Anlam Bakımından Sözcükler Soruları

70. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi, karşısında ve- rilen atasözü örneğiyle uyuşmaz? Açıklama Atasözü AY Bazı atasözleri gele- nek ve görenek bil- dirir. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Bazı atasözleri de- neyime ve mantığa BY dayanarak öğüt ve- rir. Yoldan kal, yoldaş- tan kalma. C) Bazı atasözleri yakın anlamlıdır. Aman diyene kılıç kalkmaz. / Merha- metten maraz do- ğar. Bazı atasözlerinde D) mecazlı söyleyiş var- dır. Ateş düştüğü yeri yakar Bazı atasözleri tabi- at olaylarının günlük yaşam üzerindeki et- kilerini belirtir. Zemheride kar yağ- masından kan yağ- ması iyidir. SI 2021 - 2022

kism bu olmalıdır. 3. Anna Karenina'nın gece treninde hissettikleri, bizim yaşadığımız bir şeylere hem bizi büyüleyecek kadar berzex duyumların "ancak yaşayarak" elde edilebileceğini de hem de onlardan farklıdır. Hayattan gelen bu ayrıntlambu hissettiğimiz için, aslında Anna Karenina'nın üzerinden alemini anlattığını biliriz. Flaubert'e atfedilen ve çok sevilen "Ben Madame Bovary'yim." sözüyle kastedilen şey de işte Tolstoy'un bize, kendi hayat deneyimini, kendi duyumsal bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek A) Ayrıntıların netliği, açıklığı, güzelliği, tasvirin biz okurlarda uyandırdığı "Evet, tam böyledir, işte bu!" duygusu bir yazara hayranlık duymamızı sağlar. B) İlk kütüphaneler; Avrupalı prenslerin, kralların saraylarının en gösterişli odaları ve iktidar sahiplerinin kendi güçlerini, zevklerini, inceliklerini eşyalar ve resimlerle sergiledikleri yerlerdi. C) James Joyce okurken günlük hayat dilinin zevklerini, oyunlarını -tıpkı konuşmayı yeni öğrenen bir çocuğu izlemenin mutluluğuyla- keşfederiz. Oksijeni Yayinlari D) Fransız sosyoloğu Pierre Bourdieu'nun toplum üzerine yaptığı gözlemlerini bilimsel bazı temellere dayandırması her zaman ilgimi çekmiştir. E) Ünlü romancıya mal edilen pek çok söz internet ortamında sıkça kendine yer buluyor. Ben bunlardan birini çok beğeniyorum: "İnsanın gerçek gücü sıçrayışta değil, sarsılmaz bir duruştadır."

VB AY 30. 26. Orta Asya kültür merkezleri ile ilgili aşağıda veri- lenlerden hangisinin açıklaması, karşısında yanlış olarak verilmiştir? A) Anav, Türk kültürünün önemli bir unsuru olan at, ilk defa bu kültürde görülmüştür. B) Afanesyevo, Türklere ait en eski kültür bölgesi olarak kabul edilmektedir. C) Andronova, Orta Asya'nın en eski kültürüdür. D) Karasuk, İskit kültürünü oluşturan atli-göçebe kül- türünün Orta Asya'ya yayılmasını sağlamışlardır. E) Tagar, Kendinden önceki Türk kültürlerinin bir sen- tezi ve gelişmiş şeklidir. ok ve adaleti

2. insanoğlu varoluşundan itibaren ömrünü kendini bilmek dürtüsü içinde "Ben kimim?" sorusuna cevap arayarak ge- çirir. Bu, sevgiyle beslenen zorlu bir hakikat arayışı olması bakımından meşakkatli ve dinamik bir süreçtir. Bazılarımız bunu tinsel boyutta tatminle ararken bazılarımız materyalist yollardan yürümeyi seçer. Bu parça ile ilgili aşağıdaki değerlendirmelerden han- gisi yanlıştır? A) Kendinin ve çevresinin bilincine varmak anlamında kul- lanılan bir söz öbeği vardır. Bi Bir sözcük hareketli anlamında kullanılmıştır. c) ilerlemek anlamında kullanılan bir sözcük yer almakta- dır. DT Bir sözcük, bir olayın başı ile sonu arasında geçen za- man parçası anlamında kullanılmıştır. E) Maddeyle ilgisi olmayan anlamında kullanılmış bir söz- cük vardır.

14. Aşağıda verilen dizelerin hangisinde altı çizili söz- cükler tür bakımından özdeş değildir? A) Herkesin dünyada varsa bir yeri Ben de bütün dünya benim derim B) Yine sabah olacak göreceksin Yarın her şeyde bir değişiklik olacak C) Şimdi çocukluğumun uzağına da düştüm Daha da düşersem diye korktum D) İçin ürperdiği demler beni an De ki odur sarsan pencereleri E) Eski yazarlar nasıldı hatırla Acep nerelerde tükendi güzel zamanlar

22. “Kelimelerin taşıyabileceği en son yoğunluk” olarak tarif ettiği şiiri, bir elmas işçisi titizliğinde ve hassasiyetinde şekillendirir. Onun şiirinde ne bir fazla ne de eksik bir kelime bulunur. Bu titizliği, aşırı estetik kaygısı ve edebiyata saygısıldadır . SA Bu parçada söz edilen şairin şiirleri aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir? A) Özgün B) Duru criçten D) Yalin E) Açik

Bir isyan terystyka krenuti parak, gyere vere ylemeye başladım. Arkadaşan bonitorskih Bu parçadakilalti caillou anlamca karşılayabilecek bir kul larım sadakllerin hangisinde vandul A kucuk kardeşinin lyide ruldalunu anlayan ay daha fazla un stran dogru olmayacagimi anladı B) Sozleri ve tamirlarıyla çevresinde çok etkin olan bu kisher kesi nasıl yonlendirecegin cok iyi bilirdi. Alamalli bir ses tonuyla yardım isteyen bu yayladama l el utan vine onun yaşlarında bir başkasi oldu Dj Tarlasındaki tüm mahsulu selle birlikte yok olan adami, komşuları yatırmak için ugrasiyordu. E) Allesinin baskısı sonunda sonuç vermiş, onlaan isteklerine boyun egerek bir okula kaydolmuştu. ER

20, Son derece vakur (dikkatli) bir şekilde davranıyor, hijg 1 taviz (ödün) vermiyordu. Her zaman olduğu gibi kim- 11 seye minnet etmeden (boyun eğmeden) hayatını de- vam ettirecekti, bunu prensip (ilke) edinmişti. Hiç bel- IV li etmeseler de çevresindeki herkes ona gipta ediyor- V du (imreniyordu). Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden han- gisinin anlamı ayraç içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? your own A) 1 EV BAT D) W

B) D Aynı bölümde okuyan Pelin, Reyhan, Selim. Tarik, Ufuk ve Vedat adh öğrenci- ler K, L ve M konularında ödevler hazır lamıştır. Her öğrencinin en az bir ödevi bulunmakla birlikte toplam dokuz ödev hazırlanmıştır. Hangi öğrencinin hangi ödevi hazırladığıyla ilgili olarak şunlar bilinmektedir: E Pelin'in iki, Ufuk'un bir ödevi bu- lunmaktadır. iki öğrenci K, üç kişi L konusunda ödev hazırlamıştır. Vedat'ın yalnızca M konusunda bir ödevi bulunmaktadır. Hem K hem M konusunda ödev hazırlayan iki öğrenci vardır. Reyhan'ın iki ödevinden biri L ko- nusundadır.

2 Şair, geleneksel ögeleri modern şiirle sentezleyerek (birlesti- rerek) sunuyor. Sahip olduğu kültürel değerleri yadsimiyeriyok saymiyor), bağlı olduğu degerlerden güç alarak iyi ve güzel eserler ortaya koyuyor Sözcükleri tutumlu kullanmaktan ge- INI reksiz sözcük kullanmamaktan) kaynaklanan rafine bir dili var. Adindan geçenleri, kalbinde süzüp direlere Isliyor; belki bun candir hersin iç dünyamızda silinmesisler birakiyor (alci TV bir etki oluşturuyor. Buz kesmiş dünyada yaşamanın ne ka dar çetin karmaşık) oldugunu anlatıyor ( URG Bu parçada numaralanmıs sorlerden hangisinin anlami pa- rantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? D) IV EJ V A) B)

4. yazı: Herhangi bir konuda yazılmış bilim, düşünce ve sanat ürünü kültür: Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş biçimi uzak: Ayrı, birbiriyle yakın ilgisi olmayan Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "yazı, kültür, uzak” sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılaya- cak şekilde kullanılmıştır? A) Daha önce yazmış olduğum yazılarda toplumu- muzda özellikle gençlerin okuma kültüründen uzak yetiştiğini söylemiştim. B) Divan edebiyatı kültüründe yazılan yazılarda âşığın sevdiğine kavuşması gerçekleşmeyecek bir uzak umut olarak gözükür. C) Türk kültür inkılabının temeli olan Hari Inkila- bı'nın detayları, merkezden uzak yerlere çeşitli yazılarla iletilmiş. D) Defne; alıştığı kültürden uzak bir şehirde yazı hayatına devam etmeye, para kazanmaya çalı- şiyordu. E) Tarih kültüründen uzak birinin yazdığı bu yazıları elbette dikkate almayacak kadar bilgili bir şah- siyetti. 2

34. 32. Oşinografi ya da okyanus bilimi, okyanusları ve denizleri inceleyen bilim dalıdır. Okyanuslar ve onlarla ilişkili eko- sistemleri, kimyasal ve fiziksel süreçleri inceler. Deniz kaynaklarının geliştirilmesine, kullanılmasına ve denizlerin doğal özelliklerinin korunmasına katkıda bulunur. Fiziksel ve kimyasal oşinografi, deniz biyolojisi ve balıkçılık, deniz jeolojisi ve deniz jeofiziği gibi alt dallara ayrılır. Oşinografi, bir bilim dalı olarak oldukça genç gibi gözükse de köke- ni insanın doğa hakkında ilk soruları sormaya başladığı güne kadar götürülebilir. Luigi Ferdinando Marsigli'nin XVII. yüzyılda, İstanbul'da Venedik Elçiliğinde çalışırken İstanbul Boğazı ile ilgili yaptığı çalışmalar, oşinografinin ilk örneklerindendir. Bu parçada oşinografi ile ilgili aşağıdakilerin hangi- sine değinilmemiştir? + A) İtalyan bir bilim insanı tarafından sistematikleştirildiğine B) Ortaya çıkışının hangi zamana denk geldiğine C kendi içinde farklı kollara ayrılıp ayrılmadığına DXÇevreye yarar sağlamaya yönelik çalışmaları içerdiğine E) Araştırma ve çalisma sahasının ne olduğuna

8. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. 1. Derya kuzuları, soğuk havalar nedeniyle paha- liydi. ml.ince hastalığını herkesten saklamaya çalışıp yordu. iv. İstanbul'dan kalkan uçak az önce Adana'ya inghe v. Olgun bir kişiliğe sahip olduğu tebessümünden belliydi. Numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? ? A) I. cümlede, kinaye vardır. B) II. cümlede, dolaylarda vardır. C) III. cümlede, güzel adlandırma vardır. D) IV. cümlede, ad aktarması vardır. E) V cümlede, duyu aktarması vardır.

ameler 6. 8. atnameler Divan yanlış ireler Türk edebiyatı ---- 18. yüzyılda tanışır. Bu yazı türü, Osmanlı'nın Batı'yla teması sırasında doğmuş ve ih dünyanın tanışma ve yakınlaşmasını idare eden devlet görevlileri tarafından kaleme alınmıştır. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi A) Ameler getirilmelidir? B) C A) sefaretnâmeyle B). seyahatnâmeyle C) fütüvvetnâmeyle b) surnameyle E) vakayinâmeyle

8. Sevgi dünyadaki iyileştirici güçtür. Ondan daha etkili bir ilaç yoktur. Bunu en iyi sevgisiz kalmışların gö- zünden anlayabilirsiniz. Bir insanı, hayvani, bitkiyi, eşyayı sevmek: seven insanida iyileştirir. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerin hangisi yanlıştır? ÇÖZ KAZAN A) Anlatım bozukluğu vardır. B) Yazım yanlışı yapılmıştır. Noktalama yanlışı yapılmamıştır. Dl Fiil kökten türeyen sözcükler vardır. E) Hem isim hem fiil cümlesine örnek vardır.

Jacağınız soru sayısı 40'tır. 3. Bir toplumun dili; o toplumun geçmişinin, geçmişteki sosyal ve ekonomik yaşamının müzesi gibidir. Sözcüklerinde, deyimlerinde, atasözlerinde eski dönemlerin izlerini sergi- ler. Ayrıca, yaşanmış olayların öykülerini de yansıtır. Bugün biz, bir ulusun sözvarlığını in- celeyerek önceki dönemlerde kullanılan para birimlerini, dildeki kalintitarından çıkarabiliriz. Bugünkü Türkçeple biç parası olmamak yerine "meteliğe kurşun atmak”, değer ve önem ver- 1 II memek yerine de "metelik vermemek” deyim- leri kullanılır. Parası olmayan, züğürt kimseler "meteliksiz" deyimiyle nitelendirilir. Bir şeyin III çok değersiz olmasını “metelik etmez" deyi- IV miyle karşılarız. Az bir miktar kazanabilmek için bile onursuzca bir sürü şey yapan kimse- nin durumunu anlatmak için de "on paraya on V takla atmak” deyimine başvururuz. Söz ko- nusu bu deyimler eski dönemlerde kullanılan ve Fransızca metallique sözcüğüne dayanan, 10 para değerindeki madeni parayla ilgilidir. Bu parçadaki numaralanmış yerlerin han- gisinde deyimlerle ilgili bir bilgi yanlışı var- dır? D) IV E) V C) II. A) 1. B) II.