Lise Türkçe Soruları

ya sd 11. Zamanın öncesinin olup olmadığı, onun, maddenin hareketiyle oluşan ve insanın beş duyusuyla algilanan bir "şey" mi, yoksa her şeyi kuşatan, içine alan, dolayısıyla maddeye ve insana ihtiyaç duymayan bir oluş, bir değişme mi olduğuyla ilgili felsefi tartışmaların tarihi Antik Yunan Dönemi'ne kadar uzanmaktadır. Denilebilir ki İlk Çağ'dan bu yana, fizikçiler ve felsefeciler, zamanın mahiyeti üzerine sorulan sorulara kesin bir cevap verememiş, ortak bir bakış açısında birleşememişlerdir. Söz gelimi Saint Augustine göre; zaman, kaynağında insan bilincinin bulunduğu, nesnel değil, öznel bir olgudur. Bir filozof ve tann bilimci olan Saint Augustine için zaman, eğer hiç kimse onu kendisinden sormazsa çok iyi bildiği ama sorana açıklamak gerektiğinde hakkında hiçbir şey bilmediğini fark ettiği bir kavramdır. Öte yandan doğada, canlı veya cansız her şeyin değişip dönüşmesi bir kuraldır. Çünkü o çok bilindik cümleyle değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Zaten insana, hayatın geçip gitmekte olduğunu hatırlatan da bu mevsimsel döngünün, değişmenin kendisidir. Bu değişim elle tutulacak kadar somut ve olağan bir gerçeklik olsa da ölüme yazgılı olduğunun huzursuzluğu içinde yaşayan tek canlı olarak insan, zamanın bilinci üzerinde oluşturduğu baskıdan hiçbir zaman kurtulamamıştır. Bu parçadan hareketle, I. Yaşamda değişim kaçınılmazdır. II. Zaman, hemfikir olunan bir kavram değildir. 2 III. Zamanın geçip gittiği düşüncesi İnsanı durağan olmaktan kurtarmaktadır. y. Yüzyıllar boyu zaman kavramı tartışılmıştır. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? B) Yalnız AYYalnız II Deneme 9 b) Il ve ly 1 E) Il ve IV I ve Il tonguç kampüs 12.

13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemi yapılış şekli yönünden tamamlayan bir öge vardır? A) Hiç kıpırdamaksızın, eski ve boyası dökülmüş ahşap bir sandalyede oturuyordu. B) Eve girer girmez yarınki misafirleri için yapacağı yemeklerin bir listesini hazırladı. C) Bir tarih kitabında rastladığı büyüleyici motifleri, ördüğü kazağa işlemeye çalışıyordu. D) Odanın duvarına astığım kahverengi saat de- demden geriye kalan tek hatıraydı. E) Yoğun bulutların kapladığı gökyüzü, az sonra kopacak bir kıyametin habercisiydi.

V 1. Sanatcı, yaşadığı çağı kendine özgü diliyle anlatırsa adı sonraki kuşaklara kalabilir. II. Zamana yenik düşenler, sadece kendi çağında okunma arzusuna kapılanlardır. III. Kurulan düşler kişinin düşlerini gerçekleştirmesinde birer köprü gibidir. IV. Olgun insanlar böyle olaylarla karşılaştıklarında daha sağduyulu davranırlar. V. Konusu ne olursa olsun, bütünüyle kişisellikten arınmış bir sanat yoktur. Yukarıdaki numaralıcümlelerden hangisi anlamca olum- suz bir isim cümlesidir? All B) II. C) In D) NV. EV.

12. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgâr esiyor Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda Uzaklarda, çok uzaklarda Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Bu dizelerde, aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur? A) Ulama B) Ünsüz yumuşaması e) Ünsüz benzeşmesi DY Ünlü daralması n-m değişimine aykırılık

B 26. Realizmin şiire yansıması olan parnasizmde göze çarpan kötüm- serlik, dergilerin etrafında ortaya çıkan sanat akımlarında da kendini gösterir. TYT DENEME SINAVI Bu cümlede aşağıdaki durum eklerinden hangisi yoktur? A) Ayrılma B) Bulunma C) Belirtme D) İlgi E) Yönelme 29.XI) "E hem dikl bir mu ki ZO 0 E

30. Hayat Y dört şeyle kâimdir, derdi babam || su ve ateş ve toprak ve rüzgâr Ona kendimi sonradan ben ekledim. ||| IV V Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerden hangisiyle ilgili verilen bilgi yanlıştır? A) I. sözcük bilinen geçmiş zaman eki almıştır. B) II. sözcükte iyelik eki vardır. + C) III. sözcük yaklaşma durumu eki almış işaret zamiridir D) IV. sözcük birden fazla çekim eki almıştır. E) V. sözcük isim kökünden türemiştir.

Sade D) Özgünlüğü E) Yoğunluğu 20. Dünyanın en ünlü kalp doktoru Michael De Bakey'in arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve Dr. Michael De Bakey'e dönerek; "Neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım, bir bakışta problemin nerede olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını de- ğiştireceğim hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım. Söylesenize nasıl oluyor da siz mil- yon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?" diye sormuş. Bunun üzerine Dr. Bakey ta- mircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş: "Bunların hep- sini motor çalışıyorken yapmayı denesene!" Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Her mesleğin kendine göre zor yanları mutlaka vardır. B) Zor işlerde çalışan insanlar emeklerinin karşılığını alamaz. C) Bir işleyiş gerçekleşirken onu düzeltmek daha zordur. D) İnsanların sağlığıyla ilgilenmek daha kutsal bir gö- revdir. E) Bazı insanlar, yaşamanın değerini yaşarken fark edemezler.

abalı ve işçilerden ması SOUB tmaninin nlarında fakir bir alleden gelmiş çiftin el ele muş ayı etmesi, gelecek günler için ler kurması diğer a farklı durumlar masi erinde anlattığı erin büyük kısmı ova'da ktedir. Yazarın ülerde Anadolu n açlık, pislik, sefalet ve şullar içinde aşam esini konu esindeki mış elidir? C) II ve III IV NOM KİTAPÇIĞI DOĞA KOLEJİ Ahmet E) Ahmet Hamdi Tanpinal 11. Baban diyor ki: "Meserret çocukların, yalnız Çocukların payıdır! Ey güzel çocuk, dinle; eb Fakat sevincinle Neler düşündürüyorsun, bilir misin?..Babasız, (leibrex libri 16DIGSSY Ümitsiz, ne kadar yavrucakların şimdi Siyâh-ı mateme benzer terane-î îdi! 180.08 elbisbigses ST Yukarıda nazım şekli incelendiğinde, biçim ve içerik olarak hangi şiir anlayışıyla yazılmış olabilir? 800 ub ebolmus A) Tanzimat şiiri f izimlhey hey B) Milli Edebiyat şiiri C) Divan Şiiri IvalveM sibhid Servetifünun şiiri E) Cumhuriyet şiiri 1.8 liheds ebetmão (3 beimüs VI (0 hebris 2022-2023 sana A) B B C) F D) F E) M 13. De er SU m ka e: E h E b 202

7. FİİLDE (EYLEMDE) ÇATI Yazar dilini sevmelidir çünkü yazarlık, söz sanatıdır. 1 Edebiyat dille yapılıyor; dilin çok iyi kavranması, derin- || liğine varılması gerekiyor. Bir yazar, dilinin en ince ayrın- tılarını bilmeli, dilin tadına varmalıdır. IV V Bu parçada numaralanmış fiillerden hangisi özne - yüklem ilişkisi bakımından diğerlerinden farklıdır? A) I B) II C) III D) IV E) V 11

Le Diçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü 5. 1. Pamuk gibi bir kalbi vardır. (Benzetme) Saatlerce aramasına karşın bir türlü bulamıyordu. (Koşul) III. Amcam ile yarın köye gideceğiz. (Birliktelik) IV. Çiçek demetini annesi için almıştı. (Özgülük) V. Hiçbiri bu işi senin kadar öğrenemedi. (Karşılaştırma Numaralanmış cümlelerin hangisinde edatın cümleye kattığı anlam yanlış verilmiştir? A) I BYll C) III D) IV E) V

Bu akşam hiç istemedim içeri girmeyi. Çok güzeldi hava. | || Kuşlar ötüyordu gün batarken. Avlunun bir kenarından görünen kavak ağacının en tepe yaprakları var ya! III Oraya vurmuştu güneş. Bir de kuşların kanatlarına. IV o tarate iillorden sonra Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü aşağı- dakilerin hangisinde sırasıyla doğru olarak verilmiş- tir? A) B) C) E) 1 Zamir Zarf Sifat Zarf Zarf || Zarf Zarf Zarf 10-0 Zarf Sifat ||| Sifat İsim Sifat İsim Sifat - IV Zamir Sifat Sifat Zamir Zamir

8. I 1. İlk kez gerçekleşen gösteriye katılım rekor düzey- deydi. 150 80 II. Tasarımız, yüz elliye karşı seksen oyla reddedildi. III. Yarışma birazdan başlamak üzereymiş. IV. Sporcularımızın başarısını azımsamak doğru değil. Numaralanmış cümlelerin hangilerindeki anlatım bozukluğu aynı sebepten kaynaklanmaktadır? B) I ve III B ZA) I ve Il D) II ve IV yüz elle E) III ve IV C) II ve III

Edebiyat dünyasına kalıcı bir eser bırakmak için öz- gün, biricik olmanız kaçınılmaz. Bunun için bakış açı- nızı çok geliştirmelisiniz. Sizden önceki bütün literatü- rü bilmelisiniz ki Amerika'yı yeniden keşfetmeyesiniz. İkincisi, çok cesur olun, diye söylenenlere kulakları tıkamak. Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur? A) Unlü düşmesi B) Ünlü türemesi C) Ünsüz benzeşmesi D) Ünlü daralması Ünsüz yumuşaması 1 1+1

zaman 34. Sait Faik, öykülerinde kolay anlaşılır ve şiirsel bir dil kullanır. O, belirli biçimlerle yüklü, tekrarlanan benzet- melerden özenle uzak durur. Çünkü Sait Faik dünyaya yeni şeyler söylemeye gelenlerden biridir. Eski edebiyat anlayışını ve eğitimini beğenmeyen yazar, zaman kendi kaleminin de eskiye kaydığını şu sözlerle ifade eder: "Bak! Yine yapacağımızı yaptık işte. Dalga- ları boyadık. Ufku mis gibi kızarttık. Biz böyleyiz. Kötü edebiyat terbiyesi aldık: Ne yapalım? Hemen şairleşme- ye başlarız." Bu parçadan hareketle, 1. Eserleriyle yol gösterici olma amacındadır. II. Geçmiş edebiyat anlayışını beğenmemektedir. III. Düzyazılarında, şairane söyleyişi vardır. IV. Kalıplaşmış ifadelerden uzak durmaktadır. V. Söyleyişinde yoruma açıklık söz konusudur. Sait Faik'le ilgili numaralanmış ifadelerden hangileri söylenemez? A) I ve III D) II ve IV B) II ve III C) III ve V E) I ve V

35. Betiğini okuduğumuz yazar ne yapmak istemiş? Bunu neden istemiş? Onun görüşü, kanıları nedir? Nasıl var- mış o görüşe, kanılara? Bunları görmek için kendimizi o yazarın yerine koyup onun gibi düşünmemiz gerekir. Anlamak ancak böyle olur, ancak anlayan anlatabilir. Bu parçada yazarı anlamak aşağıdakilerden hangisi- ne bağlanmıştır? A) Yazarı nesnel olarak değerlendirmeye B) Yazarın hayat hikâyesini öğrenmeye C) Yazarın tüm eserleri okumaya D) Yazarla empati kurmaya E) Yazarla yüz yüze gelmeye

1 3. Edebiyat, belli bir arka plan ve kültürel zemin üzerinde oluşan I bir anlatı sistemidir. İçinde geliştiği toplumsal şartlar ve kül- || türel zemin edebiyatı etkilemekte, edebî anlatının yön 111 belintre haldunom eki bulmasında belirleyici olmaktadır. Bunun yanında edebiyat da IV geliştiği toplumsal yapıyı etkilemekte ve onu biçimlendir- mektedir. V Bu parçada altı çizili sözcüklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? -A) 1. sözcük niteleme sifatidir. B) Il sözcük isim tamlamasının tamlayanıdır. C) II. sözcük iyelik eki almıştır. D) IV. sözcük işaret zamiridir. E) Vsözcük isim fiil eki almıştır.