Lise Türkçe Soruları

is lan 5. Daha çok İngiliz edebiyatındaki romanlardan etkilenen Halide Edip'in eserlerini üç grupta inceleyebiliriz. Ka- din psikolojisine eğildiği romanları: Seviye Talip, Han- dan... Kurtuluş Savaşı'nı anlattığı romanları: Türk'ün Ateşle İmtihanı, Ateşten Gömlek... Toplumsal konuları ele aldığı töre romanları: Sinekli Bakkal, Tatarcık... Bu parçada yapılan gruplamada aşağıdaki eserler- den hangisinin örnek verilmesi bilgi yanlışına se- bep olmuştur? HET A) Seviye Talip C) Türk'ün Ateşle İmtihanı UIUIO abricam E) Sinekli Bakkal B) Handan D) Ateşten Gömlek dels tem

10. Aşağıdaki soruların hangisinin cevabı dolaylı tüm- leç değildir? A En son neye karar verdiniz? - Gitmemeye. B)-Bu resmi hep çantanda mı taşıyorsun? - Cüzdanımda. -Çocuklarda da bu hastalık görülebilir mi? - Herkeste. D-Elbisemi hangi terziye diktirdin? - Sokağın başındakine. Q Bu saate kadar neredeydin? Ofiste.

D 344 Aşağıdaki açıklama ve örnek cümle eşleştirmelerin- den hangisi yanlıştır? AD Uç nokta: Kendisiyle ilgili örnek verilecek cümlenin sonuna konur. Örnek: Anadolu'daki yaşamı ele alan başarılı roman- lardan birkaçını sıralayalım: Çalıkuşu, Yaban, Ortadi rek, Kuyucaklı... B) Noktalı virgül: Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için konur. Örnek: Yemeklerden hünkârbeğendi, karnıyarık, kül- basti; meyvelerden mandalina, mango... C) Soru eki: Soru eki veya sözü içeren cümle veya söz- lerin sonuna konu Örnek: Bir ilkbahar sabahı güneşle uyandın mi bie? D) Tırnak: Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gi- bi aktarılan sözler tırnak içine alınır. Örnek: Kitabın ilk sayfasında yer alan, Mevlâna'nın "Gel de birbirimizin kadrini bilelim çünkü ansızın öle- ceğiz, ayrılacağız birbirimizden.sözüyle irkilmiştim. E) Ünlem: Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duy- guları anlatan cümle veya ibarelerin sonuna konur. Örnek: Bir kez olsun aramadın, aşk olsun!

VI TYT Türkçe 23. .? Bu soruyu es geçenler, tiye alanlar var. Onlara göre, edebiyat insana hiçbir şey katmazmış. Ben öyle düşünmüyorum. Gelin sizinle cevaplamaya çalışalım az önceki soruyu. Biz yine ayna benzerliğinden yola çıkarak cevap arayalım sorulara. Aynaya bakarken beğenmediğiniz tarafları; yüzünüzdeki sivilceleri, saçlarınıza düşen akları, cildinizdeki kırışıklıkları; ne kadar güzel olduğunuzu ya da çirkinliğinizi düşünür, yansımanızla konuşup ona kaş göz işareti de yaparsınız. Edebiyat da okura kendi toplumuna dair kesitleri sunarken buna benzer duygular yaşatır. Diyelim ki bulaşıcıdır. Düşündürür, sabit fikir olur. Sonuçta etkiler ve değiştirir. İnsanın manevi ve maddi yolculuğundaki hissî ve zihnî gelişimini sağlar. Eğitimde, sorunların çözümünde edebiyata başvurmak teskin edici ve geliştirici sonuçlar üretecektir. 1838 Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez? Edebiyatın yansıttıkları bir şeyleri değiştirir.mi B) Edebiyat yapıtının gücü nedir 32 Edebiyatın insana olan katkıları nelerdir D) Toplum edebiyata nasıl yön verir E) Edebiyat insanda farklılık yaratır mı 24

7. Aşağıdakilerin hangisinde soru farklı bir ögeyi bul- durmaya yöneliktir? y aport i A) Panodaki bu güzel resmi kim yapmış? B) Evin çatısından az önce aşağı ne düştü? C) Bu kadar kitabı almanızı isteyen kimidi? DY Dün gece sizin kasabaya yağmur mu yağmış? Meja E) Duvar gazetesindeki makaleyi hanginiz yazdı? Gajda,

Sanat eşkil bir dan zili erken bilimin nem arz de ZO kandan deal Dikat Sina 6. (1) Danimarka'daki Kopenhagen Üniversitesinden araştırmacılar, topraktaki mayınları belirlemede kullanılacak yeni bir yöntem üzerinde çalışıyorlar; bu, çevresinde mayın varsa renk değiştiren bir bitki. (II) Araştırmacılar, Arabidopsis thaliana bitkisinin genetik özelliklerinde bazı değişiklikler yaparak bitkinin mayınların yaydığı azot dioksit gazına karşı duyarlı olmasını sağlamışlar. XIII) Toprakta azot dioksit varsa ekildikten sonra 3-5 hafta içinde bitkinin yaprakları kırmızı renge bürünüyor. (IV) Araştırmacılar bunu sağlamak için bitkilerin yapraklarının sonbaharda kızarmasına neden olan doğal özelliklerinden yararlanmışlar. (V) Yaprakların kızarmasında rol oynayan gen, normalde yılın sonbahar dışındaki zamanlarında etkin değildir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? AN. cümlede araştırmacıların üzerinde çalıştıkları yöntemden söz edilmiştir. B) II. cümlede araştırmacıların Arabidopsis thaliana adlı bitkinin genetiği üzerinde değişiklik yapma amacı açıklanmıştır. III. cümlede Arabidopsis thaliana adlı bitkinin genetiği The oynandıktan sonra kazandığı özelliğe değinilmiştir. XXX IV. cümlede araştırmacıların yararlandığı bitki özelliği Vargulanmıştır. V. cümlede üzerinde oynama yapılan genlerin sadece Sonbaharda işlevini yerine getirdiği ifade edilmiştir. 7. Bir dergici; hele sayfaları, boyu bosu ile bir sıkımlık canı olan bir derginin yöneticisi olarak kısa yazı peşine düşer oldum nicedir. Niteliğine hiçbir sözüm olmayan yazıların, her şeyden önce niceli bir alışkanlı

4. Aşağıdaki dizelerin hangisinde soru farklı bir öğeyi bulmaya yöneliktir? Ste A) Rüya gibi ansızın giden kim, kaybolan ne? B) Hiç eksilmeyen renk ve koku o muydu? C) Gözler mi hâlâ unutulmadı dudaklar mı? D) Ve şimdi sen misin ortasında karanlığın? Nerede o sabırlı ellerle işlediğimiz nakış? T

3. (1) Don Kişot edebiyat tarihinin en ünlü birkaç kahrama- nından biridir. (II) Hamlet, Pollyanna, Odysseus, Küçük Prens gibi diğer ünlü kurgu kahramanlardan daha çok ta- nınır ve belki hepsinden daha fazla sevilir. (III) Don Kişot, okuduğu şövalye romanlarının hayal dünyasında yaşar. (IV)onu Cervantes'in romanından tanıdığını bile unutur insan. (V) Ideallerinin peşinde koşmasına saygı duyar, dünyanın acı gerçeklerinin onu yenmesine üzülür, zayıfların güçlüler karşısında ezilmelerine karşı duyduğu heyecanı destekler. (VI) Ama bir yandan da bu yaşlı şövalyenin çaresizliğine ay- kırılığına güler. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV D) V E) VI

A) II. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin öğe sayısı öteki- lerden fazladır? A) Burası, uzun yıllar Amerikan yerlilerinin yurdu ol- muş bir antik kentti. B) Bu yayınevinden çıkan derleme bir masal kitabı yarmış. Düşüncelerine katılmasam da onu dinlemek beni/ mutlu ediyordu. D) Babasının bıyıklarıyla oynamak onun en büyük eğlencesiydi. E) Pencerenin kenarına dizilmiş saksılanın çoğu kır- mızıydı. i 1 1 I

- Gel içeri bozacı, üşümüşsündür. - Sağ ol beyim, hava çok soğukmuş. ROMANDA ANLATI Kapının önünde sıra sıra ayakkabılar vardı. Eğilip ayakkabı- larını çözerken aklına geldi. Eski dostu Ferhat, "Istanbul'un apartmanlan üçe aynılır." demişti bir kere. Bunlardan birin- cisi kapısında ayakkabıların çıkarıldığı, namaz kılınan, din- darların evleri. Ikincisi ayakkabılarınla girebileceğin Avrupai zenginlerin evleri. Üçüncüsü de her iki türden ailelerin birlik- te yaşadığı yeni ve yüksek apartmanlar. İçinden, bu apart- man binası zengin mahallesindeydi, ayakkabılarını çıkarıp daire kapısına koyan kimse yoktu, anladım dedi. Orhan Pamuk'un Kafamda Bir Tuhaflık adlı romanından alınan bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Romanda gösterme tekniğinden yararlanılmıştır. B) Iç diyalog tekniğini örnekleyen kullanım vardır. C) Geriye dönüş tekniğinden yararlanılmıştır. D) Anlatma tekniğini örnekleyen cümleye yer verilmiştir. E) Olaylar kahraman anlatıcının bakış açısıyla anlatılmıştır. me Yayıncılık

13. Eylemler, farklı anlam özellikleri gösterirler. Kimileri hareketi nereye kadar götüren, "kılış" eylemleridir; kimileri öznenin içinde bulunduğu durumu bildiren "durum" eylemleridir; kimileri de kendi kendine olma anlamı taşıyan "oluş" eylemleridir. I. ağlamak, oturmak, yazmak II. taşımak, bakmak, gevşemek III. gezmek, izlemek, anlamak paslanmak, yatmak, gülmek V. doymak, büyümek, uyumak Numaralanmış eylem dizilerinin hangisinde yukarıda sözü edilen eylemlerin tümüne örnek verilmiştir? A) I B) II C) III DYIV E) V

18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde büyük harflerin yazımı ile ilgili yanlışlık yapılmıştır? A) 1936'da imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile tama- men Türkiye Cumhuriyeti'nin denetimine giren Çanakka- le Boğazı, Avrupa ile Asya'yı birbirinden ayıran doğal si- nırlardan biri olarak kabul edilir. B)) Ruşen Eşref Ünaydın'ın kendi döneminde yaşayan yazar- larla yaptığı konuşmalardan oluşan "Diyorlar Ki" adlı ese- ri türünün ilk ve başarılı örneği görülmüştür. C) 2004 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınan Or- hun Vadisi; Moğolistan'ın göbeğinde, başkent Ulaanba- atar'dan 370 km uzaklıkta Orhun Nehri'nin etrafında bu- lunmaktadır. D) Türk Dil Kurumu, Türk Dili Tetkik Cemiyeti adıyla 12 Tem- muz 1932'de Atatürk'ün talimatıyla kurulmuştur ve bu ku- rumun ilk başkanı Samih Rifat'tır. E) Cumhuriyet Anıtı'nın bulunduğu Taksim Meydanı'nı ku- satan Taksim; alışveriş merkezleri, restoranları ve her za- man hareketli hayatıyla turistlerin de ilgisini çekmektedir. BUUM

aktan alır. e iflas et- centindeki i dikerler. Asterix, irden al- aynadığı Oburix, sahiptir. bir halk Hani şu yi'nden n bizim n gelip ölüm- yapa- leye- içtiği daha kah- inda rolü man- tur, yip ok- eri nk 3. Amerika Dayton'daki havacılık müzesinde ser- gilenen bir uçağın sol kanadından küçük bir bez parçası ve pervanesinden de yine küçük bir tahta parçası koparılmıştır. Müze yetkilileri 1969 yılında gerçekleşen bu olayı kılları bile kıpırdamadan sey- rederler. Hem de yüzlerindeki duygusal ifadeyle! 16 Temmuz 1969, Ay'a ilk kez insan taşıyan Apollo 11'in dünyadan ayrıldığı gündür. O gün aynı za- manda bir müzeden alınan parçaların da en uza- ğa ve en yukarıya taşındığı tarihtir. Neil Amstrong Ay'da yürürken Dayton Müzesindeki o uçaktan aldığı kanat ve pervane parçalarını da yanındaki çantada taşımaktadır. Ay'a götürülen, Wright kar- deşlerin ilk uçuşunu gerçekleştirdiği uçağın par- çalarıdır. Hayal gücü dar insanların acımasızca eleştirdiği hatta alay ettiği Wright kardeşlerin yap- tığı ilk uçağın parçaları, altmış yıl sonra Amstrong tarafından Ay'a bırakılır. Bu parçada sözü edilen Wright kardeşlerin yaptığı ilk uçağın parçalarının Ay'a götürülüp bırakılması aşağıdakilerden hangisi ile açıkla- nabilir? A) Ay'da yeryüzünden getirilen ürünlerden oluşan bir müze oluşturma hayali B) Ay'a ilk kez Amerikalıların ayak bastığını somut olarak belgeleme isteği Wright kardeşlerin adının sonsuza kadar unu- tulmamasını sağlama çabası Insanoğlunun havada uçabileceği gerçeğini, yaptıkları ilk uçakla gösteren kişilere gösterilen saygı 7 E) Neil Amstrong'un, astronot olmasında Wright kardeşlere duyduğu hayranlığın etkisi -

sizce? derece esinde 28. Bir şirde üç bağıntı vardır: Şiirin evrensel çevirisi ile bağıntısı, şii- rin kendi iç bağıntısı, şiirin okurla bağıntısı. Şair, her şeyden önce evrensel çevirinin içindedir ve onun bir parçasıdır. Evrensel çeviriyi biraz dar anlamda alırsak ona "yaşam" diyebiliriz. Birçok büyük şairin yaşamla olan bağıntıları şiirlerinde pırıl pırıl parldar, birçok kuşağa mutluluk kaynağı olurlar. Şiirin kendi iç bağıntısı ise ilk keli- me ile başlar ve yalnız şiire özgü bir iç mantıkla gelişerek kurulur. Kaosa meydan vermemenin en iyi çaresi de şairin okuyucu ile bağıntı kurmaya çalışması olmalıdır. Şairin sınırsız olan özgürlüğü iyi şairlerde okuyucuya bir şey anlatmak isteği ile frenlenir. Bu parça ile ilgili olarak, I. Evrensel çeviri şiirin hayat damarıdır. II. Şiirin ilk kelimesi en önemli unsurudur. III. Şair ile okuyucu arasındaki bağıntı şiire düzen getirir. IV. Büyük şairler hayatla bağları sayesinde geleceğe seslenebilir- ler ve sevinç yaşatırlar. numaralanmış yargılardan hangisi ya da hangileri söylene- mez? A) Yalnız I D) II ve III O/uzmanyayinlari B) Yalnız II E) III ve IV C) I ve II N 51

metre Türkçe Denemeleri dünya- Özellikle yazarla- artışılmış. sadece azmışlar. dece bir ir çaba. k ortaya erip ver- $ cümle- E) V. örtmek eyerek de atış- Dinince areket Binanın ni biraz ni duy- ardan Yayınları Limit 160 24. ve 25. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Edebiyat, yaşamın her alanına hitap eden bir este- tiği ve toplumsallığı barındırır. (II) Felsefe ise insanın insanı, hayatı ve evreni anlama çabasının bir ürünü olarak ortaya çıkar. (III) Edebiyat ve felsefe arasındaki derinlikli ilişki, bu noktada, hayatın edebiyatı ve felse- feyi, edebiyat ve felsefenin de hayatı beslediği yaşa- ma kültüründe karşılığını bulur (IV) Vefa Taşdelen, "Felsefe Kültürü" başlıklı kitabında felsefeyi yaşamla birleştirerek felsefe kültürünün sınırlarını ele aldığı konular çerçevesinde çizmektedir. (V) Yedi bölümden oluşan kitapta yazar, özellikle edebiyat ve felsefe arasındaki ilişkiye yeni bir bakış açısıyla yaklaşarak edebiyat felsefe açısından, felsefeyi de edebiyat açısından yorumlamaktadır. (VI) Bu bağlamda, yaza- rin üzerinde durduğu asıl konulardan birisi, felsefi ortamımızın yeterli bir olgunluğa ulaşıp ulaşmadığı sorunudur. 24. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) II. B) III. C) IV. B 25. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi- ne başvurulmuştur? A) Tartışma - karşılaştırma B) Karşılaştırma - açıklama D) V. C) Açıklama - tanık gösterme D) Örnekleme - öyküleme açıklama E) Betimleme - E) VI. Soru Bankası Diğer sayfaya geçiniz. DE BIY YouTuber ocadan 02385 0100 0800- 0500-00 0700 -0025 0₂ ou - 08 200-2300 0000 02⁰0 03% 05 20 123 14⁰° Kafa Den

2. Şair sözünden ben, şiir yazan kişi, anlamını çı- karmıyorum. Bir sanatçının yüreği beynindedir, beyni ise gözünde, kulağında; sadece onlarda değil, beş duyusunda. Bir insan beş duyusu ile beyni ve yüreğini eşgüdüm ve eşduyum içinde tutmayı becerebilirse, bu beceri kendisine veril- miş bir armağansa ve o kendisi bu armağanın bilincinde ise, bu insan şairdir. Şiir yazmasa da şairdir; roman yazarken şairdir, resim yaparken şairdir, müzik bestelerken şairdir... Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisine açıklık getirmektedir? A) Şair sözünden neyin anlaşılması gerektiğine B) Bir kişinin şiir yazabilmesi için ne gibi özellik- lerinin olması gerektiğine C) Öteki sanat türleriyle şiir arasında nasıl bir ilişki olduğuna D) Şairliğin akıl işi mi, duygu işi mi olduğuna E) Şairlerin öteki sanatçılardan hangi yönleriyle ayrılabileceğine