Anlam Bakımından Sözcükler Soruları

1. Bu testte 40 soru vardır. Cevaplarınızı, cevap kağıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işaretie Yazar, Çehov'un "Yazmak biraz da silmek demektir." cümlesini kendi yazın hayatının felsefesi yapar. Öy- öykülerinde ---- yer vermez. külerindeki anlatım Bu parçada boş bırakılan yere sırasıyla aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? 1. A) kurudur, duygulara B) durudur, gereksiz söze C) yoğundur, mecazlara açıktır, kurguya E) yalındır, gerçeklere TÜRKÇE TESTI B 3. Eleştiricilerimiz nabilirler? ÖĞRENCİM Bu cümledek layabilecek E de vardır? A) Mahked belge B) Herke kaşı C) Bilm iş D) E E) Kabiliyetin (1) nihai (son) hedefi, kavrayış ve icranın Lido (10) bin araya gelmesidir (buluş-

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "bakmak" söz- cüğünün anlamı, karşısında kullanılan cümleye uymamaktadır? A) Bir işi yapmakla görevli olmak: Günde en fazla on beş hastaya bakabiliyordu. B) Bakışı bir şey üzerine çevirmek: Sararmış çocuk- luk fotoğrafına baktım ama seni çıkaramadım. C) Görüp incelemek, tetkik etmek: Önce araca bir bakın, araç içinize sinerse fiyatı konuşuruz. D) İlgilenmek, meşgul olmak: Sen işine bak, biz bi- raz şu kitaplara göz gezdirelim. E) Benzemek, andırmak, çalmak: Boynunda sarıya bakan ipek bir fular vardı.

13. "Gök ile Damla arasındaki ilişki, bir süre sonra gerginliğe dönüştü." cümlesinde, "gerginlik" yeri- ne hangi kelime getirilirse cümle eskisine göre karşıt bir anlam kazanır? A Genişleme CYumuşama E) Gevşeme B) Yakınlaşma D) Birlik X

tek C 2. Eskiden sanat âlemimiz dardı, küçük ve cahil kaldığı noktalar çoktu. Fakat dağınık biçimde savruk değildi, bu anlamda yekpare bir edebi- yattı. Her köşesini düzenlemiş ve bu düzenlerden manevi benliğimizi vücuda getirmiştik. Şüphe yok ki onu yaparken etraftan da birçok şey almıştık. Bu sayede bir şiir, edebiyat dili meydana getirmiştik. Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Divan edebiyatı döneminde düzyazı geri planda kaldığı için ede- biyatçılar şiire değer vermiştir. B) Sanat tarihçisi ve arkeolog, dağınık bir kültür sahasında çalış- tıklarından ister istemez birbirinin alanına girer. C) Etimolojik araştırma yapan bir kimse bir sözcüğün geçirdiği ev- releri bir bütün olarak ele almak zorundadır. D) Tarih ve edebiyatın tarih boyunca birbirini besleyen alanlar ol- duğu göze çarpmaktadır. E) Yanlı yapılan bir değerlendirme hem sanatçının hem de incele- nen eserin değerini ortaya koymaktan uzaktır.

A -TYT- A Bu testte 40 soru vardır. TÜRKÇE TES Cevaplarınızı, cevap kâğıdının "Türkçe Testi" için ayrılan kısmına işareti 1. 2. A 1. Babam gözlerini verdi Urfa önünde Üç de kardaşını Üç nazli selvi Ömrüne doymamış üç dağ parçası Bu dizelerde altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam, aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Ne istediğini bilen insanların yaşam karşısında çok daha güçlü olduğuna inanırım hep. B) Bu işi gönlüme göre yapamadan, tadına varamadan bırakmak üzüyor beni. C) Farkına bile varmadığımız hatalar ile o kadar çok kalp kırıyor, insan üzüyoruz ki... D) Hayalleri ile yetenekleri arasında geniş açıları olan insanlar, mutlu olamazlar. E) Bir iyiliği ancak içinden gelerek yaptığın zaman rahat ve huzurlu olabilirsin. 3.

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tekil isim, çoğul isim ve topluluk ismi birlikte kullanılmıştır? A) Elindeki çiçeği gözleri parlayarak bana uzattı. B) Polis, bütün çete üyelerini karakola getirdi. C) Kardeşim bahçe duvarına renkli resimler çizmiş. D) Bilgisayar apayrı bir dünyanın kapılarını açıyor insa- na. E) Ordumuz büyükçe bir ovada konakladı. D8%D

nop id ullum doo noqua 13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde duyular arası bir aktarma söz konusudur? vax A) Burnuma gelen kokulara göre annem kek yapmış. B) Duyduğuma değil, gördüğüme inanırım ben. C) Bir acı kahvenin kırk yıl hatırı olur. D) Rüzgar saçlarını oradan oraya savuruyordu. E) Bir tatlı söz duymaya o kadar ihtiyacım var ki. ib slead gile ined qebi mudubuxo 10 (3 VON

3. Rukiye nine, kutu gibi iki göz evceğizinde, ocağın önünde oturmuş; artık iyice zayıflamış gözleriyle elindeki ipliği iğne- nin gözüne geçirmeye uğraşıyordu. Başaramayınca, ağrı- dan iki büklüm olmuş belini tuta tuta diğer odaya geçti. Pen- cerenin önündeki masanın gözlerini karıştırıp gözlüğünü bul- maya çalıştı. Bu parçada "göz" sözcüğü aşağıdaki anlamlardan han- gisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır? ? A) Görme organi C) Delik, boşluk E) Oda, bölüm B) Bakış, görüş D) Çekmece

A 1. Çok eski zamanlarda insanların, gözlerini korumak ve --- yansıtmak ----şeffaf taşlan kullandığı biliniyor. Daha son- ralanı Çinliler ve Avrupalılar bir çerçevenin içine yerleştirit- miş, büyütme özelliği olan cam parçalarını gözlük gibi kul- lanmışlar. Bu bölümde cevaplayacağınız toplam soru sayısı 45 r. Bu bölm ilgili cevaplarınızı, cevap kağıdınızdaki TURKCE TEST reti Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangi- si sırasıyla getirilmelidir? A) gölgeyi - koşuluyla B) görüntüyü - nedeniyle C) işığı - amacıyla D) karanlığı - maksadıyla E) nesneleri - gereğiyle 3. Seviye Yayınları Her a atasözle olaylarim ahlak d sözleri atasöz olmaya Bu pa sözler A) 11. B) I 320 E E

TYT/TÜR TÜRKÇE TESTİ 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işa 1. Çeşit çeşit güzellikler var yöremizde: Güneş doğuyor, batıyor, yıldızlar parlıyor; karanlık, soğuk, kasırgali gecelerin bile bir tadı var; çiçekler açıldı, yarın solacak, hepsi ayrı bir duygu veriyor kişiye... İyi, hepsi iyi ama hep biteviyelik içinde geçen bu güzellikler bıktırıyor. Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Tekrarlanan cümlelerin biçimsel ahengi, okur zih- ninde oluşan yeni çağrışım halkaları ile birleşerek hikâyenin ana örgüsünü meydana getirir. B) Yazar, öykülerinde ritme büyük bir yer vermek sure- tiyle hem öykülerinin estetik değerini yükseltir hem de okuru önemsediğini ima etmiş olur. C) Kurmaca metinler; tasvir, tahlil, kişi, zaman, olay gibi unsurların sanatçı tarafından belli bir düzen içinde ifade edilmesiyle oluşturulur. D Sanatçı, iç konuşma esnasındakı monotonluğu kır- makicin iç konuşmayı bir başkasıyla yapıyormuş gibi bir yol takip eder. E) Metnin sesinde ve müzikalitesinde tiyatro tekniğin- den de yararlanan yazar, böylesi bir anlatımı elde etmek için değişik uygulamalar yapar. 2. R a

C a b d e f HÜZÜN VE TESADÜF RASİM ÖZDENÖREN ORHAN PAMUK LATİFE TEKİN O/ HAKKARİ'DE BİR MEVSİM NAZLI ERAY F G H A D R AY FALLISI KORKUYU BEKLERKEN FERIT EDGÜ ON IKİYE BİR VAR MUSTAFA KUTLU ÇÖZÜLME KARA KITAP B C D 3- Aşağıdaki cümlelerin karşısına cümleler doğruysa (D), yanlışsa (Y) yazınız. "Odada mat, can sıkıcı, kuru bir aydınlık peydahlamıştı." cümlesinde "kuru" sözcüğüyle tatma duyusu görme duyusuna aktarılmıştır. "Bu oyun üç perdeden oluşmaktadır." cümlesinde "perde" sözcüğü terim anlamıyla kullanılmıştır. 1940'larda yazılan hikâyelerde Birinci Dünya Savaşı sonrası Anadolu'nun durumu, İkinci Dünya Savaşı'nın getirdiği ahlak çöküntüsü gibi toplumsal konular ağırlık kazanır. Modernist eserlerde toplumdaki değer çatışmaları, bireyin bunalımları, karmaşık ruh hali, yerleşik değerlere isyan, şiire özgü söyleyişlerden de yararlanılarak çağrışımlara açık bir biçimde sembollerle anlatılır. Sabahattin Ali, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Yaşar Kemal modernist eserler yazmışlardır. 1980 ve 1990'lı yıllarda birey merkezli yazılan hikâyeler ile Güneydoğu Anadolu ve Doğu insanının sorunları verilirken bunların politikaya malzeme edilişi eleştirel bir bakışla incelenir. E h Modern hikâyelerde realizm akımının etkileri görülür. 1 Modern hikâyelerde bilinç akışı, iç konuşma tekniklerine yer verilir. j "Kardeşim, Marmara Üniversitesinde hukuk bölümünde okuyor." cümlesinde okumak sözcüğü mecaz anlamda kullanılmıştır. F G H g Küçürek hikâyeler; özlü, yoğun anlatımı ve hacmi bakımından şiire benzer; gerçeği doğrudan değil, sezdirerek verir ve ani uyarılarda bulunur. 4.Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız. Edebiyat, insan ruhunu ele alırken sikale......bilimiyle; insanın varlık nedenini ve amacını sorgularken olayı ele alırken.. Teribi... bilimiyle; toplumun sahip olduğu 4

7. Aşağıda verilen cümlelerdeki yazım yanlışlarını bufarak altını çizip doğrusunu yazınız.(15p) . 1943'de İstanbul'da doğmuş Sınıfda kırküç öğrenci vardi. Bir çok alanda batidan geriyiz. Bizi ne ariyan ne soran var Dünya'nın aya uzaklığı ne kadardır? 8. Aşağıdaki test sorularını cevaplayınız (20P) . . . . Aşağıdakilerden hangisinde "ağır" sözcüğü "hizli" sözcüğünün karşıtı olarak kullanılmıştır? A) Ekonomi gibi ağır konularla zaman harcamayalım. B) Davranışlarına dikkat et, ağır ol biraz. C) Savaşta ağır tanklar çok yıkıma yol açtı. D) Nagehan, trafikte sağ şeritte ağır ilerlemeyi tercih eder. E) Öğlen misafirhanede ağır bir yemek yediği için uyku bastırıyordu. Kültürel etkileşimin en yoğun olduğu alan dildir. Çünkü olay dil, gündelik yaşamda en çok kullanılan araç ve en kolay etkilenen sistemdir. Belli bir kavramı, bir nesneyi ya da fiili karşılayamayan dil, türetme yapısı, o dili kullanan toplumun sosyolojik durumu gibi benzeri ölçütlere göre yakınından başlamak üzere (kültürel, siyasi, coğrafi, dil akrabalığı vb.) diğer dillere müracaat eder. Belki de bu alıntılama süreci, dilin "az çaba ile çok şey anlatma" yasasına bağlıdır. Çünkü, yeni bir kelime türetmek veya onu karşılayacak bir kelime grubu oluşturmak, eylemsel olarak kelime almaktan daha zordur. Yukarıdaki paragrafta aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Bir dil, yeni kavramları karşılamak için başka dillerden kelime alır. B) Yeni bir kelime türetmek, diğer dillerden kelime. almaktan zordur. C) Kültürdeki değişimler kendini en çok dilde belli eder.. D) Diller, başka dillerden kelimeler almak yoluyla zenginleşir. E) Kültürel, coğrafi, siyasi yakınlık diller arası etkileşimde etkin unsurlardır. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük mecaz anlamda kullanılmamıştır? A) Olay basina aksetti B) Zaman akıp gider yorulmadan. C) Hükümet ortakları arasında buzlar çözüldü. D) Yeni bir sanat kuşağının bayrağıydı o. E) Durumu üst makamlara bildirdik. Kamus-i Türki'ye kadar kaleme alınan sözlüklerin ya da Türkçe-Arapça tarzında kaleme alınmışlardır. Lehçetü'l- Lugat ve A. Vefik Paşa'nın ünlü Lehçe-i Osmanisi gibi birkaç sözlükte Türkçe söz varlığına yer verilmiştir. Namık Kemal'in çerçevesini çizdiği sözlükçülüğe ve sözlüğe Kämůs-i Türki'ye kadar ulaşılamamış ve Türkçenin söz varlığı da alıntılarıyla ve kendi öz varlığıyla ortaya konulamamıştir. Burada bir konuya dikkati çekmek istiyorum. Kıpçak sahasında yazılan sözlük ve gramer kitaplarından sonra Osmanlı Devleti'nde Osmanlı coğrafyası dışında yazılan iki dilli yabancı sözlükler hariç Kâmûs-i Türki'ye kadar yazılan sözlüklerin adında Türkçe ibaresi yer almaz ve Osmanlu Devleti'nin dili de «lisân-1 Osmâni» diye adlandırılır. 10 Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Tanımlama yapılmıştır. B) Karşılaştırma yapılmıştır. C) Öykülemeye başvurulmuştur. D) Betimleme yapılmıştır. E) Tartışmacı anlatım vardır.

Anlam Özelliği - Anlam İlişkileri - Anlam Olayları 7. Anladım ki her şey bir düştü Sen gittin aşk takvimlerden düştü Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisine örnek (vardır? A) Es seslilik C) Karşıt anlamlılık B) Eş anlamlılık D) Yakın anlamlılık E) Duyu aktarması T 10. Aşağıdak ilişkisi ba A Hem tut • BL ka B) H S

Kafamda hâlâ ham hâlde duran dizeler var. Onları düşürmeden taşıyorum. İncitmeden... Gecenin kör vakti, uyanmama sebep oluyorlar. İşte o zaman yazmam şart oluyor. ==== 35.Bu parçadaki ham hâlde durar" ifadesi, sözü edilen dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine işaret etmektedir * Kişinin zihninde çözülemeyen bir problem oluşturmasına V B) Başka dizelerin etkisiyle ortaya çıkmasına C) Henüz tam bir şiir hâline dönüşmemiş olmasına D) Anlatılmak isteneni en uygun şekilde ifade etmesine E) Özgün bir ifade biçimini yansıtmasına

a Metinde ifade Ettiği Anlam 3. Aşağıdakilerin hangisinde "koyu" sözcüğünün anlamıyla kullanımı birbirini karşılamamaktadır? A) Anlam: Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı Kullanım: Soğuk kış günlerinde içtiğiniz bir fincan koyu salep içinizi ısıtacak. B) Anlam: Rengi açık olmayan, daha belirgin olan, açık karşıtı Kullanım: Odanın duvarlarını daha koyu bir sarıya boyamak istiyoruz. Anlam: Yazı karakterinin daha belirgin olarak yazılmış biçimi Kullanım: Metinde dikkat çekmek istediği maddeleri koyu kırmızı yazmış. D) Anlam: Aşırı (davranış, düşünce vb.) Kullanım: Çocukluğundan beri koyu bir futbol taraftarıydı. E) Anlam: Derin, hararetli Kullanım: Koyu tartışmalar yaşandığı için toplantıya uzun süre ara vermedik. Zamanın girdabına kapılıp geçmişin kapılarını aralamak ve bir 1 || tahminden öteye geçemeyen tarih öncesi bilgileri yenilemek |||

71. Günebakan (ayçiçeği) güneşe sevdalıdır, gözü başkasını görmez. Güneş her akşam onu bırakıp gider, günebakan onun geri geleceğini bilir, daha gelmeden yüzünü güneşin doğacağı yere çevirir, gözünü diker, bütün gece öylece bekler! Bakın göreceksiniz; günebakan, daha güneş kavuşmadan yüzünü tan yerine dönmüştür bile. Onun için güneşin gitmesi değil nasıl olsa gelecek olması önemlidir, günebakan bunu bilir. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) "Güneşin kavuşması" güneşin batması anlamında kullanılmıştır. B) Ikinci cümlede insandan doğaya aktarma yapılmıştır. C) "Tan yeri" güneşin battığı yer anlamında kullanılmıştır. D) "Günebakan bunu bilir." ile kastedilen doğanın düzeni, döngüsüdür. E) Günebakana verilen özelliklerle kişileştirme sanatı yapılmıştır.