Lise Türkçe Soruları

10. Türkçede önce çoğul, sonra iyelik eki sözcüğe eklenir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya aykırı bir kullanım söz konusudur? A) Şiirlerini çeşitli dergilerde yayımlıyordu. B) Gözlerim eskisi kadar iyi seçemiyor artık. C) Kitaplarınızı masanın altına bırakın. D) Sözleriniz herkesi derinden etkiledi. E) Akşam yemeğine dayımlara gideceğiz. YAYINLARI LIWIT

4. (1) Munzur gözelerini âdeta bir şenlik alanına çeviren ziyaretçiler dualar ederler; türküler, halaylar eşliğinde piknik yaparlar. (II) Orada kimse "yabancı" değildir. (III) Hangi sofraya oturursanız oturun hiç soru sorma- dan en güzel yiyecekler önünüze konulur. (IV) Hangi halaya girerseniz girin bir tebessüm ile kabul edilirsi- niz de tutarsınız ellerinden. (V) insan olmanın, bir ara- da olmanın yepyeni ve benzeri dünyanın çok az yerin- de görülebilecek hâlini tecrübe edebileceğiniz bu ken- ti ömrünüzde en az bir kere ziyaret etmelisiniz bana sorarsanız. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağı- dakilerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede; bir gözlem, benzetme yoluyla aktarıl- mıştır. B II. cümlede, öznel bir yaklaşımda bulunulmuştur. C) III. cümlede, kesinlik bildiren bir durumdan söz edil- miştir. D) IV. cümlede, istenmeden de olsa gerçekleşen bir eylem belirtilmiştir. E) V. cümlede, bir öneride bulunulmuştur. Diğer sayfaya geçiniz.

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ilgeç (edat) yoktur? A) Apartman görevlisi çitleri boyamak için bahçeye çıktı. BY Otobüsümüz İzmir'e varıncaya kadar yağmur hiç dur- madan yağdı.(edat) C) Yeni kiraladığımız bu ev önceki evimize göre daha ge- nişti D) Uludağ'da mevsim yaz olmasına rağmen oteller doluy- du. D Dere kenarına büyük kavak ağaçları dikilerek erozyo- nun önüne geçilecek.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ancak" sözcüğü ilgeç ya da bağlaç görevinde kullanılmamıştır? Ağır bir ameliyat geçirdi ancak kısa sürede kendini to- parlagi. B) Ingilizce ödevimde bana ancak sen yardım edebilirsin. Yağmur yağacağını söylemişlerdi ancak ben şemsiye- mi almamıştım. Hiç durmadan yürümemize rağmen ancak öğleye doğru köye varabildik. E) Bu güzel laleler ancak bu Afrika ülkesinde yetişiyormuş. 1

12. Ela gözlerine kurban olduğum Yüzüne bakmaya doyamadım ben İbret için gelmiş derler cihana Noktadır benlerin sayamadım ben Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Yardımcı fiil kullanılmıştır. 2 B) Yeterlik fiilinin olumsuzu vardır. C) Geniş zamanla çekimlenmiş fiil kullanılmıştır. D Hem duyulan hem görülen geçmiş zaman kullanılmıştır. Birden çok türemiş fiil vardır.

5. Bilim, sadece bilenleri ve uzmanları için ilgilenilir bir şey olmaktan çik. Herkesin anlayabileceği, okuyabileceği ve tartışabileceği bir konuya dö- nüşmeyi başardı. İnsanın varoluşundan günümü- ze ne gibi aşamalardan geçtiği, teknolojinin bu noktadaki rolü ve etkileri, gezegenimizin hangi ev- relerden geçtiği, bunda insan elinin etkileri der- ken, artık hemen herkesin pek çok konuda fikir ve bilgi sahibi olmasını mümkün kılan bir alana dönüştü. Bilimle ilgili yayımlanan kitaplar çoğaldı ve bu kitapların okunurluk oranı her geçen gün artıyor. 1. Artık herkes bilimsel konularla ilgilenebilmek- tedir. PARAGRAFTA YARDI II. İnsanoğlu daha çok uzay konusunu merak et- mektedir. x. Bilimsel yapıtlara olan ilgi gittikçe artmaktadır. Bu parçadan yukarıdaki yargılardan hangileri- ne ulaşılamaz? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II C) Yalnız III E) Ive III

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ile (-la / -le)" ötekiler- den farklı bir görevde kullanılmıştır? A Yağışların başlamasıyla çiftçilerin yüzleri gülmeye baş- ladı. (neden-sonuc)-edat (B) Törende yaptığı konuşmayla herkesin takdirini kazan- mıştı.(edat) Eski arkadaşlarıyla buluşup sinemaya gideceklermiş. ( edot Okulumuzda eski öğrencilerle yeni öğrencilerin tanış- ması için bir etkinlik düzenlendi. (c) E) Bu yıl Almanya'ya kendi arabamızla gitmeyi düşünüyo- ruz.(aracılığıyla)-edat

2. Gazeteci: (1) Yazar: Okuryazar olmayan bir toplumun sahne sanatçıla rinin yazılı metne geçişi doğal ki kolay olmaz. Dahası, yüzyıllar boyunca tiyatrocu kişi "sanatçı" değil, "esnaf" kimliğini benimsemiş, halkı eğlendirmenin esnafça yol- larına yönelmiş. "Perdeli, dekorlu, duruma göre giysi değiştirmeli, yazılı metne bağlı rol ezberlemeli bir sahne ortamı"na kolay alışamaması doğaldır. Ne ki "tuluat ti- yatrosu" Batı tiyatrosu ile geleneksel tiyatro arasında bir orta yol bularak zorlu "geçiş dönemi"ni hızlandırmıştır. Bugün bu tür sancılar yoktur. Gazeteci: (11) Yazar: Oyun yazarlığında en belirgin eğilimler, tüm dönem- lerde gerçekçi/ benzetmeci oyunlar, 1960'larda Haldun Taner'in öncülüğünü yaptığı ve en parlak örneklerini ver- diği bugün de süren epik/ göstermeci/ müzikli/ kabare türlerinde yapıtların oluşturduğu gelenek, 1970'lerde de politik içerikli belgeseller olarak sıralanabilir. 1980'ler- den bu yana bir ölçüde absürd tiyatro ile ilişkilendirile- bilecek çeşitli boyutların, birbirinden farklı yaklaşımlarla değerlendirildiği, soyutlamaya yönelik yazarlık çabaları söz konusudur. Bunlara ek olarak, seyirlik köylü oyunla- rindan ivmelenmiş oyunlar, çağdaş meddah gösterileri sayılabilecek tek kişilik oyunlar da yazılmıştır. - Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Türk edebiyatında farklılaşarak gelişen bir başka çağdaş gelenek var mıdır? (II) Türk tiyatrosunda hangi türler, hangi dönemler- de önemli bir gelişme kaydetmiştir? B) (1) Kültür ve sanatın ilerleme çizgisini belirleyen de- vingen ögeler, bugünkü konuma nasıl ulaştı? (II) Batı tiyatrosu geleneğiyle Türk halk tiyatrosu ge- leneğini buluşturan ilk yazarımız kimdi? (1) Geleneksel tiyatrodan modern tiyatroya geçiş, neden kolay olmadı? (II) Türk tiyatrosunda oyun yazarlığı nasıl bir seyir izlemiştir? D) (1) Tiyatro yapıtları üretenlerin, sorumluluklarını ye- terince taşıdıkları söylenebilir mi? (II) Cumhuriyet Dönemi oyun yazarlığının hangi noktasındayız? E) (1) Büyük bir genç nüfusu olan ülkemizde kültür-sa- nat hizmeti yapma sorumluluğu kime aittir? (II) 1970'lerin ortasında, çoğu tiyatrocu ve yazarı- mız, bilineni yineleyerek tiyatronun niteliğini düşür- müş müdür?

2. Ben, bir yazıda ne kadar anlatıldığına değil ne kadar susul- duğuna bakarım. Susmayan, susamayan yazar, okuyucu- yu susturur. Oysa okurken sözü başlatan yazar ise de onu devam ettiren okur olmalıdır. Hani "Az söyleyenin muradı çok düşündürmektir." derler, ya tam da böyle işte. Sevgili yazar, sen yolu göster; yolu aç; ben yürürüm, benim yerime sen yürüme. Bu parçanın yazarının bir yazarda bulunmasını istedi- ği anlatım özellikleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? Özlülük Yoruma açıklık Duruluk B) Düşündürücülük D) Etkileyicilik

37. Çok küçük yaşlardayken annesinden masallar dinlemeden 11 uyumazmış. Zaman geçtikçe küçükken dinlediği masalların IV onun hayal dünyasını, ucu bucağı olmayan bir oyun bahçesi- ne dönüştürdüğünü keşfetmiş ve mutlu olmuştu. Vamnslese ninipihid Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangileri fiilimsi de- ğildir? esmlu A) I ve III D) Il ve IV B) II ve V NoC) II ve III E) I ve V

X 28. Aşağıdakilerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından diğer- lerinden farklıdır? A) Bana gelen mesajda maçın iptal edildiğinden söz edili sathya yordu. B) Dün gösterime giren bu eşsiz filmi 41.903 kişi izledi. C) Ahmet Haşim'in eserlerinde umutsuzluk söz konusudur. D) "Hıdırellez Şenlikleri" bu yıl yağmur sebebiyle ertelendi. E) Realizm, edebiyatta gerçekliği öne çıkaran bir akımdır.

antığın sınırlarını um sorunlarına elliydi. Öyle kitapları- = güvenim ek istediği n bayağı, mesinden aşağıda- Yanıt Yayınları 35.-36. SORULARI AŞAGIDAKI PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. (1) Millhauser'ın öyküleri, tam uykuyla uyanıklık arasındaki o uyanma anından uyanıklığın dünyasına çekilip çıkarılmış gibi. (II) Konu seçimi, göndermeleri, perspektif farklılığıy- la postmodern edebiyat, kurmaca ve yaratıcı yazarlıkla ilgilenenler için Millhauser'ın Barnum Müzesi gerçekten bulunmaz bir nimet. (III) Öykülerin bir diğer handikabı ise yazarın âdeta sıkılmış gibi yazmayı bir anda kesivermesi. (IV) Öyküler sanki yazar, yarın eline kalemi alsa devam edecekmiş gibi ani finallere sahip. (V) Gerçi, rüyalar da öyle değil mi? A) I 35. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, "Fakat artık üslup olarak yerleşmiş gibi görünen uzun betimlemeler, benim diyen okuru bile zorlayacak cinsten." cümlesi getirilmelidir? B) II 36. Bu parcada goo C) III Julian gücün bir ro D) IV 37. E) V

10. Vargit çiçeği, yaz bitip de soğuklar yavaşça kapıya 1 dayanınca yayla sakinlerine artık göç etme zilinin || çaldığını haber veriyor. Vargitler; ormanlık bölgeler- de,mera ve çayırlarda kendiliğinden yetişiyor. İnsan böylesi zarafetin 1000-3000 metre rakımdaki sert IV hava koşullarına meydan okuyuşuna şaşırıyor. Ta- biata aşkla bağlı biriyseniz onunla kurduğunuz ilişki bu küçük hikâyelerle yeniden canlanıyor. V Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi türü bakımından diğerlerinden farklıdır? A) I C) III D) IV || E) V

dos EK Fill O • İsim Cümlesinde Ek Fiil B 1. Aşağıdakilerin hangisinde "-dır (bildirme)" eki farklı gö- revde kullanılmıştır? PSIS ZA A) Edebiyat dergileri, edebiyat tutkunları için birer okuldur. sm B) Duygularını sayfalara taşıyan kişidir, şair. s C) Dergilere en çok yollanan tür şiirdir. D) Bu dönemde öykü ve romana ilgi azdır. m E) Uzun zamandır resim sergilerine gitmiyormuş.

15. (1) Bebekler dış dünyayı duyuları yoluyla keşfeder ler. (11) Bir bebeğin yaşamının ilk yıllarında edindi- ği olumlu duygusal, fiziksel ve zihinsel deneyimler sağlıklı bir beyin gelişimi için gereklidir. (HI) Yetiş- kinlerin dokunmak, sallamak, konuşmak, gülmek ve ona şarkı söylemek gibi bakım ifadeleri bebek için bir çeşit besindir. (IV) Gün içinde birçok kez tekrarlanan bu deneyimler beyin gelişiminin teme- lini oluşturur. (V) Bebekler çıkarttıkları sesler, yüz ifadeleri ve göz teması kurma biçimleriyle; istekle- rinin ve neye gereksinimleri olduğunun ipuçlarını verirler. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A. cümle, kurallı bir fiil bamlesidir. BY II. cümle, birleşik yapılı isim cümlesidir. C) III. cümle, olumlu bir birleşik cümledir) DY IV. cümle, kurallı bir fiil eumlesidir. V. cümle, sıralı bir cümledir. ✓ 17. E F E E

da edindi- eneyimler (HI) Yetiş- k, gülmek leri bebek birçok kez minin teme- sesler, yüz le; istekle- ipuçlarını elerle ilgili enemez? sidir. edir 17. Elim sanata düşer usta Dilim şeytana, yüreğim acıya Acı hep bana Bana mı düşer usta Huzur ne yana düşer usta Hicran ne yana Yalnızlık hep bana Bana mı düşer usta diyen bir şair hangi ruh hâli içindedir? Q Ölüm korkusu yaşamaktadır. Aşk acısı ile yanıp kavrulmaktadır. Yaşamı boyu yalnız kalmıştır. Hayalleri yıkılmıştır. Yaşadıklarından ötürü isyan etmektedir.