Lise Türkçe Soruları

değil ili kali virleri yrint- men miş ikil zel- el el 3₁ r 550 12. Des yıldan itibaren, temelini bu söz belirlemiştir. Bu akl sinda insanı tanımlarken sadece aklın ölçü olarak alınmasını, rek, dünyanın merkezine insanı koydular. Asıl ölçü duygula- gerçeğin sadece akıl yoluyla kavranabileceği tezini reddede- insan olmalidir diyorlardı. Her ne kadar bu görüş sübjektif ve nyla, aklıyla, sezgisiyle, hayalleriyle, acıları ve istiraplarıyla Çünkü insanı sadece akıl ve objektif gerçeklerle izah etmek bireyci olsa da insan doğasıbın keşfi bakımından önemlidir. imkânsızdır. Bu parçada söz edilen edebiyat akımı aşağıdakilerden ngisidir? Romantizm C) Natüralizm E) Parasizm B) Realizm D) Sembolizm arşı- 13. Gonca Öğretmen, realizm akımıyla ilgili öğrencilerine neler hatırladıklarını sormuştur. Binnaz: Bu akımda kişinin algılarından bağımsız bir nesnel gerçekliği kabul edilir ve ona da deney ve gözlem yoluyla ulaşılabileceği düşünülür. Pakize: Anlatıda gözleme bağlı olarak nesnel tasvirlerin çokluğu söz konudur. Anlatıcı tarafsızdır, nesnel bir biçimde olayları, durumları ve kişileri sergiler. Behçet: Anlatıcı olağanüstü durumlara, metafizik olay ve var- lıklara yer vermez. Olay örgüsünde neden ve sonuç ilişkilerini önemser, akla yatkın ve olabilir olanı anlatır. Behzat: Realizmin dikkatini insana ve topluma yöneltmesi her kesimden her demografiden insanın romanlarda görül- mesine yol açar. D) Bozat Melike: Realizm, duyguların insanı yanıltmadığını deney ve gözlem yoluyla kanıtlamış ve realist eserlerde duygular sav- ruk bir dille aktarılmıştır. Öğrencilerden hangisi realizmle ilgili bilgi yanlışı yap- mıştır? A) Binnaz C) Behçet By Pakize E) Melike Bu gisic A) D 15.

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı bir anlatım bo- zukluğu yapılmıştır? A) Giydiğiniz kravat size çok yakışmış. B) Bu iki sınıf arasındaki ayrıcalık tespit edilmelidir. C) Öğrenciyi başarısızlığa iten etkinler araştırılıyor. D) Türkiye'de hem karasal hem de Akdeniz iklimi görülür. E) Evler bu şehirde birbirine çok yaklaşıktı. Devimin yanlış kullanılması

Bu cümle deki sözcük türleri abım. Sizlerle daha önce 3391 Kilometre'de buluştuysak ve siz eğer Sifir Kilometre'yi de alıp bu satırları kitaptan okuyorsanız benden daha mutlu bir insan olamaz... Bu demektir ki doğru yoldayım;

TYT Deneme Sınavı 04 28. "İhtiyaç toplumu", yerini "arzu toplumu'na bırakalı epey oluyor. Çağın ideal insanı ihtiyaç duymuyor, o artık arzu ediyor. Zaten bu oyunda işlerin yolunda gidebilmesi için arzuların ihtiyaçları gölgede bırakması şart. Bir ürünü işini görmesi için değil, yeni çıktığı için, onunla kendini daha iyi hissettiğin için satın almalısın. Modasının ne zaman geçeceği planlanmış ürünler pazarında bir yeni modelden bir daha yenisine, dallara tutuna tutuna ilerleyen maymunlar gibi atlamalısın. İşte buna "arzu stratejileri" deniyor ve bu konunun uzmanları, kitle aklını kullanma işini iyi beceriyorlar. Arzu stratejilerinin ışıldayarak işlemesi için mantığını bir kenara bırakıp markalarla birbirinden duygusal bağlar kurman gerekiyor. Zaten popüler kültürün çağın insanına fısıldayıp durduğu da kişinin selametinin doğal içgüdülere güvenmekten geçtiği. Böylece her türlü bilimsel yaklaşım, sorgulama pratiği ve rasyonel düşünce sıkıcı damgası yiyip modası geçenler deposuna kaldırılabiliyor. "Duygunun romantizmi" yine “akıl dışı güçler'e teslim oluyor. BE Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Pazarlama şirketleri, haz odaklı satış stratejileri geliştirmektedir. B) Alıcı kitlesi, moda akumların etkisinde kalarak ürün tüketmektedir. C) Alışverişte gerçekçi düşünmenin yerini bilinçsiz kimi tutumlar almıştır. D) Mantığıyla hareket eden müşteriler de arzu stratejilerine yenik düşmektedir. E) Ürün satın almada duygunun romantizmi akıl dışı güçlere teslim olmaktadır. Kafa Dengi 29. Gaz- 1. Süre O da sayr kavr Yeni ettik Gaz II. Sür www. Bak olm: dura ve b etm Ney Bu har A) B) 9 D)

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "başka” sözcüğü ilgeç (edat) görevinde kullanılmıştır? Burada çeşit çok az, ben başka çocuk ayakkabıları da gör- mek istiyorum. B) Uşküdar'a alışan biri İstanbul'un başka semtlerini hiç tercih eder mi? C)Sana başka, bana başka konuşan kişilerin sözüne güven olur mu? D) Bu işlerin başka türlü olmayacağına artık sen de inanma- lısın. E) Senden başka vefalı bir dostum kalmadı bu dünyada. mudbb100 (8 5.

TYT 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) "Kısa yazacak kadar zamanım yoktu." diyor Mark Twain, kısa yazmanın zorluğundan söz ederken. (II) Kısa yazmak sahiden zor, yazıya oturduğumda ne yazacağım üzerine değil de neleri yazmamam gerektiği üzerine daha çok düşünüyorum. (III) Bir sayfalık yazı için en az üç dört sayfa yazıyorum, sonra da fazlalıkları ayıklamaya çalışıyorum ki bence bu işin en zor kısmı. (IV) Bazen metinle çok uğraştığımda her şey birbirine giriyor, bu noktada sanırım metni olduğu gibi bırakmalı ve hatalarıyla birlikte kabul etmeli. Yazının temelinde hikâye anlatmaya yatkınlık olsa gerek. (VI) Anlatacağınız hikâye konuşmanın sınırlarını aşıyorsa-bu, koca bir hamal küfesi gibi anlatıcının sırtına biniyor; anlatıcı da yükünü hafifletmek için elindeki tek gücü, yazıyı kullanıyor. (VII) Yazı, böylece bir taraftan anlatma ustalığına ayna tutarken bir taraftan da insanı zih- nindeki, yüreğindeki yükten kurtarmış oluyor. 37. Bu parçanın anlatım özellikleri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? yararlanılmıştır. A) Tanık göstermeden B) Karşılaştırma yapılmıştır. C) Öneriden söz edilmiştir D) Benzetmeye yer verilmiştir. E Tartışmacı anlatıma başvurulmuştur. muştur. BİLİM ANAHTARI YAYINLARI 39

biyatı Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. 3. Coğrafyacı açısından ada () konumu () yüzey şekil- leri () yüz ölçümü () nüfusu ve iklimi incelenecek () her yanı suyla çevrili bir kara parçasıdır. Bu parçada ayraçla gösterilen yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A60000 B)(;) (,) (,) (;) (,) (0) (0) DO() () () () EQQQQQ;)

C 8 Harve Aşağıdakilerden lerinden değildir? hangisi roman türünün özellik- A) Yazarın isteğine, göre farklı anlatıcı bakış açıları yer alır. B) Kişi kadrosu; tip ve karakter olarak şekillenir ve geniştir. (C) Kişi ve mekân betimlemeleri yüzeyseldir. D) Olay örgüsü bir temel çatışma etrafında şekille nir. E) Romanın gerçekliği kurmaca gerçekliktir.

arla, nekli erek ga- ksit su, ce na altı ik B isim 32. Yeni edebiyatçı kuşağın, Türkçenin doğru kullanılması konusunda || TÜRKÇE iyi bir eğitim almamasının, yazılan eserlerin başarısını olumsuz yönde etqi isim etkilediği su götürmez bir gerçektir. IV V Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden hangisi yapıca diğer- lerinden farklıdır? A) I B) II (C) II D) IV E) V 33. Kimi zaman sanat dünyasına üstün yetenekli şairler gelir, ağırlıklarını koyar, arkasından kendi anlayışlarını herkese dayatmaya başlarlar. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A Belgisiz sifat vardır. BY Dönüşlülük zamirine yer verilmiştir. e Fiilden isim yapma eki almış sözcükler vardır. DY Yapıca sıralı bir cümledir. E Dilek kipiyle çekimlenmiş eylem vardır,

9. SINIF S 9. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde ismin yerini tutan birden fazla sözcük yoktur? A) Şimdi en uygun biçimde kim aktaracak benim endişelerimi müdür beye? B) Vicdanım beni hiçbir şeyden sorumlu tutmuyor. C) Kendinizin ve çocuklarınızın sağlığı için karantina kuralları- na çok daha iyi uymalısınız. D) Onun başarılı olması için bu kadar uğraşmama rağmen ba- na teşekkür bile etmedi. E) Hasta ziyaretinde kimseyi rahatsız etmemeye dikkat ediyor- duk, bunu gören hemşire bizi tebrik etti. nenu

47-49. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. Ülkemizde, özellikle edebiyat dünyası içinde ilginç bir gerçeğe tanık oluyoruz: Kimse, düşüncelerini ortaya koyarken başkalarından yararlanmak istemiyor. Bu da toplu hâlde sağlam adım atmayı zorlaştırıyor. Tartışmak da tartışılmak da onaylanmak da sanatçı için yararlı- dır. Kaç kişi var bunlardan yararlanan? Genç şairlerimiz, yazarlarımız arasında eski edebiyatımızı, hiç değilse kendi alanında, birinci elden izleyip özüm- semiş kaç isim verebiliriz? Peki, eski kuşağın ustaları hatta bizim kuşağın ustaları genç yazarları tanıyorlar mı? Bir parçalanma var, her kuşak kendi okurunu yeniden ve sıfırdan başlaya- rak kurmak zorunda kalıyor. 49. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada eleştirilen tutumlara benzer bir dav- ranıştır? A) Bir şairin ilk şiir kitabı hakkında tec- rübeli bir eleştirmene danışması B) Yazarın romanında halk hikâyele- rinden özümsediği niteliklere baş- vurması C) Şairin edebiyat dünyası içinde eleş- tiriden uzak, şahsi bir tutum sergi- lemesi D) Farklı kuşaklardan edebiyatçıların sanat etkinliklerinde bir araya gel- mesi E) Usta romancının her hafta yeni çı- kan romanları okurlarına tavsiye etmesi

Montaigne bir keresinde "Yolda karşımıza ilk çıkan insanla konuşur gibi yazmalı." der. Aşağıdakilerin hangisi, ögeleri ve ögelerinin sıralanışı bakımından bu cümleyle aynıdır? A) Arabamız yağmurdan sonra park alanında mahsur kaldı. B) Minik köpek yavruları, uzun süre bahçede birbirleriyle boğuştu. C) Söğüt ağacının dalları ilkbaharın tatlı rüzgârlarıyla kımıldıyordu. D) Bu ödül değerli sanatçımızın son eserine verildi. E) Ağaçları vuran firtina geceleyin ne meyve ne yaprak bıraktı.

(1) Her okuyuşta şiir yeni bir dünyaya açılıyor. (II) Her okur şiire ayrı bir zenginlik katıyor. (III) Şairinin hiç düşünmediği çağrışımlar şiire yerleşiyor. (IV) Böylece şiir şairin belki de aklının ucundan bile geçmeyen bir tazeliğe ulaşıyor. (V) Bu özellik, yazın türleri içinde şiirde daha belirgindir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri, ögeleri ve ögelerinin sıralanışı yönünden aynıdır? A) I ve III B) I ve IV D) Il ve V C) II ve III birge E) IV ve V

Türkçe 13. Aşağıdakilerden hangisinde yazım yanlışı vardır? A) Elindeki torbaları 2. kat yazısının altına bıraktı ve soluklanmaya başladı. B) Bilimsel faaliyetlerin hız kazanması sonucu her gün pek çok yeni bilgiye ulaşılmaktadır. C) Deneme; genelgeçer bilgilere, yargılara yer verme- yen edebî bir türdür. D) İç konuşmadaki düzenli mantık silsilesinden çıka- rak kahramanın düşüncelerini art arda ve düzen- siz bir biçimde vermişti. E) Tanzimat'tan Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadarki ro- manlarda Batılılaşma konusu işlenmiştir.

A) Görselliği C) Kusursuzluğu B) Düzenliliği D) Yansıtıcılığı TARCI 27 Viyana, bugün tarih sayfasında kalmış Avrupa aristokrasi kültürünün işine bağlı solistidir. Barok mimari eserleri, birbirinden usta ellerden çıkan, şehri baştan sona kuşatan heykelleri ve sa- hip olduğu birbirinden güzel park pey- zajları bunun kanıtı. Sadece Viyana şehir merkezinde yürüyerek bu tarihî senfoniyi dinleyebilirsiniz. Bu parçadaki altı çizili sözle Viya- na'nın hangi özelliği vurgulanmış- tır? E) Pahalılığı Y YINEVI yapımla şarısın B) Romar tarılan lunma C) Roma filmle öner D) Kimi ları bilm EY GÖ ger sa Than

7. Aşağıdakilerden hangisi nesnesi ortak olan bir sıralı cümledir? A) Son mektup ötekiler gibi birdenbire tutuşmadı, ince bir duman çıkarak için için yandı. B) Annemin beklediği misafirler gelmedi, tüm emekler boşa gitti. C) Yüreğime yağdı yağmur, bedenimi sardı rüzgâr. D) Geç saatlere kadar okul günlerini andık, konuştuk. E) Sokaklarda tek başına dolaşmayı, insanları izlemeyi çok severdi.