Lise Türkçe Soruları

39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Kaçınılmış fırsatlar, boşa çıkmış beklentiler, yaşanan büyük acılar üzerinde düşünmek; çoğu zaman sıkıntı ve üzüntü vericidir. Ancak ABD'li araştırmacı Laura King'in yedi yıllık bir çalışma sonunda gösterdiği gibi, bu deneyimleri doğru biçimde "sindirebilmek kişilik gelişiminde ve sonuçta mutluluğa önemli bir katkı sağlayabilir. King, kötü deneyimleri halı altına süpürmek yerine onların üzerinde düşünmek için zaman ayıranların, daha olgun ve genel anlamda mutluluğa daha açık hâline gelebildiklerini, bu kişilerin mutluluklarının da daha kalıcı olduğunu söylüyor. Araştırmasınuzun surelerle izledigi yetişkinlerin deneyim ve görüşlerine dayandıran King: kayıp ya da acıları üzerinde düşünmek yerine, mutlu olmak için acele edenlerin bu mutluluğunun kırılganlığına da dikkat çekiyor: "Acılı ve trajik olaylar insanları değiştirir. Bu olay her ne ise birdenbire öncesine dönüp olay hiç olmamış gibi yaşayabileceğinizi düşünmek her şeyden önce gerçekçi değil. Mutluluk, acılı geçmişi unutarak değil; yaşamınızı daha önce yaptıklarınızın ya yaşadığınız olumsuzlukların üzerine bina etmekle doğrudan ilgilidir." TURKÇE AŞ AKADEMİ TYT/B 40, Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Yaşanan olumsuz bir olayı yaşamamış gibi kabul etmenin gerçekçi olmadığına BM Kaçırılan fırsatlar üzerine kata yormanın kişiye aci verebileceğine C) Hüzün verici olayların insanların yaşamını doğrudan etkilediğine D) Kötu deneyimlerin kişiyi hayata hazırlamada her zaman en önemi unsur olduğuna Mutluluğun yaşadığımız kimi olaylar üzerine kurduğumuz bağlarla ilgili olduğuna.....

zel Yetenek Güvender Yayınları Sözel Yet Sanki bütün mevsimi lodosiann yalancı rini birka se hepsini kullanarak danarak tembel tembel geçirdi kaş Sor denbire bu şubat sonunda, tam şark usu hizla harekete geçti. Bütün ihmallerini iginde tamamlamaya azmetmiş gibi, firtina 43 (1) Üstte duran zarfı aldı adam ve listeyi uzatti Im- zalaması için. (1) Kalemi kâğıda bütün gücüyle bastırarak imzasını attı ve içinde aylığı olan zarfı aldı. (III) Kendine güvenen insanlar yazarken ka- lemi çok bastırırlar, demişti babası bir gün. (IV) Bu, babasının, içinde kalem geçen tek cümlesiy- di. (V) Ağzından yarım yamalak bir teşekkür çıktı arkasını dönerken. SVAR Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlış- tir? A) 1. cümlede yargı gerekçesiyle verilmiştir. B) II. cümlede gözleme yer verilmiştir. C). cümlede doğrudan anlatım vardır. D) IV. cümlede bir saptama yapılmıştır. E) V. cümlede bir sonuç ortaya konmuştur.

28. Sabahattin Kudret, "küçük" adamın hikâyesini kendi kuşağının modası olduğu için ele alan ama aslında ele aldığı kişilere ve hayatlara başka açıdan bakmak arzusu duyan bir tavır sergilemektedir. Neyi anlatırsa anlatsın asıl konu kendi duygu düşünceleri, hayâlleri veya hatira- larıdır. Bu yüzden tasvirler oldukça bulanık veya kısa tutulur. Kimi zaman kısaca dış görünüşleri de aktarılan hikâye kişilerinin başlarından geçen olaylardan ziyade içinde bulundukları durumlar anlatılır. Hikâyelerin en önemli özelliği dili ve üslubudur. Sade ve süssüz bir Türkçe ile yazar. Bu halkın konuştuğuna benzeyen ama daha yoğun ve şiirli bir dildir; kolay kavranabilen sevimli bir yapısı vardır. Bu parçada Sabahattin Kudret'in eserleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Eserlerinin dil, yakın bir özellik göstermektedir. B) Eserleri öznel bir nitelik göstermektedir. serleri C) Eserleri evrensel bir nitelik göstermektedir. D) Eserleri otobiyografik bir özellik göstermektedir. E) Eserlerinde olaydan çok durum anlatılır.

nder Yayınları Sözel Yet Yetenek 51. Insan yalnız doğmakta ve yalnız ölmektedir. Do ğumla ölüm arasındaki, geçen, yaşam dediğimiz süreçte kurulan kimi dostluklar, arkadaşlıklar da uzun süreli olmamaktadır. Bu durumda kimi insan- lar yalnız kalmaktadır. Ancak, yalnızlık yaşamı çe- wekilmez duruma getirecek ölçüde insanı bunaltır. İn- sanın bu bunalımdan mutlaka kurtarılması gerekir. Bunun için de insan, yalnızlık sorununu aşmanın yollarını kendisi aramalıdır. Peki, yalnızlık nasıl aşı- labilir? Yalnızlığı aşmanın yolu, yaratıcı ve amaçlı olmakta yatmaktadır. Yalnızlık, zaman denen çok değerli hazineyi bir amaca uygun şekilde etkin ve ekonomik kullanmakla aşılabilir. LONDO A) Yalnızlığın yol açtığı sorunlardan B) Yalnızlığı aşmanın yolundan C) Başarısızlığından yalnızlığa etkisinden D) Yalnızlığın insan yaşamına etkisinden E) Yalnızlığın yaşamdaki yerinden 53. Müzik, sesin üslup ve hareket kazanmış hik Tarihsel dönem, boligenda muziğin tam te bağumi olarak dizelkie 20 önemli tarktik ginde ortaya gikan çok Bu parçanın bütününde aşağıdakilerin hangi- sinden söz edilmektedir? - dyan y ob ng septed pázni

7- r. 1- la bi ÇI PALME Pokut Yaylası, en güzel yaylalar içerisinde yer almaktadır. Kutu kutu ahşap evler, sanki yeşilin tüm tonlarının arasına dekor olsun diye konmuş gibi bir tablo oluşturuyor. En- gebeli yollarda çıkış yaparken heyecanlanabilirsiniz fakat yaylaya vardığınız zaman, o eşsiz manzara karşısında o heyecanı unutuyorsunuz. Pokut Yaylası'nda en keyif ala- cağınız an sisin alçalıp dağın yamacına kadar gelmesi ve "bulut denizi"ni gördüğünüz andır. Aynı zamanda yaylaya çıktığınız zaman birçok yaylayı bu vadiden izleyebilirsiniz. Kaçkarların en iyi terası konumundaki yayla, ziyaretçile- rine görsel bir şölen sunmaktadır. Yaylananın en güzel zamanı haziran, ekim aylarıdır. Çamlıhemşin Yaylalarında Karadeniz'in sert esen rüzgarından kaynaklı 1800 metre yükseklikten sonra pek ağaca rastlanmamasına rağmen Pokut Yaylası'nda bunun tam tersi, dağlar neredeyse zir- velerine kadar ağaçlarla kaplıdır. 39. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş- tir? A) En çok keyif alınan anın, "bulut denizinin görüldüğü an olduğuna B) Yaz mevsiminin başladığı ayın yaylanın en güzel za- manlarından biri olduğuna Dünyadaki en güzel yaylalar arasında üst sıralarda ol- duğuna D) Yayladaki evlerin yapımında kullanılan malzemeye E) Birçok yaylanın buradan izlenebildiğine 40. Bu parçanın anlatımında aşağıdaki anlatım biçimlerin- den hangisi ağır basmaktadır? A) Betimleyici anlatım B) Öyküleyici anlatım C) Epik anlatım. D) Tartışmacı anlatım E) Açıklayacı anlatım Sor

20. Artık çocuklarımızın harika oyuncakları, giysileri var. Artık endüstri öyle bir hâle geldi ki daha biz ihtiyaç duyduğu- muzun farkına varmadan ihtiyaç duyacağımız şey, mağa- zada önümüze geliveriyor. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? llosd onsllox.closeM Tezlik fiili kullanılmıştır. BY Isim ve fiil cümleleri vardır. LAY DENEME 7 theblosö Va Belgisiz zamir kullanılmıştır. Geçişli yüklem vardır. niaxlebello nigisins E Arasına sifat girmiş isim tamlaması kullanılmıştır. di nilulsöp nemsood a hid sinipelmoe leeern ,eild obnicimuey leboloxib Tabs sor

ak aş : azi 1-B 30 Türkçe • Şimşek ve yıldırım, bulutların içindeki elektrik akımı sonucu oluşur. Çok yüksek enerjiye sahip olan bu elektrik akımı, içinden geçtiği havadaki molekülleri enerjiyle yükler. Moleküller bu sırada ortaya çıkan enerjiyi ısık olarak yayar. Bunun yanı sıra içinden elektrik akımı geçen hava aşırsınır. Bu da havanın az da olsa ışık yaymasına neden olur. Şimşek çakınca gördüğümüz işığın nedenleri bunlardır. • Bulutlar çok küçük su damlacıkları, buz kristalleri veya her ikisinin karışımından meydana gelen oluşumlardır. Hava ve su içeren bu oluşumlar şeffaf olduğu için ışığı emmez ve bu durum bulutların beyaz görünmesine sebep olur. Ancak ışık bulutun içine birkaç metre girebilir, sonunda bir damlacığa çarpacaktır. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Birbirini tamamlayan konular ele alınarak amaç-sonuç ilişkisi kurulmuştur. BT Aynı konuya ilişkin farklı örnekler olduğu vurgulanmaktadır. C) Aynı alanla ilgili konular nedensellik boyutuyla ele alınmıştır. www FAMO ipsosliderog D) Okuyucunun ortak bir sonuca varması hedeflenmiştir. E) Aynı konu farklı üsluplar kullanılarak yeniden anlatılmıştır.

9. (I) Yüzümüzdeki 43 kas, derinin hemen altında bulunur. (II) Bunların bir ucu kemiğe ya da bağ doku denen doku tabakalarına bağlıdır. (III) Vücuttaki tüm diğer kasların aksine diğer uçları doğrudan deriyle birleşir. (IV) Yüz kaslarımızı üç gruba ayırabiliriz: orbital grup, nazal grup ve oral grup. (V) Bunlar hep birlikte dört temel ifadeyi yapmamızı sağlar: mutlu, üzgün, korkmuş ve kızgın. (VI) Ayrıca 20'nin üzerinde karma ifadeyi de gösterebili- riz. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI

2. Aşağıdakilerin hangisinde bir noktalama yanlışı yapıl- mamıştır? A) Romanlardan macera, polisiye, bilim kurgu, hikâye- lerden dram, aşk, psikoloji konusunu işleyenleri seve- rim. B) Yapılan görüşmelerden olumlu bir sonuç çıkmazsa bir sonraki toplantı 22-11-2021'de yapılacak. C) Namık Kemal; Batlı anlamda ilk tarihî romanı (Cezmi) yazan Tanzimat Dönemi yazarımızdır. D) Lise yıllarında -ömrümün en güzel döneminde- ne çok anı biriktirmişim de haberim yokmuş! E) Hafızasını yoklayıp, dün olan biteni bir bir gözünün önüne getirmeye başladı. kare 3

8. Her gün, bireysel yaşamımızdan, ailevi ve toplum- sal sorumluluklarımıza hatta savunduğumuz dava- lara kadar değişen çeşitli konularda kararlar alıyo- ruz. Ne yazık ki çoğu zaman beceriksizce seçimler yapıyoruz. Bunun temel sebebi, ön yargılarımıza teslim olmaktır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulan düşünceyi desteklemektedir? A) Eksik ya da yanlış bilgiler, sadece bireysel yaşamımızla ilgili değil, ailemizi ve çevremizi de kapsayan konularda kötü kararlar almamıza neden olacaktır. B) Cevrelerindeki insanları küçümseyerek sa- dece kendi bilgi ve yeteneklerine güvenerek yola çıkanlar, hiçbir zaman büyük zaferlere ul- aşamaz. C) Yaşanan problemler karşısında ortaya konan yanlış tutumların temelinde, deneyimlerimize ya da hayal gücümüze dayalı geliştirdiğimiz var- sayımlar yatmaktadır. DHginç fikirler, güçlü çözümler, rahat ortamlarda değil, zorluklar karşısında bazı riskleri göze al- dığımız anlarda ortaya çıkar. E) Çevre koşullarına ve kişisel yeterliliklere uygun yapılmayan çalışmalar, başarısızlığın ötesinde, ciddi bir öz güven kaybına neden olur.

3. İnsanlığın alın yazısıymış gibi hayatın akışını etkileyen sa- vaşlar, dünya edebiyatının büyük ustalarını hep ilgilendirmiş- tir. Lev Tolstoy, roman dilini ve anlatım biçimini yığınların dav- ranışlarına ve duygularına yöneltirken tek tek insanların sa- vaş içindeki yazgılarını da önemsemişti. Savaşın nasıl geç- tiğini ve somut gerçeklerini tarihçilere bırakırken yaşananla- rin imgesini canlandırmakla sorumlu hissetmişti kendini. Sa- vaş ve Barış'ta insanların duyduklarını ve düşündüklerini an- latmaya çalışır. Yoksa tarihin anlattığı savaşların içine gir- dikçe romanın anlamını yitireceğinin farkındadır. Bu parçada yazar, savını inandırıcı kılmak için aşağıda- kilerden hangisine başvurmuştur? A) Örneklendirmeye B) Karşılaştırmaya C) Tanımlamalara Tanık göstermeye E) Kişileştirmeye 4

için ayrılan kısmın asi ge- çeriği, nasıl uyup laki- On beş günde bir yaptığımız yemekli arkadaş toplantıla rinda, konuşmaktan çok dinlemeyi sevdiğim için çokluk lafa karışmadan dinlemeyi seçiyorum ama bazen, tiyat- ro konusunda, kültür konusunda, vefat eden bir sanatçı üzerinde arkadaşlarımın bana yönelik ve dirençli sorula- ri olunca söze karışıyorum. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabi- lecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? 3. A) Başarısızlık benim bilmediğim bir virüs, buna karşı koyabileceğim güç de bende mevcut. B) Sözcüklerin seçimine, kullanımına özen gösterme- yen bir yazarın yazısı elbette ayakta kalamaz. C) Burada dağların iki bin metre yüksekliğe kadar gür ormanlarla kaplanması yağışın bolluğundan kaynak- lanmaktadır. Bu oyun, savaşın etkilerini derinlemesine irdeleyen, yalnız içeriğiyle değil, çarpıcı anlatımıyla da ağırlığı- ni hissettiren bir yapıt. E) Serbest şiir; herkesin, söyleyebileceğini sandığı ama denediğinde söyleyemeyeceğini anladığı bir niteli- ğe sahiptir.

E 11. (1) Avrupa'da 16. yüzyılın başlarından itibaren meydana gelen toplumsal olaylar ve gelişmeler, sanatçıları da etkile- miştir. (II) Bu dönemde dinî ve sosyal kurumlar sarsılmaya başlamış, reform hareketleri hız kazanmıştır. (III) Dinî ku- rumların toplumsal yaşamdaki etkisini kaybetmesiyle sa- natçılar, yeni arayışlara yönelmiştir. (IV) Yüksek Rönesans sanatçılarına göre Yunan ve Roma Dönemlerinde yapılan eserlerin taklit edilerek sanatta ulaşılabilecek en yüksek seviyeye ulaşıldığı kanısına varılmıştır. (V) Bu durum bazı sanatçıların Klasik Çağ ve Rönesans anlayışından giderek uzaklaşmalarına sebep olmuştur. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki- lerden hangisi yanlıştır? A) I, eümle; özne, belirtili nesne ve yüklemden oluşmakta- dır. B) II. cümle, bağımlı sıralı bir cümledir. C) II. cümlede yer tamlayıcısı, sıfat tamlamasından oluş- maktadır. D) IV. cümlenin yüklemi edilgen çatılı, basit zamanlı bir fiildir. E) V. cümlede yan cümlecik zarf tümleci görevindedir.

C oluyor. 2011 yılındaki tsunami a ruz kalan Fukushima'daki görüntülere sahne o lar görenlerin merakonu naylonla oluşturulmuş ser binlerce güneş panel ku ları bu panellerden san aslında önceki yi nükleer sagen santralin sadece 25 km uz ve kendi kendine yetebilen Bu proje nükleer felaker so arazilerini verimi kullana ve mumkunse en vent için başlatılmış Hava beanc raların içinde, bitkilerin ekil di 37. Bu parça için en uygun başlık aşağıdakilerden han- gisi olabilir? yer değiştirmesini sağlayan lece çiftçiler sadece orta kuunte ulaşabiliyor. Ayrıca bu düzen verimini iki katına çikanyo hidroponik ortamda (Cik ipin çözelti halindeki yetiştirme an nemlilik koşullarında velg . Bu metinden aşağıdaki yargılar A) Seralarda biker topraka rilmektedir. THEO B) Nekteer Teläket sonrasında p öne çıkarmıştır. C) Japonya topraxiania tan pa azdin 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- Plastiklerin günümüzdeki küresel yayılım oranlan, geri döndüremeyeceğimiz etkileri tetikleyebilir. (1) Atik plastider, ponerden dağların zirvesine, okyanusların de- klerinden Kuzey Kutbu'nun karlarına kadar gezege- nimizin her yerinde bulunuyor. (III) Dünya'nın göllerine, whiderine ve okyanuslarına yayılan küresel plastik mik- tan, yil başına 9 ila 23 milyon ton arasında değişiyor. (V) Bu tahminlerin, hiçbir şeyin değişmemesi durumun- da 2025 itibanyla neredeyse iki katına ulaşması bekleni- yor (V) Bu da geri dönülemez noktanın çok daha ötesi sayrlabilir. Hava pompalan serden 2007 maktadır. Metne göre seralarda tar asıl sebebi aşağıdakilerden ha Yaşanan felaket sonrasınd yöntemleri geliştirmek Tam sayesinde zarar ge ni sağlamak F) Seralarda yetişaren inne renlere yardım etmek Güneş enerjisinin tanm an diğini göstermek D) Seralar tüm Japonya topa 38. Bu parçadaki numaralı cümlelerle ilgili olarak aşağı- bir tarım yöntemidir. dakilerden hangisi söylenemez? Tanm alanlanan teknol zeyde yaranmak Pastiklerin Geri Dönülmez Yükselişi Gelecekteki Plastik Tehlikesi C) Geri Dönüşüm Mucizesi D) Keremsar Gelecek Tahminleri E) Plastiklerin Küresel Etkilen A) 1. sümlede olasılık dile getirilmiştir. B) II, cümlede mesner bir yargı kullanılmıştır. C) IIl-comlede saptama yapılmıştır. D) Veedmiede bir tasan söz konusudur. V. cümlede kabullenme söz konudur. 39-40. yınız. Yapılan Kent ko dan önc varyanti 6lümcül demiyo my adı ver e teşhis re göre Araştırm bir örne bulaştı olduğur fazla ül yılmasın ve sağl 39. Bu pare si söyle A) AKIC By Say G Öz DY Kars E Acik 40. Bu pare anlatılm A) Pek B) Simc CAYayı higli D) Virüs E) Yeni olduc

2. Araştırmacılar, soyu tükenmiş bir kuş türüne ait fosiller buldu. Pelagornis sandersi olarak adlandırılan kuş türünün bugüne kadar yaşamış en büyük kuş türü olduğu düşünülüyor. Ka- nat açıklığı 6 ila 7 metre olan bu kuşların büyüklüğü, bugün yaşayan en büyük kuşlar olan Kral Albatrosların iki katı ka- dardı. Pelagornis sandersilerin 25 ila 28 milyon yıl önce ya- şadığı düşünülüyor. Matematiksel modeller kullanılarak ya- pılan hesaplar, bu kuşların kütlesinin uçabilen bir kuşun sa- hip olabileceği azami kütleden daha fazla olduğunu göste- riyor. Ancak araştırmacılar pelagornis sandersilerin de uça- bildiğini düşünüyor. Bu parçada pelagornis sandersilerle ilgili aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? A) So A) Soyuyla ilgili bilgilendirmeye By Başka bir kuş türüyle karşılaştırılmasına Matematiksel modellerle bulunan kütlesine D) Fosillerinin araştırılmasının sürdüğüne En büyük kuş türü olduğu varsayımına

25. Ülkü Tamer'in, edebî akımların içinde yaşadığı hâlde hiçbirinden tam olarak etkilenmediğini, biçeminde titiz ve ısrarcı olduğunu, söyleyişte özgünlüğünü koruduğunu söyleyebiliriz. Şiire başladığı dönemlerde; şairlerin birbirini kıyasıya eleştirdikleri, dergilerde bazı şairlerle birçok polemiğin yaşandığı, gruplaşmaların yoğunlaştığı günlerde, şairin bu güçlü akıntıya kapılmadan yalnızca şiirini yazmış olması, tek başına şiirini yürütmesi ilginçtir. Üstelik dışarıdaki gürültüyü duymuyormuşçasına yalın, sohbet eder gibi rahat, yer yer gülümseten, kimi zaman özdeyişe benzer dizelerle düşündüren, sesini yükseltmeyen şiirlerdir bunlar. Bu parçada sözü edilen şair ve şiirleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Ana temasının, iç dünyasından beslendiğine B) Üslup kaygısını ön planda tuttuğuna Söyleyişinde doğallık söz konusu olduğuna D) Hiçbir sanatsal hareketin içinde yer almadığına E) Edebiyat dünyasında olup bitenlerle ilgilenmediğine 27.