Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Lise Türkçe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
31. XVIII. yüzyılın önemli isimlerinden biri olan James Watt
sadece teknik çalışmalarıyla değil, deneysel
girişimleriyle de tanınıyordu. Tasarladığı tıbbi hava
makinesini 1795'te maliyetine satmıştı. Bunu insanların
iyiliği için yapmış, işin parasal boyutuyla ilgilenmemişti.
Hatta yaptıklarını taklit eden meslektaşlarını açıktan
açığa desteklemişti. Ayrıca Watt icadıyla ilgili deneyleri
yakından takip etmiş, kendisi ve ailesi üzerinde de test
etmişti. Nitekim tıbba olan ilgisinde kendi hastalıklarının
da payı vardı.
Bu parçada James Watt'la ilgili aşağıdakilerin
hangisinden söz edilmemiştir?
A) Sahip olduğu maddi imkânlardan
B) Yaşadığı döneme yaptığı bilimsel katkıdan
C) İşinin farklı aşamalarında yer alışından
D) Alanındaki çalışanlara gösterdiği hoşgörüden
E) Sağlık durumunun işine olan etkisinden
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
31. XVIII. yüzyılın önemli isimlerinden biri olan James Watt sadece teknik çalışmalarıyla değil, deneysel girişimleriyle de tanınıyordu. Tasarladığı tıbbi hava makinesini 1795'te maliyetine satmıştı. Bunu insanların iyiliği için yapmış, işin parasal boyutuyla ilgilenmemişti. Hatta yaptıklarını taklit eden meslektaşlarını açıktan açığa desteklemişti. Ayrıca Watt icadıyla ilgili deneyleri yakından takip etmiş, kendisi ve ailesi üzerinde de test etmişti. Nitekim tıbba olan ilgisinde kendi hastalıklarının da payı vardı. Bu parçada James Watt'la ilgili aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir? A) Sahip olduğu maddi imkânlardan B) Yaşadığı döneme yaptığı bilimsel katkıdan C) İşinin farklı aşamalarında yer alışından D) Alanındaki çalışanlara gösterdiği hoşgörüden E) Sağlık durumunun işine olan etkisinden
23. James Bond külliyatına neresinden dâhil olursanız olun
-bu mantık sınırlarına sığmayan yeşil ekranlı macerala-
riyla Pierce Brosnan'ı dönem de olabilir, taklitleri mizah
sahnesinde malzeme olarak kullanılan Sean Connery
yıllar da- son teknoloji teçhizat, en lüks yerlerde konakla-
ma imkânı ve bununla birlikte gelen ayrıcalıklarıyla tüm
vurdu kırdısına rağmen sefasını süren 007, bir şekilde
seyircisini sahip olamadıkları üzerinden içine çekmeyi
başarıyor. Ancak bu role seçildiğinde büyük tartışmalara
yol açan Daniel Craig ile başlayan ve "Ölmek İçin Zaman
Yok" isimli beşinci Bond filmiyle tamamlanan son 15 yıllık
süreç, karakterin daha insani özelliklerle buluşturulmasıy-
la bambaşka bir yere taşındı. Son model arabalardan, en
güzel kılıklarla gezinilen partilerden, manzarası dudak
uçuklatan malikânelerden, kısacası lüks bir ürünün rekla-
mi olmaktan çok daha fazlası yeni Bond. Kalp kırıklığını
en derinden yaşayan, sadece bölüm sonu canavarlarıyla
değil, Casino Royale'den bu yana geçmişin hayaletleriyle
de mücadele eden bir ajan o artık.
Bu parçadan hareketle James Bond filmleri ile ilgili
aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
A) Pierce Brosnan tarafından canlandırılan Bond, an-
lamsız bir havaya sahip olduğu için mizah konusu
olmuştur.
B) Bond filmleri süreç içerisinde daha gerçekçi bir yapı-
ya kavuşmuştur.
C) Son Bond filmine kadar James Bond serileri lüksün
ve ihtişamın şaşılacak boyutlarda işlendiği filmlerdir.
D) İlk dönem filmlerinde Bond karakteri daha fantastik
bir izlenim vermektedir.
E) Bond serisinin son başrolü belirlendikten sonra oyun-
cu ile ilgili tartışmalar ortaya çıkmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
23. James Bond külliyatına neresinden dâhil olursanız olun -bu mantık sınırlarına sığmayan yeşil ekranlı macerala- riyla Pierce Brosnan'ı dönem de olabilir, taklitleri mizah sahnesinde malzeme olarak kullanılan Sean Connery yıllar da- son teknoloji teçhizat, en lüks yerlerde konakla- ma imkânı ve bununla birlikte gelen ayrıcalıklarıyla tüm vurdu kırdısına rağmen sefasını süren 007, bir şekilde seyircisini sahip olamadıkları üzerinden içine çekmeyi başarıyor. Ancak bu role seçildiğinde büyük tartışmalara yol açan Daniel Craig ile başlayan ve "Ölmek İçin Zaman Yok" isimli beşinci Bond filmiyle tamamlanan son 15 yıllık süreç, karakterin daha insani özelliklerle buluşturulmasıy- la bambaşka bir yere taşındı. Son model arabalardan, en güzel kılıklarla gezinilen partilerden, manzarası dudak uçuklatan malikânelerden, kısacası lüks bir ürünün rekla- mi olmaktan çok daha fazlası yeni Bond. Kalp kırıklığını en derinden yaşayan, sadece bölüm sonu canavarlarıyla değil, Casino Royale'den bu yana geçmişin hayaletleriyle de mücadele eden bir ajan o artık. Bu parçadan hareketle James Bond filmleri ile ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Pierce Brosnan tarafından canlandırılan Bond, an- lamsız bir havaya sahip olduğu için mizah konusu olmuştur. B) Bond filmleri süreç içerisinde daha gerçekçi bir yapı- ya kavuşmuştur. C) Son Bond filmine kadar James Bond serileri lüksün ve ihtişamın şaşılacak boyutlarda işlendiği filmlerdir. D) İlk dönem filmlerinde Bond karakteri daha fantastik bir izlenim vermektedir. E) Bond serisinin son başrolü belirlendikten sonra oyun- cu ile ilgili tartışmalar ortaya çıkmıştır.
erimizin
yalnız
toplayıp
atımızın
iirimizin
ğlu'nun,
wardır ki
na onlar
mirası-
aya da
malıyız
düşün-
E) V
A) II
B) III
C) IV
17. Nurullah Ataç'ın zevkle okuyacağınız denemeleri, kırk yılı
aşkın bir süre önce yazılmış ama yine de tazeliklerini,
diriliklerini yitirmemişler. Ataç'ın coşkuyla ve inançla kale-
me aldığı, sorgulamayı hiç bırakmadığı konular, eleştiri
oklarını sakınmadan yönelttiği edebiyatçılar var; bunları
çekinmeden yazdığı eserleri de "Günlerin Getirdiği" ile
"Sözden Söze" diyebiliriz. Hani aile içinde, yaşlı, bekâr
amcalar vardır. Günü gününe uymaz. Neden hoşlanır,
kimi sevmezler, kimi sever, neden hoşlanmazlar, belli
olmaz. Ama yine de patavatsızlıklarına rağmen dürüsttür-
ler, hırçınlıklarına rağmen candan. Hatta yolları beklenir.
Yine çıkagelse de didişse, kavga etse, veriştirse diye
varlıkları aranır. İşte Ataç usta da edebiyatımızın böyle
eserekli bir amcası idi." diye tarif ediyor Haldun Taner.
Denemeleri okudukça Taner'in tespitinde ne kadar haklı
olduğunu da anlamaya başlayacaksınız.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Somutlaştırma
C) Alıntı yapma
E) Örnekleme
B) Benzetme
D) Karşılaştırma
O
4
1, SOYADI (A
K
AS
(B) (
(C) ⒸC
222300-5- (ÖZEL)
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
erimizin yalnız toplayıp atımızın iirimizin ğlu'nun, wardır ki na onlar mirası- aya da malıyız düşün- E) V A) II B) III C) IV 17. Nurullah Ataç'ın zevkle okuyacağınız denemeleri, kırk yılı aşkın bir süre önce yazılmış ama yine de tazeliklerini, diriliklerini yitirmemişler. Ataç'ın coşkuyla ve inançla kale- me aldığı, sorgulamayı hiç bırakmadığı konular, eleştiri oklarını sakınmadan yönelttiği edebiyatçılar var; bunları çekinmeden yazdığı eserleri de "Günlerin Getirdiği" ile "Sözden Söze" diyebiliriz. Hani aile içinde, yaşlı, bekâr amcalar vardır. Günü gününe uymaz. Neden hoşlanır, kimi sevmezler, kimi sever, neden hoşlanmazlar, belli olmaz. Ama yine de patavatsızlıklarına rağmen dürüsttür- ler, hırçınlıklarına rağmen candan. Hatta yolları beklenir. Yine çıkagelse de didişse, kavga etse, veriştirse diye varlıkları aranır. İşte Ataç usta da edebiyatımızın böyle eserekli bir amcası idi." diye tarif ediyor Haldun Taner. Denemeleri okudukça Taner'in tespitinde ne kadar haklı olduğunu da anlamaya başlayacaksınız. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Somutlaştırma C) Alıntı yapma E) Örnekleme B) Benzetme D) Karşılaştırma O 4 1, SOYADI (A K AS (B) ( (C) ⒸC 222300-5- (ÖZEL) Diğer sayfaya geçiniz.
at
n
bl
a
15. Merak duygusuna sahip olan insan, evreni ve ötesini
anlamlandırma isteğiyle ilk olarak mitolojik açıklamalara
yöneldi. Sonrasında ise evrenin bir yaratıcısı olduğu düşün-
cesiyle dinsel açıklamalara geçiş yaptı. Dinsel ve mitolojik
açıklamalarla yetinmeyen insan, son nokta da sorularına
na akıl ve mantığına dayalı sorgulama yapan felsefe ile cevap
aramaya başladı.
Parçadan hareketle aşağıdaki ifadelerden hangisine
ulaşılamaz?
VA) Felsefe, insanın öğrenme isteğinin sonucu olarak orta-
ya çıkmıştır.
of
İnsanın merakı bu dünya ile sınırlı kalmamıştır.
VC) Evreni var eden yaratıcının varlığının kabul edildiği
dönemler olmuştur.
✓D) Felsefe, insan aklının ürünüdür.
E) Akıl ve mantık ilkeleri, mitolojik açıklamaları temellen-
dirmek için kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
at n bl a 15. Merak duygusuna sahip olan insan, evreni ve ötesini anlamlandırma isteğiyle ilk olarak mitolojik açıklamalara yöneldi. Sonrasında ise evrenin bir yaratıcısı olduğu düşün- cesiyle dinsel açıklamalara geçiş yaptı. Dinsel ve mitolojik açıklamalarla yetinmeyen insan, son nokta da sorularına na akıl ve mantığına dayalı sorgulama yapan felsefe ile cevap aramaya başladı. Parçadan hareketle aşağıdaki ifadelerden hangisine ulaşılamaz? VA) Felsefe, insanın öğrenme isteğinin sonucu olarak orta- ya çıkmıştır. of İnsanın merakı bu dünya ile sınırlı kalmamıştır. VC) Evreni var eden yaratıcının varlığının kabul edildiği dönemler olmuştur. ✓D) Felsefe, insan aklının ürünüdür. E) Akıl ve mantık ilkeleri, mitolojik açıklamaları temellen- dirmek için kullanılmıştır.
1-
J.
-
er
a
7
e
K
a
A
TYT - ÖZEL - 5 H
29. I.
Çevreciler, orman yangınlarının etkisini azaltmak için
ağaç dikme çağrısı yapıyor.
II.
Bu çabaların başında da doğaya karşı duyarlı olmak
geliyor.
III. İklim değişikliği ile mücadele bilim insanlarına göre
küresel çapta ele alınması gereken bir durum.
A
IV. İklim değişikliğinin tetiklediği felaketlerin başında da
orman yangınları geliyor.
V. Bu da gösteriyor ki bireyler de kişisel çabaları ile bu
sürece destek olabilirler.
A) I-III-II-V-IV
C) III-I-V-IV-II
Numaralanmış cümlelerle bir paragraf oluşturulmak
istense doğru sıralama aşağıdakilerden hangisi olur?
B) III-V-I-II-III
D) III-IV-I-V-II
E) V-I-III-II-IV
10
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
1- J. - er a 7 e K a A TYT - ÖZEL - 5 H 29. I. Çevreciler, orman yangınlarının etkisini azaltmak için ağaç dikme çağrısı yapıyor. II. Bu çabaların başında da doğaya karşı duyarlı olmak geliyor. III. İklim değişikliği ile mücadele bilim insanlarına göre küresel çapta ele alınması gereken bir durum. A IV. İklim değişikliğinin tetiklediği felaketlerin başında da orman yangınları geliyor. V. Bu da gösteriyor ki bireyler de kişisel çabaları ile bu sürece destek olabilirler. A) I-III-II-V-IV C) III-I-V-IV-II Numaralanmış cümlelerle bir paragraf oluşturulmak istense doğru sıralama aşağıdakilerden hangisi olur? B) III-V-I-II-III D) III-IV-I-V-II E) V-I-III-II-IV 10
30. Yaşam içinde katettiğimiz, aldığımız yol; deneyimlerle
luktan geçmeden gerçekleşmez. Dönüşmek için yolculu-
büyüme, ilerleme yolculuğudur. Hiçbir dönüşüm bir yolcu
ğa çıkmak gerekir. Bu yolculuk fiziksel olduğu kadar da
ruhsaldır. Geçmişten bugüne katedilen yol, her anlamda
bir büyüme ve olgunlaşma, gelişme yolculuğudur. Bu
yolculuk olumlu ya da olumsuz olabilir ama her durumda
bir dönüşüm içerir. Zaltman yaptığı bir deneyde, yönetici-
lere "düz bir kâğıt" hakkında mı yoksa "buruşuk bir kâğıt
hakkında mı bir öykü yazmak istediklerini sorduğunda
yöneticilerin neredeyse tamamı buruşuk kâğıt hakkında
öykü yazmayı seçer. Buruşuk kâğıt bir yaşanmışlık ve
yolculuk sonucu o hâle gelmiştir, buruşuk kâğıda varmak
için düz bir kâğıttan yolculuğa çıkmak gerekir.
Bu parçada asıl vurgulanmak istenen aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Başlangıçta her şey en saf en düzgün hâlindeyken
zamanla yaşam karmaşık bir hâl alır.
B) Yol ve yolculuk kavramları insanın olgunlaşmasını
ifade etmek için sık kullanılmaktadır.
C) Sonuçları kötü olsa da hayatı deneyimlemek hem ge-
rekli hem kaçınılmazdır.
D) Yolculuk sadece fiziki anlamda değil ruhsal anlamda
da olursa ilerleme gerçekleşir.
E) lyi ya da kötü tecrübelerle donanmadan bir dönüşüm
yaşanması mümkün değildir.
geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
30. Yaşam içinde katettiğimiz, aldığımız yol; deneyimlerle luktan geçmeden gerçekleşmez. Dönüşmek için yolculu- büyüme, ilerleme yolculuğudur. Hiçbir dönüşüm bir yolcu ğa çıkmak gerekir. Bu yolculuk fiziksel olduğu kadar da ruhsaldır. Geçmişten bugüne katedilen yol, her anlamda bir büyüme ve olgunlaşma, gelişme yolculuğudur. Bu yolculuk olumlu ya da olumsuz olabilir ama her durumda bir dönüşüm içerir. Zaltman yaptığı bir deneyde, yönetici- lere "düz bir kâğıt" hakkında mı yoksa "buruşuk bir kâğıt hakkında mı bir öykü yazmak istediklerini sorduğunda yöneticilerin neredeyse tamamı buruşuk kâğıt hakkında öykü yazmayı seçer. Buruşuk kâğıt bir yaşanmışlık ve yolculuk sonucu o hâle gelmiştir, buruşuk kâğıda varmak için düz bir kâğıttan yolculuğa çıkmak gerekir. Bu parçada asıl vurgulanmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Başlangıçta her şey en saf en düzgün hâlindeyken zamanla yaşam karmaşık bir hâl alır. B) Yol ve yolculuk kavramları insanın olgunlaşmasını ifade etmek için sık kullanılmaktadır. C) Sonuçları kötü olsa da hayatı deneyimlemek hem ge- rekli hem kaçınılmazdır. D) Yolculuk sadece fiziki anlamda değil ruhsal anlamda da olursa ilerleme gerçekleşir. E) lyi ya da kötü tecrübelerle donanmadan bir dönüşüm yaşanması mümkün değildir. geçiniz.
TYT/ TÜRKÇE
18. Olgun insanlar yalnız çocuklara değil; herkese affedici,
kusura pek aldırmayıcı bir yüzle bakarlar. Bu dünya öyle
çatık kaşla dolaşmaya, şunun bunun kalbini kırmaya
değer bir dünya değildir. Onun için güler yüzlü insanlar
arasında yaşayanların hayatı daha tatlı geçer. Bazı kim-
seler vardır, sanki Cenabihak onlara gülmeyi yasak.
etmiştir. Gülümsemeyi, aklı başında adamın ciddiliğini
bozan bir hâl sayarlar. Yüzgöz olmasınlar diye çocukları-
na gülmezler, laubali demesinler diye komşularına gül-
mezler. Kaşları sanki kudretten çatılmıştır. Çalışırken
çatık, konuşurken çatıklar. Hatta kendilerine ettikleri
zulüm yetmiyormuş gibi gülenlere de kızarlar. Hayatı
böyle saymak çok yanlıştır. Unutmayalım ki biz insanların
hayvanlardan bir farkı konuşmaksa öteki farkımız da gül-
mektir. Hiç siz ömrünüzde gülen, kahkahalar savuran bir
hayvan gördünüz mü? Zavallılar kim bilir ne kadar gül-
mek istiyorlardır? Hatta insan kardeşlerinin öyle bazı
tuhafıkları vardır ki onların karşısında herhâlde kahkaha-
larla gülmek için can atıyorlardır. Ama ne hikmetse yüzle-
ri gülmeye elverişli bir şekilde yaratılmamıştır. Kendilerini
ne kadar zorlasalar gülemezler. ----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Hayvanların anatomik yapısı insanların yaptığı pek
çok şeyi yapmalarına engeldir.
B) Oysa insanoğlu da yerli yersiz gülerek sinir bozucu
olma yeteneğine sahiptir.
C) Kimin neye güldüğü aslında kişilik özelliklerini ortaya
koyan önemli bir göstergedir.
19. E
rc
C
in
C
D) Hâlbuki insanlar, çok şükür, gülebiliyorlar; bu imkânı
niçin kullanmamalı?
E) Hayatta neyi ciddiye alacağız ya da neye güleceğiz
ayırt etmek bazen zordur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/ TÜRKÇE 18. Olgun insanlar yalnız çocuklara değil; herkese affedici, kusura pek aldırmayıcı bir yüzle bakarlar. Bu dünya öyle çatık kaşla dolaşmaya, şunun bunun kalbini kırmaya değer bir dünya değildir. Onun için güler yüzlü insanlar arasında yaşayanların hayatı daha tatlı geçer. Bazı kim- seler vardır, sanki Cenabihak onlara gülmeyi yasak. etmiştir. Gülümsemeyi, aklı başında adamın ciddiliğini bozan bir hâl sayarlar. Yüzgöz olmasınlar diye çocukları- na gülmezler, laubali demesinler diye komşularına gül- mezler. Kaşları sanki kudretten çatılmıştır. Çalışırken çatık, konuşurken çatıklar. Hatta kendilerine ettikleri zulüm yetmiyormuş gibi gülenlere de kızarlar. Hayatı böyle saymak çok yanlıştır. Unutmayalım ki biz insanların hayvanlardan bir farkı konuşmaksa öteki farkımız da gül- mektir. Hiç siz ömrünüzde gülen, kahkahalar savuran bir hayvan gördünüz mü? Zavallılar kim bilir ne kadar gül- mek istiyorlardır? Hatta insan kardeşlerinin öyle bazı tuhafıkları vardır ki onların karşısında herhâlde kahkaha- larla gülmek için can atıyorlardır. Ama ne hikmetse yüzle- ri gülmeye elverişli bir şekilde yaratılmamıştır. Kendilerini ne kadar zorlasalar gülemezler. ---- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) Hayvanların anatomik yapısı insanların yaptığı pek çok şeyi yapmalarına engeldir. B) Oysa insanoğlu da yerli yersiz gülerek sinir bozucu olma yeteneğine sahiptir. C) Kimin neye güldüğü aslında kişilik özelliklerini ortaya koyan önemli bir göstergedir. 19. E rc C in C D) Hâlbuki insanlar, çok şükür, gülebiliyorlar; bu imkânı niçin kullanmamalı? E) Hayatta neyi ciddiye alacağız ya da neye güleceğiz ayırt etmek bazen zordur.
8. 1. bölümleri de gerçekmiş gibi kabul edebiliyor
II. insanlar hiçbir zaman yaşamadıkları şeyleri
III. yapılan onlarca deneyin de gösterdiği gibi
IV. yaşadıkları olaylarda asla gerçekleşmemiş
olan
V. yaşamış gibi davranabiliyor ya da gerçekten
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cüm-
le oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
baştan üçüncü olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV E) V
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
8. 1. bölümleri de gerçekmiş gibi kabul edebiliyor II. insanlar hiçbir zaman yaşamadıkları şeyleri III. yapılan onlarca deneyin de gösterdiği gibi IV. yaşadıkları olaylarda asla gerçekleşmemiş olan V. yaşamış gibi davranabiliyor ya da gerçekten Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cüm- le oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V
18. İslam dini, insanların hem dünya hem ahiret saadetini elde A
etmelerini sağlayacak kurallar içermektedir. Bu kurallardan
bazıları özellikle insani ilişkilerin güzelleşmesi ve herhangi
bir sorun yaşanmaması için oldukça önemlidir. Bu sebeple
İslam, uzak durulması adına bazı davranışların zararlarını
gözler önüne sererek toplumsal huzuru korumak istemek-
tedir. Örneğin doğruluğu veya yanlışlığı kesin olarak bilin-
meyen bir konuda sanılar üzerinden hareket edilmemesi
gerektiğine ayet ve hadislerde dikkat çekilir. Çünkü şüpheli
ve tereddüt edilen bir bilginin peşinden giden bir kişinin
hataya sürüklenme ihtimali oldukça yüksektir.
Bu parçada öncelikle aşağıdaki davranışlardan hangi-
siyle ilgili uyarıda bulunulduğu söylenebilir?
A) Iftira
B) Haset
OD) Gybet
C) Suizan
Suizá
Tecessüs
M
A
24
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
18. İslam dini, insanların hem dünya hem ahiret saadetini elde A etmelerini sağlayacak kurallar içermektedir. Bu kurallardan bazıları özellikle insani ilişkilerin güzelleşmesi ve herhangi bir sorun yaşanmaması için oldukça önemlidir. Bu sebeple İslam, uzak durulması adına bazı davranışların zararlarını gözler önüne sererek toplumsal huzuru korumak istemek- tedir. Örneğin doğruluğu veya yanlışlığı kesin olarak bilin- meyen bir konuda sanılar üzerinden hareket edilmemesi gerektiğine ayet ve hadislerde dikkat çekilir. Çünkü şüpheli ve tereddüt edilen bir bilginin peşinden giden bir kişinin hataya sürüklenme ihtimali oldukça yüksektir. Bu parçada öncelikle aşağıdaki davranışlardan hangi- siyle ilgili uyarıda bulunulduğu söylenebilir? A) Iftira B) Haset OD) Gybet C) Suizan Suizá Tecessüs M A 24
TYT / TÜRKÇE
27. Geçenlerde BBC Londra'da uzun uzun Z kuşağının salgı-
na denk gelen gençlik döneminin etkileri konuşuluyordu.
Z kuşağının Y'lere göre daha büyük sorumluluklar alaca-
ğına inanıyordu konuşmacılar. Z kuşağı dünya meselele-
riyle daha ilgiliymiş, kendilerinden daha büyük meseleler
olduğunun farkındalarmış, sosyal sorumlulukları daha
yüksekmiş. Kovid döneminde gençliklerini yaşayamadan
dağ gibi sorumlulukların altında kaldıkları bence de
doğru. Öte yandan, bütün bunların Z kuşağını kendiliğin-
den aziz yaptığını düşünmüyorum. Onları bekleyen büyük
sorumluluklar ve sorunlar olduğu kesin. Z kuşağı daha
tam anlaşılamadı ama okuduğum kadarıyla sosyal mese-
lelere duyarlı olacak olan ve dünyayı kurtaracağına inan-
dığımız z kuşağının bunu evde oturup internetten yapma-
ya çalışma olasılığı çok fazla.
Bu parçaya göre yazarın z kuşağına yönelik eleştirisi
Z
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sorunları sahaya çıkmadan çözebileceklerine inan-
maları
B) Gereğinden fazla sorumluluk üstlenmeleri
C) Pandemi döneminde yeterli eğitimi alamamaları
D) Kendilerini çok zeki ve her şeyi algılıyor gibi görmeleri
E) Dünyayı ve sorunları büyüterek algılamaları
28 Genclere "ivi bir yazar olmak" hakkında öğütler veren
29
3
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
TYT / TÜRKÇE 27. Geçenlerde BBC Londra'da uzun uzun Z kuşağının salgı- na denk gelen gençlik döneminin etkileri konuşuluyordu. Z kuşağının Y'lere göre daha büyük sorumluluklar alaca- ğına inanıyordu konuşmacılar. Z kuşağı dünya meselele- riyle daha ilgiliymiş, kendilerinden daha büyük meseleler olduğunun farkındalarmış, sosyal sorumlulukları daha yüksekmiş. Kovid döneminde gençliklerini yaşayamadan dağ gibi sorumlulukların altında kaldıkları bence de doğru. Öte yandan, bütün bunların Z kuşağını kendiliğin- den aziz yaptığını düşünmüyorum. Onları bekleyen büyük sorumluluklar ve sorunlar olduğu kesin. Z kuşağı daha tam anlaşılamadı ama okuduğum kadarıyla sosyal mese- lelere duyarlı olacak olan ve dünyayı kurtaracağına inan- dığımız z kuşağının bunu evde oturup internetten yapma- ya çalışma olasılığı çok fazla. Bu parçaya göre yazarın z kuşağına yönelik eleştirisi Z aşağıdakilerden hangisidir? A) Sorunları sahaya çıkmadan çözebileceklerine inan- maları B) Gereğinden fazla sorumluluk üstlenmeleri C) Pandemi döneminde yeterli eğitimi alamamaları D) Kendilerini çok zeki ve her şeyi algılıyor gibi görmeleri E) Dünyayı ve sorunları büyüterek algılamaları 28 Genclere "ivi bir yazar olmak" hakkında öğütler veren 29 3
TYT / TÜRKÇE
22. İnsanın rasyonel kapasitesinin temelinde; düşüncelerini
ve düşlerini öykü haline getirmek, yaşam deneyimlerini,
bilgilerini öyküler biçiminde düzenlemek ve bunları kimi
zaman başkalarına aktarmak yatmaktadır. Bu olgu, belki
de, gündelik yaşamda öykü biçiminde düşler kurmak ola-
rak da adlandırılabilir. İster yazıya dökülmüş yazınsal bir
öykü olsun, ister sadece öykü biçiminde düzenlenmiş
sıradan ve gündelik bir düş kurma olsun, bir öyküyü ya da
romanı okumak, anlamak, dinlemek ya da aktarmak
başka öyküleri, romanları anlamayı ve çözümlemeyi
kolaylaştırır. Şunu da unutmamak gerekir: Edebî metinle-
rin temelinde, "anlamlandırma", "anlam yükleme" diyebi-
leceğimiz psikolojik bir olgu ile bu olgunun sonucunda
ortaya çıkan mitler yatmaktadır. Bu durum, varoluşundan
beri insanoğlunda bulunan psikolojik bir süreçtir ve insan-
lığın doğuşundan beri mitlerin doğuşunu etkilemiştir.
Dolayısıyla da denilebilir ki yazılı kültür, herhangi bir top-
lumda, bir davranış biçimi olarak gecikse bile sözlü öykü-
leme biçimleri her zaman var olmuştur.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulan
düşünceyi destekler niteliktedir?
A) İnsanoğlu hayatı ve hayatta karşılaştığı olayları aklı-
na yatacak hikâyeler biçiminde anlamlandırma eğili-
mindedir.
B) Sanılanın aksine öykü yazmak, az sözle çok şey ifa-
de etmeyi gerektirdiğinden özel kişilere has bir ey-
lemdir.
C) İnsan zihni kurduğu hayalleri somut gerçeklerle eş-
leştirmediği sürece bir karmaşanın içinde sürüklenir.
D) Insan anlamlandıramadığı, bir anlam yükleyemediği
olaylar karşısında gerçekleri reddetme eğilimi içine
girer.
E) İnsan psikolojisinin temelinde olaylara kendi çıkarına
olacak şekilde yaklaşma eğilimi vardır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
TYT / TÜRKÇE 22. İnsanın rasyonel kapasitesinin temelinde; düşüncelerini ve düşlerini öykü haline getirmek, yaşam deneyimlerini, bilgilerini öyküler biçiminde düzenlemek ve bunları kimi zaman başkalarına aktarmak yatmaktadır. Bu olgu, belki de, gündelik yaşamda öykü biçiminde düşler kurmak ola- rak da adlandırılabilir. İster yazıya dökülmüş yazınsal bir öykü olsun, ister sadece öykü biçiminde düzenlenmiş sıradan ve gündelik bir düş kurma olsun, bir öyküyü ya da romanı okumak, anlamak, dinlemek ya da aktarmak başka öyküleri, romanları anlamayı ve çözümlemeyi kolaylaştırır. Şunu da unutmamak gerekir: Edebî metinle- rin temelinde, "anlamlandırma", "anlam yükleme" diyebi- leceğimiz psikolojik bir olgu ile bu olgunun sonucunda ortaya çıkan mitler yatmaktadır. Bu durum, varoluşundan beri insanoğlunda bulunan psikolojik bir süreçtir ve insan- lığın doğuşundan beri mitlerin doğuşunu etkilemiştir. Dolayısıyla da denilebilir ki yazılı kültür, herhangi bir top- lumda, bir davranış biçimi olarak gecikse bile sözlü öykü- leme biçimleri her zaman var olmuştur. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulan düşünceyi destekler niteliktedir? A) İnsanoğlu hayatı ve hayatta karşılaştığı olayları aklı- na yatacak hikâyeler biçiminde anlamlandırma eğili- mindedir. B) Sanılanın aksine öykü yazmak, az sözle çok şey ifa- de etmeyi gerektirdiğinden özel kişilere has bir ey- lemdir. C) İnsan zihni kurduğu hayalleri somut gerçeklerle eş- leştirmediği sürece bir karmaşanın içinde sürüklenir. D) Insan anlamlandıramadığı, bir anlam yükleyemediği olaylar karşısında gerçekleri reddetme eğilimi içine girer. E) İnsan psikolojisinin temelinde olaylara kendi çıkarına olacak şekilde yaklaşma eğilimi vardır.
na
24. Birileri hayallerini sizin üzerinden gerçekleştirecek diye
bir mesleğe talip olunmaz.
Bu cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebi-
lir?
A) Yüklemi dönüşlü-geçişsiz bir eylemdir.
B) Cümlede gerçek ya da sözde özne yoktur.
C) Bağımlı sıralı bir cümledir.
D) İsim-fiile yer verilmiştir.
E) Bir ad birden çok sıfatla nitelenmiştir.
Lise Türkçe
Cümlenin Yardımcı Öğeleri
na 24. Birileri hayallerini sizin üzerinden gerçekleştirecek diye bir mesleğe talip olunmaz. Bu cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebi- lir? A) Yüklemi dönüşlü-geçişsiz bir eylemdir. B) Cümlede gerçek ya da sözde özne yoktur. C) Bağımlı sıralı bir cümledir. D) İsim-fiile yer verilmiştir. E) Bir ad birden çok sıfatla nitelenmiştir.
2. Milli Mücadele sürecinde yaşanan;
1.
X
II.
1. İnönü Muharebesi'nden sonra yapılan Londra
Konferansı'ndan bir sonuç çıkmaması,
Moskova Antlaşması ile Batum'un Gürcistan'a bıra-
kılması,
III. Sakarya Meydan Muharebesi'nden sonra İtilaf
Devletleri'nin yaptığı ateşkes önerilerinin TBMM
tarafından reddedilmesi
gelişmelerinden hangilerinin Misak-ı Milli'den ödün
vermeme politikası doğrultusunda ortaya çıktığı söy-
lenebilir?
A) Yalnız I
D) I ve III
B) Yalnız II
E) I ve II
Yalnız III
O
53
R
M
A
L
Lise Türkçe
Dil Bilgisi Düzeyinde Anlatım Bozuklukları
2. Milli Mücadele sürecinde yaşanan; 1. X II. 1. İnönü Muharebesi'nden sonra yapılan Londra Konferansı'ndan bir sonuç çıkmaması, Moskova Antlaşması ile Batum'un Gürcistan'a bıra- kılması, III. Sakarya Meydan Muharebesi'nden sonra İtilaf Devletleri'nin yaptığı ateşkes önerilerinin TBMM tarafından reddedilmesi gelişmelerinden hangilerinin Misak-ı Milli'den ödün vermeme politikası doğrultusunda ortaya çıktığı söy- lenebilir? A) Yalnız I D) I ve III B) Yalnız II E) I ve II Yalnız III O 53 R M A L
9.
12. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Kenan, Lale, Meral, Nedim ve Osman bir kurumda ça-
lışmak için pazartesi, salı ve çarşamba günleri sabah
ve öğle olmak üzere iki farklı zaman dilimine göre mü-
lakata girmişlerdir. Bu kişilerin mülakata giriş zamanla-
rıyla ilgili şunlar bilinmektedir.
●
●
●
tabloyu
Kuramadım
ASA
Mülakata herkes tek tek ve farklı bir zamanda
girmiştir.
Meral mülakata en son girmiştir.
Kenan ve Lale aynı gün mülakata girmiştir.
Nedim ve Osman farklı günlerde girmişlerdir.
Nedim mülakata sabah girmemiştir.
A) Kenan - Lale
C) Lale - Nedim
11. I. L
11. C
III.
Çarşamba günü mülakata giren iki kişi kimdir?
E) Meral - Kenan
B) Meral - Nedim
D) Osman - Meral
Bu
kat
ha
A
TĞİTİM YAYINLARI
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
9. 12. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. Kenan, Lale, Meral, Nedim ve Osman bir kurumda ça- lışmak için pazartesi, salı ve çarşamba günleri sabah ve öğle olmak üzere iki farklı zaman dilimine göre mü- lakata girmişlerdir. Bu kişilerin mülakata giriş zamanla- rıyla ilgili şunlar bilinmektedir. ● ● ● tabloyu Kuramadım ASA Mülakata herkes tek tek ve farklı bir zamanda girmiştir. Meral mülakata en son girmiştir. Kenan ve Lale aynı gün mülakata girmiştir. Nedim ve Osman farklı günlerde girmişlerdir. Nedim mülakata sabah girmemiştir. A) Kenan - Lale C) Lale - Nedim 11. I. L 11. C III. Çarşamba günü mülakata giren iki kişi kimdir? E) Meral - Kenan B) Meral - Nedim D) Osman - Meral Bu kat ha A TĞİTİM YAYINLARI
- onun
e onu
ilerin-
rlığını
özür,
duy-
tedir.
şile-
nda
ece
da-
la-
isi
cin
di-
in
r
A
TYT ÖZEL-5 HR
38. Antik dünya tarihinde Grek, Roma, Çin ve Hindistan gibi
kent merkezli toplumların yeri baskındır. Fakat bu tanin-
mış uygarlıkların sınırlarından çok da uzak olmayan
yörelerde başka topluluklar da yaşıyordu: barbarlar. Bu
topluluklar ilk olarak konuştukları dilleri anlaşılmaz bulan
eski Grekler tarafından, yine dillerinin fonetik yansımala-
rindan türetilen "barbar" adıyla nitelendirildiler. O dönem-
de barbarlar hakkındaki temel kanı; yalnızca Grek ve
Roma uygarlıklarının dilleri ve törelerine yabancı olma-
dıkları, aynı zamanda vahşi, medeniyetsiz ve kültürsüz
topluluklar olduklarıydı. Barbarlar hakkındaki bu kalıplaş-
mış yargılar, bugün de güncelliğini büyük ölçüde koru-
maktadır ve Avrupa'dan Asya'ya uzanan geniş bir coğraf-
yada bulunan kimi insan topluluklarına hâlâ "küçümseyi-
ci" bir sifat olarak yakıştırılmaktadır.
A
Bu parçadan barbarlarla ilgili olarak aşağıdaki yargı-
lardan hangisine ulaşılabilir?
A) Barbarlar, diğer medeni uygarlıklardan uzak yerlerde
yaşam alanı oluşturmuşlardır.
B) Grek ve Roma uygarlıklarının kültür ve dillerine ya-
bancı olmalarının yanı sıra bu meziyetten yoksun bir
yaşam sürdürmüşlerdir.
C) Barbar sözcüğünü çok kullandıklarından dolayı "bar-
CUA
bar" ismiyle nitelendirmişlerdir.
D) Grek, Roma, Çin ve Hindistan gibi kent merkezli top-
lumların dışında kalan tüm topluluklar barbar olarak
kabul edilmiştir.
E) Barbarlar günümüzde hâlen kültürlerini koruyarak
alvarlıklarını sürdürmeye devam etmektedirler.
Lise Türkçe
İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler
- onun e onu ilerin- rlığını özür, duy- tedir. şile- nda ece da- la- isi cin di- in r A TYT ÖZEL-5 HR 38. Antik dünya tarihinde Grek, Roma, Çin ve Hindistan gibi kent merkezli toplumların yeri baskındır. Fakat bu tanin- mış uygarlıkların sınırlarından çok da uzak olmayan yörelerde başka topluluklar da yaşıyordu: barbarlar. Bu topluluklar ilk olarak konuştukları dilleri anlaşılmaz bulan eski Grekler tarafından, yine dillerinin fonetik yansımala- rindan türetilen "barbar" adıyla nitelendirildiler. O dönem- de barbarlar hakkındaki temel kanı; yalnızca Grek ve Roma uygarlıklarının dilleri ve törelerine yabancı olma- dıkları, aynı zamanda vahşi, medeniyetsiz ve kültürsüz topluluklar olduklarıydı. Barbarlar hakkındaki bu kalıplaş- mış yargılar, bugün de güncelliğini büyük ölçüde koru- maktadır ve Avrupa'dan Asya'ya uzanan geniş bir coğraf- yada bulunan kimi insan topluluklarına hâlâ "küçümseyi- ci" bir sifat olarak yakıştırılmaktadır. A Bu parçadan barbarlarla ilgili olarak aşağıdaki yargı- lardan hangisine ulaşılabilir? A) Barbarlar, diğer medeni uygarlıklardan uzak yerlerde yaşam alanı oluşturmuşlardır. B) Grek ve Roma uygarlıklarının kültür ve dillerine ya- bancı olmalarının yanı sıra bu meziyetten yoksun bir yaşam sürdürmüşlerdir. C) Barbar sözcüğünü çok kullandıklarından dolayı "bar- CUA bar" ismiyle nitelendirmişlerdir. D) Grek, Roma, Çin ve Hindistan gibi kent merkezli top- lumların dışında kalan tüm topluluklar barbar olarak kabul edilmiştir. E) Barbarlar günümüzde hâlen kültürlerini koruyarak alvarlıklarını sürdürmeye devam etmektedirler.
A
TYT / TÜRKÇE
A
37. Bir insana yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri, onun
varlığını kabul etmeyerek aynı sosyal ortam içinde onu
yok saymak ve dışlamaktır. Bu bağlamda insan ilişkilerin-
de başarıyı yakalamanın yolu, karşımızdakilerin varlığını
ve insan olduklarını kabul ederek gerektiğinde özür,
teşekkür, takdir ve rica etmesini bilmekten ve olumlu duy-
guları söze dökmeyi ihmal etmemekten geçmektedir.
Olumlu duygularımızı aktardığımızda karşımızdaki kişile-
re pozitif enerji vererek olumlu düşünmeleri konusunda
onları mutlu edeceğimizi asla unutmayalım. Böylece
karanlığa küfredeceğimize bir mum yakarak karşımızda-
kilere olumlu enerji verebilir, bu sayede bir mum da onla-
rin yakmasına vesile olabiliriz.
Bu parçada anlatılanları aşağıdaki sözlerden hangisi
desteklemez?
A) Kusur bulmak için bakma birine; kusur bulmak için
bakarsan bulursun, kusuru örtmeyi marifet et kendi-
ne.
B) Kendisine karşı kusurlu olana yumuşak davrananın
mükâfatı, bütün insanların ona yardımcı olmasıdır.
C) İyiyi ara, doğruyu ara, güzeli ara ama kusur arama.
D) İnsanı ateş değil kendi gafleti yakar; herkeste kusur
görür, kendine kör bakar.
E) Ayıpları, kusurları örtmede gece gibi ol.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A TYT / TÜRKÇE A 37. Bir insana yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri, onun varlığını kabul etmeyerek aynı sosyal ortam içinde onu yok saymak ve dışlamaktır. Bu bağlamda insan ilişkilerin- de başarıyı yakalamanın yolu, karşımızdakilerin varlığını ve insan olduklarını kabul ederek gerektiğinde özür, teşekkür, takdir ve rica etmesini bilmekten ve olumlu duy- guları söze dökmeyi ihmal etmemekten geçmektedir. Olumlu duygularımızı aktardığımızda karşımızdaki kişile- re pozitif enerji vererek olumlu düşünmeleri konusunda onları mutlu edeceğimizi asla unutmayalım. Böylece karanlığa küfredeceğimize bir mum yakarak karşımızda- kilere olumlu enerji verebilir, bu sayede bir mum da onla- rin yakmasına vesile olabiliriz. Bu parçada anlatılanları aşağıdaki sözlerden hangisi desteklemez? A) Kusur bulmak için bakma birine; kusur bulmak için bakarsan bulursun, kusuru örtmeyi marifet et kendi- ne. B) Kendisine karşı kusurlu olana yumuşak davrananın mükâfatı, bütün insanların ona yardımcı olmasıdır. C) İyiyi ara, doğruyu ara, güzeli ara ama kusur arama. D) İnsanı ateş değil kendi gafleti yakar; herkeste kusur görür, kendine kör bakar. E) Ayıpları, kusurları örtmede gece gibi ol.