Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Lise Türkçe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
362
34 Bilemiyorum, aslında bunu daha çok
seyirci ve eleştirmenler değerlendire-
cek ama ben bu çalışmada sinemanın
tüm unsurlarına dönüp kafa yorduğu-
mu düşünüyorum. Dramaturji açısın-
dan, kamera açısından, filmin estetik
dili açısından, içerik ve biçim uyumu
açısından oldukça yoğun bir mesai
yaptım; bu, benim için tatmin edici ol-
du. Ama yine de hiçbir zaman insan,
düşündüğü filmi yapamıyor. Yaptığım
projelerde buna ulaştığımı iddia ede-
mem ama bu film şu an için beni tatmin
ediyor.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan
hangisine cevap olabilir?
A) Geleceğe dönük projeleriniz neler-
dir?
B) Sinemada doygunluk yaşıyor mu-
sunuz? #M
DİKE
Y
A
R
C) Sinemayı seçtiğiniz için pişman mi-
sınız?
D) Son filminizin sinema kariyerinizdeki G
yeri ve önemi nedir?
E) Sinemada düşündüklerinizi gerçek-
leştirebildiniz mi?
Y
A
Y
1
N
E
V
1
35/
36
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
362 34 Bilemiyorum, aslında bunu daha çok seyirci ve eleştirmenler değerlendire- cek ama ben bu çalışmada sinemanın tüm unsurlarına dönüp kafa yorduğu- mu düşünüyorum. Dramaturji açısın- dan, kamera açısından, filmin estetik dili açısından, içerik ve biçim uyumu açısından oldukça yoğun bir mesai yaptım; bu, benim için tatmin edici ol- du. Ama yine de hiçbir zaman insan, düşündüğü filmi yapamıyor. Yaptığım projelerde buna ulaştığımı iddia ede- mem ama bu film şu an için beni tatmin ediyor. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olabilir? A) Geleceğe dönük projeleriniz neler- dir? B) Sinemada doygunluk yaşıyor mu- sunuz? #M DİKE Y A R C) Sinemayı seçtiğiniz için pişman mi- sınız? D) Son filminizin sinema kariyerinizdeki G yeri ve önemi nedir? E) Sinemada düşündüklerinizi gerçek- leştirebildiniz mi? Y A Y 1 N E V 1 35/ 36
61. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "de"nin yazımıyla il-
gili bir yazım yanlışı vardır?
A) Uzak topraklarda ve daha ötelerde bugün yıkıntıları bi-
le derin bir asaletle parlayan bir medeniyet kurdular.
B) Orhan Veli'nin şiirlerinde ne eskimiş yıpranmış kelime-
lere ne de şiiri sevimsizleştiren birtakım uydurma söz-
lere rastlıyoruz.
C) Günde kaç saat resme ayırıyorsa o kadar saattede ke-
man çalmakla geçirirmiş gününü.
D) İnsan tabiatı dünyanın her tarafında birbirine benziyor.
E) Patikaları daha da darlaştıracak kadar büyüyen otlar,
her yeri kaplamış.
Lise Türkçe
Yazım Kuralları
61. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "de"nin yazımıyla il- gili bir yazım yanlışı vardır? A) Uzak topraklarda ve daha ötelerde bugün yıkıntıları bi- le derin bir asaletle parlayan bir medeniyet kurdular. B) Orhan Veli'nin şiirlerinde ne eskimiş yıpranmış kelime- lere ne de şiiri sevimsizleştiren birtakım uydurma söz- lere rastlıyoruz. C) Günde kaç saat resme ayırıyorsa o kadar saattede ke- man çalmakla geçirirmiş gününü. D) İnsan tabiatı dünyanın her tarafında birbirine benziyor. E) Patikaları daha da darlaştıracak kadar büyüyen otlar, her yeri kaplamış.
söy-
niz III
11. Yapılan çalışmalar kapsamında elde edilen
bilgiler, kelime uyaranlarının kullanımıyla
yapılandırma arasında duygu yükü ile nötr
kelimelerin farklı biçimde işlemesinde etkisi
olduğu ortaya konmuştur.
Bu cümleyle ilgili olarak
1. Duygularla sözcüklerin birleşmesi sonucu
sözcükler anlam kazanabilir.
II. Etkisiz kelimelerin akıl ile değerlendirme-
si kelimelere yeni imaj verebilir.
III. Duygular insanı etkisi altına alarak söz-
lükte yeni sözcükler üretebilir
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II
DI ve II
q
Yalnız III
E) II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
söy- niz III 11. Yapılan çalışmalar kapsamında elde edilen bilgiler, kelime uyaranlarının kullanımıyla yapılandırma arasında duygu yükü ile nötr kelimelerin farklı biçimde işlemesinde etkisi olduğu ortaya konmuştur. Bu cümleyle ilgili olarak 1. Duygularla sözcüklerin birleşmesi sonucu sözcükler anlam kazanabilir. II. Etkisiz kelimelerin akıl ile değerlendirme- si kelimelere yeni imaj verebilir. III. Duygular insanı etkisi altına alarak söz- lükte yeni sözcükler üretebilir yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II DI ve II q Yalnız III E) II ve III
ve V. sözcükler, aynı türde kullanilmiş sözcüklerdir.
kli yapım ekiyle türetimi bir isimde
GFII. sözcük hem isimden isim hem de isimden yapım
eki almıştır.
D) IV. sözcük belgisiz zamir olarak görev üstlenmiştir.
E) V. sözcük, cümlenin anlamini durum yönünden tamam
layan birleşik yapılı bir zarttır.
16. Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan
Yahya Kemal'in "Sessiz Gemi" şiirinden alınan bu dize-
ler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
"Artık" sözcüğü türü bakımından zarftır.
B) Adın belirtme hâlinde kullanılmış ad vardır.
C) Sifat tamlaması, isim-fiil grubu ve sifat-fiil grubu gibi
söz öbekleri mevcuttur.
D) Birleşik çekimli fiil kullanılmıştır.
E) İşaret sıfatına ve belgisiz sıfata yer verilmiştir.
you
19. Aşağıdaki
ninin örne
Derdin
Ben
C) Sen
ban
Se
OK
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
ve V. sözcükler, aynı türde kullanilmiş sözcüklerdir. kli yapım ekiyle türetimi bir isimde GFII. sözcük hem isimden isim hem de isimden yapım eki almıştır. D) IV. sözcük belgisiz zamir olarak görev üstlenmiştir. E) V. sözcük, cümlenin anlamini durum yönünden tamam layan birleşik yapılı bir zarttır. 16. Artık demir almak günü gelmişse zamandan Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan Yahya Kemal'in "Sessiz Gemi" şiirinden alınan bu dize- ler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? "Artık" sözcüğü türü bakımından zarftır. B) Adın belirtme hâlinde kullanılmış ad vardır. C) Sifat tamlaması, isim-fiil grubu ve sifat-fiil grubu gibi söz öbekleri mevcuttur. D) Birleşik çekimli fiil kullanılmıştır. E) İşaret sıfatına ve belgisiz sıfata yer verilmiştir. you 19. Aşağıdaki ninin örne Derdin Ben C) Sen ban Se OK
) Sagu
YAZIT YAYINLARI
5. Islamiyet öncesi Türk edebiyatında ölenler için düzenlenen tö-
renlerde okunan şiirlerdir. Bu şiirlerde ölen kişinin kahraman-
lıkları, cömertliği, iyiliği dile getirilir.
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada tanıtılan nazım şekil-
lerinin halk edebiyatındaki karşılığıdır?
A Sagu
B) Mersiye
Dilahi
E) Ağit
C) Koşma
Lise Türkçe
İslamiyetin Kabulünden Önce Türk Şiiri
) Sagu YAZIT YAYINLARI 5. Islamiyet öncesi Türk edebiyatında ölenler için düzenlenen tö- renlerde okunan şiirlerdir. Bu şiirlerde ölen kişinin kahraman- lıkları, cömertliği, iyiliği dile getirilir. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada tanıtılan nazım şekil- lerinin halk edebiyatındaki karşılığıdır? A Sagu B) Mersiye Dilahi E) Ağit C) Koşma
TEST 1
8. Satürn'ün dönüşünü gözlemlemek güçtür.
Teleskopla bakıldığında gezegenin yüzeyi
biçimli görünür. Teleskopla görülebilen birkaç
ayrıntı, Jüpiter'deki şeritlere benzeyen izler-
dir. Bu izler, bir gözlemcinin gezegenin dönü-
şünü izleyebilmesine elverişli değildir. Çünkü
yüzey izleri belirgin değildir. Bazen aralarında
kısa süreli var olan gölgeler belirir. Bunlar bir
dönüşten daha uzun süre orada kalırsa bi-
çimleri ve büyüklükleri değişir. Dönüşü kesin
bir ölçüme yarayacak kadar büyük ve hare-
ketsiz bir leke hem çok ender hem de çok
kısa görülür.
C
Bu parçada anlatılan Satürn'le ilgili olarak
gök bilimcilerden biri şu yorumu yapmaktadır:
Jüpiter ile benzerlik gösteren Satürn'ün
tam dönüşünü gözlemlemek için fiziki koşul-
ların müsait hâle getirilmesi gerekmektedir.
Bu yoruma göre Jupiter ile benzerlik gös-
teren Satürn'ün tam gözlemlenebilmesi
I. Gölge boylarının nesne boyların uzun ol-
masıyla,
II. Dönüş hızının yavaşlamasıyla,
III. Belirgin izlerin gezegenin tamamında
oluşmasıyla,
IV. Büyük lekelerin tamamen geçmesiyle,
V. Dönüşün yönünün tespit edilmesiyle
kurgusal yöntemlerin hangisi ile gerçek-
leşir?
A) I B) II C) III
E) V
F
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TEST 1 8. Satürn'ün dönüşünü gözlemlemek güçtür. Teleskopla bakıldığında gezegenin yüzeyi biçimli görünür. Teleskopla görülebilen birkaç ayrıntı, Jüpiter'deki şeritlere benzeyen izler- dir. Bu izler, bir gözlemcinin gezegenin dönü- şünü izleyebilmesine elverişli değildir. Çünkü yüzey izleri belirgin değildir. Bazen aralarında kısa süreli var olan gölgeler belirir. Bunlar bir dönüşten daha uzun süre orada kalırsa bi- çimleri ve büyüklükleri değişir. Dönüşü kesin bir ölçüme yarayacak kadar büyük ve hare- ketsiz bir leke hem çok ender hem de çok kısa görülür. C Bu parçada anlatılan Satürn'le ilgili olarak gök bilimcilerden biri şu yorumu yapmaktadır: Jüpiter ile benzerlik gösteren Satürn'ün tam dönüşünü gözlemlemek için fiziki koşul- ların müsait hâle getirilmesi gerekmektedir. Bu yoruma göre Jupiter ile benzerlik gös- teren Satürn'ün tam gözlemlenebilmesi I. Gölge boylarının nesne boyların uzun ol- masıyla, II. Dönüş hızının yavaşlamasıyla, III. Belirgin izlerin gezegenin tamamında oluşmasıyla, IV. Büyük lekelerin tamamen geçmesiyle, V. Dönüşün yönünün tespit edilmesiyle kurgusal yöntemlerin hangisi ile gerçek- leşir? A) I B) II C) III E) V F
der
24.
• Çikolataların çoğunlukla alüminyum folyolarla kaplanma-
sının nedeni nedir?
• Çikolatanın üretildiği ağaç hangi bölgelerde yetişmekte-
dir?
• Çikolatanın elimizde erimesine yol açan etken nedir?
Çikolatanın bazı toplumlarda sadece sıvı olarak tüketildi-
ğine kanıt var mıdır?
●
Aşağıdaki araştırma sonuçlarından hangisi bu sorular-
dan herhangi biriyle ilişkili değildir?
A) Çikolatalar genellikle alüminyum folyoyla sarılır. Çünkü
alüminyum folyo çikolatanın ışıktan ve nemden korun-
masını sağlar. Bu sayede çikolata uzun süre bozulma-
dah kalır.
B) Çikolata, kakao ağacının tohumlarından üretilir. Kakao
ağacı, genellikle Ekvator çevresindeki tropikal iklim ku-
şağında yaşayan, sıcağı ve nemi seven bir bitkidir.
C) Çikolata, oda sıcaklığında katı hâlde olan bir maddedir
ancak erime sıcaklığı vücut sıcaklığımızdan daha dü-
şüktür. Çikolatayı elimize aldığımızda sıcaklığı vücut si-
caklığımızın etkisiyle yükselir, bu da onun erimesine yol
açar.
D) Arkeolojik alanlarda bulunmuş olan kapların üzerindeki
resimler ve bazı kaplardaki çikolata kalıntıları Mayaların
ve Azteklerin çikolatayı salt içecek olarak tükettiğini ke-
sinlikle gösteriyor.
E) Avrupa'da çikolata içine şeker katılarak tatlı ve sıcak bir
içecek olarak tüketilmeye başlandı. Çikolatanın katı bir
yiyecek hâline getirilmesiyse daha sonraları gerçekleş-
ti.
25. 1066'daki Norman İstilası sırasında inşa edilen erken dö-
hailey kuleleri olarak biliniyor. Motte,
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
der 24. • Çikolataların çoğunlukla alüminyum folyolarla kaplanma- sının nedeni nedir? • Çikolatanın üretildiği ağaç hangi bölgelerde yetişmekte- dir? • Çikolatanın elimizde erimesine yol açan etken nedir? Çikolatanın bazı toplumlarda sadece sıvı olarak tüketildi- ğine kanıt var mıdır? ● Aşağıdaki araştırma sonuçlarından hangisi bu sorular- dan herhangi biriyle ilişkili değildir? A) Çikolatalar genellikle alüminyum folyoyla sarılır. Çünkü alüminyum folyo çikolatanın ışıktan ve nemden korun- masını sağlar. Bu sayede çikolata uzun süre bozulma- dah kalır. B) Çikolata, kakao ağacının tohumlarından üretilir. Kakao ağacı, genellikle Ekvator çevresindeki tropikal iklim ku- şağında yaşayan, sıcağı ve nemi seven bir bitkidir. C) Çikolata, oda sıcaklığında katı hâlde olan bir maddedir ancak erime sıcaklığı vücut sıcaklığımızdan daha dü- şüktür. Çikolatayı elimize aldığımızda sıcaklığı vücut si- caklığımızın etkisiyle yükselir, bu da onun erimesine yol açar. D) Arkeolojik alanlarda bulunmuş olan kapların üzerindeki resimler ve bazı kaplardaki çikolata kalıntıları Mayaların ve Azteklerin çikolatayı salt içecek olarak tükettiğini ke- sinlikle gösteriyor. E) Avrupa'da çikolata içine şeker katılarak tatlı ve sıcak bir içecek olarak tüketilmeye başlandı. Çikolatanın katı bir yiyecek hâline getirilmesiyse daha sonraları gerçekleş- ti. 25. 1066'daki Norman İstilası sırasında inşa edilen erken dö- hailey kuleleri olarak biliniyor. Motte,
€ 60. Aşağıdakilerin hangisinde, ay ve gün adlarının yazımı
yanlıştır?
A) Bu yılki festival 20 Haziran'dan 23 Temmuz'a ertelenmiş.
B) Önümüzdeki sene ağustos ayında yurt dışına gidece-
ğim.
C) 07.07.2007 tarihinde dünyaya gelmişti.
D) 23 Ekim 1922 cuma günü ayrılmıştı aramızdan.
E) 2015'in ilk pazar gününde Antalya'ya taşındılar.
Lise Türkçe
Yazım Kuralları
€ 60. Aşağıdakilerin hangisinde, ay ve gün adlarının yazımı yanlıştır? A) Bu yılki festival 20 Haziran'dan 23 Temmuz'a ertelenmiş. B) Önümüzdeki sene ağustos ayında yurt dışına gidece- ğim. C) 07.07.2007 tarihinde dünyaya gelmişti. D) 23 Ekim 1922 cuma günü ayrılmıştı aramızdan. E) 2015'in ilk pazar gününde Antalya'ya taşındılar.
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemi yapılış şekli
yönünden tamamlayan bir öge vardır?
A) Hiç kıpırdamaksızın, eski ve boyası dökülmüş ahşap
bir sandalyede oturuyordu.
B) Eve girer girmez yarınki misafirleri için yapacağı
yemeklerin bir listesini hazırladı.
C) Bir tarih kitabında rastladığı büyüleyici motifleri,
ördüğü kazağa işlemeye çalışıyordu.
D) Odanın duvarına astığım kahverengi saat dedemden
geriye kalan tek hatıraydı.
E) Yoğun bulutların kapladığı gökyüzü, az sonra kopacak
bir kıyametin habercisiydi.
Lise Türkçe
İsim
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemi yapılış şekli yönünden tamamlayan bir öge vardır? A) Hiç kıpırdamaksızın, eski ve boyası dökülmüş ahşap bir sandalyede oturuyordu. B) Eve girer girmez yarınki misafirleri için yapacağı yemeklerin bir listesini hazırladı. C) Bir tarih kitabında rastladığı büyüleyici motifleri, ördüğü kazağa işlemeye çalışıyordu. D) Odanın duvarına astığım kahverengi saat dedemden geriye kalan tek hatıraydı. E) Yoğun bulutların kapladığı gökyüzü, az sonra kopacak bir kıyametin habercisiydi.
7. Aşağıdakilerden hangisinde kullanılan deyim,
cümleye uygun düşmemektedir?
A) Çevresince her şeyi kolayca algılaması, leb de-
meden leblebiyi anlamasıyla bilinen biriydi.
B) Misafirlerin gelme saati yaklaştıkça telaşlanıyor,
âdeta etekleri zil çalıyordu.
C) Kimseye el açmak zorunda kalmamak için yıllarca
çalışıp didinmişti.
D) Öyle bilgece laflar ediyordu ki onun az çok mürek-
kep yalamış biri olduğunu düşünüyordunuz.
E) Aramızdaki problem gittikçe büyüyordu fakat kim-
seden çıt çıkmıyordu.
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
7. Aşağıdakilerden hangisinde kullanılan deyim, cümleye uygun düşmemektedir? A) Çevresince her şeyi kolayca algılaması, leb de- meden leblebiyi anlamasıyla bilinen biriydi. B) Misafirlerin gelme saati yaklaştıkça telaşlanıyor, âdeta etekleri zil çalıyordu. C) Kimseye el açmak zorunda kalmamak için yıllarca çalışıp didinmişti. D) Öyle bilgece laflar ediyordu ki onun az çok mürek- kep yalamış biri olduğunu düşünüyordunuz. E) Aramızdaki problem gittikçe büyüyordu fakat kim- seden çıt çıkmıyordu.
aria
Din,
100-
on-
e-
biri
en
SÖZCÜKTE ANLAM CUMLEDE ANLAN PARAGENTA ALA
20. Sonbahar yapraklarinin renk cümbüşü demiryolu tapma
ciliğ için kabusa dönüşebiliyor. Raylardaki yapraklar tren
tekerleği ile ray arasındaki adezyon kuvvetini düşürerek
birbirlerine tutunmalanni zorlaştinr. Bu durum fren mess
fesinin uzamasına ve trenlerin kalkışnda patinaja sebep
olabilir. Bu kayganlaşting etkinin nedenleri şu şekilde
açıklanabilir. Akla gelebilecek ik neden raylarda biriken
yaprakların tekerlek-ray temasini engellemesidir. Bu etki
islaklıkla birlikte büyüyerek kayganliği artırır. Çelik raylar-
daki demir ile yapraklardaki kimyasal bileşenlerin tepki-
meye girerek oluşturduğu demir oksit bileşikleri de kay-
ganlaşmaya sebep olur. Yaprakların tekerleklere tutuna-
rak iletkenliği azaltması ise sinyalizasyon sorunlarına yol
açabilir.
Bu parçadan hareketler
1.
Sonbaharda demir yollarında yaşanan ekintilan en-
gellemek için nasıl önemleler alınmalidir?
II. Ray ile tren tekerleğinin birbirine tutunmasını zorlaştı-
ran sebep nedir?
III. Demir yolundaki sinyalizasyon sistemi sorunları ne-
den kaynaklanmaktadır?
sorularından hangilerine cevap bulunabilir?
A) I, Ive III
B) ve Il
D) Yalnız III
C) Yalnız II
E) Ive III
21. (1) Dil, tarih, edebiyat, hukuk, din, ekonomi, tarım, aile
yapısı gibi birçok öge, kültür kavramının içindedir. (II) Bu
bağlamda kültür, bir ulusu oluşturan toplumun ayrılmaz
parçasıdır. (III) Ulusların gelişmişlik düzeyiyle kültür ara-
sında çok sıkı bir etkileşim vardır. (IV) Sağlıklı bir toplum-
sa zamanın getirdiği yenilikleri, kendi öz değerleriyle
kaynaştırarak yol alır. (V) İşte bu yönden Atatürk Döne-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
aria Din, 100- on- e- biri en SÖZCÜKTE ANLAM CUMLEDE ANLAN PARAGENTA ALA 20. Sonbahar yapraklarinin renk cümbüşü demiryolu tapma ciliğ için kabusa dönüşebiliyor. Raylardaki yapraklar tren tekerleği ile ray arasındaki adezyon kuvvetini düşürerek birbirlerine tutunmalanni zorlaştinr. Bu durum fren mess fesinin uzamasına ve trenlerin kalkışnda patinaja sebep olabilir. Bu kayganlaşting etkinin nedenleri şu şekilde açıklanabilir. Akla gelebilecek ik neden raylarda biriken yaprakların tekerlek-ray temasini engellemesidir. Bu etki islaklıkla birlikte büyüyerek kayganliği artırır. Çelik raylar- daki demir ile yapraklardaki kimyasal bileşenlerin tepki- meye girerek oluşturduğu demir oksit bileşikleri de kay- ganlaşmaya sebep olur. Yaprakların tekerleklere tutuna- rak iletkenliği azaltması ise sinyalizasyon sorunlarına yol açabilir. Bu parçadan hareketler 1. Sonbaharda demir yollarında yaşanan ekintilan en- gellemek için nasıl önemleler alınmalidir? II. Ray ile tren tekerleğinin birbirine tutunmasını zorlaştı- ran sebep nedir? III. Demir yolundaki sinyalizasyon sistemi sorunları ne- den kaynaklanmaktadır? sorularından hangilerine cevap bulunabilir? A) I, Ive III B) ve Il D) Yalnız III C) Yalnız II E) Ive III 21. (1) Dil, tarih, edebiyat, hukuk, din, ekonomi, tarım, aile yapısı gibi birçok öge, kültür kavramının içindedir. (II) Bu bağlamda kültür, bir ulusu oluşturan toplumun ayrılmaz parçasıdır. (III) Ulusların gelişmişlik düzeyiyle kültür ara- sında çok sıkı bir etkileşim vardır. (IV) Sağlıklı bir toplum- sa zamanın getirdiği yenilikleri, kendi öz değerleriyle kaynaştırarak yol alır. (V) İşte bu yönden Atatürk Döne-
TYT Deneme-11
11. Sabaha karşı bu sokak hep çok sessizdir. Herkes
uykuya çekilmiştir. Görünürde kimse olmaz. Aydınlık
||
|||
tek pencere yoktur. Yolun iki yanındaki yüksek yap
lar kapkaranlık bir silüet gibidir.
IV
pipar Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü aşağı-
Hoe dakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) Edat
B) Sifat
C Edat
D) Sifat
E) Zarf
İleri
||
Zarf
İsim
Sifat
Zarf
Edat
III
Zamir
Zamir
Zamir
Sifat
Zamir
IV
Sifat
Zarf
Zarf
Zarf
Sifat
Lise Türkçe
Gezi Yazısı
TYT Deneme-11 11. Sabaha karşı bu sokak hep çok sessizdir. Herkes uykuya çekilmiştir. Görünürde kimse olmaz. Aydınlık || ||| tek pencere yoktur. Yolun iki yanındaki yüksek yap lar kapkaranlık bir silüet gibidir. IV pipar Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü aşağı- Hoe dakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir? A) Edat B) Sifat C Edat D) Sifat E) Zarf İleri || Zarf İsim Sifat Zarf Edat III Zamir Zamir Zamir Sifat Zamir IV Sifat Zarf Zarf Zarf Sifat
A
L
27
6.
Esas olarak bu ikinci romanı yazarken farkına vardığım bir
durum var: İnsan, roman yazarken dış dünyanın "güncel
gerçeklerinden" elini eteğini çekme gereksinimi duyabili-
yormuş.
Bu cümlede kaç sıfat tamlaması vardır?
A) 2
manager at
B) 3
D) 5
C) 4
E) 6
TYT TÜRKÇE SORU BANKASI
Lise Türkçe
İsim
A L 27 6. Esas olarak bu ikinci romanı yazarken farkına vardığım bir durum var: İnsan, roman yazarken dış dünyanın "güncel gerçeklerinden" elini eteğini çekme gereksinimi duyabili- yormuş. Bu cümlede kaç sıfat tamlaması vardır? A) 2 manager at B) 3 D) 5 C) 4 E) 6 TYT TÜRKÇE SORU BANKASI
9.
(1) Türklerin yegâne sebebi "cihan" anlayışıdır.
(II) İslamiyet'ten önce cihan anlayışı olarak başlasa da
İslamiyet ile beraber bu anlayış "cihat" olarak devam
etmiştir. (III) İsim olarak değişse bile işlev olarak aynıdır,
dünyaya hâkim olma gayesidir. (IV) Bunu çok eski
zamanlarda dahi herkes böyle bilmiştir. (V) Bu gaye
uğruna çaba gösteren kimseler kutlu sayılmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
isim türünde sözcüğe yer verilmemiştir?
A) V
B) II
C) III
D) IV
E) I
Lise Türkçe
İsim
9. (1) Türklerin yegâne sebebi "cihan" anlayışıdır. (II) İslamiyet'ten önce cihan anlayışı olarak başlasa da İslamiyet ile beraber bu anlayış "cihat" olarak devam etmiştir. (III) İsim olarak değişse bile işlev olarak aynıdır, dünyaya hâkim olma gayesidir. (IV) Bunu çok eski zamanlarda dahi herkes böyle bilmiştir. (V) Bu gaye uğruna çaba gösteren kimseler kutlu sayılmıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde isim türünde sözcüğe yer verilmemiştir? A) V B) II C) III D) IV E) I
24. Atina Akademisinin öğrencisi Aristoteles, üstadım dediği
filozof Platon'a "Özdeşleşme nedir?" diye sorar. Platon da
"İnsanlar, her kültürde başkalarının eylemleri aracılığıyla
onların yaşantısına katıldıklarını hayal ederler." diye karşı-
lık verir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen
düşünceyle örtüşmektedir?
(A) Bireysel davranışlar, kültürle çatışan bir görüntüye ola-
nak vermemelidir.
B) Birey, kendi çıkarları söz konusu olduğunda özdeşim
kurmayı düşünmeyebilir.
Birey, bir modelin davranışlarını örnek alarak kendi
davranışı gibi benimseyebilir.
D) Toplumsal hayatta herkesi eşit görme, bireyin yaşantı-
sını sınırlar.
E) Eşitlik, kişiler için doğuştan gelen bir kazanım olarak
değerlendirilir.
SEVDİREN HOC
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
24. Atina Akademisinin öğrencisi Aristoteles, üstadım dediği filozof Platon'a "Özdeşleşme nedir?" diye sorar. Platon da "İnsanlar, her kültürde başkalarının eylemleri aracılığıyla onların yaşantısına katıldıklarını hayal ederler." diye karşı- lık verir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen düşünceyle örtüşmektedir? (A) Bireysel davranışlar, kültürle çatışan bir görüntüye ola- nak vermemelidir. B) Birey, kendi çıkarları söz konusu olduğunda özdeşim kurmayı düşünmeyebilir. Birey, bir modelin davranışlarını örnek alarak kendi davranışı gibi benimseyebilir. D) Toplumsal hayatta herkesi eşit görme, bireyin yaşantı- sını sınırlar. E) Eşitlik, kişiler için doğuştan gelen bir kazanım olarak değerlendirilir. SEVDİREN HOC
d
19. Yazdıklarımın ilk okuru hiçbir zaman ben olmadım.
Her şeyden önce, yazmanın yorgunluğuna
vurgunum ben. Kalemi tutmak, kâğıda ya da ekrana
ilk sözcüğü düşürmek, o büyük gerilimi duymak, o
gerilimin içinden sarsılarak geçmek... Fakat bu öyle
çetin bir durum ki tek başına aşk yetmiyor bir yazıyı
var edebilmek için. Okumak gerekiyor hepsinden
önce. Emek vermek, disiplin içinde çalışmak...
Yazdıklarımı okura göre belirlemem asla. Güzel bir
cümle yazayım diye yormam kendimi. Bana göre,
cümle kurulan bir şey değildir zaten. Var olan bir
şeydir.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Yazıda kusursuz cümleyi bulmanın önemli
olduğu
B) Yazıyı oluştururken okurun beklentisini hesaba
katmamak gerektiği
C) Yazmaya istekli olmanın tek başına yeterli
olamayacağı
D) Yazmak için okumanın da gerekli olduğu
E) Yazma işinin zor ve yorucu bir uğraş olduğu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
d 19. Yazdıklarımın ilk okuru hiçbir zaman ben olmadım. Her şeyden önce, yazmanın yorgunluğuna vurgunum ben. Kalemi tutmak, kâğıda ya da ekrana ilk sözcüğü düşürmek, o büyük gerilimi duymak, o gerilimin içinden sarsılarak geçmek... Fakat bu öyle çetin bir durum ki tek başına aşk yetmiyor bir yazıyı var edebilmek için. Okumak gerekiyor hepsinden önce. Emek vermek, disiplin içinde çalışmak... Yazdıklarımı okura göre belirlemem asla. Güzel bir cümle yazayım diye yormam kendimi. Bana göre, cümle kurulan bir şey değildir zaten. Var olan bir şeydir. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Yazıda kusursuz cümleyi bulmanın önemli olduğu B) Yazıyı oluştururken okurun beklentisini hesaba katmamak gerektiği C) Yazmaya istekli olmanın tek başına yeterli olamayacağı D) Yazmak için okumanın da gerekli olduğu E) Yazma işinin zor ve yorucu bir uğraş olduğu