyin- lerinin hangi özelliği anlatılmak istenmiştir? Kivraklık Ma zeča C) Değişkenlik ekosi fy! B) Yavaşlık D) Sabitlik TEST BİTTİ. CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.
BAŞARI İZLEME TESTİ
8.
1. Onun kendi başına bu kadar iş yükünün altından kalkacağını
düşünmüyorum.
II. Bu otobüsün motoru arızalanınca aractaki volcular için yeni
bir otobüs gönderilmiş.
III. Son yıllarda sosyal medyanın da etkisiyle kahve tüketimi önem-
li ölçüde arttı.
IV. Onun mahalledeki evlerden hangisinde oturduğunu biliyor mu-
sunuz?
V. Yalnızca beni değil, başkasını da ayni vaatlerle dolandırmış.
Yukarıda numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi yanlıştır?
A) 1. cümlede, kişi zamiri ve dönüşlülük zamiri kullanılmıştır.
B) II. cümlede, ilgi zamiri kullanılmıştır. X
C) III. cümlede, zamir yoktur.
D) <V cümlede, soru zamiri cümleye soru anlamı katmamistir.
E) VCümlede, belgisiz sifat iyelik eki alarak belgisiz zamir göre-
vinde kullanılmıştır.
9.
Bir firma olarak eleştirileri önemsiyoruz ama yapıcı ve yıkıcı eleş-
tiri ayrımını doğru yapmamız lazım. Bazıları, eleştirmek için eleşti-
näule kicilor baskasının hasarlı adımlarını kendi başarısızlığı-
11. L
im Yayınları
11.
TIL
I
12
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
BAŞARI İZLEME TESTİ 8. 1. Onun kendi başına bu kadar iş yükünün altından kalkacağını düşünmüyorum. II. Bu otobüsün motoru arızalanınca aractaki volcular için yeni bir otobüs gönderilmiş. III. Son yıllarda sosyal medyanın da etkisiyle kahve tüketimi önem- li ölçüde arttı. IV. Onun mahalledeki evlerden hangisinde oturduğunu biliyor mu- sunuz? V. Yalnızca beni değil, başkasını da ayni vaatlerle dolandırmış. Yukarıda numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede, kişi zamiri ve dönüşlülük zamiri kullanılmıştır. B) II. cümlede, ilgi zamiri kullanılmıştır. X C) III. cümlede, zamir yoktur. D) <V cümlede, soru zamiri cümleye soru anlamı katmamistir. E) VCümlede, belgisiz sifat iyelik eki alarak belgisiz zamir göre- vinde kullanılmıştır. 9. Bir firma olarak eleştirileri önemsiyoruz ama yapıcı ve yıkıcı eleş- tiri ayrımını doğru yapmamız lazım. Bazıları, eleştirmek için eleşti- näule kicilor baskasının hasarlı adımlarını kendi başarısızlığı- 11. L im Yayınları 11. TIL I 12
düşün-
zorun-
r yap-
şında
ha ve
ir suç
ğının
e sa-
kes-
izca
ir?
na
ün-
miz
in,
na-
uş-
Eit-
e-
V-
e-
7-
al
19. Gazeteci:
(1)
Modaci:
- Savaşa ve tüm olumsuzluklara rağmen 1930'lu yıllarda Av-
rupa modası ile Amerikan film sektörü etkileşim hâlinde ol-
muştur. Bu yıllar Hollywood'un altın çağı olurken film yıldızla-
ri da moda yönlendiricileri hâline gelmiştir. Dünyaya yeni bir
kadın imgesi sunan Hollywood, kadın siluetinde dişi görüntü-
nün geri gelmesine katkıda bulunmuştur. Avrupalı modacıla-
rin giydirdiği Hollywood film yıldızları, göz kamaştırıcı elbise-
leri ile şıklıklarını sinema dünyasında sergilemişlerdir.
Gazeteci:
(11)
Modaci:
- Marlene Dietrich'in 1932 yılında gerçekleştirdiği Shanghai
Express filminde, kostüm tasarımcısı Travis Banton'un, ola-
ğanüstü tasarımları dikkat çekmektedir. Ayrıca Banton, Anna
May Wong'un Paramount Pictures filmi için en çekici kostüm-
lerinin bazılarını tasarlamıştır. Sinema dünyasının diğer özel
elbiselerini ise Ava Gardner, 1946 yılında çekilen Film Noir
için Rita Haywort ise yine 1946 yılındaki Gilda filminde giye-
rek büyük ilgi toplamışlardır.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han-
gisi sırasıyla getirilmelidir?
A) I. Avrupa sinemasının Amerika üzerindeki etkisi hakkın-
da ne söyleyebilirsiniz?
II. Noir, Gilda, Shangai Express gibi filmlerde kullanılan
kıyafetler nasıldı?
B)
Geçmişte Amerikan sineması ve Avrupa modası ara-
sında nasıl bir bağlantı kurulmuştur?
I. Bu bağlamda örnekler vermeniz gerekirse aklınıza ilk
neler geliyor?
C) I. Savaşın yarattığı olumsuz etkinin, Avrupa kültürü üze-
rindeki etkisi nedir?
II. Marlene Dietrich'in meşhur filminde giydiği kıyafet
sizce de dikkat çekici miydi?
20
Hinc
bölg
D) I. Sinema dünyasının yıldızı olan Holywood kadınları,
kıyafetlerine özen gösteriyor muydu?
Der
ağa
II. Eleştirmenlerin birçok yönüyle beğendiği filmler yıllar
sonra da kalıcı olabildi mi?
lay
|1
ay
le
1. Avrupa'daki kültür değişiminin Amerikan sinemasına
yansıması hakkında ne söyleyebilirsiniz?
I. Modacı olarak 1900'lü yıllarda kıyafetleriyle öne çıkan
filmler hangileri sizce?
ya
fa
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
düşün- zorun- r yap- şında ha ve ir suç ğının e sa- kes- izca ir? na ün- miz in, na- uş- Eit- e- V- e- 7- al 19. Gazeteci: (1) Modaci: - Savaşa ve tüm olumsuzluklara rağmen 1930'lu yıllarda Av- rupa modası ile Amerikan film sektörü etkileşim hâlinde ol- muştur. Bu yıllar Hollywood'un altın çağı olurken film yıldızla- ri da moda yönlendiricileri hâline gelmiştir. Dünyaya yeni bir kadın imgesi sunan Hollywood, kadın siluetinde dişi görüntü- nün geri gelmesine katkıda bulunmuştur. Avrupalı modacıla- rin giydirdiği Hollywood film yıldızları, göz kamaştırıcı elbise- leri ile şıklıklarını sinema dünyasında sergilemişlerdir. Gazeteci: (11) Modaci: - Marlene Dietrich'in 1932 yılında gerçekleştirdiği Shanghai Express filminde, kostüm tasarımcısı Travis Banton'un, ola- ğanüstü tasarımları dikkat çekmektedir. Ayrıca Banton, Anna May Wong'un Paramount Pictures filmi için en çekici kostüm- lerinin bazılarını tasarlamıştır. Sinema dünyasının diğer özel elbiselerini ise Ava Gardner, 1946 yılında çekilen Film Noir için Rita Haywort ise yine 1946 yılındaki Gilda filminde giye- rek büyük ilgi toplamışlardır. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) I. Avrupa sinemasının Amerika üzerindeki etkisi hakkın- da ne söyleyebilirsiniz? II. Noir, Gilda, Shangai Express gibi filmlerde kullanılan kıyafetler nasıldı? B) Geçmişte Amerikan sineması ve Avrupa modası ara- sında nasıl bir bağlantı kurulmuştur? I. Bu bağlamda örnekler vermeniz gerekirse aklınıza ilk neler geliyor? C) I. Savaşın yarattığı olumsuz etkinin, Avrupa kültürü üze- rindeki etkisi nedir? II. Marlene Dietrich'in meşhur filminde giydiği kıyafet sizce de dikkat çekici miydi? 20 Hinc bölg D) I. Sinema dünyasının yıldızı olan Holywood kadınları, kıyafetlerine özen gösteriyor muydu? Der ağa II. Eleştirmenlerin birçok yönüyle beğendiği filmler yıllar sonra da kalıcı olabildi mi? lay |1 ay le 1. Avrupa'daki kültür değişiminin Amerikan sinemasına yansıması hakkında ne söyleyebilirsiniz? I. Modacı olarak 1900'lü yıllarda kıyafetleriyle öne çıkan filmler hangileri sizce? ya fa
9.
HAA
Basım tekniğinin bunca ilerlediği, kitapların bunca çoğaldığı
çağımız, gelecek kuşaklar için öyle karanlık olmayacaktır.
Bu cümleyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A/F Fiilimsilere yer verilmiştir.
B) Edat görevinde ek kullanılmıştır.
Los
Birden fazla sıfat fiil kullanılmıştır.
İsim fiil kullanılmıştır.
Sifat tamlamasına yer verilmiştir.
all mer
mall
& mak
S
12
Lise Türkçe
Yüklemin Türüne Göre Cümleler
9. HAA Basım tekniğinin bunca ilerlediği, kitapların bunca çoğaldığı çağımız, gelecek kuşaklar için öyle karanlık olmayacaktır. Bu cümleyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A/F Fiilimsilere yer verilmiştir. B) Edat görevinde ek kullanılmıştır. Los Birden fazla sıfat fiil kullanılmıştır. İsim fiil kullanılmıştır. Sifat tamlamasına yer verilmiştir. all mer mall & mak S 12
B
6. Cumhuriyet Dönemi, Türk şiiri açısından birçok şiir
topluluğunun çıkmış olması bakımından önemli bir
dönemdir. Bu dönemin ilk edebî topluluğu ise Ye-
di Meşaleciler'dir. Bir "Beş Hececi" olan Yusuf Ziya
Ortaç'ın önerisiyle çıkardıkları Meşale dergisinde
sanat anlayışlarını yayımladıkları bir bildiri ile açık-
lamışlardır. Bu derginin başyazarlığını eleştirdikleri
bir sanat anlayışından olan Ahmet Haşim yapmıştır.
Dergi dört beş ay gibi kısa bir süre basılmıştır. Bu
anlayış yine başka bir "Beş Hececi" olan Halit Fahri
Ozansoy tarafından da kendisine destek bulmuştur.
Hepsi birbirinden genç ve cevval olan, büyük he-
deflerle yola çıkan bu topluluğun üyeleri, hedeflerini
gerçekleştiremeden dağılmıştır. Ziya Osman Saba
ise topluluk sanatçıları içerisinde şiirde başarı gös-
teren tek isimdir.
Bu parçadan hareketle Yedi Meşaleciler için aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenemez?
To
Farklı anlayışa sahip edebiyatçılar tarafından
desteklendiği t
B) Yusuf Ziya Ortaç'ın sanat anlayışıyla örtüşen bir
topluluk olduğu
C) Bir sanatçı hariç diğer sanatçıların şiirde başarı
gösteremediği to
D) Anlayış farklılığına bakmadan dergilerin başka
isimlerce desteklendiği +
E) Topluluğun ömrünün sanat hayatımızda çok uzun
sürmediği
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
B 6. Cumhuriyet Dönemi, Türk şiiri açısından birçok şiir topluluğunun çıkmış olması bakımından önemli bir dönemdir. Bu dönemin ilk edebî topluluğu ise Ye- di Meşaleciler'dir. Bir "Beş Hececi" olan Yusuf Ziya Ortaç'ın önerisiyle çıkardıkları Meşale dergisinde sanat anlayışlarını yayımladıkları bir bildiri ile açık- lamışlardır. Bu derginin başyazarlığını eleştirdikleri bir sanat anlayışından olan Ahmet Haşim yapmıştır. Dergi dört beş ay gibi kısa bir süre basılmıştır. Bu anlayış yine başka bir "Beş Hececi" olan Halit Fahri Ozansoy tarafından da kendisine destek bulmuştur. Hepsi birbirinden genç ve cevval olan, büyük he- deflerle yola çıkan bu topluluğun üyeleri, hedeflerini gerçekleştiremeden dağılmıştır. Ziya Osman Saba ise topluluk sanatçıları içerisinde şiirde başarı gös- teren tek isimdir. Bu parçadan hareketle Yedi Meşaleciler için aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? To Farklı anlayışa sahip edebiyatçılar tarafından desteklendiği t B) Yusuf Ziya Ortaç'ın sanat anlayışıyla örtüşen bir topluluk olduğu C) Bir sanatçı hariç diğer sanatçıların şiirde başarı gösteremediği to D) Anlayış farklılığına bakmadan dergilerin başka isimlerce desteklendiği + E) Topluluğun ömrünün sanat hayatımızda çok uzun sürmediği
16. Sakınduğumdan ol yârı yavuz gözden yavuz dilden
Helâk isterem ağyârı yavuz gözden yavuz dilden
(Yahyaoğlu)
Sakınıp lâ'l-i dür-bârı yavuz gözden yavuz dilden
Yazılmış hatt-ı jengâri yavuz gözden yavuz dilden
(Ahmet Paşa)
Bu beyitler arasındaki ilişki, divan edebiyatında aşa-
ğıdaki terimlerden hangisiyle karşılanmaktadır?
A) Taştir
D) Tehzil
B) Tahmis
E) Tardiyye
C) Tanzir
Lise Türkçe
Divan Şiiri Özellikleri
16. Sakınduğumdan ol yârı yavuz gözden yavuz dilden Helâk isterem ağyârı yavuz gözden yavuz dilden (Yahyaoğlu) Sakınıp lâ'l-i dür-bârı yavuz gözden yavuz dilden Yazılmış hatt-ı jengâri yavuz gözden yavuz dilden (Ahmet Paşa) Bu beyitler arasındaki ilişki, divan edebiyatında aşa- ğıdaki terimlerden hangisiyle karşılanmaktadır? A) Taştir D) Tehzil B) Tahmis E) Tardiyye C) Tanzir
Kendini önemli hissetme ve hissettirme çabasının tutsağı ne-
redeyse herkes. Mütevazılığı bile kibrinden benimsemişler
dolaşıyor aramızda. Çok mütevazı, o kadar ki iltifata kafa-
sını yerden kaldırmıyor, hele bir iltifat etmede gör ne oluyor!
Önce o selam versin deyişinde arayın kibri. Başkasının şa-
kasına gülmemek için girilen kasılmalara bakın. Samimiyet-
siz tebrikleri hatırlayın. İntikam alırmışçasına küsmeleri geti-
rin aklınıza. İnat duygusunu nasıl da yanlış kullanıyor herkes.
Sürekli konuşmak istiyor, anlatmak istiyor herkes, anlatacak
çok şeyi olduğundan emin çünkü.
Bu parçadan çıkarılacak yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanlar ne kadar farklı görünürse görünsün, insanı
değerli kılan erdemler bellidir.
9.
B) Zıt tavırlar sergileyen insanların hangi tavrın içinde yaşa-
dığını anlamak zor oluyor.
Cinsanlar kendilerini farkı göstererek kendilerini daha
değerli algılatmanın peşindeler.
D) Bazı insanlar yaşadıkları eksiklik duygusunu aşmak için
farklı görünme çabasma girer.
Einsanlar, tavırlarına yansıttıkları erdemleri içselleştirme-
mişse yapmacık görünürler.
1
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Kendini önemli hissetme ve hissettirme çabasının tutsağı ne- redeyse herkes. Mütevazılığı bile kibrinden benimsemişler dolaşıyor aramızda. Çok mütevazı, o kadar ki iltifata kafa- sını yerden kaldırmıyor, hele bir iltifat etmede gör ne oluyor! Önce o selam versin deyişinde arayın kibri. Başkasının şa- kasına gülmemek için girilen kasılmalara bakın. Samimiyet- siz tebrikleri hatırlayın. İntikam alırmışçasına küsmeleri geti- rin aklınıza. İnat duygusunu nasıl da yanlış kullanıyor herkes. Sürekli konuşmak istiyor, anlatmak istiyor herkes, anlatacak çok şeyi olduğundan emin çünkü. Bu parçadan çıkarılacak yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanlar ne kadar farklı görünürse görünsün, insanı değerli kılan erdemler bellidir. 9. B) Zıt tavırlar sergileyen insanların hangi tavrın içinde yaşa- dığını anlamak zor oluyor. Cinsanlar kendilerini farkı göstererek kendilerini daha değerli algılatmanın peşindeler. D) Bazı insanlar yaşadıkları eksiklik duygusunu aşmak için farklı görünme çabasma girer. Einsanlar, tavırlarına yansıttıkları erdemleri içselleştirme- mişse yapmacık görünürler. 1
A
TYT / Türkçe
A
36. Çok eski zamanlardan bu yana anlatılan bir hikâyeden
now bahsetmek istiyorum: "Antik Yunan zamanında yaşamış
filozof ve matematikçi Pisagor, bir gün bir demirci dükkâ-
nının önünden geçerken bazı sesler işitir ve dikkatini bu
sesler üzerine yoğunlaştırır. Demircinin çekicini örse vur-
duğunda çıkan seslerden bazıları, hoş bir çınlama oluştu-
rurken bazılarını rahatsız edici bir görüntü oluşturduğunu
fark eder. Bunun nedenini merak eden Pisagor, bir gün
boyunca demirci dükkânında oturur. Demirciden çekicini
örse farklı kuvvetlerde vurmasını ister ve çıkan sesleri dik-
katli bir şekilde dinler. Demircinin çekici güçlü ya da ha-
fif vurmasının çıkan sesin şiddetini değiştirmek dışında bir
etki oluşturmadığını fark eder. Ayrıca seslerdeki değişikli-
ğin, çekicin kütlesinden kaynaklandığını şaşkınlıkla anlar.
Aine
I. Dikkatli bir şekilde çevresini gözlemler.
riso simuo
Mennepremic
II. Farkına vardığı bazı şeylerin üzerinde yoğunlaşır.
BomBins tonter shades
III. Merak ettiği bir şeyi çözümlemeye çalışır.
IV. Hırslı bir yapıya sahip olduğu için istediği durumları çö-
züme kavuşturur.
Bu hikâyede söz edilen Pisagor ile ilgili olarak yukarı-
dakilerden hangileri söylenemez?
A) Yalnız I
B) Yalnız IV
D) II ve III
E) III ve IV
C) I ve II
37. Şiir,
qux Beğ
edel kelin
she yük
latn
ğer
de
hipoku!
hir
Aktif Öğrenme Yayınları
nab B
le
lesy A
E
risor
EDIS
3
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
A TYT / Türkçe A 36. Çok eski zamanlardan bu yana anlatılan bir hikâyeden now bahsetmek istiyorum: "Antik Yunan zamanında yaşamış filozof ve matematikçi Pisagor, bir gün bir demirci dükkâ- nının önünden geçerken bazı sesler işitir ve dikkatini bu sesler üzerine yoğunlaştırır. Demircinin çekicini örse vur- duğunda çıkan seslerden bazıları, hoş bir çınlama oluştu- rurken bazılarını rahatsız edici bir görüntü oluşturduğunu fark eder. Bunun nedenini merak eden Pisagor, bir gün boyunca demirci dükkânında oturur. Demirciden çekicini örse farklı kuvvetlerde vurmasını ister ve çıkan sesleri dik- katli bir şekilde dinler. Demircinin çekici güçlü ya da ha- fif vurmasının çıkan sesin şiddetini değiştirmek dışında bir etki oluşturmadığını fark eder. Ayrıca seslerdeki değişikli- ğin, çekicin kütlesinden kaynaklandığını şaşkınlıkla anlar. Aine I. Dikkatli bir şekilde çevresini gözlemler. riso simuo Mennepremic II. Farkına vardığı bazı şeylerin üzerinde yoğunlaşır. BomBins tonter shades III. Merak ettiği bir şeyi çözümlemeye çalışır. IV. Hırslı bir yapıya sahip olduğu için istediği durumları çö- züme kavuşturur. Bu hikâyede söz edilen Pisagor ile ilgili olarak yukarı- dakilerden hangileri söylenemez? A) Yalnız I B) Yalnız IV D) II ve III E) III ve IV C) I ve II 37. Şiir, qux Beğ edel kelin she yük latn ğer de hipoku! hir Aktif Öğrenme Yayınları nab B le lesy A E risor EDIS 3
yor-
ma-
deki
aş-
ta-
ah-
cin
na
7.
Net Stratejisi
(1) Doğal hayatı izleme uzmanları, Akyatan Yaban Hayatı Ge-
liştirme Sahası'nda yuva yapan bir yeşil deniz kaplumbağası-
na geçtiğimiz haftalarda uydu vericisi taktı. (II) Akyatan Kum-
salı'nda deniz kaplumbağası izleme çalışmaları, 2006 yılın-
dan bu yana devam ediyor. (III) Çalışmalar kapsamında yeşil
deniz kaplumbağası yuvalarının sezona bağlı dağılımı, yav-
ru başarısı, çıkış dönemleri ve ekolojisi üzerine veri toplanı-
yor. (IV) Yeşil deniz kaplumbağası, Uluslararası Doğayı Ko-
ruma Birliği'nin Kırmızı Listesi'nde yer alıyor. (V) Verici saye-
sinde yeşil deniz kaplumbağasının kıyıdan ayrıldıktan sonra
nerede kışladığı, nerede beslendiği takip edilebilecek ve ge-
rekli önlemler alınabilecek.
Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu gidermek için
aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?
A) I. cümle ile III. cümle yer değiştirilmelidir.
B) II. cümle parçanın sonuna getirilmelidir.
C) III. cümle ile IV. cümle yer değiştirilmelidir.
DIM. cümle parçanın başına getirilmelidir.
E) II. cümle ile V. cümle yer değiştirilmelidir.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
yor- ma- deki aş- ta- ah- cin na 7. Net Stratejisi (1) Doğal hayatı izleme uzmanları, Akyatan Yaban Hayatı Ge- liştirme Sahası'nda yuva yapan bir yeşil deniz kaplumbağası- na geçtiğimiz haftalarda uydu vericisi taktı. (II) Akyatan Kum- salı'nda deniz kaplumbağası izleme çalışmaları, 2006 yılın- dan bu yana devam ediyor. (III) Çalışmalar kapsamında yeşil deniz kaplumbağası yuvalarının sezona bağlı dağılımı, yav- ru başarısı, çıkış dönemleri ve ekolojisi üzerine veri toplanı- yor. (IV) Yeşil deniz kaplumbağası, Uluslararası Doğayı Ko- ruma Birliği'nin Kırmızı Listesi'nde yer alıyor. (V) Verici saye- sinde yeşil deniz kaplumbağasının kıyıdan ayrıldıktan sonra nerede kışladığı, nerede beslendiği takip edilebilecek ve ge- rekli önlemler alınabilecek. Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu gidermek için aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır? A) I. cümle ile III. cümle yer değiştirilmelidir. B) II. cümle parçanın sonuna getirilmelidir. C) III. cümle ile IV. cümle yer değiştirilmelidir. DIM. cümle parçanın başına getirilmelidir. E) II. cümle ile V. cümle yer değiştirilmelidir.
1.
TEDI
Maksimum N
Italo Calvino bir yazısında, "Klasik, ilk okunduğunda verdiği ke-
şif duygusunu her okunuşunda yeniden veren kitaptır." demiş-
ti. Gogol'ün yapıtları, Calvino'nun bu klasik tanımına en uygun
düşen kitaplar arasındadır. İnsan ruhunun derinliklerine ince
dokunuşlarla inen ve bazen de gerçekliğin dayanılmaz hafif-
liğini o güçlü mizahi kalemiyle okuyucusuna tokat gibi indiren
Gogol, 19. yüzyıl Rus edebiyatının en saygın adlarından biri-
dir. Gogol'ün günümüzde de yepyeni tatlar alınarak okunan
yapıtları, klasiklerin her zaman "modern" olduğunun kanıtıdır.
Bu parçaya getirilebilecek en uygun başlık aşağıdakile-
rin hangisidir?
A) Klasikler Modern midir
B) Gogol'ün Edebî Yönü
C) Gogol'ün Önemli
D) Rus Klasikleri ve Gogol
E) Klasik Bir Yazar: Gogol
3
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. TEDI Maksimum N Italo Calvino bir yazısında, "Klasik, ilk okunduğunda verdiği ke- şif duygusunu her okunuşunda yeniden veren kitaptır." demiş- ti. Gogol'ün yapıtları, Calvino'nun bu klasik tanımına en uygun düşen kitaplar arasındadır. İnsan ruhunun derinliklerine ince dokunuşlarla inen ve bazen de gerçekliğin dayanılmaz hafif- liğini o güçlü mizahi kalemiyle okuyucusuna tokat gibi indiren Gogol, 19. yüzyıl Rus edebiyatının en saygın adlarından biri- dir. Gogol'ün günümüzde de yepyeni tatlar alınarak okunan yapıtları, klasiklerin her zaman "modern" olduğunun kanıtıdır. Bu parçaya getirilebilecek en uygun başlık aşağıdakile- rin hangisidir? A) Klasikler Modern midir B) Gogol'ün Edebî Yönü C) Gogol'ün Önemli D) Rus Klasikleri ve Gogol E) Klasik Bir Yazar: Gogol 3
Aşağıdakilerin hangisinde, aynı edebî döneme
ait hikâye kitapları bir arada verilmiştir?
A) Harap Mabetler - Solgun Demet
B) Dağa Çıkan Kurt - Saime
C) Tanrı Misafiri - Şemsa
D) Yüksek Ökçeler - Bir Serencam
E) Memleket Hikâyeleri - Bu muydu?
Lise Türkçe
Servetifünun Dönemi’nde Roman Özellikleri
Aşağıdakilerin hangisinde, aynı edebî döneme ait hikâye kitapları bir arada verilmiştir? A) Harap Mabetler - Solgun Demet B) Dağa Çıkan Kurt - Saime C) Tanrı Misafiri - Şemsa D) Yüksek Ökçeler - Bir Serencam E) Memleket Hikâyeleri - Bu muydu?
TYT/ Türkçe
31. Dijital ortamdan alınan her türlü kişisel veri, yapay zekâ
algoritmaları ile işlenerek bireylerin davranışlarını
anlayabilen, tahmin edebilen hatta taklit edebilen
"dijital" ikizini oluşturmak mümkün hâle gelmiştir. Bu
yöntemle aynı zamanda bireylerin ve toplumların olumlu
ya da olumsuz manada yönlendirilmesi de zaman
zaman gerçekleşebilmektedir. Bununla beraber kişisel
verilerin kullanılması ile kompleks hastalıkların
tedavilerinin bulunması ve ayrıca kişiye özel tedavi
yöntemlerinin geliştirilmesi de mümkün olabilmektedir.
Bu da ----.
I. dijital ortamda kullanılan verilerin her iki yanı
keskin bir bıçak olduğunu göstermektedir
II. sağlık alanında bireylerden toplanan verilerin
analizi ile daha ileri ve doğru tanı teknikleri
geliştirmenin mümkün olduğunu kanıtlamaktadır
III. internetten satış yapan firmaların müşterilerin
verilerini kullanarak satış politikası oluşturmalarına
açıklık getirmektedir
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
yukarıdakilerden hangileri getirilebilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) ve II
E) II ve III
C) Yalniz III
32.
Paraf Yayınları
Lise Türkçe
İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler
TYT/ Türkçe 31. Dijital ortamdan alınan her türlü kişisel veri, yapay zekâ algoritmaları ile işlenerek bireylerin davranışlarını anlayabilen, tahmin edebilen hatta taklit edebilen "dijital" ikizini oluşturmak mümkün hâle gelmiştir. Bu yöntemle aynı zamanda bireylerin ve toplumların olumlu ya da olumsuz manada yönlendirilmesi de zaman zaman gerçekleşebilmektedir. Bununla beraber kişisel verilerin kullanılması ile kompleks hastalıkların tedavilerinin bulunması ve ayrıca kişiye özel tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi de mümkün olabilmektedir. Bu da ----. I. dijital ortamda kullanılan verilerin her iki yanı keskin bir bıçak olduğunu göstermektedir II. sağlık alanında bireylerden toplanan verilerin analizi ile daha ileri ve doğru tanı teknikleri geliştirmenin mümkün olduğunu kanıtlamaktadır III. internetten satış yapan firmaların müşterilerin verilerini kullanarak satış politikası oluşturmalarına açıklık getirmektedir Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarıdakilerden hangileri getirilebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) ve II E) II ve III C) Yalniz III 32. Paraf Yayınları
nelere
kaçın-
ediyor
kenin
ağlar
erine
n bir
dan
ne-
uş
in
7.
Maksimum Net Stratejisi
Genetiği değiştirilmiş buğday tüketiminin güvenliği konusun-
da araştırma yapan üç binden fazla bilimsel çalışma bulun-
masına rağmen, dünya nüfusunun neredeyse üçte biri, ge-
netiği değiştirilmiş gıdaların zararlı olduğunu düşünüyor. Ak-
sini gösteren yığınla araştırmaya rağmen, neredeyse her üç
insandan birinin bu mite sahip olmasını pek çok açıdan tar-
tışmak mümkün elbette. Ancak genetiği değiştirilmiş buğday-
ların, diğer genetik seçilim teknikleriyle geliştirilen buğday-
lardan daha zararlı olmadığı konusunda bilimsel bir uzlaş-
ma olduğunu bir kez daha hatırlatmış olalım. Yine de bu va-
him tabloya rağmen, komplo teorileri bilimin elinden kurtu-
lamıyor. Araştırmalara göre, insanların; insan evrimi, büyük
patlama teorisi, kök hücre araştırmaları ve iklim değişimi gibi
bilimsel konular üzerindeki düşünceleri büyük oranda politik
ve dinî eğilimlerden etkileniyor. Yani halk arasındaki yaygın
inanışın aksine, yüksek eğitim seviyesine sahip olmanın ba-
zen bu tarz bilimsel konularda daha polarize fikirler oluşturma
eğilimini ortadan kaldırmadığı görülüyor. Örneğin yüksek bir
eğitim seviyesine sahip olsa da muhafazakâr insanlar, bilim-
sel uzlaşmanın oluştuğu iklim değişimini reddetmeye devam
ediyor. Buna karşın, eğitimli liberaller ise iklim değişimi ko-
nusunda daha hassas davranabiliyor. Benzer eğilimler, kök
hücre araştırmaları ve evrim konularında da gözlemlenebilir.
Bu parçaya göre
1. Eğitim seviyesinin bazı bilimsel konular için fikir üretme
konusunda tek belirleyici olmadığını söylemek mümkün-
dür.
II. Bir konunun varlığı ya da yokluğu bilimsel olarak kanıtlan-
mış olsa da bazı bilim çevreleri kanıtlanan bu bilimsel teo-
riye ayak direyebilmektedir.
III. Komplo teorileri nedeniyle bilimsel çalışmalar zaman
zaman kesintiye uğrayabilmektedir.
yargılarından hangilerine ulaşmak mümkündür?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) Il ve Ill
E) I ve III
C) I ve II
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman
nelere kaçın- ediyor kenin ağlar erine n bir dan ne- uş in 7. Maksimum Net Stratejisi Genetiği değiştirilmiş buğday tüketiminin güvenliği konusun- da araştırma yapan üç binden fazla bilimsel çalışma bulun- masına rağmen, dünya nüfusunun neredeyse üçte biri, ge- netiği değiştirilmiş gıdaların zararlı olduğunu düşünüyor. Ak- sini gösteren yığınla araştırmaya rağmen, neredeyse her üç insandan birinin bu mite sahip olmasını pek çok açıdan tar- tışmak mümkün elbette. Ancak genetiği değiştirilmiş buğday- ların, diğer genetik seçilim teknikleriyle geliştirilen buğday- lardan daha zararlı olmadığı konusunda bilimsel bir uzlaş- ma olduğunu bir kez daha hatırlatmış olalım. Yine de bu va- him tabloya rağmen, komplo teorileri bilimin elinden kurtu- lamıyor. Araştırmalara göre, insanların; insan evrimi, büyük patlama teorisi, kök hücre araştırmaları ve iklim değişimi gibi bilimsel konular üzerindeki düşünceleri büyük oranda politik ve dinî eğilimlerden etkileniyor. Yani halk arasındaki yaygın inanışın aksine, yüksek eğitim seviyesine sahip olmanın ba- zen bu tarz bilimsel konularda daha polarize fikirler oluşturma eğilimini ortadan kaldırmadığı görülüyor. Örneğin yüksek bir eğitim seviyesine sahip olsa da muhafazakâr insanlar, bilim- sel uzlaşmanın oluştuğu iklim değişimini reddetmeye devam ediyor. Buna karşın, eğitimli liberaller ise iklim değişimi ko- nusunda daha hassas davranabiliyor. Benzer eğilimler, kök hücre araştırmaları ve evrim konularında da gözlemlenebilir. Bu parçaya göre 1. Eğitim seviyesinin bazı bilimsel konular için fikir üretme konusunda tek belirleyici olmadığını söylemek mümkün- dür. II. Bir konunun varlığı ya da yokluğu bilimsel olarak kanıtlan- mış olsa da bazı bilim çevreleri kanıtlanan bu bilimsel teo- riye ayak direyebilmektedir. III. Komplo teorileri nedeniyle bilimsel çalışmalar zaman zaman kesintiye uğrayabilmektedir. yargılarından hangilerine ulaşmak mümkündür? A) Yalnız I B) Yalnız II D) Il ve Ill E) I ve III C) I ve II
et olduğu,
me
bir
belirtir ki
ünkü bu
oyunca
in
sine
e bu
n
ur,
ne
Paraf Yayınları
1
Deneme
27. Yazı yazmak insana mahsus mudur? Elsiz, kalemsiz,
fırçasız, kâğıtsız ve parşömensiz de yazılabilir bir yazı.
Rüzgâr yazabilir; deniz, ırmak ve çay yazabilir,
hayvanlar yazabilir, belli bir yerinde de irmağın yolunu
tıkayan, kaşlarını çatıp bir dağ parçasını ya da bir kenti
yeryüzünden silen heyelan da yazı yazabilir. ----
Mörike'nin o nazlı kuş adımından Nil ya da Amazon
Irmağı'nın akışına, alabildiğine yavaş bir tempoyla
biçimini değiştiren kaskatı bir buzul parçasının
yürüyüşüne dek doğada gerçekleşen tüm olaylar bizim
tarafımızdan yazılı eser, anlatı, şiir, destan, sahne oyunu
olarak duyumsanabilir.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Kendisine olduğundan fazla manalar atfeden
insanoğlu bu yersiz övüncünün başına açacağı
dertlerden de habersiz görünüyor
B) Ne de olsa adına tabiat dediğimiz bu uçsuz bucaksız
olasılıklar bütünü, hem yapmaya hem de yıkmaya
dair pek çok hikâyeye imza atmıştır milyonlarca yıl
boyunca
C) Mühim olan, onun yazdığı bu işaretlerle ve
alegorilerle dolu yazıyı okuyup yaşamımıza bu
anlamda istikamet verebilme hünerine sahip olmaktır
D) Şu da var ki bu yazıyı giriftleştiren, yanlış okuyan ve
bu harflerle kendi esaret kafesini ören de yine
insanın ta kendisidir
E) Ama sadece insan aklı, görünürde kör güçlerin
elinden çıkan bu eserleri yazı olarak görme eğilim ve
yeteneğini kendisinde barındırır
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
et olduğu, me bir belirtir ki ünkü bu oyunca in sine e bu n ur, ne Paraf Yayınları 1 Deneme 27. Yazı yazmak insana mahsus mudur? Elsiz, kalemsiz, fırçasız, kâğıtsız ve parşömensiz de yazılabilir bir yazı. Rüzgâr yazabilir; deniz, ırmak ve çay yazabilir, hayvanlar yazabilir, belli bir yerinde de irmağın yolunu tıkayan, kaşlarını çatıp bir dağ parçasını ya da bir kenti yeryüzünden silen heyelan da yazı yazabilir. ---- Mörike'nin o nazlı kuş adımından Nil ya da Amazon Irmağı'nın akışına, alabildiğine yavaş bir tempoyla biçimini değiştiren kaskatı bir buzul parçasının yürüyüşüne dek doğada gerçekleşen tüm olaylar bizim tarafımızdan yazılı eser, anlatı, şiir, destan, sahne oyunu olarak duyumsanabilir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Kendisine olduğundan fazla manalar atfeden insanoğlu bu yersiz övüncünün başına açacağı dertlerden de habersiz görünüyor B) Ne de olsa adına tabiat dediğimiz bu uçsuz bucaksız olasılıklar bütünü, hem yapmaya hem de yıkmaya dair pek çok hikâyeye imza atmıştır milyonlarca yıl boyunca C) Mühim olan, onun yazdığı bu işaretlerle ve alegorilerle dolu yazıyı okuyup yaşamımıza bu anlamda istikamet verebilme hünerine sahip olmaktır D) Şu da var ki bu yazıyı giriftleştiren, yanlış okuyan ve bu harflerle kendi esaret kafesini ören de yine insanın ta kendisidir E) Ama sadece insan aklı, görünürde kör güçlerin elinden çıkan bu eserleri yazı olarak görme eğilim ve yeteneğini kendisinde barındırır
f
di
Ancak, bu bilgi işlem sürecinin ortaya çıkması için algila-
yabildiğimiz her şeyin birer zihinsel gerçekliğe dönüşmesi
yani birer kavram ya da hüküm hâline sokulması gerekir.
Gerek dış dünyamızda gerek bedenimizde olup biten
soyut somut tüm gerçekleri beş duyumuz ve sinir sistemi-
miz aracılığı ile algılarız.
W. Bu algılar önce kısa veya uzun vadeli belleğimize kayde-
dilir, sonra erektiği zaman hatırlanarak düşünce sürecin-
de kullanılır.
bibl.
IV. Bu, şu anlama gelir: Bir bilgi veya bir algı, dış dünyanın
bir fotoğrafı değil, zihindeki iz düşümüdür.
V. Bu iz düşümlerin kalıcı olması ve dış dünyayla iletişimde
kullanılması için de kelimeler aracılığı ile bellekte kodlan-
ması gerekir.
amb
IV-V
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bü-
tün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
acuncü olur?
A)
B) II
C) III
7.
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
f di Ancak, bu bilgi işlem sürecinin ortaya çıkması için algila- yabildiğimiz her şeyin birer zihinsel gerçekliğe dönüşmesi yani birer kavram ya da hüküm hâline sokulması gerekir. Gerek dış dünyamızda gerek bedenimizde olup biten soyut somut tüm gerçekleri beş duyumuz ve sinir sistemi- miz aracılığı ile algılarız. W. Bu algılar önce kısa veya uzun vadeli belleğimize kayde- dilir, sonra erektiği zaman hatırlanarak düşünce sürecin- de kullanılır. bibl. IV. Bu, şu anlama gelir: Bir bilgi veya bir algı, dış dünyanın bir fotoğrafı değil, zihindeki iz düşümüdür. V. Bu iz düşümlerin kalıcı olması ve dış dünyayla iletişimde kullanılması için de kelimeler aracılığı ile bellekte kodlan- ması gerekir. amb IV-V Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bü- tün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan acuncü olur? A) B) II C) III 7. D) IV E) V