Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler Soruları

23. Raskolnikov'dan sonra aynı güçle kapımızı yumrukla- yabilmiş midi Ferit? Bugün “Suç ve Ceza”yı Raskol- nikov'un Sibirya'daki mahkûmluk günlerinin anlatıldığı bölümüyle değil, münkirin kutsal yasaya boyun eğerek yeniden dirileceği imasıyla değil, onu kan dökmeye iten o temel soruyla hatırlıyor olmamız boşuna mia Neden toplumsal-kutsal yasaları yapanlar masum in sanların kanını dökünce suçlu olmuyor da ben kan dö- künce suçlu oluyorum? Bu soru hiç sorulmamış, Ras- kolnikov hiç yazılmamış, Dostoyevski hiç yazmamış gibi yazmak mümkün mü? Oğuz Atay kaygılanmakta hakli: Sonunda milletin karşısına sorusunu çoktan ce- vaplamış, belki de hiç sormamış bir Raskolnikov ola- rak çıkmak da var. Dostoyevski'nin karşısında güçsüz bir yankıdan, bir Dostoyevski efektinden ibaret kalmak var Bu parçaya göre Oğuz Atay'ın kaygılandığı asit du- rum aşağıdakilerden hangisidir? A) Masum insanların acılarına yer verememek B) Raskolnikov gibi bir roman kişisi yaratamamak e Kalıcılığı yakalayamamak D Dostoyevski'nin bir kopyası olmak E) Kendi milletinin sorunlarına değinememek

ÖZDEBİR YAYINLARI 38. - 39. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız 38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) SARS-Cov misk kedilerinden, MERS-Cov ise tek hörgüçlü develerden insanlara bulaşır. B) MERS'in açılımı "Orta Doğu Solunum Sendromu"dur. c) Hayvanlardan insanlara koronavirüs daha bulaşma- mıştır. Koronavirüsler (Cov), soğuk algınlığından Orta Doğu So- lunumu Sendromu (MERS-Cov) ve Ağır Akut Sendro- mu (SARS-Cov) gibi daha ciddi hastalıklara neden olan bir virüs ailesidir. Yapılan kapsamlı araştırmalar sonu- cunda , SARS-Cov'un misk kedilerinden, MERS-Cov'un ise tek hörgüçlü develerden insanlara bulaştığı ortaya çıkmıştır. Henüz insanlara bulaşmamış ancak hayvanlar- da saptanmış birçok koronavirüs vardır. Koronavirüslerin insanlarda dolaşımda olan alt tipleri çoğunlukla soğuk algınlığına neden olan virüslerdir. SARS-Cov, 21. yüzyı- lin ilk uluslararası acil sağlık durumu olarak 2003 yılında, daha önceden bilinmeyen bir virüs hâlinde ortaya çıkmış yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Yaklaşık 10 yıl sonra koronavirüs ailesinden daha önce insan ya da hayvanlarda varlığını göstermemiş olan MERS-Cov, Eylül 2012'de ilk defa insanlarda Suudi Arabistan'da tanımlanmış ancak daha sonra aslında ilk vakaların Nisan 2012'de Ürdün'de bir hastanede görüldü- ğü ortaya çıkmıştır. D) MERS-Cov ilk olarak 2012 yılında Suudi Arabistan'da tanımlanmıştır. E) Koronavirüsün ilk vakaları, Ürdün'de bir hastanede görülmüştür.

TEST 31 İLETTİĞİ DUYGU, DÜŞÜNCE VE DURE 1. W (1) Gence dair ya da özellikle ona yönelik bir edebi- yattan söz edildiğinde üretilenler hakkında kısa bir tarih yazacak duruma geldi dünya. (II) Bir tür, bir akım, bir bakış açısı hatta akademilere bir araştırma alanı doğdu diyebiliriz bu alanda. (III) Edebiyat- çıların bakabileceği her yerden yalnızca biri olan genç ve gençlik, edebiyatçılar tarafından da bilindi, umursandı, sevildi ve kollandı. (IV) Bu alanda bizde durum nedir, sorusunun cevabı uzun, çeşitli, inişli çıkışlı ama içinden dışından görebildiğim kada- riyla umut verici. (V) Bu alanda henüz emekleme çağında olsak da yapılanlar yapılacakların teminatı diyebiliriz. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- sinde "gösterge olma" anlamı vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 2. insanların yaşayıp düzenlerinin değişmesiyle sanat değerlerinin değişmesi de doğaldır. (H) Ancak sanat, bir yandan sanatçının yetişmesine bir yandan da halkın alışmasına bağlı olduğundan değişmeler ağır ve karmaşık oluyor. (III) Bir de bu değişmeleri zamanında kavrayıp ciddiye almıyoruz. (IV) Resim sanatına bakarsanız halkın modern resmi hiç anlamadığını görürsünüz. (V) Sanattaki değişimler, kendini bazen sadece biçimde bazense hem hicimde hem de içerikte gösterebilir.

Daha fazlası için → Telegram 21. 19. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'nda bu türde büyük gelişme yaşanmıştır. Türün bu dönemde kaleme alınan örneklerinde şiirsel, akıcı, samimi bir üslûp kullanılmış; günlük konuşma diline ve ya- zarin kendisiyle konuşuyormuş havasında bir üslu- ba yer verilmiştir. Kökeni her ne kadar Rönesans Dönemi'ne ve Fransa'ya dayansa da Türk yazarla- rin ürünleri de özgün nitelikler taşır. Bu parçada anlatılan türe aşağıdaki eser ve ya- zarlardan hangisi örnek olarak gösterilemez? A) Şiir Okuma Kılavuzu, İsmet Ozel B) Beş Şehir , Ahmet Hamdi Tanpınar Derene ) C) Günlerin Götürdüğü, Suut Kemal Yetkin Denene D) Mavi ve Kara, Sabahattin Eyüpoğlu dereva E) Eşref Saat, Şevket Rado derene

karekök . 17. • basit: Değersiz ve faydasız. söylemek: Sözlü olarak ifade etmek. • gerçek: Sahtelikten uzak, sıkı. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “basit, söylemek, ger- çek” sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şe- kilde kullanılmıştır? , sonra kendim a geleli up alir- çüncü aldım. A) Patolojik yalan, hepimizin zaman zaman zor durum- larda söylediği basit, pembe yalandan çok farklı çünkü gerçeğin önüne acımasız biçimde geçiyor. B) Yalan, basit çıkarlar elde etmek veya size zarar ver- mek amacıyla söyleniyorsa yalanın muhatabıyla ara- nizda gerçek bir sevgi bağı mümkün değildir. C) Basit bir buluşmaya gitmek istemediğinizde arkada- şınıza, "Hastayım, gelmeyeceğim." yalanını söylüyor- sanız amacınız gerçeği gizlerken tepkilerden de kaç- maktır. aldı- < için dan -? D) Dikkat çekmek amacıyla ardı arkası kesilmeden söy- lenmiş yalanlar, patolojik yalancıların işidir; gerçeklerle ilgilerini kesip basit konularda bile yalan söylerler onlar. E) Basit ve minimalist bir yaşam tarzını gerçek kılmayı başaran insanlar, söyledikleri ve yaptıkları arasında bir ayrımın olmamasına da dikkat etmeye çalışır. 6

Türkçe TYT 14. Sanat, kendimizi ve bizim dışımızda var olan her şeyi öğrenme alanıdır. 1 keşfetme, sorgulama, anlama ve Sonsuz veri alanına sahip bu alan içinde doğanın Il sunduğu tüm biçemlere, renklere, seslere yani içeriklere olan duyarlılığımız ve yaşadığımız hayatın gerçeklerine 16. Maymunlann res olinus şekilde uz Şimdi anlıyorun durmaktan kas III bir gemi gördü III Bu parçada görevinde d sinde IV olan tanıklığımız ölçüsünde varlık kazanırız. Bu var olma süresinde kendimizi ve bizim dışımızda var olan her şeyi anlamlandırabilmenin en pratik sorgulama yolu ve öğrenme V A) EN VI alanı olarak karşımıza "sanat" olgusu çıkmaktadır. Bu parçada numaralanmış sözlerin hangileri bağlamına uygun kullanılmamıstır? C) te vet B) II ve IV A) I ve III Ev vevi DEVENT 17. Bazı düs ilgiliydi. litikası, uş. ülkenin Bununla kaydede keşfinde farklı m geçmiş sanatC içiyors borçlu ve kü midir alarına anca 200 aşağıda ilk a tah 15. (1) Şehir, 20. yüzyılın başından itibaren arkeolojinin ilgi alanında. (II) 1906'dan beri Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından kazı ve bilimsel araştırma çalışmaları yapılıyor. (Bu, yüz yılı aşkın çalışmanın dünya bilimine kattıkları kuşkusuz önemli. (IWAncak asırlık çalışmanın koruyucu izlerini ve özenini görmek, bir hayli zor. ( Bir Hitit Da isim ku ok ve değil ; daha fazla

Soru No: 7 Titicaca Gölü kıyılarındaki geniş otlak alan, uzun süren don ve kuraklık dönemleri nedeniyle günümüzde MS 500'lere kadar tarım arazisi olarak kullanıldığı biliniyor. Titicaca Gölü çevresi, asırlar boyunca çeşitli tarım A)örünlerinin elde edildiği bir alan olmuştur. Titicaca Gölü kıyılarında günümüzde de çeşitli verimli Bjalanların olduğu bilinmektedir. Titicaca Gölü çevresindeki geniş otlakların oluşumu cymilattan öncesine uzanmaktadır. Titicaca Gölü çevresinin verimsizleşmesi bu bölgedeki Džinsan yerleşimini kısıtlamıştır. Titicaca Gölü çevresindeki arazinin verimliliği çeşitli Ejdoğa olaylarından etkilenmiştir.

TESTİ eyiniz. kuduz 3) Günümüzde sanatçıların ne dediğini merak edenler, onları el üstünde tutanlar iyice azaldı. Bu cümledeki "el üstünde tutmak” sözünün anlamı, aşağı- dakilerin hangisinde vardır? A) Arkadaşlarının önemli yerlerde bulunmasına karşın o hep kenarda kalmayı yeğledi. B) İnsanların gözünü boyayarak amaçlarına ulaşacaklarını zannedenler hep yanılmıştır. C) Dar zamanımda, iyiliğini gördüğüm bu adama değer ver- mek boynumun borcuydu. D) Güzel giyenler, güzel konuşanlar öteden beri ilgimi çekmiş. tir. E) Bizim şairlerimiz sanatın sanat olduğuna inanırlar, başka bir amacı olduğunu düşünmezler.

2. • çevre: Bir şeyin yakını, dolayı, etraf. • daha: Var olana, elde bulunana ek olarak. • oturmak: Bir yerde sürekli olarak kalmak, ikamet etmek. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "çevre, daha, oturmak" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) Çevremizde bazı kişiler bu mahallede oturmamızın iyi olacağını söylese de biz biraz daha düşünmeye karar verdik. B) Bu çevrede bir evim daha olsaydı, o evi yaşadığınız bu zorlu süreci atlatıncaya kadar oturmanız için size tahsis ederdim. C) Farklı çevrelerden gelen insanlarla bir masaya oturmuş, onlarla daha iyi bir anlaşma yapmanın yolları aramıştı. D) Çevresi gecekondularla sarılmış tepeye tırmanırken bir ağacın gölgesine oturdu, daha önce hiç gelmediği tepeden kenti seyretti bir süre. E) Bir kişinin karakterinin oturmasında dost ve arkadaş çevresi etkili olmakla birlikte daha çok, ailesi ve aldığı eğitim, belirleyici rol oynamaktadır.

3. Inandığı fikirleri açıktan açığa söyler, gelebilecek tepkilerden hiç çekinmezdi. E E Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağı- dakilerden hangisinde vardır? A) Olay sırasında gördüklerini tüm gerçekliğiyle herkese anlatmış. B) Belirgin bir fark olmadığını gördüğüm için birini seçtim. C) Tüm saflığıyla olayları izlemiş, olan bitene bir anlam verememişti. D Bir şey söylerken karşısındakini kırabileceğini hiç düşünmeden söylerdi. E) Kalabalığa aldırmadan, sevdiğini söylediği insa- na ulu orta hakaret etti.

DEYIM VE ATAS 9. 6. 1. Bugünkü işini yarına bırakma. II. Dost ile ye, iç; alışveriş etme. III. Hamama giren terler. IV. Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır. V. Yerin kulağı var. Yukarıdaki numaralanmış atasözlerinden hangisi hem gerçek hem mecaz anlamlıdır? A)1 B) In C) III D) IV E) V

11 9. Bu ev, su içinde üç yüz bin lira eder. Altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıda- kilerin hangisinde vardır? A) Sevdiklerimizi hiç yoktan kırmayalım, biraz daha düşünceli davranmak çok zor olmasa gerek. B) iş işten geçmeden aklını başına alıp derslerine çalışmalısın. C) Bu denemede en fazla dört yüz otuz puan yapa- bilirsin diye tahmin ediyorum. D) Istediğimiz koşullar gerçekleşirse bundan sonra sırtımız yere gelmez. E) En kötü ihtimalle bu sene, Anadolu'da bir üniver- site kazanırım.

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, fark- li yolla mecazlaştırılmıştır? A) Bugünlerde tatlı bir gülümsemeye o kadar muhtacım ki... B) Şiirlerini okurken ilık sesini duyar gibi oldum. C) Sıcak bir bakış çocuğu sakinleştirmeye yeterdi. D) Hirçın dalgalar sahili dövüyordu. E) Aci feryatları duyanların tüyleri diken diken oluyordu. 23 Türkçe Soru Bankası

16. 1. İzleyicide acima, korku, heyecan gibi duygular uyan- dırarak ruhu tutkulardan arındırma amacı güden tiyat- rodur. IV Karagöz ile orta oyunda asıl oyunun başladığı bölüm- dür. ll. Önceden yazılmış bir metne dayanmadan, sahnede akla gelen sözlerle oynanan halk tiyatrosudur. W. Halk edebiyatında türkülerden önce söylenen, bazen tekerleme biçiminde olan uyaklı giriş bölümüdür. Aşağıdakilerden hangisinin tanımına yukarıda yer verilmemiştir? Fasil A) Dram B) Trajedi D) Tuluat Di EY Döşeme

27. "Sus! Zira susmakta binlerce dil, binlerce beyan vardır der Mevlana Aşağıdakilerden hangisi, Mevlana'nın bu sözüyle aynı doğrultudadır? A) Monuşması gerekenlerin genellikle sustuğu, susması gerekenlerin de çok konuştuğu zamanlarda sen doğru olduğuna inandığını söylemekten çekinmemelisin. 8) Sessiz kalan her insanı, çok bildiğinden sustuğunu du- şünerek kendini zor durumda bırakmamalısın. CV Belli ölçüler içinde olduğu sürece, sözlü veya yazılı ola- rak düşüncelerimizi açıklamaktan geri durmak doğru değildir. Yerinde ve zamanında konuşmayı önemserim ama bil- mediğim konularda da ara sıra konuşmayı tercih ederim Konuşarak kendini tam anlatamayabilirsin ama her dilde aynı anlama gelen susmayla karşındakine çok şey ler anlatabilirsin

11. Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geg Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç Yukarıdaki altı çizili sözcükler arasındaki anlam ilişkisi aşağıdakilerden hangisidir? A) Eş anlamlı (anlamdaş) sözcükler B) Zıt anlamlı (karşıt) sözcükler G Eş sesli (sesteş) sözcükler D) Yakın anlamlı sözcükler & E) Kökteş sözcükler