Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler Soruları

12. Apagheten videreten Hangisinde altı çizili sözcük, köktes veya sestes Köke omek değildir? A) Bu kimsesiz topraklarda içecek bir damla su bile yoktu. B) Birkaç parçası boyalı olan yeni model bir araba almış. C) Maaşını aldıktan sonra oturma odasına yeni bir takım begendi D) Her yıl bir ay ormanın ortasındaki yazlıklara giderlerdi. E) Köy ve kir hayatından sıkılmış ve bulyük şehre taşın. mishi

8 bear 6. - Maviye çalan gözlerin için şiir sevdim. Sel Islik çalan biri okulun koridorlarından geçti. Ar ve namus şişesini taşa çaldım kime ne? Sıcak ekmeğe yağ çalmadan yemek olur mu? Bu cümlelerde kullanılan "cal-” sözcüğü aşağıdaki anlamlarla eşleştirildiğinde hangisi dışta kalır? A) Üzerine sürmek B) Ses çıkarmak C) Benzemek, andırmak D) Çarpmak, vurmak E) İşlemek, yerleştirmek

3. Aşağıdakilerden hangisi roman ve hikâyelerinde bire- yin iç dünyasını esas alan yazarlar arasında yer almaz? A) Ahmet Hamdi Tanpınar BPeyami Safa e) Abduinak Şinasi Hisar D) Samiha Ayverar E) Kemal Bilbaşar

6. • başlamak: Oluşmak, ortaya çıkmak, doğmak Ince: Halil, belli belirsiz. sarmak: Çevrelemek, kuşatmak. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "başlamak, ince, sar- mak" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şe- kilde kullanılmıştır? A) Zihnimizin derinliklerini sarsan çelişkiler, usulca bedeni- mizi sarmaya başlar ve etkilerini ince ince gösterir. B) Makineler çalışmaya başlayınca ortalığı ince bir toz bu- lutu sarar ve bunun sonucunda işçiler nefes almakta güçlük çeker. insanların birbirlerine karşı nazik davranmaları, onların inceliklerini gösterir ve etrafı sarmaya başlayan huzur, yayılarak genişler. D) ince duygulara sahip insanlar, haksızlığa uğrayınca genel olarak bu durumu kabul etmekte zorlanırlar ve kalplerini saran derin bir sıkıntıyla bulundukları ortamı terk etmeye başlarlar. E) Dünyaya geldiğimiz ilk an, yaşamın ince halesi, hafifçe etrafımızı sarar ve böylelikle başlayan yaşam serüveni- miz, yeni şeyler öğrenip farklı anılar biriktirerek devam eder.

2. Her sanatçı, kendisinden sonraki sanatçı için bir basamak oluşturur. Türk şiirinin en büyükleri arasında yer alan Yahya Kemal, Ahmet Haşim gibi şairler, divan şiirinin ustaları olan Baki, Nedim gibi şairlerin gölgesinde yazmasalardı kalıcı olamazlardı. Bu parçada geçen "gölgesinde yazmak” sözüyle vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanat görüşlerini benimsemek B) Geleceğe kalmasını sağlamak C) Eserlerinden yararlanmak D) Geçmişi terk etmemek E) Olduğu gibi taklit etmek

4. Ünlüler Karması “Kullanmak” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin han- gisinde "sarf etmek” anlamında kullanılmıştır? A) Ali, otomobildeki yedek lastiği şu ana kadar hiç kullanmadı. B) Yasin, uzun süre bilgisayar kullanmanın olum- suz etkilerini araştıracak. C) Hatice, kendisine gönderilen parayı idareli kul- lanması gerektiğini biliyordu. D) Sema, sabahları evinden işine giderken toplu ta- şıma araçlarını kullanıyordu. E) Eymen, elindeki şemsiyeyi on yıldır kullandığına kimseyi inandıramadı. s

1. aşırı: Gereğinden fazla, çok. açmak: Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya siliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak. sonra: Daha ileri bir zamanda, müteakiben. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “kötü, hazırlamak, ses” sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) Oğlunu aşırı özlemiş olmanın verdiği heyecanla kollarını ardına kadar açtıktan sonra oğluna sarıldı. B) Üniversiteyi bitirdikten sonra aşırı strese girmiş, girdiği hiçbir iş onu açmamıştı. Aşırı telaşlı görünen kişiyi dışarı çıkardı, sonra çantasını açıp bazı evrakları bana gösterdi. D) Son ürünler aşın özenli paketlenmiş, dikkatli açın paketi, sonra ürünlere zarar verirsiniz. E) Çoğu zaman kaygının aşırısı iyi değildir, sonra derdinizi açtığınız insanlar sizden uzaklaşır.

11. Oğuz Atay'in, Beyaz Mantolu Adam öyküsü, bir başkaldırı ki- tabıdır aynı zamanda. Oğuz Atay'ın her öyküsünde olduğu gibi diğer öykü kahramanlarıyla ilmeklenen kahramanlardan 1 biri de bu öyküdeki "beyaz mantolu adam"dır. Kalabalığa dahil olamayan fakat o kalabalık olmadan da tek başına var II olamayan, hayat denen cehennemde, topluma bir aidiyet hissetmeyen, neredeyse kendine bile yabancılaşan biridir IV o. Daha doğrusu toplumun kendine bictiği rolü reddederek V kalabalıklardan kendini soyutlamış, kendisine deli denme- sini göze alabilecek kadar sıra dışı bir öykü kişisidir. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi, sözü edi- len öykü kahramanının "yalnızlık" özelliğini öne çıkaran bir anlam içermemektedir? A)! B) II C) III D) IV E) V

etiril ullanmıştır. Uruzan, Parasız Yatılı'da birbirinden bağımsız on iki hikâye yazmıştır. E) İnci Aral, Yeni Yalan Zamanlar'ı postmodern anlayışa uy- gun yazmıştır. itün rek. ra 2. dle Ik an rk ja Palme Yayıncılık el 1. Ahmet Haşim için vatan, benzeri hiçbir yerde bulun- mayan renkler, sesler bileşimidir. Söz gelimi, kendisi yo- ğurtçuların sesine tutkundur. Bu memleketin bütün zevki yoğurtçuların sesinde toplanmıştır. O, “Akşam, sokaktan geçen yoğurtçuların sesini duydukça öz vatanımda ol- manın mutluluğunu yaşarım."der. II. Vatan, üzerinde bağımsız yaşadığımız, milletimiz ve ai- lemizle hatıralamızı oluşturduğumuz, kültürümüzün, devletimizin ve tarihimizin ortak öğesi toprak parçasına verdiğimiz isimdir. Bizim kültürümüzde namusun da bir A parçasıdır, mutluluğumuzun da... O, “basit bir toprak parçası" değildir. Çünkü, dünyanın herhangi bir yerindeki toprak parçası, vatanımızın bizde bıraktığı duygu firtina- sini yaşatamaz. Bu iki metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? 7 A) Sanatçılar konuyu kendi bakış açılarıyla ele almıştır. B) Her iki metinde de tanımlamaya yer verilmiştir. C) Her iki metinde de tüm sözcükler ilk anlamlarıyla kullanıl- mıştır. D) Her iki metin de düşünce yazısı özelliği göstermektedir. E) Her iki metinde de tanık gösterme yoluna gidilmiştir.

ideo CÜKTE ANLAM 4. CD Yarın öleceğimizi bilsek tüm kırgınlıkları unuturuz. Fakat biz, sonsuza kadar yaşayacakmış gibi kirici ve gururluyuz. Şu hayatta kırıcv ølma. Gün gelir , bitti dediğin dostluk yeniden başlar. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği vardır? kokter) Ligginlik, kance a A) Kökteş sözcük B) İnsandan doğaya aktarma C) Karşıt anlamlı sözcükler D) Güzel adlandırma E) Dolaylama

8 dk. 01 SÖZCÜK TÜR (İsimler) KR12DLBSB-001 3 . 1. İki ülke, yıllarca gereksiz yere savaştı. • Bu, hiç kimsenin beklemediği bir savaştı. Bu cümlelerdeki altı çizili sözcüklerden birincisi fil, ikincisi ise isimdir. İki sözcük arasında anlam açısın- dan bir ilişki söz konusudur. Aşağıda verilenlerin hangisindeki altı çizili sözcük- ler arasında böyle bir durum söz konusu değildir? A) Çocuğun ilgisini çeken hep pembe boya oluyordu. Evin duvarları kirlendiği için boya, dedi bana. B) En beğendiği spor dalı güreşti, İki pehlivan kıyasıya güreşti. en Elinden yere düşen kırmızı bir güldü. Anlatılan fıkraya herkes çok güldü. D) Annesinin yaptığı zeytinyağlı yemeği tattı. Yemeğin ilgi çekmesini sağlayan, ekşi tattı. E) Hepimizin ihtiyacı olan tek şey barıştı. İki arkadaş yıllar sonra barıştı.

1 Orhan Veli 1940 yılına gelindiğinde arkadaşlarıyla birlikte yeni bir oluşuma imza atmak için girişimde bulundular. 1941'e ge- lindiğinde ise Türk şiirinde büyük bir sükse meydana getiren Garip anlayışını oluşturdular. Bu anlayışı, şiir hakkındaki gó- rüşlerini bildiren bir bildiri ile duyurdular. Bu bildiri de şiirino zamana kadar hizmet verdiği azınlığın elinden kurtarılarak şiiri toplumun geneline yayma düşüncesi hâkimdi. Bunu yapmak adina da büyük mücadeleler vermiştir. Ne olduysa görüşler değişmiş ve ilk bildiriden beş yıl sonra yine Orhan Velinin hazırladığı ikinci bildiride, ilk bildiriyi inkâr eden bir yaklaşım sergilenmiştir. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap verilmek için söylenmiştir? A Garip şiirinin Türk edebiyatında meydana getirmeye çalış- tıklarından bahsedebilir misiniz? B) Garip akımı ile Orhan Veli arasında bir bağ kurmak müm- kün müdür? C) Orhan Veli'nin şiir anlayışında herhangi bir değişiklik ya- şanmış mıdır? D) Orhan Veli'nin Garip akımının lideri olduğu fikri gerçeği yansıtıyor mu? E) Garip akımı nasıl bir ortamda ortaya çıkmıştır?

9. Mizah süpürge sopası değildir; vurmak, dövmek, kaba kaba güldürmek için kullanılsın. Bu bir fırçadır, dimağımızın yorucu ilim ve hayat yollarında topladığı tozları alır, nazik, ince bir iştir. Mizah haşhaş yağı gibi yutulmaz, hazmolmaz, bulanık, sıvaşık bir mayi de değildir , kirletmez, lekelemek için kullanılsın... Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Bu yaz tatilini ailece nerede geçireceğiz düşüncesi zihnimizi sürekli meşgul ediyordu. B) Insanlar belli yaşlardan sonra anlama yeteneklerini yavaş yavaş yitirmeye başlar. C) Yaptığı olumsuz konuşmalardan sonra herkesin gönlünü almayı bilecek zekâya sahipti. D) Vallahi şimdiki aklım olsaydı hedeflerime ulaşmak için gece gündüz çalışırdım. E) Şimdilerde böyle düşünceli, dürüst insanlara rastlamak çok zor olsa gerek.

B) sayesinde - benimsene C) deneyerek bilinen D) geliştirerek - sevilen Elkullanarak - gelişen 2. Yüksel Pazarkaya, ülkemizde eşire az rastlanan (ender görülen) bir titizlikle, Rainer Maria Rilke'nin C tüm şiirlerini toplam on iki kitap hâlinde dilimize kazandırdı. Bu külliyat (toplu eserler), Rilke'nin Il yazın çalışmalarını içeren Kâmuran Şipal çevirileriyle birlikte değerlendirildiğinde (aynı kitapta toplandığında) III önemli bir kazanım niteliğinde. Çeviri eylemi, çoğu kez (genellikle), farklı kültürler arasında IV köprü kurmakja (bağ oluşturmakla) kalmıyor, V yeni imgesel yorumların kapısını da aralayabiliyor. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III DVIV E) V

2. Sat şiirin hem biçim"den hem de “şairanelik'ten 4. Dürüstlüb 1 doğrulu! yahut a (saire yakışır durum) kaynaklanan verimleri zaman için- de klişeleşip (kalıplaşmak) zayıflamaya başlarken Orhan II Veli , Oktay Rifat, Melih Cevdet üçlüsü Türk şiirinde hiç bek- lenmeyen bir çıkış gerçekleştirdi (yapmak, ortaya koymak). III Garip'in miladini(başlangıç), "Garip Ön Sözü'nden dolayı IV yakışu hâlde Buf anla 1941 olarak işaretliyoruz. (el, yüz hareketleriyle gösterme) V A) 1 Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı yay ayraç () içinde verilen açıklamayla uyuş- mamaktadır? A) B) C) III D) IV E) V 3

3. Bu mahallede geçen aşk anıları artık çok uzaklardaydı. Işten dönerken sevdiğinin sokağından geçip bir bakışa razı olan delikanlılar yok. Komşuluğun kardeşlikten farksız olduğu o günler... Şimdi yaşını almış delikanlıların yüzünden o heyecan da geçmişti. Yeni kuşakla bambaşka bir görünüm kazanmıştı burası . Çocukları , ailelerinden kendilerine geçen evlerin çehresini değiştirmiş, âdeta. günlerin son izlerini de silmişlerdi mahalleden. Bu parçada "geçmek” sözcüğü aşağıdaki anlamlardan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır? A) Etki yapmak, işlemek B) Kalmak, devrolmak C) Olmak, vuku bulmak D) Tükenmek, sona ermek E) Bir yerin civarından gitmek